Otizm Tedavisi
- Sık Sorulan Sorular
- Tedavi Yaşam Boyu Mu Sürer?
- Tedaviden Sonra Otizm Geçer Mi?
- Tedavi Sayesinde Otizmli Kişi Tek Başına Yaşayabilir Mi?
- Otizmli Kişi Terapiye Başlandıktan Sonra Ne Zaman Sosyal Çevre Edinebilir?
- Tedavi Sonrasında Otizmli Kişi Rahat Bir Yaşam Sürebilir Mi?
- Tedavi Evde Mi Uygulanır?
- Türkiye’de Otizmli Kişiler İçin Eğitim Kurumları Var Mı?
- Otizmli Kişi Özel Eğitim Görmezse Ne Olur?
- Otizm Bir Kusur Ya Da Bozukluk Mudur?
- Otizmli Erkek Bireyler Askere Gitmek Zorunda Mıdır?
- Arkadaşlık Kuramayan Her Çocuk Otistik Midir?
- Otizm Terapileri Ne İşe Yarar?
- Otizmliler Araba Kullanabilirler Mi?
- Otizm Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Özellikle otizmin tedavisinde ailelerin kafasında çok sayıda soru işareti vardır. Bu soru işaretlerinin sebebi otizm tedavisinin çok net bir tedavisinin olmadığından kaynaklanır. Otizm tedavisi adı altında yaklaşık 20’ye yakın bazı uygulamalar yapılmaktadır. Burada önemli olan teşhis konulduktan sonra ki süreci çok iyi değerlendirmek ve uygun tedavi yöntemlerine çocuğu entegre etmektir. Eğer tedavi etkili bir şekilde başlanmazsa çocuğun rahatsızlığı konusunda ciddi derecede problemler yaşanmaktadır. Burada alternatif tedavilerle ailelerinde çok fazla vakit kaybetmemesi gerekiyor. Özellikle gelişimi destekleyen bazı vitamin ve şurupların kullanılmasında otizm adına çok önemli ilerlemeler sağlanmaktadır. Dikkat sistemini toparlayan, beyin gelişimini destekleyen bazı tedavilerde uygulanarak hastalığın etkileri azaltılmaya çalışılır. Tıbbi, tıbbi-biyolojik, psikososyal ve eğitsel düzenlemeler sağladığında, ailede işin içine karışırsa çocuklarda gözle görülür farklılıklar gözle görülür olumlu değişiklikler görülmektedir. Teşhis konulduktan sonra ki 5 yıl çok önemlidir. Bu süreç içinde eğitim süresi kesinlikle aksatılmamalı, bu eğitim uzman psikologlar, özel eğitimciler, pedagoglar veya konuşma terapistleri tarafından yürütülmesi çok daha verimli ve uygun olacaktır. Özel eğitimin dışında bir de okulda bu eğitimin verilmesi çok daha iyi olacaktır. Genel olarak otizm, metabolik bir rahatsızlıktır. Otizm teşhisi konulan bir kişide öncelikle kan tahlilleri, idrar tahlilleri, flora tahlilleri yapılır. Bu tahliller sonucunda karaciğer ve böbreklerin nasıl çalıştığına bakılır, bakteriler çoğalmış mı bunlara çok dikkat edilir. Çoğunlukla yaşamın ilk 3 yılında belirtilerini gösteren bir hastalıktır. İletişim ve sosyal becerilerde bozukluk görülmesi başlıca belirtilerindendir. Her 68 çocuğumuzdan 1 tanesinde otizm görülmektedir. Ömür boyu süren bir hastalık olduğundan dolayı tedavisi yıllarca devam sürmektedir. Akraba evliliklerinde otizm daha sık görülür. Sürekli bir tedavi şekli olmadığından dolayı farklı zamanlarda farklı tedavilerin uygulanması daha uygundur. İlk olarak psikiyatrik otizm tedavisi uygulanması verimli olacaktır. Sürekli tekrarlanan davranışları ortadan kaldırmak amaçlanır. Otizm hastalarında genel olarak anksiyete, panik atak, Asperger sendromu gibi birtakım bozukluklardan kaynaklı olarak davranış bozuklukları görülür. Bu davranışların önüne geçilebilmesi ve