Kabakulak Tedavisi
Vücudumuz bakterilere ve virüslere karşı oldukça hassas bir yapıdadır ve bakteriler ile virüslerin meydana getirdiği birçok hastalık bulunmaktadır. Bu hastalıklardan bir tanesi de kabakulak denilen virüslere bağlı olarak gelişen hastalıktır. Kabakulak hastalığı tedavisi mümkün olan bulaşıcı bir hastalıktır. Kişiden kişiye değişiklik gösteren bulgular ile beraber ortaya çıkan bu hastalığın hem tanısı hem de tedavisi gelişen tıp ve teknoloji ile beraber daha mümkün hale gelmiştir. Virüslere bağlı gelişen bu hastalığın genellikle önleyici bir tedavisi olarak aşı kullanılmaktadır. Bugün hala üçüncü dünya ülkelerinde önemli bir sağlık sorunu olarak görülmektedir. Bulaşıcı bir özelliği olmasından dolayı özellikle çocuklar arasında kolay yayılabilen bir hastalıktır. Genellikle 5-10 yaş arasındaki çocuklarda görülen bu hastalığın tedavi süreci ve belirtileri kişiden kişiye değişmektedir.
Kabakulak Tedavisi Hakkında
Kabakulak daha çok çocuklarda görülen ve yetişkinlere oranla daha az komplikasyonlar gösteren bir hastalıktır. Çocuklarda genellikle 5 ile 10 yaş arasında görülen bu durum görülmesi zorunlu olan bir çocukluk hastalığı değildir. Aşının bulunmasından önce bütün dünyada yaygın olarak görülen bir çocukluk hastalığıdır. Aşı imkanının görece kısıtlı olduğu üçüncü dünya ülkelerinde hala görülmeye devam eden bir hastalıktır. Aşının bulunmasından sonra hastalığın tedavi şekli daha çok önleyici tedavi şekli olan aşıya dönmüştür. Aşı yapılmayan çocuklarda yaklaşık 1 hafta ile 10 gün arasında iyileşebilen bu hastalık, hiçbir aşı yapılmamış; sağlıklı ve yetişkin bir bireyde görüldüğü zaman komplikasyon riski daha yüksektir.
Kabakulak Nedir?
Kabakulak hastalığı bütün dünyada görülebilen ve genellikle 5-10 yaş arasındaki çocuklarda sık görülen bir hastalıktır. Bu hastalığa neden olan etmen virüslerdir. Virüsler, tükürük bezlerinin, özellikle iki kulağın önünde ve altında çenenin açısı boyunca devam eden parotis bezlerinin viral enfeksiyona uğraması sonucu ortaya çıkar. Kabakulak belirgin tanıları olan bir hastalıktır ve genellikle yanaklarda ve kulak etrafında şişmeler görülür. Kabakulak küçük yaşlarda geçirildiğinde ve iyileştikten sonra vücut buna bir ömür boyunca bağışıklık kazanır. Suçiçeği ve kızamık gibi bulaşıcı olan bu hastalığın bulaşma derecesi diğerlerine nazaran daha düşüktür.
Virüs bedene girdikten sonra tükürük bezlerinde ve parotis bezlerinin etrafına ve içerisine yerleşir. Bu durumdan sonra orada 3 hafta içerisinde tam belirtilerini gösterebilecek şekilde hızla çoğalarak enfeksiyona neden olur. Çocukluk yaşta görüldüğü takdirde hafif atlatılabilen bir hastalık olsa da yetişkinlik döneminde ciddi riskler doğurur, fakat bugüne kadar ölümle sonuçlanan ya da çok büyük sakatlıklara neden olan bir vaka görülmemiştir.
Kabakulak Nasıl Bulaşır?
