Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Mesane Taşı Oluşumu

Mesane Taşı Oluşumu Hakkında
Hastalığın Nedenleri
Hastalığın Belirtileri
Mesane Taşı Oluşması Tanı Ve Teşhis Yöntemleri
Mesane Taşı Oluşması Risk Faktörleri
Komplikasyonlar
Mesane Taşı Oluşması Nasıl Önlenir?
Sık Sorulan Sorular

Mesane taşı, böbreklerde veya idrar yollarında oluşan ve mesaneye gelerek idrar ya da cerrahi müdahale ile vücuttan atılan bir hastalık olarak tanımlanmaktadır.

İnceleyen ve Onaylayan : Prof. Dr. Temuçin Şenkul

Mesane Taşı Oluşumu Hakkında

Mesane taşı, insanlar arasında oldukça yaygın olan bir hastalık türüdür. Genelde böbrek taşlarıyla karıştırılan bu taşlar, mesanede biriken bakteri ve tuzların idrar ile dışarı atılamaması sonucu mesanede kalmakta ve burada kristalleşmeye başlamaktadır. Zamanla taşa dönüşen bu kristaller, idrar kanalları aracılığıyla mesaneden dışarı atılmaktadır. Ancak taş çapı büyük olan veya idrar kanalları dar olan kişilerde vücuttan atılması zorlaşmakta, bu da kişinin ağrılı bir süreçten geçmesine neden olmaktadır. Mesane taşı bulunan kişiler gerek antibiyotiklerle gerekse doğal yöntemlerle kendilerine rahatsızlık veren bu taşlardan kurtulmaya ve sağlıklarına kavuşmaya çalışmaktadır.

Ciddi tedaviler gerektiren hastalıkların belirtilerini taşıyan mesane taşlarına tam teşhis konması önemlidir. Çünkü böbrek yetersizliği, mesane kanseri, böbrek kanseri, prostat kanseri gibi iyileşme süresi uzun ve riskli hastalıkların taşıdığı semptomlar, mesane taşı ve böbrek taşının oluşum evresi ile benzerlik taşımaktadır. Bu nedenle hasta, cerrahi görüşlere başvurmalı, gerekli olan tetkikler yapılarak hastalığı teşhis edilmeli ve buna uygun bir tedavi görmelidir. Aksi halde daha ciddi problemlerle karşılaşma olasılığı artmakta ve sağlığına kavuşma süresi uzamaktadır.

Çocuklar da dahil olmak üzere çok sık rastlanan bu taşların kesik kesik idrar yapma, idrar yapma sırasında alt karında ağrı, yanma, sık tuvalete gitme isteği, idrardan kan gelmesi, idrarı yaparken zorlanma, peniste acı ve yanma gibi birçok belirtisi bulunmaktadır.

Mesane Taşı Nedir?

Vücuttaki su oranının beklenenin altında olması, D vitamini fazlalığı, günlük hareketlerde kısıtlılık ya da normalin üzerinde enerji gibi pek çok nedene bağlı olan mesane taşı, böbrek ya da idrar borusunda (üreter) kendine yer bulmaktadır. Hücredeki sıvı dengesini sağlamaya yarayan elektrolitlerin işlevini yerine getirmemesi sonucu mesanede kristaller oluşmaktadır. Bu kristaller idrar yollarındaki daralmaya bağlı olarak birleşmekte ve kum şeklini almaktadır. Kum taneleri birleşip belli bir büyüklüğe ulaştığında da mesane taşı olarak adlandırılan hastalık ortaya çıkmaktadır. Özellikle sıvı tüketimiyle doğrudan bağlantısı bulunan bu hastalıkta genetik faktörlerin ve çeşitli hastalıkların etkileri de göz ardı edilmemelidir.

Mesane Taşı Kimlerde Görülür?

Mesane taşı, yaş ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin yakalanılabilen oldukça yaygın bir hastalıktır. Çocuklarda özellikle 0-5 yaş arasında daha fazla görülmekte iken, bu durum kadın ve erkeklerde yaş ilerlemesine bağlı olarak artış göstermektedir.

Kadınların idrar yollarının genişliği mesanede biriken kristallerin veya kumların dışarı atılmasını kolaylaştırırken, erkeklerde tam tersi bir durum söz konusudur. İdrar kanallarının darlığı, buradaki tuzların ve kristallerin dışarı atılmasını zorlaştırmakta, dışarı atılamayan bu maddeler zaman içerisinde taşa dönüşmekte ve idrar yollarını kapamaktadır. Dolayısıyla erkeklerin bu hastalığa yakalanma riski kadınlardan daha fazladır.

Mesane Taşının Zararları Nelerdir?

