Kol Kırığı
- Sık Sorulan Sorular
- Kol Kırıklarının Kaynama Süresi Yaşa Bağlı mıdır?
- Kol Kırıkları Hangi Durumlarda Ameliyat Edilir?
- Kol Kırıklarında Kullanılan Aparatlar Nelerdir?
- External Fixatör Nedir?
- Kol Kırıklarında Takılan External Nasıl ve Ne Zaman Çıkarılır?
- Kolda Kaynamayı Geciktiren Faktörler Nelerdir?
- Kol Kırığı Ameliyatı Sonrası Fizik Tedavi Almak Gerekir mi?
- Kol Kırıkları His Kaybına Sebep Olabilir mi?
- Kol Kırıklarında İlk Yardım Nasıl Yapılmalıdır?
- Kol Kırıklarında Alçı Tedavisi Yetersiz Olduğu Durumlarda Ne Yapılır?
- Kol kırığı için hangi bölüme gidilir?
- Kol kırığı kaç günde kaynar?
- Kol kırığına kaç gün rapor verilir?
- Kol kırığı ne kadar sürede iyileşir?
- Kol kırığı ne kadar alçıda kalır?
- Kol kırığı polisliğe engel mi?
Kol kırığı, sakatlanma sonrasında oluşabilen rahatsızlıktır. Kolun kırılmasının ardından uygulanacak olan ilk yardımın önemi büyüktür. Doğru ilk yardım uygulanması halinde kişinin acısını azaltabilirsiniz. Aynı zamanda kolu kırılan kişinin acil olarak hastaneye götürülmesi gerekiyor. Ancak günümüzde evde tedavi yöntemine başvuranlarda bulunmaktadır.
Kol Kırığı Hakkında
Kolun sabitlenmesi, ilk yardımın en önemli yoludur. Kol kırılması halinde mutlaka ilk yardım uygulanmalıdır. Doğru ilk yardım uygulanması için bilgili olmanız gerekir. Kol kırığının tedavisi ise belli bir süreçten geçer. Bu sürecin ardından kişinin kolunu eskisi gibi kullanması söz konusudur. Günümüzde kol kırılmasının ardından batıl inançlara göre tedavi yöntemlerine başvuranlar bulunuyor. Kişilerin bunun yerine uzman hekime gitmeleri gerekir. Uzman hekim eşliğinde kısa süre içerisinde tedaviye başlayabilirsiniz.
Kol Kırığı Nedir? Nasıl Oluşur?
Kişinin ağrıdan dolayı acısına tahammül edemeyecek duruma geldiği durumlara rastlarsınız. Bu durumların başında ise kemiğin kırılması gelir. Kol kırığı ise en şiddetli ağrıyı veren acılar arasında yer alıyor. İnsanların travma geçirmesi, düşmesi veya çarpması sonucunda kemiklerinde kırık meydana gelebilmektedir. Olay anında ise kırığın fark edilmeme ihtimali bulunuyor. Kişinin travma veyahut darbe sonrasında kırığa ilişkin mutlaka tespit yapması gerekir. Tespitin yapılmaması halinde kemik kırıklarında şişkinlik ve morluk gibi etkilerle karşılaşabilirsiniz.
Kol kırığının genellikle, kolun ve bileğin üzerine sert bir şekilde düşme ile oluştuğu bilinmektedir. Kırıkların tedavi edilmesi halinde düzgün bir şekilde iyileşmesi söz konusudur. Tedavi edilmezse kırıkta bozukluklar görülebilir.
Kol kırığı ile karşılaşan kişinin şiddetli ağrı çekmesi muhtemeldir. Böyle bir durumda ise bir an önce doktora gitmelisiniz. Röntgen çeken doktor, kırığa ilişkin teşhiste bulunur. Ardından tedavi yolunu çizer ve yaşanabilecek komplikasyonların önüne geçmiş olur.
Kolun Anatomik Özellikleri Nelerdir?
Kol, bedenimizde çeşitli hareketlerin ve işlerin yapılmasında kilit rol oynamaktadır. Kolun tıpta iki şekilde değerlendirildiği biliniyor. Omuz ekleminden dirseğe kadar uzanan kısım kol, dirsekten el bileğine kadar giden kısım ise ön kol olarak değerlendirilir. Kol kısmında humerus denilen tek kemik vardır. Ön kol bölümünde ise çift kemik bulunmaktadır. Bu kemikler ise radius ve ulna olarak karşımıza çıkıyor.
Kolun yukarıya, aşağıya, dışa, içe yani çeşitli yönlere hareketini bölgedeki kaslar desteklemektedir. Kolun yapısında ise dört farklı kas yer alıyor. En önemli olarak ise iki başlı olan pazu kası gösterilir. Ön kolun bükülmesini sağlamaktadır. Ön kol fleksiyon ve extansiyon, içe ve dışa dönük hareketlerin dirseğin yardımı ile koldan başlayarak, ön kolda biten kaslar aracılığıyla yapma görevindedir. Ön kasın yapısında ise toplam 18 adet kas bulunuyor.
