Sakal Ekimi
- Sık Sorulan Sorular
- Sakal Ekimi Zor Bir Operasyon Mu?
- Sakal Ekimi Nerede Ve Kim Tarafından Yapılır?
- FUE İle FUT Yönteminin Avantajları – Dezavantajları Nelerdir?
- Hangi Sakal Ekim Yöntemini Seçmeliyim?
- Sakal Ekimi Uygulamasının Sonuçları Nasıldır?
- Sakal Ekimi Operasyonundan Sonra Yüz Ne Zaman Normalleşir?
- Sakal Ekim Sıklığı Neye Göre Belirlenir?
- Yüz Yaralanmalarından Sonra Sakal Ekimi Yapılabilir Mi?
- Yanıkların Üzerine Sakal Ekimi Yapılabilir Mi?
- Sakal Ekimi Sonrası İyileşme Süreci Nasıldır?
- Sakal Ekimi Sonrası Şok Dökülme Nedir?
- Sakal Ekimi Fiyatları Ne Kadar?
- Sakal Ekimi Kaç Yaşında Yapılır?
- Sakal Ekimi Sonrası İz Kalır Mı?
- Sakal Ekimi Sonrası Tıraş Ne Zaman Olunur?
- Sakal Ekimi Sonrası Yıkama Ne Zaman Yapılmalıdır?
- DHI Tekniğinin Diğer Tekniklerden Farkı Nedir?
- Sakal Ekim İşleminin Fiyatları Neye Göre Değişir?
- Sakal Ekimi İşlemi Başarı Oranları Nasıldır?
- Sakal Ekimi Öncesi Analiz Neden Önemlidir?
Erkeklerin yüz hatlarının daha estetik görünmesine katkı sağlayan sakalların, normal koşullar altında ergenlik ile yirmi beş yaş arasında tam gelişimini sağlaması beklenir. Sağlıklı ve genetik olarak yatkın bireylerde ise sakalların tam gelişimi yirmi yaşların başında tamamlanır. Sakalların ne kadar, nasıl ve hangi yoğunluk derecesinde çıkacağını belirleyen faktörler oldukça fazladır. Kişinin beslenme alışkanlıkları, metabolizma durumu, genetik mirası, tıraş olurken kullandığı makine başlıca faktörler arasında sayılabilir.
Aynı saçlarda olduğu gibi, sakallarda da kök durumu oldukça önemlidir. Saçları seyrek, ince telli ve düz olan bireylerde, saçlarının aksine sakalları çok daha farklı bir yapıda çıkabilmektedir. Bunun temel sebebi genetik olduğu kadar, kıl kökünün geliştiği bölgenin özellikleridir de.
Vücudun tamamındaki, özellikle de yüz bölgesindeki kılları hedef alan hastalıklar ve sorunlar bulunmaktadır. Bu sorunlara bağlı olarak da sakal miktarında, yoğunluğunda, açısında ve simetrisinde değişmeler görülebilir. Bölgede yara olması, yanık olması, darbe alınması, sakal kıran hastalığının varlığı sakal ile ilgili sorunlara yol açan başlıca faktörlerdir.
Sakal Ekimi Hakkında
Kadınlar ile erkeklerin estetik kaygıları birbirinden çok farklıdır. Kadınlar bir yandan tüm vücutlarını bir yandan da yüz bölgelerini estetik hale getirmeye çalışırlar. Bunu yapmak için de çok komplike operasyonlara girerler. Erkeklerde ise durum daha farklıdır. Yüz bölgesinin estetik hale getirilmesi ile birçok problemin ortadan kaldırılması mümkündür. Alın genişliği, göz yapısı, dudak yapısı ve burun yapısına ek olarak, sakalların şekli ve yoğunluğu da erkeklerde yüz estetiğini etkilemektedir.
Günümüzün estetik anlayışları dahilinde yoğun sakallı erkeklerin daha yakışıklı göründüğünü söylemek mümkündür. Sakal uzatmanın moda haline gelmesiyle birlikte sakalları yoğun olmayanlar ya da daha kötüsü hiç çıkmayanlar; bazı faktörlere bağlı olarak bölgesel sakal kayıpları yaşayanlar psikolojik baskı altında girmiş durumdadır. Konu estetik olduğunda, estetik cerrahinin sınırları oldukça geniştir. Hangi sebepten olursa olsun bu sakal sorunlarının ortadan kaldırılması sakal ekim uygulamaları ile mümkündür.
Sakal Ekimi Nedir ve Kimlere Yapılır
Sakalların çıktığı bölgelerde sakal çıkmaması ya da yoğunluğun düşük olması durumunda vücudun başka bölgelerinden alınan kıl köklerinin ekilmesi operasyonuna sakal ekimi adı verilmektedir. Son on yıldır sakal ekimi operasyonlarının uygulanma sıklığında büyük artışlar gözlenmiştir. Uygulama sıklığının artmasıyla beraber de sakal ekimine dair çok daha fazla araştırma – geliştirme faaliyeti başlamıştır.
Sakallar erkek estetiğinin olmazsa olmazı olarak değerlendirilir. Uzun sakal modasının bir sonucu olarak da günümüzde her erkek sakallarının yoğunluğunu önemsemektedir. Günlük olarak sakallarını tıraş edenler dahi sakal ekim operasyonlarına başvurabilmektedir. Sakal ekim operasyonlarına ihtiyaç duyan kişiler:
- Genetik veya çevresel faktörlere bağlı olarak yüz bölgelerinde hiç sakal çıkmayanlardır.
- Yüzünün genelinde sakal çıkıyor olmasına rağmen ufak bir bölgesinde sakal çıkmayanlardır.
- Yüzünün tamamında sakal çıkıyor olmasına rağmen yoğunluğundan memnun olmayanlardır.
- Yüzünün bir bölgesindeki sakal yoğunluğunu değiştirmek isteyenlerdir.
- Yara veya yanıkları bağlı olarak kalıcı sakal kaybı yaşayanlardır.
