Boğaz Kaşıntısı Tedavisi

Boğazda Kaşıntı Tedavisi Hakkında

Boğazda kaşıntı pek çok sebepten olabilen basit bir rahatsızlıktır ve hemen hemen herkesin başına gelmiştir. Bazı durumlarda grip gibi hastalıkların belirtisi olabilirken bazı durumlarda ise kendi başına küçük bir rahatsızlık olabilir. Basit birkaç önlem alınarak geçirilebilir. Ancak bazı durumlarda kaşıntının sebebi enfeksiyon olabilir. Bu durumda yapılması gereken hekim kontrolünde antibiyotik tedavisine başlamaktır. Boğaz enfeksiyonları ölümcül değildir ancak oldukça ağrılı ve yaşam kalitesini düşüren bir hastalıktır. Hastaya yutkunma yemek yeme su içme gibi basit aktivitelerde bile acı çektirir. Böyle bir enfeksiyon yaşanması durumunda teşhisi mutlaka hekim koymalı ve antibiyotik tedavisine mutlaka hekim karar vermelidir.

Boğaz Kaşıntısı Nedir?

Boğaz kaşıntısı boğazdaki yumuşak dokunun çeşitli sebeplerle enfekte olması veya nem dengesinin bozularak tahriş olması sebebiyle ortaya çıkan bir durumdur. Grip, alerji, boğaz enfeksiyonları, bademcik enfeksiyonları (tonsilit), sık sık öksürme sonucu tahriş gibi çeşitli sebepleri vardır. Bu bölgedeki doku yapısı gereği hassastır ve kolayca tahriş olabilir. Sigara ve asitli içecekler gibi zararlı alışkanlıklarda bu bölgede tahriş olmasına sebep olabilir. Aynı zamanda ses tellerine yakın olması sebebiyle bu bölgede oluşacak bir tahriş ses tellerinin de zarar görmesine sebep olur. Uzun yıllar sigara içen kişilerin seslerinde görülen bozukluğun sebebi budur.

Boğazda Kaşıntı Nedenleri Nelerdir?

Boğazda yaşanacak bir kaşıntının pek çok nedeni olabilir. Ani soğuklar veya sıcaklar, alerji, boğazın içecek ya da yiyecek vasıtasıyla tahriş olması, havaya bağlı sebepler, kullanılan ilaçlar gibi pek çok sebep bulunabilir. Bunlardan en sık görülenleri şu şekildedir:

• Dehidrasyon: Dehidrasyon vücudun beklenmedik şekilde su kaybetmesidir. Dehidre olan vücutta en çok su ve neme ihtiyaç duyan alanlardan birisi olan boğazda susuz kalmasından dolayı tahriş olur ve kaşıntı yapar. Uzun süreler susuz kalmak ¾ ü sudan ibaret olan vücudumuzun dengesini büyük ölçüde bozacaktır. Sadece boğaz kaşıntısı değil baş ağrısı, baş dönmesi, böbrek fonksiyonlarında yavaşlama, ciltte kurumalar, vücut direncinin düşmesi gibi pek çok yan etkileri olan bir durumdur. Bu yüzden vücudu susuz bırakmamak son derece önemlidir.
• Uyuşturucu, alkol ve sigara: Bazı uyuşturucular sigara gibi içilmektedir. Bu tarz narkotik maddeler sigaradan daha güçlü etkilere sahip oldukları için içim esnasında boğazı daha çok tahriş etmektedir. Buda boğazda kaşıntı ve yanmaya yol açmaktadır. Bunun haricinde uyuşturucular, uzun süreli kullanımlarda boğaz enfeksiyonu, akli dengede bozukluklar, bilinç bulanıklığı, genel vücut hasarı gibi pek çok yıkıcı zararı olan maddelerdir. Alkol kullanımı da aynı şekilde boğazda yanma ve tahrişe sebep olur. Bunun haricinde vücutta özellikle karaciğer fonksiyonlarını bozmakta, karaciğer kanseri, pankreas kanseri, gırtlak kanseri, mide kanseri gibi kanser hastalıklarının ortaya çıkmasını kolaylaştırmaktadır. Ayrıca alkol kullanımı dehidrasyonun sebeplerinden birisidir. Yine alkol kullanımına bağlı reflü, gastrit ve ülser gibi ciddi ve uzun tedavi süreleri gerektiren hastalıkların yan etkilerinin arasında boğazda tahriş ve kaşıntı da yer alır. Sigara kullanımı ise başta boğaz ve akciğerler olmak üzere pek çok vücut fonksiyonunun doğal işleyişini bozar. Sigara içimi esnasında ağza ve boğaza dolan yakıcı sıcak hava temas ettiği dokuların hasar görmesine ve yıpranmasına sebep olur. Boğaz kaşıntısına yol açtığı gibi pek çok ciddi hastalığın da müsebbibidir.
• Boğazda enfeksiyon: Boğaz enfeksiyonları tedavisinin hekim tarafından yapılması gereken, antibiyotik kullanımı ile sonlandırılabilecek, hastanın yaşam kalitesini düşüren bir hastalık çeşididir. Boğaz enfeksiyonları yutkunmada güçlük, sıcak ve soğuk yiyeceklere karşı hassasiyet, boğazda yoğun ağrı, halsizlik gibi semptomlar gösterir. Başka organlara yayılmadan tedavi edilmesi gerekir. Aksi durumda enfeksiyon yayılacak ve tedavisi güçleşecektir. Tedavisi hekim tarafından muayene ettikten sonra uygun dozu belirleyerek hastaya antibiyotik ve ağrı kesici reçete edilerek yapılır. Bu ilaçların düzenli kullanımı ile tedavi süreci kısa zamanda bitirilebilir. Her enfeksiyonda olduğu gibi boğaz enfeksiyonunda da bulaşma riski vardır.
• Alerjik reaksiyonlar: Çoğu kişinin sahip olduğu bir alerji vardır. Bunlar mevsim geçişlerinde rutin olarak tekrarlayan alerjiler olabileceği gibi bir yiyeceğe, bir çiçeğe ya da herhangi bir maddeye de olabilir. Alerjiler çok yoğun ve ölümcül reaksiyonlara sebep olabileceği gibi küçük reaksiyonlar da gösterebilir. Bu alerjinin türüne göre değişmektedir. Boğazda kaşıntı yapacak bir alerji ciddi olmayan reaksiyonlardan birisidir. Genellikle yeme içme esnasında oluşur ve kişinin bilerek veya bilmeyerek alerjisi olan bir maddenin boğaza temas etmesi sonucu kaşıntı hissi ortaya çıkar. Diğer yiyecek alerjileri gibi ölümcül sonuçları yoktur. Sadece birkaç saat kaşıntı hissi geçmez ve bazı durumlarda hastayı öksürtebilir. Bunun dışında ciddi bir yan etkisi yoktur.
• Asit reflüsü: Mide asidi son derece güçlü ve yüksek asidik orana sahiptir. Mide bu asidi sindirim için sürekli salgılamaktadır. Mide içerisinde bulunan ve mideyi koruyan mukozal yapı sayesinde bu asit mideye zarar vermez. Mide duvarı sürekli kendini yenileyerek asidin kontrolden çıkmasına ve organlara zarar vermesine engel olur. Ancak bazı durumlarda bu asit mideden yemek borusuna (özofagus) kaçar. Bu durumda hastanın göğsünde asidin sebep olduğu tahrişe bağlı olarak yanma ve ağıza acı su gelmesi şikayetleri olur. Asit temas ettiği dokuyu tahriş eder. Bu noktada tahriş ettiği dokulardan birisi de boğazdır. Tahrişten sonra boğazda ciddi bir yanma hissi ile birlikte kaşıntı da olmaktadır.
• Konuşma ve şarkı söyleme: Konuşma eylemi boğazda bulunan ses telleri vasıtasıyla gerçekleştirilir. Normal şartlarda konuşma eylemi boğaz için bir sorun teşkil etmez. Ancak çok uzun süreli konuşmalar, yüksek sesle yapılan konuşmalar veya uzun süreli şarkı söylemek ses tellerinin fazla kullanılmasına yol açarak boğazı yıpratır. Bu gibi durumlarda boğazın nem dengesi de bozulacağı için sık sık su içilmesi gerekir. Ancak yine de uzun süre konuşmak veya şarkı söylemek, bağırmak gibi eylemler boğazı yıpratır ve kaşınmasına sebep olur. Mümkün olduğunca bu durumdan kaçınmaya çalışmak gerekir.
• Hava kirliliği: Kirli hava tıpkı sigara gibi pek çok solunum yolu hastalıklarına sebep olur. Bununla birlikte nefes alma sırasında havada bulunan toksik maddeler boğazın tahriş olmasına veya enfeksiyon kapmasına neden olarak boğazın kaşınmasına yol açar. Bunun haricinde kirli havada bulunan çok küçük parçalar nefes alıp verirken boğaza yapışabilir. Bunlarda boğaz kaşıntısına sebep olabilir.
• Hava kuruluğu: havanın yeterince nemli olmaması ağız ve burundaki nemli ortamın kurumasına, kuruyan boğazda ve burun içinde tahrişlere sebep olmaktadır. Tahrişten sonra boğazda bir kaşıntı hissi ortaya çıkar. Genellikle açık havadaki nem oranı boğazın neminin sağlanması için yeterlidir. Ancak bazen ev ve işyerlerinde kapalı alanlarda yeterli nem bulunmamaktadır. Bu gibi durumlarda havayı nemlendiren cihazlar kullanılarak hava nemlendirilir. Bu hem boğazda kaşıntı ve tahrişin önüne geçilmiş olur hem de nefes alıp verdiğimiz havada bulunması gereken sağlıklı nem oranını sabit tutar.