Birçok sinir sistemi tarafından ön kol ve arka kolun kontrolü sağlanmaktadır. Sinir sistemi tarafından kontrolün sağlanması sebebi ile kolun daha iyi işlev görmesine neden olur. Kasların en iyi şekilde kullanılması halinde sağlam ve kuvvetli kollara sahip olabilirsiniz. Burada yer alan eklemlerin birçok sinir damarları ile ilişkisi de vardır. Beyin ile aradaki bağlantının yeteri derecede kullanılmaması durumunda ise sinir damarları işlevini göremezler. Böyle bir durumda ise insanlar kollarını kullanamazlar.
Ön kalın anatomisi içerisinde bir sürü kan damarı vardır. Şah damarının hayati bir yere sahip olduğu bilinmektedir. Ön kolun kullanılması için kemiklerin, sinir damarlarının, eklemlerin ve diğer oluşumların birlikte işlev görmesi ve hareket etmesi gerekir. Aksi takdirde yaşamsal fonksiyonlarda problemler yaşanabilir. Ön kolun işlev ve hareketlerini en doğru şekilde yerine getirmesi şarttır.
Kol Kırığı Kaynama Süresi Nedir?
Kırıkların belli bir kaynama süresi bulunmaktadır. Ancak bu kaynama süresi, kırığın bulunduğu bölgeye ve kişiye göre farklılık gösterebilir. Kol kırığının kaynama süresi ise ortalama 1 ay olarak biliniyor. Ancak yetişkinlere göre çocuklarda kırığın kaynama süresinde farklılık bulunur. Çocuklarda kırıkların kaynama süresinin yetişkinlerden daha kısa sürdüğü gözlemleniyor. Bunun sebebi ise çocukların kemiklerinin çok daha hızlı ve kusursuz kaynamasıdır. Çocuklarda kol kırığının kaynama süresinin 2 ila 3 hafta olduğu belirtilmektedir.
Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi ise kişiye uygulanan tedavi yönteminden kaynaklı veyahut kırığın kaynamamasından kaynaklıdır. Ameliyat gerektiren durumlarda alçı tedavisine başvurulmamalıdır. Aynı zamanda kırığın kaynaması ise aşağıdaki hastalıklar sebebi ile gecikebilir.
- Kronik hastalıkları
- Tiroit
- Böbrek
- Endokrinoloji
Kol Kırığı Nasıl Tedavi Edilir?
Kol kırığının tedavi edilmesinde iki yönteme başvurulur. Bunlardan birincisi alçı yöntemi olurken, ikincisi ise cerrahi operasyondur. Hangi kırığa alçı, hangi kırığa ameliyat gerektiğine ise uzman doktor karar verir. Burada kişinin kaç yaşında olduğu önem taşımaktadır. Erişkin hastalarda omuz çevresi ve dirsek çevresinde %80 civarında cerrahi operasyon gerekebilir. Hangi tedavi yönteminin kullanılacağına ise testler ve incelemelerin ardından karar verilmektedir. Kol kırığının tedavisi cerrahi tedavi yöntemiyle yapılabilir. Cerrahi tedavi yöntemi, kendi içerisinde üç farklı tedaviye ayrılmaktadır.
Birincisi, bölgenin açılarak kemiklerin uç uca uygun bir şekilde getirilmesi ve plak vida ile tespiti yapılmasıdır. Titanyum kilitli plaklar olması sebebi ile oldukça stabil oluyorlar.
İkincisi, "eksternal fiksatör" olarak tabii edilmektedir. Diğer bir ismi ise "ilizarov" olarak biliniyor. Bölgeyi hiç açmadan anestezi altında kemikleri uç uca getirip, dışarıdan cihaz ile tespitin yapılmasıdır.
Üçüncüsü, diğer yöntemlere göre daha nadir kullanılmaktadır. Bu yöntem ise intramedüller çivi olarak lanse ediliyor. Çivilerin kemik iliğinin içerisine boydan boya kırık hattını geçmiş olacak şekilde tespiti sağlanmaktadır.
Kapalı ameliyat yönteminin tedavi yöntemi olarak seçilmesi, açık yönteme göre daha riskli ve zordur. Bunun sebebi ise kapalı bir kutu içerisinde kemik parçalarını birbirinin ucuna getirmenin zorluğundan kaynaklanıyor. Ancak burada hangi yöntemin seçileceğinden hastanın kolunun nasıl kırıldığı önem taşır. Örneğin, hastanın kolundaki kırığın bir ateşli silah yaralanma sonucunda olma ihtimali bulunuyor. Böyle bir durumda ise bölgenin açılması ve sinirin görülmesi gerekir. Sinirde bütünlük kaybı bulunması halinde açık ameliyat gerekecektir. Hastanın yaşı, kırığın tipi, kırığın lokalizasyonu ve cerrahın tecrübesi gibi faktörler, hangi yöntemin seçileceğinden etkilidir. Günümüzde bazı cerrahların uzman oldukları yönteme yöneldikleri gözlemleniyor. Ancak yapılması gereken ise hastaya uygun olan yöntemi seçmektir.
