Kepçe Kulak
- Sık Sorulan Sorular
- Kepçe Kulak Tedaviden Sonra Ayrılabilir Mi?
- Kaç Yaşından Sonra Kepçe Kulak Tedavisi Önerilir?
- Kepçe Kulağın Estetik Kaygı Dışında Başka Problemlere Yol Açması Olası Mıdır?
- Kepçe Kulak Tedavisi Çocuğu Psikolojik Olarak Nasıl Etkiler?
- Tedavinin Şart Olduğu Durumlar Var Mıdır?
- Kepçe Kulağı Hangi Doktor Tedavi Eder?
- Evde Tedavi Edilebilir Mi?
- Kepçe Kulak Yapıştırma Bantları Önerilir Mi?
- Ebeveynin Çocuğun Kulaklarını Gizlemeye Çalışması Çocuğu Nasıl Etkiler?
- Kulak Sonradan Kepçe Olabilir Mi?
- Kepçe Kulak Kendiliğinden Düzelir Mi?
- Kepçe Kulak Tedavisi Ne Kadar Sürer?
- Kepçe Kulak İçin Geçici Çözümler Nelerdir?
- Bebeklerde kepçe kulak neden olur?
Kepçe kulak olarak tanımlanan durum sıklıkla görülen kulak şekli bozukluğudur. Kulak ve kafa arasında belirli bir açı vardır. Kepçe kulak durumunda, mevcut olan açı değeri olması gereken standarttan farklı şekillendiğinden dolayı görünümde bozulma meydana gelir. Sanılanın aksine, kulağın büyüklüğünden kaynaklı olarak değil açıdan kaynaklı olduğu belirlenmiştir. Bebeklik döneminin yeni doğan evresinde genellikle önem verilmeyen kepçe kulak durumu, çocukluğun başlangıcından itibaren belirgin seviyede görülebilmektedir. Bir sorun olarak algılanması olasılığı bulunduğundan dolayı, çocuklar için farkındalık sürecinin başladığı ve sosyalleşmenin ilk adımlarının atıldığı dönemlerde sorun olarak görülebilmesi söz konusudur.
Doğuştan gelen kepçe kulak, şekil bozukluğunun belirgin seviyede olması nedeniyle genellikle çocukluktan itibaren rahatsızlık duyulan bir durum halini alır. Yetişkinlik döneminde de süregelen görünümden şikayetçi olma nedeniyle hayat doğrudan etkilenebilir. Kepçe kulaktan çoğunlukla erkeklerin rahatsız olduğu görülür. Bunun temeli nedeni, kadınların uzun saçlarıyla kulaklarını kapatabilmelerinden kaynaklanır. Hem erkekler hem de kadınlar için toplumsal algı sebebiyle rahatsızlığın oluşabilmesi olasıdır. Kulaklardaki şekil bozukluğu, dış görünümü kısa saçlı bireylerde doğrudan etkiler.
Toplumsal açıdan bakıldığında, bazı toplumlarda kepçe kulak durumunun bir tercih olduğu belirtilirken, bazı ülkelerde de bu durumun aksi yönde görüş olduğu belirtilmiştir. Kültürel açıdan mevcut olan farklılıklara göre kepçe kulak hakkında bireysel olarak yapılan değerlendirmeler de değişkenliğe sahiptir. Genel olarak ülkemiz şartları göz önünde bulundurulduğunda, dış görünüm çocuklar üzerinde baskı oluşturur. Kepçe kulaklık çocukların görünümüyle alay edilmesi nedeniyle temel olarak bazı psikolojik sorunların oluşumuna zemin hazırlanabilmesi durumu görülebilir. Çocuğun psikolojisinin düzeltilmesinin zor olduğu sorunların oluşabilmesin neden olabilecek bu gibi durumlar, ilerleyen zamanlarda da etkisinin sürdürür. Kulak yapılarından hoşnut olmayan kişiler için kepçe kulak düzeltme üzerine uygulanan pek çok yöntem bulunuyor olmasıyla beraber, günümüz şartlarında artık çok daha kolay şekilde kepçe kulaktan kurtulabilme olanağı bulunur.
Kepçe kulak sonradan oluşabilen bir kulak şekil bozukluğu olmadığından dolayı, doğuştan itibaren kendini belirgin seviyede 4-5 yaşlarından itibaren göstermeye başlar. Kulaklarda mevcut olan şekil bozukluğu nedeniyle yaşanabilecek sorunlara zemin çoğunlukla bu yaşlarda hazırlanır. Kepçe kulak düzeltilebilir olduğu gibi, hiçbir işlem yapılmadan da sonradan düzelmesi beklenemez bir şekil bozukluğudur.
Kepçe Kulak Hakkında
Baş ve kulağın yaptığı açının normale oranla daha geniş olmasından dolayı ortaya çıkan kepçe kulak, kişilere karşıdan bakıldığında kulak kepçesinin belirgin olmasını beraberinde getirir. Genel olarak Y şeklinde var olan kulak kepçesinin doğal kıvrımlarının normalden daha az belirgin olmasıyla kendisini gösteren yapıda olur. Fiziksel açıdan herhangi bir engel teşkil etmiyor olsa da estetik görünüm açıdan sorun yaratır. Kepçe kulak sorunu yaşayan bireylerde, baş ve kulağın arasındaki açılarda farklılık görülebilmesi mümkündür. Bazı bireylerde daha belirgin seviyede kepçe kulak durumunun oluştuğu görülebilirken, bazı bireylerdeyse kepçe kulak daha az belirgindir.
Dış görünümün önem kazandığı dönemlerde kepçe kulağa karşı olan bakış açısı genel itibariyle bir sorun olarak tanımlanır. Özgüven eksikliği, kaygı sorunları, beden algısında değişimler ve depresyona kadar uzanabilen sorunların oluşabilmesi olasılığı ortaya çıkar. Kepçe kulak görünüm haricinde herhangi bir işlev bozukluğu veya benzeri fiziksel engelleri ortaya çıkarmıyor olsa da yaşatabileceği farklı sorunlar nedeniyle istenmeyen bir durum olarak kabul edilir. Çocuklu yaşlarda tedavi edilmesinin tercih edilmesi sayesinde, hem yaş olarak psikolojik travma yaşanmadan hem de ilerleyen yıllarda estetik görünümün değişmesine sebep olmadan kulakların şekil bozukluğuna çözüm sağlanır. Kepçe kulak, genetikten kaynaklı olduğu gibi aynı zamanda düzeltilebilme olanağına sahiptir.
Kepçe Kulak Nedir?
Doğuştan gelen bir kulakta şekil bozukluğu yaşanması durumu olan kepçe kulak, yeni doğan döneminin ardından tamamen kalıcı hale gelerek ömür boyu belirgin bir şekilde devam eder. Kulaklarının şekil itibariyle düzgün görünümünü sağlayan açı, kepçe kulakta bozulduğundan dolayı bu durum ortaya çıkar. Herhangi bir sağlık sorununu oluşturmasa da görünümü bozmasından mütevellit, bireyler için rahatsızlık verebilmektedir. Kepçe kulak durumu her iki kulakta da görüldüğü gibi tamamen genetik aktarımla mümkündür. Kalıtım yoluyla aktarıldığından dolayı, farklı şekilde oluşabilmesi söz konusu olmaz. Doğuştan gelen ve sonradan çeşitli uygulamalarla düzeltilebilen nadir durumlardan birisi olarak değerlendirilir. Kepçe kulak durumunda yaşanan tek sorun şekil bozukluğunun mevcut olmasıdır ve bu durumun da istenilen şekilde yeniden düzenlenebilmesi olanağı bulunur. Kulakların görünümünden rahatsız olanlar ve estetik açıdan istediği görünüme kavuşmak isteyenler için kalıcı olarak kepçe kulaktan kurtulabilme avantajı sağlanır. Kulak şeklinin belirgin seviyede dışarıya doğru dönük olması, ayırt edici bir estetik özelliği olarak tanımlandığından dolayı sosyal hayatın içerisinde sıklıkla sorun yaşanabilmesi gibi olumsuz getirileri mevcuttur.
Halk arasında genel olarak kepçe kulak sorunu yaşayanlarda kulağın büyük olduğuna dair yanlış bir bilgi vardır. Kulağın büyük olması herhangi bir şekilde kepçe kulakla ilişkilendirilemez. Anatomik yapının farklılığından kaynaklanarak kulak ve kafa arasındaki açının olması gerekenden fazla olması sorunun temel kaynağıdır. Aynı şekilde genetik olmayan hiçbir farklı faktörün de kepçe kulakla bağlantılı olduğu görülmemiştir. Yapılan araştırmalar sonucunda belirleyici unsurların sadece genetik olduğunun tespit edilmesiyle beraber, sonradan kulak yapısı düzeltilse bile tekrar genetik aktarımla ilerleyen nesillerde bu durumun devam edebileceği bilgisi mevcuttur. Anne veya babada doğuştan gelen kepçe kulak söz konusuysa, sonradan yapılan estetik uygulamalarla düzeltilerek standart haline getirilmiş olması herhangi bir değişmeye sebep olmaz. Çocuğun, kepçe kulak olma ihtimali tamamen genetik kodlamayla alakalıdır. Kulak gelişimi, hamileliğin süresi boyunca kesintisiz olarak devam eder. Hamilelik dönemi boyunca gelişimde yaşanan bozulma hızları farklılık gösterir. Gebeliğin 3. ve 6. haftaları arasında kulak şeklini aldığı gibi, 20 haftalık sürecin sonunda tamamen erişkindeki hale ulaşır. Doğum sonrasından başlayarak 3 yaşına kadar kulak gelişimi devam eder. Gelişim dönemindeyken de müdahalenin gerçekleştirilebilmesi mümkündür.
Kepçe Kulak Bir Hastalık Mıdır?
Kepçe kulak bir hastalık olarak kabul edilmez. Fiziksel anlamda şekil bozukluğu yaşanması herhangi bir engele sahip olmayı beraberinde getirmediğinden dolayı, kepçe kulak estetik problemi olarak görülür. Ancak kulak kepçesinin oluşturduğu şekil bozukluğu sebebiyle çeşitli sağlık sorunlarının oluşumuna rastlanabilir. Genetikle aktarılıyor olmasıyla beraber karşıdan bakıldığında baş ve kulak arasındaki açı farkından dolayı kulakların normalden daha geniş görünmesi durumunu oluşturur. Kulakta mevcut olan şekil bozukluğu başlı başına bir hastalık olarak kabul edilmese de beraberinde getirebileceği birtakım sorunlar bulunabilir. Bu gibi durumlarda da hastalık olarak tanımlanabilir hale geldiği de görülür. Kepçe kulak sorununun oluşumu genetik olmakla beraber, nadir şekilde travmaya bağlı olarak da oluşabilir. Kulakların darbe almasını engelleyecek şekilde gerekli önlemlerin alınması sayesinde travmadan kaynaklı oluşabilecek kepçe kulak tamamen ortadan kaldırılır.
