Kangren Tedavisi
Vücudumuzun düzgün çalışabilmesi için gerekli olan en önemli şeylerden bir tanesi, organlara damarlar yolu ile giden kandır. Kan bir nevi organlara canlılık veren bir sıvıdır. Ülkemizde ve dünyada oldukça sık görülen hastalıklardan bir tanesi kangren organ ve dokulara yeteri kadar kan ulaşmaması ile ilgili bir durumdur. Bu duruma birkaç farklı şey neden olur ve bu sebeplere bağlı olarak da farklı isimler alır.
Gelişen tıp ve teknoloji ile beraber kangrenin hem tanısı hem de tedavisi oldukça kolaylaşmıştır. Bu durum modern kentlerde daha da fazlalaşmıştır. Bunun nedeni çoğunlukla yaşam tarzlarının değişmesi, beslenme alışkanlıkları ve kullanılan sigara- alkol gibi maddeler. Bunun yanı sıra sadece modern zamanlarda olan bir durum değildir. Çok eski bir tarihi olan kangren, günümüzde tedavisi daha da kolaylaşmış ve bazen organ kaybına neden olmadan tedavi edilebilir hale gelmiştir. Her hastalıkta olduğu gibi kangren hastalığında da erken tanı oldukça önemlidir. Oldukça önemli ve net emraleri bulunana kangrenin organ kaybına neden olmadan ve yaşam kalitesini çok fazla düşürmeden erken teşhis edilmesi hayati derecede önemlidir.
Kangren Tedavisi Hakkında
Kangren günümüz modern tıpta çeşitli ilaçlarla ve cerrahi müdahalelerle, ilerleme ve aşamasına göre çeşitli yollarla tedavi edilebilir. Bu tedavide en önemli şey kangrenin hangi durumda olduğu ve kangrenin oluşumuna neden olan etkenlerdir. Halk arasında kangren ile ilgili bilinen birçok eksik ya da yanlış bilgiler olduğundan dolayı, belirtileri görüldüğünde kişinin bu bilgilere dayanarak hareket etmesi hayati sonuçlara neden olabilir. Kangrenin erken tanı konulmaması yani ileri bir seviyede fark edilmesi durumunda oldukça zorlu ve hasta için acı sonuçları olabilecek tedavi şekilleri uygulanabilir. Bu tedavi şekillerinden birisi de kangrenin daha fazla yayılmaması için organın kesilmesidir.
Kangren organlara yeteri kadar kan gitmemesiyle ilgili bir durumdur ve bütün organlarda görülebilir, fakat bugüne kadar karşılaşılan kangren örneklerinin büyük bir çoğunluğu kollarda ve bacaklarda oluştuğu yönündedir.
Kangren Nedir?
Kangren, görüldüğü bölgede doku ölümlerine ve özellikle olayın gerçekleştiği yerde yeterli kan aşıkışının olmama durumudur. Kan içerisinde dokulara ve organlara iletilmek üzere serbest halde bulunan oksijen, besinler ve mineraller yetersiz kan akışından dolayı işlevlerini yavaş yavaş kaybeder. Her dokuda ve organda görülebilecek bir durum olmasının yanı sıra çoğunlukla kollarda ve bacaklarda görülen bir durumdur. Bakteriyel enfeksiyonların, yaralanmaların ya da kan damarlarındaki tıkanıkların neden olduğu bu durum ileri safhalarda organ kaybına neden olmaktadır.
Kangren oluşum nedenine göre ve yarattığı etkilere göre kuru kangren ya da yaş kangren olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Kuru Kangren
Kuru kangrenin oluşum şekillerinden bir tanesi kuru kangren denilen türdür. Kuru kangrende belirtiler oldukça nettir. Siyah bir renk olan dokular kuruyarak bir mumya halini almaktadır. Bu tür bir kangrende hastalıklı olan kısım net bir şekilde sağlıklı kısımdan gözle görülür bir şekilde ayırt edilebilmektedir.
Önlem alınmazsa başladığı yerden gittikçe daha da ilerleyen bu türde hastalıklı bölge ile sağlıklı bölge arasındaki ayırt edilebilen çizgiye demarkasyon hattı denilmektedir ya da atılma çizgisi denilmektedir.
