İkili Tarama Testi
Anestezi Türü | : - |
---|---|
Ameliyat Süresi | : - |
Hastanede Kalma Süresi | : - |
İşe Dönme Süresi | : - |
Ameliyat ve tedavi süreçleri, kişiden kişiye farklılık arz edebilir. Ameliyat.com tedavi ve ameliyat özetlerinde, ortalama değer niteliği taşıyabilecek örnek tablolardan yararlanılmıştır.
- İkili Tarama Testi Hakkında
- İkili Tarama Testi Nedir, Nasıl Yapılır?
- Hangi Amaçla Yapılır?
- Kimlerde Doğuştan Sakat Bebek Doğurma Riski Daha Fazladır?
- İkili Testlerde Nelere Bakılır?
- Down Sendromunda Biyokimyasal Değerler
- İkili Testte Sınır Değer Kaçtır?
- İkili Tarama Testinin Pozitif Çıkması
- İkili Tarama Testinin Negatif Çıkması
- Hangi Sağlık Kuruluşlarında İkili Tarama Testi Yapılır?
İkili tarama testi, gebelik döneminde yapılan testlerden bir tanesidir. Bebekte oluşabilecek sorunları daha önceden tespit edebilmek adına gerçekleştirilen bu testin asıl amacı, bebekte oluşan kromozomal anomalileri tespit etmek olarak biliniyor. Bu test ile birlikte Edwards sendromu ve down sendromu olup olmadığı daha net bir şekilde ortaya konuluyor. Bununla birlikte bebeğin bu riski taşıyıp taşımadığı da bu test ile birlikte daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. Bazı anne ve babalar bu testi yaptırmaktan kaçınırken bazı anne ve babalar ise bu testin gerekliliğinin bilincinde hareket ediyorlar. Organ anomalileri ile birlikte zekâ geriliği testi olarak da bilinen ikili tarama testi, zeka düzeyi testi değildir ve bu uygulama ile ilgili bilinen en büyük yanlışlardan bir tanesi de ne yazık ki budur.
İkili tarama testi için en uygun dönem, gebeliğin 11-14. Haftaları arası dönemdir. Kan tahlillerinde olduğu gibi anneden belli oranda kan alınır ve uygulama başlar. Bu uygulama bilgisayar destekli çalışmalardan bir tanesidir ve sonuçlar da yine bilgisayar aracılığı ile daha net bir şekilde belirlenir. Bu testin başarı oranı bir hayli yüksek ve doktorlar, anne ve babaların bu testi yaptırmalarını tavsiye ediyor. Bu testin birçok hastanede yapılabildiğini de belirtmekte fayda var ve özel hastanelerin tamamı da bu test için hizmet vermektedir.
İkili Tarama Testi Hakkında
İkili tarama testi, gebelik döneminde yapılan testlerden bir tanesi ve az önce de belirttiğimiz gibi doğru sonuç oranı da bir hali yüksektir. Bu testi yaptırmak zorunlu değil ve anne ve babanın kararına da saygı duyulmalıdır. Hekimler bu konuda gerekli bilgilendirmeyi yapıyor ve anne babadan onay alındıktan sonra kan alımı ile birlikte uygulama başlıyor. Bu test öncesi bilgilendirmenin doğru bir şekilde yapılmasında fayda var. Çıkabilecek sonuçlar gebeliği ve ebeveyn psikolojisini olumsuz etkileyebiliyor. Gebelik döneminde yaşanacak stres can sıkıcı bir hal alabilir ve anneye de zihinsel olarak zarar verebilir. Test ile birlikte alınacak sonuca hazırlıklı olmak gerekiyor çünkü çocuklarınızın doğumu öncesi sahip olacağı hastalığı çok daha erken öğreniyorsunuz ve kendinizi buna hazırlamanız da zor olabilir. İkili tarama testinin tek başına yeterli olmadığını belirtmek gerekiyor. Yüksek oranda doğru sonuç veriyor ancak bu sonuçlar kesin sonuçlar olarak anne ve babanın karşısına çıkartılamaz. En net sonucu öğrenmek ve anne ve babaya bildirebilmek için ikili tarama testi ile birlikte CVS testi de yaptırmak gerekiyor. Hekimleriniz bu konuda daha net bilgi verecek ve soru işaretlerini de giderecektir. Gebelik döneminde yapılan ikili tarama testinden çıkacak her türlü sonuca hazırlıklı olmalısınız. Zihinsel ve fiziksel olarak buna hazır olduğunuzu düşünüyorsanız bu testi yaptırmanızda fayda vardır ve hekimleriniz de bunu önerecektir.
İkili Tarama Testi Nedir, Nasıl Yapılır?
Anne adaylarından alınacak kan örneği ile gerçekleştirilecek olan test, anne ve babanın onayı alınarak yapılır. Zorunlu bir test olmadığını bir kez daha belirtmekte fayda var. 11-14 haftaları arasında yapılacak olan testin asıl amacı, gebe kişinin kanındaki B-hCG ve PAPP-A düzeyini ölçmek için yapılır ve bilgisayar yardımı ile de sonuca ulaşılır. Kan alınma işlemi sıradan bir kan tahlili sürecine sahiptir ve herhangi ekstra bir durum söz konusu değildir ancak kanın incelenmesi ve analiz edilmesi sıradan kan tahliline nazaran daha detaylı bir şekilde yapılır. Zorunlu bir test olmamakla birlikte anne ve babanın da sonuca hazırlıklı olması gerekir. Ebeveynler ile mutabakatın sağlanması ve ebeveynlerin de en doğru şekilde bilgilendirilmesi şarttır. Bu test, 2000’li yıllardan bu yana uygulanıyor ve kişiler onay verdiği takdirde sorunsuz bir şekilde gerçekleştiriliyor. Gebe kadınlar, süreç boyunca bebeklerinin sağlığını düşünerek strese girebiliyor ya da birtakım endişeler ruh sağlığını da bozabiliyor. Gereksiz endişeye kapılmak ya da tedirgin olmak yerine bu testi yaparak sonucu daha öncesinde öğrenebilir ve zihinsel olarak da rahatlayabilirsiniz. Nst testi olarak da adlandırılan ense kalınlığı testi ile birlikte yapıldığı takdirde ortaya çıkacak sonuç daha net bir sonuç olacaktır. Tek başına yapıldığında kesin bir karar vermek mümkün olmayabilir.
