Rahim (Uterus) Kanseri
- Sık Sorulan Sorular
- En etkili ve en çok tercih edilen tedavi yöntemi hangisidir?
- Rahim kanseri genetik midir?
- Rahim kanseri her yaşta görülür mü?
- Rahim kanseri gebe kalmaya engel midir?
- Rahim kanseri sosyal hayatı ve iş hayatını nasıl etkiler
- Hastalık kolayca tedavi edilebilir mi?
- Tedavi ne kadar sürer?
- Tedaviden sonra kanserin tekrarlama ihtimali var mı?
- Tedaviden sonra hastanın yapması gerekenler nelerdir?
- Rahim kanserine cerrahi operasyon ne kadar sürer?
- Rahim kanseri olan kişilerin cinsel ilişkiye girmesinin sakıncası var mı?
- Rahim kanserine hangi bölüm bakar?
- Rahim kanseri hangi testlerle anlaşılır?
- Rahim kanseri olan kaç yılda ölür?
- Rahim kanseri yayılır mı ve yayılırsa nerelere yayılır?
- Rahim kanseri bulaşıcı mı?
- Rahim kanseri riskli mi?
Bedenin dokularını oluşturduğu bilinen sağlıklı hücreler düzenli olarak yenilenir, bölünür ve büyür. Bu bedenimizin sağlıklı olmasının işaretidir. Bazen kimi hücreler kontrolsüz büyürler ve anormal bir biçimde gelişirler. Bu durum meydana geldiği zaman tümörler de meydana gelmeye başlar. Tümörler kötü huylu yani kanser ve iyi huylu yani kanser hücresi olmayan şeklinde iki türlüdür.
Rahim kanserinin sıklıkla görülen türü rahim içi kanseridir. Rahim içi kanseri genelde rahim içi döşemesinde oluşmaya başlar. Sarkom ise başka bir tür olan rahim kanseridir. Sarkom kaslardan ya da diğer dokulardan köken alarak başlar. Sarkom rahim içi kanserine nazaran daha nadir görülmektedir.
Rahim Kanseri Hakkında
Rahim kanseri, son derece geniş bir konu olduğundan çok fazla ayrıntıya sahiptir
Kanser Nedir
Sözcük manası olarak kanser, bir doku ya da organdaki hücrelerin düzensiz bir şekilde bölünüp çoğalmasıyla meydana gelen kötü huylu urlara verilen genel isimdir. Genel anlamı ise vücudumuzun farklı bölgelerinde yer alan hücrelerin kontrolsüz bir biçimde çoğalması ile ortaya çıkan bir hastalıktır ve 100’den fazla çeşidi vardır. Birbirinden çok farklı kanser çeşitleri olmasına karşın, tüm kanser türleri normal olmayan hücrelerin kontrol dışı bölünmesi ve çoğalması ile başlamaktadır. Eğer kanser tedavi edilemezse ölüme ya da ciddi rahatsızlıklara neden olabilmektedir.
Evreleri
Kanserin evreleri kanser hücresinin vücuda ne kadar yayılma olup olmadığına ya da ne kadar yayıldığını belirtir. Aynı zamanda evreler öteki organların etkilenip etkilenmediğini tanımlar.
Evre 0
Bu evrede kanser teşhisi konmuştur. Kanserin başladığı yeri gösterir. Çevredeki dokulara yayılmayan kanser evresidir
Evre I
Kanser hücresi henüz bölgesel olarak yayılmıştır. Başka bir bölgeye doğru yaklaşma ve ilerleme daha söz konusu değildir. Kanser bu evrede eğer teşhis edilebilirse, bir operasyonla iyileştirilme olasılığı çok yüksektir.
Evre II
Kanserli olan hücre lenf düğümlerine doğru ilerleme kaydetmiştir. Bu evrede de ameliyatla iyileşme şansı sürmektedir.
Evre III
Tümörün mevcut olduğu hücre lenf düğümlerinde ve çevresinde kendisini göstermeye başlamıştır. Etrafında bulunan organlara ya da dokulara sıçraması olasıdır.
Evre IV
Tümörlü hücreler organlara ve çevredeki dokulara yayılmış vaziyettedir. Kanser evrelerinin en ileri aşaması 4. evredir. Bu aşamadan sonra hastalığın tedavi edilmesi oldukça zordur. Bu aşamadan sonra hastaya destek tedavi, kemoterapi ve radyoterapi metotları ile hastaya daha rahat ve uzun bir yaşam sağlanmaya çalışılır.
Rahim Kanseri Nedir
Rahim kanseri uterus ya da endometrium olarak da adlandırılmaktadır. Rahim kanseri kadın üreme organını olumsuz olarak etkileyen ve çok yaygın olan bir kanser çeşididir. Menopoz olmuş kadınlarda anormal bir şekilde vajinal kanama, olmamış kadınlarda ise adetler arası olan kanamalar en önemli belirtilerin başında gelmektedir. Rahim kanserinin en çok görülen türü endometrium yani rahim içi kanseridir.