Bulaşma durumu genellikle kış ve bahar aylarında görülür ve hapşırma sırasında etrafa yayılan virüslerin solunum yoluyla ya da oral yolla alınması sonucu enfeksiyon kapılır. Bunun yanı sıra öpme ya da öksürme de bulaşma çeşitlerinden bir tanesidir. Bu yollarla etrafa saçılan virüsler ya hava içerisindeki damlacıkları ya da bir eşyanın üzerinde kendisine yeni bir uygun ortam bulana kadar durur. Temas yoluyla, solunum yoluyla ya da oral yolla kolaylıkla bulaşabilen bu hastalık ortalama bir kişiden 5-7 kişiye bulaşabilir.
Kabakulak virüsü vücuda girdikten yaklaşık bir hafta önce ve yaklaşık 10 gün sonra gibi bir zaman içerisinde bulaşma özelliği gösterir.
Kabakulak Nedenleri Nelerdir?
Kabakulak, paramiksovirüs denilen bir virüsün neden olduğu bir hastalıktır. Daha çok çocuklarda görülen ve hapşırma, öksürük, öpme ya da ağız yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Bu virüs vücuda girdikten yaklaşık 3 hafta sonra tam belirtilerini gösterir ve yaklaşık 1 hafta ile 10 gün arasında tedavi edilir.
Kabakulak Belirtileri Nelerdir?
Kabakulak virüsü vücuda girdiği anda bir belirti göstermez ve kabakulak hastalığına yakalanan kişilerin yaklaşık yüzde 30 unda hiçbir belirti görülmez. Fakat bu durumda bile yine de bulaşıcıdır. Belirti görünmeyen kişilerin dışında kalan hastalarda yaklaşık 2 ile 3 hafta sonrasında düşük ateş, baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk ve iştah kaybı gözlenir. Belirtiler kendisini gösterdikten yaklaık bir ya da iki gün sonra kulakların yakınındaki parotis bezlerinde şişmeler ve ağrılar görülmeye başlanır. Ağrı ile beraber kişide yutkunma güçlükleri de başlar. Belirtiler kendisini gösterdikten sonra günden güne daha da artar. Şişlik ve hassasiyet belirtilerden sonra 3 gün içerisinde giderek artar ve diğer tükürük bezleri de enfekte olursa çene boyunca giderek yayılır. Daha nadir olarak görülen bir durumda da bazı kişilerde boyundan aşağıya doğru uzayabilir. Kabakulak hastalarında genellikle her iki taraftaki parotis bezleri de şişer ve ateşlenme durumu yaklaşık 1 ile 3 gün içerisinde biter, fakat bu durum bir hafta da devam edebilir. Bezlerin şişmesi ve diğer belirtilerin iyileşmesi yaklaşık olarak bir hafta içerisinde biter.
Kabakulak hastalığına yakalanan bazı kişilerde menenjit baş ağrısı ve ense sertliği görülür ve çoğunlukla kalıcı bir hasar oluşmadan iyileşir. Özellikle erkeklerde, yaşça ilerlemiş kişilerde, kabakulak hastalığına bağlı olarak oluşan testis tutulumu (orşit) denilen bir komplikasyon görülebilmektedir. Bu duruma bağlı olarak oluşan ağrı, şişlik, bulantı, kusma ve haftalarca devam edebilen bir hassasiyet görülür. Bu durumdan doğan kısırlık çok nadir görülebilen bir durumdur. Hamile olan kişilerde görülen kabakulak rahatsızlığında ise düşük görülme ihtimali bulunmaktadır, fakat bu duruma bağlı olarak oluşan doğum sakatlıkları ile ilgili herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Kabakulak hastalığında komplikasyon olarak oluşan ve çok nadir görülen bir durum olan sağırlık 20 binde 1’dir.
Kabakulak Tedavi Türleri
Kabakulak hastalığı oldukça uzun bir süredir insanlarda görülen virüslere bağlı oluşan bir hastalıktır.
