Basur (Hemoroid) Hastalığı

Basur (Hemoroid) Hastalığı Hakkında

Meme şeklinde gelişme kaydeden ve kimi zaman makat dışarısına sarkan basur, geleneksel yargılar nedeniyle birçok hastanın tedavi olmaktan çekindiği ve doktora gitmeye utandığı bir hastalık olarak lanse ediliyor. Erkek ve kadın kıyaslaması yapıldığın her iki cinste de eşit oranda bu hastalığa rastlandığı görülüyor. Sık doğum yapan kadınlar daha fazla risk taşıyor ve anüste yaşanan travmalar da basur hastalığına neden olabiliyor. Kabız ve ishal hastalıklarının kronik bir hal alması da yine hemoroid hastalığının tetikleyicilerinden bazılarıdır. Gerekli önlemler alındığı ve lifli gıdaların tüketimine ağırlık verildiği takdirde basur hastalığı ile karşı karşıya gelme riski de azalacaktır.

Basur(Hemoroid) Nedir?

Anal kanala ulaşan damarların gelişmesi ve yumru şeklini alması olarak tanımı yapılan basur hastalığı, 4 farklı evreye sahiptir. Erken teşhis ile birlikte cerrahi müdahaleye gerek kalmadan tedavisi daha kolay bir şekilde yapılabilir ancak hastalık, toplum arasında utanılacak bir hastalık gibi lanse ediliyor ve birçok hasta, bu hastalıktan evde tedavi yöntemleri ile bu kurtulmayı tercih ediyor. Erken teşhis ile birlikte ilaç tedavisi uygulaması sayesinde başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür ancak ilerlemiş basur hastalıklarında ne yazık ki ilaç tedavisi fayda sağlamıyor ve cerrahi müdahale gerekiyor. Zor bir ameliyat olmasının yanı sıra hastalığın tekrar etme riskini de göz önünde bulundurmakta fayda var.

Evre 1

Rektoskopi uygulaması ile birlikte saptanabilecek olan basur, özellikle tuvalet yapma eylemini gerçekleştirirken kendini daha net bir şekilde ortaya koyuyor. Hastaların en büyük şikayeti ise kanama durumudur. Bazı hastalar şiddetli kanama ile karşı karşıya gelirken bazı hastalar ise bu sorunu çok sık yaşamıyor. Kanamanın yanı sıra ağrılı da bir süreç söz konusudur. Oturma eylemini gerçekleştirirken zorlanma meydana gelir ve hasta tuvaletini yaptıktan sonra da şiddetli bir ağrı ile karşı karşıya kalacaktır.

Erken teşhis büyük önem taşıyor ve bu tür belirtilere rastladığınızda doktorunuzdan yardım alarak ilaç tedavisi ile birlikte hastalıktan ve komplikasyonlarından kurtulabilirsiniz. Utanmanıza ya da endişe etmenize gerek yoktur çünkü birçok insan bu hastalığı yaşıyor.

Evre 2

Birinci evrede görülen kanama sorunu ikinci evrede de karşımıza çıkıyor ve bu soruna bir de kaşıntı ekleniyor… Kaşıntı ve kanamanın bir arada olması yaşam kalitesini büyük ölçüde etkiliyor. Bu evrede oturma eylemi çok daha zor bir şekilde gerçekleşiyor ve hasta tuvaletini yaparken de daha fazla zorlanacaktır. Klinik muayene ile birlikte hastalık teşhis edilebilir ve hastanın ıkınması ile birlikte anal muayene yeterli olacaktır.

Hasta, otururken ve yürürken kaşıntı sorunu ile sık sık karşı karşıya gelecektir. Kanama durumu her tuvalette ortaya çıkmaz ancak gün içerisinde kendini belli edecektir.

Evre 3

Birinci ve ikinci evrede görülen şikayetlerin yanı sıra makat bölgesindeki ıslaklık hissi, üçüncü evrenin en önemli belirtilerinden bir tanesidir. Bu his özellikle tuvaletinizi yaptıktan sonra daha net bir şekilde hissedilecektir. Üçüncü evrede, makat dışarısına taşan memeler de elle tespit edilebiliyor. Tuvaletinizi yaptıktan sonra memelerin yani şişliklerin makat dışarısına taşması söz konusudur.

Klinik muayene ile birlikte bu şişliklerin makat içerisine yerleşimi sağlanıyor ve bu esnada hasta herhangi bir acı hissetmeyecektir. Bu evrede kanama daha şiddetlidir ve neredeyse her tuvalette meydana gelir. Ağrılar daha şiddetli ve sancılıdır. Özellikle hareketlilik sağlandığı takdirde ağrılar şiddetini artıracak ve yaşam kalitesini de düşürecektir.

Evre 4

Basur hastalığının son evresidir… İlk üç evrede görülen şikayetlerin tamamı bu evrede de gözlemleniyor. Akıntı durumu çok daha şiddetlidir ve tuvalet sonrasında net bir şekilde hissedilir. Gün içerisinde kaşıntı sorunu ile çok sık karşılaşacaksınız ev tuvaletinizi yaptıktan sonra da kaşıntı sorunu devam edecektir. Klinik muayene ile tespit edilen sorunun tedavisinde genellikle cerrahi müdahaleye başvuruluyor.

Hasta, dizlerinin üzerine çökerek ıkınıyor ve doktor, el ve gözle muayene ederek hastalığı teşhis ediyor. Muayene esnasında acı ya da ağrı hissetmeyeceksiniz ancak parmakla makat içerisine müdahale esnasında hafif bir ağrı durumu söz konusu olabilir. Hastaları en çok tedirgin eden durum klinik muayenedir ve birçok hasta sırf bu yüzden tedavi olmaktan kaçıyor.

Eksternal(Dış) Hemoroidler

Dış hemoroid dokusu incelendiğinde, bu dokunun damarsal bir doku olduğunu görebiliyoruz ve cilt altında yer almaktadır. Yanma ve ağrının yanı sıra kanama durumu da söz konusudur ve ıkınma esnasında hemoroidler şişerek dışarıya taşar ve elle temasta basuru teşhis etmek mümkündür. Hastalığın ilk evrelerinde basur memeleri tam manasıyla kendini göstermez ancak ilerleyen evrelerde elle temas halinde tespit edilmeleri mümkündür. İç hemoroide kıyasla daha ağrılıdır ve kanam durumu da çok daha şiddetlidir. Klinik muayene esnasında dışarıya taşan basur memeleri makat içerisine yerleştirilebilir.

