Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Sülük Tedavisi

Jilet keskinliğindeki bir çene yapısına sahip olduğu belirtilen sülükler, geçmiş yıllardan günümüze ulaşmayı başarmış en etkili tedavi yöntemlerinden bir tanesidir. Tıbbi sülük tedavisi ile birlikte birçok hastalık başarılı bir şekilde tedavi ediliyor ve elde edilen sonuçlar da ciddi anlamda tatmin edici. Sülük, sorunlu bölgeye kısa sürede erişim sağlayabiliyor ve damar yolu ile giriş yaparak kan emmeye başlıyor. Bunu yaparken vücudu uyuşturuyor olması da ilginç bir detay olarak karşımıza çıkıyor.

Sülük tedavisi, geçmiş yıllarda yaşlı kimseler tarafından gerçekleştirilirken, günümüz tıp dünyası ile birlikte uzman hekimler tarafından gerçekleştirilir hale geldi ve birçok hastalığın tedavisinde de bu hayvanlardan yardım alınıyor.

Sülük Tedavisi Hakkında

15.000’den fazla türe sahip olduğu bilinen sülükler, doğanın insan ile buluşturduğu muhteşem canlılardan bir tanesidir. Yıllardır süregelen bir tedavi yöntemini de bizimle buluşturan bu havyanlar, kan emici canlılardır ve yaşamlarını da bu şekilde sürdürüyorlar. Sorunlu bölgeye yapıştırılan sülükler, damar yolu ile vücuda giriş yaparak kan emmeye başlıyor. Ekoparazit yaşam tarzını benimseyen ve kan emerek beslenen canlılar, birçok hastalığın tedavisinde de kullanılıyor ve tıbbi sülük tedavisi karşımıza çıkıyor.

Antioksidan, antidepresan, antibakteriyel ve daha birçok etkiyi barındıran hayvanlar sayesinde başarılı sonuçlar elde edilebiliyor. Oldukça basit bir tedavi yöntemi ve hayvanın ilgili bölgeye bırakılması yeterli oluyor.

Sülük Tedavisi Nedir?

2-3 saatlik bir açlık durumuna ihtiyacınız var ve sülük tedavisinin başarılı sonuçlar verebilmesi için bu detaya da hakim olmanız gerekiyor. Tedavi başlangıcında vücudun farklı bölgelerine sülükler yapıştırılıyor ve damar yolu ile vücuda giriş yaparak kan emmeye başlıyorlar. Sülük, doyduğu anda yani işlem tamamlandığı anda kendiliğinden vücuttan ayrılıyor. Kan emme eylemi esnasında vücuttaki enzimler ve bileşikler harekete geçerek daha sağlıklı bir çalışma sergiliyorlar.

Sülükler vücuttan alındıktan sonra kanama devam edebilir ve bu kanamalı görüntü bazı hastalarda paniğe sebebiyet veriyor. Bir pamuk yardımı ile bölgeyi temizleyebilirsiniz ve zaten doktorunuz da bu konuda sizlere yardımcı olacaktır.

Sülük Tedavisinin Faydaları Nelerdir?

Sülük tedavisi, birçok farklı hastalığın tedavi edilmesinde uygulanan başarılı tedavi yöntemlerinden bir tanesidir. Bu tedavi ile birlikte hem zihinsel hem de fiziksel bir rahatlama gerçekleşecektir. Kan dolaşımı etkili bir şekilde hızlanır ve vücudun çalışma sistemi kısa süre içerisinde normale döner.

Vücut içerisindeki iltihap ve enfeksiyonların giderilmesinde de yine sülük tedavisi en etkili yöntemlerden bir tanesi olarak biliniyor ve uygulanıyor. Kireçlenme hastalığının tedavisi de bu uygulama ile birlikte sorunsuz bir şekilde gerçekleştiriliyor ve %80 oranında bir başarıdan bahsediliyor. Eklem ağrılarının giderilmesinde ve kişinin bedensel olarak rahatlamasında da sülük tedavisine başvuruluyor ve bu sorunun giderilmesinde de oldukça başarılı bir yöntemdir.

Sülük Tedavisinin Yan Etkileri Nelerdir?

Tedaviden sonra hafif de olsa bir ağrı durumu söz konusu olacaktır ancak merak etmeyin 5 dakika sonra bu ağrıdan kurtuluyorsunuz. Kanamanın fazla olduğu durumlarda bilinç kaybı yaşanabilir fakat bu da kısa süreli olacaktır ve doktor kontrolünde bir tedavi gerçekleştiği takdirde gerekli müdahaleler de en kısa sürede yapılacaktır.