Yaş Kangren
Organların ya da dokuların kan yoluyla beslenmesinin çok iyi olmadığı ve damarsal ağın çok sağlam olmadığı yerlerde bir hasardan dolayı bölgenin mikrop kapması ya da kuru kangrenin enfekte olması sonucu ortaya çıkan kangren türüdür. Bu türün en sık görüldüğü hastalar diyabet hastası olan kişilerdir. Bu enfeksiyon dokularda ve organlarda oldukça hızlı ilerler ve kangrenli alan sağlam dokuları yavaş yavaş enfekte ederek öncelikle belirgin bir kızarıklık ardından su dolu kabarcıkların meydana gelmesine neden olur. Hastalıklı doku kana geçtiği zaman hasta septik şoka girer. Bu kangren türü daha çok kol, bacak ve parmaklarda görülmekle beraber ince bağırsak ya da apandisit gibi organlarda da görülebilmektedir.
Yayılması oldukça hızlıdır ve tedavi edilmediğinde şiddetli ağrı, halsizlik ve yüksek ateş görülebilir.
Kangrenin Nedenleri Nelerdir?
Vücudumuz bir bütün halinde oldukça hassas olgulara bağlı olarak çalışan bir sistemler bütünüdür. Bu sistemde herhangi bir yerde meydana gelebilecek bir hasar bütün vücudu etkileyebilir. Buna bağlı olarak kangren durumu da sadece kan damarlarıyla ilgili bir durum değildir. Damarların yanı sıra kan akışını etkileyebilecek birçok neden kangrene dolaylı ya da doğrudan neden olabilir.
Kangren ilk oluşum aşamasında hastada ilgili bölgeye kan akışının az ya da hiç olmadığı görülür. Bu durumda kızarmaya morarmaya ve dokunun ölümüne neden olmaktadır. Bu durumun oluşması o organa kan içerisindeki besinlerin ve oksijenin yeteri kadar ya da hiç gitmediği anlamına gelmektedir. Kan dolaşımındaki bu bozukluk ise birçok nedene bağlı olarak gelişir. Bu nedenlerden bazıları kan damarlarında tıkanıklık, yaralanma sonucu kapılan enfeksiyon ve bakteriyel enfeksiyonlardır.
Beslenme alışkanlığından, yaşam şekline ve kullanılan sigara- alkol gibi maddelere kadar kangren oluşumuna dolaylı ya da doğrudan etkili olan birçok durum bulunmaktadır. Kangren hastalığının en çok görüldüğü kişilerden bazıları şunlardır:
- Sigara kullanan kişiler
- Alkol bağımlısı kişiler
- Diyabet hastaları
- Obezite hastaları
- Bazı tümörler
- Periferik damar hastalığı olan kişiler
- HIV virüsü olan kişiler
- Uyuşturucu
- Kötü beslenme alışkanlıkları (yağlı asitli ve kan dolaşımını yavaşlatan besinler)
- Hareketsiz yaşam tarzı
Kangren Belirtileri Nelerdir?
Kangren ilk başlarda kendisini deride kızarıklık ve dökülmeler olarak gösterir. Bunun yanında şişlik ve iltihaplanmada gözlemlenir. İltihap ile beraber kötü bir koku ve akıntı görülür. Bu belirtileri şiddetli ağrılar, yüksek hassasiyet, ciltte yabancı bir cisim hissinde ve nihayetinde his kaybı oluşumu izler.
Ayaklarda görülen kangrenlerde ayakların soğuması ve renksizleşmesi, ayak parmaklarında ve parmaklar arasında ölü hücrelerin neden olduğu yaralar ve ciltte akıntılı ülserler görülür. Hem yaş kangrende hem kuru kangrende kaşıntılar meydana gelir, fakat kuru kangrende görülen kaşıntı daha yüksek derecededir.
Bu belirtilerin şiddeti ve şekli kişiden kişiye ve kangrenin hangi derecede olduğuna bağlı olarak değişebilir.
Kangren Tedavi Türleri
Kangren, gelişen tıp ve teknoloji ile beraber hem tanı aşamasında hem de tedavi aşamasında üstesinden görece daha rahat gelinebilecek bir durum almıştır, fakat günümüz modern tıpta bile oldukça tehlikeli bir durum olmaktadır ve bazen doku kaybına neden olabilmektedir. Bu hastalığın tedavisine yönelik karar aşamasında öncelikle bakılan durum kangrenin hangi aşamada olduğudur. Bunun yanı sıra hastanın hassasiyetleri ve kangrenin oluşum nedenine göre detaylı muayene aşamasından sonra tedavi şekline karar verilir.