Kısacası, sakalından memnun olmayan herkes sakal ekim operasyonları için ilk şartı sağlamış demektir. İlgili şartın sağlanmasından sonra ise daha detaylı şartlar aranmaktadır. Sakal ekimi yapılacak hastanın donör bölgesinde yeteri kadar benzer kıl kökü olmalıdır. Ayrıca bulaşıcı hastalık taşımamalı; metabolizma hastalarının ileri seviyeli etkilerinden de şikayetçi olmamalıdır.
Sakal ekimi operasyonlarında vücudun başka bir bölgesinden veya bölgelerinden uygun teknikle alınan kıl kökleri, olabilecek en doğal görünümde yüz bölgesine ekilir. Oldukça teknik bir işlemdir, uygulanması da bir hayli zordur. Günümüzde birçok yerde uygulansa da, başarılı sonuçların alınması için bu alanda uzman bir yerin seçilmesi gerekmektedir.
Sakal Ekimi Nasıl Yapılır
Sakal ekim tekniğinde kullanılan yöntemler, bıyık ekiminde ve saç ekiminde kullanılan teknikler ile aynıdır. Uygulamaya olan talebin artmasıyla birlikte, saç ekimi yönteminde kullanılan modern teknikler sakal ekimine de uyarlanmıştır. Günümüzde sakal ekimleri iki teknik altında yapılır ancak eski olan FUT tekniği pek tercih edilmez. Bunun temel sebebi de sağladığı başarıya oranla getirdiği dezavantajların fazla olmasıdır. Modern teknik olarak FUE tekniği kullanılmakta; bu sayede de ciddi başarılar elde edilmektedir.
Yöntem fark etmeksizin sakal ekimi operasyonları belli aşamalarla gerçekleştirilir:
- Sakal ekimi yaptıracak olan hastanın kıl kökleri alınacak bölgesi ve ekim yapılacak bölgesi detaylıca analiz edilir. Ekilecek kıl kökü miktarı belirlenir.
- Kıl köklerinin alınacağı bölge uyuşturulur, yönteme göre değişen şekillerde kıl kökleri alınır.
- Kıl köklerinin ekileceği bölge uyuşturulur, yönteme göre değişen şekillerde kıl kökleri ekilir.
Hangi yöntemle yapılırsa yapılsın operasyonlar lokal anestezi altında yapılmaktadır. Bazı hastalarda ise derin uyku hali tercih edilmektedir. İşlem sırasında yabancı birisinden kıl kökü transferi yapılamaz. Hastanın vücudunda mevcut bulunan kıl kökleri kullanılır. Genelde kıl kökleri yani greftler ense bölgesinden alınsa da bu bölgedeki yoğunluğun az olması durumunda vücudun diğer bölgelerinden de kıl kökü alınabilmektedir.
Kıl kökü alınırken enseden ne kadar alım yapılacağı, hastanın operasyondan sonra saç ekimi planlayıp planlamadığı ile de alakalıdır. Eğer hasta, sakal ekimi ameliyatından sonra saç ekim operasyonu da yaptırmayı planlıyorsa, ense bölgesinden olabildiğince az kıl kökü alınır.
FUE Tekniği
Yöntem ilk önce saç ekim operasyonlarında uygulanmaya başlamıştır. FUT tekniğinin getirdiği tüm dezavantajların ortadan kaldırılması amacıyla yirmi yıl kadar önce geliştirilmiştir. Doğala en yakın görüntüyü verdiği için de günümüzdeki sakal ekim operasyonlarının tamamında bu teknik kullanılmaktadır. Yoğun kullanılmasına rağmen çok incelik gerektirmesinden dolayı herkes tarafından uygulanamaz. Bu alanda eğitim almış, kıl köklerini ve erkek yüz tiplerini tanıyan plastik cerrahlar tarafından başarı ile icra edilmektedir. Yöntem şu şekilde uygulanmaktadır:
- Eğer hastanın yüz bölgesindeki sakal yoğunluğu çok az ise bu yöntem tercih edilmektedir. Santimetre kareye çok daha fazla kıl kökü ekilebilmesi en büyük avantajıdır.
- Yöntem dahilinde önce donör bölgenin analizi gerçekleştirilir. Genelde donör ense bölgesidir.
- Operasyon sırasında ilk önce donör bölge lokal anestezi ile uyuşturulur.
- Özel bir cihaz yardımıyla donör bölgedeki kıl kökleri tek tek toplanır. Cihaz, yüksek çözünürlüklü bir kamera ile kıl kökü toplama işlemini yapmaktadır. Ayrıca cerrahi kesi ile değil, özel iğnelerle çalışmaktadır. Yani FUE tekniği dahilinde herhangi bir cerrahi kesi yapılmaz.
- Cihazın haznesinde toplanan kıl kökleri özel bir cihazda uygun hale getirilir.
- Donör bölgedeki işlemlerin tamamlanmasından sonra bölge özel bandajlarla kapatılmaktadır. Oluşan ufak kanamalar böylece tamamen engellenir.
- Toplanan kıl kökleri hazırlanırken, hastanın alıcı bölgesine kanallar açılmasına geçilir.
- Diğer yöntemlerin aksine kıl kökleri kesiler içerisine değil, her kıl kökü için özel olarak açılmış kanallara yerleştirilmektedir.
- Kanal açma cihazı iğneye benzer. Kıl kökünün yerleştirileceği derinliğe ve açıya göre kanal açar.
- Açılan kanallara, özel iğneler yardımıyla kıl kökleri yerleştirilir.
- Duruma göre 200 ile 700 arasında kıl kökünün yerleştirilmesi mümkündür.
- Yerleştirilecek kıl kökü sayısına göre operasyon sırası belirlenir. Çok daha detaylı bir yöntem olduğu için FUT tekniğinden daha uzun sürer.
- Sakal ekim operasyonlarında ortalama süre üç saattir. Bazı hastalarda bu süre beş saate kadar çıkabilir.