Sülüklerin yapıştırıldığı bölgede hafif bir kaşıntı durumu da söz konusu olacaktır ancak ilgili bölgeye müdahale etmemek daha doğrudur. Yine sülüklerin yapıştırıldığı bölgelerde birtakım yara izleri meydana gelebilir ve geçici izler olduğunu da belirtmekte fayda var. Bazı bünyeler sülük tedavisine alerjik reaksiyonlar şeklinde karşılık veriyor ve tedaviden önce ilgili testler yapılarak alerjik sorunların tespit edilmesinde fayda vardır.

Kan Kaybı

Sülük tedavisinde karşı karşıya gelebileceğiniz sorunlardan bir tanesi de kan kaybı durumudur. Sülükler alındıktan sonra kan kaybı 5 dakika kadar devam eder ve normal durumlarda bu süre zarfında kanama durur. Bazı hastalarda ise 48 saatlik süre zarfında az da olsa kan kaybı devam ediyor ve bunun normal bir durum olmadığını da bilmenizde fayda var.

Aşırı kan kaybı durumu kişilerde bilinç kaybına neden olabilir bu yüzden bu tür bir sorun ile karşı karşıya geldiğinizde tedaviyi gerçekleştiren doktor ile iletişime geçmeniz gerekiyor. Sülük tedavisi amatör bir şekilde evde ya da farklı bir alanda yapılmamalıdır. Klinik ortamda ve daha da önemlisi steril bir çalışma alanında gerçekleştirilmelidir.

Geçici Bilinç Kaybı

Sülük tedavisi tamamlandıktan sonra devam edecek olan kan kaybı yoğun bir hal aldığı takdirde akabinde bilinç kabı yaşanabiliyor. Bu durum bazı hastalarda kısa süreli gerçekleşirken bazı hastalarda ise daha uzun sürebiliyor. Klinik ortamda yapılacak tedavi bu yüzden daha büyük bir öneme sahip ve kesinlikle daha sağlıklı olacaktır.

Tedavi sonrasında yaşanacak bilinç kaybı durumlarına müdahale etmek klinik ortamda mümkün olacaktır. Eve gittiğinizde karşılaşacağınız sorunlar için ise doktorunuz ile iletişime geçebilirsiniz. Klinik ortamda gerçekleşen sorunlarda zaten en kısa sürede profesyonel müdahale yapılacak ve sorun ortadan kaldırılacaktır.

Alerji

Hassas bir yapıya sahip olan bünyeler, sülük tedavisine alerjik reaksiyonlar ile karşılık verebiliyor. Alerji testlerinin, tedaviden önce uygulanması bu yüzden büyük bir önem taşıyor. Alerjik bir durum ya da risk söz konusu ise öncelikli olarak bu sorunun üzerine eğilmekte fayda vardır. Test ve tetkiklere rağmen alerji sorunu ile karşı karşıya geldiğiniz takdirde operasyonu gerçekleştiren doktorunuzdan yardım alabilirsiniz. Alerjik reaksiyonların tedavisinde genellikle ilaç tedavisi tercih ediliyor ancak kontrollerden sonra en uygun tedavi yöntemi belirlenecek ve doktorunuz tarafından da gerekli bilgilendirme en doğru şekilde yapılacaktır. Endişe etmenize ya da paniklemenize gerek yok çünkü bu tür komplikasyonlar tedavinin getirdiği birtakım sorunlardır ve hazırlıklı olmanızda fayda var.

Kaşıntı ve Şişlik

Sülükler, ilgili bölgeden alındıktan, yani tedavi tamamlandıktan sonra hayvanların kan emdikleri bölgede hafif ve tatlı bir kaşıntı meydana gelebilir. Eklinizden geldiğince tepki vermemeye ve kaşımamaya özen göstermeniz gerekiyor. Aksi takdirde kaşıdığınız bölgelerde kanama meydan gelebilir ve bir süre sonra ciltte yara izine dönüşebilir.

Kaşıntının yanı sıra bazı hastalarda şişlik durumu da söz konusu olabiliyor ancak bunun geçici bir sorun olduğunu belirtmek gerekiyor. Şişlik uzun süreli bir hal aldığı takdirde ve giderek artış gösterdiği durumlarda doktorunuzdan yardım alabilir ve basit tedavi yöntemleri ile bu soruna da veda edebilirsiniz.

