Gece Körlüğü (Tavuk Karası) Tedavisi

Gece Körlüğü Tedavisi Hakkında

Gece körlüğü hastalığı bulunan kişiler akşam ve gece vakitlerinde hareket etmekte ve araç kullanmakta zorluk çekmektedir. Bu hastalık A vitamini eksikliği sonucu oluşabilir ve önlenebilir olabileceği gibi kalıtımsal olarak ya da başka sağlık sorunları sebebi ile de kaynaklanabilir. Genel olarak gözde sinirlerin azalması ve kılcal damarlar da kan dolaşımının yetersiz olması nedeniyle gece körlüğü hastalığı oluşmaktadır. Kadınlara oranlara oranla erkeklerde daha fazla görülen bir durumdur. Gece körlüğü, çocukluk döneminde ortaya çıkabileceği gibi her yaş grubunda görülme olasılığı vardır. Modern tıp yöntemleri ile tedavi edilebilir.

Gece Körlüğü Nedir?

Gözün beyni olarak tanımlanan retina, gözün iç kısmını kaplayan çok ince sinir dokusundan ve sinir dokularını besleyen damar hücrelerinden meydana gelmektedir. Retina da zarar görmüş olan doku hücreleri kendini yenilemez. Tavuk karası ya da gece körlüğü, doku hücrelerinde ışığı algılayan dış tabakanın zarar görmesine bağlı olarak küçük yaşlarda başlayarak ilerleyen yaşlarda görme keskinliğinin de aynı şekilde azalması şeklinde tanımlanan bir sağlık sorunudur.

Gece körlüğü (tavuk karası) hastalığı, ilk başlarda aydınlık bir ortamdan karanlığa geçişlerde rahatsızlık duyulmasına, sonraki zamanlarda karanlıkta bulunan cisimlerin görülmemesine yol açar. Hastanın görüş alanı daralık, renk ve ışıklar seçilememeye başlanır. Hastalığın son aşaması ise gözün tamamen görme fonksiyonunu kaybetmesidir. Ayrıca bu hastalık sonucu yaşam kalitesi de düşer ve sosyal hayattan kopularak psikolojik olarak depresyona girilebilir.

Gece Körlüğü Genetik midir?

Gece körlüğü hastalığı genetik yollarla geçen bir hastalıktır. Özellikle akraba evliliğinin fazla olması sonucunda Türkiye’de gece körlüğü hastalığı oldukça yaygındır. Akraba evliliği hariç olarak, anne ya da babada gece körlüğü görülüyor ise bebekte görülme oranı da fazla olacaktır. Bu durum her hasta için geçerli değildir. Hastalığın altında yatan başka sağlık sorunları da olabilir.

Gece Körlüğü Belirtileri Nelerdir?

Gece körlüğü hastalığının en önemli belirtisi aydınlık bir ortamdan karanlık bir ortama geçiş yapıldığında rahatsızlık duyulmasıdır. Her hasta da süreç farklı ilerleyebilir ve belirtilerin görülmesi de aynı şekilde herkes için aynı değildir.

Loş Ortamlarda Zayıf Görme

Tavuk karası hastalığı ilk başlarda basit bir göz sorunu olarak görülür. Hastalığın ilk zamanlarında tek belirti olarak karanlıkta görmekte zorlanmaktır. Bu durum daha sonra gece ve ışığın olmadığı loş ortamlarda zayıf görmeye kadar ilerler. Hasta gece saatlerinde zayıf ya da bulanık görebilir.

Parlak Işığa Bağlı Görme Kaybı

Hastalığın başka bir belirtisi olarak parlak ışığa karşı hassasiyet oluşabilir. Parlak bir ışık karşısında gözde uzun süreli görme kaybı yaşanabilir.

Göz Kuruması

Hastalık sonucunda kalıcı olarak göz kuruması oluşabilir. Göz kuruluğu gözde batma, yanma ve ağrı ile birlikte görülebilir.

