Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Göz Kapak Düşüklüğü Tedavisi

Göz kapağı düşüklüğü, diğer bir deyişle pitozis, göz üzerinde bulunan göz kapağı olarak adlandırılan derinin olması gerekenden daha aşağı inmesi durumunda meydana gelen duruma verilen isimdir. Çoğunlukla yaşlanma ve kas hastalıkları gibi nedenlerle meydana gelmekte. Bir nevi estetik bozukluk olarak görülebilen göz kapağı düşüklüğü hem çocuklarda hem de yetişkinlerde görülebilen bir durum olmakla birlikte birbirinden farklı birkaç sebepten ötürü meydana gelebiliyor.

Göz Kapak Düşüklüğü Tedavisi Türleri

Göz kapağı düşüklüğü, ortaya çıkış sebeplerine de dayanarak çeşitli yollarla tedavi edilebilmektedir. Bu tedavi şekillerinden bazıları ameliyat gerektirirken bazıları herhangi bir operasyon geçirmeden yani ameliyatsız gerçekleştirilebiliyor. Bahsettiğimiz bu tedavi türlerine aşağıda yer verilmiştir.

Ameliyatsız Tedavi

Göz kapağı düşüklüğünün tedavisi için kullanılan ameliyat gerektirmeyen bazı yöntemler vardır. Bu yöntemlerden aşağıda bahsedilmiştir.

Egzersiz

Eğer göz kapağı düşüklüğü, ileri derecede değilse göz ile yapılan egzersizler sayesinde kısmen de olsa düzelme sağlanabilmektedir. Göz ile yapılabilecek olan, bahsi geçen bu egzersizlerden bazıları şu şekildedir;

  • Gözler ile daire çizmek
  • Tek taraflı düşüklüklerde sağlam gözü kapatarak tek gözü kullanmak
  • Trataka; Bir nesneye olabildiğince uzun süre odaklanmak (Direkt olarak etki etmese de göz kaslarının çalışmasını sağlayarak tedavi için uzun vadede etkili olabilir.)

Plazma Enerjisi

Plazma enerjisi, teknolojinin ilerlemesi ile göz kapağı düşüklüğü tedavisi için uygulanmaya başlayan bir tedavi biçimidir. Bu da ameliyatsız yapılabilen bir tedavi türüdür. Acısız bir işlemdir ve ameliyata gerek kalmadan düzelme sağlanabilmektedir. Göz çevresi, lokal anestezi kullanılarak uyuşturulan hastanın işlem esnasında algısı açıktır. İşlem yaklaşık 20 ila 40 dakika arasında sürebilmekte. Bu işlem sayesinde düşüklüğün olduğu sorunlu bölgedeki dokular buharlaştırılıp yeni doku oluşumunun önü açılır. Yenilenen dokularla birlikte düşen, sarkan veya uzayan göz kapağı zaman içerisinde sıkılaşarak daha iyi bir görünüme kavuşur. Başarı oranı da oldukça yüksek olan bu işlemin görme üzerinde herhangi olumsuz bir etkisi de yok.

İlaç Tedavisi

İlaç tedavisi de ameliyatsız tedavi biçimlerinden birisidir. Ancak ilaç tedavisinin uygulama alanı kas hastalıkları ile sınırlıdır. Hastada meydana gelen kas hastalığı nedeni ile yaşanan göz kapağı düşüklüğünün tedavisi için kullanılan ilaçlar mevcut. Ama başka nedenlerle ortaya çıkan kapak düşüklüğü için ilaç tedavisi uygun bir seçenek değildir.

Ameliyat ile Tedavi

Hasta ameliyatsız tedavi edilebilecek durumda değilse, göz kapağı düşüklüğü ileri bir seviyeye ulaşmış ise bu durumda devreye cerrahi müdahale ile tedavi girecektir. Ameliyatsız tedavinin mümkün olmadığı durumlarda ameliyat zorunlu bir tercih olur. Ameliyat ile gerçekleştirilen tedavi yöntemleri hakkında bilgi de aşağıda verilmiştir.

Oküloplastik Cerrahi

Göz kapağı düşüklüğü çeşitli sebeplerle meydana gelebilmektedir. Bunlardan bazıları da göz ameliyatlarıdır. Oküloplastik cerrahi de bünyesinde birçok göz probleminin tedavisini bulunduran, göz hastalıklarının bir dalıdır. Bu cerrahi kapsamında gerçekleştirilen ameliyatlar ile göz kapağı düşüklüğünün de tedavisi mümkün. Sarkan ve düşen göz kapağı kesiler yardımı ile olması gereken bölgeye tekrar sabitleniyor. Ayrıca, eğer hasta da kaş düşüklüğü de söz konusu ise bu ameliyat ile kaş düşüklüğü de giderilebilmekte.