Ağrı

Kan emilen bölgede yoğun bir ağrı hissetme durumu da kısa süreli sorunlardan bir tanesidir. Aksi bir durum söz konusu olduğu takdirde, yani ağrı durumu daha uzun süreli bir hal aldığında doktorunuza başvurmanız gerekiyor. Ağrı, şişlik ve kanama genellikle tedaviden sonra kısa süreli devam eden sorunlardır ancak bazı hastaların bünyeleri çok daha hassas bir yapıya sahip olabiliyor ve tedaviye verilen tepki de daha sert ve keskindir.

Panik yapmadan doktorunuza başvurmanız yeterli olacaktır ve uygun tedavi yöntemi belirlenerek gerekli önlemler en iyi şekilde alınacaktır. Sülük tedavisi, başarılı tedavi yöntemlerinden bir tanesidir ve birçok hastalığın iyileştirilmesinde de etkin rol oynadığını söylemek mümkün.

Sülük Tedavisi Türleri

Sülük tedavisi, klinik ortamda olmak üzere tıbbi yöntemlerle uygulanır. Evde ya da steril olmayan bir ortamda uygulanması ne yazık ki riskli bir durumu da beraberinde getirecektir. Sülük tedavisi, yıllardır süregelen en etkili tedavi yöntemlerinden bir tanesidir ve birçok hastalığın tedavisinde de başarılı sonuçlar doğuruyor.

Tıbbi sülük tedavisi doğru bir şekilde uygulandığı takdirde elde edilecek sonuçlar da ihya edici olacaktır. Damar yolu ile vücuda giriş yapan ve kan emerek tedaviyi gerçekleştiren sülükler, çok eski bir yöntem ve son dönemde bir kez daha karşımıza çıktığını görebiliyoruz. Uygulanışı gayet basittir ve tedavi süresi de oldukça kısadır.

Hangi Hastalıklara Uygulanır?

Bazı göz hastalıklarının tedavi edilmesinde olduğu gibi kireçlenme sorununun giderilmesinde ve eklem ağrılarının ortadan kaldırılmasında da bu eski yöntemden faydalanılıyor. İşlevsel bir tedavi yöntemi olduğunu belirtmek gerekiyor ve depresyonun ortadan kaldırılması konusunda da sülüklerden yardım alınabilir. Çok sayıda hastalığın kısa sürede tedavi edilmesinde öncelikli tercih edilen bir tedavi yöntemi olan sülük tedavisinde dikkat edilmesi gereken birtakım hususlar da mevcut. Az önce de ifade edildiği gibi bu uygulamanın klinik ortamda gerçekleştirilmesi gerekiyor ve daha da önemlisi steril bir ortama ihtiyaç vardır. Tedavi sonrası meydana gelebilecek komplikasyonlara daha kısa sürede müdahale edebilmek adına kontrollü bir uygulamaya ihtiyaç vardır.

Bazı Göz Hastalıkları

Sülük tedavisinin işlevselliğinden bahsetmek gerekirse eğer göz hastalıkları ile başlayabiliriz diye düşünüyoruz… Behçet hastalığının tedavi edilmesinde sülük tedavisi bir adım öne çıkıyor ve başarılı yöntemlerden bir tanesi olarak listelerdeki yerini alıyor. Sarı nokta hastalığının tedavisi de sülük yardımı ile sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilebiliyor ve birçok hekim sarı nokta hastalığında bu tedavi yöntemine başvuruyor. Retina kaynaklı göz hastalıklarının tedavisinde de sülüklerden yardım alınabilir ve başarı oranı incelendiği takdirde gerçekten etkili bir tedavi yöntemi olduğunu net bir şekilde görebiliyoruz. Her göz hastalığında elbette bu tedavi yöntemine başvurulmuyor ancak retinaya bağlı göz hastalıklarında başarı oranı bir hayli yüksektir ve klinik ortamda sorunsuz bir şekilde uygulanabilir.

Eklem Kireçlenmeleri

Hareketsiz kalan vücut bir süre sonra kan dolaşımının doğru bir şekilde sağlanması konusunda da eksik kalabiliyor. Eklem kireçlenmelerinin en önemli nedenlerinden bir tanesi de budur ve kireçlenme sorunlarında cerrahi müdahaleye gerek kalmadan tedavi olabilmeniz de mümkündür. Sülük tedavisinin işlevsel bir tedavi türü olduğunu daha önce de belirtmiştik ve bu yöntem ile birlikte kireçlenme sorunu da kısa bir süre içerisinde ortadan kaldırılıyor.