İnternal(İç Hemoroidler)

Makat içerisinde yer alan hemoroidal damarların büyümesi sonucu meydana gelen iç basur, ıkınma esnasında daha belirgin bir hal alan basur memeleri, aynı zamanda şiddetli de bir ağrıya sebebiyet verir. Elle dokunarak basur memelerini tespit edebilirsiniz ve klinik muayenede de teşhis bu şekilde konulacaktır. İç hemoroid hastalığında, ıkınma sırasında dışarıya çıkan basur memeleri bir süre sonra enfeksiyon riskini de beraberinde getiriyor ve müdahale edilmediği takdirde farklı sorunlara da neden oluyor.

Kaşıntı, ağrı ve kanama, hastalığın belirtilerinden bazılarıdır… Erken teşhis ile birlikte krem ve ilaç tedavisi neticesinde başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür ancak tedavide geç kalınırsa son çare olarak cerrahi müdahaleye başvurulacaktır. Belirti durumunda hiç vakit kaybetmeden doktorunuza başvurmalı ve tedavi sürecini bir an önce başlatmalısınız.

İç Hemoroidlerin Sınıflandırılması

4 farklı grupta inceleme yapmak mümkündür… İlk evre, anal kanal içerisinde oluşum kaydeden hemoroid türüdür ve tuvalet esnasında tespit edilebilir. İkinci evrede ise tuvaletinizi yaparken dışarıya çıkan basur memeleri, tuvaletinizi bitirdikten sonra kendiliğinden içeriye girer. Üçüncü bölümde ise tuvaletinizi yaparken dışarıya çıkan basur memelerinin elle itilmediği sürece dış kısımda kaldığını görebilirsiniz.

Son olarak dördüncü evre karşımıza çıkıyor ve bu evrede meydana gelen iç hemoroidlerin dışarıya çıktıktan sonra içeriye alınması mümkün değildir ve elle müdahalede bulunmanız durumunda şiddetli bir acı ve ağrı durumu ile karşı karşıya geleceksiniz. Bazı hastalarda zaman zaman kanama da meydana gelebilir.

Kombine İç ve Dış Hemoroidler

Hemoroid, iç hemoroid ya da dış hemoroid olarak ayrı ayrı yer alabileceği gibi bazı hastalarda her iki hemoroid türünün de var olduğunu görebiliyoruz. Kombine hemoroid olarak adlandırılan bu sorun, çok daha şiddetli kanama ve ağrılara neden olacaktır. Basur hastalığı, yaşam kalitesini düşüren ve iş hayatını da olumsuz etkileyen sıkıntılı hastalıklardan bir tanesidir. Makat çatlağı hastalığı ile çok fazla karıştırılıyor ancak klinik muayene ile birlikte her iki hastalığın ayrımı da net bir şekilde yapılacaktır. Erken teşhis ile birlikte ilaç tedavisi yeterli olabiliyor fakat ilerlemiş hastalıklarda ilaç tedavisi ile başarılı sonuçlar elde etmek çok da mümkün olmayacaktır.

Hemoroid Tanısı

Klinik ortamda gerçekleştirilecek olan muayenede, fiziksel muayenenin yanı sıra anoskopi ve rektoskopi gibi uygulamalara da ihtiyaç duyulabiliyor. Net bir teşhis konulması için tetkiklerin de eksiksiz gerçekleştirilmesi daha sağlıklı olacaktır. Basur hastalığı genellikle makat çatlağı hastalığı ile karıştırılıyor ve yapılacak tetkikler ile birlikte ayrım yapmak da mümkündür. Yapılacak olan bu tetkikler ile doktor hastanın tedavisinin daha iyi olması için kolonoskopiye başvurabilir. Hastalığın teşhisi ile birlikte kaçıncı evrede olduğu da kısa süre içerisinde tespit ediliyor ve hasta için en uygun tedavi yöntemi belirleniyor. Tedavi süreci hakkında hastaya da detaylı bilgiler verilecek ve yapması gerekenler aktarılacaktır.

Anoskopi ile Kontrol

Basur hastalığının teşhisinde kullanılan uygulamalardan bir tanesidir ve bu uygulama ile birlikte doğru sonuçlar elde etmek de mümkündür. Makat kanalının incelenmesi için kullanılan alete anoskop adı veriliyor ve bu uygulama da anoskopi olarak adlandırılıyor.

Kolonoskopi ile Kontrol

Makattan girilerek kalın bağırsağın incelenmesi eylemine kolonoskopi adı veriliyor… sakinleştirici ilaçların yanı sıra anestezi uygulaması ile birlikte hasta herhangi bir şekilde ağrı ya da acı hissi duymayacaktır. Kolonoskopi uygulamasından bir gün önce hastaya müshil ilacı verilmektedir ve ilaç kullanımı ile birlikte bağırsakların temizlenmesi sağlanır. Hasta, ertesi gün kolonoskopi için hazır hale gelir ve gerekli incelemeler de daha sağlıklı bir şekilde yapılır.

Basur Hastalığının Nedenleri

Basur hastalığının nedenlerinden bir tanesi, kişinin tuvaletini ıkınarak yapması ve bu eylem esnasında kendini sıkmasıdır. Bunu alışkanlık haline getirdiğiniz takdirde basur hastalığı riskini de arttırmış olacaksınız. bir diğer neden ise lifli gıdaların yeteri kadar tüketilmemesidir. Lifli gıdalar, sindirim sistemini düzenler ve tuvalet yapma eylemini de daha kolay hale getirir. Basur hastalığı ile karşı karşıya geldiğiniz takdirde lifli gıda tüketimini arttırmanız gerekiyor.

Hastalığın bir diğer nedeni ise tuvalette uzun süre kalmaktır. Bu durum bir süre sonra alışkanlık haline geliyor ve tuvalette geçirdiğiniz her an sizlere olumsuz olarak geri dönüyor. Dikkatli olmakta fayda var ve gerekli önlemler alındığında basur riskini de belli oranda azaltacaksınız.

