Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Gıda Zehirlenmesi Tedavisi

Gıda zehirlenmesi günümüzde çok sık karşılaşılan bir olgudur. Midede ve bağırsakta görülür. Genellikle hafif geçirilen vakalar olmakla birlikte zaman zaman ölümcül sonuçlar görüldüğü de olur. İnsanlara bakteri veya toksin bulaşmış yiyecekleri tüketmesi yoluyla hastalık geçmektedir. Bir yiyeceğin bakteri veya toksin içerdiğini söylemek çok da kolay bir şey değildir. Bazı durumlarda yiyeceğin görüntüsü tadı yada kokusunda anormallik olmayabilir.

Gıda zehirlenmesi tek bir kişide görülebileceği gibi aynı yemeği yemiş birden fazla kişide de görülebilir. Yiyecek aynı bakteri yada toksini taşıyorsa farklı yerlerde aynı gıdayı tüketen kişilerde de gözlemlenebilir. Uygun koşullar oluştuğunda bakteri üreyebilir ve çok sayıda yiyeceğe bulaşabilir. Bakteri sayısının artmasıyla yiyeceği tüketen kişinin zehirlenme ihtimali de artar.

Gıda Zehirlenmesi Tedavisi Hakkında

Gıda zehirlenmesi tedavisi hastane ortamında hekim tarafından yapılmaktadır. Bakteri kaynaklı bir hastalık olduğu için vücuttaki hastalığa sebep olan bakteriyi yok ettikten sonra hasta normal hayatına dönebilir. Geçirilen ishal, kusma, yüksek ateş gibi semptomlardan dolayı vücutta su kaybı yapar. Bu yüzden zehirlendiğinden şüphelenilen hasta yaşlı yada çocuk ise vakit kaybetmeden hastane götürülmelidir. Çocuk ve yaşlıların vücuttaki su kaybı toleransı daha düşük olduğu için zehirlenme bu hastalarda zehirlenme ölümle sonuçlanabilir.

Gıda Zehirlenmesi Nedir?

Gıda zehirlenmesi kişinin, üzerinde bakteri üremiş veya toksin bulaşmış bir yiyeceği veya içeceği tüketmesi sonucu oluşan hastalıktır. Gıda zehirlenmelerinin bazı durumlarda önüne geçilmesi mümkündür ancak gıdanın bozulmuş olduğunun tat, koku yada görüntü yoluyla belli olması gerekmektedir. Her bulaş olmuş yiyeceğin görüntüsü tadı yada kokusu bozulmaz. Bazı durumlarda kimyasal koruyucular gibi koruyucu madde içeren besinler bozulmasına rağmen görüntü, koku tada tadında bozulma olmadığı için kendini ele vermeyebilir.

Gıda Zehirlenmesinin Nedenleri Nelerdir?

Gıda zehirlenmesi çoğunlukla yiyeceğin yada içeceğin uygun olmayan koşullarda saklanması veya hijyen koşullarına dikkat edilmemesi sebebiyle oluşur.

Örneğin soğuk hava depolarında tutulması gereken et soğuk hava deposunda tutulmazsa yada depo yeteri kadar soğuk değilse et üzerinde bakteri üremesi gerçekleşir. Bu gıda artık bozulmuştur ve imha edilmesi gerekir. Ancak bazı durumlarda bozulmuş gıda fark edilmez ya da fark edilse dahi kötü niyetli şekilde satışa sunulabilir.

Bir başka durumda gıda uygun koşullarda saklansa dahi yemeği hazırlayan kişi hijyen koşullarına uymazsa, örneğin yemeği hazırlamadan önce ellerini yıkamaz, yiyeceği iyi pişiremezse bu da gıdanın üzerinde bakteri oluşmasına sebep olur. Bu durumda yiyeceği yiyen kişi bakteriyi vücuduna almış olur ve kişi zehirlenir.

Her tarafı eşit şekilde pişmemiş gıdalar bir başka zehirlenme ihtimalidir. Gıdaları kızartmak yerine düdüklü tencerede pişirmek gibi yöntemler bakterilerin yaşamasına müsaade etmeyecek ve yiyeceğinizde bakteri bulunmasını engelleyecektir. Bunun dışında asitli içecekler, pastörize edilmiş sütler ve kafein içeren içecekler de bakteri oluşumuna müsait ortamlar olmadığı için bakteri kaynaklı gıda zehirlenmeleri açısından güvenlidir.

