Kızıl Hastalığı
- Sık Sorulan Sorular
- Kızıl hastası karantinaya alınmalı mıdır?
- Hastalık kaç gün sürer?
- Kızıl hastalığı kendiliğinden geçer mi?
- Kızıl hastalığı tedavi edilmezse ne olur?
- Kızıl hastalığıyla karıştırılan hastalıklar nelerdir?
- Kızıl hastalığının tedavisi ne kadar sürer?
- Tedaviden sonra hastanın yapması gerekenler nelerdir?
- Kızıl hastalarına özel bir beslenme diyeti uygulanır mı?
- Kızıl hastalığı nerede tedavi edilmeli?
- Hastalara kaç gün istirahat önerilir?
- Kızıl hastalığı yetişkinlerde de görülebilir mi?
- Kızıl hastalarının alkol ve sigara kullanmasında bir sakınca var mıdır?
- Kızıl hastalığı genetik midir?
- Tedaviden sonra hastalık tekrar eder mi?
- Kızıl hastaları nasıl yıkanmalı?
- Kızıl hastalığı kaç yaşında olur?
- Kızıl hastalığı bulaşır mı?
- Kızıl hastalığı geçiren tekrar geçirir mi?
- Kızıl hastalığı iz kalır mı?
Streptokok adı verilen bakterinin üst solunum yollarında yer edinmesi ve insan vücudunda kendine yeni bir yaşam alanı oluşturması durumu kızıl hastalığını da beraberinde getiriyor. Genellikle 3 ila 7 yaş arası çocuklarda gözlemlenen bu hastalık, bulaşıcı ve bağışıklık sistemini günden güne zayıflatan bir hastalıktır. Kızıl hastalığının en önemli belirtilerinden bir tanesi titreme durumudur ve bakterinin uzun süre vücutta kalması ile birlikte özellikle kol ve bacak bölgesinde kırmızıya çalan yuvarlak halkalar meydana gelir. Yüksek ateş, mide bulantısı, kusma ve baş ağrılarının yanı sıra ataklar halinde titreme durumu söz konusudur. Tedavi edilebilen bir hastalık ve yoğun istirahat dönemi ile de süreç daha sağlıklı bir hal alıyor.
Kızıl Hastalığı Hakkında
Kızıl hastalığı, 2 haftalık süre zarfında kendiliğinden geçen bir hastalık olarak lanse ediliyor ancak bu sürenin tamamlanmasını beklemek yerine klinik tedaviye başvurmak çok daha doğru olacaktır. Bağışıklık sistemini günden güne zayıflatan hastalık, birçok farklı sorunu da beraberinde getiriyor. Bulaşıcı olduğu için hasta kişiye özel bir oda hazırlanmalı ve bu oda düzenli olarak sterilize edilmelidir.
Kızıl hastalığının en önemli nedeni, bakterinin insan vücuduna giriş yapmasıdır. Hasta olan kişi ile aynı ortamda bulunmak ya da kişinin şahsi eşyalarını kullanmak da bu hastalığın bulaşması için yeterli olacaktır.
Kızıl Hastalığı Nedir?
Bakteriyel bir hastalık olan kızıl hastalığı, streptokok isimli bakterinin insan vücudunda yer edinmesi ile birlikte ortaya çıkıyor. Sağlık sorunlarının yanı sıra estetik açıdan da rahatsızlık veren can sıkıcı bir sorun olduğunu belirtmek gerekiyor. Kızıl hastalığı, klinik tetkikler neticesinde tespit edildikten sonra kısa sürede tedavi edilebilir. Belirtileri oldukça nettir ve karşı karşıya gelindiği takdirde doktor yardımı almak gerekiyor.
Kızıl hastalığı genellikle 3-7 yaş arası dönemini barındıran bir hastalıktır ve bulaşıcı bir hastalık olduğunu da eklemekte fayda var. Hasta kişi ile aynı ortamda bulunmak bu hastalığın bulaşması için yeterli olacaktır. İstirahat, tedavinin en önemli süreçlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Hastalığın Bulaşma Yolları
Hasta kişi ile aynı havayı solumak ve fiziksel temas halinde bulunmak, hastalığın bulaşması için yeterli olacaktır. Bununla birlikte hasta kişinin şahsi eşyalarını kullanma durumu da hastalığın bulaşmasını sağlıyor. Eğer evde tedaviyi tercih edecek olursanız kişiye özel bir oda ya da alan oluşturmanız gerekiyor. Yatağı, çarşafı ve giydiği tüm kıyafetler kaynar suda sterilize edilmelidir.
14 günlük bir tedavi süreci karşımıza çıkıyor ve ilaç desteği alındığı takdirde bu süreç daha sağlıklı bir hal alacaktır. Bakterinin vücutta kalma süresi bir hayli uzun bu yüzden tehlikeli bir hastalık olduğunu da bilmenizde fayda var.
Hastanın Hapşırması
Hasta kişinin hapşırması, ortamda bulunan diğer insanların hastalığa yakalanması için yeterli bir nedendir. Az önce de belirttiğimiz gibi hastaya ait özel bir oda hazırlanmalı ve tedavi süresi boyunca bu odada yatırılmalıdır. İlaç tedavisi ile birlikte süreç daha sağlıklı ve daha hızlı bir hal alıyor ve kişinin gündelik hayatına dönüşü de bu sayede hızlandırılıyor.
Kızıl hastalığı, estetik açıdan da sıkıntılı bir hastalıktır. Kollarda, bacak bölgesinde ve boyun bölgesinde kırmızı pullu yapılar döküntülü bir şekilde meydana geliyor ve bu da görsel olarak rahatsız edici bir tavır sergiliyor. Tedbirlerinizi aldığınız takdirde hastalığın bulaşmasının önüne geçebilir ve tedavi sürecini de daha sağlıklı hale getirebilirsiniz. Antibiyotik ve ateş düşürücüler de bu bağlamda hastaya büyük ölçüde yardımcı olacaktır.