Üst Blefaroplasti

Bu müdahale de estetik bir operasyondur. Göz çevresinde ve ciltte meydana gelen sarkma veya torbalanma gibi problemlerin tedavisinde kullanılır. Ameliyat lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Ancak ameliyat öncesinde tüm ölçülerin doğru ve eksiksiz alınması gerekmektedir. Aksi takdirde anestezinin ve ameliyatın etkisi ile şişme oluşması nedeniyle ölçülerde yanılgıya düşülebilmekte. Kesi genellikle göz kapağı kıvrımına denk getirilir ve kalacak olan izin daha silik görünmesi amaçlanır. Yaklaşık 45 dakika süren bu estetik ameliyatla da göz kapağı düşüklüğü tedavi edilebilmektedir.

Ameliyat Hangi Durumlarda Gerekli Olur?

Ameliyatsız tedavi ile tam bir iyileşmenin mümkün olmadığı ileri derecede göz kapağı düşüklüğü yaşayan hastalar için ameliyat gerekli bir hal alıyor. Ayrıca, yaşlanma gibi etkisi geri alınmayacak olan çevresel faktörlerle meydana gelen kapak düşüklüğünün de tek çaresi ameliyattır demek mümkün. Ancak yine de herhangi bir hasta için muayene olmadan kesin bir kanıya varılması doğru olmaz.

Çocuklarda Tedavi Nasıl Olmalıdır?

Göz kapağı düşüklüğü yaşayan çocuklar hastalarda tedavi, yetişkin hastalardakinden daha önemli bir yere sahip. Eğer tedavide geç kalınır ise göz kapağı düşüklüğü çocuk hastalarda görme kaybına da yol açabiliyor. Bu nedenle çocuklarda bu rahatsızlığın tedavisi ertelenmemelidir. Çocuklar için de tedavi çeşitleri, yine sebeplere ve düşüklüğün durumuna göre değişiklik gösterir.

Göz Kapak Düşüklüğü Tedavisi Öncesi

Tedavinin ne türde olacağını belirlemeden önce hastanın fiziksel muayenesi ve tahlilleri yapılmalı, rahatsızlığa neyin sebep olduğu ya da göz kapağının hangi etkenlerle bu duruma geldiği araştırılmalıdır. Bu şekilde tedavi daha doğru ve kesin sonuçlar verecektir.

Hastalığın Tanısının Konulması

Hastalığın tanısının konulabilmesi izlenecek tedavi yolları açısından oldukça önemli bir unsur. Eğer hastada göz kapağı düşüklüğü tespit edilirse ardından da buna neden olan sebebin veya etkenin araştırılması gerekecektir. Böylece hastada bulunan rahatsızlık da sebebi ile birlikte teşhis edilmiş olacaktır. Bu aşamadan sonra da hastaya en uygun tedavi yolunun seçilmesi gerekir.

Göz Kapağı Düşmesine Yol Açan Sebeplerin Araştırılması

Yukarıda da belirtildiği üzere göz kapağı düşüklüğü birçok farklı etken ve durum nedeniyle meydana gelebilen bir rahatsızlıktır. Bu nedenle, hastada meydana gelmiş olan göz kapağı düşüklüğüne de ne gibi bir durumun sebep olduğunun bulabilmek için gerekli araştırma yapılmalıdır. Sebebin tespiti için de muayene ve bazı tahlillerin yapılmasına ihtiyaç vardır. Bunlardan bazıları aşağıdaki gibidir.

Kan Tahlili

Kan tahlili, birçok hastalığın teşhisinde ve araştırılmasında kullanılan rutin bir testtir. Hastadan alınan kanın incelenmesi ve araştırılması sonucunda herhangi bir rahatsızlık var ise tespit edilmesi kolaylaşır. Var olan bir rahatsızlığa sebep olan başka bir sorun var ise bu da kan değerlerini etkilediğinden kan tahlili sonucunda bu tür durumların tespit edilmesi de mümkün. Bu yüzden göz kapağı düşüklüğüne yol açan sebeplerin araştırılması sürecinde kan testlerinin yapılması önemlidir. Herhangi bir kas hastalığı ya da farklı rahatsızlıkların var olup olmadığını anlamak için kan değerleri bir nevi yol gösterici olur.