Kol kırığının tedavi edilmesi sadece cerrahi operasyon veya alçı yönteminin uygulanması ile tamamlanmaz. Tedavinin ardından fizik tedavi ve rehabilitasyon ile devam eder. Tedavinin tamamlanmasının ardından öncelikle rehabilitasyon süreci başlamaktadır. Rehabilitasyon, tedavinin bir parçası olarak gösteriliyor.
Hastalar, kırık sonrasında genellikle fizik tedaviden kaçınırlar. Ancak alçılama veya platin takılan hastaların %90'ı muhakkak fizik tedavi görmelidir. Fizik tedaviden kaçınan kişilerin ileride telafisi çok zor olan veya telafisi olmayan durumlarla karşılaşma ihtimali bulunuyor.
Alçının tamamlanmasının ardından kol kaslarında zayıflama olabiliyor. Kol kaslarının güçlendirilmesi ve eklem kısıklıklarının açılması gerekir. Zayıflayan kasların kuvvetlendirilmesi ise dirençli lastiklerle veya kum torbası gibi ağırlıklarla yapılabilmektedir. Kuvvetlendirmede uygulanan ağırlık ve dirençlerin şiddetinin hastada ek bir komplikasyona sebep olmamasına dikkat edilmesi gerekiyor.
Terapi, kol kırığı tedavisinin ardından rehabilitasyon döneminde uygulanabilmektedir. Avrupa'da çok kullanılan ve ülkemizde de yaygınlaşmaya başlayan terapi yöntemleri vardır. Türkiye'de, Kayropraktik, Osteopati ve Cyriax yöntemlerinin en sık kullanılan yöntemler olduğu biliniyor. Sık tercih edilmesi sebepleri ise çabuk sonuç veriyor.
Kol Kırığının Nedenleri
Kol kırığı, hastalarda çeşitli sebepler ile oluşabilmektedir. Hastalığın oluşmasının nedenleri arasında ise;
- Kol Üzerine Düşme
- Sert Bir Darbe Alma
- Yanlış Hareket Yapma
- İş ve Trafik Kazaları
Bulunmaktadır. İş ve trafik kazaları ile kol üzerine düşme, en sık karşılaşılan nedenler arasında görülüyor. Kolun nasıl kırıldığının tedaviyi doğrudan etkilediği bilinmektedir. Kırığın ardından olay ile ilgili doğru bilgi verilmesi gerekir. Böylece uzman doktorunda tanı ve teşhiste işi kolaylaşacaktır.
Kol Üzerine Düşme
Kol üzerine düşme, kol kırıklarında en sık rastlanan durumlar arasında yer alıyor. Genellikle futbol, basketbol, voleybol vb. sporlarını yaparken rastlanır. Yere düşerken kolun altta kalma sonucunda kol kırıklığı meydana gelebilmektedir. Uzanmış kolun üstüne düşmesi sonucunda kolu kırılan birçok futbolcu bulunmaktadır.
Sert Bir Darbe Alma
Kol kırılması, sert bir darbe sonucunda oluşabilmektedir. Kavga gibi durumlarda sert bir darbe alan kişinin kolunda kırık meydana gelebilir. Koluna bir nesne ile vurulması halinde kırık oluşabiliyor. Kolunuza sert bir darbe aldığınızda kırık olup olmadığını kontrol etmelisiniz.
Yanlış Hareket Yapma
Kol kırılmasının nedenleri arasında yanlış hareket yapma vardır. Yaptığınız yanlış hareket sonucunda kolunuzda kırık oluşabilir. Ani hareketler yapmaktan kaçınmalısınız. Özellikle vücut geliştirme sporu ile uğraşan kişilerde sıklıkla görülmektedir.
İş ve Trafik Kazaları
İş ve trafik kazaları, kol kırığının meydana gelmesindeki başlıca sebeplerdir. Ağır ve tehlikeli işlerde çalışan kişilerde fazlasıyla rastlanır. İş ve trafik kazası geçiren kişiye acil olarak ilk yardım uygulanması gerekir.
Kol Kırığının Belirtileri
Her hastalığın çeşitli belirtileri vardır. Bu belirtiler üzerinden hastalığın tanı ve teşhisi konulabilir. Kol kırığı hastalığın belirtilerini birbirinden ayırt etmek zor olabilir. Çıkık gibi iskelette bulunan yaralanmalardan farklı olduğu bilinmektedir. Aşağıda yer alan belirtilere sahipseniz, acil olarak uzman doktora başvurmalısınız.
