Diş Protezi
Anestezi Türü | : Lokal / Genel Anestezi |
---|---|
Ameliyat Süresi | : 30 dk. - 2 Saat |
Hastanede Kalma Süresi | : 4 - 6 Saat |
İşe Dönme Süresi | : 1 Gün |
Ameliyat ve tedavi süreçleri, kişiden kişiye farklılık arz edebilir. Ameliyat.com tedavi ve ameliyat özetlerinde, ortalama değer niteliği taşıyabilecek örnek tablolardan yararlanılmıştır.
- Sık Sorulan Sorular
- Diş Protezi Ameliyatı Sonrası Neden Morarma Olur?
- Diş protezi Ameliyatı Kaç Saat Sürer?
- Ameliyatta Ne Tür Anestezi Uygulanır?
- Diş Protezi Ameliyatı Fiyatı?
- Diş Protezi Ameliyatı Hangi Hastanelerde Yapılır?
- Ameliyat Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli?
- Diş Protezi Ameliyatı Olduktan Ne Kadar Süre Sonra Yeme İçmeye Devam Edilmeli?
- Ameliyattan Sonra Ağrı Hisseder Miyim?
- Protez Yaptırıldığı Anlaşılır Mı?
- Diş Protezi Herkese Uygulanabilir Mi?
- Kısmi Protez Nedir?
- Diş Protezi Çeşitleri?
- Sabit Protez Nasıl Takılır?
- Hareketli Diş Protezi Nedir?
- Diş Kaybı Olmasa da Diş Protezi Takılır Mı?
- Diş Protezini SSK Karşılar Mı?
- Diş Protezi Ameliyatı Sonrası İlaç Kullanımı
- Ameliyat Sonrası Yeme İçme Kısıtlanır Mı?
- Diş Protezi Nasıl Temizlenir?
- Kimler Diş Protezi Yaptırmalıdır?
- Diş Protezi Hangi Malzemeden Yapılır?
- Diş Protezi Polisliğe Engel Mi?
- Diş Protezi Zor Mu?
- Diş Protezi Alerji Yapar Mı?
- Diş Protezi Nasıl Yapıştırılır?
- Diş Protezi Ölçüsü Nasıl Alınır?
- Diş Protezi İçin Hangi Bölüme Gidilir?
- Diş Protezi Sonrası Konuşabilir Miyim?
- Diş Protezi Sonrası Ne Zaman Sigara İçilir?
Dişler insan sağlığı için oldukça önemlidir. Dişlerde meydana gelen kayıplar, şekil bozuklukları, tedavi edilemez boyutlardaki çürükler çeşitli sorunlara yol açar. Bunların başında çiğneme fonksiyonlarında bozulma, konuşurken harfleri doğru söyleyememe, estetik bir görünüme sahip olamama ve tüm bu sebeplerden kaynaklanan psikolojik problemler gelir. Diş protezi tedavisi, ağızdaki diş eksikliklerinin giderilmesi ve ağız içi çevre dokuların onarımı için uygulanır. Bu tedavi ile çiğneme fonksiyonu yeniden kazanılır, diş kaybı nedeniyle bozulan konuşma fonksiyonu düzelir ve estetik bir görünüm elde edilir.
Diş Protezi Tedavisi Hakkında
Diş protezi tedavisi ile kaybedilen fonksiyonlar, estetik ve sağlık yeniden kazanılır. Diş protezi olmayan dişlerin yerine yapılması sebebiyle, aslında yüz şeklimizin de korunmasını sağlamaktadır. Şu ana kadar doğal görünüm ve dişlere en yakın yapay diş çeşididir. Tedavi uygulanırken eksik dişlerin sayısı, ağız içindeki konumları, kullanılacak malzeme seçimi önemli yer tutar. Ağızdaki tüm diş kaybında uygulanacak protezler, bir kısım diş kaybında uygulanacak protezler ve tek diş kaybında uygulanacak protezler değişkenlik göstermektedir.
Diş Protezi Nedir?
Diş sağlığı genel sağlığımızı doğrudan ilgilendirir. Herhangi bir nedenle meydana gelen bir diş kaybının çeşitli sonuçları vardır. Diş kaybı oluştuğunda komşu dişlerde bu boşluğa doğru bir hareket gözlenir. Bu hareket sonucunda şekil bozuklukları, diş eti problemleri ortaya çıkar. Kayıp nedeniyle çiğneme fonksiyonunda bozukluklar oluşur bu da beslenme yetersizliği ve sindirim problemlerine yol açar. Yine ağızda oluşan bu kayıp nedeniyle harflerin doğru söylenememesi konuşma bozukluklarına neden olur. Ağızda oluşan boşluktan kaynaklı yüzün görüntüsünde değişiklikler meydana gelir. Yüz olduğundan daha yaşlı ve yıpranmış görünebilir. Diş kaybının yanı sıra dişlerde tedavi edilemeyen çürük, kırık, şekil bozuklukları gibi durumlar da gözlenebilir. Bunlar sağlığı tehdit etmesinin yanı sıra kişide estetik kaygılar da uyandırabilir. Kötü görüntüden kaynaklı utangaçlıklar, gülümsemekten kaçınmak gibi psikolojik ve sosyal problemler de doğabilir. Dişlerimizle ilgili yaşadığımız bu tür sıkıntıların giderilmesinde diş protezi kullanılır. Diş protezi, kaybedilmiş veya hasarlı dişlerin tedavisi için hazırlanan yapay dişlerdir.
Diş Kayıplarının Nedeni
Diş kaybı her yaşta başımıza gelebilmektedir. Bu yüzden ağız sağlığına ve hijyenine her zaman gereken özen gösterilmelidir. Diş kaybının çeşitli nedenleri vardır. Kötü beslenme ve stres bağışıklık sistemini zayıflatarak diş eti hastalıklarıyla mücadelede yetersiz kalmaya yol açar. Sigara kullanımı diş yüzeylerinde plak oluşumunu artırarak diş eti hastalıklarına yakalanma riskini de artırır. Diş gıcırdatma ve diş sıkma da çene kemiği ve diş eti hastalıklarına yol açmaktadır. Diş hekimi kontrolüne gitmemek, ağız içi hijyene gereken önemi vermemek, yanlış ağız bakım ürünleri kullanmak, çene travmaları, genetik yatkınlık ve hatalı diş tedavileri de diş kayıplarına neden olmaktadır.
Yetersiz Ağız Bakımı
Ağız içerisindeki diş eti hastalıkları ve diş çürüklerinin kalp damar hastalıklarını tetiklediği gözlemlenmiştir. Yani ağız sağlığının korunması genel vücut sağlığımız için de oldukça önemlidir. Çoğu insan sadece dişlerini fırçalayarak ağız bakımını tam olarak yaptığını, diş sağlığını koruyabileceğini düşünür. Ancak tek başına diş fırçalamak yeterli değildir. Öncelikle doğru diş fırçası ve macunu seçilmelidir. Diş fırçası dişlerin arasına giren artıkları temizlemede yetersizdir, çünkü bu alanlara ulaşamaz. Buraların temizliği için diş ipi kullanılmalıdır. Diş ipi sayesinde dişlerin arasında oluşabilecek çürüklerin önüne geçilir. Diş ipinin kullanılmadığı bir ağız bakımı yetersizdir. Dilimiz de yapısı gereği yemek artıklarını üzerinde barındırır. Yeterli bir ağız bakımı için dil temizleyicilerle düzenli olarak dilin üzerini temizlemek gerekir. Basınçlı su ile dişleri temizleyen ağız duşları da başka bir ağız bakım unsurudur. Gerektiği durumlarda gargaralar da ağız bakımına yardımcı olarak kullanılabilir. Tüm bunların yanı sıra düzenli diş hekimi kontrolleri de ağız bakımı için önemli bir yer tutar.
Diş Hekimi Kontrolüne Gidilmemesi
Diş sağlığının korunmasında erken teşhis önemli yer tutar. Diş hekimi düzenli olarak 6 ayda bir ziyaret edilmelidir. Bu ziyaretler sayesinde çürüklerinin ve diş eti hastalıklarının teşhisi ve tedavisi vakit kaybedilmeden yapılabilir. Vücuttaki sistemik hastalıkların bazıları ağızda belirti gösterdiği için bu hastalıkların teşhisine de katkı sağlayabilir. Düzenli diş hekimi kontrolüyle ağız bakımı konusunda doğru bilgiler edinilir. Gözle görülemeyecek çürük ve bakteri plaklarının teşhisi yapılarak daha büyük sorunlara yol açmadan önlemi alınabilir. Kısacası diş hekimi ziyaretleri diş kaybının önüne geçmede etkili rol oynar.
