Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Candida Tedavisi

Candida Tedavisi Hakkında
Candida Tedavi Türleri
Candida Tedavi Öncesi
Candida Tedavi Sonrası
Sık Sorulan Sorular

Vücudumuzda olan ve mukoza zarı bulunan her alanda çoğalabilen Candida (Candida Albicans) küf benzeri bir mantardır. Mantarın yerleşim alanları arasında vajinal bölge, göz, mesane, ciğer gibi mukoza zarı olan yerler vardır. Candida mantarı normal miktarda olduğu sürece vücudumuza faydalı olur. Vücudumuza zarar verecek bakterileri bularak yok edilmelerini sağlarlar. Candida vücutta yaşamsal faaliyet sonlandığı takdirde vücudu da parçalara ayırarak yok eden de bu mantardır.

Candida kontrolden çıkmadığı zaman vücudumuzda tehlikeli olmaz. Ancak mantarın kontrolsüzce çoğalması çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına neden olur. Candida tedavisi bu aşamada oldukça önemlidir. Mantarın çoğalmasına engel olmak ve çoğalan mantarları yok etmek için mutlaka tedavi uygulanmalıdır. Etkin bir tedavi için antifungal ilaçlar ve beslenme ön plana çıkmaktadır.

Candida mantarının kontrolsüzce üremeye başlaması halinde vücut bazı uyarılarla bunu göstermeye çalışır. Kemiklerde, organlarda ve kaslarda ağrılar oluşur. Gözle görülecek şekilde tırnak mantarı, ciltte egzama, migren, beyin hasarı, mantar sorunları, ruhsal çöküntüler gibi rahatsızlıklar oluşur. Bu belirtiler dikkate alınırsa, Candida mantarının normal düzeye gelmesi sağlanabilir.

Vücuttaki diğer organizmalar gibi faydalı olan Candida mantarı zararlı bakterileri yok etme görevini üstlenmiştir. Ancak vücutta kontrolden çıkmaması ve çoğalmaması da çok önemlidir. Mantar çoğaldıkça vücudun içi ve dışı pek çok tepkiyle karşılık verir. Bağışıklık sisteminin sağlıklı olması vücuttaki bakterilerin ve mikroorganizmaların dengelenmesinde en önemli faktördür. Bu dengenin bozulmasına neden olacak faktörler genel vücut sağlığının bozulmasına neden olur. Fazla miktarda şeker, antibiyotik, karbonhidrat tüketimi, bağışıklık sistemindeki iniş çıkışlar, stresli bir yaşam sürmek bu dengeyi bozabilecek etkenlerdir.

Candida tedavisi için öncelikle beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi gerekir. Doğru bir beslenme düzeniyle bu mantardan kurtulmak mümkündür. Çünkü bu mantarın beslenmesinde ve çoğalmasında besinlerin önemi fazladır. Özellikle şeker mantarı besleyen yiyeceklerin arasında ilk sırada yer alır. Tedavide yenmesi gereken ve yenmemesi gereken yiyecekleri bilmek, tedavinin başarıyla uygulanmasını sağlayacaktır. İçeriğinde şeker bulunan besin maddelerinden mümkün olduğu kadar uzak durulmalıdır.

Pek çok hastalıkla mücadelede güçlü bir bağışıklık sistemi en önemli aşamadır. Candida tedavisi için de güçlü bir bağışıklık sistemine ihtiyacımız olur. Doğal ve taze besinlerle beslenmek, balık ve et ürünlerini tüketmek bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur.

Candida mantarı ile mücadelede faydalı yağların tüketilmesi protein tüketimi kadar önemlidir. Faydalı yağlar besinlerle alınan ve yağda çözünen A, E, D, K vitaminlerinin taşıyıcısı olup, karoteni A vitaminine dönüştürür. Ayrıca D vitamininin emiliminde ve kullanımında etkili olur.

Candida tedavisi sırasında düzenli şekilde probiyotik tüketimi mantarla mücadelede oldukça etkilidir. Probiyotikler sindirim sistemindeki faydalı bakterilerin işlev görmesini, zararlı olanların yok edilmesini sağlayacak ortamı oluşturur.

Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesini yanında bağışıklık sisteminin bu durumunun korunmasını sağlamak ta Candida tedavisinde önemlidir. Bu yüzden vücudun vitamin ve mineral ihtiyacının karşılanması gerekir. Vücuda D, C, E, B kompleks vitaminlerinin, magnezyum ve kalsiyum gibi minerallerin dışarıdan alınması gerekir.

Candida tedavisi sırasında doğru beslenmek en önemli mücadele aşamasıdır. Tedavide en etkili besinler arasında ise elma sirkesi ve sarımsak gelmektedir. Bu besin maddelerin çiğ ya da pişmiş olarak mutlaka tüketilmesi gerekir. Candida mantarı özellikle elma sirkesinden kaçınır. Sarımsak ise bağışıklık sistemini güçlendirerek tedaviye destek verir. Yemek öncesi suyun içine konulacak bir kaşık elma sirkesi mantarın kontrolsüzce çoğalmasını önler ve bağırsak florasının tedavisinde etkili olur.

Candida tedavisi için kullanılan antifungal kremler, ilaçlar doktor gözetiminde alınmalıdır. İlaçların yan etkileri olması nedeniyle buna dikkat edilmelidir.

İnceleyen ve Onaylayan : Uzman Dr. Mehmet Karahan

Candida Tedavisi Hakkında

Candida mantarı vücudun doğal ortamında bağırsak, vajina, ağız gibi iç yüzeylerde bulunur. Kontrol altında olduğu sürece vücut için oldukça yararlı olan bu mantar türü bağırsakta emilime ve sindirim süreçlerine yardımcı olmaktadır. Vücutta normal sayıda Candida mantarı bulunursa, vücut sağlığına olumlu katkılar yapar. Bağışıklık sisteminin kontrolünde olan Candida mantarının kontrolden çıkması ve sayıca artması çeşitli hastalıklara neden olabilir. Mantarın çoğalması halinde vücudun iç yüzeylerinde yoğurt kesiği gibi beyaz bir tabaka oluşur. Candida insan vücudunda hastalık yapan mantarların başında gelir. Mantarın aşırı çoğalması halinde mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Candida tedavisi doğru beslenme düzeni ile etkin bir şekilde yapılabilir.