Acı
Kemik kırılmasının ardından ağrı ve acı hissedersiniz. Kolumuzun kırılması halinde bu durum farksızdır. Kol kırığının oluşmasının ardından oluşan acının şiddeti yüksektir. Kişilerin kol kırığının ardından bu acıyla hareket etmeleri mümkün değildir. Doktor müdahalesine başvurmadan acıdan kurtulamazsınız.
Kolu kırılan kişide şişmede gözlemlenir. Kırılan bölgenin şişmesi halinde acil olarak uzman doktora gitmeniz gerekiyor. Şişen bölgenin aynı zamanda morarmaya başlaması muhtemeldir. Morarma sonucunda bölgenin kırık olduğunu teşhis edebilirsiniz.
Şekil Bozukluğu
Kemiklerin kırılması sonucunda, ortaya şekil bozukluğu çıkabilmektedir. Bu şekil bozukluğu, dışarıdan bakıldığında anlaşılır. Örneğin kolda meydana gelen bir kırık sonucunda kolunuzun dışa dönük ve içe dönük bir şekilde olması mümkündür. Şekil bozukluğunun farkına yakınınızdaki insanların kısa sürede varması söz konusudur.
Kol Kırığında Tanı ve Teşhis Yöntemleri
Kol kırığının erken teşhis edilmesi için tanı konulması gerekiyor. Tanı ve teşhis yöntemleri üzerinden kolunuzun kırılıp kırılmadığı belli olur. Tanı ve teşhisleri ise sizlerin koyması değil, hastanedeki uzman doktorların tespit etmesi gerekir. Uzman doktorların tespit etmelerinin ardından kol kırığının tedavisine başlanır.
Ortopedik Muayene
Kol kırığının teşhis edilmesinde ortopedik muayene yöntemine başvurulur. Ortopedik muayene ise hastanede yapılmaktadır. Uzman doktorlar tarafından muayene sonucunda kolun kırık olup olmadığına ilişkin bilgi verilebilir. Yeni test teknikleriyle eklem ve kas hastalıklarına ilişkin etkin değerlendirme olanağı da bulunmaktadır.
Röntgen Çekimi
Kolun kırık olup olmadığının teşhis edilmesinde kullanılan yöntemler arasında röntgen çekimi bulunmaktadır. Röntgen çekilmesinin ardından kolun durumuna ilişkin net bilgi sahibi olunabilir. Röntgen çekmek için hastaneye gitmeniz gereklidir. Röntgen sonucunun ardından kolunuz kırıldıysa, acil olarak tedaviye başlanmalıdır. Tedavi ise uzman doktor eşliğinde sürdürülür.
Tedavinin Belirlenmesi
Hastalıklarda çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Hangi tedavi yönteminin kullanılacağına ise uzman doktor karar verebilir. Röntgen ve ortopedik muayenenin ardından tedavi yöntemi belirlenir. Tedavinin belirlenmesinin ardından tedavi uygulanmaya başlanmaktadır. Kol kırığının tedavisinde cerrahi operasyonda bulunur. Cerrahi operasyon, genellikle yetişkin insanlara uygulanır. Çocuklarda alçı yöntemi ile kırığın tedavisi söz konusudur.
Kol Kırığının Risk Faktörleri
Kol kırığı ile çeşitli kişilerin karşılaşma ihtimalleri daha yüksektir. Bu kişiler arasında ise aktif sporcular ile ağır ve tehlikeli işlerde çalışanlar bulunuyor.
Aktif Sporcular
Günümüzde spor dalı ile uğraşan birçok kişi bulunmaktadır. Spor yapmanın birçok faydası bulunurken, sakatlanma riskini içerdiğini de unutmamalısınız. Özellikle aktif sporcuların sık şekilde sakatlandıkları biliniyor. Bu sakatlıkların başında ise "kırılma" gelmektedir. Aktif sporcular, genellikle "kırık" ile karşılaşırlar. Kırılmalar arasında kol kırılması da vardır. Kolun üstüne düşme durumunda kişinin kolu kırılabilir. Aktif olarak faaliyetini sürdüren her 10 sporcudan 2'sinde kol kırılma sakatlığı görülebilmektedir.
Ağır ve Tehlikeli İşlerde Çalışanlar
Çalıştığınız işin risklerine ilişkin bilgi sahibi olmalısınız. Ağır ve tehlikeli işlerde çalışanların kol kırığı ile karşılaşma ihtimalleri yüksektir. Alınan darbe veya düşme sonucunda kolunuz kırılabilir. Böyle bir durumda ise ilk yardım uygulanmalıdır. İlk yardımın uygulanmasının ardından acil olarak hastaneye gitmelisiniz. Uzman doktor eşliğinde tedavisine başlanır.