Evde ya da steril olmayan bir ortamda uygulanması tavsiye edilen bir durum değildir. Bir uzmandan yardım almalı ve klinik ortamda gerçekleştirilmelidir. An itibarıyla birçok klinik ve hekim bu konuda sizlere yardımcı olmaya devam ediyor.

Bazı Deri Hastalıkları

Egzama ve sedef hastalığının tedavisinde kullanılan yöntemlerden bir tanesi de sülük tedavisidir. Kan dolaşımını hızlandırmanın yanı sıra deride yuvalanmış olan bakterileri de kısa sürede ortadan kaldıran sülükler, deri hastalıklarının büyük bir kısmında kurtarıcı olarak rol almaya devam ediyor. Antibakteriyel güce sahip olan sülükler, kan emerek bu tür hastalıkların tedavisini de sorunsuz bir şekilde gerçekleştirmemize yardımcı oluyor.

Özellikle sedef hastalığının tedavisine bakıldığında başarı oranının bir hayli yüksek olduğunu görebiliyoruz. Çok sayıda hekim tarafından da tavsiye edilen bu tedavi yöntemi ile birlikte sizler de var olan deri hastalıklarınızdan kurtulabilirsiniz. Kan emme esnasında enzimlerin harekete geçirilmesi de yine sülükler tarafından gerçekleştiriliyor ve sorunsuz bir tedavi karşınıza çıkıyor.

Varis ve Venöz Damar Sorunları

Damaların genişlemesi sonucu oluşan ve akabinde kan dolaşımının yavaşlamasına neden olan varis hastalığı, kadınlarda çok daha sık görülen bir hastalıktır. Sülük tedavisi ile birlikte kısa sürede tedavi edilebileceğini belirtmek gerekiyor. Varislerin mevcut olduğu bölgeye yapıştırılan sülükler, genişleye damarları ferahlatarak kan dolaşımını da daha hızlı bir hale getiriyor. Varis tedavisinde en etkili yöntemlerden bir tanesi olduğunu da ifade etmek gerekiyor.

Bu uygulamayı evde yapmak yerine bir doktoradan yardım almanız ve daha steril bir ortamda gerçekleştirmeniz kesinlikle çok daha sağlıklı olacaktır. Sülük, vücuttaki fazla kanı emerek damarların açılmasına yardımcı oluyor ve varis sorunu da kısa bir süre içerisinde ortadan kalkıyor.

Depresyon ve Fobiler

Fiziksel rahatlamanın yanı sıra zihinsel rahatlamada da sülük tedavisi etkin bir rol oynuyor. Vücuttaki kan dolaşımı normale oranla daha yavaş bir hal aldığı takdirde vücut dengesi de bir süre sonra değişebiliyor. Depresyon ve fobilerin ortadan kaldırılmasında etkin rol oynayan sülük tedavisi ile birlikte kan dolaşımı normale dönüyor ve vücut dengesi de korunmuş olunuyor.

Fiziksel rahatlamada etkin olan sülükler, zihinsel rahatlamada da önemli bir rol oynuyor ve kısa süreli bir tedavi neticesinde kendinizi daha rahatlamış ve daha mutlu hissediyorsunuz.

Sülük Tedavisi Öncesi

Sülük tedavisinin birçok farklı hastalıkta sorunsuz bir şekilde uygulanabildiğinden bahsetmiştik. Tedavi öncesi dönemde hastanın şikayetleri dinlenecek ve sülük tedavisi için uygun olup olmadığı araştırılacaktır. Eğer hastalık, sülük tedavisi ile tedavi edilebilecek bir sorun ise hastanın yapması gerekenler de yine doktor tarafından detaylı bir şekilde aktarılacaktır. Hastanın durumunun analiz edilmesinde şikayetlerin değerlendirilmesi büyük bir önem taşıyor ve hastalığın teşhisi sürecini de daha kolay hale getiriyor. Çok sayıda farklı hastalığın tedavisinde yıllardır kullanılan sülükler, kan emici canlılardır ve yaşantılarını da bu şekilde sürdürmektedir. İnsan vücudundaki kanı emerken enzimleri harekete geçiren ve kan dolaşımını hızlandıran sülükler, fiziksel ve zihinsel rahatlamayı da beraberinde getiriyor.