Hastayla ya da Eşyalarıyla Temas
Hastalığa sahip olan kişinin eşyalarını kullanmak ve onunla aynı havayı solumak da kızıl hastalığının bulaşması için yeterlidir. Tedavi süresince kişiye özel bir oda hazırlanmalı ve hasta kişi bu odada tutulmalıdır. Aynı zamanda eşyaları ve özellikle yatağı düzenli olarak sterilize edilmelidir.
Hasta kişinin eşyaları ya da kıyafetleri, bir başkası tarafından kullanılmamalıdır, aksi takdirde bulaşma riskini de arttırmış olacaksınız. Hasta ile aynı ortamda bulunmak ve fiziksel temas halinde olmak da riskleri artırıyor. Hasta kişinin kalabalık insan gruplarının bulunduğu yerlerde yer alması gerekiyor ve bu da diğer insanların sağlığı için önem taşıyor.
Hastalığın Tedavisi
Bakterinin vücuttan kısa süre içerisinde uzaklaşması için yapmanız gereken birtakım şeyler var ve bunlardan bir tanesi de bol sıvı tüketimi ile birlikte yoğurt gibi sütlü gıdaların tüketimini arttırmak olacaktır. Güçlü antibiyotik ve ateş düşürücüler de hastalığın tedavisinde büyük rol oynuyor. İstirahat etmeli ve gündelik işlerden olabildiğince uzak kalmalısınız.
Kızıl hastalığı, tedavi edilebilen bir hastalıktır ve evde tedavisi de mümkündür ancak antibiyotik desteği ile birlikte süreç çok daha hızlı bir hal alacak ve tedaviye katkıda bulunacaktır. Uygun tedavi yöntemi ise tetkikler neticesinde doktorunuz tarafından belirlenecek ve süreç başlatılacaktır. Kızıl hastalığı, bağışıklık sistemini zayıflattığı için farklı hastalıklara da davetiye çıkartıyor.
Antibiyotikler
Kızıl hastalığının tedavisinde ilaç tedavisi öncelikli tercihlerden bir tanesi olacaktır. Güçlü antibiyotikler sayesinde hastalığın ortaya çıkardığı komplikasyonlar da kısa sürede ortadan kaldırıyor ve halsiz düşmüş bedenler daha diri ve daha güçlü bir hal alıyor. Antibiyotikler çoğu zaman tek başına yeterli olacaktır ancak istirahat ve doğru beslenme ile birlikte tedavi sürecine daha güçlü bir şekilde katkıda bulunmak da mümkündür.
Antibiyotik tedavisinin yanı sıra ateş düşürücü ve ağrı kesicilere de ihtiyacınız olacaktır. Doktorunuz size özel olarak hazırladığı reçeteyi doğru bir şekilde uyguladığınızda başarılı sonuçlar elde edeceksiniz.
Ateş Düşürücüler
Kızıl hastalığı ile birlikte titreme ve yüksek ateş komplikasyonları da rahatsız edici bir hal alacak ve özellikle gece uykularını bölecek seviyeye ulaşacaktır. Doktorunuzun sizinle paylaşacağı reçetelerde ateş düşürücüler de yer alıyor ve düzenli bir kullanım neticesinde yüksek ateş sorunundan kısa bir süre içerisinde kurtulabileceksiniz. 3 ila 7 yaş arası çocuklar bu durumdan çok daha fazla olumsuz etkileniyor ve ilaçların yan etkileri de söz konusu hale geldiği takdirde tedavi süreci baltalanabiliyor.
Yan etkiler hakkında bilgi sahibi olmanızda fayda var ve karşı karşıya geldiğiniz herhangi bir sorun ya da şikayet durumunda doktorunuz ile iletişime geçmeniz gerekiyor.
Hastanın Yapması Gerekenler
Bu tür hastalıkların tedavisinde istirahat büyük bir önem taşıyor ve aynı zamanda sıvı tüketiminin de iki katına çıkartılması gerekiyor. Sıvı tüketiminde dilerseniz doğal meyve sularını tercih edebilir ve evde kolayca hazırlayabileceğiniz bu sıvılar sayesinde tedaviye katkıda bulunabilirsiniz. Gündelik işlerden uzak durmak ve istirahat etmek de büyük önem taşıyor ve bununla birlikte bakterilerin vücuttan atılması için yoğurt tüketimine de ihtiyacınız olacaktır. Birçok kaynakta kızıl hastalığının süt ve süt ürünlerinden bulaşabileceği ifade ediliyor ancak sağlıklı süt ve süt ürünleri gruplarının tüketimi tam aksine bu hastalıktan kurtulmanızda büyük fayda sağlayacaktır. Sütün iyi kaynatılması gerekiyor, aksi takdirde bakterilerin vücuda girişinde bakterilere büyük kolaylık sağlamış olacaksınız. Her ne kadar riskli bir tüketim gibi görünse de insan vücudu için büyük faydalar sağladığını da belirtmek gerekiyor.
Bol Sıvı Tüketimi
Kızıl hastalığı ve bakterilerin neden olduğu hastalık türlerinde sıvı tüketimi, tedavi süresi boyunca iyileşmeye büyük katkıda bulunuyor. Bu yalnızca su tüketimi ile kısıtlanmamalıdır ve evde kendiniz hazırlayabileceğiniz doğal meyve suları ile de tüketimi kusursuz bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz. Bakterilerin vücuttan atılmasını kolaylaştırmasının yanı sıra bağışıklık sistemini güçlendiren uygulamalardan bir tanesidir.
Uzmanlar tarafından tavsiye edildiğini de belirtmek gerekiyor ve tedavi sürecini hızlandırmak adına bu detaya da büyük ölçüde özen göstermenizde fayda var. Meyve suları olmasa da su tüketimi ile de bu uygulamayı sorunsuz bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz.