Fiziksel bağlamda genel itibariyle hastalık olarak kabul edilmez durumda olsa da kepçe kulak nedeniyle psikolojik açıdan hasar meydana gelebilmesi söz konusudur. Özellikle yaşı küçük olan çocuklarda, kulak kepçesinin belirgin olarak ön planda olması nedeniyle ilerleyen yaşlarda psikolojik olarak yaşanan zorlu sürecin sonuçları olumsuz anlamda ortaya çıkabilmektedir. Okul döneminde çocukların sosyal açıdan yetenekleri gelişmeye başladığından dolayı, bu dönemde kepçe kulak sorunu yaşanması halinde etkileri belirgin seviyede görülür.
Estetik bozukluk olduğundan dolayı fiziksel açıdan bir hastalık olarak tanımlanamayan kepçe kulak probleminin, beraberinde getirebileceği psikolojik sonuçlar sorunun fiziksel olmasa da mental anlamda istenmeyen sonuçlara neden olabilmesi olasıdır.
Özgüven Kaybı: Kepçe kulak durumu bulunan bireylerde, çocukluk döneminden itibaren estetik görünümde diğer bireylerden farklı görünüm söz konusu olduğundan dolayı özgüven kaybı oluşabilir.
Toplumdan Soyutlanma: İçe dönük davranışların görülmesi ve toplumdan tamamen soyutlanmaya kadar varabilen sonuçlar sıkça görülür.
Sosyal Yetenekler Gelişmez: Sosyal hayatın içerisinde var olabilmek için sosyal yeteneklere ihtiyaç vardır. Kepçe kulak sorunu yaşayan bireylerin sosyal yeteneklerinde gelişim normal bireyden farklı olarak işleyebilir. Hayata Olumsuz Bakmak: Psikolojik olarak oluşumuna zemin hazırlanabilecek durumlardan birisi hayata bakış açısının olumsuz olmasıdır.
Kendini Beğenmeme: Görünüme direkt olarak etki ettiğinden dolayı kendini beğenmeme durumunun oluşabilmesi söz konusudur. Estetik açıdan mevcut olan farklılığın görünümü bozduğu düşüncesi hakimdir.
Kepçe kulak fiziksel açıdan bir hastalık olarak kabul edilmese de psikolojik açıdan sahip olduğu etkileri dolayısıyla oldukça zorlu bir hayatın yaşanmasına neden olabilir. İnsan hem fiziksel hem de mental açıdan bir bütün olduğundan dolayı her iki yeterliliğin de bulunması gerekir. Psikolojik sorunları oluşturmaya zemin hazırladığının görülmesi sebebiyle, kepçe kulak görünümüne yaklaşım hastalıktan farklı şekilde ele alınır. Tedavi edilebilir durumda olmasıyla beraber şekil bozukluğunun tamamen ortadan kaldırılarak, baş ve kulak arasındaki açının ayarlanabilmesi tüm psikolojik sorunların yaşanmasını engelleyici etki bulunur.
Tedavi Yöntemleri
Kepçe kulak tedavisinde temel olarak iki farklı tedavi yöntemi vardır. Koruyucu tedavi ve cerrahi tedavi olarak bilinen yöntemler ayrı kategorilerde sınıflandırılır. Tedavi yöntemlerinin uygulanış açısından farklılık gösteriyor olmasının yanı sıra aynı zamanda farklı yaşlar için gerçekleştirilebilir olmaları da önemli detaylardan biridir. Kulak yapısı oturduğu yaşlarda koruyucu tedavinin uygulanabilmesi mümkün değildir. Gelişimi tamamlanmış olan kulakların şekil açısından istenilen görünüme sahip olabilmesi için tedavi yöntemi olarak cerrahi müdahale zorunluluğu bulunur.
Tedavilerin uygulanma yöntemleri birbirlerinden farklı olduğundan dolayı, uygulanma süreleri farklılaşır. Koruyucu tedavi belirli bir süre boyunca devam ediyor olmasıyla beraber cerrahi tedaviyse sadece müdahalenin uygulandığı süre boyunca işlem yapılır. Kepçe kulak, sonradan kulağa şekil verilerek düzeltilebilir olduğundan dolayı tedavi yöntemlerinin başarıyla uygulanması için uzman görüşü tercih edilebilir.
Kulak şeklinin yeniden yapılandırılarak düzeltilebilmesi için gelişen teknolojiden her açıdan yarar sağlanıyor olması sayesinde yüksek yüzdeli başarıların alınabilmesi olasılığı bulunur. Kepçe kulak tedavi edilmediği durumda ömür boyu aynı görünümü getireceğinden dolayı, ne kadar erken uygulamalar başlatılırsa o kadar avantajlı sonuçların alınabilmesi mümkün olur. Çocuklarının ilerleyen yaşlarında sorun yaşamalarını istemeyen ebeveynlerin, yeni doğan döneminin ardından çocuklarının kulaklarını kontrol ederek kepçe kulak durumunun olup olmadığının kontrol edilmesi çok önemlidir. Erken tedavinin ameliyat gerektirmiyor olması dolayısıyla beklenen sonuçların alınabilmesinde kolaylık sağladığı da görülür. Kepçe kulak tedavi yöntemleri uygulamaları doktor kontrolünde sürdürüleceği gibi her aşamasının da özenli şekilde devam ettirilmesi gerekir. Geçmiş dönemlere oranla tedaviyi tercih eden kişi sayısında mevcut olan artış sayesinde alınan başarılı sonuçlar, farklı kişilere de ilham kaynağı olmuştur. Günümüzde gerçekleştirilen tedavilerde belirgin seviyede fark yaratılabilmesi mümkün olduğu gibi aynı zamanda oldukça da başarılı sonuçların alınabilmesi kulak kepçesi için tedavi yöntemlerinin aktif olarak uygulanmasında etkilidir.
Koruyucu Tedavi
Koruyucu tedavi yöntemi, kepçe kulak tedavisinde uygulanabilecek olan tedavilerden birisidir. Doğumun gerçekleşmesinin ardından devam eden süreçte anne ve babaların durumu fark etmesiyle beraber uygulaması hemen başlatılan tedavi yöntemidir. Yeni doğan döneminde bile kulak şeklinin görülebilmesi mümkün olduğundan dolayı koruyucu tedavinin başlatılabilmesi olanağı da bulunur. Kulak yapısının olması gerektiği açıda gelişimini sürdürebilmesi adına, kulağın mevcut yapısına göre kalıp hazırlanır. Kalıbın hazırlanması aşamasında, gerekli olan ölçümlerin yapılması gerçekleştirilir ve ardından sürekli olarak kalıbın kullanımı istenir. Destekleyici görevi üstlendiğinden dolayı kepçe kulak oluşumunu engelleyerek kulağın gelişim aşamasında etkilidir. Kulağın istenildiği şekilde gelişebilmesine yönelik olarak uygulanması mümkün olsa da her zaman aynı düzeyde etkili sonuçların alınamadığı da görülür. Tedavinin korumaya yönelik olarak erken yaşlarda uygulanması, geç yaşlarda başlanan tedaviye göre avantaj sağlar.
Kulak gelişiminin belirli bir süre sonra tamamlanmasından kaynaklı olarak, koruyucu tedavi uygulanmayanlarda direkt olarak cerrahi tedavi yönteminin uygulanması söz konusu olur. Bu tip tedavinin amacı kulak yapısını koruma altında tutmak olduğundan dolayı kulak gelişiminin istenildiği şekilde sürdürülmesi hedef alınır. Kulağın yapısı henüz oturmadığından dolayı başarı oranı oldukça yüksektir. Ne kadar erken tedaviye başlanırsa o kadar etkili sonuçların alınabildiği görülür. Anne ve babaların, çocuklarda kulakların şekil bozukluğu olup olmadığının kontrolünü gerçekleştirmeleri sayesinde koruyucu tedaviye zaman kaybı yaşanmadan başlanabilmesi sağlanır. Kulak yapısına uygun kalıbın hazırlanmasından farklı olarak herhangi bir şekilde ekstra işlem uygulanmasına gerek yoktur. Kepçe kulak için koruyucu tedavinin başlatılarak kısa süre içerisinde uygulamaya koyulması mümkündür.
Tedavi aşamasında kulakların kafayla açısının iyi ayarlanması ve kulağa net şekilde uygun standart kalıbın tasarlanması önem taşır. Gelişim sürecinde kulağın tamamen yapısının oturmasından kaynaklı olarak oluşturulan kalıbın kullanımı doğru şekilde gerçekleştirilmelidir. Başarılı sonuçların alınabilmesi olanağını sağlayan kepçe kulak koruyucu tedavi uygulaması sayesinde, çocukluk ve ilerleyen yaşlarda bireyler estetik görünüm açısından sorun olmadan daha kaliteli hayat standartlarına sahip olurlar.
Cerrahi Tedavi
Cerrahi tedavi yöntemi, kepçe kulak yaşayanlarda uygulanarak kulağa yeniden şekil verilmesine dayanır. Kulağın gelişimini tamamlamış olması nedeniyle belirli bir kalıp içerisine alınabilmesi mümkün değildir. Kulak görünümünden rahatsızlık duyan erkeklerde ve kadınlarda uygulanabilir olan cerrahi tedavi sayesinde kulak istenilen görünüme kavuşacak şekilde yeniden yapılandırılır. Tıp literatüründe otoplasti olarak adlandırılan kepçe kulak cerrahi uygulamalarının başarı düzeyi yüksek seviyededir. Gelişen teknolojinin getirdiği olanaklardan yararlanılması sayesinde, günümüzde çok daha kolay şekilde operasyon tamamlanır.
Ameliyathane şartlarında, lokal anesteziyle beraber gerçekleştirilen ve ortalama olarak 1 saat süren cerrahi uygulama eğer çocuklarda uygulanıyorsa kolay olması adına genel anestezi altında sürdürülür. Kulak arkası hedef nokta olacak şekilde cilt kesi alınarak ameliyat başlatılır. Genel itibariyle doğal kulak arkası kıvrımının olduğu bölümden kesinin alınması esas alınır. Cerrah, bu işlemin ardından gerektiği kadar cilt çıkartır ve kıkırdak dokusunu ortaya koyarak kalıcı dikişlerle istenilen şeklini verir. Kulak kepçesini kafaya yakınlaştıracak şekilde işlemin uygulanması istenilen görünümü sağlayan temel unsur olur. Bazı durumda kıkırdaktan da eksiltme yapılması gerekebilir. Cerrahi tedavide uygulanacak olan teknik, kepçe kulak sorunu yaşayan bireylere göre özel olarak şekillendirilir. Son aşamada kulak kepçesine dikiş ve kesilerle son görünümün verilmesinin ardından cilt kesisi eriyebilen dikişlerle kapatılır. Kulak çevresini saracak antibiyotik emdirilmiş gazlı bezlerle pansuman uygulamaları başlatılır. Diğer kulak için de aynı cerrahi yöntemin uygulanmasının ardından ameliyatın sona erer. Ameliyattan sonra hastanın başı kulaklarını kapsayacak şekilde elastik bandaj yardımıyla sarılır. Kulak dokusunun dış etkenlerden korunması ve aynı zamanda iyileşmenin kolaylaştırılabilmesi için kulakların sarılması öneme sahiptir. 2 ila 4 gün arasında değişen süre içerisinde bu sargıların çıkarılmasıyla beraber, yine başı kapsayacak şekilde daha hafif pansuman sargısı yapılır. Cerrahi tedavi uygulamasından sonra bireylerin taburcu olma süreleri oldukça kısa sürer. Birkaç saatin ardından hastanın ayağa kalkabilmesi mümkündür. 1-5 günlük zaman diliminde kulaklarda şekil değişiminden kaynaklı olarak hassasiyetin bulunabilmesi olasıdır.