Görme Alanında Daralma

Normal insanlar iki tarafa doğru rahatlıkla görürken, gece körlüğü yaşayan hastalarda görme alanında daralma ve sonunda tübüler görme adı verilen 20 derece, sonrasında 10 derece kadar bir alanda görme kalır. Hastalığın ilerlemeye devam etmesi ile bu alan daha fazla daralır ve görme bulanmaya başlar. Renkler kaybolmaya başlar ve son olarak detaylar bulanır. Hastalığın sonunda ise ışık hissi kaybı görülebilir.

Gece Körlüğü Neden Olur?

Gece körlüğü, retinada hücrelerin hasar görmesi sonucu bozulmasından kaynaklanmaktadır. Hastalığın nedenleri arasında dış etkenler bulunsa da genel olarak görülen nedenler kalıtsal veya doğum sırasında oluşan problemlerden kaynaklı ortaya çıkmaktadır. Gece körlüğü hastalığına yol açan birçok neden bulunmaktadır. Bunlar arasında; glokom, glokom ilaçları, diyabet (Şeker Hastalığı), miyopluk, katarakt, retinitis pigmentosa, keratokonus ve A vitamini eksikliği bulunur.

Retinitis Pigmentosa Nedir?

Retinis Pigmentosa (RP) hastalığı genetik nedenlerle nesilden nesile aktarılan, gözün ışık hassasiyetini tetikleyen retinada meydana gelen bir olgudur. Retina, gözün arka kısmında ışığı algılar ve görüntüleri beyne ileten sinir tabakalarından oluşur. Retinitis Pigmentosa, retinanın görmesini sağlayan fotoreseptör adı verilen koni ve çubuk şeklinde bulunan hücrelerin bozulmasına neden olur.

Hastalığın belirtilerinin görülmesi halinde görme alanı darlığını öğrenmek için görme alanı testleri yapılmalıdır. Retinitis pigmentosanın ilk belirtileri erken yaşlarda, çocukluk döneminde görülür. Görme alanı daralarak, gece görüşü azalır. Genetik geçişli bir hastalık olan RP, türlerine göre farklı hızlarda ilerleme gösterebilir. Bazı türleri daha geç yaşlarda başlar ve yavaş ilerleme gösterirken, bazı türleri ise erken yaşlarda başlar ve hızlı ilerler.

Gece Körlüğü Tedavi Türleri

Gece körlüğünün tedavi edilebilmesi için öncelikle hastalığa neden olan durum saptanmalıdır. Hastalığın altında başka bir sağlık sorunu bulunuyor ise gece körlüğü tedavisinden önce bu hastalığın tedavisi yapılmalıdır. Gece körlüğünün altında yatan neden bağlı olarak tedavi yöntemleri çeşitlilik gösterebilir.

Miyop Tedavisi

Miyop göz kusuru bazı durumlarda gece körlüğü hastalığına neden olabilmektedir. Göz yuvarlağının genişlemesi sonucunda miyop görülür. Göz yuvarlağının büyümesi ise retinada odaklanma uyumsuzluğuna yol açarak uzakta bulunan cisimleri net görememe, bulanık görme ve loş ortamda bulanık görme gibi problemlere neden olur. Miyop göz kusuru bulunan kişilerin tedavi edilmemesi durumun ilerlemesine ve daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Miyop tedavisinde ise gözlük ve düzeltici lensler kullanılmaktadır. Ayrıca bazı hastalar için refraktif cerrahi yöntemi de gerekebilir. Kullanılacak cerrahide LASİK adı verilen operasyon etkili bir tedavi yöntemidir. Başka bir seçenek ise PRK operasyonudur.

Glokom Hastalığı Tedavisi

Glokom hastalığı gözlere baskı yaptığı için bunun sonucunda optik sinirler etkilenir. Sinirlerin etkilenmesi durumu ise körlüğe neden olabilir. Glokom hastalığının ilk evresinde gece körlüğü hastalığı oluşmaktadır. Ayrıca glokom ilaçları da göz bebeğinin daralmasına yol açmaktadır. Göz bebeğinin daralması halinde ise göze gelen ışık azalık ve görüş azalır. Bunun sonucunda ise yine gece körlüğü görülebilir.