Candida mantarının aşırı miktarda çoğalması vücuda çeşitli zararlar verir. Bunların başında toksin üretimine neden olması ve vücuttaki faydalı bakterilerin çalışmasına engel olması gelir. Ayrıca bağırsaklardaki geçirgenliği arttırarak, istenmeyen maddelerin kana geçişini kolaylaştırır. Ciddi hastalıklarda etkili olarak hastalığın kötüye gitmesine neden olur. Kişinin yaşam kalitesini olumsuz şekilde etkiler.

Candida tedavisi için kullanılan çeşitli antifungal ilaçlar ve kremler bulunmaktadır. Fakat ilaçların böbreklerde ve karaciğerde ciddi yan etkileri de vardır. Bu nedenle sağlıklı ve kendini daha kolay toparlayacak kişilerde ilaç tedavisi fazla tercih edilmez. Lokal enfeksiyonlarda kremlerin faydası olur. İlerleyen şiddetli enfeksiyonlarda ise antifungal ilaçlar kullanılabilir. Ancak Candida tedavisinde sağlıklı beslenmenin yeri daha önemlidir.

Sağlıklı beslenmek ve Candida mantarı ile mücadele edebilmek için öncelikle şeker ve karbonhidrat içeren besinlerden uzak durulmalıdır. Şeker içeren besinler Candida mantarının sayıca artmasına ve vücuda yayılmasına neden olur. Bu nedenle basit şeker ihtiva eden şekerlemeler, çikolata, patates gibi nişastalı sebzeler, şekerli meyveler, meyve suları, alkollü içeceklerden uzak durulmalıdır.

Candida mantarı ile mücadele etmek isteyenler mantar önleyici besinleri tüketmelidir. Besinlerin bir kısmı antifungal özellikte yani mantar önleyicidir. Bu tür yiyeceklerin tüketilmesi vücuttaki Candida mantarının azalmasına yardımcı olur. Allicin içeriğiyle sarımsak, laurik asit içeren hindistan cevizi, curcumin içeren zerdeçal candida mantarı tedavisinde oldukça faydalıdır.

Candida mantarı ağız içini etkilediyse xylitol içeren şekersiz sakızlar kullanılabilir. Bu sakızların antibakteriyel ve antifungal özellikleri bulunmaktadır. Gün içerisinde yarım saat kadar şekersiz sakız çiğnemek mantarla mücadelede etkili olur. Ayrıca doktorun vereceği ilaçların, kremlerin kullanılması gerekir. Oral süspansiyon ile ağız içi çalkalanarak sıkça temizlenmelidir.

Beslenmede probiyotiklere ağırlık verilmesi bağırsak bakterilerinin desteklenmesini sağlar. Dolayısıyla bakteriler candida mantarını kontrol altına alabilir. Ancak bunun için doğal probiyotik tercih etmelisiniz. Probiyotiğin içeriğinde laktobasilus daha fazla olmalıdır. Bu tip probiyotik bakterileri candida mantarı ile daha etkin mücadele edebilir.

Candida mantarından yakınan kişilerin bağışıklık sistemi de sorunlu olur. Bu nedenle candida tedavisi sırasında bağışıklık sisteminin de desteklenmesi gerekir. Kronik hastalıklar ve kontrolsüz kan şekeri bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabilir. Candida tedavisinde bağışıklık sistemini desteklemek amacıyla düzenli olarak egzersiz yapılmalı, D vitamini, omega 3 takviyesi, glutamin supplementi alınması yararlı olabilir. Beslenme kan şekerini kontrol altına alacak şekilde düzenlenmelidir.

Candida tedavisi sırasında alerjenlerden ve toksinlerden de uzak durulmalıdır. Alerjenler bağırsaklarda bulunan savunma hücrelerini aktifleştirerek kronik inflamasyona neden olabilir. Toksik maddeler ise bağırsak duvarında bulunan dayanıksız bakterilerin zarar görmesine neden olabilir. Bu yüzden alerjen ve toksinlerden uzak durmak candida mücadelesinde önemlidir.

Tedavi sırasında beslenmede derin deniz balıklarından, sanayi üretimi tavuklardan, lektin ve gluten içeren besinlerden mümkün olduğu kadar uzak durulmalı, tüketimi azaltılmalıdır. Candida mantarı hakkında doğru bilgilere sahip olursanız, mantarla mücadelede daha başarılı olabilirsiniz. Böylece mantarın neden olabileceği hastalıklardan korunabilirsiniz.

Candida Nedir?

Yaşam boyu karşılaşabilecek hastalıkların hemen hemen tamamının nedeni candida mantarı olabilir. Fazla kilo, depresyon, egzama, adet düzensizliği gibi çok sayıda hastalığın nedeni bu mantar olabilir. Hastalıkları tetikleyici etkisi olan bu mantarla mücadelede en etkin tedavi yöntemi diyet yapmaktır. Beslenmeye dikkat ederek bu mantarın zararlı etkilerinden korunabilirsiniz.

Bir tür maya mantarı olan candida konak hücreye girdikten sonra tomurcuklanarak çoğalmaya başlar. Normalde herhangi bir hastalığa neden olmadan vücutta ağız, vajina, bağırsak, deri ve üst solunum yolu florasında doğal olarak bulunur. Candida mantarı floranın doğal bir üyesi olarak bulunur. Ancak bu mantar fırsatçı bir patojen olarak etkili olur. Bunun anlamı bağışıklık sistemi güçsüzleştiğinde candida yüzeysel ve derin mantar enfeksiyonlarının oluşmasında etkili olur.

Candida ağız dışında meme altı, koltuk altı gibi kıvrımlı yerlerde mantar enfeksiyonuna, vajinit, tırnak mantarı, akciğer candida enfeksiyonu, anüs çevresinde enfeksiyona neden olabilir. Bağışıklık sisteminin ileri derecedeki zayıflamasında ise candida menenjit, endokardit, piyelonefrit, beyin apseleri ve sistit gibi rahatsızlıklara neden olabilir.

Candida mantarının yayılma durumuna bağlı olarak özofajit, üveit, böbrek ve karaciğer hastalarında, lösemi hastalarında, yaşlılarda böbrek yetmezliğine neden olabilir. Bebeklerde pişiğe benzer lezyonlarda özellikle pamukçuk denilen rahatsızlıkta candida mantarı etkili olur.

Candida tek hücreli maya tipi bir mantardır. Vücudun florasında doğal olarak bulunan bir patojendir. Fakat bir hücrenin içine girdiğinde sporlanma yoluyla çoğalma eğilimi gösterir. Vücutta candida mantarı bir denge içindedir. Bağırsakların florasında faydalı bakterilerle birlikte yaşarlar. Bağırsaklardaki bakteriler A, E, D, K gibi bazı vitaminlerin üretimini yaparlar.