Kol Kırığının Komplikasyonları
Hastalıkların oluşturduğu çeşitli komplikasyonlar vardır. Komplikasyonlar, hastalığın veya yaralanmanın oluşmasına neden olduğu biliniyor. Kol kırığının da oluşturabildiği çeşitli komplikasyonlar bulunuyor. Bu komplikasyonlar, daha ciddi hastalıklardan oluşuyor. Kol kırığı tedavisinin doğru zamanda ve doğru şekilde uygulanması gereklidir. Aksi takdirde, komplikasyonlar ile karşılaşma ihtimaliniz yüksektir.
Çapraz Kaynama
Kol kırığının ardından çapraz kanama meydana gelebilmektedir. Çapraz kanama, oldukça tehlikeli ve riskli bir durumdur. Acil olarak uzman doktor tarafından tedavinizin başlaması şarttır.
Ektopik Kemik Oluşumu
Kolun kırılmasının ardından oluşabilecek komplikasyonlar bulunuyor. Bu komplikasyonlar arasında ektopik kemik oluşuma da yer almaktadır.
Yeniden Kırık Oluşumu
Kırık, insana en acı veren rahatsızlıklar arasındadır. Kırığın acil olarak tedavi edilmesi gerekir. Kolunuzun kırılmasının ardından doğru tedavi yöntemine başvurmalısınız. Tedavinin tamamlanmaması halinde yeniden kırık oluşumu meydana gelebilir. Kolunuzun tekrardan kırılmaması için uzman doktor eşliğinde tedavinize başlamalısınız. Tekrardan kırılan kolun daha da güçsüz ve hasarlı hale geleceğini belirtmek gerekiyor.
Kemiğin Kaynamaması
Kolun kırılmasının ardından kemiğin kaynaması gerekir. Kemiğin kaynaması, kol kırığının tedavisinde kilit rol oynamaktadır. Bazen kırılan kemiğin kaynamasında süreç uzayabilir. Bu süreç ise kişinin kolunun nasıl kırıldığına ve yaşına göre değişiklik gösterir. Kemik kaynamasının gerçekleşmeden kırılan kolun iyileşmesi söz konusu değildir.
Kemik Enfeksiyonu
Enfeksiyon, hastalıkların oluşturduğu sonuçlar arasında bulunmaktadır. Kol kırılmasının ardından oluşabilecek komplikasyonlar arasında da yer alır. Kemik enfeksiyonu yaşayan kişilerin kemiklerinde çeşitli rahatsızlıklar oluşmaya başlamaktadır. Kemiğinizin enfeksiyon kapmaması için tedavinizi tamamlamanız gerekiyor. Uzman doktor eşliğinde hiçbir şeyi ihmal etmemelisiniz. Cerrahi temizliğin en iyi şekilde uygulanması, kemik enfeksiyonun önüne geçer. Aynı zamanda kişinin tedavi için hastaneye gitmemesi halinde enfeksiyon kapma ihtimali yüksektir.
Kol Kırığı Nasıl Önlenir?
En fazla karşılaşılan kırıklar arasında kol kırığı bulunmaktadır. Kolay şekilde anlaşılmaması ile dikkat çeker. Kol kırığının net bir şekilde tespit edilmesi için ve tedavisinin iyi bir şekilde yapılması adına uzman bir hekimin muayene etmesi gerekmektedir. Kırığın oluşmasını istemiyorsanız, çeşitli önlemler alabilirsiniz. Öncelikle ani hareketlerden kaçınmanız gerekiyor. Yaptığınız anı hareketler sebebi ile kolunuzun kırılma ihtimali yüksektir. Aynı zamanda trafik ve iş kazası sebebi ile kolunuzda kırılabilir. Bunun içinde çeşitli önlemler almalısınız. İşyerinizde yaptığınız işin tehlikesine göre dikkat etmelisiniz. Aynı zamanda trafikte mutlaka hız yapmamalı ve trafik kurallarına uymanız gerekir.
Düşme sebebi ile kolun kırılması mümkündür. Böyle bir durumda düşerken kolunuzun üstüne düşmemeye dikkat etmelisiniz. Genellikle insanların düşerken bunu düşünmeleri mümkün olmamaktadır. Ancak eğer bu konuda bilinçli olursanız, o an karar verebilir ve kolun kırılmasını engelleyebilirsiniz.
Günlük Hayatta Dikkat Edilmesi Gerekenler
Gün içerisinde herhangi bir olay veya eylem sonucunda kolunuzu kırabilirsiniz. Kimi insanların yaşamları boyunca sık şekilde kollarını kırdığı bilinmektedir. Ancak kimileri ise hiçbir kırık yaşamadan yaşamalarını devam ettiriyorlar. Burada dikkat ve ihmalin payı yüksektir. Örneğin yağmurlu veya karlı havalarda zeminde bozulmalar olabilir. Giydiğiniz ayakkabıya ve yürüdüğünüz yola dikkat etmezseniz, yere düşme ihtimaliniz de yüksektir. Kolunuzun üstüne düşmeniz halinde ise kolunuzu kırabilirsiniz. Kolunuzun kırılmaması için gün içerisinde daha dikkatli olmanız gerekiyor. Hava şartlarına dikkat ederek önlemler almalısınız.