Yanlış Diş Fırçası Seçimi
Diş fırçası sağlıklı bir ağzın olmazsa olmazıdır. Dişlerimizi günde iki defa fırçalamamız gerekir. Ancak dişlerimizi fırçalamak kadar doğru diş fırçası kullanmak da önemlidir. Yanlış diş fırçası kullanımı durumunda diş eti çekilmeleri, travmalar ve dişlerde aşınmalar meydana gelebilir. Dişlerin ulaşılamayan yüzeylerinde plak ve çürük meydana gelebilir. Günümüzde çok fazla diş fırçası seçeneği bulunmaktadır. Bu fırçalar arasından kişinin ağız yapısına ve dişlerine en uygun fırçayı seçmesi gerekmektedir. Diş fırçası seçerken öncelikle fırçanın boyutunun ağız yapısına uygun olup olmadığına bakılır. Burada kriter fırçanın ağzın tüm bölgelerine ulaşabilecek boyutta olmasıdır. Ağız yapısı küçük ise büyük boyutta bir fırça ile ağızdaki tüm dişlere ulaşmak zor olacaktır. Diş fırçası seçiminde diğer bir husus fırça kıllarının yapısıdır. Fırça kılları yumuşak, orta sertlikte ve sert olarak ayrılmaktadır. Yine kişinin ağız ve diş yapısına uygun olarak seçim yapılmalıdır. Şarjlı diş fırçaları da başka bir seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yanlış Diş Macunu Seçimi
Diş fırçası gibi diş macunu için de çok fazla çeşit bulunmaktadır. Farklı renklerde ve kokularda olmasının yanı sıra işlevsel olarak da farklılıklar göstermektedir. Çürük önleyici, hassasiyet giderici, ağız kokusu giderici, beyazlatıcı, diş ve diş eti koruyucu gibi çeşitleri vardır. Burada da diş fırçası seçiminde olduğu gibi kişinin ağız ve diş yapısına en uygun olan diş macunu seçilmelidir. Diş macunu seçilirken hastanın şikâyeti belirlenmeli ve bunu giderebilecek diş macunu belirlenmelidir. Çürük şikâyeti olan bir hastanın florür içeren bir diş macunu tercih etmesi gerekirken; hassasiyet sorunu yaşayan hastanın hassasiyet giderici, renklenme problemi olan hastanın beyazlatıcı, ağız kokusundan şikâyeti olan hastanın koku giderici, diş eti hastalığına sahip hastanın anti bakteriyel özellikte bir diş macunu tercih etmesi gerekir. Bu tercihler yapılırken uzman görüşü alınmasında fayda vardır.
Kalıtımsal Nedenler
Diş kaybının sebeplerinden biri de kalıtımdır. Mine ve dentin yapısı yani ağızdaki sert dokuların yapısı genetik olarak belirlenmektedir. Çürüğe ve diş eti hastalığına genetik yatkınlığı olanlar erken yaşta diş kayıpları yaşayabilmektedir. Genetik yatkınlığın bilindiği durumlarda diş ve diş eti sorunları yaşanmadan önce düzenli diş hekimi kontrolleriyle önlemler alınmalı, diş kaybının önüne geçilmelidir.
Bazı Hastalıklar
Diş kayıplarının genel vücut sağlığımıza etkileri olduğu gibi vücudumuzda meydana gelen hastalıkların da diş sağlığımız üzerinde etkileri vardır. Yapılan araştırmalar diyabet hastalarının diş eti hastalıklarına yatkın olduğunu ortaya koymuştur. Diyabet ağız kuruluğuna ve yaralarda geç iyileşmeye sebep olduğu için diş eti enfeksiyonlarına yakalanma riskini artırıyor. Diyabet hastalarında diş etinde kanamalar, çene kemiğinde erimeler ve dişlerde sallanmalar olabiliyor. Diyabet hastalarının rutin diş kontrollerini aksatmaması gerekiyor. Stres de diş sağlığımızı olumsuz etkileyen faktörlerden biridir. Bağışıklık sistemini zayıflatarak vücudu enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale getiren stres diş eti hastalıklarına da zemin hazırlamaktadır. Aynı zamanda diş sıkma ve gıcırdatmaya da neden olmakta ve bunun sonucunda çene kemiğinde erimelere ve diş eti çekilmesine yol açmaktadır. Bunların yanı sıra kalp ilaçları, doğum kontrol hapları ve antidepresanlar da ağız sağlığını olumsuz etkileyebilmektedir. Bu tür durumlarda diş hekiminden yardım almakta fayda vardır.
Çene Travmaları
Çene travmaları herhangi bir darbe veya zorlama sonucunda oluşabilmektedir. Travma sonrası çenede kırık, çatlak veya dişlerde kayıp olup olmadığı kontrol edilmelidir. Dişlerde herhangi bir kayıp varsa hemen diş hekimine başvurulmalıdır. Çene travmaları dişlerde çatlak, kırık ve hatta kayıplara yol açabilmektedir. Diş o esnada yerinden çıkmasa bile yaşanan sarsıntı neticesinde canlılığını kaybedebilir. Bu tür travmalarda dişin canlılığı bir süre takip edilmelidir. Canlılığını yitiren dişe kanal tedavisi uygulanmalıdır.
Diş Protezi Çeşitleri Nelerdir?
Protezin üretildiği malzemeye, kaybedilen diş sayısına, tedavi uygulanacak dişlerin konumuna ve hastanın beklentilerine göre diş protezleri farklılıklar göstermektedir. Ağızda tek diş kaybı durumunda uygulanacak protez, çoklu diş kayıplarında uygulanacak protez ve hastanın hiç doğal dişe sahip olmadığı durumlarda uygulanacak protez çeşidi farklıdır. Diş protezleri kullanılan materyallere göre de maliyet, sağlamlık, estetik ve kullanım konforu gibi unsurlarla birbirlerinden farklılaşmaktadır.
Sabit Protezler
Günümüzde en yaygın kullanılan protez çeşidi sabit protezlerdir. Genellikle ağızdaki az sayıda diş eksikliğinde, komşu dişlerden, implantlardan yardım alınarak veya doğal dişlerin üzerine yapılan protez çeşididir. Hareketli protezlere göre daha doğal ve estetik bir görüntü verir. Sabit protezler diş hekimleri tarafından özel bir yapıştırıcı ile yapıştırılır ve hasta tarafından çıkartılıp takılamaz. Sabit olması dolayısıyla yemek yeme konuşma gibi durumlarda hareket etmemesi hastaya daha konforlu bir kullanım sağlar. Sabit protezlerin çiğneme kuvvetine karşı yeterli dirence sahip olması, doğala en yakın görüntüyü vermesi ve biyolojik dokulara uyumlu olması tercih sebeplerindendir. Sabit protezler çeşitli materyallerle uygulanır; bunlar metal destekli ve metal desteksiz protezlerdir. Metal destekli protezler çiğneme kuvvetine karşı yeterli dirence sahiptir fakat estetik olarak birtakım problemler yaratabilir. Metal destekli protezlerdeki en büyük problem ışığın diş içerisinden geçişinin yapılamaması nedeniyle doğal görünümün gerçekleşmemesidir. Bu yüzden porselen kaynaklı protezler ve son zamanlarda zirkonyum en çok tercih edilen ve en çok kullanılan protezler haline gelmiştir. Metal destekli protezlere göre daha estetik bir görüntü verir. Işık geçirgenliği yüksek olduğu için doğal dişe en yakın görüntü elde edilir. Yine bu özelliğinden dolayı ön dişlerde sıklıkla kullanılır. İmplant üzerine yapılan protezlerin de çoğunluğu sabit protezlerdir. Sabit protezler ortalama olarak 3-4 seansta tamamlanabilir. Öncelikle uygulanacak tedaviye göre dişler hazırlanır ve ölçü alınır. Daha sonra hazırlanan alt yapının ağızda provası yapılır. Alt yapı üzerinde hazırlanan porselenin provası yapılır; ağız içinde diğer dişlerle uyumuna, renk ve estetik durumuna bakılır. Her şey uygunsa cila yapılır ve hastanın dişleri üzerine sabitlenir.
Tek Kronlar
Kron bir dişin ağız içerisinde görünen kısmıdır. Kron protezleri ise dişlerin ağız içinde görünen kısımlarının çeşitli materyallerle kaplanmasıdır. Kaplama işlemi için diş kesilerek küçültülür. Bu uygulamanın tercih edilebileceği çeşitli durumlar vardır. Kron protezler çürük, kırık, aşırı madde kaybına uğramış dişlerde, şekil bozukluğu olan dişlerde, diş aralıklarının kapatılmasında, renk problemleri olan dişlerde, implantlarda üst yapı olarak ve zayıf dişlerin kırılmasını önlemek amacı ile kullanılır. Kron protezde estetik ve doğal bir görüntü elde etmek çok önemlidir. Metal destekli alt yapı malzemesi kullanımı ışık geçirgenliği gibi sebeplerden ötürü istenen görüntüyü sağlamayabilir. Günümüzde güçlendirilmiş porselen ve zirkonyum alt yapılar kullanılmaktadır. Böylece yapılan kaplama dişler doğal dişe yakın estetik bir görüntü sağlar.