Bakterilerin hızla çoğalması vücudun genel sağlığı için sorun çıkarabilir. Bakterilerle candida mantarının normal florada dengeli bir şekilde olması gerekir. Bu denge fazla miktarda antibiyotik kullanımıyla, şeker, rafine un gibi karbonhidratların aşırı tüketimiyle bağırsak florasındaki yararlı bakteriler azalmakta ve candida mantarı artmaktadır. Kötü beslenme düzeni, ilaç kullanımı, çevresel toksinler candida mantarının dengesini bozan etkenler arasındadır.

Vücuttaki candida mantarının kontrolsüzce çoğalması ağızda aft, pamukçuk, vajinada peynirimsi kıvamda beyaz akıntı, makarna, ekmek, şeker gibi karbonhidratlı besinlere bağımlılık derecesinde düşkünlüğe neden olabilir. Ayrıca karında şişkinlik, kronik yorgunluk, kabızlık, sabah uykusundan yorgun ve sinirli uyanmak, panik atak hali, hipoglisemi, huzursuzluk gibi belirtilere neden olabilir.

Kadınlarda kötü idrar kokusu, genital bölgede kaşıntı, cinsel isteğin azalması, ağrılı ve düzensiz adet kanamalarına yol açabilir. Bunların dışında el ve ayak tırnaklarında enfeksiyona, kramplara, idrarda yanma, anksiyete ataklarına, iştahsızlığa, ağlama krizlerine, kaşıntı, burun tıkanıklığı, el ve ayak kokusu, inatçı egzama gibi sorunlara neden olabilir.

Candida tedavisi sırasında bu mantarı besleyen yiyecekleri tüketmemek oldukça faydalıdır. Bağırsak florasına iyi gelecek diyet programının uygulanması daha yararlı olur. Beslenme şeklinin organik ve sağlıklı olması gerekir. Bağırsak sağlığı için özellikle alkali beslenme candida mantarı ile mücadelede etkin bir yoldur.

Kontrolsüzce çoğalan candida mantarının kontrol altına alınması için kefir gibi doğal probiyotikleri beslenme düzenine dâhil etmek gerekir. Karanfil, rezene, sarımsak, nane yağı, kekik, aynısefa otu gibi besin maddeleri ile hazırlanacak karışımlar bağırsak sorunlarının önlenmesinde ve candida mantarının kontrol altına alınmasında etkili olur.

Candida tedavisi süresince rafine un, rafine şeker, glutenli ürünlerden uzak durulmalıdır. Antibiyotikler gerekmedikçe kullanılmamalıdır. Soya ürünleri ve soya fasulyesi tüketilmemelidir. Candida mantarının çoğalmasını elma sirkesi ve sarımsak önler. Kalsiyum ve magnezyum, B, E, C, D vitaminleri de candida mantarını kontrol altına almaya yardımcı olur. Ayrıca himalaya tuzu, balık yağı, hindistan cevizi yağı da bu amaçla kullanılabilir.

Candida Mantarının Çoğalmasının Belirtileri Nelerdir?

Candida mantarının normal seviyenin üzerine çıkması vücutta bazı belirtilere neden olur. Candida kontrolsüz şekilde çoğalmaya başladığında kişilerde kronik yorgunluk hissi ağır basar. Candida mantarı normalde besin emiliminde rol oynar. Ancak candida mantarı kontrolsüzce çoğaldığında vücutta besin eksiklikleri ortaya çıkar ve yorgunluk hissine neden olabilir.

Bunun dışında kişilerde depresyon ve anksiyete gibi sorunlara, hormon bozukluklarına, erkeklerde meme büyümesine, kadınlarda adet düzensizliğine yol açabilir. Genital bölgede kötü kokulu akıntı, kaşıntı, cinsel ilişkide ağrı ve beyaz renkte akıntı, sıkça idrar yolu enfeksiyonlarının oluşması da candida mantarının çoğalmasının belirtileri arasındadır. Çünkü candida doğal florayı bozmaktadır.

Candida bağırsakta artmaya başladıysa karın ağrısı, aşırı şişkinlik, ishal ve kabızlık atakları gibi belirtilere neden olabilir. Bu konuda yapılan araştırmalar ülseratif kolit ve crohn gibi hastalıkların da candida ile bağlantılı olduğunu ortaya koymuştur. Ağızda çoğalan candida diş çürüklerine, ağzın kötü kokmasına, sinüs enfeksiyonlarına neden olabilir. Kişilerde artrit ve sürekli eklem ağrısına yol açabilir. Bağırsaklara zarar veren ve geçirgenliği artıran candida mantarı leaky gut sendromuna neden olup, zararlı maddelerin kana geçmesine ve inflamasyona neden olabilir. Bu artrit ve eklem ağrılarının oluşmasında etkilidir.

Candida Mantarı Nasıl Oluşur?

Candida mantarının hastalık oluşturacak düzeyde çoğalması oldukça önemlidir. Bu nedenle candida mantarının neden kontrolsüzce çoğaldığının nedenleri bilinmelidir. Çünkü normal seviyelerde olan candida vücudumuza faydalı görevler üstlenir. Sorun mantarın kontrolsüz şekilde çoğalmasıyla yaşanır.

Sürekli antibiyotik kullanımı bağırsaklardaki dengeyi bozar. Bu dengelerden biri bozulursa diğerleri bölgeyi istila etmeye başlar. Antibiyotiklerin bağırsaklardaki faydalı bakterileri zayıflatması candida mantarının bağırsaklarda üstünlük kurmasına neden olur. Candida fırsatçı bir mantar türüdür. Bulunduğu bölgede faydalı bakteriler azaldıkça onların yerini doldurmaya başlar.

Doğum kontrol ilaçlarının kullanılması da aynı etkilerle neden olabilir. Kadınların genital bölgede yaşadığı sorunların en önemli nedeni candida mantarıdır. Genital bölgedeki dengenin bozulmasından bu mantar sorumlu olabilir. Asidik bir ortama sahip olan genital bölge bunu hormonların etkisiyle sağlar. Mantar ve bakterilerin bir denge içinde olması ve fazla miktarda çoğalması asidik ortamın yardımıyla sağlanır. Doğum kontrol ilaçları ise hormon içermektedir. Hormon dengesi bozulduğunda genital bölgenin asidik ortamı da bozulur. Bu bakterilerin ve candida mantarının dengesini bozar. Hormon düzensizliğine neden olabilecek her türlü etken aynı etkiyi gösterebilir.