Göz Muayenesi

Göz kapağı düşüklüğü teşhisi için hastanın göz muayenesinin de tam ve eksiksiz bir biçimde gerçekleştirilmesi gerekecektir. Göz muayenesi dışında göz kuruluğu testi ve göz kapaklarının kontrol edilmesi gibi tetkikler de yapılmakta. Yapılan testler ve göz muayenesi sonucunda yapılan ölçümlerde iki göz kapağı arasında en az 2 mm fark bulunması halinde göz kapağı düşüklüğü tanısı konuluyor.

Diyabet Testi

Göz kapağı düşüklüğüne neden olabilen etkenlerden birisi de meydana gelen göz hastalıkları olarak bilinmekte. Diyabet gibi rahatsızlıklar da ilerlediği takdirde göz hastalıklarına da neden olabilmektedir. Bu nedenle hastanın diyabet gibi bir rahatsızlığı mevcutsa, bunun üzerine gerekli araştırmalar yapılmalı ve neden olduğu herhangi bir göz hastalığı olup olmadığına bakılmalıdır. Bu sebeple diyabet testi de göz kapağı düşüklüğüne neyin neden olduğunu araştırma konusunda yapılması gereken testlerden birisi olarak karşımıza çıkabiliyor.

Diğer Testler

Hastanın sahip olduğu başka rahatsızlıklar veya geçirmiş olduğu bazı ameliyatlar da göz kapağı düşüklüğüne sebep olabilmektedir. Bu nedenle bu konularda da gerekli araştırma yapılmalı. Bu araştırma esnasında yukarıda saydıklarımızdan farklı testler veya tetkikler de istenebilir. Bu durum hastadan hastaya değişiklik göstermektedir.

Hastanın Genel Sağlık Durumunun Belirlenmesi

Hastanın genel sağlık durumunun belirlenmesi de teşhis ve tedavide izlenecek yol açısından önemlidir. Beyin tümörü, enfeksiyon, gözde iltihaplanma veya sinir hastalıkları gibi nedenlerle de göz kapağı düşüklüğü meydana gelebilmektedir. Bu nedenle hastanın genel sağlık durumunun da araştırılması ve incelenmesi gerekiyor.

Tedavi Yönteminin Belirlenmesi

Göz kapağı düşüklüğünün ortadan kaldırabilmek için uygulanacak olan tedavinin belirlenmesi için yukarıda bahsetmiş olduğumuz bütün testlerin ve tetkiklerin yapılıp, hastalık hakkındaki tüm araştırmaların tamamlanmış olması gerekir. Bu araştırmaların sonucuna göre bir tedavi yöntemi belirlenecektir.

Göz Kapak Düşüklüğü Tedavisi Sonrası

Tüm araştırmalar ve tedaviler bittikten sonra artık hasta için tedavi sonrası süreç başlayacaktır. Bu süreçte de hastanın dikkat etmesi gereken bazı unsurlar ve aksatmaması gereken kontroller gibi önemli hususlar bulunmakta. Bunlardan aşağıda daha detaylı bahsedilmiştir.

Doktor Kontrolleri

Her türlü hastalığın tedavisinden sonra dikkat ve özen gerektiren doktor kontrolleri göz kapağı düşüklüğü tedavisinden sonra da aksatılmaması gereken oldukça önemli bir husustur. Kullanılan ilaçların, damlaların yanı sıra uygulanan tedavi esnasında ve sonrasında yapılan doktor kontrolleri de tedavinin en iyi şekilde sonuçlandırılabilmesi açısından gerekli. Hastaların da bu hususta gereken dikkat ve özeni göstermeleri tedavinin başarı ile sonuçlanması ve kalıcı olması açısından önemlidir.

Hastanın Dikkat Etmesi Gerekenler

Göz kapağı düşüklüğünün çeşitli sebeplerinin ve bunlara göre de çeşitli tedavi yöntemlerinin olduğundan daha önce bahsetmiştik. Eğer tedavi yöntemi olarak ameliyat ile tedavi seçilmiş ise hasta tedavi sonrasında daha dikkatli olmalıdır. Gözler hassas bir hale gelecektir. Ameliyat sonrasında her cerrahi girişimde olduğu gibi enfeksiyon, iltihap gibi riskler de olabilmekte. Bu nedenle hastanın doktorun tavsiyelerine uyması ve tedavi sonrası süreçte ilaçlarını aksatmaması oldukça önemli. Ayrı olarak su, güneş ışığı, toz ve kir gibi etkenlerden de gözlerini bir süre uzak tutması gerekecektir. Örneğin, doktorun uygun görmediği süre içerisinde gözleri su ile temas ettirmemelidir. Ayrıca güneş ışığına doğrudan maruz kalmamalı ve hijyeni elden bırakmamalıdır.