Kesi olmadığı için vücudun herhangi bir yerinde iz kalmaz. Ayrıca her kıl kökü kendine özel açılan kanala yerleştirildiği için doğal bir görünüm sergiler. Doğallığın sağlanmasında etkili olan diğer faktör ise açıların doğru hesaplanmış olmasıdır.
FUT Tekniği
Esasen doksanlı yılların teknolojisidir. Uygulama sıklığının artmasından sonra FUT yöntemine dayanan çeşitli teknikler çıkmış olsa da günümüzde bu teknik neredeyse tamamen terk edilmiş durumdadır. FUE tekniğinde olduğu gibi, FUT tekniği de saç ekim yöntemi olarak ortaya çıkmıştır. Sakal ekim operasyonlarının yaygınlaştığı dönemde popülerliğini kaybetmiş olduğu için, sakal ekiminde çok az tercih edilmiştir.
FUE tekniğinden en temel farkı saç köklerinin toplanma şeklidir. FUE tekniğinde tek tek toplanan saç kökleri, FUT tekniğinde bütün olarak toplanmaktadır. Donör bölgeden yapılan şerit şeklindeki deriden, deri kafadan çıkarıldıktan sonra saç kökleri toplanmaktadır.
- Sakal ekimi yapılacak olan hastaya FUT tekniğinin uygun olduğu kesinleştirildikten sonra operasyonun uygulamasına geçilir.
- Hastanın donör bölgesi analiz edildikten sonra, ihtiyaç duyulan miktarın ne kadar alandan alınabileceği hesaplanır.
- Hastanın donör bölgesi lokal anestezi ile uyuşturulur.
- Sonrasında yeterli miktardaki saç kökünün alınması için ense derisinden boyu ve eni olan bir parça şerit şeklinde kesilir. Genelde on santimetreye bir buçuk santimetrelik bir şeritten bahsetmek mümkündür.
- Şerit çıkarıldıktan sonra içerisinde saç köklerinin ayıklanması ve hazır hale getirilmesi için teknikerlere verilir.
- Teknikerler saçı hazırlarken cerrah da kesi bölgesini uygun şekilde kapatır. FUT yönteminin en büyük dezavantajlarından birisi de donör bölgede iz kalma ihtimalidir.
- Ense bölgesi kapatıldıktan ve saç kökleri hazırlandıktan sonra hastanın ekim yapılacak bölgesi lokal anestezi ile uyuşturulur.
- Saç kökü sayısıyla eşit olacak şekilde kanal açılır. Açılan kanallar özel iğneler kullanılarak açılmaktadır.
- Saç kökleri açılan kanallara yerleştirilir ve operasyon tamamlanır.
FUT tekniğinde kanal açım işlemi sırasındaki sıkıntılardan dolayı açılar tam olarak ayarlanamamaktadır. Bu sebepten ötürü de eğer uzman bir cerrah tarafından uygulanmazsa doğallık konusunda sıkıntılar yaşanmaktadır.
Operasyon sırasında saç köklerinin alındığı bölgede her ne kadar estetik dikişler atılmış olsa da iz kalma ihtimali çok yüksektir. İki kulak arasında, ensede yer alan bölgede şerit şeklinde saçsız bir izden bahsetmek mümkündür. Alt ve üstlerdeki saçlar bu bölgeyi kapatır, kötü görünümü engeller ancak hasta psikolojik olarak kendini rahatsız hissedebilir.
Sakal ekimi yaptırmak isteyen hastaların neredeyse tamamı FUE yöntemine uygunken, FUT yöntemine uygunluk konusunda sıkıntılar yaşanabilmektedir. Özellikle donör bölgenin yeterliliği konusunda sorunlar oluşabilir. Çıkarılacak kıl kökü sayısı ile şerit büyüklüğü arasında doğru orantı bulunmaktadır. Ensesi seyrek olan hastalarda şerit çok büyüdüğü için, estetik görüntü tamamen kaybolabilmektedir.
Sakal Ekimi Öncesi
Sakal ekimi operasyonlarına doğrudan başlanmaz. Öncesinde hastanın sakal probleminin altında yatan faktörler aranır. Çoğu zaman strese veya metabolizma hastalıklarına bağlı olarak kalıcı gibi görünen ancak kalıcı olmayan dökülmeler gerçekleşmektedir. Bu gibi durumlarda sakal ekilse dahi tutmamakta; hasta daha da mutsuz olmaktadır.
Sakal ekimi öncesi yapılan bu analizle birlikte eğer sakal dökülmesinin altında stres yatıyorsa hasta psikoloğa yönlendirilir. Metabolizma hastalıkları var ise de ilgili kliniklere yönlendirilir. Eğer hastanın sakalları genetik faktörlere ya da diğer faktörlere bağlı olarak kalıcı şekilde dökülmüş (ya da hiç çıkmamış) ise hasta sakal ekiminin ön şartını sağlamış sayılır.
Operasyondan önce yapılan analizlerle birlikte ekilecek sakalların miktarı ve açıları da belirlenir. Bunu tam olarak sağlayabilmek için de hastanın operasyondan önce sakallarını uzatması gerekmektedir. Yaklaşık iki santimetrelik sakal uzunluğu açıları ve yoğunluğu görmek; bunlara bağlı olarak da ekim yapılacak miktarı ve açıları belirlemek için yeterlidir. Operasyona karar verilmesinden sonra bazı ilaçların (kanı akışkan hale getiren, hormon dengesini bozan vb.) kullanımı doktor onayı tabidir.
Ekim Yapılacak Kişinin Uygunluğun Kontrol Edilmesi
Sakal ekimi oldukça basit bir uygulamadır. Çoğu zaman, FUE tekniği sayesinde cerrahi kesi yapılmasına dahi gerek yoktur. Bu sebepten ötürü de ekstrem durumlar olmadığı müddetçe hastalar operasyona uygun olarak kabul edilmektedir. Hastaların uygunluğunun kontrol edilmesi sırasında tam kan sayımı, idrar testi ve hormon testleri uygulanabilmektedir. Ancak donör bölge ile alıcı bölge üzerinde yüksek çözünürlüklü kameralarla inceleme yapılmaktadır.