Hangi Amaçla Yapılır?
Gebeliğin 11 ve 14. haftaları arası yaptırabileceğiniz ikili tarama testi, kesin sonuç vermemekle birlikte diğer testlerin yardımı ile doğru sonuçlara ulaşmanızı sağlıyor. Trizomi 18 ve Trizomi 21 adı verilen ve kromozomal anomali varlığını tespit edebilmek adına yapılan bu test, günümüzde birçok aile tarafından yaptırılıyor. Bu hastalıklar zekâ geriliği ile birlikte iç organ anomalilerini tespit edebilmek adına yapılıyor ve yazımızın başında da ifade ettiğimiz gibi anne ve babanın onayı olduğu takdirde yapılıyor. Sonuç doğrultusunda eğer mümkünse ve ailenin talebi varsa düşük yaptırılarak gebelik sonlandırılır. Bu durum kesinlikle tasvip edilecek bir şey değildi ancak ailelerin kararı olduğu için doktorlar tarafından uygulanmaktadır.
Bu testin yapılmasındaki asıl amaçlardan bir tanesi de anne ve babanın ilerleyen süreçte doğabilecek olumsuz sonuçlara erken hazırlanmasıdır. Anne ve babanın yaşadığı stresi en aza indirgemek ve olumsuz sonuçlar doğrultusunda psikolojik olarak ebeveynleri hazır hale getirmektir. Test, doktor tarafından öneriliyor ve ebeveynlere neden yapılması gerektiğini, nasıl bir sürece sahip olduğu detaylı bir şekilde aktarılıyor. Onay alınırsa ailenin izni ile gerçekleştiriliyor. Günümüzde birçok aile bu teste olumlu bakıyor ve yaptıranların sayısı da her geçen gün biraz daha artıyor. Aile ile mutabakat bu bağlamda önemli bir unsurdur çünkü sonuç, anne ve babayı zihinsel olarak etkileyebileceği gibi fiziksel olarak da etkisi altına alacaktır.
Kimlerde Doğuştan Sakat Bebek Doğurma Riski Daha Fazladır?
Sakat bebek doğurma riskinin fazla olduğu grup öncelikli olarak akraba evliliği yapan kadınlardır. Bu, en çok bilinen nedenlerden bir tanesi ancak bilinmeyen çok fazla neden olduğunu da belirtmek gerekiyor. Peki nedir bu nedenler?
-
Hamilelikte yüksek ateş: Özellikle hamileliğin ilk dönemlerinde annede meydana gelecek olan yüksek ateş, önüne geçilmediği takdirde doğacak bebeği de olumsuz yönde etkiliyor. Bu durum bebeğin fiziksel görüntüsüne zarar vermiyor ancak zeka gelişimini olumsuz anlamda etkiliyor. Beyin dokularının normal bir şekilde büyümesi, yüksek ateş ile birlikte engelleniyor ve risk her geçen gün biraz daha artıyor.
-
Aşırı Stres: Hamilelik döneminde annelerin zihinsel olarak çok daha rahat olması gerekiyor. bu rahatlık bebeği de olumlu etkiliyor. Yaşanan stresin boyutu arttığı takdirde bebeklerde tavşan dudak hastalığı verilen sorun ortaya çıkıyor ve bu da özür olarak kabul ediliyor. Aşırı stres sahibi gebelerin bu konuda destek alması ve ruhsal olarak da rahatlatılması gerekiyor.
-
Alkol Tüketimi: Alkolün kişiye fiziksel ve zihinsel olarak büyük zararlar verdiği ortada. Bu zarar, gebelik döneminde çok daha sıkıntılı sonuçlar doğurabiliyor ve anneye verdiği zararın yanı sıra çocuğun da sakat doğmasına neden olabiliyor. Plasentadan embriyoya ulaşan alkolün sakat doğuma neden olduğu ispatlanmıştır ve gebe kadınlara en çok uyarı da bu konuda yapılıyor.
İkili Testlerde Nelere Bakılır?
Gebe kadınlarda taşıdıkları bebekte herhangi bir genetik bozukluk riski olduğundan dolayı ikili testler geliştirilmiştir ve eğer varsa bu sorunların en erken şekilde ortaya konulması için uygulanmaktadır. Gebe olan her kadının bu testi yaptırma gibi bir zorunluluğu yoktur ancak anne karnındaki çocuğun var olan hastalıklarını öğrenmek için bazı ebeveynler bu testi özellikle yaptırmak istiyor. İkili tarama testinde anne karnındaki bebeğin gelişiminde herhangi bir sorun olup olmadığına da bakılır ancak kesin sonuç elde etmek tek başına bu test ile pek de mümkün değildir. Test sonucu ile birlikte eğer gebeliği sonlandırmak mümkün ise ve anne babanın bu tür bir talebi varsa bunun için de gerekli müdahaleler yapılır.