Bağışıklık sistemini zayıflatan diyabet ve insülin direnci vücudun bakteri ve mantarlarla mücadele yeteneğini de olumsuz şekilde etkiler. Fırsatçı olan candida mantarı kontrolsüz şekilde çoğalmaya başlar. Bu nedenle diyabet hastaları düzenli olarak candida testi yaptırmalıdır.

Candida mantarının oluşmasında bağışıklık sistemi hastalıkları ve kanser tedavisi de etkili olur. Kanser tedavisinde kullanılan radyoterapi ve kemoterapi kanserli hücrelerle birlikte diğer hücrelere de zarar vermektedir. Bu nedenle vücudun koruma mekanizması yani bakteri ve mantar dengesi bozulur. Bağışıklık sistemini çökerten HIV gibi hastalıklar da vücudun candida mantarı ile mücadelesini zora sokar.

Aşırı stres altında olmak ta candida mantarının kontrolsüz şekilde çoğalmasına neden olabilir. Stresi kontrol edemediğimiz zaman aşırı miktarda kortizol salınımı olur. Kortizol fazlalığı bağışıklık sistemini zayıflatarak, bağırsaklardaki bakteri ve mantar dengesinin bozulmasına neden olur. Yani candida vücudun hasta olmasını bekleyen, zor durumları kötüleştiren fırsatçı bir maya mantarıdır.

Candida Enfeksiyonlarına Genetik Yatkınlık

Ailesinde inme, kalp krizi, beyin kanaması, ani ölüm gibi hastalıklar olan kişilerde lipoprotein A ve homosistein değerleri genellikle yüksek çıkar. Bu genetik yatkınlıktan kaynaklanır. Hastalarda ayrıca gizli şeker, insülin direnci gibi sağlık sorunları da bulunur. Bağırsak floraları da ileri seviyede bozuk olur. Bu nedenle hastalarda candida enfeksiyonlarına genetik yatkınlık söz konusu olabilir. Bu kişilerde candida mantarının kontrolsüzce çoğalma riski fazladır.

Candida Tedavi Türleri

Vücudun doğal florasında dengenin bozulmasıyla birlikte çoğalmaya başlayan candida çeşitli hastalıklar için uygun ortam hazırlar. Candida tedavi türleri hastalıkların vücudun hangi bölgesini etkilediğine göre tercih edilir. Vücudu ele geçirmek için çoğalmaya başlayan candida mantarı ile mücadele etmek için antifungal ilaçlar, kremler kullanılabilir. Ayrıca beslenmeye dikkat ederek candida mantarının üremesine de engel olunmalıdır.

Candida mantarının beslenmesine engel olacak antifungal besinler tüketilmeli, raf ömrü uzun olan ambalajlı besinlerden uzak durulmalıdır.

Candida tedavisi hastalığın yaygınlığına, şiddetine ve altta yatan uygun zemin hazırlayan etkenlerin varlığına göre değişir. Lokal enfeksiyon oluştuğunda antifungal kremlerin kullanımı faydalı olacaktır. Hastalığın yaygın görülmesi halinde hastalara ağızdan antifungal tedavi uygulanması gerekir. Bölgenin sürtünmeden uzaklaştırılması, kuru tutulması enfeksiyon giderilmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca diyabet gibi candida oluşmasına neden olabilecek hastalıklar da tedavi edilmelidir. Bu candida tedavisini kolaylaştıracak bir etkendir.

Kremler

Candida nedeniyle vücudun dış yüzeyinde deride oluşan enfeksiyonlar için tedavide antifungal kremler kullanılabilir. Bu tür kremler sadece lokal enfeksiyonlarda faydalı olabilir. Enfeksiyon yaygın şekilde etkili oluyorsa kremlerin etkisi de sınırlı olur. Bunu ek tedavi yöntemleri ile desteklemek gerekir.

İlaçlar

Candida tedavisi içinde özellikle şiddetli vakalarda antifungal ilaçlar da kullanılır. Maya mantarlarına etkili olan antifungal ilaçlar candida mantarının neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde faydalı etkiler yapar. Ayrıca ilaçlar mantar enfeksiyonunun önlenmesine de yardımcı olur. Özellikle genital bölgede, ağızda, boğazda, deride gelişen enfeksiyonlarda, idrar yolu, kalp ve akciğerlerde gelişen mantar enfeksiyonlarında ilaçlar faydalı olabilir.

Flukonazol (Diflucan)

Flukonazol (Diflucan) candida mantarının neden olduğu akut ya da tekrarlayan vajinal enfeksiyonlarında kullanılan bir ilaçtır. Tekrarlayan enfeksiyonların azaltılmasına da etkili olur. İlacın yan etkileri arasında bulantı ve kusma, ağız kuruluğu, karın ağrısı, gaz, kusma, baş ağrısı, sersemlik ve alerjik reaksiyonlar vardır.

Ketokonazol (Nizoral)

Ketokonazol etken maddesi olan Nizoral mantar hücresinin duvarını bozar ve mantarın yok olmasını sağlar. Candida mantarı tedavisinde kullanılan ilaç grupları arasında yer alır. İç organlarda ya da vücut yüzeyinde çeşitli enfeksiyonlara neden olan maya mantarlarından biri olan candida tedavisi sırasında Nizoral kullanılabilir. Özellikle dirençli vajina enfeksiyonlarında, saç, cilt ve mukoza membran enfeksiyonlarında, boğaz, ağız, bağırsak gibi iç organların enfeksiyonlarında kullanılabilir. Merkezi sinir sistemine geçişi sağlıklı olmayan ketokonazol nedeniyle ilacın fungal menenjit tedavisinde uygulanması uygun görülmez.

Vorikonazol (Vfend)

Vfend mantar enfeksiyonlarında kullanılan triazol ilaç grubuna dahil bir ilaçtır. Candida tedavisi sırasında da kullanılır. Enfeksiyona neden olan mantarların çoğalmasını önler ve mantarları yok ederek tedavide etkili olur. Anacak ilacın yan etkilerine de dikkat edilmelidir.

Masaj

Candida tedavisi sırasında enfeksiyonun şiddetine bağlı olarak ilaç tedavisi ile birlikte mantarın etkilediği dokuların yakınına masaj uygulanabilir. Tedavi sırasında bölgeye sıcak kompres yapılması masajın etkinliğini arttırabilir. Ayrıca bölgenin kuru ve temiz tutulması da tedavinin önemli bir parçasıdır.