Görülme Sıklığı
Rahim kanseri dünyada en çok görülen jinekolojik kanser türüdür. Tüm dünyada en çok sahra altı Afrika ülkelerinde yaşayan kadınlarda görülmektedir. HPV enfeksiyonu rahim ağzı kanserinin gelişmesindeki temel faktördür. Rahim ağzı kanserinin %97,7 saptanabilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün paylaştığı verilere göre 2012 senesinde rahim ağzı kanseri kadınlarda teşhis edilen bütün kanserlerin %7,5’ini oluşturmaktadır. Rahim kanseri her sene ortalama olarak 270.000 kadının ölümüne neden olmaktadır. 45 yaşın altında olan kadınlarda meme ve akciğer kanserinin ardından en sık rastlanan 3. kanser türü rahim kanseridir. Dünyada her 2 dakikada bir, bir kadın rahim ağzı kanseri nedeni ile hayatını kaybetmektedir. Özellikle de az gelişmiş ülkelerde yaşayan kadınlarda rahim ağzı kanseri daha sık görülmektedir. Ölümle sonuçlanan çoğu hastalıklarda bu ülkelerde görülmektedir. Ülkemizdeki bu konuya ait veriler kısıtlı olduğu için net bir şey söylemek zor olacaktır. T.C Sağlık Bakanlığı Kanser Dairesi’nin 2018 yılında yaptığı çalışmalara göre rahim kanserinin meydana gelme oranı yüz binde 4,1 olarak belirtilmiştir. Yine 2008 senesinde ülkemizde 1443 kadına rahim kanseri teşhisi konmuş ve 556 kadın bu hastalıktan dolayı yaşamını yitirmiştir.
Tedavi Yöntemleri
Rahim kanserinin tedavisi için 4 farklı yöntemden söz edilebilir. Bu yöntemler kemoterapi, hormon tedavisi, radyoterapi ve cerrahi operasyondur.
Cerrahi
Kanser hücresi dokunun derinliğini henüz geçmediyse rahim ağzında bulunduğu bölge kolposkopi olarak tespit edilir. Bu bölge cerrahi bir operasyonla alınarak kanser olma riski ortadan kaldırılır. Hastalık bu şekilde çok büyük oranda tedavi edilmiş olur. Bu işlem sonrasında hasta olan kadın aynı gün içerisinde taburcu edilebilmektedir
Histerekomi
Eğer kötü huylu tümör dokunun derinlerine kadar inmişse iki tedavi yöntemi ortaya çıkmaktadır. Bunlardan bir tanesi histerekomidir. Histerekomi uzun bir süreyi kapsayan ve geniş bir kapsamı olan bir ameliyattır.
Radyoterapi
Bu tedavi şeklinde cerrahi operasyon dışında hastaya radyasyon verilir. Hastalığın III. evresinde ya da IV. evresinde bu yöntem kullanılır.
Kemoterapi
Eğer hastalık evre I aşamasını geçmişse hastaya kemoterapi yöntemi uygulanabilir. Kemoterapi uygulanma aşamasında kanserin yayılma ihtimali söz konusudur. Bu durum kemoterapi yöntemi ile yayılma durdurulmaya çalışılır. Kemoterapi de amaç tedaviden daha çok hastalığın ilerlemesini ve yinelenmesine mani olmaktır.
Hormon Tedavisi
Hormona duyarlı olan kanser hücrelerinde hormon tedavisi yöntemi tercih edilebilmektedir.
Progesteron
Bu hormon vücuttaki türlü işlevleri düzenleyen ve uyaran en önemli hormonlardan bir tanesidir. Kadınların hamilelik süreçlerinde ve adet dönemlerinde rol oynamakta olan progesteron böbrek üstü bezlerde, yumurtalıklarda ve eğer kadın gebe ise plasentada üretilmektedir. Östrojenin rahim içerisinde kanser yapma etkisini azaltabilmek için progesteron kullanılır.
Rahim Kanserini Yenme Oranı
Kötü huylu tümörün henüz dokuların derinlerine ve diğer organla ulaşmadığı durumlarda bu hastalığı cerrahi yöntemle yenebilirsiniz. Burada dikkat edilmesi gereken nokta erken teşhistir. Eğer hastalık I. evresinde saptanabilirse bu hastalık çok rahat yenilebilir. Hastalık I. aşamasındayken 5 yıl hayatta kalma %95 civarındadır. Kanser bulunduğu bölgeden biraz olsun yayılmışsa hastalık artık II. evrededir. Burada hastalığı yenebilme olanağı gene vardır. Bu evreden sonra son 5 senede hayatta kalabilme oranı %69 civarındadır. Kanser ulunduğu bölgeden çıkmış dokulara ve organlara yayılmışsa hastanın hayatta kalabilme ihtimali oldukça zordur. Bu hastalardan son 5 sene içerisinde hayatta kalma %17 civarındadır.
Rahim Kanseri Nedenleri
Rahim kanserinin başlıca nedenleri arasında sigara içmek, çok erken bir yaşta cinsel ilişkiye girmek ve çok sayıda gebe kalıp doğum yapmak vardır. HPV enfeksiyonu rahim için çok tehlikeli olan bir virüstür. Rahim kanseri olan kadınların %98’inde HPV enfeksiyonuna rastlanmıştır. HPV genellikle cinsel ilişki yoluyla bulaşmaktadır. Bu virüsün 100’den fazla türü bulunmaktadır. Bir kadındaki hormonlarının düzensizliği rahim kanserine sebep olabilmektedir.
Rahimde Hücre Bölünmesinin Kontrol Dışına Çıkması
Eğer bir kadının rahmindeki hücreler kontrolsüz bir şekilde bölünüp çoğalıyorlar ise burada tümör oluşumu olur ve rahim kanserine neden olabilir.
Rahim Kanseri Belirtileri
Rahim kanserinin başlıca belirtileri arasında kadınların menopoz sonrası kanama yaşanması vardır. Düzenli adet döngüsünün bozulması, uzun sürmesi ve normalden fazla kan gelmesi bir diğer belirtidir. Cinsel ilişki sırasında aşırı bir acı hissedilmesi de rahim kanseri belirtileri arasındadır. Pelvik ağrı ve anormal bir biçimde olan kanlı akıntı da rahim kanseri belirtisi gösterir. Ayrıca aşırı kilo kaybını da belirtiler arasında sıralayabiliriz.