Testin en doğru sonucu vermesi için gebeliğin 11-14. Haftalarında yapılması şarttır. Hekimler bu test ile ilgili tüm detayları ebeveynler ile paylaşıyor ve doğabilecek sonuçlar ile ilgili de gerekli detayları aktarıyor. Az önce de ifade edildiği gibi bu testin yapılması zorunlu değildir ve anne baba onay vermediği takdirde test yapılmayacaktır. Anne karnındaki bebeğin zeka geriliği ve down sendromlu olup olmadığı ya da bu riskleri taşıyıp taşımadığı bu test ile birlikte ortaya çıkıyor. Kesin sonuç vermese de diğer testler ile birlikte ortaya çıkacak olan sonuçlarda doğruluk oranı da ikili tarama testine nazaran daha yüksek oluyor.
Down Sendromunda Biyokimyasal Değerler
Biyokimyasal testler ile birlikte doğruluk oranının %60’lara çıktığını söylemek mümkündür. İkili tarama testi tek başına yeterli olmadığı gibi doğruluk konusunda da net bir sonuç vermiyor ve alternatif testler ile birlikte desteklenmesi gerekiyor. USG Nst testinin bu testlere dahil edilmesi ile birlikte ortaya çıkacak olan sonucun doğruluk oranı %85’lere ulaşıyor ve bu da anne ve babaları bilgilendirmek adına yeterli bir orandır. 1. Trimester olarak da nitelendirilen ve bu şekilde adlandırılan testlerin ABD’de henüz lisanslı olmadığını da belirtmek gerekiyor ancak testler hali hazırda yapılmaya devam ediliyor. Doğru sonuç alabilmek adına bu testlere ihtiyaç var.
İkili Testte Sınır Değer Kaçtır?
İkili test sonuçları ile birlikte ortaya çıkan sonuç, risk değerlerinden daha düşük ise bu durum bebeğim down sendromlu olma ihtimalinin düşük olduğunun göstergesidir ancak yazımızın başından bu yana bahsettiğimiz gibi ikili tarama testi hiçbir zaman tek başına kesin sonuç vermez ve ek testler ile birlikte uygulamalara da açıktır. İkili tarama testinde asıl ama, down sendromu riski ile birlikte Trizomi 18 hastalıklarının risk oranını tespit edebilmektir. Trizomi 21 yani down sendromu olarak nitelendirilen hastalığın risk sınırı 1/270 olarak karşımıza çıkıyor ve bu oranlama ile belirlenmiştir. Bu sınırı aşana yani 1/100 ya da 1/200 gibi değerler, down sendromlu bebek riskini daha fazla ortaya koyuyor. Sınırın altındaki değerler ise daha düşük değerlerdir ancak az önce de söylediğimiz gibi kesin bir sonuç olarak anne ve babaya iletilemez.
Trizomi 18, yani Edwards sendromu için belirlenen sınır ise 1/100 olarak karşımıza çıkıyor ve bu değerin üstündeki sonuçlar riskin fazla olduğunu gösterirken, altındaki sonuçlar ise riskin az olduğunu ifade ediyor. Testler tamamlandıktan sonra eğer ekstra bir uygulama ya da tetkike ihtiyaç varsa bu durum anne ve baba ile de paylaşılıyor. Kesin sonuç elde edilmeden ebeveynlere bilgi vermek çok da etik olmayacaktır. Bu durum anne ve babanın psikolojisi bakımından da büyük önem taşıyor. Doktorlar da bu konuda çok daha bilinçli davranmak ve hareket etmek zorundadırlar.
İkili Tarama Testinin Pozitif Çıkması
Test sonucunun pozitif çıkması down sendromlu bebek doğumunun yükse risk taşıdığı anlamına geliyor ancak her seferinde ifade ettiğimiz gibi bu kesin sonuç değildir ve anne ve baba ile paylaşılması da ilk etapta doğru olmayacaktır. Risk 1/100 olarak karşımıza çıkmışsa 100’de 1 gibi bir oranda risk taşıdığı anlamına geliyor. Gebelik döneminde yapılacak olan bu test ile birlikte bebeğin sağlık durumu hakkında fikir sahibi olmak az da olsa mümkündür. Anne ve babanın onayı alınarak yapılan bu test zorunlu bir test değildir. Test sonucunun pozitif çıkması da bebeğin down sendromlu ya da zeka geriliğine sahip olacağını kesin bir şekilde ortaya koymuyor.
İhtimaller dahilinde sonuçlar veren bu test, birçok ülkede başarı ile uygulanıyor ve 2000’li yıllardan bu yana ülkemizde de sorunsuz bir şekilde uygulanmaktadır. Testi bazı ebeveynler yaptırmak istemezken bazı ebeveynler de bu duruma hazırlıklı olmak adına testi yaptırmayı tercih ediyor. Bazı risk değerleri vardır ve bu risk değerler üzerinden hekimler gerekli yorumlamaları yapıyor. İkili tarama testi son yıllarda çok daha popüler hale geldi ve anne ve babalar da bu konuda bilinçlendir diyebiliriz. Çocukta meydana gelebilecek sorunu önceden bilmek ve bu duruma kendinizi hazırlamak istiyorsanız eğer sizler de ikili tarama testi yaptırabilir ve bebeğiniz hakkında erken fikir sahibi olabilirsiniz.
İkili Tarama Testinin Negatif Çıkması
İkili tarama testinin negatif çıkması down sendromu riskinin az olduğunu ve zeka geriliğine rastlanmayacağını ifade ediyor ancak bu test kesin sonuçlar vermediği için rutin gebelik kontrollerine devam etmekte de fayda vardır. İkili testin aynı zamanda nöral tüp defektleri hakkında da detaylı bilgi verdiğini belirtmekte fayda var çünkü birçok adreste bu detaydan bahsedilmiyor ve insanlar bu konu hakkında da fikir sahibi değil. İkili tarama testinin negatif çıkması ile birlikte kesin yargılara varmak doğru değil bu yüzden hekim farklı bir test daha isteyebilir. Bu durum hekimden hekime değişiklik gösteriyor. İkili test sonrası bazı hekimler üçlü tarama testi talebinde bulunabilirken bazı hekimler ise bunun gerekli olmadığını ifade ediyor.
