Sinir Hastalığı
- Sık Sorulan Sorular
- Sinir hastalıkları çarpıntıya neden olur mu ?
- Sinir hastalıklarında boyun ve kaslarda ağrılar gözlenir mi ?
- Sinir hastaları mide krampı yaşar mı ?
- Sinir hastalığında aşırı terleme sebebi nedir ?
- Antidepresanlar sinir hastalığı tedavisinde kullanılmalı mı ?
- Sinir hastalığı olanlar askere gidebilir mi ?
- Sinir hastalığı olan kişiler çalışabilir mi ?
- Sinir hastalığı başka hastalıklara zemin hazırlar mı ?
- Sinir hastalığı tedavisi nasıl yapılır ?
- Alternatif tıp teknikleri ile sinir hastalıkları tedavi edilebilir mi ?
- Sinir hastalıkları intihara sebebiyet verir mi ?
- Sinir hastalığı kalıtsal mı ?
- Sinir hastalığı olan kişiler de kalp krizi geçirme riski nedir?
- Meslekler sinir hastalığına yol açar mı ?
- Sinir hastaları hangi bölüme muayene olmalıdır ?
- Sinir hastalığının zararları nedir ?
- Sinir hastalığı için hangi bölüme gidilir?
- Sinir hastalığı kaç çeşittir?
- Sinir hastalığı nasıl teşhis edilir?
- Sinir hastalığının belirtileri nelerdir?
Sinir hastalığı, sinir sistemini oluşturan organların içerisinde yer alan sinirlerin bozulması nedeniyle oluşan bir hastalıktır. Sinir sistemi insan vücudunun en karmaşık bölgelerinden biridir. En ince ayrıntısına kadar kontrol edilmeli ve hastalık süreci boyunca beynin ne derecede tepki verdiği gözlemlenmelidir. Sinir sistemi vücudumuzun birçok bölgesi ile bağlantılı bir yerdir. Sinir hastalığının ilgilendiği tıp kolu nörolojidir. Sinir hastalığı doğuştan olabileceği gibi sonradan beyine verilen darbe, hasar, kafa çarpması gibi olaylardan sonra da sinir hastalığı kişide görülebilir. Bunun yanı sıra sinir sisteminin belli bir kısmında yerine getirilemeyen görevler, işlevini kaybetmiş olan sinir hücreleri gibi fonksiyonel nedenlerden dolayı sinir hastalığı açığa çıkar. İnsan vücudunun merkezi sinir sistemi ikiye ayrılır. Bunlar; Periferik ve Otonom sinir sistemleridir. Kişide sinir hastalığı görülüyorsa bu iki sistemden birisi kesinlikle etkilenmiştir. İki sistem de aynı anda etkilenmiş olabilir. Beynimizde yer alan Nöron adını verdiğimiz sinir hücreleri dış etkenlere karşı oldukça hassas durumdadırlar. Nöronlar hasar veya darbe gördükten sonra işlevlerini kaybettiklerinden dolayı kendilerini yenileyemezler. Bu yüzden kafa bölgemize alınan şiddetli darbelerde kişinin sinir hastalığı geçirme olasılığı çok yüksektir. Sadece periferik sinirlerde kendini yenileme olayı vardır. Ancak bu yenileme oldukça yavaştır. Sinir hastalıkları çok değişken sebeplerden dolayı insanda farklı farklı durumlarda ortaya çıkabilir. Bu nedenlerin başında doğuştan olan gelir. Travma, iltihap, zehirlenme gibi olaylarda da sinir hastalığı geçirme olasılığımız vardır. Sinir sisteminde bozulmalar diğer hastalıklarında tetikleyicisidir. İnfeksiyonlar, damar hastalıkları, tümörler, travmalar, gelişim bozuklukları, metabolik rahatsızlıklar da sinir sisteminin bozulması ile kişide görülebilir.
Sinir Hastalığı Hakkında
Sinir hastalıkları organik olabileceği gibi sinir sisteminin belli bir kısmında görev yapan işlevlerin azalması sonucunda beynin yeterli derecede çalışmadığı durumlardır. Sinir sistemi hastalıkları çeşitli nedenlerden dolayı ortaya çıkabilir. Eğer bir kafa çarpması, ani bir düşme, depresyon halleri veya uzun süreli halsizlik belirtileri hissediyorsanız mutlaka bir nöroloji doktoruna görülmenizde fayda olacaktır. İleri derecede sorunların görülmemesi için erken teşhis ve tedavi çok önemlidir. Uzun süreli duygu değişikliği, stres, endişe gibi ruhsal nedenler de sizi sinir hastası yapabilir. Sinir hastalıklarının bu gibi farklı farklı durumlardan ortaya çıkması kontrollerin daha detaylı olmasını sağlar.