Kepçe kulak sorunuyla alakalı olarak ameliyat öncesinde kendisi veya çocuğu için karar verme güçlüğü yaşayanlar için, nihai karar uzman doktor görüşüyle verilmesi doğru olacaktır. Kulak için cerrahi tedavi yönteminin uygulanmasında Kulak Burun Boğaz Uzmanları ve Plastik Cerrahlar görev alırlar. Doktor tarafından kulak şeklinin incelenmesinin ardından, ameliyatın gerçekten gerekli olup olmadığına dair tüm detaylarıyla bilgilendirme yapılır. İlk muayene esnasında kulakların yapısının incelemesi yapılarak, normalden farklı olan durumların tespiti gerçekleştirilir. Kulağın cerrahi tedavi sonrasında nasıl olacağına dair modelleme yapılarak bilgilendirme sunulur. En iyi simetrik sonuçların alınabilmesi için genel olarak iki kulağa da müdahale edilir. Ameliyat öncesinde tedaviye hazırlık oldukça önem arz eder. Doğru bilgilerin alınması ve ameliyat sonrasında ne gibi süreçle karşı karşıya kalınacağına eksiksiz olarak öğrenilmesi sayesinde kepçe kulak sorununa çözüm için cerrahi tedavi yöntemi uygulamasına karar verilebilir.
Tedavinin Riskleri
Vücutla alakalı uygulanan her tedavide olduğu gibi kepçe kulak tedavisinde de belirli risklerin ortaya çıkması olasılığı bulunur.
Kanama: Cerrahi girişimlerin her birinde oluşabilecek kanama riski kepçe kulak tedavisi için de geçerlidir. Kulakta ciddi sayılabilecek bir damar olmadığından dolayı, kanama hematom adı verilen kan birikmesi şeklinde gerçekleşir.
Asimetri: Estetik açıdan tedavi sonrasında yaşanabilecek risklerden biri asimetri olarak tanımlanır. Tedavi aşaması her zaman kolaylıkla gerçekleştirilemediğinden dolayı, asimetrik kulak görünümünün devam edebilmesi veya simetrik kulakların asimetrik hale gelebilmesi mümkündür.
Tedavi dolayısıyla oluşabilecek riskler nadiren görülürler. Her zaman ortaya çıkabilecek durumlar olmadıkları gibi çok küçük bir yüzdeye dağılım göstermeleri söz konusudur. Öncesi, işlem aşaması ve sonrasıyla her şeyin eksiksiz olarak gerçekleştirilmesi sayesinde tedavi risklerinin en aza indirilebilmesi sağlanır. Cerrahi müdahaleler için doktor seçiminin de özenli olarak gerçekleştirilmesi sayesinde, kepçe kulak tedavisiyle elde edilecek olan sonuçlar istenildiği gibi olabilir.
Her hasta için tedavi risklerinin göz önünde bulundurulması oldukça önemlidir. Risk durumunda yapılacak olan müdahalelerin önceden belirlenmiş olması hızlı müdahaleyi beraberinde getireceği gibi aynı zamanda hastalarda oluşabilecek sorunların tamamının da kolaylıkla çözülebilmesinde etkilidir. Kepçe kulak tedavisinin risklerinin olduğunun bilinmesi, hastalar açısından nadiren de olsa oluşabilecek durumlara karşı hazırlıklı olmayı sağlar.
Çocukluk Döneminde Kepçe Kulak
Çocukluk döneminde yaşanan her olay, psikolojiyi etkilediği gibi karakteri de şekillendirir. Kepçe kulak sorunu yaşayan çocuklarda özellikle okul döneminde genellikle görünümden dolayı alay konusu olabilme gibi sorunlar ortaya çıkar. Psikolojik açıdan dış görünümle alakalı olarak okul ortamında sürekli olarak alay edilmeye maruz kalmak yetişkinlik dönemine doğrudan etki eder. İçe kapanma, özgüvende azalma, sosyalleşememe, agresif tavırlar sergileme ve estetik açıdan kendini hiçbir şekilde beğenmeme gibi durumların yaşanabilmesi çocukluk döneminde kepçe kulak problemiyle alakalıdır. Erkek çocuklar, saçlarının genel olarak kısa olmasından kaynaklı olarak çocukluk döneminde kepçe kulak sorunu yaşadıklarında daha fazla etkilenme durumuna sahip olurlar. Okul döneminden itibaren özellikle bu durumdan rahatsızlık duyma seviyesi en üst noktaya çıkabileceği gibi belirli bir sürenin ardından artık istenmeyen durum haline gelebilir. Kepçe kulak sorunu erkek çocuklarda etkisini psikolojik anlamda daha fazla göstereceğinden dolayı, yaşanan psikolojik etkilenmelerin ilerleyen yıllarda onarılabilmesi zorludur.
Kız çocuklar için kepçe kulak sorunun yaşanması erkeklere oranla daha hafif seviyede etki gösterir. Uzun saça sahip olan kız çocuklarında saçlarla kulağı kapatabilme olanağı bulunur. Kulağın sürekli olarak kapatılmasıyla beraber bir süre sonra saçlara farklı şekil verilemediğinden dolayı çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalınabilmesi olasıdır.
Çocukların psikolojisinin sağlıklı olabilmesi adına ebeveynler tarafından gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşır. Gerekli olduğu durumda çocukların da onayının alınarak cerrahi tedavi uygulamasından yararlanılabilir. Okul dönemi öncesinde gerçekleştirilecek olan kepçe kulak çözümleri sayesinde çocukların olumsuz anlamda etkilenebilmelerinin önüne geçilmesi mümkündür. 5-7 yaş arası dönemde cerrahi müdahale gerçekleştirilebildiği ve operasyon sonrasında kolaylıkla iyileşebilmenin de mümkün olduğundan dolayı, çocukların da onayının alınarak ameliyatın gerçekleştirilebilmesi sağlıklı sonuçların alınmasında etkilidir. Çocukluk döneminde yapılacak olan doğru müdahaleler hayatın geri kalan dönemlerinin tamamını etkileyebileceğinden dolayı büyük öneme sahiptir. Sosyalleşebilme ve özgüven kazanma çocukluk döneminde gerçekleşir. Kepçe kulak sorununun bunlar için engelleyici olmasına izin verilmemesi sayesinde, çocukların daha mutlu bir okul hayatı ve sosyal hayat yaşayabilmeleri sağlanır.
Çocuklarda Estetik Kaygı ile Nasıl Başa Çıkılır?
Estetik kaygı çocukların kendilerini fark ettikleri andan itibaren oluşan bir durumdur. Kepçe kulak olan çocuklarda estetik kaygıda hassasiyet olduğu gözlenmiştir. Estetik açıdan mevcut olan sorun dolayısıyla çocuklarda estetik kaygıyla başa çıkma zorunluluğu bulunur. Estetik kaygı yaşayan çocuklara pozitif telkinlerin uygulanması kendilerini daha iyi hissedebilmelerini sağlar. Belirgin seviyede görülebilecek olan estetik kaygı, çocukların hayata bakış açısını doğrudan etkileyen faktörler arasında baş sırada yer alır. Ebeveynler bu durumun farkına kolaylıkla varabilecekleri gibi çocuklarda estetik açıdan kaygı yaşanması durumunda belirgin değişimler gözlenebilir.
Çocuklarda estetik kaygıyla başa çıkılmadığı takdirde; psikolojik sorunlar, öğrenme sorunları davranış sorunlarının ortaya çıkabilmesi olasılığı artar. Kepçe kulak durumunu yaşayan çocuklarda estetik kaygının yüksek seviyede olması nedeniyle kontrol altında tutulması gerekir. Ebeveynlerin bu durumla başa çıkabilmeleri adına kalıcı çözüm yolu tedavinin gerçekleştirilmesidir. Aksi takdirde belirli bir noktaya kadar çocuklara verilecek destek, okul hayatının başlamasıyla birlikte tamamen önemini yitirebilir. Estetik kaygının sonuçlarının ağır olabileceğinin unutulmaması ve bununla beraber hayatın her anını doğrudan etkileyebileceği de bilinmelidir.
Çocuklarda estetik kaygı, kendini ilk olarak beğenmediğini dile getirmeyle beraber görülebileceği gibi bunu takip eden süreç içerisinde sürekli olarak aynaya bakma ve dış görünümüne bir şeyler eklemeyle belirginleşir. Ebeveynlerin bu durumu fark ettikleri andan itibaren çocuk psikolojisine yönelik doğru hareket etmeleri, estetik kaygıyla ilk etapta başa çıkabilmek adına önemlidir. İlerleyen dönemlerde çocuklarda sorunun yaşanmaması için kesin çözümlerin uygulanması tercih edilmelidir.
Çocuklarda Kepçe Kulak Tedavisi
Kulak, anatomik olarak gelişimini 6 yaşına kadar tamamlayacak şekilde gelişir. Çocuklar için kepçe kulak tedavisi genel itibariyle bu yaşlarda yapılabilmektedir. Genel anestezi altında uyutularak kulağa yeniden şekil verilmesi yöntemine dayanan tedaviyle beraber çocukların sahip oldukları kulak görünüm sorunundan kurtulabilmeleri mümkündür. Her yaşta doğal sonuçlar elde edilebileceğinden dolayı çocuklar için kepçe kulak tedavisinin herhangi bir sakıncası bulunmaz. Tedavi uygulamaları öncesi ve sonrasının doktor kontrolüyle gerçekleştirilmesiyle beraber başarılı sonuçlar alınır.
Çocuklar, kepçe kulak sorunundan yüksek düzeyde etkilenebildiklerinden dolayı tedavinin erken dönemde gerçekleştirilmesi önemlidir. Tedavi aşamasında herhangi bir sorun yaşanma ihtimalinin son derece düşük olması sebebiyle, çocuklardaki kulak şekli bozukluğunun tamamen düzeltilebilmesi olanağı bulunur.