Mesane taşlarının miktarı ve büyüklüğü, vücuda verdiği hasarla doğrudan ilişkilidir. Taş ne kadar büyük ise onun dışarı atılması o kadar zor olmaktadır. Taşın vücuttan atılmaya çalışılması sırasında idrar yollarında tahriş, kanama, yanma, idrarını yapamama, alt karında şişlik gibi birtakım problemler yaşanmaktadır. İhmal edildiği takdirde böbreklerin ve mesanenin fonksiyonlarında birtakım aksaklıklar görülmekte, bu da kişinin sağlığını ciddi oranda etkilemektedir.

Hastalığın Nedenleri

Mesane taşının oluşumunda etkili olan faktörleri şöyle sıralamak mümkündür:

Prostat Bezinin Genişlemesi

Erkek üreme sistemi içerisinde yer alan prostat, gençlerde ve yaşlılarda değişkenlik gösteren bir büyüklüğe sahiptir. 40 yaş ve üzeri erkeklerde prostat genişlemeye ve idrar yollarını daraltmaya başlamaktadır. Kristal, kum ya da çapı küçük olan taşların vücuttan atılması için gerekli olan kanal genişliği daralınca, idrar ile dışarı atılması gereken maddeler mesanede kalmaktadır. Dolayısıyla burada tuzlar ve elektrolitler çoğalmakta ve taş oluşumu hızlanmaktadır.

Hasarlı Sinirler (Nörojenik Mesane)

İnsan vücuduna işlevsellik kazandıran sinir sistemi, herhangi bir fonksiyon kaybından ya da değişikliğinden etkilenmekte ve tüm sistemde geçici veya kalıcı hasarlar meydana getirmektedir. Sinir sisteminde meydana gelen bir hasarın mesane fonksiyonlarına zarar vermesine nörojenik mesane denmektedir. Nörojenik mesanede en büyük problem kaslarda büyüme ya da kasılmaya bağlı olarak idrarı yapmakta zorlanma/yapamama veya idrarı kaçırma şeklinde kendini göstermektedir.

Ayrıca idrar yaparken yanma da nörojenik mesane belirtilerindendir. Bu semptomlar da mesane taşının oluşmasında önemli rol oynamaktadır.

Mesane Duvarının Kalınlaşması

Mesane duvarı 3 katmandan oluşmaktadır ve oldukça esnek bir yapıya sahiptir. Bu esneklik sayesinde mesane hacmi fazla miktarda idrarı içinde depolayabilir. Ancak mesane duvarında kalınlaşma başladığında, burada görev yapan kaslar esneklik özelliklerini kaybederler ve kişide birtakım mesane rahatsızlıkları baş gösterir. Mesane kalınlaşmasının en büyük belirtisi vücut ısının artmasıdır. Ayrıca idrar yaparken ağrı, bölgede var olan enfeksiyon, koyu ve kokulu idrar yapımı da mesane duvarının kalınlaştığına işaret etmektedir.

İltihaplanma

Sistit olarak bilinen mesane iltihaplanması, idrar kanallarındaki bakteriler ve mikropların mesaneye yerleşerek buradaki işleyişini etkilemesi ile oluşmaktadır. Anatomik özelliklerine bakılarak kadınlarda mesane iltihabının daha sık görüldüğü bilinmektedir. Bunda doğurganlığın, yanlış vajinal temizliğin, cinsel ilişkiye girmenin, tedavisi ağır bazı hastalıklarda (kemoterapi, radyoterapi) vücuda alınan ilaçların, mesaneyi tahriş eden kimyasalların (kokular, spreyler) kullanımının etkili olduğunu söylemek mümkündür.

Mesanede tutunan mikroplar idrarda bulanıklık, koku, idrara sık çıkma hissi gibi problemleri tetiklemektedir. Mesane iltihabının mesane taşına dönüşmesinde idrarın tam olarak dışarı atılamaması etkili olmaktadır. İdrar dışarı atılamadığında, mesanedeki bakteriler de vücuttan atılamamakta ve burada çoğalmaya başlamaktadır.

Üç farklı türü olan hastalıkta Akut Sistit geçici ve kolay atlatılırken, Kronik ve İnterstisyel sistit tedavi sürecinin daha uzun ve daha zor olduğu sistit türüdür. Bilinçli şekilde uygulanacak tedavi yöntemi ile bu hastalık atlatılmaktadır.

Tıbbi Cihazlar

Tüm hastalıklar, gerekli tıbbi müdahalelerin yapılması sonucu iyileştirilmekte ve bilinçli bir süreç sonunda hasta sağlığına kavuşmaktadır. Ancak bu tedavilerin yan etkilerinin olduğunu ve vücutta birtakım geçici ya da kalıcı hasarlara yol açabileceğini unutmamak gerekmektedir. Bu nedenle mesane taşının oluşumuna etki eden birtakım tıbbi cihazların olduğunu bilmeliyiz. Bu cihazların başında sonda olarak bilinen mesane kateteri gelmektedir. Mesane kateterinin amacı, mesanede biriken idrarı dışarı aktarmaktır. Ancak sondanın takılması ya da çıkarılması sırasında mesanede tahriş ve taş oluşumu gerçekleşebilmektedir.