Aşının net bir tedavi şekli yoktur ve kabakulak hastalığı olan kişiler istirahate alınır ve diğer kişilerden uzak tutulur. Bu hastalığın tedavisi aşı bulunana kadar bazı doğal yöntemlerle yapılmaktaydı ya da kendiliğinden vücut tarafından iyileşmesi beklenmekteydi. Aşının bulunmasından sonra tedavi türü önleyici tedavi olmaya başlandı. Yeni doğan bebeklere, doğumdan sonra kızamık, su çiçeği ve kabakulak gibi aşılar yapılır. Bu aşılar hastalığa neden olan virüs ya da bakterilerin daha düşük etkisi olan bir versiyonudur. Bu şekilde vücut bu bakterileri tanır ve buna karşı bağışıklık geliştirir. Böylelikle vücuda girebilecek bir virüüs ya da bakteri tanındığı için, vücut tarafından egale edilebilir. Bu aynı zamanda kabakulak hastalığının bir kere geçirildiğinde neden bir kez daha geçirilmediğini de açıklar. Bunların yanı sıra kabakulak durumlarında hastalığın semptomlarına yönelik olarak uygulanan bazı tedavi türleri de bulunmaktadır. Bu tedavilerden bazıları şunlardır:
- İlaç tedavisi
- Sıcak kompres uygulama
- Bol bol su tüketmek
İlaç Tedavisi
Kabakulağın iyileşmesine yönelik direkt olarak etki eden bir ilaç bulunmamaktadır. Kabakulağın oluşumunda meydana gelen semptomları gidermek amacıyla kullanılan ilaçlar; ağrı kesiciler, sakinleştiriciler ve kas gevşeticilerdir.
Sıcak Kompres Uygulama
Kabakulak oluşumu sırasında yanaklarda ve kulak etrafında enfekte olan kaslar sertleşir ve ağrı oluşmasına neden olur. Bu ağrıları gidermek için ve kasları yumuşatmak için sıcak kompres kullanılabilir. Bu kompres aynı zamanda kan akış hızını da arttıracağı için iyileşme sürecini de arttırır.
Bol Bol Su Tüketmek
Kabakulak hastalığı iyileşme sürecinde en dikkat edilmesi gereken şeylerden bir tanesi de bol bol su tüketilmesidir. Bu su tüketilmesi hem dolaşım sistemini hem de vücudun savunma sistemini hızlandıracağı için iyileşme süresi de kısalır.
Kabakulak Tedavi Öncesi
Kabakulak hastalığı halk arasında oldukça sık rastlanan ve hakkında yanlış ya da eksik birçok bilgi bulunan bir hastalıktır kabakulak virüsünün vücuda girmesinden sonra etkisi yaklaşık 2- 3 hafta sonra ortaya çıkmaktadır. Ve bu süre içerisinde belirtiler kendisini yavaşça gösterir. Belirtilerin görülmeye başlandığı anda alanında uzman bir doktora görünmekte fayda vardır.
Tedaviye başlanmadan önce belirtileri hastadan hastaya değişebilen bir hastalık olduğu için öncelikle detaylı bir muayene yapılması gerekmektedir. Kabakulağın belirtileri oldukça belirgin olduğundan dolayı çoğu zaman fiziki tedavi yeterlidir, fakat bazı durumlarda kan tahlillerine de ihtiyaç duyulabilir.
Fiziki Tedavi
Fiziki tedavi aşamasında hastanın hangi aşamada olduğunu ve nasıl bir tedavi süreci yürütüleceğine karar verilir. Hastanın yanaklarında ve kulak etrafındaki şişlik kontrol edilir. Bunların yanı sıra ateş olup olmadığına ya da hastada kabakulağa bağlı dışarıdan gözle görülebilecek herhangi bir bulgu olup olmadığına bakılır. Bunlar hastalığın hangi aşamada olduğu ve nasıl bir tedavi uygulanacağı konusunda yardımcı etmenlerdir.
Tetkikler
Bazı durumlarda fiziki tedavinin yanı sıra kan tahlilleri yapılır ve vücuttaki antikor düzeyleri ölçülür.
Kabakulak Aşısı
Kabakulak virüsü oldukça uzun bir zamandır insanlarda hastalığa neden olan bir virüstür ve aşı icat edilene kadar ya vücut tarafından ya da bazı doğal yöntemlerin yardımıyla iyileştiren bir hastalıktır.