Hemoroid Nedenleri

Halk arasında mayasıl ve bir diğer adı ile basur olarak bilinen hemoroid hastalığı, kadın ve erkeklerde eşit oranda görülüyor. Sık gebelik yaşayan kadınlarda bu oran çok daha fazla ve anüs bölgesinin zorlanması ile birlikte basur hastalığı riski de artıyor. Tuvalette uzun süre kalmanın yanı sıra ıkınarak tuvalet yapma durumu da hemoroidin başlıca nedenleri arasında gösteriliyor.

Basurdan korunmak için alabileceğiniz çok fazla önlem var ve bunlardan bir tanesi de lifli gıdaları daha yoğun bir şekilde tüketmek olacaktır. Bol sıvı tüketimi de basurdan korunmak adına alınacak önlemlerden bir tanesidir. Hastalığın nedenlerine bakıldığında obezite ve yaşlılık detayı da dikkatleri çekiyor.

Ikınarak Gaita Yapmak

Anüsün zorlanması ve travmalar ile karşı karşıya gelmesi durumu yalnızca basur hastalığını değil, makat çatlağı hastalığını da gün yüzüne çıkartıyor. Tuvalette uzun süre kalmak ve ıkınarak tuvalet yapmak bir hayli tehlikeli ve basurun da en önemli nedenlerinden bir tanesidir. Bu durum bir süre sonra alışkanlık haline geliyor ve vücut bu duruma alıştığı için tuvalet eylemi de daha zor gerçekleşiyor.

Tuvaletiniz yoksa oyalanmanıza ya da kendinizi zorlamanıza gerek yok. Az önce de dile getirdiğimiz gibi vücut buna alıştıktan sonra her daim ıkınarak yapmak zorunda kalıyorsunuz ve bu da basur gibi hastalıkları tetikliyor.

Tuvalette Uzun Süre Oturmak

Günümüzde birçok insanın yaptığı en büyük hatalardan bir tanesi de tuvalette uzun süre oturmaktır. Basur hastalığının nedenlerinden bir tanesi olan bu durumdan kaçınmakta fayda var. Aynı zamanda makat çatlağı hastalığını da tetikliyor ve anüste travmalara yol açabiliyor. Tuvalette uzun süre oturmanın yanı sıra ıkınarak tuvalet yapma eylemi de anüsü zorlayan unsurlardan bir tanesidir. Bir süre sonra makat bölgesine meme oluşumunun varlığını hissedecek ve elle temas durumunda memelere ulaşabileceksiniz. Basuru tetikleyen bu sorun, özellikle erkeklerde daha sık gözlemleniyor. Tuvalette uzun süre kalmak yerine tuvaletiniz geldiğinde tuvalete girmeli ve kısa süre içerisinde çıkmalısınız.

Obezite

Düzensiz ve sağlıksız beslenme durumu, birçok hastalığın habercisi olabiliyor ve yine birçok hastalığa da davetiye çıkartıyor. Obezite hastalarının basur hastalığı ile çok daha sık karşı karşıya geldiklerini de belirtmek gerekiyor. Katı gıdaların aşırı tüketimi ve sıvıya yer verilmemesi durumu basur hastalığını tetikliyor. Eğer aşırı kilolu iseniz öncelikli olarak bir diyet programına ihtiyacınız olacaktır. Risk grubunda yer aldığınızı unutmayın ve buna bağlı olarak önlemlerinizi alın. Düzenli doktor kontrolleri neticesinde basur riski tespit edilebiliyor ve tedavi süreci belirleniyor. Yemeklerinizde lifli gıdalara ve sıvı ağırlıklı gıdalara daha fazla yer vermelisiniz, bu sayede basur riskini de en aza indirgemiş olacaksınız.

Gebelik

Sık gebelik, basur hastalığının nedenlerinden bir tanesidir ve basuru tetikleyen en önemli sorunlar arasında yer alıyor. Doğum esnasında anüste zorlanma meydana geliyor ve kasların kasılması ile birlikte yine bu bölgede travmalar oluşacaktır. Makat çatlağı ile birlikte basur hastalığının tetikleyicisi olarak karşımıza çıkan sık gebelik durumu da dikkat edilmesi gereken en önemli detaylardan biridir. Bu konuda bilinçli hareket etmek gerekiyor ve cinsel ilişkilerinizde korunarak gebeliği önleyebilirsiniz.

Sık gebe kalan kadınların basur hastalığı ile daha fazla karşı karşıya geldiklerini de görebiliyoruz ve yapılan araştırmaların sonuçları da bu şekildedir. Dikkatli davrandığınız ve korunduğunuz takdirde riski de en aza indirgeyecek ve basur hastalığından da korunmuş olacaksınız.

Düşük Lifli Beslenme

Lifli gıdalar, sindirim sistemini düzenleyen ve tuvalet yapma eylemini daha kolay hale getiren gıda grupları arasında yer alıyor. Basur hastalığından korunmak için lifli gıdalara ağırlık vermeli ve sıvı tüketimini de yoğun bir şekilde gerçekleştirmelisiniz. Basurun nedenlerinden bir tanesi hiç şüphesiz ki düşük lifli beslenme durumudur. Bunu alışkanlık haline getirdiğiniz takdirde sindirim sistemi sorunları meydana gelecek ve basur hastalığı da tetiklenecektir.

Yüksek lifli gıdalar ile birlikte basur riskini azaltabilirsiniz ve basur hastalığı ile karşılaştığınızda da yine en büyük yardımcınız bu tür gıdalar olacaktır. Lifli gıdaların yanı sıra sindirim sistemini düzenleyen sağlıklı besinlere de yer vermeniz gerekiyor.

Yaşlılık

Yaşın ilerlemesi, birçok hastalığa davetiye çıkartıyor. Zayıflayan bağışıklık sistemi vücudu bir bütün halinde etkisi altına alarak kişiye zarar verebiliyor. Basur hastalığı ile ilgili yapılan araştırmalar gösteriyor ki yaşça büyük kişiler bu hastalığa daha fazla yakalanıyor. Beslenme düzenine dikkat etmenizde fayda var ve bununla birlikte tuvalette uzun süre kalmamalısınız.

Yaşlı hastalar risk grubunda en üst sıralarda yer alıyor ve 50 yaş üzeri kişiler arasında yapılan araştırmada her 5 kişiden 1’inde basur hastalığının var olduğu gözlemlenmiştir. Doktor kontrollerinden çekinmeyin ve bu sayede basur riskini de tespit etme şansına sahip olacaksınız. Gerekli önlemleri aldığınız takdirde bu riski azaltmak mümkündür ve doktorunuz da gerekli detayları sizinle paylaşacaktır.