Böbrek Taşları

Böbrekler kandaki zararlı maddeleri vücuttan atmakla, vücudun su dengesini sağlamakla görevli organlardır. Mesane taşlarıyla karıştırılan böbrek taşları, böbreklerde özellikle gereğinden az su tüketimine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu taşın idrar kanalına düşmesi oldukça ağrılı bir süreci beraberinde getirir. Taş hareketlenip mesaneye düştüğünde mesane taşı olarak adlandırılır ve mesaneden dışarı atılmaya çalışılır. Böbrek taşlarının vücuttan idrar yolu ile atılması böylece sağlanmış olur.

Hastalığın Belirtileri

Mesane taşı hastalığının en sık rastlanan belirtileri idrarın kesik kesik gelmesi, idrarı dışarı atarken zorlanmak, yanma hissi, idrarın bulanık ve koyu gelmesi, idrarda kan görülmesi, erkeklerde penis ucunda kadınlarda ise vajinal bölgede hissedilen şiddetli ağrılardır.

Alt Karında Şiddetli Ağrı

Mesane taşı hastalığının önemli belirtilerinden biri, böbrek ya da mesanedeki basıncın alt karna yaptığı etkidir. Vücuttan atılması gereken kristallerin idrar kanallarından dışarı çıkamaması sonucu bulunduğu bölgeye uyguladığı basınç, kişide ağrılara ve sancılara neden olmaktadır. Karın ağrısı şikayetinin birçok hastalığın belirtisi olması durumu göz önüne alınarak gerekli tetkikler ve cihazlarla yapılan kontroller sonucu mesanede taş olup olmadığı ortaya çıkarılmaktadır.

Erkeklerde Peniste Ağrı

Mesane taşının diğer bir belirtisi, penisteki ağrı şikayetleridir. Penis ağrısının birden fazla nedeni bulunmaktadır. Özellikle enfeksiyon, uçuk, frengi, peniste görülen kireçlenme gibi farklı hastalıkların belirtisi olarak şiddetli ağrı şikayetleriyle hastalar tedavi edilmektedir. İdrar borusu içerisindeki taşların idrar yoluyla vücuttan atılamaması ya da prostat bezlerinin genişlemesi ile idrar kanallarında meydana gelen daralmaya bağlı olarak kristalizasyon işleminin hız kazanması peniste ağrıya neden olmaktadır.

Sık ve Ağrılı İdrar Yapma

Özellikle mesane iltihaplanmasına bağlı olarak sık sık idrara çıkma isteği ve idrarı yaparken yanma ya da ağrı çekme sorunu, mesane taşı belirtilerinden biridir. Mesane, bir depo gibidir ve belli bir hacme kavuştuktan sonra boşaltma işlemi için sinyaller vermektedir. Kişi bu uyarıların sonucunda idrarı dışarı atar, mesaneyi ve vücudunu rahatlatır. Ancak mesane taşı hastalığının belirtisi olarak karşımıza çıkan sık ve ağrılı idrar yapma durumu, kişinin mesaneyi tamamen boşaltamaması ve kesik kesik idrarını yapabilmesi sonucunu doğurmaktadır. İdrarın tamamen atılamaması ve bir kısmının mesanede kalması ile de bu bakteriler bir süre sonra kristallere ve zaman içinde tedavi edilmez ya da dışarı atılmazsa mesane taşına dönüşmektedir.

İdrarda Kan Görülmesi ve Akışta Kesinti

Açık ve berrak bir yapıya sahip olan idrarda kan görülmesi, birçok ciddi hastalığın belirtilerindendir. Özellikle mesane ve böbrek tümörlerinde rastlanan bu belirti, mesane taşı ve böbrek taşının da belirtilerinden birini oluşturmaktadır. İdrar kanallarının dar olması içerideki kristallerin ya da kumların dışarı atılmasını zorlaştırmakta ve bu kanalı tahriş etmektedir.

Dolayısıyla tahrişe bağlı yanma ve idrar da az miktarda kan görülmesi mesane taşı hastalığına işaret etmektedir. Bu noktada hastaların doktor kontrollerini aksatmamaları önemlidir.

İdrar akışında kesinti ise daha çok prostatla bağlantılıdır. Prostat bezinin genişlemesine bağlı olarak idrarın dışarı atılması zorlaşmakta ve sık aralıklarda az az idrar yapılmaktadır. İdrarı yapma sırasında aniden kesintiler, damla damla gelmesi sık görülen belirtilerden birini oluşturmaktadır.