iyi sonuçlar alınabilmesi için uzman psikologlar ile tedavi başlanmalıdır. Doktorun vereceği ilaçların hiçbirinde doz kullanımına çok dikkat edilmesi lazımdır. Bu aşamadaki tedavinin amacı hastayı tamamen iyileştirmek değil, yapılan uygulamalar sonucu hastayı daha iyi bir ortamda yaşamını sürdürmektir. Otizmli hastalar, doğru tedavi yöntemleri uygulanarak uzman psikologlar ile doğru terapiler yapılarak ve verilen ilaçları yerinde kullanarak otizm hastası olan kişiye sahip olması gereken davranışları yeniden kazandırabiliriz. Diğer etkili bir tedavi yöntemi ise Gluten-Kazein diyetidir. Gluten, genel olarak tahıllarda gördüğümüz bir proteindir. Kazein ise süt ürünlerinde bulunur. Bu tedavi yöntemi ile çocuğun fiziksel olarak daha güçlü ve sağlıklı olması amaçlanır. Bir diğer tedavi yöntemi ise ağır metallerden arındırmadır. Bir grup uzman profesör doktor tarafından atılan iddia ile vücutlarında bulunan ağır metaller yüzünden otizm hastası olduklarına dair bir varsayım vardır. Bu metallerin dışarıya atılması için çeşitli ilaçlar tüketilir. Otizm hastalarının normal insanlara göre beyin dalgalarında gerileme görülür. Bu gerilemeyi egzersizler sayesinde normale çevirmek amaçlanır. Hastanın başına elektronlar yerleştirilir ve beyindeki dalgalar bilgisayar ortamına aktarılır. Beyin dalgalarının normale ulaşana kadar bu tedavi yapılır. Bu tedavi yöntemine ise Neuro-Feedback denir. Uzun süreli yapılan uygulamalar sonucunda hastada olumlu yönde değişimler görülmektedir. Otizm olan hastalarda dikkat eksikliği de vardır. Çok kolay dikkatleri dağılır. Bunun için hastanın dikkatini dağıtan unsurlar belirlenmeli ve ona uygun bir çevre düzenlenmelidir. Otizm tedavisinde en önemli uygulamalardan birisi erken tanıdır. Daha iyi bir verim almak için ve hastalığın seyrini değiştirmek için yapılacak uygulamalar otizm tedavisini kolaylaştırır. Özellikle duygusal yönden ve konuşma bakımından büyük gelişmeler sağlanır. 4-5 yaşında olmasına rağmen hiçbir tedavi yöntemi uygulanmayan bir çocukta ileri boyutta zihinsel gerileme vardır. Otizmli çocukların eksikliklerinden birisi de Rett Sendromu ’dur. Yeni doğan bir bebekte ilk aylarda normal gelişme gözlenir ancak 5 aylık ile 5 yaş arasında çocuğun baş çevresi yeterince büyümez. Buna bağlı olarak konuşma, el becerileri eksikliği, davranışlarında bozulmalar gibi olaylar görülür. Neredeyse konuşma becerilerini tamamen kaybetme boyutuna kadar gelebilir. Çevreye karşı uyum içerisinde değildirler. Bu bozuklukların çok erken yaşta başlamasından dolayı erken tanı daha da önemli bir hal almıştır. Bunu gidermek için bazı özel eğitim programlarına otizmi olan çocukları götürmeliyiz. Göz teması kurmasına yardımcı olmak, komutları yerine getirebilme ve söz dinleme davranışlarının geliştirilmesi bu aşamada çok önemlidir. Sinirlendiği zaman hem kendisine hem de çevresine zarar veren, aşırı hareketlilikten yerinde duramayan, söz dinlemeyen çocuklarda ise ilaç tedavisi uygulanır. Bu çocukların tedavisinde daha çok iletişim kurma, oyun oynama, duygularını ifade ettirebilme ve zihinsel gelişimlerini olumlu yönde ilerletmeye yönelik tedaviler uygulanır.