Güneş Alan Bir Odada İstirahat
Kızıl hastası olan kişilerin kendine ait özel bir odada istirahat etmesi gerekiyor. Bu oda olabildiğince güneş almalı ve temiz tutulmalıdır. Hastanın yatağı ve çarşafları düzenli olarak yıkanmalı ve özellikle kaynar su ile sterilize edilmelidir. Kızıl hastalığı, evde tedavi edilebilen bir hastalıktır ancak ilaç takviyesi ile çok daha hızlı bir şekilde çözümlenecektir. Güneş alan odada gerçekleştirilecek istirahatin yanı sıra sıvı tüketimi ve süt ürünleri katkısı da yine süreci daha hızlı ve sağlıklı hale getirecektir.
İlaçların düzenli kullanımı ve doktor kontrolleri neticesinde 14 günlük bir tedavi süreci söz konusu olacak ve bu süreç tamamlandığında derideki kızarıklıklar da ortadan kalkacaktır.
Yoğurt ve Süt Tüketimi
Süt ve süt ürünlerinin, kızıl hastalığına sebebiyet verdiği ve hatta bakterinin insan vücuduna girişini daha kolay hale getirdiği söyleniyor. Süt, doğru bir şekilde kaynatılmadığında, yani yeteri kadar sterilize edilmediğinde bu durum doğru olarak kabul ediliyor ancak sterilize konusunda sıkıntı yaşamaz ve profesyonel bir şekilde hareket ederseniz, bakterilerin vücuttan atılımı her zaman için daha kolay olacaktır.
Yoğurt ve süt tüketimi de tedavi içerisinde yer alıyor ancak az önce de ifade ettiğimiz gibi dikkatli olmakta fayda var ve güvenilir markaların ürünlerini tercih edebilirsiniz. Dilerseniz evde kendiniz de hazırlayabilir ve gönül rahatlığı ile tüketimi gerçekleştirebilirsiniz.
Kızıl Hastalığı Nedenleri
Hastalığın en büyük nedeni streptokok isimli bakteridir. Bu bakteri üst solunum yolları vasıtası ile insan vücudunda önemli bir yaşam alanı oluşturuyor ve gelişim kaydederek kızıl hastalığına sebebiyet veriyor. Hastalık tedavi edilmediği takdirde bakteri çoğalabilir ve bağışıklık sistemini de günden güne zayıflatabilir.
Kızıl hastalığına sahip bir kimse ile aynı ortamda bulunmanız ya da hasta kişinin eşyalarını ve kıyafetlerini kullanıyor olmanız da hastalığın bulaşması için yeterli olacaktır. Önlemler alındığı takdirde hastalıktan korunabilirsiniz ancak çocuklar bu konuda bilinçsiz oldukları için hastalığa yakalanma riskleri de yetişkinlere nazaran daha fazladır. Hastalığın belirtileri ile karşılaşıldığı takdirde hiç vakit kaybetmeden bir uzmandan yardım almakta fayda var.
Streptokok Bakterisinin Vücuda Girmesi
Kızıl hastalığına sebebiyet veren streptokok bakterisi, insan vücudunda yaşam alanı oluşturmaya başladığı andan itibaren kızıl hastalığının belirtileri de gün yüzüne çıkıyor. Hayvancılıkla uğraşan kişilerde bu hastalık daha fazla görülüyor ve 3 ila 7 yaş arası çocuklar da risk grubunda yer almaktadır. Streptokok bakterisinin vücuda girmesi hastalığın en önemli ve hatta tek nedeni olarak biliniyor.
Kızıl hastalığı, bulaşıcı bir hastalık ve bu hastalığa sahip kimseler ile aynı ortamda bulunmanız, aynı havayı solumanız ve onların kıyafetlerini ya da eşyalarını kullanıyor olmanız da hastalığın bulaşması için yeterli olacaktır. Streptokok bakterisinin süt ve süt ürünleri aracılığı ile çok daha kısa sürede ve kolay bir şekilde bulaştığı biliniyor.
Kızıl Hastalığı Belirtileri
Çocuklarda ve yetişkinlerde görülen hastalıklardan bir tanesi olan kızıl hastalığı, belirtileri ile birlikte birçok farklı hastalığı da taklit edebiliyor ve bu bağlamda büyük risk taşıyor. Yorgunluk ve baş ağrısı gibi belirtiler farklı hastalıkları da tanımlayabildiği için kızıl hastalığını teşhis ve tespit etmek ok da kolay olmayacaktır. Klinik testler bu bağlamda daha sağlıklı sonuçlar veriyor ve bir uzmandan yardım almak her zaman için daha doğru olacaktır.
Kızıl hastalığı bulaşıcı bir hastalık ve bununla birlikte tedavi edilmediği takdirde bağışıklık sistemini de olumsuz etkiliyor. Çocukla bu süreci daha sıkıntılı bir şekilde atlatırken yetişkinler daha sakin bir dönem geçiriyor.
Yorgunluk
Halsizlik ve bitkinlik de kızıl hastalığının belirtileri arasında yer alıyor. Bu durum özellikle çalışanların motivasyonunu düşürüyor ve kişiyi olumsuz etkiliyor. İstirahat ederek hastalığın komplikasyonlarından kurtulmak mümkündür ve ilaç tedavisi desteği ile de bu sorun ortadan kalkacaktır. Yorgun ve bitkin beden, çocuklarda daha ağır bir dönemi beraberinde getiriyor ancak az önce de ifade ettiğimiz gibi yetişkinler bu dönemi biraz daha sakin atlatıyor.
Kızıl hastalığının tedavisi boyunca iş hayatından geri kalacaksınız ancak bu durum sağlığınız için artı bir değer taşıyor. Vücudunuzu yormamanızda fayda var ve olabildiğince istirahat etmeniz gerekiyor.