Amerika Birleşik Devletlerinde birçok hekim, 35 yaşını geçmiş olan gebelerde ikili ve üçlü testleri art arda yaptırmak yerine daha kesin sonuç elde edebilmek adına amniyosentez testini tercih ediyor. Bu sayede riskleri en aza indirgemek ve kesin sonuca yakın sonuçlar elde etmek de çok daha mümkündür. Test seçimlerinde gebe kadının yaşı da büyük bir önem taşıyor ve bu konuda kontrolleri gerçekleştiren hekim de en doğru kararı verecektir. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi ikili tarama testi kesin sonuçlar veren bir test değildir.
Hangi Sağlık Kuruluşlarında İkili Tarama Testi Yapılır?
Akredite laboratuarlar ve özel hastaneler, ikili tarama testi konusunda gebelere hizmet vermeye devam ediyor. İkili tarama testi için uygun koşulların yaratılması ve daha da önemlisi donanımsal yeterliliğin mümkün hale getirilmesi şarttır. 2000’li yıllardan bu yana birçok gebenin tercih ettiği bu test ile birlikte doğacak bebeğin sağlık sorunları ile ilgili fikir elde etmek mümkündür ancak kesin sonuç elde etmek tek bir test ile mümkün olmayacaktır. Devlet hastaneleri de bu konuda hizmet vermeye devam ediyor ve son dönemde birçok devlet hastanesinde bu testin yapılabildiği de söyleniyor. Özel hastane ya da klinikleri tercih ederseniz eğer belli bir ücret ödemeniz gerekiyor. bu rakam, tercih edeceğiniz kurum ve kuruluşa göre değişiklik gösterecektir ancak ortalama 75 lira ile 200 lira arası bir rakam karşınıza çıkıyor. Sonuçlar hazır olduğu takdirde gerekli bilgilendirme de en kısa sürede yapılacaktır.
Tercihinizi özel doktorlardan yana yaparsanız eğer anlaşmalı kuruma yönlendirerek kan testi için de gerekli yönlendirmeleri yapacaktır. İkili tarama testi için gebelerden kan alınıyor ve kan tahlil süreci başlıyor. Bilgisayar destekli testlerden bir tanesi olduğu için sonuçların yorumlanması da sıradan bir kan tahliline göre daha uzun sürebiliyor. Konu hakkında hekimleriniz de daha detaylı bilgi verecek ve süreç hakkında merak ettiklerinizi sizinle paylaşacaktır.
İkili Tarama Testi Sonrası
İkili tarama testi sonrası izlenecek birtakım süreçler var. Öncelikli olarak sonuçlar belirleniyor ve aile ile paylaşılıyor. Sonuçların kesin olmadığını bilmenizde fayda var ve zaten doktorunuz bu durumda farklı bir test talebinde de bulunabiliyor. Negatif ve pozitif sonuçlarda neler yapılması gerektiği ve ailenin hangi yolu izlemesi gerektiği de yine testi gerçekleştiren hekim tarafından aile ile paylaşılacaktır. Sonuç pozitif çıktığı takdirde tam manasıyla emin olabilmek adına üçlü tarama testine de başvurabilir. Bu durum testin negatif çıkması durumunda da söz konusu olabilir. Az önce de belirttiğimiz gibi hekimleriniz buna karar verecek olan yetkili isimlerdir. İkili tarama testinden tam emin olmadıktan sonra sonuçları aile ile paylaşmak da çok doğru olmayacaktır ve zaten doktorlar da bunun bilincinde hareket ediyor. Gerek duyulduğu takdirde yapılacak olan üçlü tarama testi ya da farklı tetkikler ile birlikte kesin sonuç elde etmek mümkündür. Test öncesi de ailenin psikolojik olarak her türlü sonuca hazır olması gerekmektedir ve bu hazırlık da yine hekimler sayesinde yapılacaktır. İkili testin zorunlu olmadığını belirtmek gerekiyor ancak birçok kişi yakın çevresi bu testi yaptırdığı için özellikle yaptırmak istiyor ve bu bir tür alışkanlık haline gelmiş durumda. Eğer dilerseniz bu testi yaptırmayabilir ve doğum sonrası bebeğinizin durumunu daha net bir şekilde öğrenebilirsiniz.
İkili Tarama Testi Sonucunun Çıkması
Gebelik döneminde yapılan testlerden bir tanesi olarak karşımıza çıkan ikili tarama testi, 20002li yıllardan bu yana uygulanan özel bir testtir. Her ne kadar kan tahlili testini andırsa da sonuçları ve işleyiş süreci bakımından bir inceleme yapıldığında farklı olduğu net bir şekilde ortaya çıkıyor. İkili tarama testinin sonuçlarının çıkması ile birlikte hekim tarafından anne ve babaya detaylı bilgilendirme yapılır. Eğer ek bir test gerekiyorsa bununla ilgili çalışmalara da vakit kaybetmeden başlanacaktır. Testi devlet hastanesinde yaptırabiliyorsunuz ya da hekiminiz sizleri laboratuarlara yönlendiriyor ve gerekli testler en kısa sürede yapılıyor. Sonucun çıkması ile birlikte pozitif ve negatif durumu inceleniyor ve aileye bilgilendirme yapılıyor. Testin pozitif ya da negatif çıkması herhangi bir kesinlik belirtmiyor, bunu daha önce de ifade etmiştik. Ebeveynlerin bu yüzden bu sonuca bel bağlamalarını tavsiye etmiyoruz ve hekimler de bu konuda gerekli bilgilendirmeyi en iyi şekilde yapıyor.