Boğazda Kaşıntı Tedavi Türleri

Boğazda kaşıntının tedavi türleri bu rahatsızlığı ortaya çıkaran sebepler gibi çok çeşitlidir. Ağır bir enfeksiyon mutlaka antibiyotik tedavisi gerektirirken, daha hafif ve enfekte olmayan durumlarda basit ilaçlarla tedavi sağlanmaktadır. Bunun haricinde sık sık başvurulan bir diğer tedavi yöntemi ise bitkisel tedavilerdir. Bu yöntem kişinin kendi kendine yapabileceği bir tedavi yöntemidir ve en önemlisi sağlıklıdır.

İlaç Tedavisi

Boğazda kaşıntıya sebep olan rahatsızlıklar bazı durumlarda ilaç tedavisi olmadan geçmeyecek hastalıklardır. Boğaz enfeksiyonu, tonsilit, reflü, gastrit gibi ciddi hastalıklar mutlaka doktor kontrolünde ve ilaç tedavisiyle geçirilmelidir. Bu gibi ciddi hastalıklar tedavi edilmezse diğer organlara da zarar vermeye başlayacağı için ertelenmeden hekime muayene olunmalı, hekim tavsiyelerine ve reçete edilen ilaçların kullanımına riayet edilmelidir. Aksi takdirde basit bir ilaç tedavisiyle geçirilebilecek hastalık büyür, hasta için uzun, zahmetli ve yıpratıcı bir tedavi sürecinin geçirilmesine sebep olur. Bazı durumlarda kalıcı organ hasarlarına dahi yol açabilmektedir. Bu yüzden yapılan basit bitkisel tedavilerle geçmeyen veya boğazda ağrı ve yanma hislerine benzer semptomların sürekliliği durumunda mutlaka bir hekime başvurulmalıdır. Eğer geçirdiğiniz rahatsızlık önemli değil ise hekim zaten gereksiz antibiyotik ve diğer ilaçları reçete etmeyecek birtakım tavsiyelerde bulunarak hastayı evine gönderecektir.

Bitkisel Yöntemler

Boğazda kaşıntı genellikle önemsiz küçük bir rahatsızlıktır. Eğer altında daha önemli bir hastalık yoksa bitkisel tedaviler ile kolayca geçirilebilir. Bu tedaviler risksiz ve hasta olunmasa dahi uygulanmasında herhangi bir zarar olmayan yöntemlerdir. Bu yüzden gönül rahatlığıyla denenebilir. Bu yöntemlerden en çok kullanılanlarından bazıları şu şekildedir:

• Tuzlu suyla gargara: 1 su bardağı ılık suya 2 çay kaşığı kadar tuz atılıp tuz tamamen suda eriyene kadar iyice karıştırılır. Sonrasında su ağızda gargara yapılarak tükürülmelidir. Bu suyu yutmamak gerekir. Eğer yutulursa boğazda kaşıntıya neden olan mikroplar mideye inebilir ve midede başka rahatsızlıklar yaratır. Bu yüzden su mutlaka bir lavaboya tükürülmelidir. Bu yöntem boğazdaki balgam ve iltihaplara iyi gelmektedir. Günde 2 kez yapılırsa kısa zamanda etkileri görülür.
• Bal yemek: Bal mükemmel bir doğal antibiyotiktir. Sadece ilaç maksatlı üretilen anzer balı gibi ballar bulunurken normal günlük tüketim için olan kaliteli ballarda vücut direncini artırmaya ve hastalıklara karşı hızlı iyileşmeye katkıda bulunmaktadır. Boğaz tahrişi için üretilen pastillerin çoğu da içinde bal bulundurur. Bu yüzden boğaz kaşıntısını gidermek için bal çok iyi bir tercihtir. Eğer doğrudan bal yenilemiyorsa balı çaya veya süte karıştırarak içmekte iyileştirici etkisini görmek için yeterlidir. Ancak burada önemli olan kimyasal aromalar karıştırılmış muzlu sütler değil gerçek saf balı sütün içine karıştırarak içmektir. Bir diğer önemli husus 1 yaşından küçük çocuklara kesinlikle hekime danışılmadan bal verilmemelidir. Balda bulunan baz bileşikler bebeğin ölümüne yol açabilen bebek botulizmi adlı bir hastalığı tetikleyebilir. Bu yüzden 1 yaşından küçük bebeklerde kesinlikle hekime danışmadan herhangi bir bitkisel tedavi uygulanmamalıdır.
• Ballı limonlu zencefil çayı: Bardağın dibine az miktar balın üzerine kaynar su, 1 dilim limonun suyu ve zencefil eklenerek hazırlanan bu çay boğaz ağrılarını geçirmekte çok etkilidir. Günde birkaç kez içilirse daha etkili olan bu çay hem kaşıntıyı kısa zamanda geçirecek hem vücut direncini artıracak hem de kişinin enerjisini yükselterek kendisini zinde ve sağlıklı hissetmesini sağlayacaktır. Hazırlaması ve malzemelerinin temini kolay olduğu için bu çay en sık kullanılan bitkisel tedavi yöntemlerinden birisidir.
• Zerdeçallı süt: Bu yöntemde yine uygulaması kolay bir başka bitkisel tedavi yöntemidir. Birkaç bardaklık az miktar sütü kaynatırken içine atılacak 1 çay kaşığı zerdeçal ile birlikte 5 ila 10 dakika arasında ısıtmak yeterlidir. Süt gece yatmadan önce içilirse daha etkili olacaktır. Birkaç gün içinde boğaz kaşıntısını tamamen geçirecek bu yöntem çok uzun zamandır evlerde uygulanan pratik ve sağlıklı bir yöntemdir.
• Elma sirkesi: Elma sirkesinin pek çok hastalığa iyi geldiği bilinir. Bu hastalıklardan birisi de boğaz kaşıntısıdır. 1 su bardağı suya 1 tatlı kaşığı elma sirkesi eklenerek içildiğinde kaşıntının birkaç gün içinde yok olduğu görülecektir. Tercihen suyun içine tadını iyileştirmek adına 1 çay kaşığı bal eklenebilir.

Bu yöntemler haricinde eczanelerden reçetesiz temin edilebilecek antihistaminikler, boğaz spreyleri, ağız yıkama suyu ve boğaz pastilleri de boğaz kaşıntısını geçirmeye yardımcı olacaktır.

Boğazda Kaşıntı Tedavi Öncesi

Boğazda kaşıntı şikayeti başlayan bir hasta eğer ciddi bir hastalığın semptomları olan mide ve boğazda yanma hissi, yüksek ateş, bilinç bulanıklığı gibi belirtileri de hissediyorsa mutlaka durum önemsenmeli ve bir hekime gidilmelidir. Muayeneden sonra verilecek detaylı bir anamnez ile hekim hastalığınız reflü, gastrit, tonsilit gibi ciddi bir rahatsızlık ise hastayı ilgili uzman hekime yönlendirecektir. Uzman hekim hastalığın durumuna göre antibiyotik veya başka ilaç tedavilerine başlayacaktır. Reflü hastalığının cerrahi işlem seçeneği de bulunmaktadır.

Bunun haricinde şikayetleriniz çok ciddi değilse ve yüksek ateş, bayılma, bilinç bulanıklığı gibi ciddi belirtiler yoksa birkaç gün hasta bitkisel yöntemleri deneyerek kendi kendini tedavi etmeye çalışabilir. Boğazda kaşıntı hissi geçmezse veya artarsa hekime muayene olunmalıdır.

Fizik Muayene

Hasta hekime başvurduktan sonra hekim boğazınızı inceleyecek ve birkaç fiziki kontrolden sonra hastalığınızı teşhis edecektir. Fizik muayenesi oldukça kolaydır. Hekim öncelikle abeslang denilen yassı bir tahta çubuk yardımıyla dile bastırarak boğazın iç yapısını inceleyecek daha sonra herhangi bir solunum yolu enfeksiyonu var mı yok mu belirlemek için steteskop yardımıyla hastanın nefes alışverişini dinleyecektir. Boğazın detaylı incelenmesi, nefesin dinlenmesi ve hastanın verdiği anamnez ile birlikte hekim bulguları değerlendirecek, eğer enfeksiyon gibi bir hastalıktan şüpheleniyorsa bunu destekleyecek birkaç laboratuvar tahlili isteyecektir.