Otizm Tedavi Türleri
Otizm, küçük yaşlarda baş gösteren gelişimi, iletişimi ve etkileşimi belirgin biçimde etkileyen bir rahatsızlıktır. İletişim ve etkileşim bozukluğuna davranış problemleri de eşlik eder. Bu üç alanda ortaya çıkan sorunları çocuk 18 ayını doldurduktan sonra dikkatlice tespit etmek mümkündür. Otizmin kesin tanısı zaman içerisinde oluşur. Bu konuda ailelerde bir şüphe oluştuğu anda uzman doktorlara başvurmak olumlu sonuçlar verecektir. Otizmin neden kaynaklandığını bir an önce öğrendikten sonra tedaviye en erken zaman içinde başlanması gerekmektedir. Tedavi açısından en çok rağbet gören ve çocukta en etkili tedavi yöntemi özel eğitimdir. Özel eğitim genellikle bu konuda iyi yetişmiş uzmanlar tarafından yoğun ve sık bir program ile verilmesinde etkisini daha çok göstermektedir. Otizme yönelik herhangi bir ilaç tedavisi ya da başka bir alternatif yöntemle kesinleşmiş bir tedavi yoktur. Diğer yandan çocukta meydana gelecek olan dikkat eksikliği bozukluğu, takıntılık ya da aşırı dürtü kontrolsüzlüğü gibi davranışlarını psikiyatrların ilaçlarla tedavi etme şansı mümkün olmaktadır. Otizmin tedavisinde önemli bir yer eden diğer bir faktör ise terapidir. Otizm tedavisi olan bir hastalık olmasına rağmen bu tedavi uzun, yorucu ve insanları yıpratan bir tedavidir. Doğru bir yol izlenerek yapılacak yöntemlerle çocuğun daha iyi yaşam şartlarına kavuşması mümkündür. Otizm tedavisinin genelinde ilaç kullanmak gerekir fakat otizm terapisinde fiziksel ve bilişsel terapilerden oluştuğundan dolayı ilaç kullanılmaz. Bu terapiler otizmli kişinin becerilerini ve diğer insanlar ile iletişimlerini arttırmaya yardımcı olur. Eğer otizm tanısı ve tedavisi bebeklik yıllarında başlamışsa ileride büyüme ve iletişim becerileri normal düzeye ulaşacaktır. İlk olarak yapılacak terapi tedavisi, duygusal bütünleşme terapisidir. Bu terapinin amacı, davranışları ve uyaranları arttırarak duygusal bütünleşme yeteneğini geliştirmektir. Zihinsel işlevleri arttırmak, iletişimi kolaylaştırmak, düşünme güdüsünü aktif hale getirmeye çalışılır. Bir diğer terapi tedavisi ise müzik terapisidir. Bu terapi yöntemi çocukların duygusal bağ kurmasını sağlayabilmek amacıyla yapılır. Buradaki amaç çocukların sözel ve bedensel dil kullanımını artırmaktır. İletişimlerini kolaylaştıran bir terapi yöntemidir. Diğer bir ilginç olan terapi yöntemi ise yunus balıkları ile yapılan tedavidir. Otizmli çocukları yunus balıkları ile aynı havuza girer ve yüzerler. İyi bir rehabilitasyon yöntemi olduğu düşünülür. Otizmli çocukların üzerinde kullanılan bir diğer tedavi türü ise mantar tedavisidir. Otizmli hastaların vücutlarında bulunan bazı mantar türleri otizm ile direkt bağlantılı olduklarından dolayı ve bu mantarların organizmalarına zarar verdiklerinden ötürü mantarların tedavisinin bir an önce giderilmesi gerekir. Hiperbarik oksijen tedavisi ise otizmli çocuklara yapılan, akciğerlere oksijen alınıp tüm vücut sıvılarındaki oksijen miktarını arttırarak, görevini yapamayan hücrelerin tedavisinde kullanılır. Önemli olan bir diğer tedavi türü ise vitamin-mineral desteğidir. Otizmli çocukların bağırsak sistemlerinin çok hassas olmasından kaynaklı olarak yedikleri yiyecekler seçicidir. Bu yüzden vücutlarında eksik kalan bölgelerde vitamin ve mineral desteği alınarak giderilmeye çalışılır. Otizmli çocukların tedavilerinde uygulanan ve bu tedavide ailelerinde rol aldığı eğitim tedavileri çok önemlidir. Amerika Birleşik Devletleri’nde geliştirilmiş olan TEACCH tedavisi dünya genelinde kullanılmaktadır. Otizmli çocuklara sosyal öyküler anlatılarak onların rahatlaması amaçlanır. Kolaylaştırılmış iletişim sayesinde iletişim ve sözel becerileri geliştirilmeye çalışılır.