Genital Bölgede Oluşan Candida Mantarının Tedavisi

Genital bölgede oluşan candida mantarının tedavisi sırasında antifungal ilaç tedavisi ve kremler kullanılabilir. Bu sorun kadınların en fazla etkilendiği sağlık sorunudur. Maya mantarı olan candida genital bölgede mantar enfeksiyonuna neden olabilir. Candida tedavisi sırasında bağışıklık sistemini güçlendirecek bir beslenme programı da oluşturulmalıdır. Bu amaçla probiyotik besinler, sarımsak, elma sirkesi gibi candida mantarına düşman besinler tüketilmelidir. Ayrıca mantarın beslenmesini sağlayan şeker ve karbonhidratlardan uzak durulmalıdır.

Bağırsakta Oluşan Candida Mantarının Tedavisi

Bağırsak florasını etkileyen candida mantarı faydalı bakterilerin azalmasıyla çoğalmaya başlar. Bu durumda bağırsaklardaki bakteri ve mantar dengesinin yeniden sağlanması gerekir. Bağırsakta oluşan candida mantarının tedavisi için doktorun reçete ettiği antifungal ilaçlar düzenli kullanılmalıdır. Bunun dışında beslenmeye dikkat edilmelidir. Candida mantarının çoğalmasına engel olmak için rafine şeker ve rafine un tüketimi mümkün olduğu kadar azaltılmalıdır. Ayrıca mantarları yok edecek, bağışıklık sistemini güçlendirecek besinler tüketilmelidir. Yoğurt, sarımsak, elma sirkesi, lifli yiyecekler candida mücadelesinde oldukça faydalıdır.

Ağız Bölgesinde Oluşan Candida Mantarının Tedavisi

Ağızda bulunan bakteri dengesinin bozulmasıyla oluşan enfeksiyonların sorumlusu genellikle candida mantarıdır. Ağız bölgesinde oluşan candida mantarının tedavisi sırasında mikonazol ya da nistatin içeren jel, damla ya da pastiller kullanılır. Yetişkinlerde ve çocuklarda bu enfeksiyonun tedavisi kolay olur. Ancak kişinin bağışıklık sistemi zayıf olursa tedavi süreci uzar. Tedavi sırasında ağız çevresinin yıkanacağı oral süspansiyon da kullanılabilir. Bağışıklık sistemi zayıf olanlarda intravenöz ya da oral uygulanan antifungal ilaçlar kullanılabilir. Hastalar tedavi sırasında candida mantarını yok etmeye yardımcı diyet programını da uygulamalıdır. Özellikle şeker ve karbonhidrat içeren besinleri tüketilmelidir.

Candida Tedavi Öncesi

Candida tedavi öncesi hastalardaki klinik bulgular değerlendirilmesi, candida mantarının mikroskobik incelemesi sonucunda kesin tanı konur. Hastalara muayene sırasında candida testi de yapılır. Ayrıca candida mantarından korunma ve risk faktörleri hakkında da hastalara bilgilendirme yapılır. Daha sonra en uygun tedavi planı yapılarak mantar enfeksiyonunun tedavisine başlanır.

Candida Mantarı Klinik Bulgular

Candida mantarı klinik bulgular enfeksiyonun oluştuğu yani mantarın yerleştiği bölgeye göre farklı olur. Candida genellikle genital bölgede, ağız mukozasında, bağırsaklarda yerleşim gösterir. Ayrıca koltuk altı, meme altı, dudakların kenarı, cilt kıvrımları ya da cildin kapalı ve nemli kaldığı alanlarda da etkili olabilir. Bağırsaklara yerleşen candida genellikle sindirim sistemi ile alakalı klinik bulgular verir. Bunlar hastaların muayenesi sırasında değerlendirmeye alınır.

Candida Testi

Candida mantarından şüphe edenler evde kendileri bardak testi ya da hastanede candida testi yaptırabilir. Evde basit bir test yardımıyla fikir sahibi olunabilir. Kesin tanı için hastanede test yaptırmak gerekir. Evde yapacağınız candida testi için gece aç uyuyarak sabaha kadar su bile içmeyin. Sabah kalktığınızda cam bardağın içine su koyun. Bardağın içine tükürerek 5-6 dakika kadar bekleyin. Daha sonra bardakta yüzeye çıkan ipliksi yapılar, dibe çöken yoğun tortu ya da bulutsu bir yapı gözlerseniz ağız mukozasında candida mantarı bulunduğunu anlayabilirsiniz.

Candida mantarı ipliksi yapıda olduğundan suda tortu bırakır. Tükürük suyun içinde normalde çözünerek önemli derecede tortuya neden olmaz. Bu basit test sayesinde ağızdaki candida mantarı hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Boğaz, bağırsak, genital bölge mukozasında çoğalan candida mantarı için hastanede candida testi yapılması gerekir.

Kesin candida tanısı için vajinal kültür, kan analizleri ya da gaita testi yapılması gerekir. Vajinal sorunları olan kişiler kadın doğum uzmanına, diğer belirtiler için dahiliye bölümüne giderek candida testi yapılmasını sağlayabilirsiniz.

Vajinal kültür genital bölgeden alınacak kültürden candida analizi yapılmasını sağlar. Cinsel olarak aktif olmayan bakire kadınlar için de bu test yapılabilir. Genital bölgenin dışından vulvadan alınan kültür ile testin yapılması mümkündür. Cinsel yaşamı aktif olana kadınlardan da vajinanın iç duvarından kültür alınarak test yapılır. Tahlil sonucunda vajinal bölgede candida mantarı olup olmadığı belirlenebilir.

Gaita testi ve kan analizleri bağırsak sorunları yaşayan kişilerde yapılabilir. Dışkı ve kan örneklerinde candida mantarının varlığı araştırılır. Hastalardaki belirtilere göre ek testler de yapılabilir. Candida pek çok hastalıkla iç içe olur. Bu yüzden şikâyetlerinizi ihmal etmemelisiniz. Candida testi yaptırarak bu mantarın yayılımını vücudunuzu nasıl etki altına aldığını öğrenebilir, gereken önlemleri alabilirsiniz.

Candida Tedavi Sonrası

Candida tedavi sonrası hastaların sürekli kontrol altında olması gerekir. Uymaları gereken diyete sadık kalmaları önemlidir. Bu diyet yaşam boyu devam ettirilmelidir. Tedavi sırasında candida enfeksiyonuna uygun zemin hazırlayan hastalıklar da tedavi edilirse, candida belirtileri de ortadan kaldırılabilir. Ancak kolaylaştırıcı faktörler ortadan kalkmadıkça hastalığın yeniden oluşma riski yüksek olur. Bağışıklık sistemi mümkün olduğu kadar güçlü tutulmalıdır.