Baş Ağrısı
Birçok hastalığın komplikasyonları arasında yer alan baş ağrısı, kızıl hastalığında da ortaya çıkıyor ancak daha şiddetli bir hal aldığını belirtmek gerekiyor. Gece yarısı ataklar halinde seyreden ve uykuları bölen baş ağrısı, kızıl hastalığının en önemli belirtilerinden bir tanesidir. Baş ağrıları günün erken saatlerinde de rahatsız edici olabiliyor. İlaç tedavisi uygulandığı takdirde reçetelerinizde güçlü ağrı kesiciler de yer alacaktır ve bu ilaçları düzenli kullanarak baş ağrısından kurtulabilirsiniz.
İstirahat etmek de büyük önem taşıyor ve vücudunuzu yormayıp dinlendirdiğiniz takdirde bu tür komplikasyonlardan da uzaklaşacaksınız. Baş ağrısı bazı hastalarda çok şiddetli bir şekilde meydana gelirken bazı hastalarda ise daha zayıf bir şekilde seyrediyor.
Çilek Görünümlü Dil
Kızıl hastalığı, bakterinin vücutta yaşam alanı oluşturması ile birlikte kendini belli etmeye başlıyor. Deride meydana gelen renk değişimi aynı şekilde dil bölgesini de etkisi altına alıyor. Çilek görünümlü dil yapısı ve dil bölgesindeki renk değişimi de kızıl hastalığını işaret eden belirtilerden bir tanesidir.
Kızıl hastalığı, estetik açıdan da rahatsız edici bir hastalıktır. Kol ve bacak bölgesinde kırmızı pullu deri yapısı da estetik görüntüyü olumsuz etkiliyor ve yetişkinler için bu durum daha sıkıntılı olabiliyor. Bir an önce tedavi edilmesinde fayda vardır aksi takdirde ilerleyerek farklı sorunlara da sebebiyet verecektir.
Tüm Vücutta Kırmızı Renk Döküntü
Vücudu kısa süre içerisinde ele geçiren kızıl hastalığı, kırmızı döküntülü deri yapısı ile kendini belli ediyor ancak hastalığı teşhis etmek yine de zor olabiliyor çünkü sedef ve egzama hastalıklarında da bu döküntüler meydana geliyor ve karıştırılabiliyor. Klinik testler neticesinde bu döküntülerin ve kızıl renk yapısının kızıl hastalığını işaret ettiği daha net bir şekilde ortaya konulacaktır.
Tedavi edilebilen bir hastalık olan kızıl hastalığı, 3-7 yaş arası çocuklarda çok daha sık görülüyor ve çocuklar daha ağır bir hastalık süreci geçiriyorlar. Ebeveynlerin bu konuda dikkatli ve takipçi olmaları gerekiyor çünkü çocuklar henüz bu sorumluluğu alacak ve takibi yapacak bilinçte değillerdir. Eğer ki belirtiler ile karşılaştıysanız mümkün olan en kısa sürede uzman bir doktora gitmeniz gerekmektedir.
Yutkunma Güçlüğü
Boğaz ağrıları, kızıl hastalığının en önemli belirtileri arasında gösteriliyor ve çocuk yaştaki hastalar bu sorunu daha belirgin bir şekilde yaşıyor. Şişen boğazlar bir süre sonra yutkunma güçlüğünü de beraberinde getiriyor. Bu dönemi daha kolay ve daha sakin bir şekilde atlatmak adına katı gıdalar yerine daha yumuşak besinlerle beslenmeniz gerekiyor.
Antibiyotik ve ağrı kesici tedavisi ile birlikte bu sorun da kısa süre içerisinde ortadan kaldırılacak ve boğaz ağrıları giderilecektir. Boğazlarınızı yumuşatacak ılık sıvılar ile de ağrıların azalmasına katkıda bulunabilir ve yutkunma güçlüğünü de ortadan kaldırabilirsiniz.
Deride Soyulma
Hastalık sahibi kişilerin derileri daha kuru ve sert bir yapıya sahiptir. Hastalığın ilerleyen evrelerinde deride renk değişimi meydana gelir ve bir süre sonra soyulmalar söz konusu olacaktır. Deride soyulma durumu kızıl hastalığının en önemli belirtileri arasında gösteriliyor ve kuru cilt yapısı da bunlardan bir tanesidir.
Soyulma meydana gelmeye başladığı andan itibaren hafif kaşınma durumu da söz konusu olacaktır ve zayıf deri kaşındığı takdirde kanama durumu da söz konusu olabiliyor. Bu tür durumlara kendimiz müdahale etmemeliyiz kendi sağlığınız açısından bu durumlar ile karşılaştığımızda alanında uzman bir hekime görünmenizde fayda var. Soyulma durumu yetişkinlerde çok daha sık gözlemleniyor ve az önce de ifade ettiğimiz gibi hastalığın en önemli belirtisidir.
Kızıl Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?
Klinik muayene ile birlikte hastalığın teşhis edilmesi mümkündür ve ekstra testlere genellikle ihtiyaç duyulmaz. Genel muayene ile birlikte hastanın şikayetlerinin değerlendirilmesi de yine kızıl hastalığının tespit edilmesinde büyük fayda sağlıyor.
Belirtilerin Değerlendirilmesi
Hastalığın belirtileri ele alındığı takdirde hastalığı teşhis etmek gayet kolaydır. Bazı belirtiler farklı hastalıkları da taklit edebilir ancak bir bütün olarak değerlendirildiği takdirde kızıl hastalığı kısa sürede ortaya çıkacaktır. Bu süreç tamamlandıktan sonra en uygun tedavi yöntemi belirlenerek hastaya da süreç hakkında gerekli bilgiler verilecektir. Aklınıza takılan soru işaretlerinin yanıtlarını da doktorunuzdan alabilir ve tedavi süreci ile ilgili sorularınızı da sorabilirsiniz.
Kızıl Hastalığı Tanı ve Teşhis Yöntemleri
3-7 yaş arası çocukların yanı sıra yetişkinlerde de görülebilen bir hastalıktır ve yaşam kalitesini de her geçen gün biraz daha düşürecektir. Bağışıklık sistemini zayıflatan hastalık, sağlık açısından olumsuz etkiler yarattığı gibi estetik açıdan da sorunlu bir görüntü meydana getiriyor. Kol ve bacak bölgesindeki kızarıklıklar görsel olarak kişiyi rahatsız ediyor ve sosyal hayattan da bir süreliğine uzaklaştırıyor.