Gece körlüğünü engellemek için glokom hastalığının tedavi edilmesi gereklidir. Glokom hastalığında kullanılan tedavi yöntemleri ise lazer ve ameliyattır. Kullanılan yöntemler ile gözün su tahliye fonksiyonu temizlenerek tedavi edilmektedir. Göz etrafında oluşabilecek basıncı azaltmak için kullanılmak üzere birtakım ilaçlar verilebilir. Glokom hastalığında kullanılabilecek en etkili tedavi yöntemi ise ameliyattır. Trabekülektomi, lazer trabeküloplasti ve cerrahi implantlar da göz bölgesinde basıncı azaltmaktadır.

Katarakt Tedavisi

Gece körlüğüne neden olan başka bir göz hastalığı ise katarakttır. Katarakt, göz lenslerinde hasara yol açar ve kademeli olarak gözlerin bulantısına neden olur. Gözlerin bulanması halinde ise görmeyi zayıflar.

Katarakt tedavisinde kullanılan yöntem ise cerrahi operasyondur. Katarakt ameliyatı yapılarak göz problemi ortadan kaldırılabilir.

Fakoemülsifikasyon adı verilen yöntem kullanılarak göze ultrason mili yerleştirilir. Yerleştirilin ultrason mili gözde bulanıklığa neden olan tabakayı temizler ve birikinti alınır. Kullanılacak yöntemin son aşamasında ise göze yapay bir lens yerleştirilir.

Retinitis Pigmentosa Tedavisi

Retinitis pigmentosa hastalığı gece körlüğüne direkt sebep olan genetik bir hastalık olmaktadır. Hastalığın ilerlemesi halinde görme yetisi tamamen kaybolur. Retinitis pigmentosa doğrudan gece körlüğüne neden olurken usher sendromu da dolaylı yoldan gece körlüğüne neden olabilir. Usher sendromu adı verilen hastalık öncelikle duyma kaybına yol açar ve retinitis pigmentosaya neden olur.

Gece körlüğüne neden olan retinitis pigmentosa hastalığının tam olarak bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Fakat yapılacak olan ameliyat ve A vitamini takviyesi ile hastalık kontrol altına alınabilir ve hastalığın ilerlemesine engel olunur. Hastalığı kesin olarak ortadan kaldıran bir tedavi yöntemi olmamasına karşın gelecekte yapılabilecek retinal transplantlar hastalığı kesin bir şekilde tedavi edebilir.

Keratokon Tedavisi

Korneanın küresel ya da kubbeli şeklinden konikal şekle dönüşmesi durumuna keratokon adı verilir. Kolajen fiberlerin zayıflaması sonucunda korneayı normal şeklinde ve doğru pozisyonda tutamaz, bu durumda ise keratokon ortaya çıkar. Keratokon oluşması sonucunda ise göz loş ışıkta göremez hale gelir, göz kaşınması ve parlak ışıklara karşı hassasiyet oluşur.

Keratokon hastalığının görülme şiddetine göre farklı tedavi türleri bulunmaktadır. Korneanın bozulan şeklini düzeltmek için yumuşak kontakt lens kullanılabilir. Başka bir yöntem olarak rijit gaz geçirgen lens kullanılabilecek tedaviler arasındadır. Keratokon hastalığının ileri evrelerinde ise ameliyat yöntemi kullanılabilir.

Güneş Işığına Maruz Kalma Tedavisi

Uzun bir süre direkt olarak güneş ışığına maruz kalmak geçici olarak gece körlüğüne neden olabilir. Bu durum yaklaşık olarak 1 ya da 2 gün kadar sürebilir. Fakat sürekli olarak güneş ışığına maruz kalmak katarakt ve sarı nokta hastalığına yol açabilir. Güneş ışığına çıkarken gözleri korumak için güneş gözlükleri tercih edilmelidir.