Basur(Hemoroid) Belirtileri

Basur hastalığının çok sayıda belirtisi mevcut ve bu belirtilerden bir tanesi de gaita kaçırmak olarak karşımıza çıkıyor. Basur hastası kişiler tuvaletini tutamayabiliyor ve bu da yaşam kalitesini düşüren en önemli sorunlardan bir tanesidir. Dışkı kaçırmanın yanı sıra anüs ve çevresindeki kaşıntı durumu ve şiddetli ağrılar da yine basur belirtilerinden bazılarıdır. Özellikle aşırı hareketlilik durumunda anüs ve çevresindeki kaşıntı şiddeti artış gösteriyor. Tuvaletinizi yaptıktan sonra ağrı ve kaşıntı artacak ve daha rahatsız edici bir hal alacaktır. Tüm bu belirtiler, yaşam kalitesini düşüren sorunlardır ve hastalığın tedavi edilmesi ile birlikte komplikasyonlar da ortadan kaldırılacaktır.

Kanama

İç ve dış basur hastalığında en önemli belirtilerden bir tanesi de kanama sorunudur. Oluşan bu kanamayı hasta büyük abdestini yaparken karşılaşacaktır. Bazı hastalarda kanama meydana gelmezken bazı hastalarda ise kanamanın şiddeti çok fazla olabiliyor. Bu tür bir sorun ile karşı karşıya geldiğiniz takdirde vakit kaybetmeden uzman yardımı almanız tavsiye ediliyor. Bu belirti, hastalığın ilerlediğini gösteren önemli bir belirtidir. İç hemoroid hastaları bu sorunla daha sık karşı karşıya geliyor ve panikleyebiliyorlar. Dışkıda ortaya çıkan kanın yanı sıra tuvalet yaparken zorlanma ve bu esnada yaşanan ağrı durumu da basur hastalığını işaret eden diğer belirtiler olarak karşımıza çıkıyor.

Anal Bölgede Kaşıntı

Basur hastalığının bir diğer belirtisi ise anal bölgede meydana gelen şiddetli kaşıntı durumudur. Bu kaşıntı genellikle kişi tuvaletini yaptıktan sonra daha belirgin bir hal alıyor ve rahatsız edici boyutlara ulaşabiliyor. Yaşam kalitesini düşüren sorunlardan bir tanesidir ve iş hayatında da motivasyonu olumsuz yönde etkiler. Kaşıntı sorunundan kurtulmak için çok sayıda krem ve losyon mevcut. Doktorunuz bu konuda da sizlere yardımcı olacak ve reçete yazacaktır. İlaçlarınızı düzenli bir şekilde kullandığınız takdirde kaşıntı sorunundan kurtulmak mümkündür. Basur hastalığı tedavi edildiği takdirde kaşıntı sorunu tamamen ortadan kalkacak ve ağrılar da kesilecektir.

Anüs Kenarında Şişlikler

Basur hastalığı ile birlikte basur memeleri de gün yüzüne çıkıyor. Bazı durumlarda bu memeler ele temas neticesinde tespit edilebilirken bazı durumlarda ise anüs içerisinde konumlanabiliyorlar. Anüs kenarındaki şişlik durumu da memelerin baskı yapması sonucu oluşan belirtilerden bir tanesidir. Kaşıntı ve ağrı durumuna sebep olan bu şişliklerin giderilmesi için ilaç tedavisine başvurulabiliyor. Basur hastalığı, keskin belirtilere sahip bir hastalıktır ancak buna rağmen makat çatlağı ile çok fazla karıştırılıyor.

Muayene olmaktan çekinmeyin, aksi takdirde kaybedeceğiniz zaman basurun gelişmesine ve daha fazla büyümesine neden olacaktır. Erken teşhis ile birlikte hastalığın tedavisi de daha kolay bir hal alıyor ve yalnızca ilaç tedavisi ile ortadan kaldırılması da mümkün hale geliyor.

Gaita Kaçırma

Dışkıyı tutamam durum da basur hastalığının en can sıkıcı belirtilerinden bir tanesidir… Bazı hastalar bu sorunu çok şiddetli bir şekilde yaşıyor. Yaşam kalitesini düşüren büyük bir sorundur ancak buna rağmen birçok hasta tedavi olmaktan kaçınıyor. Klinik muayene ile birlikte kısa sürede tespit edilecek olan basur hastalığı için çok sayıda tedavi yöntemi mevcut ve hastaya en uygun yöntem belirlendikten sonra süreç hızlı bir şekilde başlatılacaktır.

İlerlemiş basur hastalıklarında cerrahi tedavi öncelikli yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Ağrılı ve kanamalı basur hastalığından kurtulmak istiyorsanız eğer vakit kaybetmeden bir doktorun kapısını çalmanız gerekiyor. Hastalık, tedavi edilmediği takdirde kısa süre içerisinde gelişme kaydediyor ve şikayetler de daha yoğun bir hal alıyor.

Basur(Hemoroid) Tanı ve Teşhis Yöntemleri

Anoskopi ve kolonoskopi gibi yöntemler ile kısa süre içerisinde teşhis edilen hastalık, el ve gözle muayene ile de kolayca tespit edilebiliyor. Hastalığın seviyesini belirlemek adına anoskopi çok daha doğru ve sağlıklı bir uygulama olacaktır. Erkek ve kadınlarda eşit oranda görülen basur hastalığı, yaşam konforunu düşüren ve ağrılar ile birlikte gündelik hayatı olumsuz etkileyen bir hastalıktır. Kanamalı türleri mevcuttur ve dışkıda görülen kan da en büyük belirtilerden bir tanesidir. Tedavi olmakta fayda var çünkü basur kendiliğinden geçen bir hastalık değildir. İlaç tedavisi ve cerrahi müdahale ile birlikte hastalıktan kurtulmanız mümkündür.