Tedavi uygulamaları sonrasında herhangi bir iz kalmadığından dolayı, çocuklarda iyileşme döneminin geçmesinin ardından herhangi bir şekilde sorun yaşanabilmesi söz konusu olmaz. Çocuklarda yapılacak olan tedavinin herhangi bir mahsuru bulunmadığı gibi beraberinde getirdiği pozitif sonuçlar oldukça fazladır. Özellikle okul dönemi öncesinde kepçe kulak sorununun kepçe kulak tedavisi yöntemi uygulaması sayesinde giderilmesiyle beraber çocuklarda psikolojik açıdan olumsuz durumların yaşandığı görülmez. Kendine güven ve sosyal ortamlara adapte olmaları çok daha rahat şekilde gerçekleştiğinden dolayı çocuklarda kepçe kulak tedavisi sayesinde beklenen sonuçların elde edilebilmesi olanağı bulunur. Hem erkek hem de kız çocuklar için uygulanabilir olan kepçe kulak tedavisi, estetik kaygının oluşmasını da engeller. Çocuklar için uygulanacak olan tedavi geçerliliğini ömür boyu korur. Bir kez şekil bozukluğunun düzeltilmesinin ardından tekrar yaşanması mümkün değildir. Kepçe kulak tedavisinin kalıcı olarak gerçekleştiriliyor olmasıyla beraber elde edilen başarılı sonuçların çocuklarda sağladığı pozitif etki, hayatı doğrudan etkiler. Tedavinin ardından kısa süre içerisinde iyileşebilme olanağının da bulunuyor olması sayesinde okul döneminden önceki zaman diliminde uygulanacak olan tedavinin herhangi bir olumsuz etkisi veya zaman kaybı yaşatması durumu oluşmaz. Her çocukta kolaylıkla uygulanabilir durumdadır.
Kepçe Kulak Nedenleri
Kepçe kulak görülmesinin ana nedeni genetik faktörlerdir. Genetiğin sebep olduğu farklılık nedeniyle kulak kepçesi kıkırdağının fazla geliştiği görülebilir. Her bireyde bu durum aynı olmasa bile genel olarak baskın olan durum kıkırdağın fazla gelişmesine dayanır. Kepçe kulak sorununun yaşanmasına neden olan farklı sebepler de bulunabilir. Bu sebeplerin de tamamı genetik kodlamayla alakalıdır.
Yetersiz anti-helikal kıvrım nedeniyle kepçe kulak sorunu yaşanabilir. Kulak kepçesinin arkaya doğru dönebilmesi mümkün olmadığından dolayı dışa açılı ve belirgin seviyede kulakların karşıdan bakıldığında görülebilmesi mümkündür. Konka-mastoid açının fazla olması sıklıkla görülmese bile kepçe kulak oluşumunda etkili role sahip olabilir. Tedavi uygulamalarının gerçekleştirilmesinde de konka-mastoid ve helix-mastoid açılarının arasındaki mesafelerin ölçümünün yapılması önem taşır.
Konkal kartilaj fazlalığı durumu da bir neden olarak sayılabilir. Kulak kepçesinin dışarıya doğru yönelmesine sebebiyet veren konkal çukur, kepçe kulak sorununu oluşturan temel etkendir.
Kepçe kulak oluşumuna zemin hazırlayacak birbirinden ayrılan nedenlerin bulunuyor olmasıyla beraber, tedavi olarak kulaklarının normal standartlara ulaşmasını isteyen hastalarda gerekli olan incelemeler sağlanır. Bireysel olarak hangi kaynağa dayalı sebeple kulakta kepçelik durumunun oluşumunun tetiklendiği ayırt edilemese de, uzman doktor tarafından yapılacak olan kontroller sayesinde ilgili saptama tamamlanır. Nedenleri bakımından farklılıkları barındıran kepçe kulak durumunda değişkenlere bağlı olarak görünümde çok ince farklar oluşabilir.
Kulak Kepçesi Kıkırdağının Fazla Gelişmesi
Kulak kepçesi oluşumuna zemin hazırlayan nedenlerin başında gelen kulak kepçesi kıkırdağının fazla gelişmesi, dış görünüme doğrudan etki eder. Normal şartlarda, kulak kepçesinin üst kısmı kafaya olan uzaklıktan 2 cm’yi geçmeyecek şekilde konumlanmalıdır. Burnun uzun ekseniyle birlikte kulağın uzun olan ekseni paralel olacak şekilde, kulak kepçesinin üst kenarı da kaşın yanlarındaki bitim noktalarıyla aynı seviyede olmalıdır. Kulak kepçesi kıkırdağının fazla gelişmesi nedeniyle şekil bozukluğu direkt olarak kendisini belli eder. Kulağın son halini alana kadar geçen süre içerisinde kulak kepçesi kıkırdağının mevcut olan standart değerinin üzerine çıkması nedeniyle görünümde farklılık oluşur. Gelişim doğal bir süreç olarak işlediğinden dolayı durdurulabilmesi söz konusu değildir. Kıkırdakta mevcut olan fazla gelişimin, kulak gelişimiyle aynı anda devam etmesi nedeniyle kıkırdağı kulaktan ayırabilme olanağı bulunmaz. Kulak kepçesi kıkırdağı fazla gelişmiş olan bireylerde özellikle kulakların arka kısmının daha büyük olduğu fark edilebilir.
Kepçe Kulak Belirtileri
Kepçe kulak sağlık sorunu olmadığından dolayı estetik anlamda belirtiler gösterir. Belirgin olması sebebiyle ayırt edici bir durumdur.
Başla kulakların uzaklık mesafesinin normalden farklı olması gözle görülebilecek belirtidir. Açı farkından kaynaklı olarak mevcut olan uzaklığın derecesi değişken olarak kabul edilir. Az uzaklık, orta uzaklık veya çok uzaklık durumunun ölçümler sonucunda tespit edilmesi mümkündür.
Kulakta duruş bozukluğu, kepçe kulak durumunun belirtileri arasında yer alır. Normal kulak görünümünden farklı görünümde olan duruş belirgin bir farkı beraberinde getirir. Standarttan ayrılan yapıdaki özelliği nedeniyle duruşta ayırt edici görünüm bulunur. Belirtiler arasında yer alan bir durum olması sebebiyle her zaman göz önünde tutulması doğru olacaktır.
Kepçe kulak belirtilerinden biri de kulakların kepçe bölümünde büyüklük görülmesidir. Kıkırdak gelişiminin fazla olması nedeniyle bu durum oluştuğu gibi, kulakların tedaviye ihtiyaç duyup duymadığına dair de değerlendirmenin net olarak yapılabilmesine etki eder. Belirtiler arasında yer alan kıkırdak görünümünün alışılmışın dışında olması gözle görülür seviyede olabilir.
Kulak ile Kafa Arasındaki Açının 40 Dereceden Fazla Olması
Normal şartlarda kulakla kafa arasında bulunan açının 40 dereceyi geçmemesi gerekir. 30-40 derecelik açı olduğu durumda kulağın durumu normal olarak kabul edilirken, 40 dereceden fazla açı oluşması kepçe kulak sorununu oluşturur. Derecenin 40’ın üzerinde olmasıyla birlikte kesin olarak otoplasti uygulanması yapılmalıdır. Cerrahi müdahaleyle beraber kulak ile kafa arasındaki açının normal seviyeye çekilebilmesi mümkündür. Kulak ve kafa arasında açının normal standartlarda olması görünümün de düzgün olmasını sağlar. Açı farkının oluşması farklı noktalardan itibaren başlayabildiğinden dolayı görünümün de değişkenlik gösterecek şekilde bozulması durumu oluşur.
Kepçe Kulak Risk Faktörleri
Kepçe kulak için tanımlanmış olan risk faktörü genetiktir. Bazı özel durumlarda travmalara bağlı olarak da oluşabildiği saptanmış olsa da, en büyük risk faktörünün genetik oluşturur. Bir bireyin kepçe kulak sorunu yaşayıp yaşamayacağının belirlenmesinde etkili olan tek faktör konumunda bulunur. Nesiller boyunca aktarılabildiğinden dolayı sürekliliğini koruyacak şekilde devam eder. Kulak oluşumu henüz anne karnında başladığından dolayı, müdahale edilebilmesi ancak doğumdan sonra gerçekleşir. Genetik olarak her iki ebeveynde de genetik açıdan yatkınlık bulunması durumunda, doğacak olan çocuk çok yüksek ihtimalle kepçe kulak olacaktır.
Travmalara bağlı oluşabilecek kepçe kulak, çok küçük yaşlarda ezilme veya şiddetli olarak darbe alınmasıyla oluşabilir. Travmaya bağlı olarak gelişen kepçe kulak durumu dünya genelinde yok denecek kadar az olarak raporlanmıştır. Uzmanlar tarafından, yaşanma ihtimalinin bulunmasından kaynaklı olarak risk faktörlerinden biri olarak değerlendirmeye devam eder.
Genetik
Genetik, dış görünümü belirleyen unsurdur. Kalıtsal olarak nesiller boyunca süregelen özelliklerin bir sonraki nesile aktarılmasını sağlar. Doğuştan gelen bir durum olan kepçe kulak genetik dolayısıyla şekillenir. Sonradan oluşması mümkün olmadığı gibi, eğer genetik olarak kodlanmış durumdaysa fiziksel olarak görüntüyle direkt olarak belirginleşir. Her bireyin genetik yapısı tamamen kendisine özel olduğundan dolayı kepçe kulak oluşumunun dereceleri de kişiye özel olarak şekillenir. Herkeste aynı seviyede yaşanmıyor olmasıyla beraber kulakların görünüm açısından farklılığa sahip olması söz konusudur. Bazı kişilerde az bazı kişilerde çok belirgin olarak görülür.
Kepçe Kulak Komplikasyonları
Kepçe kulak dolayısıyla oluşabilecek bazı komplikasyonlar bulunur. Genel itibariyle kulak kepçesinin etkilenme oranına bağlı olarak artış gösterir. Şekil bozukluğunun oluşturabileceği komplikasyonlar hayat standartlarını ve sağlığı doğrudan etkiler. Kulakta yaşanabilecek sorunların yanı sıra yansımalarını yüzde görebilmek de olasıdır. Yüzde değişime sebep olabilse de oldukça hafif şiddette görülebildiğinden dolayı sadece uzman tarafından fark edilebilir.
Kulaktaki şekil bozukluğu kaynaklı olarak sorun yaşadığının hissedildiği ilk anda doktora başvurulması gerekir. Komplikasyon oluşumlarının ihmal edilmesi dolayısıyla daha büyük sorunların ortaya çıkabilmesi ihtimali bulunur. Hem çocuklar için hem de yetişkinler için aynı komplikasyonların görülebilmesi olasıdır.
Kepçe kulağın oluşturduğu komplikasyonların engellenebilmesi sadece tedaviyle mümkündür. Kulak şeklinin bozuk kalması durumunda beraberinde getirdiği sorunların da devam etmesi normal kabul edilir. Tedavi yöntemi uygulamalarına başlanmadan önce komplikasyon oluşumu varsa, uzman doktor tarafından kontrollerinin gerçekleştirilmesi önem arz eder. Komplikasyonların tamamının dikkate alınması, fiziksel açıdan olduğu kadar psikolojik açıdan da fark yaratır. Hayatı daha iyi şartlarda yaşayabilmek adına kepçe kulak için komplikasyonların ne olduğunun bilinmesi ve tedavi aşamasında kararsız kalınıyorsa bunların da göz önünde bulundurulması net şekilde karar vermeyi sağlar. Kepçe kulak durumunun görünüm haricinde oluşturabileceği farklı sorunlar; dış kulak yolunda tıkanıklık, iç kulak problemleri, işitme problemleri ve psikososyal etkiler olarak sıralanır. Her komplikasyon durumu bireysel açıdan hayat standartlarını aşağıya çekebilecek özelliktedir. Hayata direkt olarak etki ettiği durumlarda kepçe kulak, şekil bozukluğu tanımının dışına çıkarak tedavi edilmesi gereken bir hastalık halini alır.