Sinir Hastalığı Nedir
Sinir hastalığı, sinir sistemimizde meydana gelen ve diğer bütün organizmalarımızı da etkileyecek düzeyde olan önemli ve tedavisinin zor olduğu hastalık türlerinden biridir. Doğuştan olabileceği gibi bazı nedenlerden dolayı sonradan da olunabilir. Sinir hastası olan kişiler sosyal yaşamları oldukça kısıtlanır. Fazla hareket edecek durumda değildirler. Beyninde olan nöronlar etkisini kaybettikleri için hareket kabiliyetleri çok zordur. Birçok hastalığında tetikleyicisi durumundadır. Sonradan sinir hastalığı olan kişiler doktor kontrolünde tedavilerine devam etmelidir. Büyük bir sorumlulukta sinir hastası olan kişinin yakın çevresi için geçerlidir. Hangi durumda nelerin yapılması, ilaçlarının günü gününe alması ve bakımı iyi yapılmalıdır.
Sinir Hastalığı Çeşitleri Nelerdir
Kişide görülen sinir hastalığı birçok hastalığı da peşinde getirir. Bunlardan ilki sinirsel kusmadır. Sinir sisteminde ki düzensizlikten kaynaklanır. Kişinin ağzına su gelmesi ile teşhis edilebilir. Diğer bir sinir hastalığı da Afonidir. Afoni kişide ses kaybına yol açar. Bu ses kaybı kısmi ya da sürekli olarak değişiklik gösterebilir. Sinirlerin zedelenmesi sonucu ortaya çıkar. Bir diğer sinir hastalığı çeşidi Anus kaşıntısıdır. Aşırı aybaşı kanaması da sinir hastalığının belirtisi olabilir. Rahimde ur, rahim çarpıklığı, yorgunluk, evlilik hayatındaki uyuşmazlıklardan kaynaklanabilir. Sinir hastalıklarının en önemli çeşitlerinden birisi de çarpıntıdır. Aynı zaman da damar sertliğine ve damar tıkanıklığına da yol açar. Birçok hastalığa neden olan sinirsel bozukluklar çok dikkate alınacak bir hastalıktır. Yeteri kadar önlem alınmazsa sonuçları oldukça ağır olacaktır.
Anksiyete
Anksiyete hastalığı halk diliyle sıkıntı hastalığı olarak bilinir. Endişe ve kaygı hastalığı da denilebilir. Bu durum herkesin günlük hayatta yaşadığı durumlar arasındadır fakat bazı kişilerde kronik hal alır. İnsanın yaşam kalitesini oldukça düşüren bir durumdur. Sıkıntı hastalığında kişi her zaman negatif şeyler düşünmektedir. Her zaman sanki başına bir iş gelecekmiş kaygısıyla yaşar. Ya da her an kötü bir haber alacakmış gibi hayatını sürdürür. Ve bunlara karşı hep önlem almakla vaktinin çoğunu bu gibi işlere harcamaktadır. Birçok nedenden dolayı kişide anksiyete görülür. Biyolojik nedenler en önemli faktörlerdendir. Anksiyete bozukluklarının giderilmesi bir doktor denetiminde yapılmalıdır.
Depresif Sinir Hastalığı
Depresif sinir hastalığının halk adıyla tanımı depresyondur. Sinir hastalığının insanın üzerinden kötü etkilerinden biri olan depresyon, kişinin en hafif üzüntü ve dertlerinde kendisini depresyondayım zannetmesidir. Depresyona giren insanın kendine olan güveni yoktur. Beyindeki uyaranlarını kaybetmiştir. Umutsuzluk ve kararsızlık çok fazladır. Uzun süreli duygu bozuklukları vardır. Kadınlarda depresif olaylar daha sık görülür. Depresif vakalar tüm yaşlarda görülebilir. Bu hastalığın temeli biyolojik yapılar ile başlar psikolojik ve sosyal etkinin kişiye etkilemesi sonucuyla da tamamen gelişir.