Tetkikler

Boğaz kaşıntısı için uygulanan tetkikler hekim isteğine göre değişmekle birlikte genellikle sabit birkaç tahlilden oluşmaktadır. Boğazın iç kısmından alınacak bir boğaz kültürü mikroskop altında incelenir ve mikrobik durumu değerlendirilir. Enfeksiyon olması ihtimaline karşı kan tahlilleri yapılabilir. Eğer hekim solunum yollarında enfeksiyon isterse laboratuvar tahlilleri haricinde akciğer röntgeni çekilmesini de isteyebilir.

Boğazda Kaşıntı Sonrası

Boğazda kaşıntı her ne kadar önemsiz küçük bir hastalık gibi görünse de altında yatan sebeplerden dolayı ciddiye alınması gerekir. Kişinin bulunduğu ortamdan dolayı olmuşsa hastalığın nüksetmemesi için ortam daha uygun hale getirilmeye çalışılmalıdır. Su tüketiminin artırılması gibi vücudun ihtiyaç duyduğu önlemler alınmalıdır.

Beslenme ve Hijyen

Boğazda kaşıntının tedavi edilmesinden sonra hasta eğer enfeksiyon sebebiyle bu rahatsızlığı yaşadıysa enfeksiyonu kapmamak için hijyen kurallarına dikkat etmeli, yediği içtiği yiyeceklere özen göstermelidir. Hijyenik olmayan gıdalar sadece boğazda kaşıntı yapmayacağı, başka hastalıklara da sebep olacağı için kişinin yediği içtiği her gıdanın hijyenine dikkat etmesi gerekmektedir. Kişisel hijyen ve kişinin bulunduğu ortamın temizliği de herhangi bir hastalık kapmaması için son derece önemlidir. Bunun dışında kişinin hayat tarzı haline getireceği sağlıklı ve düzenli beslenme alışkanlıkları vücut direncini ve zindeliği artırarak kişinin hasta olma ihtimalini oldukça düşürecek ve hayat kalitesini artıracaktır.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Tedavi sonrası kişinin dikkat etmesi gerekenler bu hastalığın ortaya çıkmasına neden olan etkenlerdir. Eğer alkol veya sigara kullanımı varsa kişi bunlardan derhal vazgeçmeli, gerekiyorsa bu durum için tedavi almalıdır. Ülkemizde sigara ve alkol bağımlılığının önüne geçmek için sağlık bakanlığının ücretsiz sağladığı hizmetler vardır. İsteyen herkesin başvurabildiği bu hizmetler kişinin hayatından sigara veya alkolü tamamen çıkarması için bir fırsat olarak kullanılabilir. Bunun dışında hasta enfeksiyon kaynaklı bir sorun yaşamışsa enfeksiyonun ortaya çıkış sebebinin tespit edilmesi ve kaçınılması gerekir. Vücut direncini yükseltecek bitkisel kürler hem sağlıklı yaşam için hem de hastalık sonrası zayıflayan bağışıklığın yeniden güçlendirilmesi için mutlaka uygulanmalıdır. Hasta kafein ve asitli içecek tüketimini azaltmalı, mümkünse tamamen sonlandırmalıdır. Bu tür içecekler boğazı tahriş ettiği için tüketime devam edilmesi durumunda hastalığın nüksetmesi çok kolay olacaktır.

Sık Sorulan Sorular

Boğazda kaşıntı hissi çoğu zaman basit bir rahatsızlık olsa da bazı durumlarda ciddi hastalıkların habercisidir. Çoğu hasta bu rahatsızlığı önemsemediği için hekime başvurmamaktadır ve bu yüzden ciddi bir rahatsızlığı varsa bu erkenden teşhis edilememektedir. Bu rahatsızlığı çoğu durumda evde yapılacak basit birkaç tedavi ile önlemek kolaydır.

Boğazda kaşıntı nasıl önlenir?