Dış Kulak Yolunda Tıkanıklık
Dış kulağın, kulak zarından ayrıldığı nokta olan dış kulak yolunda tıkanıklık oluşması durumunda salgının kulağın işleyişiyle alakalı sağlık sorununun görülebilmesi olasılığı bulunur. Kepçe kulak sorunu yaşandığı durumlarda dış kulağın zardan ayrıldığı nokta olması gerekenden daha farklı şekillenebilir. Mevcut olan şekil bozukluğu dolayısıyla dış kulak yolunda tıkanıklık yaşanması beraberinde kulağın aktif işleyişinde bozulmalara yol açar.
İç Kulak Problemleri
Kepçe kulak komplikasyonları arasında yer alan iç kulak problemleri, en çok dikkat edilmesi gereken konulardan birisidir. Kulağın görünür olan kısmı değil, içte kalan kısmından oluşur. İşitme ve denge üzerine görev yapıyor olması nedeniyle insanın temel gereksinimlerini karşılamada iç kulak görev yapar. Başlıca iki yapıdan oluşması sebebiyle, kepçe kulak durumunda farklı bölgelerde problemlerin yaşanabilmesi olasıdır.
Şekil bozukluğundan kaynaklı olarak oluşabilme ihtimalinin bulunduğu iç kulak problemleri farklı tipte görülür. Yaşanabilecek problemler dolayısıyla baş dönmesi, baş ağrısı ve dengede durmada zorluk olabilir. İç kulak problemlerinin kepçe kulağa bağlı olarak gelişimleri söz konusu olabildiğinden dolayı her zaman gözetim altında tutulması gerekir. İç kulakta yaşanacak olan sorunlar hem iş hayatını hem de sosyal hayatı doğrudan etkileyebilir.
Kepçe kulak nedeniyle oluşabilecek iç kulak problemleri kendisini belirgin seviyede fark ettirir. Bireysel olarak zorlanmaların yaşandığının görülebileceği problemler olmaları nedeniyle doktor kontrolüne başvurulması sağlık açısından olumsuz durumlarla karşı karşıya kalabilmeyi engeller. Kepçe kulağın ne kadar açı bozukluğuna sahip olduğuna göre iç kulakta yaşanabilecek olan problemler de kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir.
İşitme Problemleri
İnsanlarda işitmeyi sağlayan duyu organı olan kulakta, şekil bozukluğunun aşırı seviyede olması nedeniyle bu duyuda sorun yaşanabilmesi olasılığı bulunur. İşitme problemlerine genel olarak rastlanmıyor olsa da, nadir görülen durumlarda geçici olarak işitmede kayıp olabilir. Her insan sesli iletişim kurma gereğine sahip olduğundan dolayı, kepçe kulaktan dolayı işitme problemlerinin yaşanması hiçbir zaman istenmez.
Psikososyal Etkiler
Kepçe kulak sorununda fiziksel açıdan etkiler çok az seviyede görülüyor olsa da psikososyal etkiler bundan farklı olarak sıklıkla görülür. Çocukluk döneminden itibaren başlayan psikolojik yıkımın yansımalarının her yaş grubunda ayırt edici şekilde ön plana çıkabilmesi söz muhtemeldir. Psikososyal açıdan oldukça yıpratıcı etkilere sahip bir sorundur. Kulaklar, dış görünümde ilk göze çarpan noktalar olmaları nedeniyle alışılmıştan farklı açıya sahip olmaları bireysel anlamda pek çok olumsuzluğu beraberinde getirebilir. Okul dönemi çocuklarının sıkça psikolojilerinin etkilenmelerine sebep olur.
Sosyalleşememe: Psikososyal etkileri arasında erkeklerde ağırlıklı olarak sosyal hayata dahil olamama görülür. İnsan, sosyal bir canlı olduğundan dolayı sosyalleşememe sorunu yaşandığı durumlarda ciddi anlamda sorunların yaşanabilir. İkili İlişkilerde Zayıflık: İkili ilişkiler yaşamada zorluk çekilmesi kepçe kulak nedeniyle oluşan psikososyal etkilerden birisidir. Karşı cinse karşı veya hemcinse karşı olan yaklaşımın zayıflamasıyla belirgin şekilde yaşanabilmesi olasılığı bulunur. İkili ilişkilerin zayıf olması dolayısıyla dışa dönük olma söz konusu değildir.
Kaygı: Beğenilmeme hakkında olan kaygının aşırı seviyeye gelmesiyle beraber psikososyal açıdan bir takım olumsuz sonuçlar oluşur. Psikolojik anlamda etkilenmenin negatif olması demek bireylerin sosyal hayatlarının da olumsuz etkilenmesi demektir. Kaygının düzeyi ne kadar yüksekse bireysel olarak psikososyal açıdan etkilenme durumu o kadar artar.
Toplum İçinde Kendini İfade Edememe: Kepçe kulak dolayısıyla bireylerin toplum içerisindeki davranışlarında değişikliğe sıklıkla rastlanır. Kendini ifade edememe, kepçe kulağın neden olabileceği psikososyal etkiler arasında sınıflandırılır.
Özgüvensizlik: Kepçe kulak sorununun etkileri incelendiğinde her yaş grubunda neden olduğu en önemli etki özgüvensizliktir. Psikososyal olarak özgüven eksikliliğinin yaşanması nedeniyle hem çocukluk döneminde hem de ilerleyen dönemlerde hayata adapte olamama gibi problemlerle karşı karşıya kalınabilmesi olasıdır. Toplum içerisinde özgüven eksikliği yaşayan bireylerin kendilerini soyutlamalarına sıklıkla rastlanıldığından dolayı, hayata olan bakış açısında değişimler anormal şekilde yaşanabilir.
Kepçe kulak dolayısıyla oluşabilecek tüm psikososyal etkiler çok önemlidir ve hiçbir zaman geçiştirilmemeleri gerekir. Erken yaşlarda yaşanan etkilenmelerin izleri ilerleyen yaşlarda bilinçaltına yerleşerek devam eder. Kulakların tedavi edilmesi her yaşta mümkün olsa da, psikososyal etkilerden hiç etkilenmemek adına kepçe kulak sorununa yönelik erken tedavi önerilir. Fiziksel etkilerden daha farklı şekilde sürekli olarak devam eden etkilerin yaşanması, kepçe kulak sorununun bir sürenin ardından takıntı haline gelebilmesinin görülmesine neden olur. Saçlarla kulaklarını kapatamayan bireylerde sürekli olarak kulaklar ön planda olduğundan dolayı dikkat çekici özelliklerin belirginleşmesi muhtemeldir. Yapılan araştırmalar sonucunda kısa saçlıların psikososyal etkileri hissetmeleri uzun saçlı bireylere göre daha yüksek seviyede olduğu görülmüştür. Psikososyal etkilerin negatif olması dolayısıyla kepçe kulak durumu bir sendroma da dönüşebilir.
Kepçe Kulak Nasıl Önlenir?
Kepçe kulak probleminin ileri yaşlardaki tek çözümü yapılacak olan estetik cerrahi müdahaledir. Belirli bir yaştan sonra kemik yapısı tamamen oturduğu için önlemek amacıyla yapılabilecek herhangi bir faaliyet bulunmaz. Bilinçlenmiş ailelerde ise kepçe kulak problemi çocuğun doğmasıyla beraber fark edildiğinden dolayı önleyici bazı önlemler alınabilir. Kepçe kulağın varlığı halinde bebek vücudundaki kemik dokusu henüz oturmadığından ve gelişimini sürdürdüğünden ötürü bandaj uygulamaları sayesinde ameliyata gerek kalmadan probleme çözüm bulunması söz konusudur.
Yeni doğan bebekte kıkırdak yapısı anneden geçen östrojen hormonundan dolayı olması gerekenden daha yumuşaktır. Bu yumuşaklık kepçe kulağın ameliyatsız olarak çözülebilmesine olanak sağlar. İlk üç aylık süreçte östrojen hormonu seviyesi korunurken takılan özel bandanalar yardımıyla kıkırdak dokusunun gelişimi yavaşlatılmakta; kafa ile kulak arasında oluşan açı bu sayede kolayca normal seviyelere getirilmektedir. Genelde üç aylık süreç dahilinde yapılan bandaj uygulamasından sonra çocuk ameliyata maruz kalmadan kepçe kulak probleminden kurtulabilmektedir.
Kepçe Kulak Tanısı
Kepçe kulak probleminin tanısı ancak fiziksel muayene ile yapılabilir. Kişinin sosyal çevreden soyutlanmasına sebep olan bu durumun tanısı genelde kişinin kendisi, ailesi ve sosyal çevresi tarafından konur. Kepçe kulağa sahip kişinin bu süreçte psikolojik olarak yıpranmasından ötürü büyük problemler ortaya çıkabilir. Genelde kemik yapısının oturmasıyla birlikte kepçe kulak probleminden şikayetçi olan kişiler estetik amacıyla doktora başvururlar.
Klinik teşhisi yapabilecek ölçütler olmadığından dolayı doktora yapılan başvurular değerlendirilir. Değerlendirme kişinin kulağıyla başının yaptığı açı gözetilmeksizin dikkate alınır. Genelde sosyal çevresi tarafından kulakları sebebiyle alaya maruz kalan kişilerin kafa – kulak açısı oldukça geniştir. Kulağın büyüklüğüyle ilgili bir problem olmadığından dolayı ufak bir germe işlemiyle operasyon tamamlanabilir.
Kepçe kulağın tanısında kesin esaslar bulunmadığından dolayı en azından doktorda geçen tanı kısmı tamamen hastanın istekleriyle alakalıdır.
Sık Sorulan Sorular
Kepçe kulak hakkında sık sorulan sorular genellikle sürekli olarak bireylerin aklına takılan sorulardır. Cevaplarının doğru bilinmesi sayesinde kepçe kulağa olan yaklaşımın ve bununla birlikte tedaviye olan yaklaşımın da eksiksiz olması sağlanabilir.
Kepçe Kulak Tedaviden Sonra Ayrılabilir Mi?
Kulağın kafaya yapıştığı alanda alışık olunandan daha fazla bir açı yapması dolayısıyla meydana gelen kepçe kulak, kulağın genetik olarak şekil bozukluğundan kaynaklanan bir durumdur. Tedavi uygulamalar öncesinde kepçe kulak tedaviden sonra ayrılabilir mi? sorusu sıklıkla sorulanlar arasında yer alır. Yöntemlerin geçmiş dönemlere daha gelişmiş olması sayesinde günümüzde oldukça yüksek teknolojiyle çözümler geliştirilmektedir. Kepçe kulağa tedavi aşamasında gerekli yaklaşımın yapılmasıyla beraber tedaviden sonraki dönemde ayrılmadan konumlandırıldığı noktada bulunması sağlanır.