Sinir Hastalığı Testi
Sinir hastalığı testi, sinir ve kas rahatsızlıklarının tanı ve teşhisinde kullanılan mükemmel bir yöntemdir. Özel bir cihaz yardımıyla hastanın sinir ve kaslarından gelen uyarıları bilgisayara aktaran bir sistemdir. Sisteme gelen uyarılar da bir anormallik olup olmadığına bakılır. Genellikle iki aşamadan oluşmaktadır. İlk aşamada sinir iletim çalışmaları yapılır. Sinirlerin hızlarına ve yüksekliklerine bakılır. İkinci aşamada ise iğne yardımıyla kas çalışması yapılır. Kişinin el bileğine bağlanılan elektronlar sayesinde bu çalışma sürmektedir. Çok yüksek dozda olmamakla birlikte elektrik verilir ve verilen elektriğin sistemde ne hale geldiği, tepkimeleri incelenmektedir. Daha sonra aynı şekilde dirsekten uyarılar alınır ve bilgisayar ortamına aktarılır. Uzman doktor eşliğinde hastanın bilgisayara aktarılan elektronlara bakarak sinir veya kas hastalıklarının olup olmadığını çok rahat bir şekilde teşhis edebilir.
Sinir Hastalığının Nedenleri
Sinir hastalıklarının nedenlerinin başında en önemli olanı biyolojik olarak gerçekleşen durumlardır. Kişi doğduğu günden itibaren sinir hastalıklarının herhangi birini bünyesinde taşıyabilir. Ailesinde veya birinci dereceden yakın akrabalarında da bu hastalığın görülme olasılığı vardır. Sinir hastalığının biyolojik nedenden çok daha psikolojik nedenlerden dolayı olması kaçınılmaz bir durumdur. Depresif hareketler, günlük hayatta aşırı stres ve sıkıntı ile karşılaşmak, en ufak şeylere bile takılıp kalmak, çabucak sinirlenmek gibi nedenlerden dolayı da sinir hastası olabiliriz.
Bazı İlaçların Yan Etkileri
Özellikle kişinin başka rahatsızlığı yüzünden kullandığı birtakım ilaçlar sinir hastalığına yol açmaktadır. Kullanılan ilacın dozajı veya ilacın yaptığı yan etki kişinin beynindeki nöronları öldürebilir. Bu yüzden içtiğimiz ilaçların yan etkilerini doktorumuzdan öğrendikten sonra o ilacı kullanmalıyız. Özellikle kalp ve böbrek rahatsızlıkları için verilen ilaçların kullanımına dikkat etmeliyiz. Bu ilaçlar sizi sinir hastası veya depresif bozukluklara sokabilir.
Depresyon ve Panik AtaK Geçiren Kişilerin Sürekli Sinirli Olması
Depresyon ve panik atak insanların sinirsel rahatsızlık geçirmeleri kaçınılmaz bir durumdur. Depresyon sadece psikolojik nedenlerden kaynaklanmaz. Biyolojik ve kalıtsal nedenlerden dolayı insanlar depresyona girebilirler. Depresyonda olan kişiler etraflarını göremezler, akıllarında her zaman negatif durumlar getirirler ve mutsuzdurlar. Bu gibi depresif olaylar yaşayan insanlarda sinir hücreleri gün geçtikçe kaybolur. Sinir hastası olan insanların verdiği tepkilerden birisi de panik ataktır. En ufak bir olayda bir beklenilmeyen tepkiler verilmesi kişinin sinir hastalıklarının yaşandığını kanıtlar.
Aşırı Stresli Hayatlar
Gün içinde geçim kaygısından, çalışma olanaklarının kısıtlı olmasından veya kişinin en ufak olayda bile aşırı stres yapması onu sinir hastası yapabilir. Yapılan araştırmalara göre kadınlar erkeklerden daha çok stres yapıyorlardır. Stres, beynimizdeki elektron ve nöronları yok eder. Kişinin aklı sürekli başka bir durumla meşguldür. Her zaman o durumu düşünerek kendine zarar verir. Daha çok agresiftir ve çoğu şeyden mutlu olamaz. Hayatlarının merkezinde olan stres hem sinirsel olarak hem de psikolojik olarak kişiye zarar vermektedir.