Köprüler
Köprü protezler, bir veya birden fazla diş kaybının olduğu durumlarda komşu dişlerin küçültülerek kaplanmasından destek alarak bu boşlukların doldurulması işlemidir. Bu sayede boşluğa gelecek çiğneme basıncı bu dişler arasında paylaştırılmış olur. Bu işlemin uygulanabilmesi için boşluğun her iki tarafındaki dişlerin boşluğa yerleştirilecek yapay dişe destek olabilecek durumda olması gerekir. Oluşan diş kaybının giderilmediği durumlarda komşu dişlerde boşluğa doğru hareket başlar. Bunun sonucunda da komşu dişlerde çene kemiğinde kemik kaybı, diş eti problemleri, estetik problemler ortaya çıkar. Köprü protezlerde kullanılan materyaller eksik dişin konumuna ve ağızdaki diğer dişlerin durumuna göre çeşitlilik gösterir. Metal destekli köprü protezler, zirkonyum köprü protezler ve implant üstü köprü protezler kullanılabilir.
İmplant Üstü
İmplant üstü sabit protezler çeneye yerleştirilen vida ve protez şeklinde yapılır. Tek diş kaybı durumunda köprü uygulamasına alternatif bir tedavidir. Komşu dişler üzerinde herhangi bir işlem yapılmaması avantaj sağlamaktadır; ancak uygulanabilmesi için çene kemiğinin bu tedaviye elverişli olması gerekmektedir. Tek diş kaybı durumunda olduğu gibi çoklu diş kayıplarında da uygulanabilir.
Hareketli Protezler
Hareketli protezler yeterli dişe sahip olunamadığı için sabit protezlerin uygulanamadığı durumlarda tercih edilir. Hasta tarafından çıkarılıp takılabilen ve ağız içinde oynak bir yapıya sahip olan protez çeşididir. Çeşitli kullanım zorlukları bulunmaktadır. Hasta yemek yerken ve konuşurken hareket etmesi hastanın bu fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Alt çeneye uygulanan hareketli protezlerde dil, yanak ve dudaklar tarafından proteze kuvvet uygulanması sebebiyle protezin yerinde durması zorlaşmaktadır; bu da hastaya rahatsızlık vermektedir. Protezin üzerine oturduğu yumuşak dokuların dinlenebilmesi için gece uyurken ağızdan çıkarılması gerekmektedir. Çıkarılan protez özel bir kap içinde muhafaza edilmelidir. Protezler yemeklerden sonra çıkarılarak özel protez fırçasıyla temizlenmelidir. Hareketli protezler akrilikten veya metal destekli yapılardan oluşabilir. Total protezler, parsiyel protezler ve hassas tutucu protezler olarak sınıflandırılabilir.
Total Protezler
Total protezler ağızda hiç doğal diş kalmaması durumunda alt ve üst damaklara uygulanır. Dudak ve yanak dolgunluğu sağlanarak yüzdeki çökmelerin önüne geçilmeye çalışılır. Dişler estetik kurallara göre dizilerek güzel bir görüntü elde edilir. Protezler ilk uygulandığında çeşitli problemler görülebilir. Bazı bölgelerde vuruklar ve yaralar, yemek yiyememe, rahat konuşamama gibi durumlar ortaya çıkabilir. Zamanla protez ağza uyum sağladıkça şikayetler azalacaktır. Özellikle alt damakta tutuculuk sorunu da bilinen problemlerden biridir. Dil, yanak ve dudak hareketleri dolayısıyla protezlerin ağız içinde sabit kalması zorlaşır.
Parsiyel Protezler
Doğal dişlerin bir kısmının bulunduğu durumlarda uygulanan bir tedavidir. Hazırlanan protez metal kroşelerle doğal dişlere bağlanır. Hem protezin oturduğu dokudan hem de dişlerden destek aldığı için kuvvet diş ve dokuya dağıtılmıştır. Diş eksikliğinden kaynaklanan işlevsel bozuklukları düzeltir, aynı zamanda yüzde oluşabilecek çökmelerin de önüne geçer. Tutucu olarak metal kroşelerden destek alınması estetik olarak rahatsızlık verebilir. Bu kroşeler ayrıca plak birikimi ve dişlerde aşınma gibi problemlere de yol açabilir.
Hassas Tutucu Protezler
Ağızdaki birden fazla diş eksikliğinde uygulanır. Parsiyel protezlerde özellikle ön dişlerde metal kroşelerin yarattığı estetik rahatsızlık, plak ve aşınma gibi problemlerden kurtulmak için hassas tutucu protezler tercih edilebilir. Boşluklara komşu dişlerin kron kaplama yapılması ve bu kron kaplamaların iç kısımlarına hassas tutucularla tutturulması şeklinde yapılır. Tutuculuk ve estetik olarak daha avantajlıdır.
İmplant Üstü Protezler
İmplant üstü protezler tekli veya çoklu diş kayıplarında uygulanabilen bir tedavi çeşididir. Bu tedavinin uygulanabilmesi için hastanın yeterli kemik yapısına sahip olması gerekmektedir. Diş kayıplarının olduğu bölgede kemik dokusunun erimesini engellemesi ve komşu dişlerde herhangi bir aşınmaya sebep olmaması hastaya büyük avantaj sağlar. Hastanın ağzına uygun tasarlanarak diş yapısının doğru dizilimi, gülüş tasarımı ve estetik görüntü konusunda beklentiyi karşılar. Kemik yapısına bağlı değişkenlik göstermekle beraber genellikle uzun süreli kullanım sağlar. Sadece diş hekiminin çıkaracağı şekilde yapılabileceği gibi, hastanın çıkaracağı şekilde de yapılabilir. İmplant üstü protezler sabit protezler ve hareketli protezler olmak üzere iki grupta incelenir. Hastanın ağız ve diş yapısına, diş sayısına ve kemik yapısının durumuna göre diş hekimi tarafından hangi protez çeşidinin yapılacağı belirlenir.
Sabit
İmplant üstü sabit protez bir veya daha fazla dişe porselen kronlar olarak uygulanır. Tek kron olabileceği gibi tüm protez şeklinde de olabilir. Hastanın şikayetleri, ağız, diş ve kemik yapısına göre uygun seçenek belirlenir. Belirlenen tedaviye göre ölçü alınarak hastayı estetik bir görüntüye kavuşturacak ve kaybolan işlevlerini tekrar kazandıracak şekilde protezler hazırlanır.
Hareketli
İmplant üstü hareketli protezler tamamen dişsizlik durumunda uygulanır. Hareketli protezlerin çeşitli kullanım zorlukları bulunduğu için hastalar tarafından tercih edilir. Hareketli protezlere göre bakımı daha kolay kullanımı daha konforludur. Çene kemiğine yerleştirilen implantlar ve bu implantlardan destek alınarak oluşturulan protezlerdir. Çene kemiğine yerleştirilecek implant sayısı hastanın durumuna göre hekim tarafından belirlenmektedir.
Ameliyat Fiyatları
Diş protezi ameliyat fiyatları birçok etmene bağlı olarak farklılıklar göstermektedir. Hastanın genel sağlık sigortası olup olmaması, ameliyatın gerçekleştirileceği kurum, ameliyatı yapacak olan cerrah, kurumun bulunduğu şehir ve hatta semt, ameliyatta kullanılacak olan yöntem ve malzeme bunlardan bazılarıdır. Hastanın sağlık sigortası olsa bile Sosyal Güvenlik Kurumu bazı durumlar dışında kemik içi implant bedelini ödemez. Ayrıca üniversite hastanelerinde ek ücret ödemeleri olabilir. Türk Diş Hekimleri Birliği her yıl düzenli olarak bir fiyat listesi yayınlamaktadır; ancak bu fiyat listesi alt limittir. Yukarıda belirtilen nedenlere bağlı olarak fiyatlarda artış gözlenebilir.
Diş Protezi Ameliyatı Öncesi
Diş protezi ameliyatından önceki süreç çok önemlidir. İlk olarak hastanın şikayetleri ve beklentileri belirlenmelidir. Bunun akabinde gerekli muayene ve tetkikler yapılarak hastanın ağız içi durumu saptanmalıdır. Hastanın durumunun ameliyata elverişli olup olmadığı öğrenilmelidir. Tüm bu bilgiler ışığında hastanın şikayetlerini giderebilecek, beklentilerini karşılayabilecek en uygun tedavi belirlenmelidir. Hasta ayrıntılı olarak ameliyat ve sonrası hakkında bilgilendirilmelidir.
Tetkikler
Başarılı bir tedavi doğru teşhisle mümkün olabilmektedir. Hasta diş hekimine çeşitli şikayetlerle başvurur. Bu aşamada hastanın şikayetlerinden hareketle sorunun belirlenmesi, uygun tedavi yönteminin ve materyallerin seçilmesi için çeşitli tetkikler yapılması gerekmektedir. Problemin boyutu bu tetkikler sonucunda daha net bir şekilde öğrenilebilir.
Ağız İçi Muayenesi
Ağız içi muayene bulguların ilk olarak saptandığı yerdir. Tedavi planının ve yönteminin belirlenmesinde büyük önem taşır. Ağız içi muayenede yumuşak dokular, ağızdaki dişlerin durumu, ağız içi hijyen, diş eti sağlığı, ağzın kapanma durumu, varsa protezlerin durumu incelenir. Diş kayıpları varsa, kaybın olduğu bölgedeki boşluklar ve diğer dişlerin bu boşluğa doğru hareketleri de incelenir.