Bakteriler oda sıcaklığında rahatlıkla üremektedir. Bu yüzden gıdaları derin dondurucu gibi soğuk ortamlarda saklamak üzerinde bakteri oluşumunu engellemektedir. Ancak yine de son tüketim tarihi gelmeden gıdanın tüketilmesi, son tüketim tarihinden önce tüketilemeyen gıdaların da artık tüketilmemesi tavsiye edilmektedir.

Bazı durumlarda gıda zehirlenmesine kimyasallar ve böcek ilaçlarının da neden olduğu görülmüştür. Düşük bir ihtimal olsa da kimyasallar, böcek ilaçları, mantar zehirlenmeleri ve ağır metallerden kaynaklı zehirlenmeler de gıda zehirlenmesine girmektedir ve en ağır vakalar bu tür zehirlenmelerden ortaya çıkar.

Gıda Zehirlenmesi Hangi Belirtileri Verir?

Gıda zehirlenmesi geçiren her hasta aynı zamanda belirti vermeyebilir. Bakterinin cinsine göre değişen kuluçka süresi bazı hastalarda 1 saat iken bazı hastalarda 3 güne kadar çıkabilir. Ancak genel olarak belirtilerin ortaya çıkması 6 saat ile 12 saat arasındadır.

Gıda zehirlenmesinin en tipik belirtileri sindirim sistemi enfeksiyonundan kaynaklı mide bulantısı, kusma, mide ve karın ağrısı, yüksek ateş, üşüme, ishal, ishale bağlı susuz kalmaktan baş ağrıları, kas ve eklem ağrıları, halsizlik ve kırgınlık hissidir. Bazı durumlarda nadiren görülse de gıda zehirlenmesinin ilerlerse sinir sistemine zarar vererek felç geçirmeye hatta ölüme kadar giden sonuçları olabilir.

Gıda Zehirlenmesi Tedavi Türleri

Gıda zehirlenmesi vücuda yiyecek yoluyla giren bakteri ve toksinlerin yol açtığı bir hastalık olduğu için tedavisi de sindirim sistemiyle başlar. Acil serviste yapılacak ilk müdahaleden ve serum takılmasının ardından durumu inceleyen hekim en uygun tedavi şekline karar verecektir. Bu tedaviler duruma göre bazen oldukça basitken bazen hastanın ameliyathane ortamında tedavi görmesini gerektirebilecek kadar ciddi olabilir. Çoğu hasta için acil serviste yapılan müdahale ve arkasından birkaç günlük istirahat yeterli olmaktadır.

Bol Sıvı Tüketimi

Gıda zehirlenmesini müteakiben hastada en sık görülen semptomlar yüksek ateş ve ishaldir. Buna bağlı olarak hasta terleme ve dışkılama yoluyla çok fazla su kaybeder. Bu yüzden gıda zehirlenmesi yaşayan hastaya bol bol su içirilmelidir. Bu gerek hastanın rahatlaması gerekse vücudun ihtiyaç duyduğu suyun temin edilmesi için elzemdir. Hastane ortamında yapılacak tedavilerde de hastaya sıvı takviyesi yapılır. Ağızdan veya serum yoluyla kaybedilen sıvı ve mineraller telafi edilir.

Sağlıklı Gıdalar Tüketme

Besin zehirlenmesinden sonra vücut direnci önemli ölçüde düşer. Vücut direncini tekrar sağlamak ve hastalığı bir an önce bitirmek için sebze ve meyve ağırlıklı beslenilmesi gerekir. Her türlü gıda dikkatlice temizlenmeden yenmemeli, yeniden gıda zehirlenmesi yaşamamak için yenilen içilen her şeye azami dikkat gösterilmelidir. Bu aşamada yenilen gıdaların ishali durduracak nitelikte olmaması önemlidir. Muz gibi ishali kesecek gıdalar bağırsak içindeki mikrobun dışkı yoluyla dışarı atılmasını geciktireceği için tavsiye edilmez. Mikrobun bir an önce dışkı yoluyla vücuttan atılması için ishale müdahale edilmemelidir.