Kaç Yaşından Sonra Kepçe Kulak Tedavisi Önerilir?
Kepçe kulak tedavisi temel olarak iki farklı yöntemle yapılabilir durumdadır. Tedavinin sunduğu faydalar hayatı doğrudan etkileyecek derecede öneme sahip olduğundan dolayı kepçe kulak uygulamaları her açıdan sonuçları ele alınarak gerçekleştirilir. Yaş konusunda tedavilerde herhangi bir kısıtlama bulunmaz. Her yaşa uygun olacak şekilde kepçe kulak sorununu düzeltmeye yönelik olarak belli başlı çözüm yöntemlerinin bulunuyor olması sayesinde her zaman tercih edilebilir. Korumaya yönelik olarak tedavi ve otoplasti adı altında gerçekleştirilen cerrahi tedavi kepçe kulak sorununun ortadan kaldırılmasına yönelik olarak günümüzde aktif şekilde uygulanır.
Kepçe kulak için koruma tedavisi, kulağın gelişimini sürdürürken şeklinin düzgün olmasına yönelik olarak gerçekleştirilen bir uygulama olarak ön plana çıkar. 6 yaşından önce uygulanabilir olarak kabul edilir. Bebeklik döneminde ebeveynlerin kulaklarda şekil bozukluğunu fark etmeleriyle beraber koruyucu tedavi uygulaması kısa süre içerisinde başlatılır. Uzman doktor tarafından yapılan incelemelerle birlikte kulakların ölçüsünün alınarak, kulakların mevcut durumuna göre belirli bir kalıp hazırlanır. Kulak gelişimi devam ettiği süre boyunca, kafa ve kulakların arasında açının normal seviyede olmasını sağlayacak olan koruyucu tedavi sayesinde oldukça avantajlı sonuçların elde edilebilmesi mümkündür. Çocukluk dönemine gelmeden önceki dönemde kulakların şeklinin düzgün olması sağlandığından dolayı, yaşanabilecek görünüm sorunlarına karşı başarılı bir önlem alınmış olur. Koruyucu tedavi yönteminde uygulamaların genel olarak 6 yaşa kadar devam edebiliyor olmasının temel sebebi, 5-6 yaşlarında kulağın gelişimini çok büyük ölçüde tamamlaması durumudur. Gelişimini tamamladıktan sonra belirli bir şekle girmiş olan kulağın koruyucu tedavi uygulamalarıyla yeniden şekillendirilebilmesi mümkün değildir. Kepçe kulak hakkında farkındalığın oluşması bu açıdan öneme sahip olur. Ebeveynler tarafından kulaklarda farklılık yaşandığına dair görüş olması durumunda yeni doğan evresinden çıkılan dönemden itibaren tedavi uygulaması başlatılabilir.
Otoplasti yöntemiyle kepçe kulak sorununa kalıcı olarak çözüm sağlanabilmesi mümkündür. 5-6 yaşlarında tedavinin gerçekleştirilmesi önerilir. Okul döneminde olan çocuklar için sosyal ve psikolojik açıdan baskıların oluşmasının önüne geçebilecek olan cerrahi müdahaleyle beraber kulakların görünümünün standart seviyeye gelebilmesi olanağı bulunur. Erken yaşlarda cerrahi yöntemle tedavi gerçekleştirilmesinin herhangi bir olumsuz etkisi yoktur. Otoplasti yönteminin uygulanarak kulağa yeniden şekil vermesi istenildiğinde yaş sınırı bulunmaz. Çocuklarda uygulanabilir olduğu gibi yetişkinlerde de uygulanabilir durumdadır. Ancak 5-6 yaşında tedavinin gerçekleştirilmesi uzmanlar tarafından sıklıkla önerilir. Cerrahi uygulamaların uygulanacağı durumlarda hastaların yaşlarına bağlı olarak lokal veya genel anestezi yapılabilmesi mümkündür.
Kepçe kulak tedavisi, ne kadar erken çözüme kavuşturulursa o kadar iyi olabilecek bir görünüm bozukluğudur. Şekilde mevcut olan standardın dışına çıkma durumu zaman içerisinde belli başlı hastalıkları da tetikleyebilir olduğundan dolayı, tedavi yöntemlerinin gereğine uygun şekilde tercih edilmesiyle beraber hem estetik görünüm için hem de sağlık için belirgin seviyede fark yaratılmış olur. Kepçe kulak sorununa sahip olan herkeste uygulanabilir olan tedavilerin öncesinde ve sonrasında doktor kontrolünde olunması, alınacak olan sonuçların her yaşta başarı oranını yükseltir.
Kepçe Kulağın Estetik Kaygı Dışında Başka Problemlere Yol Açması Olası Mıdır?
Estetik kaygı, dış görünümün normalden farklı olduğu durumlarda gözlenen bir olaydır. Kepçe kulak bu noktada doğrudan etkiye sahip olduğundan dolayı, sorunu yaşayanlarda sıklıkla estetik kaygının görülmesi mümkündür. Kepçe kulağın estetik kaygı haricinde başka problemlere yol açabilmesi olasıdır. Dış görünümün farklı olması nedenine bağlı olarak yaşanabilecek problemler hayatın gidişatına da doğrudan etki eder. Psikolojik baskıyı ve yıpranma yaşamaya neden olabilecek düzeydeki, estetik kaygı haricinde mevcut olan sorunların tamamı göz önünde bulundurulmalıdır. Tıpkı fiziksel olarak yaşanan olumsuz durumlar gibi mental açıdan da yaşanan olumsuz durumlar bireyleri etkiler.
Sosyal açıdan sorunlar incelendiğinde, estetik kaygı dışında kepçe kulağın yol açtığı problemlere daha yakından bakılabilir. Toplum içerisinde var olmayı engelleyici bir durum olarak kepçe kulak sorununun yaşanmasındaki temel faktör bakış açısıdır. Görünümde yaşanan farklılık nedeniyle alay edilme, dışlanma ve lakap takılması genel olarak sıklıkla karşılaşılan durumlar olarak tanımlanır. Kepçe kulağın estetik kaygı dışında etkilediği en önemli nokta sosyal ilişkilerdir. Hem çocukluk hem de yetişkinlik döneminde sosyal ilişkilerin güçlenebilmesinin önüne geçebilecek durumlardan birisi olmasıyla beraber bu anlamda yüksek derecede olumsuz etkiye sahip olduğunu gösterir. Sosyalleşme açısından yaşanan istenmeyen durumlar sebebiyle topluma bakış açısı değişebilir. Kepçe kulak estetik kaygının dışında, sosyal sorunların yaşanabilmesine yol açar.
Bireysel olarak psikolojik açıdan sorunlar hem estetik kaygıya hem de sosyal sorunlara göre çok daha kapsamlıdır. Kepçe kulak dolayısıyla psikolojik açıdan etkilenmeler olduğundan dolayı bu açıdan destek almak önem arz eder. Bireyin kendisine ait düşüncelerin sürekli olarak olumsuz olması durumuna bağlı olarak gelişen kendini beğenmeme nedeniyle, özgüvensizlik sorununa sıklıkla rastlanır. Kulakların kepçe olması nedeniyle kendini diğer bireylerden negatif anlamda farklı hissetme durumunun ortaya çıkması da yaşanabilecek olan olası sonuçlardan biridir. Psikolojik açıdan depresyon, bunalım ve hayata karşı isteksizliğin ortaya çıkabilmesi de kepçe kulak sorununa sahip olan bireylerde görülür. İnsan psikolojisinin sağlıklı olması, fiziksel açıdan sağlığın yerinde olması kadar önemli olduğundan dolayı bu gibi durumlar yaşandığında mutlaka destek alınmalıdır.
Kepçe Kulak Tedavisi Çocuğu Psikolojik Olarak Nasıl Etkiler?
Kepçe kulak durumunun çocuklar üzerinde yarattığı psikoloji son derece olumsuzdur. Okul döneminde ilk kez sosyalleşmenin başlaması söz konusu olduğundan dolayı, kulaklarda yaşanan sorun tedavi edilmediğinde çocuk psikolojisinin olumsuz anlamda etkilenebilmesi muhtemeldir. Tedavi uygulamaların farklı yaş gruplarına dağılım gösteriyor olması sayesinde, çocuklarda da kepçe kulak probleminin tamamen çözüme kavuşturulabilmesi oldukça kolay olarak tanımlanır. Kepçe kulağın yarattığı psikolojiden çocukların çıkabilmesini sağlamak adına gerçekleştirilen tedaviler aynı zamanda görünümü de düzelteceğinden dolayı, yaşanabilecek olan sosyal ve psikolojik problemlerin yaşanmadan önüne geçilmesini sağlar.
Tedavi uygulaması için ebeveynler tarafından verilen kararın mutlaka çocuklara da danışılarak onaylanması gerekir. Çocuklar, kepçe kulak nedeniyle yaşayabilecekleri olumsuz etkenlerin farkında olmayabilirler. Bu noktada yapılacak olan müdahalelere yönelik olarak ön yargılı olabilecekleri gibi aynı zamanda bakış açısı olarak da ebeveynlerden ayrılabilme durumu yaşanabilir. Kepçe kulak tedavisi her ne kadar çocuklara pozitif anlamda katkı sağlayacak olsa da çocuk psikolojisine göre hareket edilmesi önemlidir. Çocuklara durumun anlatılarak onaylarının alınması sayesinde psikolojik açıdan pozitif etkilenmelerinin sağlanabilmesi olasılığı bulunur. Tedavi sürecinde de yeterli desteğin sağlanmasıyla beraber kepçe kulak sorununa çözüm her anlamda olumlu şekilde sonuçlandırılabilmesi olanağını beraberinde getirir. Kepçe kulak yaşayan çocuklar için tedavinin erken dönemde başlatılması sayesinde psikolojik açıdan etkileri ve geçiş süreci daha hafif şekilde atlatılabilir.
Kepçe kulak tedavisinin çocuğun psikolojisini alınacak sonuçlarla birlikte olumlu anlamda etkileyeceği görülür. Tedavi aşamasında yeterli bilginin çocuklara verilmesi ve onaylarının alınması sayesinde süreç çok daha iyi şekilde işler. Tedavinin iyileşme döneminde herhangi bir iz ve benzeri durum yaşanmayacağından dolayı, çocukların kulak görünümleri normale dönerken aynı zamanda hiçbir olumsuz sonuç bulunmaz. Kulaklarda kepçelik durumunun tedavi edilmediği zamanlarda çocuklar açısından etkileri son derece olumsuz olduğu görülebilir. Yapılacak olan müdahale sonrasında psikolojik anlamda etkilenmeye neden olacak temel sebep ortadan kalkacağından dolayı sadece alışma döneminin iyi geçirilmesi sağlanmalıdır. Çocuk psikolojisi için ebeveynlerin yetersiz kaldığı durumda profesyonel danışmanlık desteği alınarak çocuklarla daha sağlam ilişki kurulabilir.