Sık Sorulan Sorular

Her türlü hastalık ve tedavileri ile ilgili hastanın veya hasta yakınlarının merak ettiği, sıklıkla araştırıp, sorduğu bazı sorular karşımıza çıkabiliyor. Göz kapağı düşüklüğü hakkında da merak edilen ve sıkça dile getirilen sorulardan bazılarına da cevapları ile birlikte aşağıda yer verilmiştir.

Göz Kapağı Düşüklüğü Kalıcı Görme Sorunlarına Yol Açar mı?

Göz kapağı düşüklüğü, tedavisinin geciktirilmemesi ve ihmal edilmemesi gereken bir hastalıktır. Özellikle çocuklarda ilerleyen göz kapağı düşüklüğü görme problemlerine yol açabilmektedir. Ancak kalıcı görme sorunlarına yol açabilmesi için oldukça ileri bir seviyeye ulaşması gerekir.

Ameliyatsız Tedaviler Etkili Olur mu?

Tedavi yöntemi, düşüklüğe sebep olan etkene göre belirlenmektedir. Eğer hastaya uygun olan tedavi yöntemi ameliyatsız tedavi ise elbette etkisini görecektir. Ancak ameliyatsız tedavinin uygun olmadığı durumlarda gerçekleştirilen egzersiz gibi tedavilerin pek bir faydası olmaz.

Ameliyat Zor Bir İşlem mi?

Her ameliyatın kendine göre zorlukları elbette ki vardır. Bu durum kişiden kişiye değişmektedir. Ancak genel bir görüş olarak belirtmek gerekirse hastalara zorluk yaşatan bir ameliyat değildir. Aksine oldukça kısa süreli basit bir ameliyattır.

Ameliyattan Sonra Görme Bozukluğu Yaşanır mı?

Eğer ameliyat esnasında ya da ameliyat sonrasında hastada meydana gelen komplikasyonlar olursa bu durum görme kabiliyetini etkileyebilir. Ancak ameliyat başarılı sonuçlandığında böyle problemler yaşanmaz. Bunların olmaması için de alanında uzman hekimlere danışılması gerekir.

Göz Kapağı Düşüklüğü İçin Hangi Doktora Gidilir?

Göz kapağı düşüklüğü teşhisi ve tedavisi için göz hastalıklarında ya da estetikte uzman hekimlere danışılması gerekmektedir. Düşüklüğe sebep olan duruma göre uzman doktor değişebilir.

Egzersizler Hangi Durumlarda İşe Yarar?

Eğer göz kapağı düşüklüğü, ileri derecede değil ise ve sebebi bir kas ya da cilt hastalığı değilse göz ile yapılan egzersizler sayesinde kısmen de olsa düzelme sağlanabilmektedir.

Alternatif Tedavi Yöntemleri Var mıdır?

Alternatif tedavi yöntemlerinin hepsinden yukarıda bahsedilmiştir. Göz kapağı düşüklüğüne neden olan etkene veya rahatsızlığa göre tedavi yöntemleri de çeşitlenebilir. Ancak kesin çözüm genellikle ameliyat olarak karşımıza çıkmaktadır.

Göz Kapak Düşüklüğü Tedavisi Var Mı?

Göz kapakları genetik faktörlere ve çevresel faktörlere bağlı olarak normalden çok daha sarkık olabilir. Kaş bölgesindeki bağ dokuların zayıflamasından, yaşlanma etkisine bağlı sarkmadan veya yağ birikiminden dolayı olabilen bu durumun tedavisi bulunur. Ufak estetik cerrahi girişimlerle kaş bölgesi ve göz kapakları asılarak gerginleşme sağlanabilir. Mikro iğne işlemleri ile de aynı şekilde gerginlik sağlanabilir. Botoks uygulaması da göz kapaklarının gerginleştirilmesi noktasında oldukça etkilidir.

Göz Kapak Düşüklüğü Tedavisi Fiyatları Ne Kadar?

Göz kapaklarının gerdirilmesi amacıyla uygulanan tedavilerin fiyatları kullanılan yönteme göre değişmektedir. Sarkmanın boyutu, diğer bölgelerin de sarkıp sarkmadığı, dört kapaktan kaçına uygulama yapılacağı başlıca fiyat unsurlarıdır. Göz kapak düşüklüğü tedavisinin fiyatını merak edenler mutlaka bir estetik cerraha muayene olmalıdır.