Makat Muayenesi

Klinik ortamda gerçekleştirilecek olan makat muayenesinde hasta dizlerinin üstüne eğilir pozisyonda çöker ve makat yanaklarını iki tarafa ayırarak bekler. Doktor bu esnada elle ve gözle muayene yapacaktır ve basur hastalığının teşhisi de bu şekilde mümkündür. Birçok hasta makat muayenesi nedeniyle çekincelere sahip... Makat içerisine parmakla müdahale durumunda şiddetli bir ağrı hissetmeyeceksiniz ve birkaç dakikalık bir muayene sonrası süreç tamamlanacaktır. Bu muayene yöntemi yetersiz olduğu takdirde anoskopi ile daha net sonuçlar elde edilebilir. Birçok doktor buna ihtiyaç duymazken bazı hekimler ise daha net sonuçlar elde edebilmek adına anoskopiye de yer veriyor. Basur hastalığı teşhis edildikten sonra tedavi yöntemi belirlenir ve hastaya da süreç ile ilgili gerekli bilgilendirmeler yapılacaktır.

Anoskopi

Anoskopide kullanılan alete anoskop adı veriliyor… Makat bölgesindeki sorunların incelenmesinde kullanılan bu alet ile birlikte basur hastalığının teşhisi de daha kolay bir şekilde gerçekleştiriliyor. Yalnızca basur hastalığının teşhis edilmesinde değil, makat bölgesindeki farklı sorunların ortaya çıkartılması için de yine bu uygulamadan faydalanmak mümkündür. Anoskopinin ve makat muayenesinin yetersiz kaldığı durumlarda kolonoskopiye de başvurulabilir ancak birçok hekime buna ihtiyaç duymuyor. Basur hastalığı, tedavi edilmediği takdirde hızlı gelişme kaydeden bir hastalık türüdür ve ortaya koyduğu belirtiler de daha şiddetli bir hal alarak hastanın yaşam konforunu düşürecektir.

Basur(Hemoroid) Risk Faktörleri

Kronik kabız, basurun en önemli tetikleyicilerinden bir tanesidir. Bu tür bir rahatsızlığa sahip iseniz eğer risk altında olduğunuzu da bilmeniz gerekiyor. Önlemlerinizi alabilir ve lifli gıda desteği ile birlikte sindirim sisteminin düzenlenmesine yardımcı olabilirsiniz. Risk faktörlerinden bir diğeri ise obezite olarak karşımıza çıkıyor. Aşırı kilolar insan vücudu için zararlı ve obezite hastalarının basur riski ile daha sık karşı karşıya geldiklerini de söyleyebiliriz.

Sık gebelik, katı gıdaların sık tüketimi ve asitli içecek tüketimi de basur hastalığını tetikleyen unsurlardan bazılarıdır. Bu konularda dikkatli olduğunuz takdirde hastalık riskini de en aza indirgemeyi başaracaksınız. Düzenli doktor kontrolleri ile birlikte risk durumu hakkında daha detaylı bilgi alabilir ve erken teşhis için harekete geçebilirsiniz.

Bağırsak Hastalıkları

Bağırsak hastalıkları ile birlikte sindirim sisteminde yaşanan sorunlar da basur hastalığını tetikleyen faktörlerden bir tanesidir. Dışkılamanın düzenli ve kolay bir şekilde yapılması gerekiyor. Tuvalette uzun süre kalmak ve ıkınarak tuvalet yapmak da basur hastalığı riskini artırıyor. Sindirim sistemini düzenlemek ve kontrol altına almak için sıvı ağırlık beslenmenin yanı sıra lifli gıdalara da ağırlık vermek gerekiyor. Her iki gıda grubu da tuvaletinizi daha kısa süre içerisinde ve daha kolay bir şekilde yapmanızı sağlayacaktır.

Obezite Hastaları

Obezite, çağımızın hastalığı olarak lanse ediliyor ve özellikle yeni neslin bu hastalık ile çok daha sık karşı karşıya geldiğini ifade etmek kesinlikle doğru bir söylem olacaktır. Obezite hastaları, risk grubu listesinde en üst sıralarda yer alıyor. Aşırı kilolu kimselerin basur hastalığına yakalanması çok daha kolay oluyor ve bu tür bir şikayetiniz varsa öncelikli olarak diyet programı çerçevesinde zayıflamanız gerekecektir. Bir uzmandan yardım alarak sizin için en uygun diyet listesinin hazırlanmasını sağlayabilir ve bu programı düzenli bir şekilde uygulayabilirsiniz.

Obezite, yalnızca basur hastalığını değil, birçok farklı hastalığı da beraberinde getiriyor ve bağışıklık sistemini de her geçen gün biraz daha güçsüz hale getiriyor. Obezite ile mücadelede uzman yardımı almanız çok daha sağlıklı ve doğru olacaktır.

Mayalı ve Asitli İçeceklerin Tüketimi

Asitli içeceklerin yoğun bir şekilde tüketilmesi de basur hastalığını tetikliyor. Asitli içeceklerin yanı sıra yoğun kafein içeren neskafe gibi içecekler de basur hastalığının sorumlusu olarak karşımıza çıkıyor. Aynı şekilde aşırı sigara ve alkol tüketimi de basuru tetikleyen faktörlerden bazılarıdır. Düzenli ve sağlıklı beslenme terk edildiği takdirde vücut farklı şekillerde tepki verebiliyor ve bu tepki durumlarından bir tanesi de basur hastalığıdır.

Basurun belirtileri ile karşı karşıya geldiğinizde evde tedavi yöntemleri ile ağrılarınızı azaltabilirsiniz ve oturma banyosu da bu konuda sizlere fayda sağlayacak, ağrılarınızı hafifletecektir. Sonrasında uzman yardımı almak gerekiyor ve yapılacak tetkikler neticesinde uygun tedavi yöntemi kısa süre içerisinde belirlenecek ve süreç başlatılacaktır.

Kronik Kabızlığı Olanlar

Kabız hastalığı da basura neden olan sıkıntılı bir durumdur… Kronik hale geldiği takdirde anüste yaşanan travmaların sayısı da her geçen gün artıyor ve kasılmalar neticesinde basur hastalığı meydana geliyor. Bu tür bir soruna sahip iseniz eğer lifli gıdalara daha fazla ağırlık vermeniz gerekiyor ve sıvı ağırlıklı beslenme de imdadınıza yetişecektir.

Kronik kabızlık tedavi edildikten sonra basur riski de belli oranda azalıyor. Gerekli önlemleri almanızda fayda var çünkü basur, ağrılı ve kanamalı bir hastalık olmasının yanı sıra gündelik hayatı da sekteye uğratan bir sorundur. Kaşıntı, ağrı ve gaitayı tutamama durumu sosyal hayatı da olumsuz etkileyecektir.