Kangrene Neden Olan Etkenlerin Tedavisi
Kangren oluşumu tek başına oluşan bir hastalık değildir ve altında yatan nedenler araştırılır. Dokulara ve organlara yeteri kadar kan gitmemesine ya da hiç kan gitmemesine neden olan etken araştırılır ve bu etkenin tedavisi öncelikli olur. diyabet, damar tıkanıklığı ve enfeksiyon gibi bazı kangren oluşumuna neden olan hastalıklar tedavi edilmeden kangren durumu giderilmez. Bu hastalıklar iyileştirilmeden kangrenin etkileri azaltılsa dahi tekrar edeceğinden etkili olmaz. Bu durum çoğunlukla erken tanı aşamasında olan hastalar için uygun bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi ile beraber organlara yeteri kadar kan akışı sağlandığında kangren etkileri de ilk aşamada azalacaktır. Fakat doku ya da organ kaybıyla sonuçlanan bir kangren durumunda da aynı bölgede ya da farklı bir bölgede kangrenin tekrar etmemesi için de bu yöntem uygulanmaktadır.
Akıntılı Yara Tedavisi ( Cerrahi)
Özellikle yaş kangrende görülen iltihaplanan bölgenin akıntılarının tedavi edilmesi kangrenle mücadelede kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem daha çok bakteriyel ya da yaralanmaya bağlı enfeksiyonların oluşturduğu iltihaplanmaların kangrene neden olduğu durumlarda uygulanmaktadır. Bu durumda enfeksiyon cerrahi bir yöntemle vücuttan uzaklaştırılır ve yayılması engellenir. Bunun yanı sıra eğer kangren ilk aşamada değilse ve giderek yayılıyorsa yine cerrahi yöntemle enfeksiyon kapan bölgenin sağlıklı bölgeden ayrılması sağlanır.
İlaç Tedavisi
Kangren tedavi şekillerinde türe ya da hangi aşamada olduğu göz önünde bulundurulmadan farklı farklı ilaçlara ihtiyaç duyulabilir. Kangrenin erken teşhis edilmesi durumunda ve ilaçlarla çözülebilecek bir durumda olduğunda ilaç tedavisi uygulanır.
Kangrene neden olan durumlardan bir tanesi olan damar tıkanıklığı çeşitli sebeplerden dolayı olabilir. Bu damar tıkanıklığının giderilmesi eğer ilaçlar yardımı ile mümkünse ve kangren erken aşamada ise genellikle kan sulandırıcı ilaçlar ya da damar tıkanıklığına neden olan durumun iyileştirilmesine yönelik ilaçlar tedavi aşamasında kullanılabilir. Bakteriyel ya da yaralanmaya bağlı olarak enfeksiyon oluşumunun yarattığı kangren durumlarında antibakteriyel ilaçlar ile tedavi yapılır. Bunların yanı sıra kangrenin beraberinde getireceği sempromların etkisinin azaltılması ya da yok edilmesi için ağrı kesiciler, kas gevşeticiler, damar açıcı ilaçlar ya da ateş düşürücü ilaçlar kullanılabilir.
Kangren Tedavi Öncesi
Her hastalıkta olduğu gibi kangren tedavisinde de erken tanı oldukça önemli bir yerde durmaktadır. Erken tanı aşamasında hem etkileri daha az olacaktır hem de tedavisi daha mümkün olacaktır. Kangrenin belirtileri görüldüğü takdirde hızlı bir şekilde cildiye ya da dahiliye bölümleri doktorlarına başvurmakta fayda vardır. Bu aşamada detaylı bir muayeneden sonra kangrenin hangi durumda olduğu, neden oluştuğu ve hangi aşamada olduğu tespit edilerek tedavi şekli seçilir. Bu tedavi şekli seçilirken hastanın hassasiyetleri ve sağlık özgeçmişi de dikkate alınır.
Fiziki Muayene
Kangren tedavisinden önce muayene aşamasında ilk önce fiziki bir muayene yapılır. Kangren, dışarıdan gözle görülebilir birçok belirti gösterdiği için doktor tarafından teşhis konulur. Gözle muayenenin yanı sıra kangrenin oluştuğu bölgede elle ağrı kontrolü ve ateş ölçümleri de yapılır. Bu aşamada hastanın doktorun soracağı bütün soruları eksiksiz cevaplaması gerekmektedir.
Tetkikler
Fiziki muayene tam tanıyı koymak için ve tedavi şeklinin en doğru şekilde seçilmesi için tek başına yeterli gelmediği durumlarda bazı tetkikler yapılır. Bu tetkikler sayesinde kangrene neden olan durum tam olarak tespit edilir ve buna yönelik tedavi şekli seçilir. Kangren teşhisi yapılırken yapılan tetkiklerin içerisinde anjiyografi, kan tahlilleri ve kan damarlarının incelenmesi gibi yöntemler bulunur.