Hastanın Durumunun Analizi

Hastanın durumunu analiz ederken fiziksel muayeneye ihtiyaç duyulabilir ve bunun öncesinde hastanın şikayetlerine de başvurmak gerekiyor. Şikayetler doğrultusunda eğer sülük tedavisi uygun görülürse alerji testi de yapılabilir. Sülük tedavisinin en sıkıntılı komplikasyonlarından bir tanesi alerjik reaksiyonlardır ve birçok bünye bu konuda hassas olabiliyor. Alerjik reaksiyon riski varsa eğer öncelikli olarak bu konuda gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Riskler en aza indirgendikten sonra sülük tedavisi sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilebilir. Tedavinin komplikasyonları ve riskleri hakkında bilgilendirmenin de doğru bir şekilde yapılması ve hastanın onayının alınması şarttır.

Hastanın Yapması Gerekenler

Sülük tedavisinden önce en az 2-3 saatlik bir açlık süresine ihtiyaç duyuluyor ve hasta da bu konuda uyarılacaktır. Bununla birlikte tedaviden 1 hafta kadar önce eğer varsa kullanılan ilaçların terk edilmesi gerekiyor. Özellikle kullanılan ilaçlar arasında kan sulandırıcı ilaçlar mevcut ise bu ilaçları bir kenara bırakmanızda fayda var. Tedavi esnasında kan emme eylemi sülükler tarafından gerçekleştiriliyor ve bu da kısa süreli kanamaya sebebiyet verebiliyor.

Kan sulandırıcı ilaçlara devam ettiğiniz takdirde tedavi esnasında kanamanın şiddeti artabilir ve müdahale etmek de çok daha zor olacaktır. Bu konuda da gerekli uyarılar doktorunuz tarafından yapılacak ve bilgi verilecektir. Doktorunuzun uyarılarını göz önünde bulundurduğunuz takdirde başarılı bir operasyon sizleri bekliyor olacak ve elde edeceğiniz sonuçlar da çok daha sağlıklı bir şekilde karşınıza çıkacaktır.

Tedaviden Önce Kan Sulandırıcı İlaçlar Kullanmaya Ara Vermek

Sülük tedavisinde kanama riskinin yaşanması oldukça yüksek, bu yüzden kan sulandırıcı ilaçların en az 1 hafta öncesinden bırakılması gerekiyor. Doktorunuz bu konuda uyarılarını yapacaktır ve bu uyarıyı dikkate alarak hareket etmeniz kesinlikle sizlerin lehine olacaktır. Tedavi esnasında meydana gelecek kanamanın durdurulması mümkündür ancak bu ilaçlar kanama şiddetini etkiliyor ve tetikliyor. Kanamanın artması da operasyon esnasında yaşanabilecek sıkıntılı durumlardan bir tanesidir. Kullandığınız ilaçları doktorunuz ile paylaşmalı ve risk taşıyan bir ilaç türü varsa bu ilacın kullanımını en az 1 hafta öncesinden terk etmelisiniz.

Tedavinin Uygulanacağı Bölgeye Kozmetik Ürün Kullanmamış Olmak

Tedaviden sona bunu yapabilirsiniz ve herhangi bir sakınca ya da yan etki durumu söz konusu değildir ancak tedaviden önce kozmetik ürün kullanımı başarı oranını düşürüyor. Özellikle uygulamanın yapacağı bölgeye herhangi bir şekilde kimyasal ürün sürülmemelidir. Doktorunuz bu konuda gerekli detayları sizinle paylaşacak ve cilt bakımını nasıl yapmanız gerektiğini de aktaracaktır. Tedaviden önce uymanız gereken bazı kurallar var ve bu kuralları yerine getirdiğiniz takdirde çok daha sağlıklı bir tedavi süreci sizleri bekliyor olacaktır. Tedavinin uygulanacağı bölgenin temiz ve doğal olması büyük önem taşıyor bu yüzden dışarıdan bir madde ile cildinize müdahale etmemenizde fayda vardır.

Sülük Tedavisi Sonrası

Sülük tedavisi her ne kadar basit bir operasyon gibi lanse edilse de ciddi bir tedavi yöntemi olduğunu unutmamak gerekiyor. Tedaviden sonra dikkat etmeniz gereken çok sayıda detay var ve doktorunuzdan bu konuda da bilgi almalısınız. Tedaviden sonra 1 günlüğüne de olsa istirahat edebilirsiniz ve özellikle kanamanın yoğun olduğu bir operasyon geçirmişseniz bu konuda çok daha dikkatli davranmanızda fayda vardır. Tedavi sonrası dönemde karşı karşıya gelebileceğiniz komplikasyonlar konusunda da doktorunuza başvurabilir ve yardım alabilirsiniz. Karşınıza çıkacak sorunlar hakkında bilgi sahibi olmanız, süreci daha doğru ev daha sağlıklı bir şekilde atlatmanıza da yardımcı olacaktır. Kanama, bilinç kaybı ve ağrı durumları da komplikasyonlardan bazılarıdır.