Candida Kontrol Programı

Candida kontrol programı içinde beslenme önemli bir yer tutar. Çünkü candida mantarı bazı besinlerden beslenir. Özellikle şeker mantarı besleyen besin grubudur. Tedavide ve sonrasında hastalığın tekrarlamasını önlemek için şekerin tüketilmemesi gerekir. Bağışık sistemi güçlendirilmeli ve bağırsaklardaki yararlı bakteriler arttırılmalıdır. Bu nedenle probiyotik tüketimine ağırlık verilmelidir. Ayrıca vücuda vitamin ve mineral desteği verilmelidir. Özellikle B, C, D, E vitaminleri ile magnezyum ve kalsiyum alınmalıdır.

Şeker Tüketimi

Şeker tüketimi candida mantarının en önemli besin kaynağıdır. Bu yüzden candida tedavisi devam ederken ve tedaviden sonraki süreçte şeker tüketimi yapılmamalıdır. Özellikle basit şekerler tüketilmemelidir. Her türlü şekerleme, çikolata gibi ürünler beslenmeye dâhil edilmemelidir.

Gluten Tüketimi

Candida mantarından korunmak, mantarın kontrolsüzce çoğalmasını önlemek için uygulanan diyet programı içinde dikkat edilmesi gerekenlerden biri gluten tüketimidir. Gluten içeren besinler aynı şeker tüketimi gibi mantarın beslenmesinde etkili olur. Gluten içeren besinlerin glisemik indeksi yüksek olduğundan vücutta insülin direnci gelişmesine de neden olur. Candida bulunan kişide tahıl grubu yiyecekler inflamasyonu artırır ve sızıntı bağırsak sendromunun oluşumunu kolaylaştırır. Bu yüzden hastalar tedaviden sonra da glutensiz diyet uygulamalıdır.

Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek

Candida enfeksiyonlarının bir nedeni de bağışıklık sisteminin güçsüz kalmasıdır. Bu nedenle candida tedavisi sonrasında bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gerekir. Bunun için uygun bir beslenme programı uygulanmalıdır. Özellikle bağırsaklardaki yararlı bakterileri arttıracak, candida mantarı ve bakteriler arasındaki dengeyi koruyacak probiyotik besinlerin tüketimine önem verilmelidir. Taze sebze ve meyveler, organik gıdalar tüketilmelidir. Bağışıklık sistemini baskılayacak besinlerden uzak durulmalıdır. Özellikle kabuklu deniz ürünleri ağır metaller içerebileceğinden toksik etkiler yaparak candida mantarının kontrolsüzce üremesine neden olabilir.

Karbonhidratlar

Karbonhidratlar aynı şekerli besinler gibi candida mantarının beslenmesini ve çoğalmasını kolaylaştırır. Bu nedenle candida tedavisi sonrası karbonhidrat içeren beyaz un gibi besinlerin tüketimi sınırlandırılmalıdır.

Soya İçeren Gıdalar

Soya filizi, soya içeren gıdalar candida diyeti içinde bulunmamalıdır. Soya eti, soya sütü, soya sosu gibi besinler tüketilmemelidir. Soya içeren gıdaların içeriğinde proteinlerin sindirimine yardımcı olan enzimleri bloke eden güçlü enzimler ve doğal toksinler bulunmaktadır. Pişirme sırasında bu engelleyiciler tam olarak yok olmaz. Bu nedenle gastrit sorununa yol açar, protein sindirimini kısıtlar ve kronik amino asit yetersizliğine neden olurlar.

Faydalı Katı ve Sıvı Yağlar

Candida mantarından korunmak amacıyla faydalı katı ve sıvı yağlar diyet listesinde olmalıdır. Bunların tüketimi proteinler kadar etkilidir. Özellikle zeytinyağı, tereyağı, keten yağı, susam yağı, hindistan cevizi yağı diyet programına alınmalıdır. Candida diyeti sırasında tüketilebilen temel yağlar omega 3 ve omega 6 olarak ikiye ayrılır. Bunların temel yağlar olarak tanımlanması vücut tarafından üretilmemesi ve gıdalardan alınması yüzündendir. Beslenme alışkanlığı içinde toplumda en fazla tüketilen omega 6 yağıdır. Ancak dengenin sağlanması için omega 3 yağı da tüketilmelidir.

Candida sorunu olan kişilerin sağlığını korumaları için trans yağlardan uzak durması gerekir. Bu yağların içinde margarin, mısır yağı, ayçiçeği, kanola gibi yağlar vardır. Bu yağlar toksik etkisi yanında, vücudun E vitamini ve antioksidan ihtiyacını arttırır. Aynı zamanda bağışıklık sistemini olumsuz etkiler. Bu tür yağları sağlıklı kişiler bile tüketmemelidir. Bunların yerine faydalı katı ve sıvı yağlar tercih edilmelidir.

İlaç Dirençli Candida Mantarında Yapılan Tedaviler

İlaç dirençli candida mantarında yapılan tedaviler doğal temel destekleyici ürünlerin kullanılmasını, vitaminlerin, balık yağı, hindistan cevizi yağı gibi ürünlerin alınmasını kapsar. Antifungal tedavi sırasında ilaçların sık kullanılması bazı mantar türlerinde direnç geliştirmiştir. Eğer candida olan hastalarda ilaç direnci gelişirse antifungal tedaviden başarı elde edilemez. Bu hasta grubunda diğer tedavi yöntemleri uygulanır.

Alınabilecek Temel Destekleyiciler

Candida sorunu olanlarda bağışıklık sisteminin stabil tutulması amacıyla vücudun vitamin ve mineral dengesi sağlanmalıdır. Bu amaçla alınabilecek temel destekleyiciler içinde B vitamini kompleksi, C vitamini, A vitaminiyle beraber kaliteli balık yağından D vitamini, E vitamini, kalsiyum, magnezyum ve Chlorella vardır. Chlorella içeriğinde yeterince vitamin ve mineral ile enzimleri barındırır. Kapsüller halinde alınan bu ürün bağışıklık sistemini güçlendirir, vücudun toksik maddelerden arınmasını sağlar, kan şekerini ve tansiyonu dengeler.