Anjiyografi
Anjiyografi; atardamarları, toplar damarları ve kalbin içerisini görüntüleyen medikal bir görüntüleme tekniğidir. Bu teknik sayesinde kangrenin oluştuğu bölgelerde kan damarlarının tıkanmasına neden olan etmenlerin ya da damarlarda herhangi bir daralmanın olup olmadığının daha iyi araştırılması mümkün olur.
Kan Damarlarının İncelenmesi
Kangrenin oluştuğu bölgede kan içerisindeki besinlerin ve oksijenlerin organlara yeteri kadar gitmemesinden dolayı kangren durumunda temel neden olarak kan damarlarına bakılır. Kan damarlarının incelenmesi ve gerekirse örnek alınması kangrenin nedenini bulmak ve en doğru tedaviyi yapmak için oldukça önemlidir. Bu sayede damarlarda herhangi bir daralma ya da sertleşme olup olmadığı görülür.
Kangren Tedavi Sonrası
Kangren tedavisi oldukça zahmetli ve hassas yürütülen bir süreçtir. Tedavi sonrasında kangrenin bir daha tekrarlanmaması için ve yaraların daha çabuk iyileşmesi için hastaların dikkat etmesi gereken bazı durumlar vardır. Her ne kadar tedavi başarılı da olsa tekrarlama riski vardır ve bu riski ortadan kaldırmak için düzenli olarak yapılan doktor kontrolleri oldukça önemli bir yerde durmaktadır.
Kangrenin tekrar etmemesi için yapılması gerekenler halk arasında dolaşan yanlış ya da eksik bilgiler ışığında değil alanında uzman bir doktor tarafından önerilmelidir. Hasta doktorun verdiği tavsiyelere harfiyen uymalıdır. Tedavi sonrası beslenme şekli, yaşam tarzı ya da kangrene neden olabilecek hastalıkların iyi belirlenmesi gibi durumlar hakkında doktorlardan yardım alınmalıdır.
Hareket Kabiliyeti
Kangrene neden olan en önemli durumlardan bir tanesi yaşam tarzının düzenlenmesidir. Bu yaşam tarzı içerisinde hareket ve spor oldukça önemli bir yerde durmaktadır. Bunun yanı sıra tedavi sonrası hasta hemen çalışmaya ya da ağır işler yapmaya kalkışmamalıdır. Kan akışının hızlı olması ve organlara yeteri kadar kan gitmesine yardımcı olacak egzersizlerin doktorun tavsiyesi ile belli bir süre sonra başlaması gerekmektedir. Hasta kan dolaşımı tamamen uygun hale gelene kadar çok fazla hareket etmemeli ve doktorun vereceği egzersizleri yapmalıdır. Tedavi sonrası hastada eğer uzuv ya da organ kaybı yoksa belli bir süre sonra eski yaşama dönülebilir. Fakat bazı durumlarda uzuvlar kesilir ve bu da hastada kısmi hareket kaybına neden olabilir.
İyileşme Süreci
Kangren hastalarında tedavi süreci ve iyileşme süreci tamamen hastanın özenine ve kangrenin hangi aşamada olduğuna bağlıdır. Bazı durumlarda iyileşme çok kısa iken, kangrenin yayıldığı durumlarda iyileşme biraz daha geç görülebilir. Bu süre içerisinde hasta bol bol dinlenmelidir.
Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kangren tedavisi ve tedavi sonrası oldukça hassas bir süreçtir ve bu süreç içerisinde enfeksiyonun ya da kangrene neden olan durumun başka bölgeler sıçramaması için dikkatli olunması gerekmektedir. Kangren sonrasında dikkat edilmesi gerekenlerden bazıları şunlardır:
- Hasta eğer sigara ya da alkol kullanıyorsa kesinlikle bırakmalıdır
- Tedavi sonrasında hemen tempolu işler yapmamalıdır
- Beslenmesine dikkat etmelidir
- Düzenli olarak doktor kontrolünden geçmelidir
- Eğer cerrahi bir müdahale söz konusu ise enfeksiyon oluşmaması için pansumanların düzenli olarak değiştirilmesi gerekmektedir
- Bakterinin bol olduğu umumi ortamlardan kaçınmalıdır
- Kişisel temizliğe önem verilmelidir
- Kalp ve damar tıkanıklığına neden olabilecek hastalıklar konusunda bilinçli hareket edilmelidir
- İyileşme süreci tamamlandıktan sonra düzenli spor yapılmalıdır
Sık Sorulan Sorular
Kangren konusunda halk arasında oldukça yanlış ya da eksik bilgiler bulunmaktadır. Bu bilgiler kangrenin oluşum aşamasında erken tanının önüne geçebilir. Bu konuda insanların kafasında oluşan soruların bu bilgilere dayanarak değil alanında uzman bir doktor ya da bilimsel kaynaklara dayanan bilinçli bir öz araştırma ile cevaplanması gerekmektedir.