İlaç Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Gıda zehirlenmesinde her vakada ilaç kullanımı gerekmeyebilir. Bazı durumlarda vücut direnci yüksek olan kişiler ilaca gerek kalmadan mikrobu vücuttan atabilirler. Ayrıca bazı durumlarda verilecek antibiyotik tedavisi her zaman verilmesi şart olan bir tedavi değildir. Mide ve bağırsak enfeksiyonu geçirmekte olan hastalar için enfeksiyonu tedavi etmek amaçlı antibiyotik verilebilir. Eğer hekim gerekli görmezse antibiyotik vermeyecektir ki gereksiz alınan antibiyotikler de durumu iyileştirmediği gibi bağırsakta yaşayan faydalı bakterileri öldüreceği için kötüleşmesine sebep olacaktır. Bu yüzden hekim tavsiyesi dışında antibiyotik kullanılmaması önemlidir.

İlaç kullanımında dikkat edilmesi gereken bir diğer durum ise mide asidini azaltan ilaçlardır. Bu türden ilaçlar mide asidini azalttığında bakterilerin üremesi için gerekli ortamı sağlamış olur ve zehirlenme durumu ağırlaşır. Bu aynı zamanda herkesin yediği ama bazı kişilerin zehirlenmemesi durumunu da açıklar. Yenilen gıdadan zehirlenen kişilerin mide asitleri daha az iken zehirlenmeyen kişilerin mide asidi daha çok olur ve bakteri üreyemeden asit tarafından yok edilerek kişinin hasta olmasını engeller. Bu yüzden zehirlenen kişi kullanmakta olduğu mide asidi düzenleyici ilaçlar varsa mutlaka hekime danışmalıdır. Hekim tavsiyesine göre bir müddet ilaç kullanımı kesilebilir yada dozu azaltılabilir.

Bunun haricinde hekim ilaçları reçete ederken mutlaka varsa halihazırda kullanılan ilaçlar hekime bildirilmelidir. Bazı ilaçlar hekimin yeni verdiği ilaçlarla tepkimeye girebilir ve beklenmedik yan etkiler oluşmasına sebep olabilir. Bu yüzden özellikle taşikardi, bradikardi, aritmi gibi kalp hastalığı olan hastalar, tansiyon, şeker gibi kronik hastalığı olan hastalar veya psikiyatrik ilaçlar kemoterapi gibi ağır ilaç tedavisi gören hastalar mutlaka bunları hekime bildirmeli, mümkünse kullandığı ilaç isimlerini vermelidir. Bu bilgilere göre hekim yan etki yaratabilecek ilaçları vermekten kaçınacak, hastanın tedavi süresince başka bir sorun yaşamasının önüne geçilecektir.

Antibiyotik Tedavisi

Gıda zehirlenmesi tedavisi her zaman antibiyotikle yapılan bir tedavi değildir. Bununla beraber mide veya bağırsak enfeksiyonu geçiren hastalarda antibiyotik tedavisi gereklidir. Eğer hekim antibiyotik reçete etmiş ise özel durumlar haricinde antibiyotiklerin genel kullanım kuralları geçerlidir. Antibiyotikler genellikle günde 2 defa her 12 saatte bir alınmalıdır ve mümkün olduğunca saati geçirilmemelidir ki tedavi edici özelliğini yitirmesin.