Davranışsal eğitim ve yönetim
Bu tedavi türünde otizmli çocukta izlenen gelişmeler, izlenimler ve bu modelin nasıl sonuçlar verdiği gözlemlenir. Seanslar halinde yapılan bir çalışmadır. Tedaviye başlanmadan önce kapsamlı olarak ön inceleme yapılır. Bu aşamada tıbbi değerlendirme raporları incelenir, davranışsal olarak ailenin görüşleri alınır, öğretmenler tarafından geliştirilen araçlar uygulanır. Otizmli hastaya özel eğitim programları hazırlanır. Bu program ve eğitimler hazırlanırken yaş grubuna çok dikkat edilir. 2-7 yaş grubu arası evde yapılacak bir program verilir. 7 yaş ve üzeri çocuklarda ise akademik ve daha düzenli bir eğitim programına tabi tutulurlar. 11 yaşından sonra ise günlük yaşam becerilerini geliştirmeye yönelik programlar verilir. Bu programların bütünü itibariyle hem çocuğun sosyal ortamda gelişimi sağlanır hem de ailelerinde eğitim alarak nasıl bir şekilde hareket edecekleri konusunda bilinçli olurlar.
Özel terapiler
Yapılacak olan terapi yöntemleri ile hastalığın bir nebze de olsa kolaylaştırılmasını sağlar. İşitsel bütünleşme terapisi ile çocuğun hangi frekanslara karşı hassas olduğu belirlenir. Bu terapiler çoğunlukla müzik eşliğinde olmaktadır. Bir diğer özel tedavi yöntemlerinden biri ise müzik ve dans terapisidir. Duygusal bağ kurma, sözel ve çocuğun kendisini ifade becerilerini genişletme, davranış sorunlarını azaltma, başarma duygusunu arttırma gibi terapiler uygulanarak çocuğun sosyal yaşamının düzene girilmesi hedeflenir. Özel terapiler bir diğer ise sanat terapisidir. Sanat tedavisi ile çocuk duygusal deneyim kazanır. Kendini daha rahat biçimde ifade etmesi kolaylaşır, hayal gücü güçlenir, daha girişken olmaları sağlanır. Genel olarak sanat çocuğa özgürlük kazandırır. Resim, heykel, seramik gibi plastik sanatları kullanarak çocuğun duygusal rahatlaması sağlanır. Ata binme terapisi ise binicilik becerilerini geliştirmek değil, ata binmenin sağlayacağı güven, duygusal ve devinimsel olaylardan yararlanmaları sağlanır.
Otizm Tedavisi Öncesi
Otizm belirtilerini tekrarlayan davranışlar halinde görülür. Çocuğa ismini söylediğinde bakmaması, çocuğun ortamına uygun hareketler yapmaması, konuşmaya başlayamaması gibi nedenler otizmin çok önemli belirtilerindendir. Ailelerinde bu gibi olayları fark ettikten sonra tedavinin hemen başlaması için uzman kişilere gitmeleri gerekir. Tedavi öncesinden doğru ve etkili bir eğitim almaları çok önemlidir. Bu eğitim çocuğun eksik yönleri ve gereksinimlerine uygun olması gerekmektedir. Yoğun bir eğitim içinde kesintisiz olarak uzman psikologlar tarafından eğitim almalıdırlar. Bu eğitimin daha kolaylaşması adına kurulan özel eğitim okulları da hem aileler için hem de çocuklar için daha rahat ve uygun olmaktadır. Ailelerin otizm hakkında rehberlik programı da alarak bu hastalığın ne olduğunu, nelerin yapılıp yapılmamasını hakkında bilgileri uzman kişilerden almalıdırlar.
Bireyin durumunun analiz edilmesi
Otizmli birey bu hastalığın neden kaynaklandığını, eğitimi ve ne gibi tedavi yöntemlerinin kullanılacağı gibi durumları iyi belirlemek lazımdır. Çocuğun durumunu iyileştirici, beslenmesinin düzene sokacak ve yaşam kalitesini artıracak yöntemler kullanılmalıdır. Otizmin hangi aşamada olduğu bilinerek ona göre bir tedavi uygulanmalıdır. Birey eğer çocukluk yaşından beri otizm için tedavi görüyorsa daha çok eğitimsel tedaviler uygulanır. Fakat otizm teşhisinin geç belirlenmiş bir hastanın durumu daha çok ilaç ve özel tedaviler şeklinde olur.