Negatif ve Pozitif sonuçlarda Yapılması Gerekenler
Test sonuçlarının çıkması ile birlikte negatif ve pozitif incelemesi yapılıyor ve daha sonraki süreçte eğer farklı bir teste ihtiyaç varsa gerekli bilgilendirme de en iyi şekilde yapılacaktır. Down sendromu ve zeka geriliği, anne karnındaki bebekte bu test ile birlikte ortaya konulabiliyor ancak testin kesinlik bildirmediğini de bir kez daha hatırlatmakta fayda var. İkili test ile birlikte bazı uzmanlar üçlü tarama testinin de yapılması gerektiğini savunuyor ancak bazı hekimler bu teste gerek duymuyorlar. Test sonucu pozitif ise risk değerinin üzerine çıkılmış demektir ve bu da bebeğin sağlık sorunları ile dünyaya geleceğini ifade ediyor. Her testin kendine göre risk değeri vardır ve yukarıdaki başlıklarda da bu risk değerlerini sizinle paylaştık. Test negatif çıkmışsa eğer doğacak olan bebeğin sağlıklı bir şekilde dünyaya geleceği düşünülüyor. Kesin sonuç alınamadığı için net bir yargıya varmak elbette mümkün değil ancak devamında yapılacak olan tetkikler ile birlikte bu sonuçlar gerçekçi bir netlik kazanacaktır. Hekim denetiminde gebelik testlerine devam etmekte fayda var ve hekimleriniz de bu konuda gerekli bilgilendirmeleri yapacaktır. Gebelik boyunca devam edecek olan tetkikler, doğacak olan bebek hakkında daha net sonuçlar doğuruyor ve anne ve babanın da psikolojik olarak doğuma hazır hale gelmesini sağlıyor diyebiliriz.
Ense Kalınlığı Değerleri ve İkili Tarama Testi Sonucu İlişkisi
Fetal ense kalınlığı, tıp dilinde kullanılan terimlerden bir tanesidir. Ultrasonda gözlemlenebilen ve bebeğin boyun bölgesinin arka tarafındaki koyu rengin karşılığıdır. Tanımını bu şekilde yapmak da hatalı olmayacaktır. Gebelik ilerlediği sürece bebeğin ense kalınlığında da belirgin bir artış söz konusu hale gelecektir. Ölçümün doğru sonuçlar verebilmesi ve fayda sağlaması için 11 ila 14. haftalar arası yapılması da bu yüzden daha uygun görülüyor. İkili tarama testi ile birlikte yapıldığı takdirde alınacak sonuçlar çok daha fazla netlik kazanacaktır. Çok hassas bir tetkik olduğunu da ifade etmek gerekiyor. Yapılacak en küçük hata ne yazık ki olumsuz sonuçlar doğurabiliyor ve hatalı bilgi alınmasına neden oluyor. Fetal ense kalınlığı ve down sendromu arasında önemli bir ilişki var ve bu yüzden testin yapılması da büyük önem taşıyor. Fetal ense kalınlığı ölçümü ile birlikte down sendromu tespiti yapılan bebeklerin bu tespiti tam manasıyla karşıladığı görülmüştür. Elde edilen başarı oranı ise bir hayli yüksek ve aralarındaki ilişki de bu bağlamda büyük önem taşıyor. Yüksek risk grubunda yer alan kadınlarda bu test çok daha doğru sonuçlar veriyor ancak düşük risk grubundaki kadınlar ele alındığında testin başarı oranının bir hayli düşük olduğu gözlemleniyor. Ense kalınlığının 3 milimetreden fazla olması risk grubunu meydana getiriyor ve anormal bir durum olarak karşılık buluyor. Testi gerçekleştirecek olan hekimler bu konuda çok daha net ve çok daha sağlıklı bilgi sunacaktır. İkili tarama testi ile birlikte uygulanan bu test ile birlikte down sendromu tespiti ve teşhisi kolay bir hal alıyor ancak unutmamak gerekiyor ki yüksek risk gruplarında bu başarı oranı çok daha yüksek.
Sık Sorulan Sorular
İkili tarama testi her ne kadar popüler bir uygulama gibi görünse de birçok ebeveyn bu konu hakkında bilgi sahibi değil. Doktorlar, gerekli bilgilendirmeleri en sağlıklı şekilde yapıyor ancak bazı soru işaretleri hali hazırda mevcut. Bu soru işaretlerini gidermek adına sık sorulan soruları başlıklar altında sunmayı tercih ediyoruz. Bu soruların yanıtları da yine başlıklar altında sizinle paylaşılacaktır. Yaklaşık 18 yıldır sorunsuz bir şekilde uygulanan bu test ile birlikte ebeveynler doğum öncesi bebeklerinin sağlık durumu hakkında bilgi sahibi olabiliyor. Gelişen teknoloji bu seviyeye ulaşmış durumda ve her geçen gün testlerin sayısı da artıyor. Bu testler uzman hekimler tarafından gerçekleştiriliyor ve sonuçların değerlendirilmesi de yine uzman hekimler tarafından kusursuz bir şekilde yapılıyor.
İkili Test Yaptırmak Zorunlu mu?