Antibiyotik bakterileri ve enfeksiyonu yok edecektir. Ancak vücutta yaşayan faydalı bakteriler de bulunmaktadır. Bu bakteriler genellikle bağırsakta yaşar ve sindirim sisteminde önemli bir yeri vardır. Antibiyotik kullanımı çok gerekli değilse tavsiye edilmez. Gerekli hallerde ise hekim tarafından bu bakterileri yok etmeyecek şekilde uygun dozda planlanır. Gereksiz yere yada hekim bilgisi dışında yüksek doz antibiyotik almak bağırsaktaki floranın dengesini bozabilir hatta faydalı bakterileri tamamen yok edebilir. Bazen yanlış kullanımın neticesinde enfeksiyona sebep olan bakteriler antibiyotiğe karşı bağışıklık kazanabilir ve kolayca birkaç günde tedavi edilebilecek hastalık büyür, uzun ve meşakkatli bir tedavi süreci gerektirir seviyeye gelir. Bu tür bağışıklık kazanmış bakteri ve enfeksiyonlar çok daha ağır antibiyotiklerle tedavi edilmek zorundadır. Buda bakterileri öldürürken başka organların zarar görmesine yol açar. Karaciğer ve böbrekler ağır antibiyotik tedavisinde en çok zorlanan organlardır. Antibiyotikler kana karıştığında karaciğeri fazlasıyla yorar. Sonrasında kanı süzen böbrekler de antibiyotik yüzünden kapasitesinin üstünde çalışır. Bu yüzden önerilmedikçe antibiyotik kullanmamak, hekim tavsiyesiyle alındığında ise önerilen dozun üstüne çıkmamak veya altına inmemek, antibiyotik alım saatlerine ve düzenine dikkat etmek çok önemlidir.

Gıda Zehirlenmesi Tedavi Öncesi

Gıda zehirlenmesinde öncelikle hastanın gösterdiği semptomlar iyi takip edilmelidir. Eğer semptomlar çok şiddetli değilse vücudun savunma mekanizması bakteriyi öldürmek için yeterli olabilir. Bu durumda yapılacak en doğru şey hastayı yakından takip etmek, sık sık ateşinin yükselip yükselmediğini kontrol etmek ve sürekli su içirmek olacaktır. Bu aşamada hastaya soğuk su içirmek doğru değildir. Eğer semptomlar başladıktan sonra birkaç saat içinde hastanın durumu kötüleşirse hastaneye gidilmesi daha doğru olacaktır.

Hastayı takip ederken dikkat edilecek hususlardan biride ishal durumudur. 3 günden fazla süren ishal varsa, günde 4-5 kere tuvalet ihtiyacı oluyorsa, dışkıda kan görülmüşse, su kaybına yol açacak kusma, yüksek ateş, ağızda kuruluk, azalan idrar çıkışı, baş dönmesi gibi semptomlar gözleniyorsa mutlaka hekime başvurulmalıdır.

Fizik Muayene

Hasta gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye başvurduğunda hekim öncelikle hastayı detaylı fizik muayeneden geçirecektir. Muayenede öncelikle tansiyon, nabız, solunum ve vücut sıcaklığı incelenir. Sonrasında hekim karın bölgesinde elle muayeneye geçer. Hastadan veya yakınından detaylı bir anamnez alır. Eğer varsa aynı yemekten yemiş ve benzer semptomları gösteren bir başkası var mı diye araştırılır. Eğer varsa zehirlenme teşhisi koymak kolaylaşır.

Tetkikler

Hekimin fizik muayeneden sonra isteyeceği laboratuvar tetkikleri vardır. Fizik muayenede ve anamnez sonucu zehirlenme şüphesi olsa da kesin sonuç hastanın gaitasının, varsa yediği yemekten bir numunenin ve kan tahlillerinin sonunda ortaya çıkacaktır. Bakteriyolojik açıdan incelenen gaitada tespit edilecek bakteri türü tedavinin planlanması için önemlidir. Bunun dışında yapılacak kan tahlili hastanın enfeksiyon geçirip geçirmediğini ortaya çıkaracaktır. Hekim enfeksiyon geçiren veya geçirme ihtimali yüksek olan hastalara antibiyotik tedavisi başlayacaktır.

Burada hasta veya yakınına düşen görevlerden birisi mümkünse yenilen yemekten az miktar numune bulundurmaya çalışmasıdır. Yiyecek incelendikten sonra hasta haricinde zehirlenme ihtimali olan başka kişiler varsa önlem alınması gerekir.

Tam kan sayımı: Bu laboratuvar testi hastanın zehirlenmeye bağlı enfeksiyon geçirip geçirmediğini anlamaya, geçiriyorsa kandaki enfeksiyon oranının (CRP) seviyesini öğrenmeye yaramaktadır. Eğer hasta zehirlenmeye bağlı enfeksiyon geçiriyorsa hekim tedaviye antibiyotik tedavisi de ekleyecektir.