Tedavinin Şart Olduğu Durumlar Var Mıdır?
Dış görünüme doğrudan etki eden kepçe kulak durumu her bireyde farklı seviyede görülür. Kulak ve kafa arasında olan açının standart düzeyin dışına çıkması durumundan kaynaklanan bir sorun olduğundan dolayı, açı derecesi ne kadar yüksek olursa kepçe kulak durumu o kadar belirgin seviyede yaşanır. Tedavi genel itibariyle isteğe bağlı olarak gerçekleştirilir. Kepçe kulağın beraberinde getireceği etkenlerin fiziksel açıdan sağlık sorunu yarattığı durumlardaysa tedavi şartı bulunur. Yaşanan şekil bozukluğu dolayısıyla kulakla alakalı ciddi problemlerin meydana gelebilmesi olasılığı mevcut olduğundan dolayı, ilerleyen zamanlarda belirgin şekilde sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalınması olasıdır.
Tedavinin şart olup olmadığının incelenmesinde, hastanın şikayetleri göz önünde bulundurulduğu gibi doktor tarafından yapılacak olan kontroller de önem arz eder. Her bireyde aynı durum söz konusu olmasa da kepçe kulaktan kaynaklı olarak ortaya çıkan komplikasyonların her zaman göz önünde bulundurulması ve gerekliyse tedavi edilmesi sağlanmalıdır. Kepçe kulak sorunundan kaynaklı olarak oluşabilecek sağlık sorunları değişkenlik gösterir. Bireylerde kulağın şeklinin normalde farklı olmasına neden olan bu durumla beraber yaşanabilecek olan problemler arasında; işitme kayıpları, iç kulak sorunları ve dış kulak yolunda tıkanmalar meydana gelebilmesi mümkündür. Kulak, beş duyu organından birisi olmasıyla beraber kepçe kulak nedeniyle yaşanabilecek olan sorunlar oldukça yüksek seviyede etkiye sahip olur.
Kepçe kulağın neden olduğu sorunlar dolayısıyla tedavinin şart olarak kabul edildiği durumlarda, tedaviye hızlıca başlanabilmesi mümkündür. Öncelikli olarak eğer kepçe kulak sorununa eşlik eden bir sorun bulunuyorsa, birbirleriyle olan ilişkilerinin incelenerek en iyi sonuçların alınmasına yönelik olarak doğru uygulama belirlenir. Ardından kepçe kulak için tedaviye uygun şartlar oluştuğunun görülmesiyle, vakit kaybetmeden hem çocuklar için hem de yetişkinler için tedavi uygulamalarına geçilmesi mümkündür. Tedavinin şart olduğu özel durumların oluşması durumunda uzman doktor kontrollerinin yapılmasıyla başlayan süreç gerekli yöntemlerin uygulanmasıyla sona erer. Günümüzde kepçe kulak ve kepçe kulağa eşlik eden sorunların tamamen başarılı şekilde sonuçlandırılmaları mümkün olduğundan dolayı, herhangi bir olumsuz durum yaşanmadan kolaylıkla kepçe kulak tedavisi gerçekleştirilir.
Kepçe Kulağı Hangi Doktor Tedavi Eder?
En sık sorulan sorulardan biri de kepçe kulağın hangi doktor tarafından tedavi edildiği sorusudur. Kepçe kulak tedavisinin gerçekleştirilmesinde estetik ve plastik cerrahi uzmanlar görev alır. Bu konu üzerine eğitim almış olan ve sıklıkla ameliyatı gerçekleştiren doktorlar, tedavi aşamasında istenilen sonuçların alınmasını sağlarlar. Kepçe kulakla alakalı hem operasyon öncesi hem de operasyon sonrasında doktor tarafından gerekli kontroller yapılır. Estetik ve plastik cerrahi uzmanların görev yaptığı tedavi aşamasında, doktor tercihi tamamen bireysel olarak belirlenebilir. Sorundan kurtulmak için operasyon istenildiği durumlarda görev yapan uzmanlarla birebir olarak iletişime geçilmesi sayesinde tüm detaylarıyla kepçe kulak hakkında operasyona dair bilgi alınabilmesi mümkündür. Tedavi uygulamalarına başlama kararı alındığı durumda, uzmanlar tarafından belirli bir takvim hazırlanarak buna yönelik olarak hastalar yönlendirilir. Hastane ortamında yapılan tedavi işlemleri, gerekli görüldüğü şekilde yürütülür.
Evde Tedavi Edilebilir Mi?
Genel olarak evde tedavi edilebilmesi mümkün olmayan kepçe kulak durumu için istisnai bazı durumlar bulunur. 0-6 yaş arasında kulağın gelişim süreci yavaş yavaş da olsa devam eder. Kulak, son halini 5-6 yaşından itibaren alarak ömür boyunca görünümü korur. Kepçe kulak sorununun engellenmesi için evde tedavi yöntemi olarak, kulağın gelişimi devam ederken uygulama yapılabilmesi olanağı mevcuttur. 6 yaştan sonra evde tedavi hiçbir şekilde mümkün olmadığı gibi sadece cerrahi müdahalenin gerçekleştirilmesi sonrasında kulak görünümünün düzeltilebilmesi sağlanır. Belirli yaşlar arasında evde uygulanacak olan tedavi yöntemi oldukça basit ve pratik şekilde işleyişe sahiptir. Kulak şekillenirken, belirli bir görünümü korumasına yönelik olarak yapılacak müdahale evde tedavi yöntemi olarak tanımlanır.
Evde tedavi için kullanılabilecek olan kulak aparatı sayesinde çok büyük bir fark gözlenemese de, belirli seviyede kulağın açısının ve görünümünün düzenlenebilmesi olanağı bulunur. Kepçe kulak sorununun evde tedavi edilebilmesi belirli yaşları kapsıyor olduğundan dolayı, yapılacak olan uygulamalarda dikkatli olunması gerekir. Kulağa hafifçe baskı yapabilecek olan aparat, kulak gelişirken şekillenmesinin düzgün olmasını sağlama hedefine sahiptir. Kepçe kulak için evde tedavinin her zaman gerçekleştirilebilir durumda olmaması nedeniyle 0-6 yaş grubunun üzerinde olanlarda yapılacak olan çeşitli yanlış uygulamalar kulağa zarar verebilme durumunu ortaya çıkarabilir. Evde uygulanacak olan tedaviden önce doktor danışmanlığının alınması, yaşanabilecek sorunlara karşı önlem alabilmeyi sağlar.
Kepçe Kulak Yapıştırma Bantları Önerilir Mi?
Kulakların kafadan ayrı görünmesine neden olan kepçe kulak durumu, geçici olarak yapıştırma bantları kullanımıyla ortadan kaldırılabilir. Dış görünümdeki en çok dikkat çeken noktalar olan kulakların normal gözükmesine yönelik olarak tasarlanmış olan yapıştırma bantlarının kullanımı her yaş için mümkündür. Hemen hemen görünmez seviyedeki transpanlığıyla beraber silikon özel yapıştırıcı madde, kafa ve kulağa tutturularak normal görünüm elde edilir. Karşıdan bakıldığında kepçe kulak sorunu yaşandığının anlaşılması mümkün olmadığı gibi farklı profillerden de aynı görünümü sağlar durumdalar. Dikkatli şekilde bakılmadığı takdirde kepçe kulak yapıştırma bantlarının kullanılıp kullanılmadığının ayırt edilebilmesi mümkün olmadığından dolayı, günlük hayat içerisinde sıkça tercih edilebilir. Kepçe kulak yapıştırma bantlarının kullanımıyla beraber geçici olarak kulakta normal görünüm oluşur. Çıkarılmalarının ardından kulak görünümü tekrar eski hale gelir. Dış görünümünden şikayetçi olanlar ve kısa vade içerisinde cerrahi operasyon düşüncesi olmayanlar için kullanılabilirler. Bantların kullanımı hakkında öneri durumu, bireylerin tamamen kendilerini nasıl hissettikleriyle alakalıdır. Kulakların görünümünden yoğun olarak rahatsızlık duyuluyor ve bu nedenle hem sosyal hem de psikolojik sorunlar yaşanıyorsa, kepçe kulak yapıştırma bantları fark yaratır. Geçici de olsa hayatın içerisinde istenilen görünümü elde edebilmeyi mümkün hale getiren bantlar, cerrahi operasyonun ardından kulakların nasıl görüneceğine dair de bilgi verir.
Kulak görünümünün standart seviyesinde olmasını sağlamak amacıyla kullanılan bantlar 3 yaş ve üzeri için geliştirilmiştir. Kullanımlarının yaş grubuna riayet edilecek şekilde gerçekleştirilmesi, olası sorunların ortaya çıkmasına karşı önlem olur. Kullanımlarının doğru şekilde yapılması en önemli noktadır. Kepçe kulak için dış görünüş düzeltilirken kulak sağlığının bozulmaması gerekir. Yanlış yapıştırılmaları halinde iritasyona sebep olabilir. Belirli bir adaptasyon süreci bulunuyor olmasıyla beraber, rahatsızlık hissedildiği anda çıkarılmalıdır. Gün sonunda kulakta tutulmaları kulakta farklı sorunlarına yaşanmasına öncülük eder. Ciltte kızarıklık sorununu ortaya çıkarabilmeleri olasılığı bulunduğundan dolayı, bu durumda kullanılmaları kesinlikle önerilmez. Yapışkan noktaların doğru şekilde ayarlanmasının ardından genel olarak sorun yaşanması durumu mümkün değildir.
Kepçe kulak yapıştırma bantları eğer hayat standartlarını artıracağı düşüncesi mevcutsa ve bireyler kendilerini iyi hissedecekse kullanımları doğru bantlar olarak tanımlanırlar. Kullanımları şiddetle önerilmiyor olsa da, psikolojik açıdan yarattığı farklarla bazı uzmanlar tarafından tavsiye edilir. Kullanımları dolayısıyla oluşacak pozitif etkilerin görülmesi durumunda düzenli olarak kullanılabilir hale gelirler. Kısa vadeli de olsa uzun vadeli de olsa çıkarıldıkları andan itibaren görünümün eski haline döneceği unutulmamalıdır. Kulaklardaki şekil bozukluklarının geçici süreyle giderilmesini sağlayan bant kullanımı, hiçbir zaman kalıcı etkiye sahip olmaz. Kepçe kulakla alakalı kesin tek çözüm yöntemi cerrahi operasyonla müdahale edilerek kulağın yeniden şekillendirilmesi durumudur.
Ebeveynin Çocuğun Kulaklarını Gizlemeye Çalışması Çocuğu Nasıl Etkiler?