Diş Röntgeni
Ağız içi muayeneden sonra dental panoramik görüntüleme ve periapikal görüntüleri de içeren diş röntgeni çekilir. Bu röntgen sayesinde hastanın mevcut şikayetleri yanında sorun yaratabilecek diğer bölgeler de tespit edilerek ilerlemeden çözüm üretilir. Diş röntgeni sonrası hastanın ayrıntılı ağız içi durumu saptanır ve buna göre uygun yöntem belirlenir.
Genel Hazırlıklar
Hastanın şikayetleri dikkatle dinlendikten, gerekli muayene ve tetkikler yapıldıktan sonra hastayla beraber planlama sürecine başlanır. Hastanın şikayetlerini giderebilecek, kaybettiği fonksiyonları tekrar kazandırabilecek, estetik beklentilerine uyacak bir tedavi yöntemi seçilir. Hastanın ağız içi durumunun ve genel vücut sağlığının bu tedavi için elverişli olup olmadığı belirlendikten sonra eğer elverişli ise ameliyata hazırlık süreci başlar.
Hastanın Ameliyattan Beklentileri (Estetik)
Diş ve diş eti hastalıkları diş kaybına kadar giden bir süreçtir. Bu süreç hastanın sağlığını olduğu kadar psikolojik ve sosyal yaşantısını da etkiler. Burada devreye estetik kaygılar girer. Diş kayıpları, çürükler, diş eti hastalıkları birçok probleme neden olur. Diş eksikliğinden, çürüklerden veya renk farklarından kaynaklı kötü bir görünüm ortaya çıkabilir. Ağızdaki plak ve çürükler kötü kokuya sebep olabilir. Diş kaybı yaşandığında yüzün o bölgesinde çökmeler meydana gelebilir, bu da yüzün daha yaşlı ve yorgun görünmesine sebep olabilir. Bunlar da hastada özgüven kaybına ve sosyal hayatında çeşitli problemlere yol açabilir. Ameliyata karar verilirken hastanın estetik kaygıları da dikkate alınarak, beklentilerine uygun bir tedavi yöntemi seçilmelidir. Ameliyat sonrası hastanın istediği estetik görünüme ve gülüşe sahip olabilmesi oldukça önemlidir.
Hastanın Şikayetleri
Tedavi sürecini başlatan ana etken hastanın şikayetleridir. Diş hekiminin doğru teşhis koyabilmesi ve doğru tedavi yöntemini seçebilmesi için hastanın şikayetleri yönlendirici rol oynar. Bu yüzden oldukça dikkatle dinlenmeli ve bu doğrultuda hareket edilmelidir. Ameliyatta kullanılacak yöntem ve materyaller şikayetler de dikkate alınarak belirlenir. Hastalarda yeme, konuşma gibi fonksiyonlarda bozukluk, ağrı, ağız kokusu, diş eti kanaması, diş kaybı ve bunun sebep olduğu şekil bozuklukları gibi şikayetler olabilmektedir. Ameliyatın amacı hastanın mevcut şikayetlerinden kurtulmasını sağlamaktır.
Hastada Sistemik Hastalıklar Olup Olmadığını Öğrenme
Tedaviye başlanmadan önce hastanın genel sağlık durumuyla ilgili tüm bilgiler edinilmelidir. Hastanın sistemik bir hastalığa sahip olması tedavisini doğrudan etkileyebilen bir durumdur. Sistemik hastalıkların bazıları ağızda belirti gösterir ve diş hekimi bunu fark edebilir; ancak bunun olmadığı durumlarda hasta diş hekimini mutlaka bilgilendirmelidir. Hastaların ne sebeple olursa olsun sistemik hastalıklarını saklaması risk oluşturabilir. Sistemik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlarla diş tedavisinde kullanılan ilaçlar etkileşime girebilir. Bu durum diş tedavisini olumsuz etkileyebileceği gibi hasta için ciddi riskler de doğurabilir.
Protez Türüne Karar Verilmesi
Protez türüne karar verilirken çok sayıda unsur göz önüne alınır. Hastanın şikayetleri ve beklentileri bu kararda önemli rol oynar. Protez çeşidi seçilirken hastanın ağız içi durumu göz önüne alınır. Tek diş kaybında, birden fazla diş kaybında ve tüm dişlerin kaybı durumunda farklı protez çeşitleri uygulanmaktadır. Hastanın ağız içi kemik yapısı, hangi tedaviye daha yatkın olduğu, ağız içinde mevcut olan dişlerin durumu ve konumu da belirleyicidir. Protezler çeşitli materyallerden yapılmaktadır ve buna göre maliyetleri de değişkenlik göstermektedir. Bu kararı verirken hastanın mali durumu da göz önünde bulundurulmalıdır. Hastanın estetik kaygıları da burada belirleyici rol oynamaktadır. Bazı protezler ışık geçirgenliği gibi özellikleri sayesinde daha doğal ve estetik bir görüntü sağladığından tercih sebebi olabilirler. Protezlerin sağlamlığı, uzun ömürlü olmaları ve ağız içindeki konforları da bu kararın verilmesinde önemlidir.
Ameliyata Hasta Hazırlığı
Ameliyattan önce hastanın yapması gereken bazı hazırlıklar vardır. Öncelikle ameliyatın lokal anestezi ile mi genel anestezi ile mi yapılacağı öğrenilmelidir. Eğer ameliyat genel anestezi ile yapılacaksa yaklaşık 6 saat önce yemek yeme faaliyeti bırakılmalıdır. Ameliyat lokal anestezi ile yapılacaksa hasta lokal anestezinin etkisi geçene kadar birkaç saat yemek yiyemeyeceği için karnı tok bir şekilde ameliyata girmelidir. Hasta olası yan etkileri engellemek için ameliyattan belirli bir süre önce sigara içmeyi durdurmalıdır. Eğer ağızda enfeksiyon varsa ve diş hekimi antibiyotik kullanılmasını söylediyse ilaçlar ameliyata kadar düzenli olarak kullanılmalıdır. Ameliyat öncesi ağız temizliği yapılarak gidilmelidir.
Ağız İçi Hijyenin Sağlanması
Ağız içi hijyen hastanın her zaman dikkat etmesi gereken bir konudur. Ameliyat öncesi ağız içi hijyenin sağlanması ameliyat sonrası enfeksiyonları önlemede önemlidir. Operasyon öncesi dişler fırçalanmalı, ağızda yemek artığı kalmadığından emin olunmalıdır. Eğer diş hekimi önerdiyse hasta ağzını antiseptik bir gargara ile çalkalayabilir.
Ameliyat Günü Sigara İçmeme
Sigara içmek kandaki oksijen düzeyini azaltarak yaralarda geç iyileşmelere ve enfeksiyona yol açabiliyor. Aynı zamanda balgam miktarında yarattığı artış ile de solunum güçlüğü yaşanmasına neden oluyor. Sigara içen hastanın anestezi sonrası uyanma sırasında solunum spazmı geçirme riski de daha yüksektir. Sigara kullanımı damar sertleşmesi ve daralması, pıhtı atma ve beyin kanaması gibi ciddi problemlere yol açabilir. Bu tür riskleri olması dolayısı ile uzmanlar ameliyat öncesi ve ameliyat günü sigara içilmemesini tavsiye etmektedir.
Riskler/Komplikasyonlar
Her ameliyatta olduğu gibi bu tür ameliyatlarda da çeşitli komplikasyonlar oluşabilir. Durumu dikkatlice takip edip rahatsız edici boyutlara ulaşmadan diş hekimine başvurulması gerekmektedir. Diş hekiminin tavsiyelerine uyarak ve reçete ettiği ilaçların düzenli kullanımı ile komplikasyon riski düşürülebilir. Bu tür ameliyatlarda enfeksiyon, ağrı, ateş, kanama ve şişlik en sık karşılaşılan komplikasyonlardır.
Enfeksiyon
Ameliyat sonrası ağız içi hijyeni sağlamak çok önemlidir. Buna dikkat edilmediğinde enfeksiyon riski ortaya çıkabilir. Ameliyat sonrası kanama durumlarında uygulanacak olan tamponun steril olması gerekmektedir. Ameliyattan bir gün sonra dişler doktorun önereceği yumuşak bir fırça ile düzenli olarak fırçalanmalıdır. Enfeksiyon riskini en aza indirmek için doktorunuz tavsiyesine bağlı olarak ılık tuzlu su veya antiseptik gargaralar kullanılmalıdır. Ameliyat bölgesine gidip iyileşmeyi olumsuz etkileyebileceği için ilk günler taneli gıdalar tüketilmemelidir.
Ağrı
Her ameliyat sonrasında belirli ölçülerde ağrı görülebilir. Bu konuda hasta önceden bilgilendirilmelidir. Ameliyat sonrasında ağrı olmasa bile hasta antienflamatuar yani enfeksiyon giderici etkisi bulunan bir ağrı kesici kullanmalıdır. Hasta dudak yanak bölgelerini çekiştirerek ameliyat yerini incelemeye çalışmamalıdır, bu da ameliyat bölgesine zarar verebileceği gibi ağrıya da sebep olabilir. Aşırı sıcak, asitli yiyecek ve içecekler tüketmek de yarayı tahriş edeceğinden ağrıya sebep olabilir.