Tanı ve teşhis yöntemlerine bakıldığında klinik muayenelerin yeterli olduğunu görebiliyoruz. Şikayetlerinizi detaylı bir şekilde dile getirdiğiniz takdirde kısa sürede hastalık ortaya çıkartılacak ve uygun tedavi yöntemi de belirlenmiş olacaktır.
Muayene
Klinik ortamında gerçekleştirilecek fiziksel muayene neticesinde kızıl hastalığını tespit etmek mümkündür. Erken teşhis her zaman için büyük önem taşıyor ve bu sayede tedavi de daha sağlıklı bir hal alıyor. Belirtiler ile karşı karşıya geldiğiniz takdirde bir uzmandan yardım alarak süreci hızlandırabilirsiniz.
Kızıl Hastalığı Risk Faktörleri
Kızıl hastalığından korunmak ve uzak durmak için almanız gereken birtakım önlemler var. Özellikle 3-7 yaş grubu çocukların koruma altında tutulması ve daha dikkatli davranılması gerekiyor. Ebeveynlere bu konuda büyük görev ve sorumluluklar düşüyor. Hastalığın en çok ziyaret ettiği yaş grubu 3-7 yaş arası olarak karşımıza çıkıyor ve bir diğer risk faktörü ise mevsimsel değişimlerdir.
Yaş
Birçok hastalıkta yaş faktörü bir adım öne çıkıyor ve kızıl hastalığı da bu hastalıklardan bir tanesidir. Döküntülü pullu deri yapısı ve bikrin vücut ile kendini belli eden hastalık, 3-7 yaş arası dönemde çok daha riskli bir hal alıyor. Ebeveynlerin büyük sorumluluk aldıklarını bir kez daha hatırlatmak istiyoruz ve düzenli doktor kontrolleri ile birlikte çocuklarının risk durumunu da takip edebilir ve gerekli önlemleri alabilirler.
Kızıl hastalığı bulaşıcı bir hastalıktır bu yüzden yetişkinler de risk altında ve eğer bu hastalığa sahip biri ya da birileri ile aynı ortamda yer alıyorsanız risk altında olduğunuzu da bilmeniz gerekiyor. Yine aynı şekilde hasta kişinin kıyafetlerini ve eşyalarını kullanıyor olmak da riskleri artırıyor.
Strep Boğaz Enfeksiyonu
Streptokok isimli bakteri, hayvansal gıdalar aracılığı ile insan vücudunda kısa sürede yer edinebiliyor ve yine kısa sürede kendine yeni bir yaşam alanı oluşturuyor. Strep boğaz enfeksiyonu da risk faktörlerinden bir tanesidir ve dikkat etmeniz gereken unsurlar arasında yer alıyor.
Bakteriyel bir hastalık olan kızıl hastalığı, çocuklara daha hızlı bir şekilde ulaşıyor ve kısa sürede etkisi altına alabiliyor. Yetişkinlerde ise hasta kişinin kıyafetlerini kullanmak ya da hasta kişi ile aynı ortamda bulunma durumu riskleri daha fazla arttırıyor. Önlemlerinizi aldığınız takdirde bu hastalıktan korunabilir ve uzak kalabilirsiniz.
Kızıl Hastalığı Komplikasyonları
Septik ve toksik olarak iki farklı grupta ele alabileceğimiz komplikasyonlar, kısa sürede tüm vücudu etkisi altına alabiliyor ve farklı hastalıklara da davetiye çıkartıyor.
Septik Komplikasyonlar
Streptokokların kısa süre içerisinde yayılması neticesinde ortaya çıkan komplikasyonlardır.
Toksik Komplikasyonlar
Streptokok bakterilerinin salgıladığı toksinlerin vücut içerisinde yayılması neticesinde oluşan komplikasyonlar bütünüdür.
Çarpıntı
Çok sık rastlanan bir durum değildir ancak komplikasyonlar arasında yer aldığı için belirtmekte fayda var. Göğüs çarpıntısı şeklinde seyreden sıkıntılar nefes alma güçlüğüne de sebebiyet verebiliyor.
Göğüs Ağrısı
Göğüs ağrıları özellikle yetişkinlerde çok daha sık gözlemlenen komplikasyonlardan bir tanesidir ve kullanılan ilaçların yan etkisi olarak da karşınıza çıkabiliyor.
Kalp Kası İltihabı
Kızıl hastalığının komplikasyonlarından bir diğer ise kalp kası iltihabıdır ve karşı karşıya gelebileceğiniz en büyük sıkıntılar arasında yer alıyor. Bu tür bir sorun ile karşı karşıya geldiğinizde tedaviyi üstlenen doktorunuz ile iletişime geçmeli ve bir an önce yardım almalısınız.
Geç Komplikasyonlar
Romatizma gibi rahatsızlıklar da kızıl hastalığının komplikasyonları arasında yer alıyor ve geç komplikasyonlar adı altında ele alınmaktadır.
Romatizma
Yetişkinlerde görülen bu sorun, kızıl hastalığının komplikasyonu olarak lanse ediliyor ancak çok sık rastlanan bir durum olmadığını da belirtmek gerekiyor.
Kızıl Hastalığı Nasıl Önlenir?
Kızıl hastalığından korunmak için alabileceğiniz birçok farklı önlem mevcut ve bunlardan bir tanesi de penisilin tedavisidir. Penisiline alerjiniz varsa eğer bunu doktorunuz ile paylaşmanız gerekiyor ve bu tür durumlarda eritromisin koruyucu tedavisi uygulanacaktır.
Penisilin Ya da Eritromisin Koruyucu Tedavisi
Kızıl hastalığının tedavisinde olduğu gibi önlem alma amaçlı da penisilin müdahalesi gerçekleştiriliyor. Alerji durumu söz konusu ise eritromisine başvurulacaktır ancak eritromisin penisilin kadar etkili olmadığını da belirtmek gerekiyor.