Chlorella

Mikroskobik bir alg ürünü olan Chlorella yeşil alglerden elips ya da küre şeklindedir. Genetik yapısı yüzyıllardır değişmeyen nadir canlılar arasındadır. Hollandalı bilim adamları tarafından 1890 yılında keşfedilen Chlorella pek çok ülkede besin desteği olarak alınmaktadır. Düşük kalorili olması, protein, vitamin ve mineral içeriğinin zengin olması nedeniyle önemli bir besin desteği olarak kabul edilir. Herhangi bir katkı maddesi içermeyen % 100 doğal bir besin kaynağıdır. Bu nedenle candida tedavisi sırasında ilaçlara direnç gösteren hastalarda destekleyici olarak kullanılabilir.

B-C-D-E Vitaminleri

İlaç dirençli candida mantarı için B, C, D, E vitaminleri alınmalıdır. Vücudun direncini sağlayan bu vitaminlerin dışarıdan alınması candida ile mücadelede oldukça faydalı olur.

Hindistan Cevizi Yağı

Hindistan cevizi yağı candida tedavisi sırasında antivirütik ve antibakteriyel etkisiyle oldukça faydalı olur. Yağın içinde bulunan laurik asit antifungal ve antibakteriyel özelliğe sahip olduğu için tedavide oldukça yararlı olur. Doymuş bir yağ olan hindistan cevizi yağı candida tedavisinde bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde, besinlerin sindirimi ve emiliminde önemli bir rol oynar. Trans yağların aksine bu yağ sindirim sisteminde kolayca sindirilir. Vücuda hızlı bir enerji sağlar ve iyileşmeyi hızlandırır.

Tüketilen başka yağlar gibi pankreasta ayrıştırılması gerekmez. Bağırsaklarda emilir ve karaciğere gider. Ancak candida tedavisi sırasında hindistan cevizi yağının işlenmemiş olanı kullanılmalıdır. Bu yağ 24 dereceye kadar ortam sıcaklığında katı yapısını korur. Raf ömrü ortalama 2 yıldır. Yanma noktası da yüksek olduğundan yemeklerde kullanımı uygundur. Candida tedavisi sırasında sindirim desteklenmesi amacıyla yemekle beraber bir yemek kaşığı kadar tüketilebilir.

Balık Yağı

Beslenmede en fazla alınan omega 6 yağ asididir. Vücutta omega 3 ve omega 6 dengesinin mutlaka korunması gerekir. Bu denge bozulduğu zaman candida mantarının kontrolsüzce çoğalması söz konusu olur. Bu yüzden candida sorunu olanların diyetine omega 3 eklenmelidir. Beslenmede her zaman kaliteli yağların kullanılması gerekir. Yağ tüketiminin azaltıldığı diyetlerde D vitaminin emilimi de azalır. Balık yağı aynı zeytinyağı gibi omega 3 bakımından oldukça zengindir. Bu nedenle candida sorunu yaşayan kişilerin balık yağı tüketmesi önerilir.

Sık Sorulan Sorular

Candida tedavisi ve candida mantarı için detaylı bilgileri yazımızda paylaştık. Bu bölümden candida mantarı ve tedavisi hakkında merak ettiğiniz soruların yanıtlarına ulaşabilirsiniz.

Genital Bölgede Oluşan Candida Mantarı Cinsel İsteksizliğe Sebep Olur Mu?

Genital bölgede oluşan candida mantarı hastalarda cinsel isteksizliğe neden olabilir. Genital bölgede kaşıntı, cinsel ilişki sırasında ağrı gibi olumsuz etkilere neden olan mantar enfeksiyonu hastalarda cinsel isteksizliğe yol açabilir.

Ağız Bölgesinde Oluşan Candida Mantarının Nefes Yolu İle Bulaşır Mı?

Ağız bölgesinde beyazımsı bir dokuya, kızarıklığa, aft gibi yaralara neden olan candida mantarı genellikle insandan insana bulaşmaz. Bu maya mantarı kişinin kendi vücudunu etkisi altına alır. Bağışıklık sistemi zayıf kişileri daha fazla etkiler. Bu nedenle ağız bölgesinde oluşan candida mantarı nefes yoluyla bulaşmaz.

Psikolojik Sorunlar Candida Mantarının Oluşumuna Sebep Olur Mu?

Psikolojik sorunlar kişinin bağışıklık sistemi olumsuz etkiler. Vücutta belli oranda bulunan candida mantarının kontrolsüzce çoğalmasında bağışıklık sisteminin zayıflamasının önemli bir etkisi vardır. Bu nedenle psikolojik sorunların candida mantarının oluşmasına neden olduğu söylenebilir.

Candida Mantarının Cerrahi Tedavisi Var Mıdır?

Candida mantarı vücutta en fazla ağız, genital bölge, cilt, bağırsaklar gibi alanları etkisi altına alır. Bu alanlarda oluşan enfeksiyonların tedavisinde antifungal ilaçlar ve diyet uygulanır. Bunun için herhangi bir cerrahi tedavi bulunmamaktadır. Ancak candida mantarı oluşumuna neden olabilecek altta yatan bir hastalığın tedavisi için cerrahi girişim yapılabilir. Bağışıklık sisteminin zayıflaması nedeniyle candida mantarı merkezi sinir sistemini etkilerse ve mantar enfeksiyonu oluşursa tedavide cerrahi girişim ve sistematik antifungal ilaçlar kullanılabilir.

Candida Mantarı Alternatif Tıp Yöntemleri Nelerdir?

Candida tedavisi için uygulanan alternatif tıp yöntemleri arasında biorezonans terapileri en yaygın olanıdır. Bu terapiler candida mantarının yok olmasını sağlayacak olan vücut koşullarının oluşturulmasını teşvik eder. Biorezonans terapileri haftada bir defa birkaç seans halinde yapıldığında candida tedavisi yapılabilir. Tedavide faydalı bakterilerin gelişebileceği ortam oluşturulur. Böylece bağırsak florası sağlıklı hale getirilir. Ancak tedavinin bazı yan etkileri olabilir. Candida mantarları yok olurken zarları yırtılırsa toksinlerin vücuda yayılma riski vardır. Bu bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına neden olabilir. Vücuttan toksinler atılıncaya kadar iyileşme ertelenir.

Candida Mantarı Tedavisiyle Tamamen Kurtulmak Mümkün Mü?

Candida mantarı tedavisiyle bu maya mantarlarından tamamen kurtulmak mümkün değildir. Çünkü candida zaten vücudun doğal yapısında bulunan bir mantardır. Tedavi sonucunda vücuttaki bakteri ve mantar dengesi sağlanır. Önemli olan bu dengenin korunmasıdır. Tedaviden sonra koruyucu tedbirler alarak, beslenmeye dikkat ederek bağışıklık sisteminin stabil halde tutulması gerekir.