Down sendromu ve zeka geriliğini belirleyebilmek için uygulanan test, uzman hekimlerce yapıldığı ve değerlendirildiği takdirde çok daha sağlıklı bir kaynak haline dönüşecektir. Gelişen tıp dünyası hem ebeveynlerin hem de hekimlerin konforunu arttırmayı başarıyor. İkili tarama testi de bu bağlamda fayda sağlayan bir test olarak karşımıza çıkıyor. Bazı ebeveynler bu konuda cesaretli değil ve yaptırmaktan kaçınıyorlar ancak ebeveynlerin büyük bir kısmı bebeklerinin sağlık durumu hakkında erken bilgi sahibi olabilmek adına bu teste sıcak bakıyor. Testi yaptırmak zorunlu mu gibi bir soru çok sık karşımıza çıkıyor ve hekimler de bu soru ile muhatap olmak zorunda kalıyor. Testi yaptırmak zorunlu değildir ve anne babanın kararına bağlı bir durumdur. Eğer erken bilgi almak ve riskli bir durumun olup olmadığını öğrenmek istiyorsanız bu testi yaptırabilirsiniz ancak henüz buna hazırsanız ve bu cesareti kendinizde göremiyorsanız testi yaptırma gibi bir zorunluluğunuz da yoktur. Test hakkında merak ettiklerinizi ve aklınıza takılan soru işaretlerini gidermeden bu testi yaptırmamanız gerekiyor ve zaten kişi ile mutabakat sağlanmadığı takdirde bu testin yapılması da normal bir durum değildir. Doktorlar, test öncesi gerekli yanıtları veriyor ve ilgili süreci de yine kişiler ile paylaşıyor. Endişe ettiğiniz bir durum söz konusu ise ve henüz emin değilseniz sizler de testi yaptırma konusunda herhangi bir zorunluluğunuzun olmadığını bilmelisiniz.
İkili Test Yaptırmak Bebeğe Zarar Verir mi?
Gebelik döneminde anneler kadar babalar da hassas oluyor ve bebeklerinin başına gelebilecek her türlü sorun için önlem almaktan çekinmiyorlar. Özellikle anneler, hormonlar nedeniyle bu konuda biraz daha dikkatli ve yapılacak olan testlerin bile bebeğe zarar verebileceğini düşünerek testlerden uzak durmayı tercih ediyorlar. Bu yanlış bir tutum çünkü yapılacak olan testler, gebelik döneminin gerektirdiği kontrollü testlerdir. Basit bir kan tahlili gibi düşünebileceğiniz ikili tarama testinin de karnınızdaki bebeğe herhangi bir şekilde zarar vermeyeceğini bilmeniz gerekiyor. Gebelik döneminde buna benzer çok fazla test ile karşı karşıya geleceksiniz ve bebeğiniz hakkında bilgi sahibi olmak adına bu testleri de yaptırmak durumundasınız. İkili tarama testinin herhangi bir zorunluluğu ya da mecburiyet durumu söz konusu değildir. Anne ve baba onay verdiği takdirde yapılan bu test, karınızdaki bebeğe de herhangi bir şekilde zarar vermez. Az önce de ifade ettiğimiz gibi bu test sıradan bir kan tahlili ile aynı sürece sahiptir ancak sonuçların belirlenmesi biraz daha uzun sürüyor ve süreç biraz daha zahmetli bir hal alabiliyor. Karnınızdaki bebeğe zarar teşkil edecek herhangi bir unsur söz konusu olduğu takdirde doktorunuz bu konuda gerekli uyarıları yapacak ve sizlere bilgi verecektir. Bu dönemde hekimlerinizin de en az sizler kadar hassas olduğunu unutmamanızda fayda var.
Gebelik Döneminde İkili Tarama Testi Anneye Zarar Verir mi?
Anne adaylarının gebelik döneminde ne kadar titiz olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil. Beslenmeleri, gündelik hayatları, stres durumu, sağlık sorunları ve daha birçok detay hem anneyi hem de karnındaki bebeği olumlu ya da olumsuz etki altına alabiliyor. Gebelik döneminde düzenli doktor kontrollerinin büyük bir öneme sahip olduğunu da ifade etmekte fayda var. Yapılacak olan testler neticesinde annenin sağlık durumu ve bebeğin sağlık durumu daha net bir şekilde ortaya çıkartılıyor ancak az önce de ifade ettiğimiz gibi anneler bu dönemde fazla hassas oldukları için ikili tarama testi ve benzeri testlerin kendilerine zarar vereceğini düşünüyor. Bu test fiziksel olarak sizlere herhangi bir şekilde zarar vermeyecektir ancak test sonucunun negatif çıkması sizleri elbette üzebilir ve psikolojik olarak da etkileyebilir. Bunu göze alarak testi yaptırmanız gerekiyor ve zaten doktorunuz da gerekli bilgilendirmeleri en iyi şekilde yapacaktır. Kan tahlili benzeri bir test olarak karşımıza çıkan ikili tarama testinin fiziksel olarak anneye herhangi bir zararı olmayacaktır. Alınacak kanın incelenmesi sonucu pozitif ya da negatif sonuç ortaya çıkacak ve hekim tarafından bu sonuç değerlendirilecektir. Merak ettiğiniz ya da aklınıza takılan herhangi bir soru işareti olduğu takdirde tüm bunları doktorunuz ile paylaşmanızda fayda var. Bu tür testler, kişi ile mutabakat sağlanmadığı takdirde yapılmıyor ve herhangi bir zorunluluğunun olmadığını da ifade temekte fayda var.
Burun Kemiği Ölçümü ile Kesin Sonuç Alınır mı?