Adet Dönemleri Arası Kanama
Adet dönemleri arasında olan kan lekesi ya da vajinal kanamanın tıp dilindeki adı ara adet kanaması olarak bilinir. Ara adet kanaması kadınlar için bir ikaz işlevi görür. Bu durumu yaşayan kadınların üreme sistemlerinde ciddi rahatsızlıklar olabilir. İki regl dönemi arasında eğer bir kanama yaşanıyorsa bu bir sorunun belirtisi olarak görmek gerekir. Yaşanan bu durum her ne kadar anormal olsa da daima çok ciddi bir rahatsızlık olduğu anlamına da gelmektedir. Böyle bir durumla karşılaşan kadınların bu konu hakkında bir fikir sahibi olması gerekmektedir. Ayrıca ara adet kanaması olan kadınlar mutlaka doktorlarına gözükmelidir. Adet dönemleri arasında kanamaya neden olabilecek durumlar mevcuttur. Bunların başında yoğun stres ve yumurtlama gelmektedir. Tanı konulmamış gebelikte bu durumun yaşanmasına neden olabilir.
Menopozdan Sonra Anormal Kanama
Menopoz döneminden sonra olan kanamaların bazı sebepleri bulunmaktadır. Bu nedenlerin başında menopozla birlikte gelişen vajinal dokularda ve rahmin iç kısımlarında incelme olur ve bu da kanamaya sebep olabilir. Bir diğer neden ise adenomyosis, myom, polip gibi kimi iyi huylu tümörlerin rahim ağzında meydana getirdiği Pelvik enfeksiyonlardır. Böyle bir durum yaşandığı takdirde mutlaka zaman kaybetmeden doktora görünülmelidir.
Kokulu Vajinal Akıntı
Adet görmüş kadınlarda vajinal akıntı yaşanması son derece normal bir durumdur. Eğer vajinal akıntı yoksa normal değildir. Her bir kadının hormonları ve vücudu birbirinden değişik olduğu için kişiye özel akıntı durumları vardır. Ancak vajinal akıntı normalde kokusuz ve renksiz olmalıdır. Mukusa benzer bir kıvamda olan akıntı, beyaz renkli akıntı, aşırı derece fazla olan akıntı ve kötü kokulu akıntı yaşanıyorsa bir takım sağlık sorunlarının oluşabileceği veya oluşmuş olduğu anlamına gelebilir. Normal akıntılar adet dönemlerinde yoğun bir kıvamda olur, adetten sonra ise sıvılaşır. Eğer akıntınız kötü kokuyorsa mutlaka bir hekime gözükmenizde fayda vardır.
Cinsel İlişki Sonrası Kanama Ve Ağrı
Kadınların pek çoğunda cinsel birleşme sonra vajinal kanama olabilmektedir. Ara sıra yaşanan hafif kanamalarda endişe edilecek bir durum yoktur. Ancak bu durum sıklıkla başınıza geliyorsa bir doktora gözükmeniz iyi olacaktır.
Karnın Alt Kısmında Ağrılar Ve Şişlik
Kadınların yaklaşık olarak üçte biri hayatlarında en az bir kere alt karın ağrısı çekerler. Bu ağrıların bir bölümünün pelvik konjesyon sendromu ile ilgili olabileceği düşünülmektedir. Bu sendrom özellikle 20 ila 45 yaş aralığında ve birden fazla doğum yapan kadınlarda görülmektedir. Bu ağrının belirli bir ritmi yoktur. Künt ağrı biçimindedir. Akşam saatlerinde ağrı hissi daha da artmaktadır. Çok ayakta kalındığı zaman ağrı daha şiddetli olur. Cinsel birliktelik esansında ve ardından, regl dönemlerinde bu ağrı daha sık görülür. Cinsel organın dış kısımlarında varisler ve şişlikler olabilir.
Rahim Kanseri Tanı Ve Teşhis Yöntemleri
Rahim kanseri hiçbir şikayet ve rahatsızlık belirtisi olmadan ilerleyen bir hastalıktır. Bu sebepten ötürü herhangi bir şikayeti olmayan kadınlar için uygulanabilecek olan bir tarama testi bulunmamaktadır. Fakat rahim kanseri belirtilerinin erken bir aşamada ortaya çıkartılmasıyla birlikte başvurulabilecek pek çok yöntem mevcuttur. Bu yöntemlerden ilk akla gelen endometrial biyopsidir. Bu yöntemde rahmin içerisinden ufak bir miktarda doku örneği alınır. Bu doku örneği laboratuvar ortamında incelenir. Örnek incelenmesinin ardından anormal hücreler tespit edilir ve bu şekilde tanı konur. Bir diğer yöntem ise vajinal ultrasonografidir. Bu yöntemde rahim içindeki astar dokusunun kalınlığı incelenir. Rahmin ne kadar büyük olduğunu saptamak için vajinal yoldan görüntü elde edilir. Bu işlemler sonucunda kanserli hücrenin sebep olmuş olduğu görüntü ile tanı konulmaktadır. Histeroskopi yönteminde ışıklı bir teleskop kullanılır. Bu sayede rahmin içyapısına müdahale edilmesi için görüntülenir. Cerrahi bir yöntem olan histeroskopi vasıtası ile kanserli doku görüntülenir ve çıkartılarak tedavi işlemi gerçekleştirilmiş olur. Üreme çağına gelmiş olan tüm kadınlar meme, yumurtalık, rahim ağzı ve rahim kanseri olma riski taşır. Bu nedenden ötürü her kadın kontrollerini düzenli bir biçimde yaptırmalıdır. Düzenli bir biçimde yaptırılan jinekolojik muayeneler pek çok hastalık ve kanser belirtisinin erken zamanda teşhis edilmesi sağlar. Rahim kanserinin teşhis edilebilmesi için doku örneğinin mutlaka alınması ve incelenmesi lazımdır.