Ateş
Ateş, vücutta oluşan istenmeyen bazı durumlarda vücut ısısın geçici olarak normalin üzerine çıkmasıdır. Her ameliyattan sonra hafif ateşe rastlanabilir ve bu durum 24 saat içerisinde düzelir. Hasta süreci dikkatli bir şekilde takip etmelidir. Vücut ısısı belirli aralıklarla ölçülüp, kontrol edilmelidir. Eğer 24 saat sonunda ateş hala mevcutsa veya yükseliyorsa doktora başvurulmalı, ateşin sebebi araştırılmalıdır. 72 saatin sonunda ateş hala mevcutsa bu enfeksiyonun işareti olabilir.
Kanama
Ameliyat sonrası kanama görülebilir. Kan sulandırıcı ilaç kullanan hastaların özellikle dikkat etmeleri gerekir. Doktorun tavsiyesine bağlı olarak ilacı kullanmaya ara verebilirler. Eğer diş çekimi oldu ise doktorun verdiği tampon 30 dakika kadar ısırılmalıdır. Tükürmek, yara yerini emmek veya çalkalamak iyileşme sürecine katkı sağlayacak pıhtının oluşumunu önleyeceğinden ve geç iyileşmeye neden olacağından tavsiye edilmez. Diş çekiminde veya dikiş mevcudiyetinde 24 saat boyunca sızıntı şeklinde kanama devam edebilir. Ancak ağız dolusu veya fışkırır tarzda bir kanama olursa hemen diş hekimine başvurulmalıdır.
Şişlik
Ameliyat sonrası bir miktar şişlik oluşabilir. Ameliyatın türüne göre bu şişlik miktarı değişebilir. Operasyondan sonra 48-72 saatlik süreçte şişlik en üst seviyeye ulaşır. 3. günden sonra ise yavaş yavaş inmeye başlar ve bir haftanın sonunda tamamen kaybolur. 3. günden sonra oluşan ödem enfeksiyon belirtisi olabileceğinden, düzenli takip edilmeli ve doktora başvurulmalıdır. Şişliğin çok olmaması için ilk 24 saat soğuk uygulama yapılabilir, 24 saatten sonra bir etkisi olmayacaktır. Buz kompresleri doku hasarına sebep olmayacak şekilde deri ile arasına bez koyularak ve belirli aralıklarla uygulanmalıdır.
Diş Protezi Ameliyatı Sonrası
Ameliyat sonrası oluşabilecek yan etkiler konusunda hasta önceden bilgilendirilmeli ve gereken tavsiyeler verilmelidir. Diş protezi ameliyatı sonrası hastanın aynı sorunları tekrar yaşamaması için dikkat etmesi gereken bazı unsurlar vardır. Ağız içi hijyen her koşulda sağlanmalıdır. Diş hekiminin önereceği doğru diş fırçası ve diş macunu kullanılmalıdır. Ağız içine yerleştirilen protezlerin temizliği protezin özelliklerine uygun bir biçimde yapılmalıdır. Diş hekimi kontrolleri kesinlikle aksatılmamalıdır.
Yan Etkiler
Diş protezi ameliyatı sonrası bir takım yan etkiler görülebilir. Hastaya bu konu hakkında bilgi verilmeli ve bu süreci kolay atlatması için tavsiyelerde bulunulmalıdır. Ameliyatın yan etkileri hafif ağrı, sızlama, konuşmada ve besinleri çiğnemede zorluktur. Bu belirtiler kısa bir süre sonunda kaybolacaktır.
Hafif Ağrı
Ameliyat sonrası hafif ağrı hissedilmesi normal bir durumdur. Diş hekiminin reçete ettiği bir ağrı kesici ilaç sorunu çözebilir. Ancak bu sorunu gidermede hastanın da dikkat etmesi gerekenler noktalar vardır. Yarayı tahriş edebilecek çok sıcak, baharatlı, asitli yiyecek ve içecekler tüketilmemelidir. Ameliyat bölgesine kuvvet uygulamaktan kaçınılmalıdır.
Sızlama
Ameliyat sırasında dişe yapılan fiziksel müdahaleler sonrasında sızlamaya neden olabilir. Sızlama şikayetinin geçme süresi uygulanan işleme göre ve kişiden kişiye farklılık gösterebilmektedir. Sızlama şikayetini minimum düzeye indirmek için dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Dişler yumuşak diş fırçası ve hassas dişler için kullanılan diş macunu ile fırçalanmalıdır. Çok soğuk ve çok sıcak gıdalar tüketmekten kaçınılmalıdır.
Besinleri Çiğnemede Zorluk (1-2 Gün)
Hemen her şeyde olduğu gibi protezlerde de bir uyum süreci gerekmektedir. Ağız içinde yara veya dikiş olması da bu süreci biraz zorlaştırabilir. Bu alışma döneminde dokuda vuruklar oluşabilir, bu nedenle düzenli doktor kontrolüne gidilmelidir. Ameliyat sonrası ağzın açılıp kapanması biraz zor olabilir. Tüm bu sebeplerden hastalar çiğneme fonksiyonunu sorunsuzca yerine getiremezler; bu yüzden hemen kuru ve sert gıdalar tüketilmemeli, proteze alıştıkça gıdaların sertliği arttırılmalıdır.
Konuşmada Zorluk (1-2 Gün)
Dokularla protezin uyumu belirli bir zaman almaktadır. Hasta ağzına yerleştirilen proteze hemen alışamayabilir. Ağzını açıp kapatırken zorluk yaşayabilir. Özellikle hareketli protezlerde protez ağızdan çıkacakmış hissi oluşabilir. Belirli bir süre boş kalan bölgelerde yanak ve dil ısırmaları olabilir. Hem ameliyatın yarattığı etkilerle hem de protezlere alışık olmama durumunun etkisiyle hasta ilk günler konuşmada, kelimeleri doğru telaffuz etmede zorluklar yaşayabilir.
Dikkat Edilmesi Gerekenler
Hastalar ağızlarında meydana gelen istenmeyen bir durumdan ötürü diş protezi ameliyatı olurlar. Ameliyat kadar ameliyat sonrası yapılanlar da büyük önem taşır. Hasta ameliyata giden süreci dikkatle çözümlemelidir. Ameliyat öncesi yaşadığı sorun genetik veya travma kaynaklı değilse aynı sorunların tekrar oluşmaması için önlemler almalıdır. Bu önlemlerin başında ağız içi hijyen koşullarının sağlanması ve düzenli yapılan diş hekimi kontrolü gelmektedir.
Çürük Önleyici Diş Macunları Kullanma
Tedavi sonrası ağız sağlığını korumak ve çürük oluşumunu önlemek gerekmektedir. Diş hekimleri çürüğü önlemek için florür içeren diş macunları kullanılmasını önermektedir. Florür yer yüzünde tüm su kaynaklarında bulunan doğal bir mineraldir. Diş macunu dişlere temas ettiğinde florür diş minesi tarafından emilir. Florür kalsiyum ve fosfor desteğinde bulunarak diş minesini güçlendirir ve diş sertleşir. Bu tür diş macunları ile çürüklerin görülme oranları azalır ve çürük daha oluşum aşamasındayken diş onarılır.
Düzenli Diş Bakımı
Düzenli diş bakımı hastanın mevcut ağız ve diş sağlığını koruması için gereklidir. Hastanın ağız ve diş yapısına uygun diş macunu ve fırçasıyla dişler günde iki defa fırçalanmalıdır. Dişler fırçalanırken doğru teknik ve açıyla fırçalanması önemlidir. Dişlere ve diş etlerine zarar vermeyecek sertlikte bir fırça ile 45 derecelik açıda tutularak dairesel hareketlerle fırçalama yapılmalıdır. Fırçalama işlemi 2 dakikadan kısa sürmemelidir. Diş fırçaları 3 ayda bir yenilenmelidir. Diş fırçasının ulaşamadığı aralıkları temizlemek için diş ipi veya arayüz fırçası kullanılmalıdır.
Periyodik Diş Hekimi Kontrolü
Diş hekimi özel bir sıklık belirtmedi ise en az altı ayda bir periyodik diş hekimi kontrolüne gidilmelidir. Diş hekimi kontrolüne gitmek için ağızda, dişlerde veya protezlerde bir problem olması beklenmemelidir. Hastanın gözle göremeyeceği problemler olabilir. Kontrol esnasında diş hekimi bunları fark eder, erken teşhisi ve tedavisi yapılabilir.
Doğru Diş Fırçası Kullanma
Yeterli bir ağız temizliğinde diş fırçasının rolü çok büyüktür. Her insanın ağız ve diş yapısı farklı olduğu için fırça gereksinimleri de farklıdır. Doğru fırça kullanılmadığında ağız ve diş temizliği de doğru şekilde yapılamaz. Fırça seçilirken diş hekiminden yardım almak faydalı olabilir. Doğru bir fırça rahat kullanılabilmeli, ağzın her noktasına ulaşabilmeli, diş ve diş etlerine zarar vermemelidir. Bunlar da hastanın ağız ve diş yapısını tanımaktan ve buna uygun seçim yapmaktan geçer. Ağzın tüm noktalarına ulaşabilecek bir fırçanın baş bölümünün çok büyük olmaması gerekir. Fırçanın kıllarının sert olması durumunda diş minesi ve diş etleri zarar görebilir, bu yüzden yine hastanın özelliklerine göre orta sertlikte veya yumuşak kıllı bir fırça tercih edilmelidir. Ayrıca seçilen fırça ağza yerleştirilen proteze ve onun özelliklerine uygun olmalıdır.