Bulanık ve Koyu Renkli İdrar

İdrarın olması gerekenden daha koyu, bulanık ya da köpüklü olması, idrar yolu enfeksiyonu veya böbrek ile mesane taşlarının habercisidir. İdrar yolu enfeksiyonlarında çok sık rastlanan bu belirtiler, idrar kanallarında taşların oluşmasına neden olmaktadır. Mesanenin enfeksiyondan dolayı tam boşaltılamaması, kesik idrar yapma, ağrı ve yanma hisleri mesanedeki tuz ve bakterilerin içeride kalmasına ve buralarda çoğalmasına neden olmaktadır. Ayrıca su tüketiminin azlığından ve yenilen yiyeceklerin dokusundan da idrarın renginin değiştiğini söylemek mümkündür. İdrardaki bu değişiklik, enfeksiyona bağlı ise kısa sürede geçmektedir. Ancak normale dönme süresi uzadıysa, en kısa zamanda muayene edilmesi gerekmektedir. İhmal durumunda buradaki enfeksiyon mesane taşlarına neden olabilir.

Mesane Taşı Oluşması Tanı ve Teşhis Yöntemleri

Günümüzde çok yaygın olan ve tedavisi kolay ve acısız geçen mesane taşı hastalığı için mutlaka doktor kontrolü gerekmektedir.

Ürolojik Muayene

Ürolojik muayene böbrek, mesane, penis, testis ve prostatı kapsayan detaylı bir incelemedir. Doktor, ilk olarak hastanın böbreklerinde herhangi bir sorun olma riskine karşı böbrek muayenesi ile başlar. Elle yapılan bu muayene sonrasında sıra mesane kontrolüne gelir. Bu muayene ile mesanenin doluluk oranı tespit edilir. Mesane muayenesinden sonra peniste herhangi bir anormallik durumunun olup olmadığı incelenir. İdrar kanalının darlığına bağlı olarak idrarda yanma veya kesik idrar belirtilerine dair hastanın şikayetleri varsa, muayene ona göre devam eder. Testis muayenesinin amacı da damarlarda herhangi bir semptom ile karşılaşılma ihtimalidir. Prostat muayenesinde ise özellikle hastanın prostat kanseri riski taşıyıp taşımadığına dikkat edilir. Prostat bezlerinin zaman içindeki genişleme durumu incelenir. Bu bezlerin idrar yollarını ve kanalını ne derece etkilediği görülür.

İdrar Tetkikleri

İdrar tetkikleri, hastanın idrar rengine, sarılık riskine, idrar yollarında enfeksiyon olup olmadığına, böbreklerin fonksiyonlarına bakmak ve eğer herhangi bir semptom var ise tedavisine başlamak için istenmektedir. Yapılan testlerde mesane ve böbrekler için önemli olan lökosit miktarıdır. Lökosit miktarının olması gerekenden fazla çıkması, böbrekler ve mesanede taş, enfeksiyon, diyabet gibi hastalıklara işaret etmektedir. Akyuvar olarak bilinen lökositler, olması gerektiğinden fazla ise idrar koyu ve bulanık olmakta, ağrılı ve kesik kesik dışarı atılmaktadır.

Görüntüleme Yöntemleri

Röntgen, ultrason, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans tomografisi, manyetik rezonans spektroskopisi, nükleer tıp yöntemleri ve anjiyografi yöntemleri olarak listeleyebileceğimiz görüntüleme yöntemlerinin amacı, vücutta meydana gelen ya da olması gerektiğinden farklı dokuya sahip bölgelerdeki problemi anlamak ve ona uygun bir tedavi süreci oluşturmaktır.

Mesane taşı oluşumunda bu görüntüleme yöntemlerinden röntgen, ultrason ve BT uygulanmakta, hastanın mesane ya da böbreklerinde fonksiyon bozuklukları olup olmadığı incelenmektedir.

İlaçlı Böbrek Filmi ve BT

İlaçlı böbrek filminin amacı, böbreklerin düzenli çalışmasını aksatacak herhangi bir oluşum olup olmadığıdır. Böbreklerde enfeksiyon, taş ya da tümör, idrar yollarında taş ve enfeksiyon riski gibi olası bir hastalığın gelişmesine imkân tanımamak için ilaçlı böbrek filmine ihtiyaç duyulmaktadır. İdrar yollarının iç dokusunu inceleme olanağı ile burada zararlı hücrelerin ya da bakterilerin olup olmadığı gözlemlenmektedir. İlaçlı böbrek filminin hazırlık aşamasında kişi film çekilmeden önce bağırsaklarını boşaltmak zorundadır. Bunun için doktor tavsiyesi ile müshil içmekte ve film için boşaltım işlemini tamamlamaktadır. Aynı zamanda aç ve susuz bir şekilde film çekilmelidir. Bu işlemler tamamlandıktan sonra böbrek filmi çekilmektedir. Böbrek filmi ile idrar yolları, mesane ve böbrekler incelenmekte, herhangi bir sorun gözlenirse, film sonrası tedaviye başlanmaktadır.