Bireye uygun tedavi yönteminin seçilmesi
Otizmli olan çocuk hangi konuda eksiklikleri varsa öncelik olarak bu konuların giderilmesi gerekmektedir. Nörolojik bir rahatsızlık olduğundan dolayı uzman bir nörolog tarafından hastalığın neyden kaynaklandığı bilinmesi tedavi için en önemli kilit noktadır. Otizme yönelik tedavi yöntemleri vardır. Bu uygulamalardan ilki psikiyatrik otizm tedavidir. Otizmli bireyin sürekli olarak tekrarlanan davranışlarını ortadan tamamen kaldırmayı amaçlar. Bu tedavi yöntemi ile çocuğun iletişim ve davranış eksikliklerini, öfkesinin kontrolü, geçirdiği nöbetleri tekrarlamaması gibi davranışlarını düzene sokacak uygulamalar yapılır. Bu yöntemde ilaç kullanımı da gerçekleşir. İlaç kullanırken dozajına çok dikkat edilmelidir. Tedavinin amacı hastayı tamamen iyileştirmek değil, terapinin sorunsuz bir şekilde yapılarak kişinin hayatını kolaylaştırmak asıl amaçtır. Uzun süre yapılacak psikiyatrik tedavi ile çocuğun sahip olması gerektiği becerileri kazandırma, hayatlarını bir nebze de olsa bu hastalığın etkisinden kurtarılması amaçlanır. Kişiye uygun bir diğer tedavi yöntemi ise Gluten-Kazein diyetidir. Gluten unlu mamullerde, Kazein ise süt gibi ürünlerde bulunur. Otizmli çocukların bağırsaklarının çok geçirgen olması bu gibi besinleri sindirmekte çok güçlük çeker. Bu yüzden bu gibi yiyeceklerin tüketilmemesi ve doktorun vereceği diyete uyulması çok önemlidir. Otizme iyi gelen bir diğer tedavi yöntemi ise ağır metallerden arındırmadır. Otizmli çocukların vücutlarında normal insanlardan çok ağır metal bulunmaktadır. Bu metallerin vücuttan atılması için çeşitli ilaçlar alınır. Neurofeedback tedavisi ise beyinde gerçekleşen anormal dalgaların normal düzeye getirmek için yapılan egzersizleri kapsar. Çocuğun başına elektronlar yerleştirilerek beyin dalgalarındaki hareketler bilgisayar ortamına aktarılır. Çocukta gerçekleşen beyin dalgaları animasyon haline getirilerek çocuğa izletilir. Otizmli birey bu animasyonu izleyerek kendi zihinsel aktivitelerini değiştirir. Bu animasyon ileri düzeyde bir oyun halini alarak çocuğun bu oyunu oynanması sağlanır. Oyunda alınacak puanlar çocuğun beyinsel dalgaların giderek normal seviyelere ulaştığının göstergesidir.
Otizm Tedavisi Sonrası
Otizm tedavisi mümkün olan bir rahatsızlık olduğundan dolayı çocuklar ve aileler bu süreçte biraz sabırlı olmalıdırlar. Tedaviler bittikten sonra da sosyal hayatı kolaylaştırıcı, davranışları düzene koyan ve özel terapilerin de devam ettiği bir sürece girilir. Bu süreçte ailelere çok önemli pay düşer. Genel olarak evde yapılacak olan tedavi sonrası yöntemleri doktorundan iyice öğrenip çocuğuna uygulamalıdır. Çocuğun sosyal hayattan dışlanmaması için ve kendi özünü bulması için yapılacak tedavi sonrası aktiviteler aksatılmamalıdır. İletişim becerilerini genişletici etkinlikler, özel terapiler ve ilaç tedavisi kullanımı gibi olanakları belirli günlerde yapılıp çocuğun sosyal çevrede bir yer edinmesi sağlanır.
Kontrol süreci
Kontrol sürecinde otizmli çocuğun ne gibi aşamalardan geçtiği gözlemlenir. Yapılan tedavi sonucunda zekâ geriliği ve dikkat bozukluğunda belli gelişmeler olup olmadığına bakılır. Bu kontrol süreci içinde hastalığın epilepsiye dönüşüp dönüşmemesi için gerekli tedbirler alınır. Öğrenmedeki bozuklukların ne derecede iyi olduğu kontrol edilerek çocuğun seviyesine göre bir program yapılır ve bu süreç doktor gözetiminde kontrol altına alınır. Takıntıların, korkuların giderilmesi için çaba gösterilir.