Karaciğer fonksiyon testleri: Karaciğerin vücutta kan ile ilgili pek çok görevi vardır. Bu görevleri ne kadar yerine getirdiği, karaciğerde bir sorun olup olmadığı, varsa sorunun ne olduğunun tespiti için karaciğer fonksiyon testi yapılır. Tedavi esnasında verilecek ilaçların dozu karaciğerin durumuna göre belirlenecektir.

Gıda Zehirlenmesi Tedavi Sonrası

Gıda zehirlenmesi tedavisi duruma göre 1-3 gün arası sürebilir. Bazı durumlarda ciddi zehirlenmeler veya çocuk ve yaşlı hastaların tedavisinin daha uzun sürdüğü de görülmektedir. Tedavi süresinde hasta reçete edilen ilaçları aksatmadan kullanmalı, kişisel hijyenine çok dikkat etmeli ve mümkünse evden çıkmamalıdır. Zaten hekim hastanın durumunu değerlendirdikten sonra uygun bir rapor süresi verecektir.

Bunun dışında hastanın dikkat etmesi gereken gıda ve muhafaza kuralları vardır. Çiğ gıdaların mutlaka kapalı bir kutuda buzlukta yada derin dondurucuda muhafaza edilmesi gerekir. Bu gıdaların pişirilmeden önce buzunun doğru şekilde çözülmesi, bekletilmeden ve doğru biçimde pişirilmesi gerekmektedir. Pastörize edilmemiş sütler, çiğ yumurtalar, az pişmiş etler tüketilmemelidir. Sebze ve meyvelerin yenmeden önce kap içindeki bir suda değil, akan bir suda iyice yıkanması gereklidir.

Dünya sağlık örgütünün belirlediği birtakım önlemlerde hastanın uyması gereken kurallar arasındadır. Bunlar; kaliteli markaların işlenmiş gıdalarının tüketimi, pişirilecek gıdaların her yerinin eşit ve iyice pişmiş olmasına dikkat edilmesi, pişirmeden sonra gıdanın bekletilmeden tüketilmesi, çiğ ve pişmiş etlerin birbirine temas ettirilmemesi, elleri düzenli olarak ve antibakteriyel sabunlarla yıkanması, mutfaktaki yüzeylerin temizliğine dikkat edilmesi, gıdaların böcek, haşere, fare gibi bakteri taşıyabilecek canlılardan uzak tutulması, içme suyun temizliğinden emin olunmasıdır.

Bu kurallar sadece gıda zehirlenmesi geçirmiş kişiler için değil herkesin dikkat etmesi gereken kurallardır. Uygulaması basit, uygulandıktan sonra hastalıktan uzak tutma konusunda gayet başarılı olan bu önlemleri hayatınızda kalıcı hale getirirseniz yaşadığınız sağlık sorunları da önemli ölçüde azalacak, yaşam kaliteniz artacaktır.

Sık Sorulan Sorular

Gıda zehirlenmesi çok sık görülmekte ve büyümeden önlem alınırsa tedavisi nispeten kolay olan hastalıklar arasındadır. Gıda zehirlenmesi hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürür ancak ortalama tedavi süresi birkaç gün olduğu için hasta iyileştikten sonra normal yaşantısına hızla dönebilir. Gıda zehirlenmesinden korunmak mümkündür. Bunun için alınacak önlemler basit ve yaşam tarzı haline getirilirse hastalıktan kaçınmak, hastalığa yakalanılırsa da bağışıklık sisteminin sağlam olması sebebiyle hastalıktan en kısa sürede ve en az hasarla çıkmak gayet normaldir.

Gıda zehirlenmesi ölüme neden olur mu?

Gıda zehirlenmesi çok ağır vakalar ve müdahale etmekte çok gecikilen vakalar haricinde ölüme neden olmaz. Çok ağır vakalarda yüksek ateş, enfeksiyon ve aşırı su kaybına bağlı olarak sinir sistemi hasarı, felç ve hatta ölüm bile görülebilir. Bu yüzden gıda zehirlenmesi şüphesinde hastanın durumu yakından takip edilmeli, durumunda iyileşme olmazsa veya durumu kötüye giderse vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna götürülmelidir.

Gıda zehirlenmesi daha çok kimlerde görülüyor?