Yaş

Yaş faktörü, birçok hastalıkta başrolde yer alıyor… Basur hataları arasında yapılan bir araştırma, 50 yaş üstü kimselerin bu hastalık ile daha sık karşı karşıya geldiğini ortaya koyuyor. Yaş ilerledikçe dikkat edilmesi gerekenlerin sayısı da artıyor. Basur hastalığından korunmak için beslenme düzenini bir adım daha öne taşıyabilir ve lifli gıdalar ile katkıda bulunabilirsiniz. Kadın ve erkeklerde eşit oranda görülen basur hastalığı, gündelik hayatı olduğu gibi iş hayatını ve sosyal hayatı da olumsuz etkiliyor. Dikkat edilmediği takdirde şiddetli bir hal alabilir ve tedavi edilmediği sürece her geçen gün daha şiddetli ve ağrılı bir hal alabiliyor.

Basur(Hemoroid) Komplikasyonları

Basur, komplikasyonları ile birlikte daha şiddetli bir hal alan ve farklı sorunlara da davetiye çıkartan bir hastalık türüdür. Erken teşhis ile birlikte bu hastalığın ilaçla tedavisi mümkündür. Acele etmenizde fayda var aksi takdirde basur her geçen gün biraz daha ilerleyecek ve ağrılar da şiddetini arttıracaktır. Basur, yaşam kalitesini düşüren hastalıklardan bir tanesidir ve müdahale edilmediğinde ilerleme kaydetmesi de daha hızlı bir hal alacaktır.

Komplikasyonlara bakıldığında şiddetli ağrılar ve kronik kan kaybı gibi sorunlar karşımıza çıkıyor ve bu sorunlar da vücut dengesini bozan sorunlardır.

Kronik Kan Kaybı

Hastalık tedavi edilmediği takdirde özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan hastalarda kronik kan kaybı sorunu meydana gelecektir. Bu sorun, vücudun savunma sistemini de her geçen gün düşürüyor ve farklı hastalıklara da davetiye çıkartıyor.

Ciddi Ağrılar

Basur hastalığının en sıkıntılı komplikasyonlarından bir tanesi de şiddetli ağrı durumudur. Bu arpılar kimi zaman iş hayatınızı olumsuz etkilerken kimi zaman uykularınızı bölecektir.

Basur(Hemoroid) Nasıl Önlenir?

Ofis çalışanlarının risk altında olduğunu belirtmek gerekiyor. Sürekli olarak oturarak çalışmak ve hareketsiz kalmak, basur hastalığını tetikleyici durumlardan bir tanesidir. Katı gıda tüketiminin abartılı bir şekilde tüketimi ve sıvı bakımından yetersiz gıdaların alımı da basur hastalığını meydana getirebiliyor. Spor yapmak, alabileceğiniz önlemlerden bir tanesidir ve aynı zamanda daha diri bir vücut yapısı sunacaktır.

Gaitanın Yumuşak Olması

Dışkının yumuşak olması anüs travmalarının önüne geçiyor ve kişi, tuvaletini yaparken zorlanmıyor. Sürekli katı gıda tüketmek, sindirim sistemini de etkisi altına alacağı için dışkı katılaşmaya başlıyor ve daha sert bir yapıya kavuşuyor. Dışkının katı olması da basur hastalığını tetikleyen faktörlerden bir tanesidir Gaitanın yumuşak olması ve daha kolay bir şekilde dışarıya çıkması için lifli gıdaların yanı sıra bol sıvı tüketimine de ihtiyaç vardır. Beslenme programlarınızda bu detaya dikkat ettiğiniz takdirde dışkı daha yumuşak bir hal alacak ve tuvalet eylemi de daha kolay bir şekilde gerçekleşecektir.

Lifli Gıdalar Tüketilmesi

Lifli gıdalar insan vücudu için önemli bir yere sahip ve düzenli olarak tüketim sağlandığı takdirde sindirim sistemi de daha sağlıklı bir hal alıyor. Bu sayede tuvaletinizi de daha kolay bir şekilde yapabileceksiniz ve ıkınmaya ihtiyaç duymayacaksınız. Basur hastalığının önlenmesi için lifli gıda tüketimi ile birlikte bol sıvı tüketimine de ihtiyaç vardır. Her iki detayı da göz önünde bulundurarak hareket ettiğiniz takdirde hastalık riskini de ortadan kaldırmış olacaksınız.

Basur hastalarının tuvaletlerini yaparken zorlanmamaları adına da lifli gıdalar tavsiye ediliyor. Dışkının yumuşatılması bu sayede mümkün olacaktır.

Bol Sıvı Tüketimi

Sıvı gıdalar, basur hastalığı riskinin azaltılmasında en az lifli gıdalar kadar önemli bir rol oynuyor. Günde en az 2 litre su tüketimi yapılmalı ve lifli gıdalara da yer verilmelidir. Sıvı tüketimi ile birlikte dışkı daha yumuşak bir hal alacak ve bu sayede tuvalete çıkarken herhangi bir şekilde zorlanmayacaksınız. Sıvı tüketiminde kola ve benzeri asitli içeceklerden özellikle uzak durmanız gerekiyor. Bununla birlikte nescafe ve alkol ürünlerini de hayatınızdan çıkartmalısınız.

Yoğun alkol tüketimi de basur riskini arttırıyor ve yapılan araştırmalar, alkol kullanan kişilerde bu hastalığın daha sık görüldüğünü ortaya koyuyor. Gerekli önlemleri aldığınız takdirde basur riskini azaltmak mümkündür ve bununla birlikte bağışıklık sistemini güçlendirecek bir beslenme düzenine sahip olmanız da önemli bir detaydır.

Spor Yapmak

Uzun süre hareketsiz kalmak ya da oturur pozisyonda çalışmak da basur riskini arttıran faktörler arasında yer alıyor. Özellikle ofis çalışanlarının basur hastalığı ile daha sık karşılaştıklarını söyleyebiliriz. Ofis çalışanı iseniz ya da masa başı bir işte görev alıyorsanız, kan dolaşımını artırmak ve normale döndürmek adına kısa yürüyüşler gerçekleştirebilirsiniz. Bu detay da basur riskini azaltmak adına uygulayabileceğiniz yöntemlerden bir tanesidir.