Kabakulak aşısı gelişmiş ülkelerde, çocuklar doğduktan sonra yapılır. Kabakulak aşısı, bu virüsün daha az etkin halini vücuda vererek vücut tarafından tanınmasını sağlamak amacıyla yapılır. Bu sayede virüs vücuda girdiği zaman, vücut bu virüsü tanıyacak ve belirtileri görünmeden buna karşı daha rahat savaşacaktır. Bazı üçüncü dünya ülkelerinde bu aşıya ulaşma imkanı olmayan çocuklar, hastalığa yakalandıktan sonra yaklaşık bir hafta ile 10 gün içerisinde hastalığı atlatabilmektedir.
Kabakulak Tedavisi Sonrası
Kabakulak hastalığı vücuda virüs girdikten yaklaşık 2 -3 hafta içerisinde kendisini gösterir. Bu belirtiler oluşmaya başladıktan yaklaşık 10 gün içerisinde de genellikle büyük bir komplikasyona neden olmadan iyileşir. Tedavi sonrasında hastalık çok yüksek bir oranla aynı kişide tekrarlanmaz. Vücut artık bu virüse karşı bir bağışıklık kazanmıştır. Tedavi süresinin uzun ya da kısa olması genellikle hastaların davranışlarına ve yaşına bağlıdır. İleri yaşlarda olan kişilerde tedavi biraz daha uzun sürebilir ve bu hastalığın neden olduğu komplikasyonlar biraz daha ciddi olabilir. Her ne kadar sık görülen ve kolaylıkla atlatılabilen bir hastalık olsa da tedavi sonrasında da yapılması gereken önemli uygulamalar vardır. Bu uygulamalar ile beraber hem hasta daha çabuk iyileşebilir hem de hastalığın başka birisine bulaşma ihtimali düşüktür. Kabakulak semptomlarına karşı yapılan tedavilerin daha rahat bir süreçte giderilebilmesi için yapılması gereken en önemli şeyler istirahat ve beslenmeye dikkat edilmesidir.
İstirahat
Kabakulak virüsünün vücuda girmesi ve tamamen iyileşmesi süresi içerisinde hastanın yapması gereken en önemli şeylerden bir tanesi istirahattir. Bu süre içerisinde hasta bol bol dinlenmeli ve başka birisi ile temastan kaçınılmalıdır. Bu durum için hastaya uygun bir ortam yaratılmalıdır. Bu dinlenme sayesinde vücut hem büyük semptomlar göstermeyecek hem de virüslerle savaşmak için daha rahat bir ortam bulacaktır. Kabakulak hastalığının yarattığı semptomlar yaşam kalitesini oldukça düşüren durumlar olmasından dolayı hızlıca giderilmesi istenmektedir. Bu semptomların vücutta daha hızlı giderilmesi, üretilen antikorlar için gereken enerjiye bağlıdır. Bu enerjinin antikor üretimine ve vücut tarafından virüslerle savaşması için oldukça verimli kullanılması gerekmektedir. Dolayısıyla yoğun tempolu bir hayata durumu daha da kötüleştirebilir.
Beslenme
Kabakulak tedavisinden sonra iyileşme süresinin kısalması için dikkat edilmesi gereken en önemli şeylerden bir tanesi de beslenmedir. Beslenme şekli virüslerin etkisini azaltmakta oldukça önemlidir.
Hasta tedavi sonrasında bol bol su tüketmelidir ve daha çok sıvı besinler tüketmelidir. Kabakulak hastalığının semptomlarından birisi yutkunmada zorluk olduğu için katı besinler tüketilirken zorlukla karşılaşılabilir. Bunun yanı sıra tükürük salgısını arttıracak meyve suları da önerilmez, çünkü kabakulak virüslerinin üreme yerlerinden bir tanesi tükürük bezleridir. Tükürük salgısının artması virüslerin çoğalmak için daha fazla uygun ortam bulması anlamına gelmektedir.