Tanı ve Tetkikler
Rahim kanseri tespit edildiği zaman ağrılar belirleyici unsur değildir. Ancak rahmin içerisinde bulunan cerahat sayısında artış olacaktır. Bu da ağrılara sebebiyet verebilir. Bu duruda karışık kanamaların ve iltihaplar artmaya başlayacaktır.
Fiziki Muayene
Smear testi rahim kanserinin düzenli bir şekilde kontrol edilebilmesi için oldukça önemlidir. İlk başta hasta olan kadının hikayesi alınır ve fiziki muayenesi yapılır. Fiziksel muayene ile kanserli hücrenin sebep olduğu rahim büyümesi kolaylıkla hissedilebilir.
Transvajinal UGS
Transvajinal UGS sayesinde fallop tüplerini ve yumurtalıkların şekli ayrıntılı bir biçimde görülür. Bu uygulamadan elde edilen görüntüler ile üreme bölgesinde görülen tıkanıkları ve gelişim problemleri öğrenme olanağı bulunmaktadır. Bu işlem yapılırken rahmin iç bölümüne yerleştirilmiş olan prob simli aletin yardımı ile rahim ve yumurtalıklar çok yakından net bir biçimde izlenir. Bu kısımda bulanan sorunlar, myomlar ve kistler basit bir biçimde görülür. Öte yandan bu duruma neden olmuş olan sorunlara ortaya çıkartılmaktadır.
Biyopsi
Rahim kanserlerinin tanı konulmasında en kolay ve sık yapılan yöntemlerden bir tanesi rahim mukozasından biyopsi almaktadır. Biyopsi çok dar olan bir kateteri ile rahim ağzından rahme doğru ilerlemesini içerir. Bu işlemde anesteziye gerek yoktur. Rahip biyopsinin yan etkileri vardır. Bunlardan ilk akla geleni saatte birkaç kez olan ve birkaç dakika süren kramp ağrılarıdır. Bu ağrıyı hafifletmek için biyopsi işleminden önce ağrı kesici alabilirsiniz. Uterusun içinde alınabilecek herhangi bir biyopsi dokusu ile kanser hücresi var mı yok mu bunun teşhisinin konulması adına bu dokunun mikroskop ile iyice incelenmesi önemlidir. Patologların yaptığı bu inceleme neticesinde kanserin türü ve detayları ile ilgili önemli verilere ulaşılabilmektedir.
Dilatasyon Ve Kürtaj
Hamileliğin ilk 3 aylık döneminde rahim içerisindeki gebeliğin sonlandırılması için en etkili yöntem dilatasyon kürtajıdır. Bu işlemin ardından 1-2 hafta süresince adet kanamasına benzeyen kanamalar, karın ağrısı ve vücudunuzda sancılar hissedebilirsiniz.
Kan Testleri
Kansere karşı tüm insanlar tedbirli olmak zorundadır. Kanser hücresinin dokulara ve organlara yayılması için erken teşhis çok mühimdir. Yapılacak kan testleri bu anlamda çok önemli bir yerdedir. Hangi yaştan olursa olsun kanserin erken tespit edilmesi için kesinlikle belli aralıklarla kan testi yaptırılmalıdır. Tümörlerin varlığı ve iyi ya da kötü huylu olup olmadıklarını tespit edebilmek için gene kan testi yaptırılması gerekmektedir. Ayrıca kan testi yaptırarak hastalığa yakalanma risk oranı da öğrenilebilmektedir. Kan testinden sonra kesin sonuç alabilmek için biyopsi işlemi yapılmaktadır.
CT
Hastalıkların teşhis ve tedavisinde bazı sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu sorunların çözülebilmesi için imkan sağlayan ve çağımızın en iyi görüntüleme cihazlarından biri de PET CT’dir. CT Computer Tomography yani bilgisayarlı tomografidir. Bu cihaz 21. yüzyıla damgasını vurmuştur. Hücresel fonksiyonlar ve metabolizmanın faaliyetleri ile ilgili oldukça ayrıntılı bilgiler vermektedir.
Erken Teşhisin Önemi
Rahim kanserinde erken teşhis koyabilmek oldukça önemlidir. Erken teşhis hayat kurtarır. Rahim kanserine eğer erken teşhis konulabilirse tedavi ile tam anlamı ile bir iyileşme mümkündür. Rahim kanserinin ilk aşamalarında hasta hiçbir şey hissetmez. Herhangi bir ağrı ya da rahatsızlık olmaz. Erken teşhis için düzenli olarak bir jinekolog tarafından muayene edilmek gerekir. Kadınlar belli aralıklarla muayene olurlarsa ve rahimlerinde kanserli hücre varsa ancak erken teşhis konulabilir. Bu durumda tedaviye erken başlanır ve büyük sorunlar ortaya çıkmadan hastalık sonlandırılır. Ayrıca kadınların belli aralıklarda HPV ve Smear testleri yaptırmalarında da büyük fayda vardır.