BT (Bilgisayarlı Tomografi) çekiminde ise ayrıntılı bir görüntüleme yapılmaktadır. Bu inceleme sırasında hasta, tomografinin çekileceği odaya girmekte ve makineye uzanmaktadır. Yüksek teknolojik cihaz ile istenilen bölgenin görüntülerine ayrıntılı bir şekilde erişilebilmekte ve hücrelerin dokuları incelenebilmektedir.

Mesane Taşı Oluşması Risk Faktörleri

Her hastalığın risk taşıdığı bilinen bir gerçektir. Önemsiz gibi görünen ve bu nedenle ihmal edilen hastalıkların ilerleyen süreçlerde daha uzun tedaviler getirdiği ve insan sağlığında kalıcı hasarlara ya da ölüm riskine neden olduğu da bilinmektedir. Mesane taşı da vücutta ve insanların günlük hayatlarında birtakım sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Cinsiyet, yaş, hastanın geçirdiği diğer hastalıklar ve günlük yaşam gibi birbirinden farklı tetikleyiciler hastalığın oluşmasında ve gelişme göstermesinde etkilidir.

Cinsiyet

Mesane taşı hastalığı her yaştan insanda görülebilen yaygın bir hastalıktır. Ancak anatomik özellikler dikkate alındığında mesane çıkışının kadınlarda daha geniş, erkeklerde daha dar olması mesane taşının oluşmasında ve dışarı atılmasında önemli bir ayrımdır. Erkeklerin idrar kanalları uzun ve dardır. Mesaneye yerleşmiş kristaller, küçük olduğundan idrarla dışarı atılması kolaydır. Ancak taş büyüyerek kanalı kapatabilir ve mesanede biriken idrar burada kalmaya ve bakteri üretmeye başlar. Dolayısıyla taş oluşma riski artar. Kadınlarda mesane çıkışı ve idrar kanallarının geniş olması, mesanede var olan taşların dışarı atılmasını kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle erkeklerde mesane taşının bulunması oranı kadınlara göre fazladır.

30 Yaş ve Üzerinde Olmak

0-5 yaş arası çocuklarda ve özellikle 30 yaş üzeri erkeklerde çok sık görülen mesane taşı, bireyin yaşam standartları ve genetik özellikleriyle bağlantılıdır. Çocuklarda bağışıklık sisteminden dolayı oluşan enfeksiyonlar ve genetik etkili iken, erkeklerde prostat bezlerinin genişlemesinin ve idrar kanallarının darlığı hastalığı tetiklemektedir. Çalışma koşulları ve yapılan işin de böbrekler ve mesane enfeksiyonlarıyla bağlantısı düşünüldüğünde çalışma hayatına atılan 30 yaş ve üzeri erkek hastaların bu hastalığa yakalanma riskinin daha fazla olduğunu söylemek mümkündür.

Mesane Çıkım Obstrüksiyonu

Mesane çıkışında tıkanma olarak bilinen mesane çıkım obstrüksiyonu, özellikle erkeklerde rastlanan bir hastalıktır. En büyük nedeni prostat bezlerinin büyümesi, buna bağlı olarak idrarın mesaneden atılmasında zorluk çekilmesidir. Bu durumla karşılaşıldığında hasta ya idrarını yapamaz ya da çok az yapar. Böylece mesane tam olarak boşalamaz ve dışarı atılması gereken bakteriler içerde çoğalmaya başlar. Taş oluşumu bu şekilde hızlanmış olur. Kadınlarda mesane çıkım obstrüksiyonuna çok az rastlanmaktadır.

Nörojenik Mesane

Nörojenik mesane, sinirlerdeki tahribat sonucu vücudun herhangi bir yerinde geçici ya da kalıcı hasarlara neden olmanın yanı sıra mesanede de taş oluşumunu tetiklemektedir. Mesanenin dolu olduğu zaman beyne yolladığı uyarıcılar devreye girmediğinde hasta idrarını kaçırabilmekte, sürekli idrara çıkma isteği olmaktadır. Özellikle günlük yaşamını olumsuz etkileyen nörojenik mesane ile hastada taş oluşma ihtimali artmaktadır.

Sık Mesane Enfeksiyonları

Mesane enfeksiyonu özellikle kadınlar arasında çok sık rastlanan bir durumdur. Bunun temel nedeni kadınlardaki idrar kanalının erkeklere oranla kısa olmasıdır. Böylece vücuda girecek olan mikroplara karşı daha zayıf bir savunma duvarı bulunan mesane, bakterilere açık hale gelmektedir. Enfeksiyon mesanede yer ettiğinde buradaki mikropların çoğalmasına, mikroplarında da taş oluşumunu hızlandırmasına neden olmaktadır.