Boğazda kaşıntı başladıktan sonra hastanın evde yapabileceği birkaç bitkisel tedavi ile kaşıntı önlenebilir. Bal tüketimi, elma sirkesi, süt gibi sağlıklı besinlerle uygulanan bu tedaviler kaşıntıyı önlemede oldukça etkilidir. Bunun haricinde boğaz pastili, antihistaminikler, boğaz spreyleri, ağız yıkama ve gargara suyu da reçetesiz olarak eczanelerden temin edilebilir ve kaşıntıyı önlemede oldukça etkilidirler.

Boğaz kaşıntısı hangi hastalıkların belirtisidir?

Boğaz kaşıntısı reflü, gastrit, ülser, boğaz enfeksiyonu, bademcik enfeksiyonu gibi ciddi hastalıkların belirtisi olabileceği gibi grip ve alerji gibi daha kolay tedavi edilen hastalıkların da belirtisi olabilir. Bunun dışında boğaz kaşıntısı herhangi bir hastalığı olmayan kişilerde mevsim geçişi gibi basit nedenlerle ortaya çıkabilir. Bu gibi basit olgular geçicidir ve ciddi bir tedavi gerektirmez.

Boğaz kaşıntısı nasıl giderilir?

Boğaz kaşıntısı su tüketimini artırarak, boğazın nemli tutulmasını sağlayarak, kapalı ortamdaki nem dengesini koruyacak cihazlar kullanılarak, bitki çayları, bal, süt ve gargara suları kullanılarak giderilebilir. Bunun haricinde antihistaminikler ve boğaz pastilleri de kaşıntıyı gidermede etkilidir.

Hangi gıdalar boğazda kaşıntıya sebep olur?

Yoğun kafein içeren içecekler, asitli içecekler, alkollü içecekler ve boğazı tahriş eden kimyasallar bulunduran her türlü gıda boğaz kaşıntısına sebep olmaktadır. Boğazdaki doku yapısı gereği hassastır ve kolayca tahriş olabilir. Bu yüzden zararlı olmayan ancak sıcak tüketilen gıdalar da fazla sıcak olması durumunda boğazı yakacak ve tahriş olmasına sebep olacaktır.

Boğaz kaşıntısına iyi gelen gıdalar nelerdir?

Bal, yeşil çay, adaçayı, zencefil, zerdeçal, limon, elma sirkesi, turp gibi gıdalar boğaz kaşıntısına iyi geldiği bilinen gıdalardır. Bunları yenilen yemeğe dahil ederek hazırlanılan yiyeceklerde boğaz kaşıntısına iyi gelecektir. Bunun haricinde tarhana, ezogelin, yoğurt çorbası gibi çorbalarda boğazdaki kaşıntıya iyi gelmektedir.

Boğaz kaşıntısı için ne zaman doktora başvurmak gerekir?

Boğaz kaşıntısı genellikle evde tedavi edilebilen bir hastalıktır. Ancak yüksek ateş, bayılma, bilinç bulanıklığı, boğazda yanma, kulaklarda basınç ve yutkunamama gibi belirtiler daha ciddi bir enfeksiyonu işaret ettiği için bu semptomları gören hastalar hekime başvurmalıdır. Bunun haricinde özellikle yemekten sonra göğüste ve boğazda yanma hissi asit mide asidi reflüsü olabileceği için buda hissedildiğinde hekime başvurulması gereken semptomlar arasındadır.

Boğaz kaşıntısında hangi bölüme muayene olmak gerekir?

Boğaz kaşıntısı şikayeti olan bir hasta semptomları çok ciddi değilse acil servis hekimine başvurabilir. Burada yapılacak muayenenin ardından hastalık ciddi boyutlarda bir enfeksiyon değilse acil servis hekimi gerekli tedaviyi yapacaktır. Ancak hastalığın semptomları ciddi ise gidilmesi gereken hekim kulak burun boğaz uzmanıdır. Eğer hasta ciddi semptomlarla acil servise başvurursa, acil serviste ilk muayeneyi yaptıktan sonra hekim gerekli görmesi halinde hastayı kulak burun boğaz uzmanına sevk edebilir.

Boğaz kaşıntısı tehlikeli midir?

Boğaz kaşıntısı tehlikeli bir hastalık değildir. Ancak tehlikeli hastalıkların habercisi olabildiği için semptomlarının dikkatle incelenmesi gerekir. Eğer vücutta başka bir hastalığa dair herhangi bir semptom görülmüyorsa endişelenecek bir durum yoktur. Birkaç gün uygulanacak bitkisel tedaviler sonucunu gösterecektir. Eğer evde uygulanan tedaviler herhangi bir etki göstermiyorsa, kaşıntı geçmiyor veya artıyorsa doktora başvurulmalıdır.