Rahim Kanseri Risk Faktörleri
Rahim kanseri kadınlarda görülen en sık kanser çeşitleri arasındadır. Genellikle menopozdan sonra ve 60 yaşını aşmış kadınlarda görülür. Tam olarak rahim kanserine sebep olan şeylerin neler oldukları bilinmemektedir. Rahim kanserinin risk faktörleri arasında önceden pelvik ışık tedavisi yapılması vardır. Over ve meme kanseri olan kadınların rahim kanseri olma riski oldukça yüksektir. Rahim kanseri genetik geçişlerde de ortaya çıkabilir. Hipertansiyon ve şeker hastalığı da risk faktörleri arasındadır. Çok fazla hayvani yağ tüketimi ve obezite de risk unsurlarını taşımaktadır. Ayrıca geç menopoz ve erken yaşta görülen adet de rahim kanserinin risk faktörleri arasındadır. Tamoksifen meme kanseri olan kadınların tedavisinde kullanılmakta olan bir ilaçtır. Bu ilaç da risk faktörlerindendir.
Ovülasyon Düzensizliği
Yumurtanın her ay overden atılmasına ovülasyon adı verilmektedir. Bu atılma işi östrojen tarafından düzenlenmektedir. Ovülasyonun hiç olmaması ya da düzensiz ovülasyon çok fazla östrojene maruz kalınmasını sağlar. Ovülasyon düzensizliğinin sebepleri arasında polikistik over sendromu ve obezite sayılabilir. Polikistik ve over tedavisinde aylık ovülasyon tekrardan düzenlenmektedir.
Obezite
Obezite östrojen miktarını fazlalaştırmaktadır. Bu durumda rahim kanseri olma riskini arttırmaktadır.
Hiç Gebe Kalmamış Olmak
Hamile kalmak rahim kanseri olma riskini azaltmaktadır. Kesin işe yarıyor diyemeyiz ancak olma riskini azalttığını söyleyebiliriz. Hamilelik döneminde fazla östrojen salınıyor bundan daha fazla da progestron salgılanıyor. Bu salınan progestron üretimi fazla olan östrojenin etkisini dengeleyebiliyor.
Diyabet
Rahim kanseri şeker hastası olan kadınlarda daha sık rastlanmaktadır. Çünkü şeker hastalığı ile obezite çoğunlukla birlikte görülmektedir. Ancak şunu da söylemek gerekir zayıf olup diyabet rahatsızlığı olan kadınlarda rahim kanseri riski fazladır.
Yaş
Yaş rahim kanserinin risk faktörleri arsındadır. Erken yaşta regl olmak ve geç yaşta menopoza girmek rahim kanseri için çok riskli bir durumdur. Bunun nedeni ise kadınlar ne kadar çok adet görürlerse o kadar çok östrojene maruz kalmış oluyorlar.
Tamoksifen Kullanımı
Tamoksifen meme kanseri olan kadınların tedavisinde kullandıkları bir ilacın adıdır. Tamoksifen kullanmış olan 500 kadından birinde rahim kanseri görülmektedir. Tamoksifen kullanmış olan bütün kadınların senelik periyodik pelvik muayenesinin yapılması lazımdır.
Rahim Kanseri Nasıl Önlenir
Rahim kanserinin önlenebilmesi için smear testlerinin ve HPV aşılarının yapılması gerekmektedir. Özellikle ilk adetten sonra bu konularda bir disiplin sağlanırsa rahim kanseri riski epey azaltışmış olur. Sigara ve alkolden uzak durmak, düzenli bir şekilde egzersiz yapılması ve sağlık beslenme ile de rahim kanseri olma riski azaltılabilir.
Sigara Ve Alkol Kullanmamak
Kadınların sigaradan ve alkolden uzak durdukları takdirde bu hastalığa yakalanmama oranları artacaktır. Bu zararlı maddelerden uzak durulduğunda rahim kanserine yakalanma olasılığınız %20 ila %25 arasında azalacaktır. Bu çok yüksek bir orandır. Bu nedenle kadınlar ne kadar çok sigara, uyuşturucu ve alkolden uzak dururlarsa rahim kanseri ve diğer kanser türlerinden de uzak durmuş olacaklardır.
Sağlıklı Beslenme
Sağlıklı beslenme aslında tüm hayatın sorunsuz geçmesi için yapılması gereken bir şeydir. Sağlıklı beslenmenin faydaları saymakla bitmez. Bu şekilde beslenmek obeziteye yakalanma riskinizi azaltır. Obezite bilindiği üzere rahim kanserinin risk faktörleri arasındadır. Rahim kanserine yakalanmamak için sağlıklı beslenmenin büyük bir etkisi vardır. Bu nedenle tok tutan, az kalorili lifli besinlerin tüketilmesi gerekir. Şekerli içeceklerden ve fastfood yiyecekleri tüketmeyin. Porsiyon boyutlarını olabildiğince küçültün, yalnızca karnınız acıktığında yemek yiyin ve tam doymadan sofradan kalkın.
Düzenli Egzersiz
Egzersiz yalnızca kilo almaya mani olması nedeni ile kanserden uzak tutmaz. Egzersiz yapmak derin nefes alınmasını ve kalbin normalden daha hızlı atmasını sağlar. Bu saydığımız iki şeyi yapabilen her türlü egzersiz yararlıdır. Günde 1 saat spor yapmanın vücuda çok büyük yararlar sağlamaktadır. Şunu belirtelim günde yapılacak olan yarım saatlik egzersiz bile rahim kanserinden kadınları korumaktadır. Bisiklete binmek, tempolu yürüyüş, dans ve yüzme vücudun sürekli olarak faal olmasını sağlar. Ancak egzersizlerden faydalanmak istiyorsanız düzenli bir şekilde yapmalısınız. Bir gün yapılıp bir gün yapılmayan egzersizin hiçbir faydasını göremezsiniz.