Hareketsiz Yaşam

Yapılan araştırmalar, hareket kabiliyeti sınırlı insanların hastalıklara yakalanma riskinin hareket edenlere göre daha fazla olduğunu göstermektedir. Özellikle hareket etmesini gerektirmeyen işlerde çalışanlar, bilgisayar başında ve telefon ile fazla vakit geçirenler, obezler, psikolojik açıdan yıpranan ve kendini dış dünyaya kapatan insanlar, vücutlarındaki enerjiyi ve yağları yakamamakta, kas ve kemik dokularını bozmaktadır. Sağlıksız besinler ve yeterli oranda su tüketmeme doğrudan böbrek ve mesane ile bağlantılıdır. Kişi ne kadar hareketsiz kalırsa böbreklerin ve mesanenin dengesini aynı oranda bozar.

Bu durum organlarda tembelliğe neden olur ve bir süre sonra çalışmamaya başlar. Bu nedenle olabildiğince fazla hareket halinde olmak ve metabolizmanın sağlıklı şekilde çalışmasını sağlamak gerekmektedir.

Komplikasyonlar

Gelişen teknolojinin sağlık sektörüne katkılarıyla birçok hastalığın tedavisi sağlanabilmekte ve hasta kısa ya da uzun vadede sağlığına kavuşabilmektedir. Ancak hastalıkların tedavi süreçlerinin belli komplikasyonlara neden olabileceği unutulmamalıdır. Mesane taşı hastalığı, atlatılması kolay bir hastalık olmasına rağmen, belli komplikasyonlar doğurmaktadır. Mesane taşının yarattığı komplikasyonlar kronik mesane disfonksiyonu ve idrar yolu enfeksiyonudur.

Kronik Mesane Disfonksiyonu

Önemsiz gibi görünen ve ihmal edilen mesane taşlarının vücuttan atılımı sağlanamadığı takdirde idrar kanallarını kapatacak kadar büyüyebilmekte ve mesane taşlarının oluşumunu hızlandırıp arttırmaktadır. Kişi, idrara eskisinden daha sık gidiyorsa ve sürekli idrara çıkma isteği varsa mesanede kristalizasyon işlemleri başlamış olabilir. Bu durumda uzun vadede taşa dönüşerek idrar kanallarından dışarı atılmayı bekler. Dışarı atılamayan taşlar, idrar yapımına engel olur. Yapılamayan idrarın ürettiği bakteriler de mesane de hızla çoğalır.

İdrar Yolu Enfeksiyonları

İdrara sık çıkma isteği, idrarın az yapılması, idrar sırasında yanma, karın ağrısı, bulanık ve koyu renkli idrar yapmak idrar yolu enfeksiyonun belirtilerindendir. Önlemi alınıp kontrol edildiğinde enfeksiyon vücuttan atılır. Ancak olası bir ihmal söz konusu olduğunda idrar yollarındaki enfeksiyon, mesanede taş oluşmasına neden olmaktadır.

Mesane Taşı Oluşması Nasıl Önlenir?

Öncelikle mesane taşlarının, genetik mi yoksa kişinin günlük yaşamına ve standartlarına bağlı olarak mı ortaya çıktığı bilinmelidir. Böylece eğer genlerden geçen bir hastalık ise tedbirler alınmasına rağmen taş oluşumu gerçekleşebilir. Ancak kişinin ailesinde mesane hastalığına sahip bireyler yok ise kişi doğru beslenme ve bol sıvı tüketimi ile vücudundaki birçok hastalık ihtimalinin önüne geçmeyi başarır. Aynı zamanda olası bir mesane hastalığında doktor kontrollerini aksatmaz ve tedaviye uygun hareket ederse, vücudunda üreyen bakterilerin taşa dönüşmesine engel olur.

Sağlıklı Beslenme ve Bol Sıvı Tüketimi

Su canlıların yaşamlarını sürdürmelerinde hayati bir değere sahiptir. Vücudumuzun sağlıklı işleyişini devam ettirmek için sıvı dengesinin bozulmaması ve vücudun susuz bırakılmaması gerekmektedir. Mesane taşlarının engellenmesi için de mutlaka bol sıvı tüketilmelidir. Çünkü mesanenin dolması ve boşaltılması için sıvı şarttır. Vücuda alınan sıvılar, mikropların dışarı atılmasını sağlamakta, mesanede oluşması muhtemel kristaller ve taşların önüne geçmektedir. Herhangi bir bakteri üretildiği zaman, vücuda alınan sıvılar sayesinde idrar yapılarak bu zararlı maddeler atılmaktadır.

Aynı şekilde sağlıklı beslenme ile vücuda girecek olan vitamin ve proteinler bağışıklık sistemini güçlendirmekte, hastalık ve enfeksiyon riskini azaltmaktadır.

Anormal Üriner Sistem Belirtilerini Kontrol Altında Tutmak

Erkekler, özellikle ileri yaşlarında ciddi sağlık sorunlarına neden olan prostat bezlerini mutlaka kontrol ettirmelidirler. Ürolojik hastalıkların başında gelen prostat, kontrol altına alınmaz ise idrar yolları iyice daralacak, idrarın dışarı çıkması zorlanacak ve mesane tam olarak boşaltılamadığı için taş oluşum riski artacaktır. Ayrıca gerekli tedavi sağlanamaz ise daha büyük hastalıkların ortaya çıkması hızlanacak, kanser tehdidi hastanın hayatına girecektir. Bu nedenle ürolojik muayenelerin mutlaka yapılması ve aksatılmaması gerekmektedir. Böylece hem taş oluşumu engellenecek hem de daha riskli hastalıkların önüne geçilecektir.