Candida Tedavisi İyileşme Süreci Ne Kadar Sürer?

Candida tedavisi mantarın yerleşim yerine göre değişir. Ayrıca tedavi süreci kişinin bağışıklık sisteminin güçlü olmasına da bağlıdır. Ağzı çevresinde oluşan candida tedavisi birkaç haftada tamamlanırken, bağırsaklara yerleşen candida tedavisi bir yıla kadar uzayabilir. Genital bölgeye yerleşen candida tedavisi de birkaç ay sürebilir. Merkezi sinir sistemini etkileyen candida tedavisi de uzun sürer.

Candida Mantarı Olan Kişiler Alkol Tüketebilir Mi?

Alkol bağışıklık sistemini olumsuz etkiler. Bu yüzden gerek candida mantarı tedavisi sırasında gerekse tedavi sonrasında alkol ve alkollü içeceklerin tüketilmemesi gerekir. Alkol candida mantarının kontrolsüz şekilde çoğalmasına uygun zemin hazırlar. Bu mantar enfeksiyonlarının oluşmasını hızlandırır.

Candida Mantarı Nasıl Bulaşır?

Candida mantarının insandan insana bulaşma gibi bir özelliği genellikle yoktur. Ancak bazı vakalarda genital bölgeye yerleşen candida mantarı cinsel ilişki ile bulaşabilir. Fakat bu bir genelleme değildir. Çünkü hiç cinsel yaşamı olmayan bakire kişilerde bile candida mantarı olabilir. Bu mantarın vücudu etkilemesi genellikle bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla olur. Candida mantarı normalde herkesin vücudunda olan bir mantardır. Vücutta bakterilerle birlikte dengeli bir şekilde bulunursa faydalı olur. Ancak kontrolsüzce çoğalması çeşitli enfeksiyonlara, hastalıklara neden olur.

Candida Mantarı Tedavisi Bittikten Sonra Nelere Dikkat Edilmelidir?

Candida mantarı tedavisi bittikten sonra kişilerin bağışıklık sistemini stabil halde tutması gerekir. Çünkü vücutta bulunan candida mantarı bağışıklık sistemi zayıfladığında yeniden atağa geçerek çoğalmaya başlayabilir. Bu yüzden candida diyeti yapılması ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gerekir. Mantarı besleyecek besinlerden uzak durulmalıdır.

Candida Mantarı Tedavisi Sonrası Kendini Tekrar Eder Mi?

Candida mantarı tedavisi sonrası kendini tekrar edebilir. Bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen bir durum, stresli bir yaşam, beslenmeye dikkat etmemek candida mantarının yeniden kontrolsüz şekilde çoğalmasına neden olabilir.

Candida Mantarı Güneşte Artış Gösterir Mi?

Candida mantarı nemli ve karanlık alanları daha fazla sever. Mantarın çoğalması için bu ortamlara ihtiyacı vardır. Dolayısıyla candida mantarı güneşte artış göstermez. Mantarın çoğalması için başka etkenlerin bir araya gelmesi gerekir.

Candida Mantarında Kullanılan Kremlerin Yan Etkileri Var Mı?

Candida mantarında kullanılan kremlerin bazı yan etkileri olabilir. Bu yüzden doktora danışılmadan kullanılmamalıdır. Özellikle çocuklar, hamile ve emziren kadınlar buna dikkat etmelidir. Ayrıca alerjik yapısı olanlar, göz enfeksiyonlarına yatkın olanlar da buna özen göstermelidir. Kremlerin olası yan etkileri arasında cilt irritasyonu, ciltte kızarıklık, kaşıntı, kabarıklık, soyulma gibi sorunlardır.

Candida Mantarı Ölümcül Mü?

Candida mantarı normalde zararsız bir maya mantarıdır. Ancak bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi nedenlerle kontrolsüzce çoğalması çeşitli enfeksiyonlara neden olabilir. Tedavide antifungal ilaçlara karşı direnç gelişirse candida mantarı ölümcül enfeksiyonlara neden olabilir. Toplumda bakterilerden sonra ilaçlara direnç gösteren tek maya türü candida mantarıdır.

Candida Mantarı Olan Hastaların Yaşam Alanı Nasıl Olmalıdır?

Candida mantarı olan hastaların düzenli bir yaşam tarzına sahip olması gerekir. Uyku düzenini sağlayacak ortamlarda bulunmalıdır. Ayrıca nemli ortamlardan kaçınmaları gerekir. Temiz ve kuru bir ortam hastalar için uygundur.

Candida Mantarı Tedavisinde Kefir Kullanılabilir Mi?

Candida mantarı tedavisinde kefir gibi probiyotiklerin kullanılması her zaman önerilmektedir. Probiyotikler bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. Ayrıca bağırsak florasındaki yararlı bakteriler ve candida mantarı arasındaki dengenin kurulmasını sağlar. Bu nedenle düzenli olarak kefir tüketmeli ve beslenmenize dikkat etmelisiniz.

Candida Mantarı Kaşıntı Yapar Mı?

Candida mantarı yerleştiği bölgeye göre kaşıntı sorununa neden olabilir. Özellikle genital bölgeye yerleşen candida kızarıklık, kaşıntı, kabarıklık gibi etkiler yapabilir. Ağız içine yerleşen ve dudak çevresi gibi alanlarda enfeksiyona neden olan candida mantarı da kaşıntıya neden olabilir.

Candida Tedavisi İçin Hangi Doktora Gidilir?

Candida mantarının tedavisinde kadın hastalıkları ve doğum uzmanları başvurulması gereken kişilerdir. Bazı durumlarda diğer bölümlerden de destek alınarak mantara çözüm aranır. Bu mantara dair en ufak bir belirti görüldüğünde, mantarın kronikleşmesini önlemek amacıyla hızlıca doktora başvurulmalıdır.

Candida Tedavisi Nasıl Yapılıyor?

Candida tedavisinde başlıca çözüm yolu beslenme alışkanlıklarının gözden geçirilmesidir. Diğer tüm tedavi uygulamalarının temelini de beslenme alışkanlıklarındaki bu değişim oluşturur. Candidayı tetikleyen besinler tüketilmemeli, candida ile savaşan besinler ise daha çok tüketilmelidir. Beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi ise sorunun ortadan kalkmadığı görülürse de anti mantar ilaçlarına geçilir. Amaç candida varlığını kesin olarak bitirmektir.