Sık Sorulan Sorular
Kabakulak hastalığı halk arasında sık görülen bir hastalıktır ve hakkında oldukça eksik ya da yanlış bilgiler bulunabilmektedir. Özellikle aşı yapılması ya da yapılmaması konusundaki görüş ayrılıkları hakkında insanların kafasında oldukça önemli sorular bulunmaktadır. Bu sorular ya alanında uzman bir kulak burun boğaz (KBB) uzmanı tarafından ya da bilinçli ve bilimsel kaynaklara dayanan bir öz araştırma ile cevaplanması gerekmektedir.
Kabakulak hastalığının yan etkileri nelerdir?
Kabakulak hastalığı etkileri kişiden kişiye göre değişmektedir. Çoğunlukla 5- 10 yaş arasındaki çocuklarda görülen bu hastalık yaş ilerledikçe daha riskli komplikasyonlara neden olabilir. Bazı kişilerde hiçbir belirti görülmeden iyileşme görülürken bazı kişilerde de orşit denilen penis tutulması gibi komplikasyonlar oluşabilir. Bunların yanı sıra kabakulak oluşması durumunda ortak görülen yan etkiler genellikle şunlardır:
- Baş ağrısı
- Ateş
- Yanaklardan çeneye kadar şişkinlik
- Kusma
- Halsizlik
- Yorgunluk
- İştah kaybı
- Daha nadir görülmekle beraber boyunda katılık
Kabakulak hastalığı nasıl bulaşır?
Kabakulak hastalığı genelliklle kış ve bahar aylarında bulaşma ihtimali yüksek olan bir hastalıktır bulaşma şekilleri oldukça farklı olabilir. Virüsün vücuda girmeden yaklaşık bir hafta önce ile vücuda girdikten yaklaşık 10 gün sonra bulaşma özelliği vardır. Bu süre dışında virüsün etkisi de bittiği için bulaşma ihtimalinde hastalık görülmez.
Bulaşma genellikle hapşırma, öksürme ya da öpme gibi eylemlerle etrafa yayılan damlacıkların içerisindeki virüslerle olur. Bu virüsler solunum yoluyla, ağız yoluyla ya da öpüşme sırasında kişiden kişiye geçer.
Kabakulak ölümcül bir hastalık mıdır?
Kabakulak ölümcül bir hastalık değildir. Sonu ölümle sonuçlanan bir hastalık olmamasının yanı sıra genellikle çok hafif bir şekilde 10 gün gibi kısa bir süre içerisinde iyileşir, hatta bazı durumlarda kişi hiçbir belirti göstermeden bile bu durumu atlatabilir.
Kabakulak hastalığı için hangi bölüme muayene olmak gerekir?
Kabakulak hastalığında belirti oldukça yavaş şekilde gelişir ve görülmesi durumunda bir doktora başvurmakta fayda vardır. Hastanelerin kulak burun boğaz bölümlerine başvurulabilir.
Kabakulak hangi mevsimlerde daha çok görülür?
Kabakulak genellikle kış ve sonbahar aylarında daha sık görülür. Bunun nedeni bu mevsimlerde mevsim geçişlerinden dolayı ya da alerjik durumlardan dolayı hapşırma ya da öksürme gibi reaksiyonlar gösteren hastalıkların daha çok görülmesidir.
Kabakulak hastalığı kaç günde geçer?
Kabakulak virüsü vücuda girdikten yaklaşık 2-3 hafta içerisinde kendisini gösterir ve 10 gün gibi kısa bir süre içerisinde iyileşir. Bu iyileşme süresi hem tedavi sırasında hastanın beslenme şekline ve ne kadar istirahat ettiğine bağlıdır hem de hastanın bazı özel durumları olup olmamasına. Yaşı ilerlemiş kişilerde görülen kabakulak biraz daha ciddi komplikasyonlar gösterir ve bu da iyileşme süresinin uzamasına neden olur.