Takıntı
Her an bir şey olacakmış gibi davranmak bazı takıntılıkların göstergesidir. Kaygı ile yaşama durumudur. Bu da insanın beynine ve kendisine çok zarar verir. En ufak bir durumda bile kafasına takılan bazı durumlar kişinin beyin fonksiyonlarının durmasına neden olur. Bu yüzden uzman nörolog veya psikolog desteği alınmalıdır.
Düzensiz Hayat
Kişinin düzensiz bir hayatının olması onu bazı psikolojik ve sinirsel birtakım çıkmazlara götürür. Gün içinde aşırı yorulma, belli bir program dahilinde hareket edememe, her gün yeni bir stres ve huzursuzluğun kendi içinde hissetmesi kişinin düzensiz hayatından kaynaklanmaktadır.
Öfke Patlaması
Sinir hastalığı olan bir insan kendi öfkesini kontrol edemez hale gelir. Hem stresli bir şekilde davranması hem de en ufak bir duruma sinirlenmesi beyinsel olarak durumunun iyi olmadığını gösterir.
Sinir Sıkışması
Sinir hastalarının genellikle karşılaştığı bir durumdur. İleri derecede olursa damar tıkanıklığına kadar gidebilir. Sinir sıkışmasının belirtileri nerede olduğuna göre değişmektedir. Sinirler omurilikten başlar ve tırnak ucumuza kadar devam eder. Kadınlarda özellikle hamilelik döneminde daha sık görülür. Vücudun çok çeşitli yerlerinde görülür. Özellikle bilek kısmında sinir sıkışması daha çok rastlanır. Özellikle gece ağrıları, uyuşma, yanma gibi ağrılar görülür. Bu ağrılar gidere artarsa EMG denilen aletle tedavisi yapılmaya çalışılır. Hafif ve orta derecede sinir sıkışması olduğunda ilaç yardımı verilerek sinir sıkışması giderilebilir. Eğer sıkışma ağır derecede ise ameliyata gidilir. Hasta ameliyat sırasında bile o ağrının geçtiğini hisseder. Bu yüzden sinir hastalarının yaşamına daha çok dikkat etmesi, ilaçlarını ve doktor kontrollerini aksatmamalıdır.
Sinir Hastalığının Belirtileri
Bir kişinin sinir hastası olduğunu birtakım gözlemler sonucu anlayabiliriz. Duygusal, psikolojik, kalıtsal gibi çeşitli nedenlerden dolayı sinir hastalığı ortaya çıkmaktadır. İnsanın kendini suçlu hissetmesi, depresif hareketler sonucu kendine zarar vermesi, karmaşık duygular içinde kendini bulması sinir hastalığının belirtileri arasındadır. Sinir hastalığı günümüzde oldukça yaygın olan bir hastalık haline gelmiştir. Sinir hastalığının bir diğer önemli belirtisi psikolojik sinir hastalığıdır. Özellikle Alzeimer ve MS hastalıkları psikolojik sinir hastalıkları arasına girmektedir. Kişinin beyninde, beyinciğinde veya omuriliğinde meydana gelen hasardan kaynaklıdır. Sinir hastalığı bütün yaş tipinde görülen bir hastalıktır. Kişinin yaşam kalitesi, yaşayış tarzı, sorunları bu hastalığın neden olup olmamasını tetikler. Sinir hastalığı ilk başlarda çok önemsenmese de daha sonları ciddi problemler ile karşılanabilir. İnsanlar üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda sinir hastalığının en önemli belirtileri arasında şunlar gelmektedir; aşırı kızgınlık, her zaman negatif düşünme, yavaş hareketler ve uyuşukluk, hiçbir şeyden mutlu olamama, kafasının her zaman başka bir şey de olması, odaklanamama ve toplum içinde uygun olmayan davranışlar sergilemesi kişinin sinir hastalığı olduğunun göstergelerinden biridir. Bu gibi durumlar sizde veya çevrenizdeki insanlarda görülürse en yakın zaman da uzman bir doktora gidilmelidir.