Düzenli spor yapmak da basur riskini azaltıyor ve spor yaparak kan dolaşımını normale döndürmek daha kolaydır. Düzenli spor aynı zamanda daha diri bir vücut yapısı ve daha güçlü bir savunma mekanizması yaratacaktır. Bu sayede vücudunuzu farklı birçok hastalıktan da korumuş olacaksınız.

Uzun Süreli Oturmamak

Hareketsiz kalmak, insan vücuduna büyük zararlar verebiliyor ve bu zararlar uzun vadede daha belirgin bir hal alıyor. Ofis çalışanları ve masa başı işe sahip olan kişilerin gün içerisinde sık sık ayağa kalkarak kısa mesafede yürümeleri tavsiye ediliyor. Bu sayede kan dolaşımı hızlanacak ve vücut daha sağlıklı bir hal alacaktır. Uzun süreli oturmamak gerekiyor, aksi takdirde basur hastalığına yakalanma riski de artıyor.

Bu tür bir işe sahip iseniz eğer az önce de ifade ettiğimiz gibi sık sık ayağa kalkarak küçük yürüyüşlere imza atabilirsiniz. Yapılan araştırmalar, gün içerisinde çok fazla hareketsiz kalan bedenlerin basur hastalığına daha kısa sürede yakalandıklarını gösteriyor.

Sık Sorulan Sorular

Hemoroid, halk arasında bilinen adı ile basur hastalığı, utanılacak bir hastalıkmış gibi lanse ediliyor ve bu yüzden birçok hasta, uzman yardımı almak yerine evde tedavi yöntemlerini tercih ediyor. Oturma banyosu gibi tedavi yöntemleri ne yazık ki kısa süreli tedavi yöntemleridir ve uzun vadede herhangi bir fayda sağlamayacaktır. O an için ağrılarınız azalacaktır ancak ilerleyen dönemlerde basur bir kez daha kendini gösterecek ve yaşam kalitenizi düşürecektir.

Basur hastalığı hakkında bilinmeyen çok fazla detay var ve birçok kaynak da bu hastalık hakkında hatalı bilgiler vermeye devam ediyor. Bir uzmana danışmak en doğrusu olacaktır ve bu sayede daha sağlıklı bilgiler elde etmek de mümkün olacaktır.

Hemoroidin İlaçla Tedavisi Mümkün Mü?

Başlangıç evresindeki hemoroid hastalığının ilaçla tedavisi mümkündür. Genellikle kremler kullanılıyor ve düzenli kullanım neticesinde başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür. Kremler hem ağrıyı dindiriyor hem de basur memesini zayıflatıyor. Erken teşhis ile birlikte ilaç tedavisinden başarılı sonuçlar elde edilebilir ancak ilerlemiş hastalıklarda ilaçlar herhangi bir şekilde fayda sağlamayacaktır.

Ağrıyı dindiren ilaçların yanı sıra kaşıntı sorununu da ortadan kaldıran ilaçlar mevcut ve bu ilaçlar sayesinde yaşam kalitesini arttırmak da mümkündür. Önemli olan ise doktorunuzun tavsiye edeceği reçeteye bağlı kalmak olacaktır. Kulaktan dolma bilgilerle tavsiye edilen ilaçlar zararlı olabiliyor.

Hemoroid Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Hemoroid hastalığının birçok farklı tedavisi mevcut… Burada önemli detay, basurun durumuna ve ilerleyişine bağlı olarak hasta için en uygun tedaviyi belirleyebilmektir. İlaç tedavisi, ilk evredeki basur hastalıklarının tedavisinde öncelikli tercih olacaktır. İlerlemiş basur hastalıklarında ise cerrahi müdahalelerin yanı sıra lazer tedavisi de söz konusu hale geliyor. Lazer tedavisi çok sayıda komplikasyonu beraberinde getirdiği için çok fazla tercih edilmiyor. Aynı durum cerrahi müdahaleler için de geçerli ancak başarı oranı daha yüksek olduğu için öncelikli olarak cerrahi müdahalelere başvuruluyor.

Hemoroid Tedavisinde Ameliyat Riskli Mi?

Cerrahi müdahalelerin birtakım riskleri vardır ve hemoroid hastalığı ameliyatında da birtakım komplikasyonlar söz konusu hale gelecektir. Bunlardan bir tanesi enfeksiyon durumudur ve ameliyat edilen bölgede iltihaplanma meydana gelebiliyor. Diğer bir risk durumu ise dışkıyı tutamama sorunudur. Özellikle yaşı ilerlemiş hastalarda bu sorun çok daha fazla görülüyor ve ek bir tedaviye ihtiyaç duyuluyor. Ameliyatın bir diğer riski ise hastalığın tekrar etme durumudur. Bu ameliyatın tekrar edeceğini ameliyatı yapan uzman doktorun hastaya bu konu ile alakalı tüm bilgileri hasta ile paylaşmalı ve onay alarak bu ameliyatı gerçekleştirmelidir. Basur ne yazık ki tekrar edebilen bir hastalık ve ameliyat dahi olsanız uyarıları göz önünde bulundurmadığınız takdirde yeniden basur ile karşı karşıya gelebilirsiniz.

Hemoroid Hastaları Hangi Bölüme Muayene Olmalıdır?

Basur, yani hemoroid hastalığının teşhis ve tedavisi için randevu almanız gereken bölüm genel cerrahi bölümü olacaktır. Gerekli tetkikler bu bölümde yapılacak ve uygun tedavi yöntemi de en kısa süre içerisinde belirlenecektir. Eğer ameliyat gerekiyorsa hastanın yapması gerekenler hastaya bildirilecek ve ameliyat için hazırlıklar başlatılacaktır. Hemoroid, yaşam kalitesini düşüren hastalıklardan bir tanesidir ve bir an önce tedavi edilmesinde fayda vardır.

Hastalı için devlet hastanelerini ziyaret edebilirsiniz ve sağlık güvenceniz varsa ameliyat için de herhangi bir ödeme yapmanıza gerek kalmayacaktır. Bu konuda özel hastaneler de sizlere yardımcı olacaktır ancak devlet hastanelerine nazaran bu kurumların çok daha masraflı olacağını da belirtmek gerekiyor.

Hemoroid Ameliyatı Kaç Saat Sürer?