Kol kırılmasının önüne geçmek için günlük hayatta dikkat edilmesi gerekenler arasında trafik kurallarına uymakta bulunuyor. Günümüzde birçok trafik kazası yaşanmaktadır. Trafik kazalarının sonucunda insanların ölebildiği ve yara alabildiği biliniyor. Bu kazaların ardından kolunuzun kırılma ihtimali vardır. Kolun kırılmasını istemiyorsanız, yaya ve sürücü olarak kurallara uymanız gereklidir. Aksi takdirde trafik kazası ile karşılaşabilir ve kolunuzu kırabilirsiniz. Günümüzde kol kırılmalarının %30'unun trafik kazalarından meydana geldiği tespit edilmiştir.
Sık Sorulan Sorular
Kırık, oldukça geniş çaplı ve önemli bir konudur. Kırığın nasıl oluştuğu, nelere sebep olduğu, komplikasyonları, risk faktörleri ve belirtileri hakkında bilgi sahibi olmalısınız. Her insanın bir yerini kırma riski vardır. Sizin elinizde olmayan durumlarda da vücudunuzun herhangi bir bölgesindeki kemiğin kırılabileceğini unutmamalısınız. En fazla karşılaşılan kırık türleri arasında kol kırığı bulunmaktadır. Kol kırığı hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız, aşağıdaki sık sorulan sorulara göz atabilirsiniz. Bu sorunların cevapları da yer alıyor.
Kol Kırıklarının Kaynama Süresi Yaşa Bağlı mıdır?
Kol kırıklarının kaynama sürelerinde farklılık bulunmaktadır. Burada yaşın ise kesinlikle etkisi bulunuyor. Çocukların ve yaşı ufak olanlarda kırıkların daha kısa sürede kaynadığı gözlemleniyor. Kemiğin yapısının daha taze ve sağlam olmasından kaynaklıdır. Ancak yaşlı insanlarda ise kol kırıklarının kaynama süresinin daha uzun sürdüğü biliniyor. Bu süreç ise 2 aya kadar çıkabilmektedir. Çocuklarda kaynama süresi ise 2-3 hafta içerisinde tamamlanır.
Kol Kırıkları Hangi Durumlarda Ameliyat Edilir?
Erişkinlerde kol kırıklarının genellikle ameliyat gerektiği bilinmektedir. Çocuklarda ise kol kırığının alçı yöntemi ile tedavisi söz konusudur. Ameliyat gerekip gerekmediğine ilişkin testler yapılır. Bu testlerin ardından sizlere bilgi verilmektedir. Kolunuzdaki kırık sebebi ile ameliyat olmanız gerekiyorsa, ameliyatın kısa süre içerisinde mutlaka gerçekleşmesi gerekiyor. Ameliyatın ardından ise fizik ve rehabilitasyona başlamalısınız.
Kol Kırıklarında Kullanılan Aparatlar Nelerdir?
Kol kırığında kullanılan aparatlarda değişiklik olabilmektedir. Hangi aparatların kullanacağına ise uzman doktorunuz karar verir. Uzman doktor eşliğinde kullanılan aparatlar ile kırık kolun tedavisine başvurabilirsiniz.
External Fixatör Nedir?
Fiksatör, kemiğe kemik çivileriyle bağlanmaktadır. Bu çiviler kırık kemiği düzgün tutabilmek amaçlı olarak yerleştirilmektedir. Bu çivilerin aynı zamanda fikstöre bağladığı da bilinmektedir.
Kol Kırıklarında Takılan External Nasıl ve Ne Zaman Çıkarılır?
External, kol kırıklarında takılmaktadır. Nasıl ve ne zaman çıkarılacağına ilişkin uzman doktordan yardım alabilirsiniz. Günümüzde birçok insanın kendi başına çıkarmaya çalıştığı bilinmektedir. Ancak bu durum ise büyük sorunlara neden olabilir. External, uzman doktor tarafından çıkarılmalıdır. Ne zaman çıkarılacağına ise sizler değil, uzman doktorunuzun karar vermesi gerekir. Oldukça hassas bir yapıya sahip olması nedeniyle sizlerin çıkartmaması gerekiyor.
Kolda Kaynamayı Geciktiren Faktörler Nelerdir?
Kolun kırılmasının ardından kemikte kaynama gerçekleşmelidir. Kaynamanın kısa sürede tamamlanması ise sizlerin yararınıza olur. Kolda kaynamayı geciktiren çeşitli faktörler bulunuyor. Bu faktörler ise aşağıda ayrıntılı şekilde listelenmiştir.
-
Kemik Erimesi: Kemik erimesi yaşayan kişilerde kaynamada gecikme meydana gelir. Kırığın iyileşmesinin yavaşlamasına sebep olmaktadır.