Aşırı Sinir Yaratan Durumlar
Özellikle sinir hastalarının çoğu hemen sinirlenmekte ve öfkelerini kontrol altına alamamaktadırlar. Öfke nöbetleri geçirebilirler. Duygularında aşırı derece hızlı değişimler görülür. Bu da hem dengesiz hem de sinirli olmasını sağlar. Küçük bir sebepten dolayı insanlara zarar verebilirler. Genellikle sinir hastaları ufak sebeplere büyük tepkiler verdiklerinden dolayı karşılarındaki insanı suçsuz yere zarar verebilir hatta onları öldürebilir. Bu durumların minimum seviyeye indirmek için psikiyatri desteği ve ilaç tedavisi yapılmalıdır.
Depresyon
Depresyon kişinin duygu değişimlerinin oldukça fazla olduğu, kendini dış dünyaya kapadığı, bunalımsal durumların baş gösterdiği, etkilerinin de insana zarar bıraktığı dönemdir. Sinir hastalarının çoğunda depresif hareketler görülür. Kişinin yaşadığı travmalar, üzüntüler, devam eden sorunlar, yoksulluk gibi nedenler depresyona yol açmaktadır. Yapılan araştırmalara göre kadınlar erkeklere göre daha çok depresyona girerler. Erkek çocuklarında genellikle ergenlik dönemlerinden hem sinirsel olarak hem de depresif olarak oldukça sıkıntı dönemlere girerler. Depresyonda olan ağır vakalar doktor kontrolünde hastaneye yatırılarak tedavi edilir.
Mükemmellik İsteği
Sinir hastalarının genel olarak takıntı yaptığı konulardan birisi her yaptıkları işlerin mükemmel derecede olması isteğidir. Her zaman kendi doğrularının geçerli olmasını isterler. Bunlarında olmadığı durumlarda kişi sosyal çevreden kendisini uzaklaştırır. Bu yüzden yapılacak psikolojik test ve ilaçlar sayesinde bu gibi takıntıları olan kişilerin tedavileri yapılmaktadır.
Hızlı Duygu Durum Değişiklikleri
Özellikle depresyona giren kişilerde hızlı duygu değişimi çok sık rastlanır. Kendilerini iyi hissederken hiçbir neden olmaksızın bir anda çok kötü hissedebilirler. Bu da sinir hastalığının olma durumunu tetikler.
Antisosyal Kişilik Yapısı
Sinir hastalığı olan insanlar kendi çevrelerinden çok uzaktadırlar. Hiçbir sosyal ortama katılmazlar. Her zaman kendilerini dışlanmış olarak hissederler. Yaşıtlarına göre davranmazlar. Bu gibi durumlar ile karşılaşıldığı zaman uzman psikologlar yardımıyla destek alınmalı ve kişinin sosyalliği arttırılmaya çalışılmalıdır.
Aşırı Şüphecilik
Herhangi bir olay olduğunda sinir hastası olan kişinin aklında her zaman ‘’acaba’’ düşüncesi kalmaktadır. Bu sorular aklını her zaman meşgul eder. En normal durumda bile kendisine ve etrafına karşı şüphe ile yaklaşır.
Sinir Hastalığının Tanı ve Teşhis Yöntemleri
Sinir hastalığına tanı koymak fiziksel olarak meydana gelen hastalıkların tanısından daha zordur. Özellikle kişinin kendi yaşamını takip etmek doktor açısından zor bir durumdur. Yapılacak testler ve görüşmeler sayesinde sinir hastalığının teşhisi konulabilir.
Görüşme
Doktorun hastası ile birebir olarak görüşme yapması, onu tanıması hastalığın teşhisi ve tedavisi hakkında daha başarılı adımlar atmasına yardımcı olacaktır. Kişinin vereceği tepkiler sayesinde uzman doktor ne şekilde tedavi edileceğini anlayarak en iyi tedavi biçimini hastaya göre ayarlayacaktır.
Psikometrik Testler
Bu test bilgisayar ortamında kişiye çok az elektrik verilerek yapılır. Beyin dalgalarının bilgisayar ortamına aktarılmasını sağlar. Bu dalgalardaki hareketlenmeler ve değişmeler kişinin ne derecede sinir hastası olduğunun teşhisini koyar.
Sinir Hastalığının Risk Faktörleri
Sinir hastalığının risk faktörleri arasında genellikle çevresel etkenler gelmektedir. Çevrenin vermiş olduğu stres, baskı, endişe, kaygı gibi olumsuz durumlar kişinin sinir hastalığına yakalanma şansını arttırır.