Gıda zehirlenmesi sağlıksız ve hijyenik olmayan ortamlarda hazırlanmış gıdaları tüketen, herhangi bir şekilde yediği yemeğe tarım ve böcek ilacı veya ağır metaller karışabilecek yada yemek öncesi el hijyenini sağlamayan kişilerde görülür. Bunun dışında kişisel hijyenine dikkat etse dahi yediği yemeğin hazırlanması esnasında bakteri bulaşan kişiler, yenilen yemeğin uygun koşullarda saklanmaması durumunda bozulan gıdayı bilerek veya bilmeyerek tüketen kişiler de gıda zehirlenmesi yaşarlar. Risk açısından değerlendirmek gerekirse bağışıklık sistemi zayıf kişiler, kemoterapi gibi ağır ve yoğun ilaç kullanımına bağlı bağışıklığı zayıflamış hastalar, yaşlılar ve çocuklar gıda zehirlenmesine daha kolay yakalanacak kişilerdir.

Gıda zehirlenmesi nasıl önlenir?

Gıda zehirlenmesi dünya sağlık örgütünün belirlediği altın kurallara uyularak önlenebilir. Bu kurallar kaliteli markaların işlenmiş gıdalarının tüketimi, pişirilecek gıdaların her yerinin eşit ve iyice pişmiş olmasına dikkat edilmesi, pişirmeden sonra gıdanın bekletilmeden tüketilmesi, çiğ ve pişmiş etlerin birbirine temas ettirilmemesi, elleri düzenli olarak ve antibakteriyel sabunlarla yıkanması, mutfaktaki yüzeylerin temizliğine dikkat edilmesi, gıdaların böcek, haşere, fare gibi bakteri taşıyabilecek canlılardan uzak tutulması, içme suyun temizliğinden emin olunmasıdır.

Bunun dışında dışarıda yemek yenildiği zaman temizliğinden emin olunmayan mekanlarda yemek yenmemesi, yemek yenilen yerde hijyen kurallarına ne kadar dikkat edildiğinin gözlenmesi hijyen belgesi olmayan lokantalarda yemek yenmemesi, mümkün olduğunca temiz olduğu bilinen, sürekli gidilen yerlerde yemek yenmesi de gıda zehirlenmesi riskini azaltacaktır.

İlaç kullanımı zehirlenmeye neden olur mu?

Doğrudan ilaç kullanımı çok nadir zehirlenmelere sebebiyet vermektedir. Ancak bazı durumlarda ilacı alan kişinin tüketmemesi gereken gıdalar varsa ve kişi bilerek veya bilmeyerek ilaç aldıktan sonra bu gıdaları tüketirse gıda zehirlenmesi oluşabilir. Bunun dışında kemoterapi ilaçları, yan etki olarak bağışıklığı zayıflatan ilaçlar dolaylı yoldan gıda zehirlenmesine sebep olabilir. Bu tür ilaçları reçete ederken hekim mutlaka hastaya yenmemesi gereken gıdaları söyleyecektir. Bu tavsiyelere uymak hem gıda zehirlenmesi riskini azaltacak hemde zehirlenme yaşamanız durumunda düşecek hayat kaliteniz ve kullanılacak ilaçların verdiği zarardan kaçınmanızı sağlayacaktır.

Gıda zehirlenmesi fark edildiğinde yapılması gerekenler nelerdir?

Gıda zehirlenmesi semptomları genellikle 1 saat ile 6 saat arasında kendisini gösterir. Bazı durumlarda hasta ufak tefek şikayetlerle, evde kendi başına bu zehirlenmeyi atlatabilir. Hasta takip edilirken sık sık ateş kontrolü yapılmalı ve hastaya soğuk olmayan su içirilmelidir. İshal önleyici ilaçlar veya muz gibi ishali kesecek gıdalar hastaya verilmemelidir. Çünkü hasta dışkı yoluyla vücudundan mikrobu bir an önce atmalıdır. Dışkının takibi yapılmalıdır. Eğer hasta günde 4-5 den fazla tuvalete gidiyorsa yada dışkıda kan görülürse mutlaka hastaneye gidilmesi gerekmektedir. Eğer hastanın genel durumu kötüyse veya ilerleyen saatlerde kötüleşirse de hastaneye gidilmesi doğru olacaktır.

Hangi besinler gıda zehirlenmesine neden oluyor?