Doğacak olan bebeğin sağlığı konusunda bilgi edinebilmek adına yapılan testlerden bir tanesi olan ikili tarama testi, burun kemiği ölçümünü de beraberinde getiriyor. İkili teste ait taramalardan bir tanesi olan burun kemiği ölçümü, kemik gelişiminin hangi boyutta olduğunu daha net bir şekilde ortaya koyuyor. 12 ila 14. Haftalarda yapılacak olan ölçümler kemik gelişimi ile ilgili daha net sonuçlar veriyor ve bu sonuçları ele almak da çok daha doğru olacaktır. Burun kemiği ultrason uygulaması ile görülemeyen ya da ölçümlerde farklı sonuçlar veren bebeklerde down sendromu riskinin çok daha fazla olduğu ifade ediliyor. Burun kemiği ölçüm testi de bu yüzden büyük önem taşıyor. Kesinlik bildirmese de kesin sonuçlara en yakın sonuçlar bu test ile birlikte elde ediliyor ve hekimlerin büyük bir kısmı da bu test konusunda ısrarcı davranıyor. Burun kemiği testi, ikili tarama testinin en önemli parçalarından bir tanesidir ve zaten ikili tarama testini kabul ettiğiniz takdirde bu test de tetkikler arasında yer alıyor olacaktır. Doğacak olan bebeğinizin sağlıklı ya da sağlıksız olup olmadığını doğumdan önce öğrenebiliyorsunuz ve uygulanacak olan başarılı testler ile birlikte bu konuda fikir sahibi olmak da mümkündür. Tıp dünyasındaki gelişim ebeveynleri biraz daha rahatlatıyor ve her geçen gün bu tür faydalı testlerin sayısı da artıyor.
Gebelikte Diğer Tarama ve Teşhis Testleri Nelerdir?
Gebelik döneminde anne adaylarını zorlu bir tetkik süreci bekliyor. Hem annenin sağlığını yakından takip etmek hem de bebeğin gelişimini takip edebilmek adına bu testlerin büyük önem taşıdığını belirtmekte fayda var. İkili tarama testi ile birlikte ek down sendromu testleri de yapılabiliyor. Birçok klinik ve özel hastane gibi devlet hastaneleri de bu testlerin yapılmasında anne ve babaya hizmet sunuyor. Üçlü tarama testi de yine gebelik döneminde doktorların ihtiyaç halinde başvuracağı ve talep edeceği testlerden bir tanesidir. İkili tarama testi ile birlikte ortaya çıkan sonucun kesin sonuç olmaması nedeni ile doktorlar üçlü tarama testine de başvurabilir. Amniyosentez, Nst ve Doppler Usg de yine gebelik döneminde yapılacak olan testlerden bazılarıdır. Gebelik döneminde bu tür testler ile birlikte anne ve bebeğin takibi çok daha kolay bir hal alıyor ancak bir kez daha hatırlatmakta fayda var. İkili tarama testi zorunlu bir test değildir. Anne ve babanın rızası olmadığı takdirde bu test yapılamaz. Doktor test ile ilgili bilgileri verdikten sonra anne ve babanın onayını alır ve kan tahlili için gerekli yönlendirmeler yapılarak süreç başlatılır.
Down Sendromu Testi
Anne adayından alınacak kan ile birlikte gerçekleştirilen down sendromu testi, serbest beta hcg ve papp-A, alfa feto protein, beta hcg ve estriol düzeylerini ölçmek için de uygulanan testlerden bir tanesidir. İlk 14 hafta, tıp literatüründe trimester olarak karşılık buluyor ve buna göre bir değerlendirme yapılıyor. İlk test ile birlikte bebeğin yaşı ve kalp atışları baz alınıyor. Bununla birlikte burun kemiği ölçümü de gerçekleşecektir. Down sendromu testini yaptırmak zorunlu değildir ve anne ile babanın onayına bağlı gerçekleştirilecek olan testlerden bir tanesidir. Testin pozitif çıkması, bebeğin down riskini taşıdığını ortaya koyuyor ancak bunun için herhangi bir şekilde kesinlik sunmak doğru olmayacaktır. Yapılacak olan tek bir test yok ve ikili tarama testi beraberinde birçok testi de getiriyor. Testin negatif çıkması durumunda da doktorunuz bir başka testin gerekliliğini ortaya koyabilir. Anne karnındaki bebeğin sağlık durumu hakkında fikir veren bu testler, son dönemde biraz daha geliştirilmiş durumda ve üçlü tarama testi ile birlikte tam manasıyla gerçekleştirildiği takdirde kesin sonuçlar verebiliyor. İkili tarama testi bünyesinde gerçekleştirilen burun kemiği ölçümü de yine bebeğinizin down sendromu ile ne kadar ilişkili olduğunu ve risk grubunda yer alıp almadığını daha detaylı bir şekilde ortaya koyuyor. Doktorunuz, sonuç değerlendirmede yetkili kişidir ve az önce de ifade ettiğimiz gibi sonuçlar hakkında net bir karar alınamadığı takdirde farklı testlere de başvurulabilir.