Sık Sorulan Sorular
Birçok kaynak, kızıl hastalığı ile ilgili net bilgiler veremiyor ve ne yazık ki basmakalıp bilgiler de hastaları yanlış yönlendiriyor. Doktorunuzdan ve birinci ağızdan bilgi almak bu bağlamda çok daha doğru ve sağlıklı bir tercih olacaktır. Kızıl hastalığı, tedavi edilebilen bir hastalık ve ilaç desteği ile birlikte süreç çok daha hızlı bir hal alıyor.
Kızıl hastası karantinaya alınmalı mıdır?
Karantina olarak değerlendirmek ne kadar doğru olur bilinmez ancak kızıl hastası kişilere özel bir oda hazırlanmalı ve güneş gören bir odada istirahat etmeleri sağlanmalıdır. Sık sık ziyaret yerine yalnızca ihtiyaç durumunda bu odaya giriş yapılmalıdır. Hastanın kıyafetleri, eşyaları ve özellikle yatak örtüsü ile birlikte yastık kılıfı da sterilize edilmelidir.
Hastaya ait bu odanın güneş alması büyük önem taşıyor ve bu durum tedavi sürecine de büyük ölçüde katkıda bulunacaktır. Kontrollü bir şekilde ilerlendiği takdirde kısa sürede iyileşme belirtileri ortaya çıkacak ve ilaçlar da etkisini daha hızlı bir şekilde gösterecektir.
Hastalık kaç gün sürer?
Hastalık, ilaç tedavisi ile birlikte 10 günlük bir süreci kapsıyor ancak evde istirahat ederek ve doğru beslenerek ilerlediğinizde bu süre 14 güne kadar çıkabiliyor. Hastanın bağışıklık sistemine ve tedavi yöntemine bağlı olarak da bu sürenin değişiklik göstereceğini belirtmek gerekiyor.
Doktor tarafından yazılan reçetenin doğru ve düzenli bir şekilde uygulanması gerekiyor aksi takdirde iyileşme süreci baltalanacak ve süreçte gecikme yaşanacaktır. Doktor uyarılarına bağlı hareket edilmesinde fayda var ve herhangi bir sorun ile karşı karşıya geldiğiniz takdirde yine doktorunuzu da bilgilendirmeniz gerekiyor.
Kızıl hastalığı kendiliğinden geçer mi?
Kızıl hastalığı istirahat ederek tedavi edilebilen bir hastalık ancak az önce de dile getirdiğimiz gibi bu tür bir tedavi yöntemini tercih ettiğinizde tedavi süresi 14 güne kadar çıkabiliyor. Bol sıvı tüketimi ve sağlıklı beslenme ile birlikte kızıl hastalığının komplikasyonları da ortadan kaldırılabiliyor.
Önceliğiniz her zaman için doktor kontrolünde bir tedavi olmalıdır ve ilaç desteği ile birlikte süreç çok daha hızlı ve sağlıklı bir hal alacaktır. Kendiliğinden geçmesini beklemek yerine doktor tedavisini tercih etmek kesinlikle çok daha doğru ve sağlıklı olacaktır. İlaç tedavisi etkisini çok kısa süre içerisinde gösteriyor ve hastalığın komplikasyonlarını da yine kısa süre içerisinde ortadan kaldırıyor.
Kızıl hastalığı tedavi edilmezse ne olur?
Kızıl hastalığı tedavi edilmediği takdirde bir süre sonra kendiliğinden geçecektir ancak bu sürecin çok sıkıntılı olduğunu da belirtmek gerekiyor. Bağışıklık sistemine etki eden hastalık, dirensiz bir vücut yapısını da beraberinde getiriyor ve bu durum farklı hastalıklara da sebebiyet verebiliyor. Klinik testler neticesinde doktor tedavisi her zaman için başarılı sonuçlar verecek ve hasta kişinin gündelik hayata adım atmasını daha hızlı hale getirecektir.
Güçlü antibiyotik ve ağrı kesiciler ile birlikte vücut direnci arttırılıyor ve iş hayatına adım atma süreniz de kısalıyor. Tedavi edilmesinde fayda vardır ancak tedavi edilmediği takdirde de çok büyük riskler karşınıza çıkmayacaktır.
Kızıl hastalığıyla karıştırılan hastalıklar nelerdir?
Kızıl hastalığı, belirtileri neticesinde birçok farklı hastalık ile karıştırılabiliyor ancak doktor kontrolleri ile birlikte bu tür bir sorun karşınıza çıkmayacaktır. Egzama ve sedef hastalığı ile birlikte alerjik reaksiyonlar da kızıl hastalığı ile karıştırılabiliyor. Her ne kadar belirtiler benzer olsa da bu hastalıkları birbirinden ayıran net çizgiler mevcut ve bu da doktor tarafından tespit edilecektir.
Kendi başınıza teşhis koymak ya da hastalığı tespit etmeye çalışmak yerine doktor kontrollerini tercih edebilir ve süreci daha hızlı hale getirebilirsiniz. Kızıl hastalığı bulaşıcı bir hastalıktır ve bir an önce tedavi edilmesinde fayda vardır. Bağışıklık sistemine doğrudan etki ettiği için farklı hastalıkların da önünü açabiliyor.
Kızıl hastalığının tedavisi ne kadar sürer?
Kızıl hastalığı tedavisinde genellikle ilaç tedavisi ve istirahat tercih ediliyor. Doğru uygulama neticesinde 10 ila 14 günlük bir tedavi süresi karşınıza çıkacaktır. İlaç kullanımı disiplinli bir şekilde yürütüldüğü takdirde ilk hafta itibarıyla sonuç elde etmiş olacaksınız. Tedavi tamamlandıktan sonra doktor kontrolüne gideceksiniz ve bakterinin vücuttan tam olarak atılıp atılmadığı da bu kontrol ile birlikte ortaya çıkacaktır. Eğer ihtiyaç duyulursa yeni bir tedaviye başvurulabilir ve yeni bir reçete ile süreç başlatılabilir.