Hastanın operasyon için uygun olabilmesinin iki şartı vardır:
- Donör bölgesinde yeteri kadar kıl kökü olması,
- Alıcı bölgesinde kalıcı sakal dökülmesinin olması.
İki şart sağlandığı müddetçe eğer hastada bulaşıcı bir hastalık yok ise operasyon gerçekleştirilir. Eğer saç derisinde ya da sakal derisinde deri hastalığı var ise de bu hastalıklar çözülene kadar sakal ekim operasyonu ertelenir. Hastaların operasyon için uygun olduğunun tespitinden sonra ise daha detaylı bir muayene ile tekniğe karar verilir.
Operasyon sırasında favori, bıyık, çene, yanak bölgelerine ekim yapılabilir.
Sakal Ekimi Yönteminin Belirlenmesi
Sakal ekimi FUE veya FUT teknikleri ile yapılabilmektedir. Günümüzde FUT tekniğinin kullanımı oldukça azalmıştır. Veriler göstermektedir ki her yüz kişiden yalnızca beş kadar FUT tekniği ile sakal ektirmektedir. Çoğu zaman yöntemin seçimi noktasında hastanın söz hakkı olmaz. Yine de doktor ile hasta arasında mutabakat sağlanması için yöntemlerin artıları ve eksileri tartışılır. Tek tek kıl kökü toplamanın (FUE tekniği) herhangi bir sakıncası yok ise kesinlikle FUE yöntemi seçilir.
- Hastanın donör bölgesindeki kıl kökü yoğunluğu incelenir.
- Hastanın alıcı bölgesindeki ihtiyaç olunan kıl kökü miktarı hesaplanır.
- Hastanın alıcı bölgesinde ihtiyaç duyulan, arzu edilen yoğunluk hesaplanır.
- Kıl kökü miktarı ile yoğunluk ihtiyacının kesiştiği noktada ise yöntem belirlenir.
- Çoğu zaman, dezavantajlarından dolayı FUT tekniği doğrudan elenir.
- FUT tekniğinde, ihtiyaç duyulan kıl kökü miktarı arttıkça kesi alanı da arttığından dolayı sorun oluşmaktadır.
- Eğer alıcı bölgede incelikli, açı hesaplamalı ekim yapılacaksa kesinlikle FUE yöntemi tercih edilmektedir.
Yöntem fark etmeksizin operasyondan önce hastanın ekim yapılacak bölgesi kalemlerle işaretlenir. Sonrasında ise bu bölgeler üzerinden simülasyon yapılarak hastaya gösterilir. Operasyondan sonra yüzünün nasıl olacağı aşağı yukarı belirlendiği için, hasta ile mutabakat sağlanır.
Hazırlıklar
Sakal ekimi operasyonlarına hazırlık için ekstrem koşullara girilmesi gerekmez. Operasyon sırasında veya sonrasında oluşabilecek komplikasyon sayısı oldukça sınırlıdır. Yalnızca, ekilen kıl köklerinin hassaslığına riayet edilmesi için bazı hazırlıklar yapılmalıdır.
Operasyon günü giyilecek üst kıyafetin dar boğazlı olmaması gerekmektedir. Olabildiğince bol hatta fermuarlı giysiler giyilmelidir. Bu sayede kıyafet çıkarılırken kıl köklerinin zarar görmesi engellenir.
Operasyondan önce, operasyon sırasındaki kanamayı azaltmak; operasyon sonrasındaki iyileşme süresini kısaltmak için sigara ve alkol bırakılmalıdır. Operasyondan bir hafta önce sigara ve alkol bırakılmalı; operasyondan sonra da en az bir ay başlanmamalıdır.
Yüz Bakımı ve Hijyen
Operasyon sırasında cerrahi kesi yapılmasa da girip çıkan iğnelerin etkisiyle ufak kanamalar olmaktadır. Bu açık bölgelerden enfeksiyon gelişmemesi için operasyondan önce yüz bakımına dikkat edilmelidir. Operasyonun hemen öncesinde yüz steril hale getirilir. Bir haftalık hazırlık sürecinde de akne gelişimini azaltmak, gözenekleri açık tutmak için yüz pH değeri yüksek sularla yıkanmalıdır. Ayrıca doğal bazı temizleyiciler kullanılmalı, mümkünse kil maskesi yapılmalıdır.
Beslenme alışkanlıkları ise yağlı ve asitli yiyeceklerden uzaklaştırılmalıdır. Olabildiğince doğal ve sebze ağırlıklı beslenmek operasyon sonrasında enfeksiyon gelişim riskini azaltacaktır.
Anestezi
Operasyon lokal anestezi altında yapıldığı için anestezi ilaçlarından kaynaklanan riskler oldukça düşüktür. Akciğeri etkileyebilecek düzeyde komplikasyon gelişme riski çok düşüktür. Yine de, her türlü riske karşı operasyondan önce testler yapılır. Hastanın ihtiyacı olan miktarın belirlenmesi için testler yapılır. Bu testler sırasında hasta gözlenerek riskler minimuma indirilir.
Sakal Ekimi Sonrası
Sakal ekimi operasyonlarından sonra iyileşme süresinin kısaltılması, risklerin ve komplikasyonların azaltılması, ekilen sakalların arzu edilen şekilde çıkması için oldukça dikkatli olunmalıdır. Operasyonu gerçekleştiren cerrah tarafından verilen tavsiyeler eksiksiz yerine getirilmektedir. Ayrıca, yüz bölgesine bakım uygulanmalıdır. Bu bakımın amacı iyileşme süresini kısaltmak olduğu kadar aynı zamanda sakalların çok daha gür çıkmasını sağlamaktır. Sakal ekim operasyonlarından sonraki süreçte yüz bölgesine şu şekilde bakım yapılabilir:
- Üçüncü güne kadar yüze herhangi bir şekilde su değdirilmemelidir. Üçüncü gün, operasyonun yapıldığı klinik tarafından ilk yıkama yapılacaktır. Bu yıkama ile birlikte oluşan kabuklar atılır. Kabukların atılmasından sonra ise sizin tarafınızdan yürütülecek bakım sürecine girilir.