Sık Sorulan Sorular

Bu bölümde mesane taşı ile ilgili sık sorulan sorulara yanıt vermeye çalışacağız.

Mesane taşı nasıl eritilir?

Mesane taşı, vücudun ürettiği belli bir milimetrik çapa sahip taşlardır. Taşların boyutları ve mesanedeki sayıları farklılık göstermektedir. Gerek idrar yolu ile gerek ilaç tedavisi gerekse cerrahi müdahalelerle hastalar taşlarından kurtulmaktadır. Taşlar dokusu nedeniyle eriyebilen oluşumlar değildir. Yalnızca bazı yumuşak taşların eridiği gözlemlenmiştir. Onun haricindeki mesane taşları düşürülerek ya da alınarak vücuttan atılır, erimesi söz konusu değildir.

Mesane taşı çocuklarda görülür mü?

0-5 yaş arası çocuklarda sık görülen bir hastalıktır. Bunun nedeni çocuk hastalıklarının ve enfeksiyonların bu yaş aralığındaki çocuklarda yaygın olmasıdır. Yetersiz beslenme, gerekli vitamin ve proteinlerin vücuda yeteri kadar alınmaması ve genetik faktörlerin çocuklarda mesane taşı görülmesi riskini artırdığını söylemek mümkündür.

Hamilelik durumunda mesane taşı tedavisi nasıl yapılır?

Hamilelik döneminde mesane taşları anne ve bebek için sıkıntılar yaratmaktadır. Hamilelik başladıktan sonra böbrek ve idrar yollarındaki genişlemeye bağlı olarak enfeksiyon oluşması riski artmaktadır. Karın büyüdükçe idrar kanallarına baskı yaparak bu yolu daraltmaktadır. Bu nedenle hamilelerde de taş oluşması riski ortaya çıkmaktadır. Hamilelik süresince kontrollerin mutlaka yapılması gerekmektedir. Çünkü vücuda giren ve mesanede ya da böbreklerde türeyen enfeksiyon bebek ve anne sağlığını büyük ölçüde etkilemektedir. Eğer hamilelikte mesanede taş olduğu saptanırsa hastaya uygulanacak ilk tedavi antibiyotik ve serum uygulaması olmaktadır. Hastanın ilaçlı böbrek filmi ya da BT çektirmesi kesinlikle yasaktır. Buradaki ilaçlar ve ışınlar bebek için tehlikelidir. Bu nedenle hastanın ilk ağrılarını hafifletmesi amacıyla ağrı kesicilere başvurulmaktadır. Taş doğal yollarla düşemeyecek büyüklükte ise üreteroskopi yöntemine başvurulmakta ve kamera ile idrar yollarına girilmektedir. Burada taş kırılmakta ve anne ile bebeğin sağlığına kavuşması sağlanmaktadır. Mesanedeki taşların alt karına ağrı yapması ise çoğu zaman erken doğum sancısı ile karıştırılmaktadır. Bu karışıklıkların giderilmesi için hastanın kasılmaları takip edilmeli ve olası komplikasyonlar için müşahede altında bekletilmelidir.

Mesanede taş oluşumu nasıl anlaşılır?

Yukarıda verilen belirtilerin sonucu olarak, alt karında şiddetli ağrı, idrar yaparken ağrı, kan görülmesi, kesik ve az az idrar yapma, yanlarda ağrı, yer yer ateş, peniste ağrı gibi şikayetleriniz varsa doktora gitmeniz ve gerekli tetkikleri yaptırmanız gerekmektedir.

Mesane taşını evde düşürmek mümkün mü?

Evet, mesane taşı eğer 0.5 santimetreden küçük ise bunlar idrar yolu ile vücuttan atılmaktadır. Vücuttan atılması için bol sıvı tüketilmesi gerekmektedir.

Mesane taşı alınmazsa ne olur?

Mesane taşı, mesanede birdenbire taş olarak ortaya çıkmamaktadır. Taş evresine gelene kadar önce kristal ve kum şeklinde kendini göstermektedir. Mesanede artık bir taş oluştuğunda doğal yollarla düşürülebilecek bir çapta ise idrar ile atılır. Eğer idrar ile dışarı atılmasında sıkıntı yaşanıyor ve idrar kanallarında tahrişlere ve yaralanmalara neden oluyorsa mutlaka doktora gidilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, vücuttan atılmayan her taş yeni bir enfeksiyon ve mikrop riski taşımakta, idrar kanallarının kapanmasına neden olabilmektedir. İdrar yollarının kapanması ile kişi idrarını dışarı akıtamamakta, bu durum mesane kanseri ya da prostat kanseri oluşumuna zemin hazırlamaktadır. Kanser riski taşıyan bu taşlar ihmal edilmemelidir.