Yüksek Stres Altında Çalışanlar
Stres en önemli nedenlerin başında gelmektedir. İş kaygısı, sosyal geçim derdi gibi nedenler kişinin stresini daha da çok artıracak nedenler arasındadır. Bu gibi ortamlardan uzak durulmalıdır.
Genetik Faktörler
Sinir hastalığının en önemli ve kalıtsal nedeni genetik olmasıdır. Ailenin herhangi bir ferdinde görülen bu durum diğer bir kişide görülme olasılığını da arttıracaktır. Genetik faktörlerin en alt seviyeye indirmek için doktorun verdiği ilaçları ve tedavileri uygulamalıyız.
Komplikasyonlar
Kişiye zarar verecek bir takım ruhsal ve psikolojik komplikasyonlar meydana gelmektedir. Bu komplikasyonları minimum düzeye indirmek için önlemler alınmalıdır.
Öfke Kontrol Bozukluğu
Kişinin öfkesinin dışarıya karşı kontrol edememesi sinirsel bozukluğunu gösterir. Sosyal çevre hastanın sinirli olduğunu söylese de hasta bu tavırlarının gayet doğal olduğunu söyler. Sinir hastası olan kişi aynı zamanda psikolojik destek de almalıdır.
Ruh Sağlığı Bozukluğu
Kişinin psikolojik olarak ruhsal bozukluğu sinir hastalığından kaynaklanmaktadır. Ruh sağlığının bozulması kişiye Şizofreni tanısına varana kadar uzayabilir. Bu durumda yapılacak olan şey bazı antidepresan ilaçlarını kullanmasıdır. Hastanın çevresinde yaşayan kişiler de dikkat etmelidir. Çünkü ruh sağlığı bozuk olan birey onlara da zarar verebilir.
Sinir Hastalığı Nasıl Önlenir
Sinir hastalığını önlemenin en önemli unsuru erken denilebilecek durumda hastalığın önüne geçmektir. Ne kadar başlanırsa tedaviden o kadar olumlu sonuçlar alınır. Sağlıklı sonuçlar alınması adına psikolojik destek alımı çok önemlidir. Aynı zamanda kişinin beslenmesine de bu süreçte dikkat etmesi gerekir. Bazı doğal yöntemlerle de sinir hastalığı önlenebilmektedir. Örneğin; pamuk gibi vücudu tahriş etmeyen kumaşlar giyinmek, kişinin günlük stresini alabilecek masajlar yaptırmak, meditasyon tekniklerini denemek gibi yöntemlerle sinir hastalığının önüne geçilebilir. Tabi ki bunları yaparken doktorunuza başvurmanız gerekmektedir.
Psikolojik Destek Alınmalı
Sinir hastalığına yardımcı destek olarak en önemli etken psikolojik tedavi yöntemidir. Sinir hastalarının çoğu aynı zamanda psikolojik destek almış olmalıdır. Eğer destek almıyorsa hastalık kişide daha kötüye gidebilir.
Beslenmeye Dikkat Edilmeli
Sinir hastalarının çoğu vitamin takviyesi almak zorundadır. Özellikle genetik olarak sinir hastalığı olan kişilerde vitamin ve mineral eksikliği çok fazladır. Sinir hücrelerinin tekrar canlanması için B grubu vitaminlere ihtiyaç vardır. Yiyecek olarak peynir altı suyu, patates, yer elması, yeşil çay sinir hastalıklarına nispeten iyi gelmektedir.
Sık Sorulan Sorular
Sinir hastalıklarının hem hasta olan kişilere hem de etrafına verdiği zararlardan dolayı akıllarında birtakım sorular kalmaktadır. Gelin bu sorulara beraber yanıtlar bulalım.
Sinir hastalıkları çarpıntıya neden olur mu ?
Sinir hastalıkları kalp çarpıntısına neden olmaktadır. Özellikle depresif dönemlerde ve kişinin ani panik atak yani sinir krizi geçirdiği dönemlerde kalp çarpıntısına rastlanılmaktadır. Bunun önüne geçilebilmesi için bazı ilaçların alınması gerekir. Bu yüzden sinir hastalarının kriz dönemlerinde meydana gelebilecek bu komplikasyona karşı korunmak gerekir.
Sinir hastalıklarında boyun ve kaslarda ağrılar gözlenir mi ?