- Doktorunuz tarafından losyon verilecektir. Bu losyonları günlük olarak kullanmalı ve yüz bölgenizi nemli tutmalısınız.
- İlk altı ay sakallar makasla ya da deriye temas ettirmeden makineyle kısaltılmalıdır.
- Kimyasal temizleyiciler kullanılmamalıdır. Doğal sabunlar ya da bebek şampuanları kullanılmalıdır.
- Zeytinyağı, badem yağı, biberiye suyu gibi bitki kürleri üç günde bir uygulanabilir.
- İlgili yağlarla, özellikle de badem yağıyla ekim yapılan bölgeye masaj yapılmalıdır. Masaj yaparken aşırı bastırmamak ve bölgeyi tahriş etmemek önemlidir.
- Dördüncü aydan itibaren sakallar doğru yöne taranmalıdır. Tarak geniş dişli olmalıdır.
İyileşme Süreci ve Yeni Sakalların Çıkma Süresi
Sakal ekim operasyonlarından sonra iyileşme süresi oldukça kısadır. Ancak ekilen sakalların sağlıklı bir şekilde çıkması uzun süreç alır. Sakal ekiminden sonra iyileşme ve yeni sakalların çıkma süreci şu şekilde gerçekleşir:
- Operasyon sırasında hem ense bölgesine hem de ekim yapılacak bölgeye kalınlığı bir milimetrenin altında olan iğneler batırılmaktadır.
- Batırılan iğnelerin etkisinden dolayı ilgili bölgelerde ufak kanamalar olur.
- Ekim yapıldıktan sonra iğne noktalarında oluşan kabuklar üçüncü gün yapılan yıkama ile yok olur.
- Hasta üçüncü günden itibaren sosyal yaşamına dönebilir.
- İkinci hafta ile dördüncü hafta arasında şok dökülme yaşanır.
- İkinci aydan itibaren ekilen sakallar tekrar çıkmaya başlar.
- Dördüncü aydan itibaren sakallar olabildiğince sağlıklı ve gür şekilde çıkar.
Yani, ekilen sakal miktarına ve hastaya göre değişmekle birlikte operasyondan sonra yeni sakalların dördüncü – altıncı ayda çıktığını söylemek mümkündür. Sonuçların tam olarak oturması ise bir yılı bulabilir.
Riskler, Yan Etkiler ve Komplikasyonlar
Sakal ekimi operasyonları oldukça basittir. Estetik amaçla yapılıyor olmalarından ve acil bir durum gerektirmiyor olmalarından dolayı hazırlık süreci oldukça uzun tutulabilmektedir. Bu süreç dahilinde de gelişebilecek komplikasyonlara karşı önlemler alınır. Yine de bazı risklerden, yan etkilerden ve komplikasyonlardan bahsetmek mümkündür. Tüm bu riskler, yan etkiler ve komplikasyonlar telafi edilebilir durumdadır.
- Donör bölgede aşırı kızarıklık, kaşıntı ve morluk oluşabilir. Bazı durumlarda ise ödemlerle karşılaşılabilmektedir.
- Hem donör bölgede hem de alıcı bölgede enfeksiyon gelişebilir.
- FUT tekniği kullanılmış ise donör bölgede beklenenden büyük bir iz kalabilir.
- Anestezi etkisine bağlı olarak çeşitli komplikasyonlar gelişebilir. En çok gelişen ise hissizliktir.
- Operasyondan sonra alıcı bölgede kanlanma arttığı için deri rengi kırmızıya döner. Ayrıca iğne batırılan noktalarda nokta kanlanmalar görülür.
- Kanlanma ilk birkaç saat içerisinde kendini kabuklanmaya bırakır.
- Bu bölgelerde iltihaplanma oluşması riskler arasındadır.
- En az karşılaşılan risk ise ekilen kıl köklerinin tutmamasıdır. Bunun sebebi olarak yanlış uygulama, dikkat edilmesi gerekenlerin ihmal edilmesi gösterilebilir.
Riskler genel olarak bunlardır. Operasyondan sonra ilgili risklere karşı bilgilendirme doktorunuz tarafından yapılacaktır.
Dikkat Edilmesi Gerekenler
Sakal ekimi kolay olsa da operasyondan sonraki süreç oldukça zorludur. Ekilen kıl köklerinin oldukça hassas olması süreci zorlu hale getiren temel unsurdur. Operasyondan sonra doktorunuz tarafından yapılacak uyarılara uymamanız halinde kıl köklerinin tutmaması, doğru açıda çıkmaması gibi sorunlar ile karşılaşabilirsiniz. Bu gibi sorunlardan uzak durmak için ise:
- Ekim yapılan bölge üç ay boyunca her türlü travmadan uzak tutulmalıdır.
- İlk üç gün boyunca sıkı boğazlı kazaklar giyilmemeli, uyurken yüz ile yastık temas ettirilmemelidir.
- İlk üç gün, ilk yıkama yapılana kadar bölgenin su ile olan teması tamamen kesilmelidir.
- İlk yıkamadan sonraki süreçte ise aşırı sıcak ya da aşırı soğuk suyla duş alınmamalıdır.
- Operasyondan sonra üç – dört gün kadar evde dinlenilmesi faydalı olacaktır. En az iki hafta boyunca ise spor egzersizlerinin yapılmaması tavsiye edilir.
- İlk günden itibaren oluşan kabuklanma korunmalıdır. Bu kabuklar yaraların iyileşmesini sağlar.