Güneş ışığına maruz kalınması sonucu oluşan gece körlüğü kısa sürelidir. 1-2 güne kadar geçer, fakat bu süre boyunca gözleri dinlendirmek ve hareketleri kısıtlamak önemlidir. Geniş kenarlı şapkalar ve güneş gözlükleri gözleri korumak için gereklidir.

Gece Körlüğü Tedavi Öncesi

Gece körlüğü tedavisinden önce gece körlüğüne neden olan başka bir hastalık olup olmadığı muayeneler yardımı ile öğrenilir. Gerekli test ve tetkikler ile gece körlüğünün altında başka bir sağlık sorunu var ise bulunur ve öncelikli olarak bu sağlık sorunu tedavi edilir.

Göz Muayenesi

Gece körlüğü hastalığı sadece detaylı bir göz muayenesi sonucunda teşhis edilebilmektedir. Bu göz hastalık daha çok çocukluk yaşlarında belirtiler göstererek kendini gösterir. Hastalığın ilerlemesi ile klinik bulgular daha net belli olur. Göz muayenesi ile retinada renk değişimleri, görme sinirlerindeki hasarları ve damarlarda oluşan incelmeler görülebilir. Bu sonuçların görülebilmesi ise hastalığın orta ve ileri evrelerinde olmaktadır. Çocuklarda görülen belirtiler daha çok bulanık görme olduğu için hastalığın altında bulunan sebep atlanır ve kullanılması için gözlük verilir. Net sonuçlar için detaylı retina muayenesi yapılmalıdır. Hastalığın daha rahat teşhis edilebilmesi için başka testler de kullanılabilir.

Görme Alanı Testi

Görme alanı olarak adlandırılan durum gözün etrafında görebildiği noktalardan oluşmaktadır. Başka bir deyişle, göz tam karşıda bulunan sabit bir noktaya bakarken, nokta ve çevresinde görebildiği alana görme alanı adı verilir. Görme alanı hem gözde bulunan retinanın (sinir tabakası), hem de optik sinirlerden (görme siniri) beyinde bulunan görme merkezine giden yolların işleyişi ve sağlık problemleri hakkında fikir vermektedir.

Görme alanı testinin en basit şekli olarak, doktor hastanın karşısına geçer ve elini farklı yönlerden merkeze yavaş bir şekilde yaklaştırır. Doktor, hastanın elini görmeye başladığı noktaları sorarak hastanın görme alanını belirlemeye çalışır. Görme alanın daha net tespit edilebilmesi için hassat bir yöntem olan bilgisayarlı görme alanı testi yapılabilir. Bu test ile hastanın tek gözü kapatılır ve açık olan gözünü aletin içerisinde bulunan noktasal ışık kaynağına bakması istenir. Bu sırada aletin içerisinde bulunan yarım küre şeklinde olan yüzey üzerinde rastgele parlak noktalar belirir.

Noktaların yansıtılması ile hastadan her ışık gördüğünde elinde bulunan düğmeye basılması istenir ve farklı yönlerden parlak noktaların yansıtılması ile test tamamlanır. Bilgisayar yardımı ile hastanın görmüş olduğu noktalar birleştirilir ve görme alanı kağıda dökülür.

Elektrofizyolojik Testler

Gece körlüğü bulunan hastalarda elektrofizyolojik testler, görme alanı testi ve fundus floresein anjiyografisi uygulanabilir. Ayrıca elektrofizyolojik testlerden bir tanesi olan elektroretinogram testi de gece körlüğü hastalığının tespiti için sıklıkla kullanılmaktadır. Elektrofizyolojik test ile gözün algıladığı ışığı beyne ulaşıp ulaşmadığı öğrenilir. Bu iletişim ağında bir sorun bulunuyor ise bu test yardımı ile teşhis edilir.