Bireyin ve ailesinin yapması gerekenler
Otizmi olan bir çocuğun ailesinin kendini tedavi ekibinin bir parçası olarak görmesi en doğru yaklaşımdır. Otizmi olan çocuğun sosyal ve iletişim becerilerini kazanması için alacağı eğitimi verecek bir özel eğitim uzmanı ya da bir klinik psikolog mutlaka bu ekibin içinde olmalıdır. Ailenin de özel eğitim saatleri içerisinde aldıkları eğitimi günlük yaşantıya uygulaması ve uyarlaması çocuk açısından çok verimli bir dönemin oluşmasını sağlar. Ayrıyeten çocuğun takibinde zamanla ortaya çıkacak ruhsal sorunların giderilmesinde bir çocuk psikiyatrisi uzmanı ile yakın ilişki içerisinde ailenin üzerinde düşen diğer bir önemli görevdir. Çocuğun rehabilitasyon merkezlerinde aldığı eğitimin evde devam etmesi oldukça önemlidir. Yapılan araştırmalarda da ailesi ile birlikte çalışan çocukların gelişmeleri diğerine oranla çok daha hızlıdır. Çocuğunuza evinizde renkler, şekiller, meyveler, hayvanlar ve nesne isimleri gibi temel kavramları öğretebilirsiniz. Göz kontağı ve taklit becerilerini kazandırabilirsiniz. Konuşma becerilerini daha çok geliştirmek için dudak okuma ve dudak egzersizleri yapılabilir. Tuvalet alışkanlığını kazandırmak çok önemlidir bu yüzden evde sabırlı olmak sizi daha iyi sonuçlara yöneltecektir. İletişim becerilerini kazandırmak için çeşitli oyunlar oynanmalıdır. Bu gibi olaylardan kaynaklı olarak çocuğun sosyal çevresine çok önemli roller düşmektedir. Bu yüzden aileler ve yakın çevre bilinçlendirilmeli ve evde neler yapılması gerektiğini çok iyi öğrenmelidirler.
Sık Sorulan Sorular
Özellikle çevresinde otizm hastası olan veya çocuğu otizmli olan aileler bu hastalık ile alakalı kafalarında birçok soru vardır. Bu gibi soruları gelin beraber çözüme ulaştıralım.
Tedavi Yaşam Boyu Mu Sürer?
İleri yaşlarda tedavisine başlanan bir otizm hastasında uygulanacak yöntemler bir ömür boyu sürebilir. Zor ve uğraştırıcı bir süreç içine girecek olan aileler özellikle çocuğun ev ortamında bakımı sırasında çok zorlanırlar. Eğer ki erken teşhis ile bebeklik çağından beri tedavi gören bir bireyde otizm tamamen ortadan kalkacağından dolayı tedavi yaşam boyu sürmez.
Tedaviden Sonra Otizm Geçer Mi?
Düzenli olarak alınacak ilaçlar, yapılan terapiler, egzersizler, evde ailelerin verdikleri eğitimler ve erken tanı sayesinde otizm tamamen ortadan kalkabilir. Bunun için otizmin neden olduğunun iyice bilinmesi ve araştırılması gerekir. Uygun tedavi yöntemlerini alan çocuk sosyal olarak daha çok rahatlayacaktır.
Tedavi Sayesinde Otizmli Kişi Tek Başına Yaşayabilir Mi?
Yapılan düzenli tedaviler sonrasında otizmi geçen bir birey zor olsa da tek başına yaşayabilir. Fakat bunu belirlemek için önemli kriterlere sahip olmak gerekir. Bu da hastalığın hangi boyutta kaybolduğu ve kişinin eskisi gibi otizm atakları geçirip geçirmediği ile alakalıdır.
Otizmli Kişi Terapiye Başlandıktan Sonra Ne Zaman Sosyal Çevre Edinebilir?
Hastalığın başında uygulanan tedavi ve terapi yöntemlerine uygun yanıtlar veren kişiler kendilerini sosyal ortama daha çok adapte edebilirler. Terapi sırasında genel olarak sosyal çevre ile iç içedir. Zaten buradaki amaç sosyal çevreyi görüp kendisini de oraya ait olarak hissetmektir. Bu yüzden terapi sırasında ve sonrasında otizmli birey sosyal çevre edinebilir.
Tedavi Sonrasında Otizmli Kişi Rahat Bir Yaşam Sürebilir Mi?