Ortalama yarım saat ila 1 saat gibi bir ameliyat süresi karşımıza çıkıyor ancak operasyon esnasında oluşabilecek birtakım sorunlara bağlı olarak bu sürenin değişken olabileceğini de bilmeniz gerekiyor. Operasyon süresi hakkında net bilgiyi doktorunuzdan alabilirsiniz. Zor bir ameliyat değildir ve hasta herhangi bir şekilde ağrı ya da acı hissi ile karşı karşıya gelmeyecektir. Basur hastalığında cerrahi müdahalelerin başarı oranı bir hayli yüksek ancak hastalığın tekrar etme riskini de hesap etmek gerekiyor.

Hemoroid Hastalığı Kimlerde Görülür?

50 yaş ve üst kimseler, obezite hastalığına sahip kişilerde ve gün içerisinde oturur pozisyonda çalışan kişilerde basur hastalığı çok daha sık gözlemleniyor. Lifli gıdaların az tüketilmesi ya da sıvı alımının yeteri kadar yapılmaması durumu da basur riskini artıran faktörlerden bazılarıdır. Hemoroid hastalığı yetişkin bireylerde görülür ve tuvalette uzun süre kalan kişiler de risk grubunda yer almaktadır.

Çocuklarda Hemoroid Hastalığı Görülür Mü?

Hemoroid, nadiren de olsa çocuklarda da gözlemlenebiliyor. Yetişkinlere kıyasla bu oranın çok daha düşük olduğunu belirtmek gerekiyor.

Hemoroid Tedavisi Yapılmazsa Hangi Sorunlara Yol Açar?

Hemoroid, her geçen gün gelişme kaydeden bir hastalıktır ve tedavi edilmediği takdirde basur ağrıları daha şiddetli bir hal alacaktır. Tedavi edilmediği takdirde kişinin gündelik hayatını etkileyen bu hastalık, oturma ve tuvalet yapma eylemini gerçekleştirirken büyük sorunlar yaşatacaktır.

Hemoroid Hastaları Ne Zaman Doktora Gitmelidir?

Hemoroid belirtileri ile karşı karşıya geldiğiniz an hiç vakit kaybetmeden doktora görünmelisiniz. Az önce de dile getirdiğimiz gibi basur, hızlı ilerleme kaydeden bir hastalıktır ve müdahale yapılmadığı takdirde ağrılar daha şiddetli bir hal alacak ve basur memeleri de büyüme kaydedecektir.

Hemoroidin Bitkisel Tedavisi Var Mı?

Evde tedavi yöntemlerinden bir tanesi olan bitkisel tedavi yöntemleri, basur hastalığının komplikasyonlarını azaltma konusunda başarılı sonuçlar doğuruyor. Potasyumun yoğun bir şekilde yer aldığı muzu, sütle karıştırarak kaynatın ve püre şeklinde bir karışım hazırlayın. Oral yolla tüketeceğiniz püre, kan damarlarını büyük ölçüde rahatlatacak ve aynı zamanda tuvaletinizi yaparken de zorlanmamanızı sağlayacaktır. Basur memelerinin zayıflatılmasında da tercih edilen bir tedavi yöntemi olduğunu söyleyebiliriz.

Yaban mersini de basur tedavisinde ihtiyacınız olan ürünlerden bir tanesidir. Bir çorba kaşığı yaban mersinini gazlı bez içerisine yerleştirdikten sonra bu bezi direkt olarak basurlu bölgeye sarmanız gerekiyor. Sabaha kadar bekletmek yeterli olacaktır ve 1 hafta boyunca düzenli uygulayarak basur ağrılarını ortadan kaldırabilirsiniz.

Basur Hastalığı Nasıl Geçer?

Basurun tedavisinde hayat tarzı değişiklikleri, ilaç tedavileri ve cerrahi uygulamalar söz konusudur. Basurun evresine ve ortaya çıkma sebebine; hayatı etkileme kapasitesine ve hastanın durumuna göre tedavi yöntemlerinden birisi seçilir. Hayat tarzı değişiklikleri ile basit basurlar; ilaç ve cerrahi uygulama ile de daha ileri basurlar tedavi edilebilir. Çoğu zaman cerrahi uygulama kesin tedavi yöntemi olarak sunulmaktadır. Basur oldukça basit bir hastalık olmasına rağmen kompleks müdahaleler gerektirir.

Basur Hastalığı Bulaşıcı Mıdır?

Basur herhangi bir bakteriye ya da virüse bağlı olarak gelişmez. Hiçbir şekilde de bulaşıcı değildir. Hastalığın ortaya çıkma sebeplerinin başında fiziki sorunlar gelir ki fiziki sorunların da herhangi bir yol ile başkasına aktarılması mümkün değildir.

Basur Hastalığı İçin Nasıl Beslenilmelidir?

Basurun ortaya çıkmaması ya da çıktıktan sonra atak aralıklarının olabildiğince açılması için yapılması gerekenlerin başında beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi gelir. Bazı besinlerin tüketiminin artırılması bazılarının ise hiç tüketilmemesi gerekmektedir.

1. Posalı gıdaların tüketimi artırılmalıdır.
2. Sebze ve meyve tüketiminin beslenme düzeni içerisindeki payı artırılmalıdır.
3. Günde yarım avuç yağlı kuruyemiş tüketilmelidir.
4. En ufak acı dahi tüketilmemelidir.
5. Bazı baharatlar ve ekşi gıdalar da az tüketilmelidir.

6. Asitli meyve ve sebzeler tüketilmemelidir. Bunun dışında ise olabildiğince düzenli öğünlere geçilmeli; tek bir besin ağırlıklı beslenmeye son verilmelidir. İshal veya kabız olmamak için özel çaba harcanmalıdır.

   Basur Hastalığında Nelere Dikkat Edilmelidir?

   Basur hastaları, bağırsağın bir bölümünün makattan çıkması sorunu ile karşı karşıyadır. Bu sorunu bir anda geliştirebilecek her türlü şeyden de uzak durulmalıdır. Beslenme alışkanlıkları düzenlenmeli, spor yapılmalı ve ağır kaldırılmamalıdır. Bazı hassas bünyelerde ufak bir ıkınma ile dahi bir anda basurun gelişme ihtimali bulunur. Olabildiğince düzenli olunmalı, makatı tahriş etmekten kaçınılmalıdır.