Protezlerin Temizliği
Protezlerin uzun ömürlü olabilmeleri için düzenli bir şekilde temizlenmeleri gerekmektedir. Protezin çeşidine göre temizleme biçimleri ve malzemeleri de farklılıklar gösterebilir. Sabit protezlerin temizliği ağızda bulunan doğal dişlerin temizliğine benzerken hareketli protezlerin ağızdan çıkarılıp temizlendikten sonra tekrar takılması gerekmektedir. Protez temizliği yaparken protezlere zarar verecek, aşınmalarına sebep olacak yöntemlerden kaçınılmalıdır.
Temizlik Araçları
Protezlerin temizliğinde kullanılan araçlar protezlerin çeşitlerine göre farklılık göstermektedir. Sabit protezlerin temizliği doğal dişlerin temizliğine benzediği için daha bilindik temizlik araçları kullanılır. Diş fırçası, diş macunu, diş ipi, gargaralar tercih edilebilir. Bunlar seçilirken de proteze zarar vermeyecek özellikte olanlar tercih edilmelidir. Hareketli protezler için kullanılacak temizlik malzemeleri daha farklıdır çünkü hareketli protezlerin temizliği ağız içinde yapılmaz ve materyal olarak da farklılıklar gösterir. Diş fırçası, protez temizleyici tabletler ve solüsyonlar kullanılabilir. Hareketli protezler geceleri ağızdan çıkarılarak su veya protez temizleyici tablet içeren bir kapta muhafaza edilmelidir.
Diş Fırçası Kullanımı
Diş fırçası kullanımı sabit protezler hastanın diğer dişlerine uyguladığı şekilde olmalıdır. Dişler protezlere zarar vermeyecek yumuşaklıkta bir diş fırçasıyla günde 2 defa fırçalanmalıdır. Protezlerin altında gıda artıkları kalmasını engellemek için arayüz fırçası kullanılmalıdır. Köprülerin altında da süper floss denen diş ipi kullanılmalıdır. Hareketli protezler de günde 2 defa özel protez fırçası v ile temizlenmelidir. Fırçalama işlemi yapılırken protezleri aşındırıcı macun, çamaşır suyu gibi malzemeler kullanılmamalıdır. Fırçalama bittikten sonra protezler akan suyun altında durulanmalıdır.
Diş Protez Temizliğinin Yapılmaması Hangi Sorunlara Yol Açar?
Sağlıklı bir ağza sahip olmak için diş protezlerinin temizliği düzenli olarak yapılmalıdır. Protezin çeşidi fark etmeksizin temizliğinin yapılması ihmal edildiğinde protez aralarında bakteriler birikir ve bunun sonucunda diş eti problemleri, çürükler, lekeler ve ağız kokusu gibi problemler ortaya çıkar. Hareketli protezlerin altında kalan bölge nemli ve mikroorganizmalar için ideal yapıdadır; bu protezlerin temizliği ihmal edildiğinde ağız içinde mantar enfeksiyonu oluşabilir. Bu problemler hastayı hem estetik olarak hem de sağlık açısından olumsuz etkiler.
Estetik Sorunlar
Diş protezleri kaybedilen fonksiyonları kazandırdığı gibi hastaya estetik bir görüntü, güzel bir gülüş de sağlamaktadır. Protezlerin temizliği ve bakımı ihmal edildiğinde sabit veya hareketli protez olması fark etmeksizin birtakım problemler ortaya çıkar. Bu problemlerin bir kısmı da protezlerin görüntüsünü etkiler. Protezlerin yüzeyleri dişin mine tabakasına göre daha tutucu özelliktedir. Bu nedenle plak oluşumuna müsaittir. Bakımı ve temizliği yapılmayan protezlerde bakteri plakları ve lekeler oluşur. Bu da protezlerin estetik bir görüntüden uzaklaşmasına neden olur.
Ağız Enfeksiyonu
Protezlerin temizliği ihmal edildiğinde diş etlerinde mikroorganizmalar birikir, diş taşı oluşur. Bunlar sonucunda ağız içi enfeksiyonlar meydana gelir. Ağız boşluğunda kızarıklıklar, ağızda kuruma, yanma oluşur. Yutma ve çiğnemede zorluklar oluşur. Diş etlerinde şişlikler ve bası durumunda kanamalar meydana gelir. Hareketli protezlerde protezin altında kalan yumuşak doku nemli bir yapıya sahiptir; bu yüzden mikroorganizmalar için elverişlidir. Hareketli protezlerin temizlik ve bakımının ihmal edildiği durumlarda bu bölgede mantar enfeksiyonu meydana gelebilir. Bu tür durumlarda protezlerin yeniden yapılması bile gündeme gelebilir.
Ağız Kokusu
Ağız kokusunun birçok sebebi olabileceği gibi protezlerin temizliğinin yapılmaması da ağız kokusuna sebep olabilir. Protezler temizlenmediğinde bakteriler, çeşitli enfeksiyonlar ve diş taşı oluşumu görülür. Bu da hastada ağız kokusuna neden olur. Ağız kokusu hem hastanın kendisine rahatsızlık verir hem de sosyal hayattan soyutlanmasına ve kendini kötü hissetmesine neden olur.
Doku İritasyonu
Protezlerin temizliği yapılmadığında ağız içi hijyen sağlanamaz. Bu da ağız içerisinde çeşitli lezyonlar oluşmasına sebep olur. Bu lezyonlar ağız içinde ağrılara, kanama oluşmasına sebep olur, bulaşıcı olabilir, tekrarlama ihtimali yüksektir. Genel olarak zararsızdır ve 2 hafta gibi bir süre zarfında kendiliğinden geçmektedir.
Sık Sorulan Sorular
Hastaların kafalarında ameliyatla ilgili çeşitli soru işaretleri olabilir. Diş protezi ameliyatı, ameliyat öncesi dönem, ameliyat sonrası dönem, oluşabilecek komplikasyonlar, dikkat edilmesi gerekenler konularına hâkim olmak hastaya daha iyi hissettirebilir. Bu yüzden hastaları bu konularda bilgilendirmek için diş protezi ameliyatı ile ilgili sık sorulan soruları derledik.
Diş Protezi Ameliyatı Sonrası Neden Morarma Olur?
Diş protezi ameliyatı sonrası morarma görülmesi normal bir durumdur. Kanın doku altında yayılma miktarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Morarma ile beraber görülen şişlik durumunun azaltılması için ilk 24 saat soğuk uygulama yapılabilir. Morarma ve şişlik bir haftalık süreçte kendiliğinden kaybolacaktır.
Diş protezi Ameliyatı Kaç Saat Sürer?
Diş protezi ameliyatının süresi hastanın tedavi uygulanacak diş sayısına, diş eti sağlığına, operasyonda kullanılacak yönteme, uygulanacak protez çeşidine göre farklılıklar gösterebilir. Örneğin implant ameliyatı implant uygulanacak diş sayısına ve hastanın kemik yapısına bağlı olarak 30 dakika ve 2 saat arasında değişiklik göstermektedir.
Ameliyatta Ne Tür Anestezi Uygulanır?
Ameliyatlarda lokal anestezi, genel anestezi veya sedasyon yöntemi kullanılmaktadır. Anestezi türü hastanın sakinlik durumuna, uygulanacak operasyonun büyüklüğüne, hastanın ağız yapısına göre belirlenebilir. Operasyonlarda çoğunlukla lokal anestezi kullanılmaktadır. Genel anestezi veya sedasyon anestezi uzmanlarının iş birliği ile çok adet işlemin tek seferde yapılacağı büyük ameliyatlarda, hastanın ağız yapısının çalışma zorluğuna yol açtığı durumlarda, zekâ geriliği bulunan hastalarda ve çok korkan hastalarda uygulanmaktadır. Genel anestezi uygulanabilmesi için hastanın sağlık durumunun buna elverişli olması gerekmektedir.
Diş Protezi Ameliyatı Fiyatı?
Diş operasyonları için Türk Diş Hekimleri Birliği her yıl düzenli olarak bir fiyat listesi yayınlamaktadır. Ancak bu fiyat listesi alt limit olarak kabul edilir. Diş protezi ameliyatı fiyatı birçok faktöre göre belirlenebilir. Ameliyatın özel bir kurumda mı yoksa devlet kurumunda mı yapılacağı önemli bir ayrıntıdır. Eğer özel kurumda yapılacaksa kurumun bulunduğu şehir, semt fiyatı belirleyici unsurlardan biridir. Operasyonu gerçekleştirecek doktor ve ekibin de ücret tarifesi önemlidir. Operasyon devlet kurumunda gerçekleştirilecekse hastanın sosyal güvencesi olup olmaması önemlidir. Ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumu’nun tedaviyi karşılayıp karşılamadığı da öğrenilmelidir. Ameliyat üniversite hastanesinde yapılacaksa öğretim üyelerinin ek ücret talep etme hakları bulunduğu da göz önüne alınmalıdır. Uygulanacak protezin çeşidi ve protezin yapıldığı materyal de fiyatın belirlenmesinde ana unsurlardan biridir.