Tedavi Yönteminin Belirlenmesi

Hastalığın teşhis edilmesi ile gerekli olan tedavi yönteminin belirlenmesidir. Gece körlüğü hastalığına neden olan başka bir sağlık sorunu var ise buna uygun şekilde tedavi yöntemi belirlenir. Gece körlüğü kalıtsal olarak kaynaklanıyor ise hastalık tam olarak ortadan kaldırılamasa bile yavaşlatacak ve semptomları azaltacak tedavi yöntemleri uygulanır.

Gece Körlüğü Tedavi Sonrası

Gece körlüğü tedavi sonrasında hastanın bir süre gözlerini dinlendirmesi faydalı olacaktır. Tedaviden sonra dikkat edilmesi gereken hususlar ve beslenme düzeni hakkında doktor bilgi verecektir. Bu önerilere uyarak çok daha çabuk iyileşme gösterilebilir.

İyileşme Süreci

İyileşme süreci uygulanacak olan tedavi yöntemine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ayrıca iyileşme dönemi her hasta için de farklı olacaktır. Göz sorunları için uygulanan yöntemler sonrasında kısa sürede hasta toparlanır. Gözün net olarak görebilmesi ise biraz zaman alacaktır. Bu süreçte bulanık olarak görmek normaldir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Güneş ışınları nedeniyle oluşabilen gece körlüğü için güneş gözlüğü ve gözleri koruyan şapka kullanmak önemlidir. Hastalığın bir sonucu olarak hastanın görüş alanı daralmaktadır. Oluşan daralma sonucunda hastanın bazı tedbirler alması gerekebilir. Hastanın evinde balkon bulunuyorsa demirler yükseltilebilir, evin içinde daha rahat hareket edilebilmesi için etrafta oyuncak ya da benzeri nesneler bırakılmamalıdır, tuvalet ve banyo gibi yerlerde bir kaza olmaması için altı kaymayan terlikler kullanılmalıdır. Ayrıca zararlı kimyasal içeren maddelerin ortadan kaldırılması önemlidir.

Beslenme

Vücudun sağlıklı kalabilmesi için sağlıklı ve düzenli beslenmek gerekir. Göz hastalığı olan kataraktın önlenmesine yardımcı olabilecek mineraller, vitaminler ve antioksidan bakımından zengin besinler tüketilmelidir. Gece körlüğü riskini azaltmak için yine A vitamini içeren besinler tüketilmelidir. A vitamini için tüketilebilecek besinler arasında; tatlı patates, kavun, mango, balkabağı, havuç bulunur. Ayrıca kara lahana, ıspanak, süt ve yumurtada da A vitamini bulunmaktadır ve bolca tüketilebilir.

Sık Sorulan Sorular

Gece körlüğü tedavi süresi nedir?

Gece körlüğünün tedavi süresi hastanın durumuna bağlı olarak değişebilmektedir. Hastalık sonradan oluşmuş ise öncelikle altında yatan hastalığın tedavi edilmesi gereklidir. Gece körlüğüne neden olan hastalığın tedavi edilmesi ile bu göz kusuru ortadan kalkacaktır.

Gece körlüğü tedavi edilmezse ne olur?

Hastalık tedavi edilmez ise daha ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Günümüzde genetik olarak geçen gece körlüğü tedavisinin net olarak bir tedavisi bulunmamaktadır. Uygulanan tedavi türleri hastalığın yavaşlamasına ve semptomları azaltmaya yöneliktir. Başka sağlık sorunları sebebiyle görülen gece körlüğünün ise farklı tedavi türleri bulunur. Tedavi edilmeyen gece körlüğü kişinin görme fonksiyonlarını etkileyerek körlüğe neden olabilir.

Gece körlüğü tamamen görme kaybına neden olur mu?

Tedavi edilmeyen gece körlüğü hastalığı ilerleyen evrelerde görme kaybına neden olmaktadır. Bu yüzden hastalığın belirtilerinin görülmesi halinde bir doktora başvurulmalıdır. Hastalık daha fazla ilerlemeden önlem alınmalıdır.