-
Protein Eksikliği: Kolu kırılan hastalarda idrar ve katabolizma ile protein kaybı gerçekleşir. Protein kaybından kaynama dokusunun mekanik gücü etkilenmektedir. Kırığı bulunan hastanın proteinden zengin diyetle beslenmesi gerekiyor. Halk arasında yaygın olarak "paça çorbası" içilmesi tavsiye edilir. Ancak bunun herhangi bir bilimsel dayanağı bulunmamaktadır. Paça çorbasının içerisinde protein bulunduğundan iyileşmeye katkıda bulunabileceği söylenebilir.
-
B6 Vitamin Eksikliği: Kırıklarda kaynama dokusunun olgunlaşmasında Glukoz-6-Fosfat düzeyleri önem taşımaktadır. Bu düzeylerde düşme yaşanması halinde kırık iyileşme süreci uzayabilir.
-
Şeker Hastalığı: Şeker hastalığı, sinir iletimlerinde yavaşlama ve kılcal damarlarda yavaşlama yapmaktadır. Bu sebep ile kırık iyileşmesinde yavaşlamaya neden olabilir. Şeker hastalığının iyi kontrol edilmesi halinde şeker hastalığı olanlarda kırık kaynamasında gecikme riskinde azalma gözlemlenir.
-
Sigara: Kolun kırık olması halinde sigara içmekten kaçınmalısınız. Nikotin, kırık iyileşme sürecinin artmasına neden olur. Kaynama düzeyine olumsuz etkisi bulunmaktadır.
-
Kronik Alkolizm: Sürekli alkol içen insanlarda çeşitli rahatsızlık gözükmektedir. Kol kırığının yaşanması halinde alkol tüketimine ara vermelisiniz. Sinir reflekslerinin iletiminde bozulma söz konusudur. Kaynama düzeyinde gecikme yaşanmasına neden olur.
-
Ağrı Kesici İlaç Kullanımı: Bedeninizin herhangi bir yerinde çıkan her ağrı için ağrı kesici kullanmamalısınız. Kol kırığı sebebi ile ağrı kesici kullanan kişiler bulunmaktadır. Ağrı kesicilerin kırık iyileşmesini olumsuz etkilediğini unutmamalısınız.
-
Steroid Kullanımı: Uzun süre steroidler kullanırsanız, çeşitli problemler ile karşılaşmanız yüksektir. Kilo artışı, mide-barsak sisteminin kanamaları, tansiyon yükselmesi ve kemik erimesine sebep olmasının yanında kırık iyileşmesini de olumsuz yönde etkilediği gözlemleniyor. Kolumuzun kırılması halinde sürecin daha da uzaması muhtemeldir.
-
Kırık Bölgesinde Gelişen Enfeksiyon: Ameliyat sırasında ameliyat bölgesinin bakteri ile buluşması sonucunda oluşmaktadır. Enfeksiyon sebebi ile kaynama dokusunun devamlılığında bozulma gerçekleşebilir. Kemik parçaları arasındaki boşlukların genişletilmesine ve dolayısıyla kırık bölgesinde hareketin artmasına yol açması muhtemeldir. Bu sebep ile kırığın kaynamasını olumsuz etkilediği gözlemleniyor.
Kol Kırığı Ameliyatı Sonrası Fizik Tedavi Almak Gerekir mi?
Kol kırığı ameliyatının ardından fizik tedavi almanız gerekiyor. Çoğu insanın fizik tedavi görmek istemediği bilinmektedir. Ancak fizik tedavinin alınmaması halinde daha kötü durumlarla karşılaşabilirsiniz. Alçı sonrasında kol kaslarının tekrardan güçlendirilmesi gerekiyor. Bunun içinde fizik tedaviye ihtiyaç vardır. Fizik tedavinin hastanın durumuna göre 1-3 ay arasında devam ettiği gözlemleniyor. Şartlar nasıl olursa olsun, tedavi sürecine hastanın aktif katılımı önem taşımaktadır. Fizik tedavide uzman doktorunuzun yönlendirmelerine dikkat etmelisiniz.
Kol Kırıkları His Kaybına Sebep Olabilir mi?
Kırık sonrasında ortaya ağrı ve fonksiyonlarda bozukluklar çıkmaktadır. Ağrı ve fonksiyonlarda çıkan bozuklukların derecesi ise büyük önem taşır. Hastanın his kaybı yaşama ihtimali bulunur. Ancak bunun günümüzde oldukça zor olduğu biliniyor. Kol kırıklığının tedavisine ilişkin önemli adımlar atılmıştır.
Kol Kırıklarında İlk Yardım Nasıl Yapılmalıdır?
Kolu kırılan kişiye acil olarak ilk yardım yapılmalıdır. İlk yardım bilgisine sahip olmanız, yakınınızın acısını en az seviyeye indirmenizi sağlar. Kol kırılmasında nasıl ilk yardım yapılacağı ise aşağıda sıralanmıştır.