- Kanlanmanın artmasından dolayı ekim yapılan bölge kaşınabilir. Ne kadar kaşınırsa kaşınsın kesinlikle temastan kaçınılmalıdır.
- Operasyondan sonra verilen ağrı kesiciler ve antibiyotikler doğru dozda ve doğru zamanda kullanılmalıdır.
- Şok dökülme gerçekleşene kadar umumi ortamlardan uzak durulmalıdır. Toplu banyo yapılan yerler, sauna, hamam, havuz ve deniz kesinlikle yasaktır.
- İlk üç ay boyunca solaryumdan ve aşırı güneşten uzak durulmalıdır. İlk iki hafta kesinlikle güneşe çıkılmamalı; ikinci haftadan itibaren ise güneş kremi kullanılarak çıkılmalıdır.
- Operasyondan sonra sigara kesinlikle bırakılmalıdır. Bölgedeki kılcal damarların daralmasına sebep olan sigara iyileşme süresini uzatacak ve sakalların daha sağlıksız çıkmasına sebep olacaktır.
Sık Sorulan Sorular
Sakal ekimi operasyonları son beş yıldır oldukça popüler hale gelmiştir. Yöntemlerin çok konforlu hale gelmesi ve modanın sakal uzatma yönünde ilerlemesi bunun başlıca sebebidir. Ülkemizdeki genetik yapıdan dolayı sakalların gür olmaması insanların morallerini bozmaktadır. Bunu aşmanın yegane yolu ise sakal ekim uygulamalarıdır. Günümüzde birçok klinik tarafından bu operasyon gerçekleştirilmekte ancak çoğu zaman başarılı sonuçlar elde edilememektedir. Sakal ekimi yaptırmak isteyen hastaların kafasında da bu sorunlara bağlı olarak çeşitli sorular oluşmaktadır. Bu soruların ve sorunların spesifik başlıklar altında cevaplanması faydalı olacaktır.
Sakal Ekimi Zor Bir Operasyon Mu?
Sakal ekimi operasyonu oldukça kolaydır. Hastanın uygunluğunun kontrol edilmesi ve sonrasında uygun yöntemin belirlenmesiyle süreç başlar. Operasyon genelde üç saat kadar sürer. Hasta lokal anestezi etkisinde olduğu için ağrı ya da acı hissetmez. Operasyondan sonra da ağrı kesiciler kullandığı için herhangi bir sorunla karşılaşmaz. Doktorun tavsiyelerine azami özen gösterirse de süreç sorunsuz olarak tamamlanır. İlk sonuçlar dördüncü aydan itibaren elde edilir. Kesin sonuçlar ise birinci yıldan itibaren elde edilmektedir.
Sakal Ekimi Nerede Ve Kim Tarafından Yapılır?
Sakal ekimi FUE veya FUT tekniğini; ama özellikle de FUE tekniğini uygulayabilen plastik cerrahlar tarafından hastane ortamında veya ekim için özel olarak oluşturulmuş, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmış kliniklerde yapılır.
Uygulamayı yapacak cerrahın ekim konusunda uzmanlaşmış olması gerekmektedir. Yüz derisi daha hassas olduğu için, saç ekimi yapan doktorların ayrı bir uzmanlık kazanması gerekir. Ayrıca operasyonun yapıldığı kliniğin her türlü komplikasyona müdahale edebilecek kapasitede olması gerekmektedir. Ülkemizde çok az klinik tüm şartları sağlamaktadır.
FUE İle FUT Yönteminin Avantajları – Dezavantajları Nelerdir?
Günümüzde en sık uygulanan yöntem FUE yöntemidir. Yöntem, FUT tekniğinin dezavantajlarını ortadan kaldırmak amacındadır. Bunda da büyük oranda başarılı olmuştur. Genel olarak FUE tekniğinin dezavantajından bahsetmek mümkün değildir. FUT tekniğinin ise avantajları oldukça kısıtlıyken dezavantajları fazladır.
FUE tekniğinin avantajları:
- Saç köklerinin alındığı bölgede doku hasarı gerçekleşmez. Sadece kökler alındığından dolayı daha konforlu bir yöntemdir. Kesi olmadığı için de iyileşme süresi çok kısadır. Ayrıca iz kalma ihtimali de yoktur.
- Çok yoğun ekim gerçekleştirilebilir. Bu sayede de gür ve doğal sakallar elde edilir.
- Her kıl kökünün açısı özenle ayarlanabilir. Doğallığın sağlanmasında açıların etkisi büyüktür.
- Kıl kökleri tek tek alınabildiği için kıl kökleri vücudun her bölgesinden temin edilebilir.
FUE yönteminin dezavantajları:
- Eğer saç kökleri enseden alınacaksa bu bölgedeki saçların kısaltılması gerekmektedir. Yani uzun süre boyunca saçlarını uzatmış hastalar, sakal ekimi için saçlarını kestirmek zorundadır.
- Kıl köklerinin tek tek çıkarılmasından dolayı operasyon süresi iki kat uzamaktadır.
FUT yönteminin avantajları:
- Operasyon süreleri oldukça kısadır. Kıl kökleri bütün olarak alındığı için durum böyledir.
- Alım sırasında saç köklerine çok az hasar verilmektedir. Bu da, yerleştirilen saç köklerinin daha sağlıklı büyümesini sağlamaktadır.
- Ekim yapılacak bölgede kanallar tek tek değil de şerit şeklinde açıldığından dolayı hız artmaktadır.
FUT yönteminin dezavantajları:
- Kıl köklerinin alınması için enseden kalın bir şerit alınmaktadır. Bu da iz kalma ihtimalini artırır.
- Cerrahi kesi yapıldığı için iyileşme süresi uzamaktadır.
- Ekilen kıl köklerinin açısını ayarlamak zordur.
- Ekilen kıl köklerinden bazılarının tutmama ihtimali vardır.
- Kıl kökleri şerit şeklinde alındığı için yalnızca ense bölgesi donörlük yapabilir.