Vitamin eksikliği gece körlüğüne neden olur mu?

Vitamin eksikliği dolaylı olarak gece körlüğüne neden olmaktadır. A vitamini eksikliği sonucunda gece körlüğü yaşanabilir. Retina tabakası için önemli olan rodopsin maddesi A vitaminin üretir ve besler. A vitamini içeren besinlerin tüketilmemesi halinde bu üretim gerçekleşemez. Bunun sonucunda ise gözün bu bölümü zayıflar ve solmaya başlar. Bu durum ise gece körlüğüne neden olur.

Gece Körlüğü olan kişiler araç kullanabilir mi?

Gece körlüğü bulunan kişiler araç kullanması tehlikelidir ve kullanmamalıdır. Görme alanı daralacağı için araç kullanırken sıkıntı yaşanabilir ve araç kullanmak herkes için kötü sonuçlar doğurabilir.

Gece körlüğü olan kişiler gözlük kullanır mı?

Tavuk karası göz kusuru olan kişiler gözlük kullanabilir. Bu hastalara özel olarak kalın çerçeveli gözlükler verilir. Hastalığın evresine göre bu durum değişebilir.

Gece körlüğü cerrahi ile tedavi edilebilir mi?

Gece körlüğüne neden olan hastalıklar cerrahi operasyon ile tedavi edilebilmektedir. Genetik olan gece körlüğü için cerrahi müdahale yapılmamaktadır. Bunun için yeni yöntemler geliştirilmeye çalışılıyor.

Gece körlüğü tedavisinde alternatif tıp yöntemleri kullanılıyor mu?

Gece körlüğü tedavisi için alternatif tıp yöntemleri uygulanmaktadır. En çok uygulanan alternatif tıp ise akupunktur yöntemidir.

Gece körlüğü hastalığının yaşla ilgisi var mı?

Gece körlüğü hastalığının yaş ile doğrudan bir ilgisi bulunmamaktadır. Daha çok çocukluk döneminde görülmeye başlansa da her yaş grubunda ortaya çıkabilir. Hastalığı tetikleyen unsurların bulunması ile ilerleyen yaşlarda da görülebilir.

Gece körlüğüne iyi gelen besinler var mı?

A vitamini içeren besinleri tüketmek göze ve göz hastalıklarına iyi gelmektedir. A vitaminin dışında C ve E vitaminleri, zeaksantin ve lutein içeren antioksidanların tüketilmesi göz sağlığı için önemlidir. Bu mineral ve vitaminlerin alınması ile gece körlüğü ve diğer göz hastalıkları önlenebilir.

Gece körlüğü olan kişiler özürlü raporu alabilir mi?

Gece körlüğü bulunan kişiler özürlü raporu alabilmektedir. Bunun için detaylı bir muayene gereklidir. Heyet doktorları tarafından yapılacak muayeneler ile gözün görme oranına uygun şekilde rapor verilir.

Gece körlüğü olan kişiler askerlik yapabilir mi?

Gece körlüğü olan kişiler askerlik yapamazlar. Askerlik kurallarına göre gece karanlıkta net şekilde göremeyen ve kendini idare edemeyecek kadar görme azlığı bulunan kişiler askere alınmamaktadır. Gece körlüğü bulunan hastaların askerlik yapmaması için rapor alması ve askeri heyetin karar vermesi gereklidir.

Şeker hastalığı gece körlüğüne neden olur mu?

Diyabet yani şeker hastalığı sonucunda kanda bulunan şeker miktarı artar ve bu durum gece körlüğüne neden olur. Görme kayıpları şeker hastalığının en önemli belirtisi olarak görülmektedir.

Şeker hastalığının tedavisi için erken dönemde teşhis edilmesi önemlidir. Yapılacak insülin enjeksiyonu ile hastalık kontrol altına alınabilir. Tedavi ile görme kaybı ihtimali riski de en aza indirilebilir.