Gıda zehirlenmesi üzerinde bakterinin yaşayabileceği ve çoğalabileceği her besinde görülebilir. Ancak ağırlıklı olarak et ve balık gibi soğuk ortamda saklanması gereken besinlerde ortam yeterince soğuk değilse veya gıda sıcak bir yerde bekletilmişse bakteri üremesi mümkündür. Bunun dışında pastörize edilmemiş sütlerde, ısıl işlem görmemiş kasap ürünlerinde, hijyen kurallarına dikkat edilmeden yapılmış yemeklerde, iyi pişirilmemiş, doğru şekilde buzu çözülmemiş veya çözüldükten sonra bekletilmiş et ve balık gibi ürünlerde de gıda zehirlenmesine yol açacak bakteriler görülebilmektedir.

Gıda zehirlenmesine hangi bölüm bakar?

Gıda zehirlenmesi durumu ağır vakalar haricinde acil servislerde acil uzmanı veya acil serviste çalışan pratisyen hekimler tarafından tedavi edilmektedir. Mide yıkanması, sinir sisteminin etkilenmesi, felç gibi ağır vakalarda ise ilgili dal uzmanı hekimden yardım alınır. Çocuk hastalarda ise çocuk hekimi ile beraber acil servis hekiminin muayenesi gerekmektedir. Çocuk ve yaşlı hastaların su kaybı toleransı daha düşük olduğu için acil servis hekimi gerekli gördüğü durumlarda mutlaka ilgili uzman hekimin de görüşünü alır.

Gıda zehirlenmesi kaç günde iyileşir?

Gıda zehirlenmesinin iyileşme süresi hastanın genel sağlık durumuna, yaşına, bağışıklık sisteminin durumuna, hastaneye başvurma süresine, kaybedilen su ve mineral miktarına bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Kronik hastalığı olan hastalar, yaşlılar ve çocuklar daha uzun sürede iyileşirken genel sağlık durumu iyi olan, başka herhangi bir rahatsızlığı olmayan hastalar ortalama 1 gün ile 3 gün arasında normal yaşantısına geri dönebilmektedir.

Gıda zehirlenmesi bulaşıcı mıdır?

Gıda zehirlenmesi gıda üzerinde oluşan ve çoğalan bakteriler yoluyla insanı hasta eder. Bu hastalık genellikle hayvansal gıdalar yoluyla insana bulaşmaktadır. Bazı durumlarda gıda zehirlenmesi virüs yoluyla oluşur. Özellikle virüs sebebiyle oluşan gıda zehirlenmesi oldukça bulaşıcıdır. Virüs haricindeki gıda zehirlenmesi insandan insana dışkı veya çeşitli vücut sıvılarıyla kirlenmiş gıdalardan bulaşır.

Gıda zehirlenmesi geçiren hasta gebe ise ne yapılmalıdır?

Gıda zehirlenmesi geçiren kişi gebe ise bebeğin ve annenin hayati bir sorun yaşamaması için semptomlar görüldüğünde vakit kaybetmeden hastaneye gidilmelidir. Annede aşırı su kaybı, yüksek ateş veya enfeksiyon olmadığı sürece bebek bu zehirlenmeden etkilenmez. Ancak gebenin damar yolu ile kaybettiği sıvı ve mineraller mutlaka takviye edilmelidir. Bağırsak hareketini azaltan ilaç ve yiyeceklerden kesinlikle kaçınılmalı, zehrin en hızlı şekilde vücuttan atılması sağlanmalıdır.

Gıda zehirlenmesi emziren bir anneden bebeğe geçer mi?

Gıda zehirlenmesi yaşayan bir anneden sütü vasıtasıyla bebeğe hastalık geçmez. Ancak annenin fiziksel teması sırasında ellerinde veya vücudun herhangi bir yerinde bulunacak bakteriler bebeğin hastalanmasına sebep olabilir. Bu yüzden zehirlenme geçiren bir anne bebeğini emzirmeden önce mutlaka antibakteriyel sabun kullanarak detaylıca ellerini ve göğsünü temizlemelidir. Ayrıca anne yaşadığı sıvı ve mineral kaybını bol su tüketerek telafi etmezse sütünde azalma görülür.