Kızıl hastalığının bulaşıcı bir hastalık olması nedeniyle herhangi bir müdahalede bulunup, yanlış bir şey yapmadan hastanın bir an önce hastanelerin acil birimine veya aile hekimine ulaşması gerekmektedir.
Tedaviden sonra hastanın yapması gerekenler nelerdir?
Öncelikli olarak doktor kontrolleri aksatılmamalıdır ve eğer ilaç kullanımı devam ediyorsa nasılsa iyileştim düşüncesi ile ilaçları bırakmamanız ve düzenli olarak devam etmeniz gerekiyor. Hastalık tekrar edebilir ve bu hastalığa sahip kişiler ile aynı ortamda bulunmamaya özen göstermelisiniz.
Tedavi tamamlandıktan sonra süt ve süt ürünleri tüketiminde de dikkatli davranmanız gerekiyor. Bakterilerin yok edilmesinde etkin olan bu ürünler, doğru ve profesyonel bir şekilde sterilize edilmedikleri takdirde insan vücudu için fazlasıyla zararlı olabiliyorlar. Özellikle sütler büyük tehlike saçıyor ve bu gıdaların kaynatılarak doğru bir şekilde sterilize edilmeleri şarttır.
Kızıl hastalarına özel bir beslenme diyeti uygulanır mı?
Özel bir diyetten bahsetmek pek mümkün değil ancak beslenme programınızda vücut direncinizi arttıracak gıdalara yer vermeniz yeterli olacaktır. Bununla birlikte bol sıvı tüketimi de birçok hastalıkta olduğu gibi kızıl hastalığının tedavisinde de büyük bir öneme sahiptir. Sıvı tüketimini yalnızca su ile değil, doğal meyve suları ile de yerine getirebilirsiniz ve evinizde kolayca hazırlayabileceğiniz bu içecekler ile birlikte vücut direncinizi de güçlü bir şekilde arttırmış olacaksınız.
Kızıl hastalığı nerede tedavi edilmeli?
Kızıl hastalığı, evde tedavi edilebilen bir hastalıktır ve yoğun istirahat dönemi ile birlikte sağlıklı beslenme desteği ile bu hastalıktan kurtulabilirsiniz ancak doktor denetiminde gerçekleştirilecek tedavi her zaman için daha sağlıklı ve etkili olacaktır. Genellikle ilaç tedavisi tercih edilir ve doktorunuz ne yapmanız gerektiğini de sizinle paylaşacaktır. Hastanede yatış verilmiyor ve evinizde ayrı bir oda oluşturarak güneş ile temas halinde olmanız gerekiyor.
Güneş gören bir odayı sterilize ettikten sonra tedavi süresince bu odada vakit geçirmeniz ve yer almanız daha doğru olacaktır. Beslenme düzenine dikkat edildiği ve ilaç takviyesi alındığı takdirde 10 günlük süre zarfında hastalıktan kurtulabilirsiniz. Kızıl hastalığı evde tedavi ile daha uzun sürede tedavi edilirken, doktor tedavisi ile birlikte çok daha kısa sürede ortadan kaldırılacaktır. İlaç kullanımı ilk haftalarda etkisini hızlı bir şekilde gösteriyor ve daha dirençli bir vücuda sahip olmanızı sağlıyor.
Hastalara kaç gün istirahat önerilir?
10 ila 14 günlük tedavi süreci içerisinde 1 hafta gibi bir istirahat süresi yeterli olacaktır ancak bu kararı verecek olan kesinlikle doktorunuzdur ve tetkikler neticesinde daha sağlıklı bilgiler aktarılacaktır. İstirahat, kızıl hastalığının tedavisinde önemli bir yere sahiptir ve bu süre zarfında ilaç kullanımını da hatasız bir şekilde devam ettirirseniz eğer elde edeceğiniz sonuçlar çok daha başarılı ve sağlıklı olacaktır.
Bulaşıcı hastalıklardan bir tanesi olan kızıl hastalığı, ilaç tedavisi ve istirahat desteği ile birlikte kısa sürede ortadan kayboluyor ve doğru beslenme ile de komplikasyonlar yok ediliyor. Basit tedavi yöntemleri ile birlikte bu hastalıktan kısa süre içerisinde kurtulmak mümkündür.
Kızıl hastalığı yetişkinlerde de görülebilir mi?
Kızıl hastalığı 3-7 yaş arası çocuklarda olduğu gibi yetişkinlerde de görülebilen bir hastalıktır. Kızıl hastalığına sahip bir kimse ile aynı havayı solumanız ve fiziksel temasın yanı sıra kişinin eşyalarını kullanmanız da hastalığa yakalanmanıza sebebiyet verecektir. Kızıl hastalığı gayet hızlı bulaşabilen tehlikeli bir hastalık ve sağlığınızı olduğu gibi estetik görüntüyü de olumsuz etkiliyor. Özellikle kol ve bacak bölgesinde meydana gelen kızıl pullu yapı bu bağlamda kötü bir görüntüye sebebiyet vermektedir. Yetişkinlerde tedavi çok daha kolay ancak tedavi öncesinde alerji testi yaptırmanızda fayda var çünkü bazı bünyeler penisiline olumsuz yanıt verebiliyor ve tedavi sürecini daha sıkıntılı hale getiriyor.
Kızıl hastalarının alkol ve sigara kullanmasında bir sakınca var mıdır?
Alkol ve sigara insan vücudu için herhangi bir şekilde tavsiye edilmiyor. Fayda sağlayan içecekler olmadıklarını biliyor ve tam tersi insan vücudunu bütünüyle etkisi altına alarak hem zihinsel hem de fiziksel olarak zarar veriyor. Kızıl hastalığının tedavisi süresince de bu içeceklerden olabildiğince uzak durmanız gerekiyor.