Sık Sorulan Sorular
Rahim kanseri ile alakalı kadınların merak ettiği kimi konular bulunmaktadır. Bu konulara bağlı olarak da pek çok soru ortaya çıkmaktadır. Sıklıkla sorulan soruların yanıtlarına cevap arayacağız.
En etkili ve en çok tercih edilen tedavi yöntemi hangisidir?
Rahim kanseri evre 1 de hastalık yalnızca rahimle sınırlıdır. Bu durumda tedavisi ameliyattır. Operasyon sonrasında kimi hastalara ışın tedavisi önerilmektedir. Işın tedavisinin teklif edildiği hastalarda ur hücrelerini hızlı bir şekilde büyümektedir. Evre 2 de ise rahim ağzında kanser hücreleri vardır. Fakat bu hücreler henüz rahmin dışına çıkmamıştır. Bu kategoride olan hastalara cerrahi operasyon yapılır ve operasyondan sonra yine ışın tedavisi önerilebilinir. Evre 3 de kanser hücreleri rahmin dışına yayılmıştır. Lenf düğümlerine, jinekolojik organlara ya da rahmin dışarısında bulunan organlara geçmiştir. Bu evrede bulunan hastaların büyük bir bölümüne radyoterapi ve kemoterapi uygulanmaktadır. Evre 4 de ise kanser bağırsağın iç kısımlarına ve mesaneye kadar uzanmış durumdadır. Hatta uzak organlara ya da karnın içindeki uzak bölgelere dek yayılmış olabilmektedir. Böyle bir durumda ilk uygulanacak tedavi metodu kemoterapidir. Kimi durumlarda urun şikayet oluşturduğu ve yoğun olduğu bölgelere radyoterapi de uygulanabilmektedir.
Rahim kanseri genetik midir?
Rahim kanserinin genlerle aktarılabilme olasılığı vardır. Kimi ailesel geçiş gösterebilen genlerle alakalıdır. Bu genleri taşıyan kadınlarda rahim kanseri olma riski normale göre daha fazladır. Ancak rahim kanseri hastalığına yakalanan kadınların çoğunda genetik geçişlerle bir ilgisinin olmadığını belirtmeliyiz.
Rahim kanseri her yaşta görülür mü?
Rahim kanseri çoğunlukla daha yaşı olan kadınlarda görülmektedir. Menopoz dönemine giren ve yaşı 60 ila 65 arasında değişen kadınlarda genellikle rahim kanserine rastlanmaktadır. Erken adet olmuş ve geç menopoza girmiş, yani çok fazla adet görmüş olan kadınlarda rahim kanseri daha sık görülmektedir. Menopoz dönemindeki kadınların rahminden kan gelmesi rahim kanseri olabileceği ihtimalini arttırmaktadır. Sadece 60 ila 65 yaşındaki kadınlarda rastlanmaz. Bu yaşlardan daha erken yaşlarda da rahim kanseri olma riski vardır.
Rahim kanseri gebe kalmaya engel midir?
Rahim kanserine yakalanmış olan çoğu kadının yanıtını merak ettiği ve sıklıkla sorduğu soruların başında bu soru gelmektedir. Rahim kanseri olan kadınların hamile kalmasında engel bulunmamaktadır. Rahim kanseri ileri evrelerde ise gene hamile kalınabilir ancak bu durumda doktor gözetiminde olmak gerekir. Muayeneler kesinlikle aksatılmamalıdır. Rahim kanseri kadınların gebeliğinin tüm süreçlerinde daha özenli hareket etmeli ve doktor kontrolünde olmalıdır.
Rahim kanseri sosyal hayatı ve iş hayatını nasıl etkiler
Rahim kanserine yakalanan kadınlar bu durumdan elbette ilk başlarda olumsuz etkilenecektir. Bu durumun yaşanması gayet doğaldır. Hasta için hayat daha değişik anlamlar kazanabilir. Yaşamdaki amaçları, hırsları ve tutkuları tekrar gözden geçirebilir. Rahim kanseri tanısı konan kadınların yanında hastalığı ile ilgisi konuşulmasından kaynaklı olarak derin bir üzüntü yaşayabilir. Bu yüzden onların akrabaları, eşi ve dostu bu konuda dikkatli olmalıdır. Depresyona giren pek çok rahim kanseri olmuş kadın vardır. Burada onları tekrar hayata bağlayıcı telkinlerde bulunulmasında yarar vardır. Çünkü bu süreçlerde onlara destek olmak, moral vermek çok önemlidir. Gerçekten de rahim kanseri atlatılabilir, buna engel olacak bir durum yoktur. Tek engel hastanı kendisidir. Hasta ne olursa olsun moralli ve güçlü olmalıdır. Kısacası onları moralini yüksek tutmaya özen gösterilmelidir. İşyerine dönmek iş arkadaşlarında farklı muamele görmek hastaya iyi gelmeyecektir. Bu süreçte dinlenmesinde, eğlenceli vakit geçirmesinde büyük yarar vardır. Hastanın enerjisini yerine getirecek ve mutlu edecek aktiviteler yapılmalıdır. Operasyonun ilk 1 ayı çok önemlidir. Hasta bu 1 ay içerisinde dinlenmelidir. Bu 1 ay sosyal hayata hazırlık evresi olarak değerlendirmelidir. Ağır işler yapmasına asla müsaade edilmemelidir. 1 ay süresince ameliyat olan kadın cinsel birliktelik yaşamamalıdır.