Sinir hastalıklarında hasta çok fazla hareketsiz kaldığından dolayı özellikle boyun ve bel ağrısı sıkça rastlanılan bir durumdur.
Sinir hastaları mide krampı yaşar mı ?
Sinir hastalarının beslenme alışkanlıklarında bozulmalar meydana gelmesi mide rahatsızlıklarının da ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Çok sık olmasa da bu durum bazen mide kramplarına yol açar.
Sinir hastalığında aşırı terleme sebebi nedir ?
Metabolizmanın normal seviyesinde çalışmaması, kişinin stres altında olduğunu hissetmesi ve farklı psikolojik duygular sonucunda her an bir şey olacakmış korkusuyla yaşaması aşırı terlemesine yol açabilir.
Antidepresanlar sinir hastalığı tedavisinde kullanılmalı mı ?
Antidepresanlar genel olarak psikolojik rahatsızlığı olan kişilerin kullandıkları ilaçlardandır. Sinir hastalıklarının temelinde psikolojik nedenlerde olduğu için antidepresanların kullanılması gereklidir. Bu ilaçlar kişide sakinlik yaratmaktadır.
Sinir hastalığı olanlar askere gidebilir mi ?
İleri derecede sinir hastalığı olan kişiler askere gidemezler. Çünkü kendilerine ve etrafındaki insanlara zarar verebileceği düşünüldüğü için askere alınmazlar.
Sinir hastalığı olan kişiler çalışabilir mi ?
Sinir hastalığı bulunan insanların çalışma alanları da kısıtlıdır. Maalesef iş verenlerin çoğu bu durumdan şikayetçi oldukları için iş vermezler. İlaç tedavileri yapıldıktan sonra dışarıya karşı herhangi bir tepkileri olmadığı düşünülürse birtakım işlerde çalışabilirler.
Sinir hastalığı başka hastalıklara zemin hazırlar mı ?
Sinir hastalıkları başka hastalıklara zemin hazırlar. Özellikle psikolojik ve ruhsal bozuklukları beraberinde getirir. Kişinin yaşam standardını aşağıya çeker ve beslenme düzeyini bozduğu için mide rahatsızlıkları görülebilir.
Sinir hastalığı tedavisi nasıl yapılır ?
Genel olarak tedavi türleri iki şekilde olmaktadır. Hafif ve orta derecede olan sinir hastaları bazı meditasyon yöntemleri ve ilaç tedavileri şeklinde olmaktadır. İleri derecede sinir hastalığı görülen kişilerde ise ameliyatla tedavi gerekebilir.
Alternatif tıp teknikleri ile sinir hastalıkları tedavi edilebilir mi ?
Alternatif tıp teknikleri ile yapılacak olan tedaviler hastanın iyileşmesi açısından pek bir avantaj veya katkı sağlamaz. Bu yüzden uzman doktorlar ile yapılacak testler ve ilaçlar kişinin tedavisinde daha olumlu sonuçlar verecektir.
Sinir hastalıkları intihara sebebiyet verir mi ?
Sinir hastalarının psikolojilerinin de tam anlamıyla yerinde olmadığı için intihara teşebbüs edebilirler. Bu yüzden etrafındaki yakın çevresine çok önemli roller düşmektedir. Psikiyatriye giderek daha sakinleşmesini sağlayabiliriz Yaşadığı çevrede kendine zarar verebilecek eşyalardan uzak tutulması gerekmektedir. Dikkatli olmakta fayda vardır.
Sinir hastalığı kalıtsal mı ?
Sinir hastalığı bazı durumlarda kalıtsal özellik gösterir. Eğer kişinin ailesinde sinirsel bozuklukları olan kişiler varsa kendisinin de sinir hastası olma olasılığı yüksektir.
Sinir hastalığı olan kişiler de kalp krizi geçirme riski nedir?
Kalp krizi geçirme durumları çok yüksek olmasa da vardır. Çünkü kalıtsal olarak sinir hastalığı bütün organizmayı etkilemektedir. Kişinin aşırı stres halinde yaşaması, hayat kaygısı, geçim sıkıntısı ve bazı kullandığı ilaçların kalp ritmini bozması nedeniyle kişi aniden kalp krizi geçirebilir.
Meslekler sinir hastalığına yol açar mı ?