Diş Protezi Ameliyatı Hangi Hastanelerde Yapılır?
Diş protezi ameliyatları ağız, diş ve çene cerrahisi bölümü bulunan özel hastaneler, devlet hastaneleri ve üniversite hastanelerinde gerçekleştirilebilir. Ameliyatın yapılacağı hastanede konusunda uzman olan bir cerrah, ameliyat için ihtiyaç duyulacak materyaller ve uygulanacak anestezi türüne göre anestezi uzmanı hazır bulunmalıdır.
Ameliyat Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli?
Diş protezi ameliyatı sonrasında öncelikle olası yan etkiler hakkında bilgi sahibi olunmalı ve buna göre önlemler alınmalıdır. Olası ağrı durumunda diş hekiminin reçete ettiği ağrı kesici ilaç hazır bulundurulmalıdır. Operasyon sonrası ağzı açıp kapatmakta, çiğneme fonksiyonlarında zorluklar yaşanabileceğinden sert ve katı gıdalar tüketilmekten kaçınılmalıdır; püre tarzı gıdalarla beslenilmesi daha uygundur. Ameliyat sonrası ameliyat bölgesini emme, ağzı çalkalama ve tükürme gibi kanamaya yol açabilecek davranışlardan kaçınılmalıdır. Şişlik oluşumunu en aza indirmek için ameliyat sonrası ilk 24 saat soğuk uygulama yapılmalıdır. Ağız içi hijyene çok dikkat edilmelidir. Ameliyattan bir gün sonra dişler fırçalanmaya, ağız antiseptik bir gargarayla temizlenmeye başlanmalıdır. Protezlerin bakımı ve temizliği de düzenli olarak yapılmalıdır. Doktor kontrolü kesinlikle ihmal edilmemelidir.
Diş Protezi Ameliyatı Olduktan Ne Kadar Süre Sonra Yeme İçmeye Devam Edilmeli?
Diş protezi ameliyatından sonra yeme içmeye başlamak için anestezinin etkisinin geçmesi beklenmelidir. Anestezi altındayken hasta istemeden dil ve yanaklarını ısırarak buralardaki dokulara zarar verebilir. Anestezinin etkisi geçtikten sonra yoğun bir kanama durumu yoksa yeme içmeye başlanabilir. Fakat yenecek yiyeceklerin ameliyat bölgesine zarar vermeyecek özellikte olmasına dikkat edilmelidir.
Ameliyattan Sonra Ağrı Hisseder Miyim?
Her cerrahi operasyonda olduğu gibi diş protezi ameliyatlarından sonra da ağrı görülebilir. Çoğunlukla hafif seyreden ve diş hekiminin verdiği ağrı kesici ilaçla kolaylıkla geçen bir ağrı söz konusu olmaktadır. Ameliyat sonrası anestezinin geçmesinden sonra hasta ağrı hissetmese bile doktorun verdiği ağrı kesiciyi kullanmaya başlamalıdır. Hasta da ağrıya sebep olabilecek gıdalar tüketmekten kaçınmalıdır. Eğer ağrı çok şiddetli hale gelir ve ilaç alımıyla da geçmezse doktora başvurulmalıdır.
Protez Yaptırıldığı Anlaşılır Mı?
Diş protezi yaptırıldığının anlaşılması protezin çeşidine ve materyaline bağlıdır. Parsiyel protezlerde hastanın doğal dişlerine bağlanan metal çengeller nedeniyle protez yaptırıldığı anlaşılabilir. Ancak günümüzde kullanılan çeşitli materyallerle protezler çok doğal bir görüntüye sahip olabilirler ve gerçek dişten ayırt edilemeyebilirler. Örneğin zirkonyum kaplamalar ışık geçirgenliği özelliği sayesinde canlı ve doğal görünmektedir. Hastalar hem estetik hem de doğal görünümlü dişlere sahip olabiliyorlar.
Diş Protezi Herkese Uygulanabilir Mi?
Diş protezi tedavisi genel sağlık durumu herhangi bir engel teşkil etmeyen herkese uygulanabilir. Tüm dişlerini kaybeden hastalarda, tek diş kaybı yaşayan hastalarda, kısmi diş kaybı olan hastalarda, dişlerinde şekil bozuklukları olan hastalarda, dişleri zamanla aşınmış olan hastalarda uygulanabilir. Yalnızca implant tedavisi uygulanacak hastaların yeterli kemik yapısına sahip olmaları gerekmektedir.
Kısmi Protez Nedir?
Kısmi protezler eksik dişlerin boşluğunu doldurmak için kullanılan hareketli protezlerdir. Hasta tarafından takıp çıkarılabilir ve temizliği yapılabilir. Akrilik veya metal materyallerden üretilebilir. Bazı çeşitleri metal çengellerle ağızdaki komşu dişlere bağlanarak tutuculuk sağlanır. Akrilikten oluşan kısmi protezlerde metal çengel bulunmaz. Metal çengeller estetik açıdan kötü bir sebep olmaktadır.
Diş Protezi Çeşitleri?
Diş protezleri birçok etmene bağlı olarak farklılıklar göstermektedir. Protezin uygulanacağı diş sayısı, protezin yapıldığı materyaller, estetik ve konfor bunlardan bazılarıdır. Biz protezleri sabit protezler, hareketli protezler ve implant üstü protezler olarak ele alabiliriz. Sabit protezler bir veya birden çok diş kaybında, tedavi edilemeyen çürüklerde, diş kırıkları durumlarında uygulanan tedavilerdir. Halk arasında kaplama olarak da bilinir. Adından anlaşılacağı üzere dişe sabitlenir ve hasta tarafından çıkarılıp takılamaz. Hareketli protezlere göre alışması ve kullanması daha kolaydır. Bunun iki farklı yöntemi vardır bunlardan bir tanesi metal destekli bir diğeri ise metal desteksiz diye ayrılıyor. Metal destekli protezler ışık geçirgenliği düşük olduğu için mat bir görüntü verir. Metal desteksiz protezler doğal ve estetik görünüm isteyen hastalar için daha uygundur. Çeşitleri tek kronlar, köprüler ve implant üstü sabit protezlerdir. Tek kronlar tek diş kesilip küçültülerek üzerine protez yapıştırılması şeklinde uygulanır. Köprüler ise diş kaybı yaşanan durumlarda komşu dişlerin kesilip kaplanarak destek yapıldığı uygulamadır. İmplant üstü sabit protezler ise implant üzerine yerleştirilen protezlerdir. Malzeme olarak zirkonyum doğal dişe en yakın ve estetik görüntü veren sabit protez uygulamasıdır. Hareketli protezler ise çoklu diş kayıplarında uygulanan, hasta tarafından takılıp çıkarılabilen protez türüdür. Hareketli protez çeşitleri total protezler, parsiyel protezler ve hassas tutucu protezlerdir. Total protezler tüm diş kaybı durumunda yapay bir damak ve dişler şeklinde hastanın takıp çıkarabileceği protezlerdir. Parsiyel protezler ve hassas tutucu protezler ağızda doğal diş bulunduğu durumlarda bu dişlerden destek alınarak yapılan protezlerdir. Parsiyel protezlerde protez metal kroşelerle hastanın dişlerine bağlanır. Özellikle ön dişlerde görüntü açısından estetik problemler olabilmektedir. Hassas tutucu protezler ise görsel olarak parsiyel protezlerden daha iyidir. Komşu dişler kron kaplama yapılarak tutucular kaplamaların içine gizlenmektedir. İmplant üstü protezler ise komşu dişlere herhangi bir işlem uygulanmaması, kemikten destek alınarak yapılması bakımından avantajlıdır.
Sabit Protez Nasıl Takılır?
Sabit protezlerin yapılması birkaç seans sürmektedir. Ağız içi muayene, röntgen çekimi ve tedaviye karar verme aşamalarından sonra tedavi edilecek diş kesilerek hazırlanır ve hastadan ölçü alınır. Alınan ölçüye göre yapılan protezin hastanın ağzında provası yapılır. Eğer herhangi bir problem yoksa, protezde bir değişiklik yapılmayacaksa cilaya yollanır. Cilası yapılan protez özel bir yapıştırıcı yardımı ile hastanın dişi üzerine sabitlenir.
Hareketli Diş Protezi Nedir?
Hareketli diş protezi adından da anlaşılacağı gibi ağız içinde hareket eden, hasta tarafından takılıp çıkarılabilen protez çeşididir. Çoklu diş kayıplarında ve tüm diş kabı durumlarında uygulanır. Hareketli olması sebebiyle ilk zamanlar hastada konuşma ve yemek yeme zorlukları görülebilir. Ağız içinde vuruklara sebep olabilir. Sabit proteze göre daha az konforludur. Hareketli protezler gece yatarken çıkarılıp suda veya özel solüsyonlu kaplarda bekletilmelidir. Temizliği ağızdan çıkarılarak yapılmalıdır. Total protezler, parsiyel protezler ve hassas tutucu protezler hareketli protez çeşitleridir.