Üçlü Tarama Testi
Anne adaylarının yaptırabileceği testlerden bir diğeri de üçlü test olarak karşımıza çıkıyor. Gebeliğin 16. Ve 18. Haftaları arasında yaptırılan bu test ile birlikte üç farklı hormon ölçümü daha sağlıklı ve daha doğru bir şekilde yapılabiliyor. Anneden alınacak kan ile birlikte yapılan bu testin sonuçları çok daha doğru sonuçlar veriyor. Anne adayının yaşı, genel sağlık durumu, içki ve sigara kullanıp kullanmadığı da ele alınarak detaylı bir ölçüm yapılıyor ve ikili tarama testine nazaran daha geniş kapsamlı bir test olduğunu da ifade etmek gerekiyor. Bu test ile birlikte anne karnındaki bebeğin trisomi 21 ve trisomi 18 ve ntd riski taşıyıp taşımadığı da daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. bu testi de yaptırmak zorunlu değildir ve anne ile babanın rızası olmadığı takdirde testin yapılması söz konusu olmayacaktır. Afp ve uec hormonlarının değerleri gebelik süresine göre değişiklik gösterebiliyor ve bu değişikliği daha doğru ve daha sağlıklı bir şekilde takip edebilmek adına da bu testin yapıldığını ifade etmek gerekiyor. Alt ve üst sınırlar, gebelerden alınan örnekler ile birlikte belirlenmiş ve en doğru sonuca ulaşmak adına büyük araştırmalar yapılmıştır. Anne adayında alınacak olan kanın mom değerleri, kilo, yaş, genel sağlık durumu ve gebelik haftası gibi diğer detaylar ile birlikte bilgisayar programına dahil ediliyor ve detaylı bir inceleme süreci karşımıza çıkıyor. Programın sahip olduğu veriler ve alt yapı ile birlikte bu değerler karşı karşıya getirilerek bir sonuç elde ediliyor. Normale nazaran var olan sapma değerleri ile birlikte en doğru sonuç elde ediliyor ve ortaya çıkan sonuç da anne ve baba ile paylaşılıyor. İkili ve üçlü tarama testlerinin yapılması zorunlu değildir ancak bu testler ile birlikte doğumdan önce bebek hakkında bilgi sahibi olabiliyorsunuz ve oluşabilecek her türlü soruna karşı hazırlıklı hale geliyorsunuz. Bu sayede psikolojik hazırlık süreci de çok daha kusursuz bir hal alıyor.
Amniyosentez
Anne karnına sarkıtılan ince ve uzun bir iğne yardımı ile var olan amniyon sıvısının sorunsuz bir şekilde alınması işlemine verilen addır. Gebeliğin 16-22. Haftasında gerçekleştirilen bu uygulama anne ve bebek için herhangi bir şekilde risk teşkil etmiyor. Bu testteki asıl amaç ise bebeğe ait kromozomlarda herhangi bir sorunun var olup olmadığını en kısa sürede ve net bir şekilde ortaya çıkartabilmektir. Kromozom analizindeki en önemli ve en değerli uygulamalardan bir tanesi olan amniyosentez, en doğru sonuç veren uygulamalardan bir tanesidir. Gebelik döneminde birçok annenin karşı karşıya geleceği uygulamalardan biri olan amniyosentez hakkında merak ettiğiniz sorular, uygulamayı gerçekleştirecek olan hekim tarafından en iyi şekilde yanıtlanacaktır. Kromozom analizinde ortaya çıkan kromozomlar bebeğe ait olduğu için ortaya çıkacak olan sonuçlarda başarı oranı da bir hayli yüksektir. Bu sayede doğum öncesi bebekte var olan hastalıklar ve sorunlar da daha net bir şekilde belirlenebiliyor ve varsa gerekli önlemler alınıyor. Gebelik döneminde yapılan en önemli testlerden bir tanesi olduğunu da belirtmekte fayda var.
NST
Fetal distres gelişim ihtimali yüksek olan fetusların daha sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesi için uygulanan testlerden bir tanesi olan NST, birinci basamak test olarak karşımıza çıkıyor. Bazı hekimler yalnızca riskli durumlarda bu testi tercih ederken bazı hekimler de denetimi elden bırakmamak ve daha sağlıklı bir hale getirebilmek adına gebelik döneminde düzenli olarak bu testi yapmayı uygun buluyor. Bebeğin risk taşıdığı durumlarda ya da oksijensiz kaldığı durumlarda daha sık uygulanan test ile birlikte sonuç elde etmek çok daha kolay ve hızlıdır. Testin uygulama sıklığı doktor tarafından belirleniyor ancak az önce de ifade edildiği gibi bebeğin yaşadığı olumsuz durumlarda testin sıklığı artabiliyor ve yine buna da karar verecek olan yetkili kişi hekimlerinizdir.
Doppler Usg
Yeni dönem görüntüleme yöntemlerinden bir tanesi olarak karşımıza çıkan Doppler Usg, halk arasında bilinen adı ile renkli ultrason olarak da tanımlanıyor. Bu uygulamada asıl amaç, bebeğin herhangi bir şekilde problem yaşayıp yaşamadığı ve anne karnındaki gelişimini sağlıklı bir şekilde sürdürüp sürdüremediğini öğrenebilmektir. Ultrason yöntemi sayesinde kan akım hızı bile tespit edilebiliyor ve eğer müdahale gerekiyorsa bu bağlamda adım atmak çok daha kolay bir hal alıyor. Kan akımının proba olan mesafesinin artması ile birlikte renk değişimi ultrason uygulaması ile birlikte daha belirgin bir şekilde ortaya çıkıyor ve mavi ya da kırmızı renk ile birlikte kendini ifade edebiliyor. Akım hızındaki değişim azalma ve artmalar doğrultusunda daha net bir şekilde görüntüleniyor ve bu görüntülenme grafiklere de doğru sonuçlar olarak yansıyor. Basit bir ultrason yöntemi ya da uygulaması olmadığını ifade etmek gerekiyor ve son dönemde hekimler tarafından çok fazla tercih ediliyor. Gebelik dönemin de birçok annenin bu yöntem ile kontrol altında tutulacağını da söyleyebiliriz. Diğer ultrason yöntemine nazaran daha gelişmiş bir uygulama olan renkli ultrason yönteminde renkleri takip etmek büyük önem taşıyor ve az önce de belirttiğimiz gibi kırmızı ya da maviye dönen renkler, değişimin sembolize ederek doktora daha sağlıklı sonuçlar sunuyor. Bazı doktorlar bu uygulamayı sık sık yapmayı tercih ederken bazı doktorlar ise bebeğin risk taşıması durumunda ya da annenin talebi ile birlikte uygulanmayı tercih ediyor. Sonuçları ele alındığı takdirde başarılı uygulamalardan bir tanesi olduğu da net bir şekilde ortaya çıkıyor ve uygulanması da oldukça basit.