-
Öncelikle kırık kolun bulunduğu taraftaki koltuk altı boşluğunu doldurmalısınız.
-
Atel koltuk altına konan bezle birlikte 2 yerden bağlanmaktadır.
-
Atellenen kol geniş bir saygı ile karşı taraf koltuk altından bağlanır. Ardından kola 90 derecelik açı verilir.
-
Üçgen sargı bezi ile kolun askıya alınması gerekiyor.
-
Son olarak yararlı oturtulur ve sevk edilir.
Kol Kırıklarında Alçı Tedavisi Yetersiz Olduğu Durumlarda Ne Yapılır?
Kol kırılması halinde ilk olarak açı tedavisi yöntemine başvurulur. Alçı tedavisi yöntemi, genellikle çocuklarda başarılı olmaktadır. Ancak erişkinlerde alçı tedavisi yönteminin çok başarılı olduğunu söyleyemeyiz. Alçı tedavisi yerine cerrahi operasyon yapılır. Cerrahi operasyonun ardından fizik tedavi de uygulanmaktadır. Hastanın kolunun iyileşebilmesi için cerrahi operasyon şart olabilir. Alçı tedavisinin yetersiz olduğu durumlarda, uzman doktorunuz eşliğinde cerrahi operasyona tabi tutulursunuz.
Kol kırığı için hangi bölüme gidilir?
Kol kırıkları anlık olarak gelişir ve hastalar acil polikliniklerine başvururlar. Eğer mesai saatleri içerisinde kırık oluşmuş ise hastanelerin ortopedi ve travmatoloji polikliniklerine başvurulması gerekmektedir. Burada yapılan incelemelerin ardından ya alçı ile ya da cerrahi ile tedavi gerçekleştirilecektir.
Kol kırığı kaç günde kaynar?
Kemikler sürekli olarak kendini yeniler ve mikro çatlaklar da dahil olmak üzere tüm hasarları tedavi eder. Kırıklardan sonra oluşan büyük açıklıkların birbirine tekrar kaynaması ve kaynama noktasının sağlamlaşması belirli bir süre gerektirir. Kırıktan sonra beslenme alışkanlıklarının da uygun hale getirilmesi ile kırıklar bir ay ile iki ay arasında kaynar. Duruma göre bu sürenin kısalması ya da uzaması da söz konusudur. Kemik yapıcı faktörlerin yetersiz olması süreyi muazzam ölçüde artırabilir.
Kol kırığına kaç gün rapor verilir?
Kol kırıklarının genel hareket kabiliyeti üzerindeki etkisi ayak kırıklarına göre daha sınırlıdır. Hastanın ilk şoku atlatması ve bir süre istirahat edebilmesi için genelde bir hafta ile on gün arasında değişen rapor verilir. Ancak hasta ameliyat edilmiş ve daha kritik bölgelerden kırık gerçekleşmiş ise rapor süresi bir aya kadar uzatılabilir. Ancak rapor tek kalemde yüksek süreli olarak verilmez. Hastanın iyileşme süreci de göz önünde tutularak parça parça verilir.
Kol kırığı ne kadar sürede iyileşir?
Kırığın gerçekleştiği yer, parçalanma sayısı, hastanın yaşı, beslenme alışkanlıkları, kan değerleri gibi onlarca faktör kol kırıklarının iyileşme süresine etki etmektedir. Kırıklarla birlikte diğer doku hasarlarının da olması iyileşme süresini uzatabilmektedir. Genel olarak öncül iyileşmenin bir ay içerisinde, tam iyileşmenin ise altı ay içerisinde gerçekleştiğini söylemek mümkündür. Vakaların birçoğunda kol eski fonksiyon seviyesine dönerken bazı vakalarda fiziki fonksiyon kayıpları kalıcı hale gelebilmektedir.
Kol kırığı ne kadar alçıda kalır?
Kol kırıklarından sonra kaynamanın tam ve doğru sağlanabilmesi, dokuların devamlılığının sağlanabilmesi için alçı uygulaması yapılır. Kol kırıklarından sonra standart bir uygulamadır. Hastanın yaşına, kırığın durumuna ve iyileşme hızına göre alçı kolda kalır. Genelde bir ile üç ay arasında alçının kolda kalması söz konusudur.
Kol kırığı polisliğe engel mi?
Kol kırıklarından sonra uygulanan tedavinin başarılı olması, kolun tüm fonksiyonlarında en ufak bir kayıp dahi olmaması kol kırıklarının polisliğe engel olmamasını sağlar. Ancak fonksiyonlarda kayıp ya da platin uygulaması söz konusu ise sağlık raporu doğrultusunda bu adayların polislik sınavlarından elenmesi söz konusudur. Bu konuda sürekli yönetmelik değiştiği için en güncel bilgi Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ilgili sayfalarından alınabilir.