Tedavi boyunca ağır ilaçlar kullanacağınız için özellikle alkolü içecekler kana karışarak ilaçlar ile birlikte vücudunuza büyük zararlar verecektir. Tedavi tamamlandıktan sonra kaldığınız yerden devam edebilirsiniz ancak tedavi döneminde bu içecekler süreci olumsuz etkileyecek ve farklı sorunlara da neden olacaktır.
Kızıl hastalığı genetik midir?
Birçok kaynakta genetik yatkınlıktan bahsediliyor ancak bu durum doğrulanabilmiş değildir. Kızıl hastalığı, bakteriyel hastalıklardan bir tanesidir ve ilgili bakterinin vücutta yerleşim sağlaması ile birlikte kısa süre içerisinde kendini gösteriyor ve net bir şekilde ifade ediyor. Hastalığın tedavisi mümkün ve tedavi süresi boyunca istirahat ederek süreci daha hızlı hale getirebilirsiniz.
Bulaşıcı bir hastalıktır ve bu hastalığa sahip kişinin eşyalarını kullanıyor olmanız ya da giydiği kıyafetlere dokunuyor olmanız bile risk faktörü taşıyor. Özellikle çocuklarda daha sık görülen bu hastalık, aynı zamanda yetişkinlerde de gözlemlenebilen tehlikeli bir hastalıktır ve bağışıklık sistemini de doğrudan etkilemektedir.
Tedaviden sonra hastalık tekrar eder mi?
Çok sık karşılaşılan bir durum değil ancak önlemlerinizi almadığınız takdirde bir kez daha kızıl hastalığına yakalanabilirsiniz. Kızıl hastası kişilerle aynı ortamda bulunmanız ve aynı havayı solumanız buna neden olabilir. Tüketeceğiniz süt ve süt ürünlerinin sağlıksız olması ve yeteri kadar sterilize edilmemiş olması da hastalığı bir kez daha karşınıza çıkartacaktır.
Dikkatli davrandığınız ve doktor uyarılarına bağlı bir şekilde hareket ettiğiniz takdirde riskleri de ortadan kaldırabilirsiniz. Kızıl hastalığı tedavi edilebilen bir hastalık ve tekrar karşı karşıya gelseniz bile endişe etmenize gerek yok çünkü ilaç tedavisi ile birlikte tedavi süreci kolayca tamamlanabiliyor.
Kızıl hastaları nasıl yıkanmalı?
Kızıl hastaları, günde en az 2 kez olmak kaydı ile ılık su ile duş alabilir ve duş alırken mümkünse doğal ürünler kullanmalıdırlar. Kozmetik ürünlerden olabildiğince uzak durmanız ve doğal sabunlar ile bakımınızı yapmanız gerekiyor. Bununla birlikte kızıl hastalarının kaldığı odalar da düzenli bir şekilde dezenfekte edilmelidir. Özellikle yattıkları yatak ve kılıflar kaynar suda yıkanmalı ve mümkünse tekrar kullanılmamalıdır. Yeni kılı ve örtüler de kaynar suda yıkanarak hazır hale getirilmelidir.
Tedavi sürecinde kişisel bakım da büyük bir önem taşıyor ve diğer detayları da yerine getirdiğiniz takdirde daha sağlıklı bir tedavi süreci karşınıza çıkacak ve hastalıktan daha kısa süre içerisinde kurtulmuş olacaksınız. İlaçlarınızı da hatasız bir şekilde kullanmalı ve beslenme programınıza uygun hareket etmelisiniz.
Kızıl hastalığı kaç yaşında olur?
Kızıl hastalığının ortaya çıkmasında etkisi olan bakteri genelde beş ile on beş yaş arasındaki çocukları etkisi altına almaktadır. Vakaların çok büyük bir bölümü bu yaş aralığında olmakla birlikte beş yaşından küçük ve on beş yaşından büyük çocuklarda da görülebilmektedir. Beş ve on beş yaş arasındaki vakaların yüzde sekseninden daha fazlası ise on yaş ve altındadır.
Kızıl hastalığı bulaşır mı?
Kızıl hastalığı hastanın yaş grubu ve risk grubu arasında oldukça bulaşıcıdır. Hastalığın bulaşma evresi genelde hastalığın teşhis edilmediği evre olduğundan dolayı bulaşmasının önüne geçmek oldukça zordur. Bakterinin yerleştiği vücuttan salgılanan her türlü vücut sıvısı bakteriyi içermektedir. Bu bakterilerin solunması ya da doğrudan temas edilmesi daha önceden kızıl hastalığı geçirmemiş kişinin hasta olmasına sebep olur. Hastalığa dair belirtiler ortaya çıktıktan ve antibiyotik tedavisi başladıktan sonra ise hastalığın bulaşıcılığı tamamen ortadan kalkar.
Kızıl hastalığı geçiren tekrar geçirir mi?
Kızıl hastalığı antibiyotikler ile tedavi edildikten sonra bağışıklık sistemi bu hastalığa karşı büyük oranda direnç kazanır. Hastalık tamamen tedavi edildikten sonra bakteri vücuda bir şekilde girmiş olsa bile yaşama ve üreme şansı bulamaz. Ancak, çok küçük yaşta bu hastalığı geçirenlerin birkaç yıl sonra tekrar geçirdikleri de gözlemlenmiştir. Tekrar eden vakalar ile çok az karşılaşılır.
Kızıl hastalığı iz kalır mı?
Kızıl hastalığının belirli bir evresinde yüzde ve vücudun tamamında kızarıklıklar oluşur. Kızıl renkli bu kızarıklıklar aynı zamanda hastalığa adını da vermektedir. Kızarıklıklar hastalığın tedavisine başlanmasından birkaç gün sonra ortadan kalkar. Bir – bir buçuk hafta kadar iz noktalarında hafif bir iz seçilebilse de zaman içerisinde bu izler de tamamen yok olur. Kısacası kızıl hastalığından sonra iz kalması söz konusu değildir.