Yoğun iş temposu, yolunda gitmeyen işler, kişinin geçim sıkıntısı yaşaması veya işinden ayrılmak zorunda kalması gibi durumlardan dolayı kişi de sinir hastalığı belirtileri görülebilir.
Sinir hastaları hangi bölüme muayene olmalıdır ?
Sinir hastaları hastanelerin Nöroloji bölümüne muayene olmalıdırlar.
Sinir hastalığının zararları nedir ?
Sinir hastalığının en önemli zararlarının başında kişinin beynindeki hücrelerin ölümünü sağlamasıdır. Bu ölen hücreler de kendilerini maalesef yenileyemezler. Beynimizin hafızasını, öğrenme ve algılama becerilerini öldürür. Kişiyi depresyona sürükler. Diğer bir zarar veren durumlarından birisi aşırı derecede vücuda adrenalin hormonunu sağlamasıdır. Bu adrenalin hormonu da kişide stres ve asabilik yapar. Adrenalin hormonu sayesinde nabız ve vücut sıcaklığı normalden çok daha yüksek seviyelere çıkar. Kan akışının hızlanması da sinir hastalığının kişiye vermiş olduğu zararların başında yer alır. Kan akışı neredeyse hızlı şekilde koşan insan ile eş değer durumdadır. Sinir hastalığı tansiyona da yol açar. Bu durum vücut sıcaklığımızı arttırır göz bebeklerimizde büyümeler meydana getirir. Sinir hastalığının zararlarından etkilenen bir diğer unsur çevresinde olan insanlardır. Sinir ve stres halindeyken ne yapacağı belli olmayan sinir hastaları için birtakım önlemler alınması gerekir.
Sinir hastalığı için hangi bölüme gidilir?
Sinir hastalıklarının tamamı nöron kaynaklıdır. Nöronlara baskı uygulanması, nörolojik hastalıklar ve diğerleri… Oldukça geniş bir skalada incelenmelerinden dolayı hastalığın türüne göre tedavi prosedürleri uygulansa da hastaların ilk aşamada yapması gereken şey nöroloji bölümüne başvurmaktır. Birçok sinir hastalığının ortak belirtisi ağrı, uyuşma vs. olduğundan dolayı ilk başvuru ortopedi ve travmatoloji bölümüne de gerçekleştirilebilir.
Sinir hastalığı kaç çeşittir?
Sinir hastalıkları, sinir sistemini bir şekilde etkileyen her türlü sorunun genel adıdır. Oldukça fazla sinir hastalığı olmakla birlikte en bilinenleri şunlardır: Epilepsi, felç, Parkinson, menenjit, dilde fonksiyon kayıpları, çocuk felci, anosmi, afoni, akıl hastalıkları, denge sorunları, baş ağrıları, demans, uyku bozuklukları. Bu hastalıkların etken faktörü sinir sistemini etkilemeleri ya da sinir sisteminden etkilenmeleridir.
Sinir hastalığı nasıl teşhis edilir?
Sinir hastalıklarının teşhisinde belirtiler üzerinden gidilir. Hastanın ve ailesinin tıbbi öyküsünün alınması dahi birçok sinir hastalığının teşhisini sağlamaktadır. Eğer hastalık öyküsü ve fiziksel muayene yeterli olmaz ise nörolojik bazı testler ile sinir hastalıkları kolayca teşhis edilebilmektedir. Teşhis aşamasında duruma göre kan, idrar ve hormon testlerinden de yararlanılmaktadır. Teşhisin nasıl yapılacağını sinir hastalığının türü belirler.
Sinir hastalığının belirtileri nelerdir?
Vücudun sağlıklı şekilde işleyebilmesi için sinir sisteminin sorunsuz olarak çalışması gerekir. Sinir hastalıklarının ortaya çıkmasından sonra bu sorunsuzluk hali biteceğinden dolayı da belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Her sinir hastalığında olmasa da genel olarak sinir hastalıklarında görülen belirtiler şunlardır: Vücudun çeşitli bölgelerinde uyuşma, karıncalanma ya da sürekli ağrı. Bilinç kaybı ve doğal olarak bayılma. Hafız problemleri. Yeme bozuklukları. Konuşma bozuklukları. Akıl sağlığında bozulmalar. Hareket kabiliyetinde azalma ve kaslarda titreme. Yaşlanma hızında artış.