Çocuklar, kepçe kulak yaşamaları dolayısıyla kendilerini psikolojik anlamda kötü hissedebilirler. Ebeveyn tarafından saçlarla veya farklı yöntemler kullanılarak kulakların gizlenmeye çalıştığı fark ettirilecek şekilde yapılması durumunda çocukların kepçe kulak sorunundan daha fazla etkilenmeleri söz konusu olur. Şekil bozukluğunun kendisi için bir problem yarattığı ve ebeveynin bu nedenle kulaklarını gizlemeye çalıştığı düşüncesine kapılabilecek çocuklarda, mutsuzluk ve içe kapanma görülebilir. Ebeveynin çocuğun kulaklarını gizlemeye çalışması çocuk tarafından fark edildiği durumda verilecek olan tepki çocuktan çocuğa bağlı olarak değişkenlik gösterse de, genel olarak psikolojik anlamda olumsuz sonuçlarla karşı karşıya kalmaya neden olur. Çocukların sosyalleşmesi ve karakterlerinin oluşmasında yaşanabilecek kırılmalar yetişkinlik dönemi için de silinmesi mümkün olmayan izlere bırakabilir. Ebeveynin çocuğun kulaklarını gizleme yerine çocukla konuşarak gerekli olduğu durumda operasyon tercih edilmesi doğru yaklaşım olarak görülür.
Kepçe kulak sorunu yaşayan çocukların kulakları bir kez gizlendiğinde, sürekli olarak gizlenmesi gerekecektir. Sürekli olarak gizleme yöntemine ebeveynlerin başvurması bir süre sonra çocuk tarafından fark edilebileceği gibi aynı zamanda sıkıcı hale de gelebilir. Gizlenmeye çalışılan kulaklar belirli dönemin ardından çocuk tarafından gizlenme istenmediği durumda ortaya çıktığındaysa dalgalanma psikolojinin yaşanabilmesi olasıdır. Çocuk psikolojisi yetişkinlere göre çok daha kırılgan ve hızlı değişim gösterdiğinden dolayı, ebeveynlerin bu konuda hassas yaklaşımı önem arz eder. Kulaklarında şekil bozukluğu olan çocuklarda yapılacak olan gizlemelerin uzun vadeli olarak olumsuz sonuçları doğurabileceğinin ebeveynler tarafından farkında olunması gerekir.
Kulak Sonradan Kepçe Olabilir Mi?
Kulak, anne karnında şekillenen bir duyu organıdır. Kepçe kulak sorunu yaşanması sadece genetik faktörlerle mümkün olan bir durum olduğundan dolayı, kulağın sonradan kepçe olabilmesi söz konusu olmaz. Doğuştan gelen bir özellik olarak ön plana çıkıyor olmasıyla beraber, şekil bozukluğuyla kendisini gösterir. Kulak yapısı anne rahminde gelişim gösterse de son halini alması ve gelişimini tamamlaması 6 yaşına kadar devam eder. Ancak gelişim süreci devam ederken de herhangi bir şekilde kulağın sonradan kepçe olması görülmez. Genetik olarak yatkınlık derecesi bu noktada önem taşır. Ebeveynlerin kalıtsal geçmişinin ne olduğuna bağlı olarak bireylerde şekillenen kulak şekli belirlenir. Kepçe kulağın farklı açılarda yaşanması da temel olarak bu nedene bağlı olur.
Sonradan kulağın kepçe olabilmesi durumu söz konusu olmadığından dolayı, etkili faktörlerin tamamen genetik olduğu analiz edilmiştir. Yaşanan kepçe kulak sorununun sonradan düzeltilebilmesi mümkün olsa da, kulağın sonradan şekil bozukluğuna sahip olması görülmez. Herkes için aynı durum geçerliliğini korumasıyla beraber, hiçbir bireyde sonradan oluşuma bağlı kepçe kulak yaşanmaz. Erken yaşlarda belirginlik seviyesi daha az olan ve kulağın gelişiminin sona erdiği yaşa kadar kulağın gelişimine bağlı olarak sonradan belirginleşen kepçe kulak durumu görülebilir. Bu gibi durumlar nedeniyle kulağın kepçe olabileceğine dair yanlış bilgilerin oluşması söz konusudur. Bilimsel olarak yapılan ve kanıtlanmış olan çalışmalarda, sonradan hiçbir şekilde kepçe kulak yaşanmayacağı belirtilmiştir.
Kepçe Kulak Kendiliğinden Düzelir Mi?
Genetik olarak yaşanan hiçbir şekil bozukluğunda olmadığı gibi, kepçe kulakta da kendi kendine düzelme durumu yaşanmaz. Kepçe kulak için gerekli olan koruyucu tedavinin veya cerrahi tedavinin uygulanmasıyla beraber kulağın şeklinin yeni baştan ayarlanması mümkün olur. Zaman içerisinde düzeleceğine inanarak beklemek yanlış bir tutum olacağı gibi bununla birlikte istenilen sonuçların görülebilmesinin de önüne geçecek bir faktör konumundadır. Hiçbir şekilde kendi kendine düzelemeyecek olmasının temel nedeni, genetik kaynaklı olarak ortaya çıkması durumudur. Fiziksel açıdan mevcut olan görünümün tamamen kalıtımsal olarak aktarılmış olması nedeniyle, müdahale edilmediği durumda düzelmesini beklemek yanlıştır. Kepçe kulak sorununa sahip olanlar için sorunun düzelmesi istenildiği durumda, mutlaka tedavi uygulamaları önerilir.
Kendiliğinden düzelebilmesi mümkün olmadığından dolayı, kepçe kulak durumunun tamamen kendi haline bırakılması durumunda genetiğin belirlediği şekil oturur. Operasyon yapılması halinde kepçe kulağın tamamen düzeldiğinin görülebilmesi mümkündür. Genetik olarak son halini almış olan kulağa yapılacak olan müdahaleler sonrasında pozitif sonuçlar elde edilir. Kulağın belirli bir şekle oturmuş olmasının ardından gerekli olduğu şekilde operasyonun uygulanmasında herhangi bir sakınca olmadığı gibi, aynı zamanda bireyler operasyon sonrasında ömür boyu aynı şekilde düzgün görünümüyle kullanılabilecek kulağa sahip olurlar. Kolaylıkla tamamlanan uygulamalar her zaman avantajlı sonuçların elde edilmesinde etkili oldukları gibi farklı tedavi olmadan kepçe kulağın kendiliğinden düzelmesini beklemek yanlıştır.
Kepçe Kulak Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Kepçe kulakla alakalı sorun yaşadığını düşünenler ve tedavi uygulamalarından yararlanmak isteyenler için süre merak konusudur. Koruyucu ve cerrahi müdahaleler tamamen farklı yönteme dayanıyor olduklarından dolayı, süre bakımından da birbirlerinden ayrılırlar. Başarılı bir tedavinin gerçekleştirilebilmesi adına, doktor tarafından belirlenen zaman dilimi boyunca kurallara riayet edilmesi gerekir.
Koruyucu tedavi yöntemi uygulaması gerçekleştirdiğinde tedavinin süresi kapsamlı olarak devam eder. Aktif şekilde uygulanması gereken bir yöntem olarak biliniyor olduğu gibi aynı zamanda herhangi bir operasyon gerekliliği bu tip tedavide yoktur. Doktor tarafından koruyucu tedavi uygulamasına yönlendirildiği durumda tedavinin süresi ortalama olarak 1-2 yıllık süreyi kapsar. Bazı durumlarda yaşa bağlı olarak daha uzun süreli olarak devam eder.
Ameliyat yani cerrahi yöntemle kepçe kulak tedavisi uygulamaları 6-8 aylık döneme kadar sürdürülür. Ameliyat yaklaşık olarak 60-90 dakika arasında tamamlandığı gibi, ameliyattan sonraki dönemde tedavinin devam ettirilmesi gerçekleştirilir. Genel olarak kafa bandı kullanımı ve rutin kontrollerle doktor tarafından kontrollerin yapılması esasına dayanan tedavinin süresinin uzun olmasının nedeni, kulağın ameliyattan sonraki alışma döneminde uyum sağlamasıdır. İstenilen kulak görünümünün elde edilebilmesinin sağlanmasına yönelik olarak sürdürülen tedavi dönemi kapsamlı şekilde devam eder. Doktorun yönergelerinin uygulandığı bu süreç içerisinde her zaman gereklilikler yerine getirmelidir. Kepçe kulak tedavi süresinin ortalama değerleri haricinde bazı özel durumlarda uzayabilmesi veya kısalabilmesi mümkündür. Doktor inisiyatifine bağlı olarak gerçekleştirilen tedavide, hastanın son durumunun kontrol edilmesinin ardından süreç tamamlanır.
Kepçe Kulak İçin Geçici Çözümler Nelerdir?
Geçici çözüm uygulamaları kepçe kulak durumunda farklı şekillerde gerçekleştirilebilir. Çocukların veya yetişkinlerin tercih edebilecekleri geçici çözümler, belirli sürenin ardından tekrara eski haline döner. Çözümün uygulandığı süre boyunca geçerliliğini koruyan çözümler; dışarıya çıkarken, okula giderken, buluşmalarda veya hayatın daha farklı alanlarda tercih edilebilirler.
Yapışkan kulak bandı, kepçe kulak sorunu için mevcut olan geçici çözümler arasında en önemli tercihlerden birisidir. Her zaman uygulanabilir durumda oldukları gibi aynı zamanda fark edilemeyecek görünümü sağlamaları kepçe kulak durumundan geçici olarak kurtulmak isteyenler için birebir olarak katkı sağlayacağı gibi fark yaratır. Kepçe kulak için özel olarak üretilen yapışkan bandın çıkarılmasına kadar geçen süre içerisinde kulak görünümünü normal hale getirdiği görülür. Çıkardıktan sonraysa tekrar kepçe görünüm ortaya çıkar.
Uzun saçlar, kulakları gizlemek için doğal yöntemlerden biridir. Kepçe kulak sorunu yaşayanlarda uzun saç bulunuyorsa, saçları kulakların üzerinde tutacak şekilde şekil verilmesi başarılı sonuçlar sağlar.
Daha çok kadınlarda kullanılabilecek bir yöntem olan bandana, kulakları tamamen kapsadığından dolayı belirli zamanlar için kullanılabilir yöntemlerden birisidir. Her zaman kullanılamıyor olsa da, çok gerekli olduğu durumda kepçe kulak için geçici çözüm oluşturabilirler.
Geçici çözümlerin belirli bir süreyi kapsadığı hiçbir zaman unutulmamalı ve her zaman zahmetsiz olarak doğal kulak görünümü için tedavi yöntemleri tercih edilmelidir.
Bebeklerde kepçe kulak neden olur?
Kepçe kulak sorunun sonradan ortaya çıkması oldukça nadirdir. Yani kepçe kulağın nedenleri ile bebeklerde kepçe kulağın nedenleri arasında tam uyum vardır. Temel sebep kıkırdak yapısının kuvvetsiz olması, bağ dokuların zayıf olması ya da yapıyı dik tutacak kıvrım sayısının az olmasıdır. Bu üç sebepten birinin ya da birkaçının aynı anda görülmesi bebeklerde kepçe kulak sorununu ortaya çıkarır.