Tedavi sonrası olumlu yanıtlar veren bir otizmli hasta çok daha rahat bir yaşam sürecektir. Hem sosyal hayatında hem de fiziksel olarak kendini daha iyi hissedecektir. Konuşmasında, yürüyüşünde, hareketlerinde düzelmeler meydana gelmiştir. Bu olumlu yanıtlar veren bir otizmli hasta çok daha rahat bir yaşam sürecektir. Hem sosyal hayatında hem de fiziksel olarak kendini daha iyi hissedecektir. Konuşmasında ha yüzden sosyal çevre edinip oraya adapte olması çok daha kolay hale gelmiştir.
Tedavi Evde Mi Uygulanır?
Tedavi ilk olarak rehabilitasyon merkezlerinde, uzman doktorlar ile sağlanır. Yapılacak olan egzersizler, ilaçlar, terapiler bittikten sonra evde tedaviye geçilir. Bu durumda ailelerin de bilinçlenerek neleri yapıp yapmamasına ilişkin kararları öğrenmesi gerekir. Doktor kontrolü altında evde uygulanacak tedavi yöntemleri hastaya çok iyi gelecektir. Hem kendine güven gelecektir hem de konuşma ve anlama becerileri kuvvetlenecektir.
Türkiye’de Otizmli Kişiler İçin Eğitim Kurumları Var Mı?
Evet vardır. Özel eğitim kurumları ve rehabilitasyon merkezleri otizmli çocuklar adına eğitim vermektedirler. Bunlar devlet destekli olduklarından dolayı ailelere maddi açıdan çok büyük yükümlülükler düşmez.
Otizmli Kişi Özel Eğitim Görmezse Ne Olur?
Eğer otizmli hasta özel eğitimlerini görmezse iyileşmeleri çok uzun süre sürer. Hayatları boyunca otizmli olarak kalacaktırlar. Otizm nedeni ciddi ise bu sonuçları kötü olacak nedenlere yol açar. Otizmli bireyin hayatı risk altındadır.
Otizm Bir Kusur Ya Da Bozukluk Mudur?
Otizm bir kusur değildir. Zihinsel olarak beyinde görülen bozuklukların bütünüdür. Epilepsi ile karıştırılmaması gerekir. Bu bozukluk zaten iyi bir tedavi süreci ile birlikte ortadan kaldırılabilir.
Otizmli Erkek Bireyler Askere Gitmek Zorunda Mıdır?
Otizm hastası olan bir erkek birey askere gidemez.
Arkadaşlık Kuramayan Her Çocuk Otistik Midir?
Hayır değildir. Bir çocuğun sadece otistik olduğunu arkadaşlık ilişkilerinden anlayamayız. Zihinsel olarak belli bir Zihinsel olarak beyinde gerçekleşen zedelenmeden kaynaklanan hasarlar otizme yol açar. Arkadaşlık ilişkilerinde sorunlar olan çocuğun uzman psikologlara gidilerek sorunun giderilmesi yardımcı olunur.
Otizm Terapileri Ne İşe Yarar?
Otizm terapileri çocuğun sosyal yaşam içerisinde kendisini bulmaya yardımcı olur. İletişimsel ve duygusal becerileri terapilerde yapılan uygulamalar sayesinde arttırılır. Çocuğun terapiler sayesinde sosyal çevresinin ve arkadaşlık ilişkilerinin daha düzenli bir hal aldığı görülür.
Otizmliler Araba Kullanabilirler Mi?
Otizmli bir hasta dikkat eksikliğinden kaynaklı olarak araba kullanamazlar.
Otizm Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Otizmin klasik ya da yenilikçi tıp yöntemleri ile tamamen ya da kısmen ortadan kaldırılması gibi bir durum söz konusu değildir. Otizm tedavisinde amaç, otistik çocuğun hayata adapte edilmesidir. Bu amaçla da zihinsel hedefleri olan tedaviler, fiziki amaçları olan tedaviler uygulanır. Zihinsel gelişimin tek yönlü olmasından dolayı otistik çocukların hayata olan adaptasyonu zorlaşır. Doğal olarak tedavi süresi de oldukça uzundur. Bazı otizm hastalarında tedavi süreci onlarca yılı bulabilmektedir. Esasen tedavinin sürekli ve ömür boyu olduğunu söylemek de mümkündür.