Hangi Sakal Ekim Yöntemini Seçmeliyim?
Günümüzde sakal ekim tekniği olarak ilk tercih FUE yöntemi olmaktadır. Ancak bu alandaki uzman sayısının sınırlı olması ve her yüz hastadan beşinde FUE yönteminin uygunluk sağlamaması yüzünden FUT tekniği de uygulanabilmektedir. Hangi yöntemin size uygun olduğunu anlamak için muayene olmanız gerekmektedir.
Sakal Ekimi Uygulamasının Sonuçları Nasıldır?
Sakal ekimine ihtiyaç duyan ancak yaptırmayanlarda sosyal yaşam ile ilgili sorunlar yaşanmaktadır. Görünümün büyük oranda sakallara bağlı olmasından ve sakalların seyrek olmasından dolayı hastaların özgüveni kırılmaktadır. Operasyondan sonra sakala dair her türlü sorunun ortadan kaldırılmasıyla beraber hastanın özgüveni artar. Sosyal yaşamında oldukça başarılı hale gelir.
Sakal ekim operasyonları genel olarak oldukça başarılıdır. FUE tekniğiyle yapılan operasyonların telafisi de mümkün olduğundan dolayı, başarı oranının yüzde yüz olduğunu söylemek mümkündür. Tabi bu başarı durumu uzman plastik cerrahlar tarafından icra edilen operasyonlar için geçerlidir.
Sakal Ekimi Operasyonundan Sonra Yüz Ne Zaman Normalleşir?
Sakal ekimi operasyonundan sonra ekim yapılan bölgeler kızarır, ödem toplar ve kabuk bağlar. Tüm bu sorunların ortadan kalkması genelde üç günü bulur. Üçüncü gün yapılan ilk yıkamadan sonra sorunlar büyük oranda ortadan kalkar ancak yine de ikinci haftaya kadar kendilerini hissettirirler. İkinci hafta ile dördüncü hafta arasında yüz normalleşir. Şok dökülmeyle birlikte hastanın yüzü büyük oranda normalleşir. Sakalların kesin olarak çıkması ise dört ile altı ayı bulabilir. Yani hastanın yüzünün tamamen normalleşmesi için maksimum süreyi altı ay olarak söyleyebiliriz.
Sakal Ekim Sıklığı Neye Göre Belirlenir?
FUE tekniği kullanılıyorsa hastanın ihtiyacına göre belirlendiği söylenebilir. Eğer FUT tekniği kullanılıyorsa donör bölgedeki kıl kökü sıklığına göre karar verilir. Genelde, oldukça sık ekim yapılmaktadır. İki yüz ile sekiz yüz kıl kökü arasında ekim yapıldığını söylemek mümkündür.
Yüz Yaralanmalarından Sonra Sakal Ekimi Yapılabilir Mi?
Yara oluşan bölgenin içyapısının incelenmesinden ve uygunluk onayı verilmesinden sonra yara bölgelerine sakal ekilmesi mümkündür. Yara bölgesinin, kesi olan kısmına genelde ekim yapılmaz. Çok yakınına, yarayı da kapatacak şekilde çok yoğun ekim yapılarak yaranın gizlenmesi sağlanır. Esasen yüz estetiği amacıyla uygulanan basit bir yöntemdir.
Yanıkların Üzerine Sakal Ekimi Yapılabilir Mi?
Yüzeysel yanıklardan sonra bu bölgelerdeki doku hasarı seviyesine bakılarak hastaya onay verilmesi durumunda yanıklardan sonra da sakal ekimi yapılması mümkündür. Daha derin yanıklarda ise bölgedeki kanlanma miktarına bakılarak ekim yapılabilir. Aynı yara izlerine yapılan ekimde olduğu gibi, en etkili yanık bölgesine değil de etrafına ekim yapılarak estetik bir görüntü elde edilir.
Sakal Ekimi Sonrası İyileşme Süreci Nasıldır?
İlk üç gün kabuklanmalar, kızarıklıklar, morluklar ve ödem oluşur. Üçüncü gün ilk yıkama yapılarak kabuklanmalar temizlenir. İkinci hafta ile dördüncü hafta arasında şok dökülme gerçekleşir. Şok dökülme sırasında kızarıklıklar, morluklar ve ödemler de tamamen kaybolur. İki haftalık bir süreçten sonra ise hafiften sakallar çıkmaya başlar. Sonrasında, dördüncü aydan itibaren sakallar kalıcı şekilde çıkar. Şok dökülmeden sonra hastanın sosyal yaşamında herhangi bir aksaklık yaşanmaz, tek yapması gereken sakalların çıkmasını beklemek ve bölgeyi travmalardan korumaktır.
Sakal Ekimi Sonrası Şok Dökülme Nedir?
Saç, sakal ve bıyık ekiminden sonra ekilen kıl köklerinin üzerindeki tellerin bir anda dökülmesine şok dökülme ismi verilmektedir. Oldukça doğal ancak bir o kadar da moral bozucu bir süreçtir. Ekim yapılan bölgeler bir ya da iki hafta içerisinde tamamen çıplak kalmaktadır. Bu da psikolojik yük oluşturmaktadır.
Şok dökülme sağlıklı bir ekim gerçekleştirildiğinin kanıtıdır. Dökülen yalnızca tellerdir, kökler herhangi bir zarar görmez. Uyum sürecinin olağan sonucudur. Bazı hastalarda ise şok dökülme gerçekleşmez. Okuduğu bilgilerden ve doktoran aldığı bilgilerden dolayı şartlanan hasta, beklediği zamanda şok dökülme gerçekleşmediği için de strese girebilir. Sürecin oldukça profesyonel yönetilmesi, sürekli olarak doktorla iletişim halinde kalınması faydalı olacaktır.
Sakal Ekimi Fiyatları Ne Kadar?