Kangren hastalığının risk faktörleri nelerdir?
Her hastalıkta olduğu gibi kangren hastalığında da erken tanı oldukça önemlidir. Erken tanının olmadığı ve kangrenin daha da yayıldığı durumlar bazen ölümle bile sonuçlanabilir. İleri durumda kangren hastaları en iyi ihtimalle uzuv kaybı ile durumu atlatabilir. Bazı kangren hastalarında erken tanı yapıldığında tedavisi oldukça kısa sürer ve kan dolaşımını engelleyen neden ortadan daha rahat kaldırılır. Bu durum hastanın kısa süre içerisinde eski yaşamına dönmesini sağlar.
Kangren önlenebilir mi?
Kangrenin altında yatan nedenler genellikle insanların yaşam tarzlarına, alışkanlıklarına ve beslenmesine bağlı olan durumlardır. Organlara ve dokulara kan akışını kesebilecek ya da kan akışını yavaşlatabilecek durumlardan kaçınıldığı zaman kangrenin önüne geçilmiş olur. Kangrenin önlenebilmesinin en etkili yollarından bir tanesi sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıkların bırakılması, zira bu durum kangrenin en büyük oluşma nedenlerinden bir tanesidir.
Kangren eğer başlama aşamasında ise ve erken tanı söz konusu ise basit müdahalelerle önlenebilir, fakat eğer ilgili bölgede hücre ölümleri başlamışsa ve durum yayılıyorsa en kesin çözüm oranın cerrahi operasyon ile sağlıklı bölgeden uzaklaştırılmasıdır.
Alkol ve sigara kullanımı kangrene neden olur mu?
Alkol ve sigara birçok hastalıkta olduğu gibi kangrenin de en başlıca nedenlerinden bir tanesidir. Sigara ve alkol hem doğrudan hem de dolaylı olarak oldukça büyük bir etki yaratır. Sigara ve alkol kullanan kişilerde kan akış hızı daha yavaştır. Bunun yanı sıra kanda pıhtılaşma ve bu pıhtılaşmaya bağlı olarak damar tıkanıklıkları, diyabet hastalığı, karaciğer yağlanması ve damar sertliği gibi durumlar görülür. Bu durumlar kangrenin oluşumunda en büyük nedenlerdir.
Kangren hastalığının yan etkileri nelerdir?
Kangrene yakalanmış hastalarda ilk aşamada genellikle çok büyük belirtiler görülmez. Kangren durumu ilerledikçe kan akış hızının yavaşladığı ya da tamamen olmadığı bölgede kızarıklıklar ve sertleşme başlar.
Bu sertleşmeyi hassasiyet ve en nihayetinde his kayıpları izler. Bunların yanı sıra kişilerde yüksek ateş, şiddetli ağrılar, kusma, bulantı, iştahsızlık ve hareket kabiliyetinde azalmalar görülür.
Kangren tedavi edilmezse ne olur?
Kangrenin önlenebilmesinin en önemli yolu erken tanıdır. Erken tanısı yapılmamış ya da tedavisine yönelik herhangi bir uygulama yapılmamış kişiler bedelini uzuv kaybıyla ya da hayatıyla ödeyebilir.
Kangren bir bölgede başladığı anda yavaş yavaş ilerler ve kan akışının olmadığı her yere yayılır. Bu yayılmanın önüne geçmek için olabildiğince erken davranılması gerekmektedir.
Kangren hastalığına hangi doktor bakar?
Kangren görülmesi durumunda hastanelerin genel cerrahi bölümüne başvurulabilir. Kangrenin meydana gelme sebebine bağlı olarak tedavisine yönelik farklı doktorlarla da iletişime geçilebilir.
Kangren olan bacak kesilmek zorunda mı?
Erken tanı aşamasındaki bir kangren hastası herhangi bir uzuv kaybı olmadan da durumu atlatabilir. Fakat eğer kangren erken tanı aşamsında değilse ve giderek yayılıyorsa bunun önüne geçebilmek için enfeksiyonlu bölge ile sağlıklı bölge arasındaki bağlantının kesilmesi gerekmektedir. Enfeksiyon kapmış ve tedavisinde gecikilmiş bölgede hücreler ölür ve durum damar tıkanıklığı olan yere kadar devam eder.
Bu durumda ölen hücreler tekrar iyileştirilemeyeceği için ve kangrenin diğer sağlıklı yerlere sıçramaması için bacak kesilir.