Hastalık kolayca tedavi edilebilir mi?
Rahim kanserinin kolayca tedavi edilebilmesi için erken teşhisin konması son derece önemlidir. Erken teşhis sayesinde küçük bir cerrahi operasyonla kanserli bölge alınmaktadır. Operasyondan sonra aynı gün içerisinde taburcu olan hastalar bile olmaktadır. Bu nedenle ne kadar erken teşhis edilirse o kadar kolay tedavi edilir. Rahim kanserinin erken teşhisi için ise belli aralıklarla jinekoloğa muayene olmakta fayda vardır. Eğer rahim kanserinin düzeyi ilerlemiş ve başka organ ve dokulara yayılmışsa kemoterapi ve radyoterapi uygulanması gerekir.
Tedavi ne kadar sürer?
Eğer rahim kanserinde erken teşhis edilirse aynı gün içerisinde ameliyat edilip ve taburcu olabilirsiniz. Yani teşhis ne kadar erken konursa tedavisi de o kadar kısa sürede olur. Eğer hastalık ciddi boyutlara ulaşmışsa hasta kemoterapi ve radyoterapi yöntemi uygulanmaktadır. Bu yöntemler 3 ila 5 hafta arasında sürebilir. Daha da uzun olabilir.
Tedaviden sonra kanserin tekrarlama ihtimali var mı?
Rahim kanseri ilk teşhis edildiği anda urun cinsi ve evresi hastalığın daha sonraki dönemlerde tekrar edip etmeyeceği hakkında çok mühim ipuçları verir. Eğer rahim kanseri evre 1 de ise tekrar etme riski %5 ile %8 arasındadır. İleri aşamalarda bu oran %15 ila %40 arasındadır. Rahim kanserinin yinelenmesi riski diğer kanser türlerine göre daha az bir ihtimaldir. Ancak yine de riski vardır. Erken bir aşamada iken teşhis edilen rahim kanserinin tekrarlanma riski neredeyse yoktur. Erken teşhisten sonra kanserli doku ışınla yok edilmiş ya da rahimden operasyonla çıkartılmışsa başka bir bölgede nüksetme olasılığı oldukça zayıftır. Fakat hastalık evre 2 de ya da daha üst aşamalarda ise hangi tedavi yöntemi kullanılmış olursa olsun tekrar etme ihtimali oldukça yüksektir.
Tedaviden sonra hastanın yapması gerekenler nelerdir?
Kanser tedavisi başarılı ile sonuçlanan hastalar daha sonrasında hayatın içerisinde daha aktif bir rol almalıdır. Hasta bu konuda bir direngenlik gösteriyorsa bile bunu kırmak için adımlar atılmalıdır. Tedavinin ardından hastanın daha enerjik, mutlu, huzurlu olması ve geleceğe güvenle bakması sağlanmalıdır. Ayrıca tedavisi başarılı olan kadınlardan yediklerine ve içtiklerine dikkat etmelidir. Sağlıklı ve dengeli beslenme tedaviden sonra yapılması gerekenlerin en başındadır. Hasta az kalorili, doyurucu gıdalarla beslenmelidir. Şekerli yiyecek ve içecekleri mümkün olduğunca tüketmemelidir. Bunların yanı sıra alkol, sigara ve diğer bağımlılık yapan maddelerden uzak durmalıdır. Spor ve egzersiz hareketler yapmak tedaviden sonra çok önemlidir. Hobi edinmek hastanın psikolojisine iyi gelecektir. Hasta psikolojisinden çıkacaktır.
Rahim kanserine cerrahi operasyon ne kadar sürer?
Rahim kanseri için yapılacak olan cerrahi operasyon genellikle 1 ya da 2 saat kadar sürmektedir. Bu süre operasyonun ne kadar karışık olduğuna bağlıdır ve süre bu duruma göre değişkenlik gösterebilir. Ameliyat süresinin 1 ya da 2 saatten fazla olması ameliyatın kötü gittiğini göstermez. Kanser hücrelerinin komplike bir şekilde olduğunu ve cerrahın buna göre müdahalede bulunduğunu gösterir. Bunun için bir panik yaşamaya veya telaşa mahal vermeye gerek yoktur. Eğer kanser hücrelerinde karmaşık özellikler bulunmuyorsa 1-2 saat içerisinde operasyon sonlanır.
Rahim kanseri olan kişilerin cinsel ilişkiye girmesinin sakıncası var mı?