Ekilecek saç kökü miktarına ve yönteme göre fiyat değişmektedir. Operasyonu yapacak olan doktorun uzmanlık seviyesi, yoğunluk seviyesi ve diğer onlarca faktöre göre fiyat belirlenir. En temel faktör ise kıl kökü sayısıdır. Saç ekim operasyonlarında olduğu gibi sakal ekim operasyonlarında da fiyat ekilen kök miktarı üzerinden belirlenmektedir. Ancak, sakal ekim operasyonlarında bazen iki yüz bazen de sekiz yüz kök ekildiği için taban fiyat uygulaması vardır.
Sakal Ekimi Kaç Yaşında Yapılır?
Sakalların gelişimi ergenlik dönemiyle başlar ancak çoğu zaman ergenlikle beraber tamamlanmaz. Birçok erkekte sakallar yirmi sekiz ve hatta otuz yaşına kadar gelişim gösterebilir. Sakal ekimi de sakal gelişiminin tamamlanmasından sonra çıplak kalan bölgelere yapılmalıdır. Yani ideal yaş otuz ve üzeri olmakla birlikte çok daha öncesinde hastanın isteği doğrultusunda yapılması da mümkündür. Ergenliğin hemen sonrasında veya ergenlik süresince ise sakal ekimi yapılması söz konusu değildir.
Sakal Ekimi Sonrası İz Kalır Mı?
Sakal ekimi sırasında kullanılan teknikler yüz üzerinde kalıcı iz bırakmayacak şekilde geliştirilmiştir. Operasyondan sonra oluşan ufak morluklar, kızarıklıklar, şişlikler ve kabuklanmalar yaklaşık üç – yedi gün arasında tamamen ortadan kalkmaktadır. Şok dökülmenin ardından ise yüz bölgesinde kalıcı iz kalması söz konusu dahi değildir.
Sakal Ekimi Sonrası Tıraş Ne Zaman Olunur?
Sakal ekimi operasyonlarından önce bölgenin daha iyi görülebilmesi amacıyla sakallar kesilir. Bu kesim işlemi sinek kaydı tıraş şeklinde olmaz. Bölge temizlenir ancak kıl köklerinin görülmesinin kolaylaştırılması için kirli sakal bırakılır. Ekim işleminden sonra gerçekleşen şok dökülmeye kadar bölgenin jiletle tıraş edilmesi yasaktır. Yapılacak tıraş, tıraş makinesi ile yapılmalıdır ve en azından dört – altı ay boyunca kirli sakal bırakılmalıdır. Altıncı aydan itibaren ise jiletle tıraş olunmasında herhangi bir sakınca yoktur.
Sakal Ekimi Sonrası Yıkama Ne Zaman Yapılmalıdır?
Sakal ekiminden sonra kıl köklerinin olduğu bölgeler kabuklanır. Bu kabuklanmaların yolunmaması, iyileşme hızının korunması açısından önemlidir. Aynı saç ekiminde olduğu gibi sakal ekiminde de ilk yıkama oldukça önemlidir ve sakal ekiminin yapıldığı klinikte gerçekleştirilmelidir. Üçüncü veya dördüncü gün kabuklar işlevini kaybettiği için ilk yıkama işlemi yapılır. İşlem sırasında hafif masaj yapılarak uygun temizleyiciler sürülür ve kabuklar tamamen yüzden temizlenir.
DHI Tekniğinin Diğer Tekniklerden Farkı Nedir?
Yüz tipinin belirlenmesinde sakal yoğunluğu kadar sakal yönünün de önemi büyüktür. FUT ve FUE tekniklerinde kıl kökünün yönü büyük bir hassaslıkla verilemez. DHI tekniğinde ise kıl kökü arzu edilen yoğunlukta ekilirken aynı zamanda yüz tipine uygun olarak da açısı belirlenebilir. DHI tekniğinin diğer tekniklerden en büyük farkı da budur. Ayrıca daha az kıl köküne zarar vermesinden dolayı ekim yapılacak miktara oldukça yakın sayılarda kıl kökü toplanır.
Sakal Ekim İşleminin Fiyatları Neye Göre Değişir?
Sakal ekim işlemini yapacak kişinin meziyetleri, uzmanlığı ve geçmiş uygulamaları fiyat üzerinde oldukça etkilidir. Ayrıca ekim yapılan makineler de yurtdışı kaynaklı olduğundan dolayı güncel döviz kurları fiyatları etkilemektedir. Sakal ekiminde taban fiyat uygulamasına ek olarak kıl kökü başına da belirli bir ücret talebi olmaktadır. Her sakal – saç ekim merkezinin kendine ait fiyat politikası olduğundan dolayı kesin bir fiyat vermek mümkün değildir. Sakal ekimi yaptıracak kişilerin ilgili merkezlere başvurarak muayene olması ve sonrasında fiyat talep etmesi çok daha doğru olacaktır.
Sakal Ekimi İşlemi Başarı Oranları Nasıldır?
Sakal ekimi işleminde uygulamayı yapan kişinin başarı oranı üzerindeki etkisi oldukça yüksektir. Uzman bir plastik cerrah tarafından yapılan sakal ekim işlemlerinde hem kıl köklerinin tutma ihtimali artmakta hem de yön konusunda sıkıntı yaşanmamaktadır. Uzman olmayan birisi tarafından yapılan uygulamalarda ise başarı oranı hızla düşmektedir. Başarı oranını artırmak için sakal ekimi yaptırmadan önce uzun süreli araştırmalar yapılmalı, yaptıranlarla konuşulmalıdır.
Sakal Ekimi Öncesi Analiz Neden Önemlidir?
Sakal ekimi uygulaması yalnızca sakal yoğunluğunun artırılması üzerine kurgulanmış bir estetik uygulama değildir. Sakal yoğunluğunun artırılmasına ek olarak doğru açının da verilmesi, estetik görünüm açısından önem arz etmektedir. Yoğunluk hesabının doğru yapılabilmesi, ekim noktalarının belirlenmesi, açıların hesaplanması ve ekimden sonraki görünümün canlandırılabilmesi için sakal analizi oldukça önemlidir.