Diş Kaybı Olmasa da Diş Protezi Takılır Mı?
Diş kaybı olmasa da diş protezi tedavisi yapılabilmektedir. Bu tedavinin amacı zayıf dişleri sağlamlaştırmak, dişleri güzelleştirmek ve korumaktır. Kırılmış, zayıflamış, rengi değişmiş dişler kaplanarak hem sağlamlaştırılır hem de estetik bir görüntü kazanır. Bu tedavi sayesinde hasta hem daha sağlıklı hem de daha güzel görünen dişlere ve ağıza sahip olur.
Diş Protezini SSK Karşılar Mı?
Diş protezi tedavisi epey maliyetli bir tedavidir. Sosyal güvencesi olan hastalar devlet hastanelerinde bu tedaviyi gerçekleştirebilirler. Ancak devlet tüm protez çeşitlerini her zaman karşılamaz. Protezlerin devlet tarafından yenilenme süreleri 4 yıldır. Eğer proteziniz 4 yıldan önce zarar görür, deforme olur ve değiştirilmesi gerekirse, protez maliyetini cebinizden karşılamanız gerekir. Kısa bir süre önce daha çok estetik bir yöntem gibi görülen zirkonyum uygulaması da devletin ödeme listesine girmiştir. Belirli hastanelerde sadece fark ücreti ödenerek, özel hastanelerde çıkacak maliyetin çok altında bir fiyata yapılmaktadır. İmplant da çok gerekli görülen durumlarda dörtte bir fiyatına uygulanabilmektedir.
Diş Protezi Ameliyatı Sonrası İlaç Kullanımı
Diş protezi ameliyatı olan hastanın sistemik bir hastalığı varsa bunu mutlaka diş hekimine bildirmelidir. Sistemik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar ile protez tedavisinde kullanılan ilaçlar etkileşime girebilir. Bu durum hem tedaviyi olumsuz etkileyebilir hem de hasta için risk oluşturabilir. Eğer hasta kan sulandırıcı ilaç kullanıyorsa bu da doktora söylenmelidir. Ameliyat sırasında ve sonrasında oluşan kanama miktarını artırıp pıhtılaşmayı önleyeceğinden ilacın kullanılmasına bir süre ara verilmesi gerekebilir.
Ameliyat Sonrası Yeme İçme Kısıtlanır Mı?
Ameliyat sonrası anestezinin etkisi geçtikten sonra yeme içme faaliyetine başlanabilir fakat ameliyat öncesi dönemdeki gibi her şey tüketilemeyebilir. Öncelikle ameliyat bölgesine zarar verebilecek yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalıdır. Pirinç gibi taneli gıdalar, çiğneme zorluğu oluşturabilecek sert ve katı gıdalar, ameliyat bölgesini tahriş edebilecek asitli, baharatlı, aşırı sıcak, aşırı soğuk yiyecek ve içecekler tüketilmemelidir.
Protezin ağızdaki dokularla uyumu zaman alacağından hastanın doğal dişleri birden her şeyi yiyebilmesi zordur. Özellikle hareketli protezlerde hasta protezle çiğneme fonksiyonuna alışmakta güçlük çekebilir, protez ağzından çıkacakmış gibi hissedebilir. Ancak proteze alışma sağlandıkça tüketilen yiyeceklerin çeşitliliği ve sertliği zamanla artırılarak tüketim alışkanlıkları normale döndürülebilir.
Diş Protezi Nasıl Temizlenir?
Ağız sağlığının korunabilmesi için diş protezlerinin de düzenli olarak temizlenmesi gerekir. Protezlerin ağızdan çıkabiliyor olması tam temizlik yapılabilmesi açısından büyük bir avantajdır. Kaliteli bir suyun içerisine temizlik tableti atılır ve tabletin homojen olarak dağılması için karıştırılır. Sonrasında protez suyun içerisine bırakılarak yabancı maddelerin solüsyon içerisinde tamamen çözünmesi sağlanır. Sonrasında köşe ve dip noktalarda kalmış olabilecek bakterilerin temizlenmesi amacıyla fırçalama işlemi gerçekleştirilir. Fırçalama işlemi sırasında da önceki solüsyon kullanılmalıdır. Tüm bu işlem bittikten sonra protez temiz ve kaliteli bir suyun olduğu ayrı bir bardağa bırakılır ve durulama işlemi de gerçekleştirilir.
Kimler Diş Protezi Yaptırmalıdır?
Diş protezi oldukça genel bir ifadedir. Yapay bir diş yapısının ağıza yerleştirilmesi için birden fazla yöntem bulunur. Tüm bu yöntemlerin tek ortak noktası ise diş kayıplarının telafi edilmesidir. Yani diş protezi yaptıracak olan kişilerin dişlerinde kayıp olması yeter şarttır. Hastanın maddi durumuna, diş yapısına ve diğer birçok faktöre göre de nasıl bir protez yaptıracağına karar verilir.
Diş Protezi Hangi Malzemeden Yapılır?
Diş dokusuna en yakın hissiyatı oluşturması açısından titanyum, porselen, zirkonyum ve altın uygulamalar söz konusudur. Standart uygulama ise porselen ve zirkonyum arasında gidip gelmektedir. Duruma göre diğer başka malzemelerden de protezler üretilebilir. Üretilen malzemeye fiyat ve kullanım ömrü değişir.
Diş Protezi Polisliğe Engel Mi?
Diş protezi ön dişlere değil de arka dişlere uygulanmışsa bu polisliğe engel bir durum değildir. Ön dişlere uygulanan diş protezlerinde ise beş adet şartı bulunmaktadır. Beş adeti geçen ön diş protez uygulamaları polisliğe engel olarak kabul edilmektedir. Ancak, bu konuda sürekli mevzuat değişimi söz konusu olduğu için güncel sağlık yönetmeliği kontrol edilmelidir.
Diş Protezi Zor Mu?
Diş protezleri takılmadan önce hem protezin ağız yapısına hem de ağızın proteze uygun hale getirilmesi gerekir. Bu da bazen birkaç seans süren operasyonlar demektir. Her ne kadar operasyon sırasında ağrı ya da acı hissedilmese de harcanan mesailerden dolayı diş protezi zor bir uygulama olarak kabul edilir. Ancak ortaya koyduğu faydalardan dolayı da olmazsa olmazdır.
Diş Protezi Alerji Yapar Mı?
Bazı insanlarda metal alerjisi bulunabilir. Böyle bir durumda metal içeriği olan protezler alerji yapma ihtimali barındırır. Alerjiden kaynaklı bir sorun çıkmaması için operasyondan önce alerji ihtimali de değerlendirilir. Kişinin metale ya da başka bir malzemeye alerjisi var ise, alerjisi olmayan bir madde ile protez üretimi gerçekleştirilir.
Diş Protezi Nasıl Yapıştırılır?
Diş protezi ile damağın tam uyum sağlaması, kullanım sırasında titreme ya da oynama gibi sorunlar yaşamaması için diş protezi yapıştırıcılarından yararlanılabilir. Tat içermeyen bu tozlar ya da jeller protezin üstüne sürülür ve protez ağıza yerleştirilir. Sonrasında bir dakika kadar alt üst çene baskısı uygulanarak yapıştırma işlemi tamamlanır.
Diş Protezi Ölçüsü Nasıl Alınır?
Diş protezinin ölçüsü alınırken hastanın çene yapısı, mevcut dişleri ve damak şekli hesaba katılır. Ölçü alımı esnasında bu iş için özel olarak geliştirilmiş aletlerden yararlanılır. İç yapıyı, temas noktalarını, açıyı özel olarak ölçmek gerekir. Ayrıca hastanın damak izi de özel maddeler kullanılarak çıkartılır ve protezler buna göre üretilir.
Diş Protezi İçin Hangi Bölüme Gidilir?
Protez uygulamalarını diş hekimleri yapar. Ancak protez uygulamalarının oldukça kaliteli olabilmesi için ciddi bir uzmanlık gerektiğinden dolayı diş hekimlerinin bu konuda uzmanlaşmış olanları tercih edilmelidir. Diş protezi uygulaması yaptırmak isteyenlerin protetik kliniklerine başvurmaları yeterlidir. Sonrasındaki süreç doktorun yönlendirmesi ile devam eder.
Diş Protezi Sonrası Konuşabilir Miyim?
Diş protezi ilk takıldıktan sonra yabancılık hissinden dolayı konuşmadan sıkıntılar çıksa da birkaç saatlik alışma süresinin ardından hasta istediği gibi konuşabilir. Bir aylık tam alışma süresinden sonra ise konuşma fonksiyonunda en ufak azalma gözlenmez.
Diş Protezi Sonrası Ne Zaman Sigara İçilir?
Sigara hem ağız içine hem doğal dişlere hem de protezlere ciddi derecede zarar vermektedir. Hem uygulama sırasında hem de sonrasında sigara kesinlikle bırakılmalıdır. Operasyondan sonra sigara içilmeye devam edilirse protezlerin ömrü yüzde elli oranında kısalmakta, fonksiyonları ise azalmaktadır.