Rahim kanseri olan kişilerin cinsel ilişkiye girip giremeyeceği konusunda bazı ayrıntılar vardır. Bunları örenmek ve ona göre davranmak gerekir. Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki ahim kanseri olan kadın cinsel ilişkiye girebilir. Burada herhangi bir sakıncalı durum söz konusu değildir. Rahim kanseri hangi aşamada olursa olsun cinsel ilişkiye girilebilir. Bu konuda son derece rahat olabilirsiniz. Cinsel ilişki sırasında da ekstra bir ağrı ya da acı hissetmezsiniz. Normal zamanlarda yaşamış olduğunuz cinsel birlikteliklerden nasıl bir his duyuyorsanız aynı hissi duyarsanız. Ancak rahim kanseri ameliyatınıza az bir süre kaldı ise cinsel ilişkiye girmemeniz tavsiye edilir. Bu konu ile ilgili uzmanların görüşü genelde böyledir. Eğer ameliyata az bir süre kala cinsel birliktelik yaşarsanız çok büyük bir olumsuzlukla da karşılaşmazsınız. Bu sadece tedbir için tavsiye edilmektedir. Rahim kanseri operasyonu olan bir kadın birkaç gün içerisinde bazen de aynı gün içinde taburcu edilmektedir. Taburcu olma süresi yapılan operasyonu ciddiyetine ve hastanın iyileşme süresine göre de değişebilmektedir. Rahim kanseri cerrahi operasyonu geçiren kadın sonrasında toplam 30 gün cinsel ilişkiye girmemelidir. Tampon da kullanılmamalıdır. Eşi bu konuda son derece hassas davranmalıdır. Aksi takdirde hastanın psikolojisini olumsuz bir şekilde etkileyebilmektedir. Hasta tam olarak iyileşene kadar cinsel birlikteliklerden ve ağır işlerden uzak durmalı ve bol bol dinlenmelidir. Rahim kanseri ameliyatı olan pek çok kadın cinsel ilişkiye tekrar girip giremeyeceğini merak etmektedir ve giremeyeceğini düşünerek telaşlanmaktadır. Böyle bir durum söz konusu değildir. Kaldı ki rahim alınsa bile cinsel birliktelik yaşanabilmektedir. Kadınlığınızdan bir şey kaybetmeyeceksiniz.
Rahim kanserine hangi bölüm bakar?
Rahim yalnızca kadınlarda bulunan ve üzerine ihtisas yapılması gereken bir organdır. Rahimde meydana gelen her türlü hastalığın tedavisinden kadın hastalıkları doğum bölümü sorumludur. Rahim kanseri de metastaz evresine geçmediği müddetçe jinekoloji uzmanları tarafından takip ve tedavi edilmektedir. Rahim kanserine dair belirtilerden şüphelenenlerin mutlaka bir jinekolojik muayeneye girmesi gerekmektedir. Bu noktada önemli olan husus kadın doğum uzmanının onkoloji alanında da uzman olması gerektiğidir.
Rahim kanseri hangi testlerle anlaşılır?
Rahim gerek polipler gerekse de miyoplar açısından oldukça zengin bir yapıdır. Bölgenin kanser önceli olarak kabul edilebilecek yapılar açısından bu kadar zengin olması tanı sürecini zorlaştırmaktadır. Hastanın yakınmalarının dinlenmesinin ardından fiziki muayene gerçekleştirilir. Sonrasında ise ultrason ve görüntüleme tekniklerinden yararlanılır. Rahim içi kalınlık ölçülerek son aşamada biyopsi gerçekleştirilir ve yapının türü saptanır.
Rahim kanseri olan kaç yılda ölür?
Kanserlerin tamamında beş yıllık yaşam süreleri o kanserin tehlike seviyesini belirlemek amacıyla kullanılmaktadır. Jinekolojik kanserler içerisinde en tehlikeli ikinci kanser rahim kanseridir. Beş yıllık yaşam süresini belirleyen temel unsurlar kanserin teşhis evresi, hastanın durumu, kanserin gelişim hızı ve metastaz yapıp yapmadığıdır. Bu bilgiler ışığında: Birinci evredeki rahim kanserlerinin beş yıllık yaşam süresi yüzde seksen, İkinci evredeki rahim kanserlerinin beş yıllık yaşam süresi yüzde altmış, Üçüncü evredeki rahim kanserlerinin beş yıllık yaşam süresi yüzde otuz, Dördüncü evredeki rahim kanserlerinin beş yıllık yaşam süresi yüzde ondur. Beş yılın tamamlanmasından sonra tekrar riski büyük oranda düştüğü için hastaların ömrü oldukça uzun olmaktadır. Yani önemli olan tedaviden sonraki beş yılı atlatmaktır.
Rahim kanseri yayılır mı ve yayılırsa nerelere yayılır?
Rahim, jinekolojik bölgenin parçasıdır. Rahim kanserlerinin metastaz ihtimali ikinci evre ile üçüncü evre arasında oldukça fazladır. Üçüncü evrede metastaz yani yayılım yapmayan rahim kanseri sayısı oldukça düşüktür. Birinci ve ikinci evrede teşhis edilen ve yayılmacı olduğu düşünülen kanserlere karşı rahmin tamamen alınması operasyonları gerçekleştirilir. Rahim kanserleri rahim kanalına, yumurtalıklara ve sonrasında tüm bölgeye yayılmaktadır.
Rahim kanseri bulaşıcı mı?
Rahim kanserinin ortaya çıkmasında bakterilerin, virüslerin, mantarların ya da bulaşıcı bir organizmanın etkisi yoktur. Rahim kanserleri çok daha derin sebeplerden dolayı ortaya çıkmaktadırlar. Yaşam tarzı, kullanılan maddeler, doğurganlık, ilk doğum yaşı, üreme sistemi kaynaklı hastalıklar, hormon hastalıkları ve buna benzer nedenler başlıca rahim kanseri sebepleridir. Doğal olarak bu gibi sebeplerin bir anda başka bir kadına bulaşması gibi bir durum söz konusu değildir.
Rahim kanseri riskli mi?
Rahim kanserlerinde tedavi, rahmin tamamen alınabiliyor olmasından dolayı oldukça efektiftir. Erken evrede teşhis edilen ve hızlıca tedaviye geçilen; gerektiği zamanlarda cesurca kararlar alınabilen rahim kanserlerinin tehlikesiz olduğunu söylemek mümkündür. Ancak ikinci, üçüncü ve dördüncü evrelerde teşhis edilen rahim kanserlerinde ciddi tehlikeler söz konusudur. Beş yıllık yaşam oranları evreler dikkate alınarak incelenirse tehlike oranı ortaya çıkacaktır.