Mesane taşı tedavi maliyeti nedir?

Mesane taşlarının tedavisi için kesin fiyat söylemek güçtür. Bunda yapılan tetkikler ve kullanılan cihazların etkisi vardır. Örneğin, ilaçlı böbrek filminin maliyeti bilgisayarlı tomografiye göre daha azdır. Bu nedenle sizden istenilen tahliller ve bu tahlilleri karşılayacak sigortanızın olup olmadığı tedavi masraflarınızın belirlenmesinde etkili olmaktadır.

Mesane taşı ameliyatlarından sonra tekrar taş oluşabilir mi?

Mesane taşları bir kez alındıktan sonra yeniden mesanede görülebilir. Bunun önüne geçmek için kontrollerinizi yaptırmanız ve sağlıklı beslenmeye gayret etmeniz gerekmektedir. Bol sıvı tüketmeli, tuzlu yiyeceklerden uzak durmalısınız. Ayrıca beden sağlığınıza dikkat etmeli, egzersiz yapmalısınız.

Mesane taşı ameliyatları devlet hastanelerinde yapılıyor mu?

Mesane taşı ameliyatları günümüzde oldukça sık yapılmakta ve bu hastalıktan şikayetçi olanlar sağlıklı hallerine kavuşmaktadır. Sağlık sektöründeki gelişmeler ve gerek devlet gerek eğitim ve araştırma gerekse özel hastanelerin fazlalığı hastaları seçim yapmaya itmektedir. Mesane taşı gibi çok yaygın olan bir hastalığın tedavisi tabi ki devlet hastanelerinde de yapılmaktadır. Özel hastaneler ve araştırma hastaneleriyle birlikte devlet hastanelerinin de imkanları geliştirilmiş ve birçok insan için hizmet verir hale getirilmiştir. Bu noktada düşünülmesi gereken maliyet farkı olabilir. Kullanılan ekipmanlar, yapılan tahliller ve doktor gibi birtakım faktörler ameliyat masraflarını arttırabilmekte ve hastaları maddi açıdan zorlayabilmektedir. Bu nedenle devlet ya da eğitim ve araştırma hastaneleri hastalar tarafından tercih edilebilmektedir.

Mesane taşı ilaçla tedavi edilebilir mi?

Mesane taşlarının ilaçla tedavisi mümkündür. Özellikle idrar söktürücüler ve kas gevşetici ilaçlar doktorlar tarafından önerilmektedir. İdrar söktürücüler ile mesanenin boşatılması hızlandırılmakta ve mesanede idrar birikmesinin önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Kas gevşetici ilaçlarla da kas uyarılabilirliğini normal seviyeye çekmek ve hastayı rahatlatmak amaçlanmaktadır. İlaçların dışında doğal beslenmenin de mesane taşları üzerindeki etkisi unutulmamalıdır.

Mesane taşı ölüm riski taşır mı?

Mesane taşı hastalığı genel olarak ölüm riski taşımamaktadır. Kişinin tedavi sırasında kullanacağı ilaçlar ve dikkatli beslenmesi sonucu vücuttan atılmaktadır. Ancak vücuttan atılamayan taşlar zaman içerisinde kanser hücreleri olarak mesanede ya da prostat bezlerinde tutunmakta, bu da ölüm riskini beraberinde getirmektedir. Ya da ameliyat sırasında beklenmeyen bir komplikasyon hastanın hayatını riske atmaktadır. Ancak çok büyük bir sorun ya da başka hastalıklarını etkileyecek bir semptomla karşılaşılmadıkça mesane taşları kişinin yaşamını kaybetmesine neden olabilecek bir rahatsızlık olmamaktadır.

Mesane taşı lazerle eritilebilir mi?

Gelişen teknolojiyle birlikte sağlık alanında da birtakım buluşlar yapılmış ve ekipmanlarda iyileştirilmeye gidilmiştir. Dolayısıyla en küçük hastalıkların bile tedavisi eskisinden daha kolay hale getirilmiştir. Mesane taşı hastalığında da son zamanlarda hastanelerde yaygın olarak uygulanan lazerle taş kırma operasyonu ön plana çıkmıştır. Lazerle taş kırma, basket yöntemi olarak bilinen, idrar kanalına girilerek taşı çekip dışarı alma işleminin mümkün olamayacağı büyüklükteki taşlar için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem ile taş, olduğu yerde lazer aracılığıyla parçalanmaktadır. Parçalara ayrılan taşlar yine basket yöntemi ile tek tek tutulup dışarı alınır. Böylece hastanın mesanesindeki taş, cerrahi operasyon sonucu vücuttan atılmış olur.

İlgili Bölümler
İlgili Ameliyatlar