Hareketli İşler Yapmamak

Sülük tedavisinden sonra hastanede kalmanıza ya da yatış almanıza gerek yok ancak evinizde bir gün boyunca uzanır pozisyonda dinlenebilirsiniz. Gündelik hayatlarınıza ve iş hayatınıza dönüşünüz çok uzun sürmeyecektir ancak sülük tedavisi ayak bölgesi için gerçekleştirilmişse eğer bir süreliğine hareketli işler yapmaktan kaçınmanız gerekecektir. Kan dolaşımı normale döndükten sonra vücudun aşırı hareketli olması çok da tavsiye edilen ya da sağlıklı görülen bir durum değildir. Bir günlük istirahat bu bağlamda yeterli oluyor ve sonrasında gündelik hayatlarınıza adım atabilirsiniz. Eğer gün boyu ayakta olduğunuz bir işte çalışıyorsanız birkaç gün de olsa izin almanızda fayda vardır. Doktorunuz da rapor konusunda sizlere yardımcı olacaktır.

Antihistaminik Kullanımı

Histamin etkisini önleyen bir ilaç grubu olarak karşımıza çıkan antihistaminikler, sülük tedavisinden sonra kullanılmaması gereken ilaç gruplarından bir tanesidir. Alerjik sorunlar ile karşı karşıya geldiğiniz takdirde vücudun ortaya koyduğu bir savunma sistemi olarak bilinen histamin, sülük tedavisi sonrası karşılaşabileceğiniz durumlardan bir tanesidir ancak az önce de ifade ettiğimiz gibi bu tür durumlarda amatörce müdahalelerde bulunmak yerine doktorunuzdan yardım alabilir ve yine doktorunuzun önerileri doğrultusunda hareket edebilirsiniz. Kulaktan dolma bilgiler ile kendi başınıza tedavi olmaya kalkışmanız, yapacağınız en büyük hatalardan bir tanesidir ve bu hataya düşmeden operasyonu gerçekleştiren hekim ile iletişim kurmanız gerekecektir.

Alkollü İçecekler İçmemek

Alkol, insan vücuduna her açıdan zarar veren içecek gruplarından bir tanesidir. Sülük tedavisi sonrası alkol kullanımının olabildiğince azaltılması ve hatta mümkünse tamamen terk edilmesi gerekiyor. Bağışıklık sistemini zayıflatan ve insan vücudunu yıpratan alkollü içecekler, sülük tedavisi sonrası da olumsuz etkiler yaratabiliyor ve bu yüzden kullanılması herhangi bir şekilde tavsiye edilmiyor. Sıvı ihtiyacınızı su ve doğal meyve suları ile giderebilirsiniz ve mümkünse günde en az 2 litre su içmeniz de sağlığınız için çok daha faydalı bir eylem olacaktır. Taze sıkılmış meyve suları da yine sıvı ihtiyacınızı karşılayacak içeceklerden bir tanesidir.

Bol Sıvı Tüketimi

Sülük tedavisinden sonra vücudunuzun sıvıya olan ihtiyacı iki kat oranında artacaktır. Su ihtiyacınıza doğal meyve suları ve su ile birlikte yanıt alabilirsiniz. Meyve suyu tercihlerinizi markaların satışa sunduğu ürünler yerine evde kendi hazırlayacağınız doğal meyve suları şeklinde yapmanız çok daha sağlıklı ve doğru olacaktır. Markaların piyasaya sürdüğü meyve sularının büyük bir kısmı doğallıktan uzak ve katkı maddeleri ile güçlendirilmiş olan ürünlerdir. Portakal suyu, elma suyu ve havuç suyu gibi meyve sularını kendiniz elde edebilir ve gün içerisinde bolca tüketebilirsiniz. Doğal meyve suyu desteği ile birlikte bağışıklık sistemi belli oranda güçleniyor ve daha diri bir vücut yapısı sizleri bekliyor.

Sık Sorulan Sorular

Sülük tedavisi ilkel bir tedavi yöntemi olarak lanse ediliyor ancak tıbbi sülük tedavisi, yıllardır uygulanan profesyonel ve başarılı bir tedavi yöntemidir. Birçok hastalığın tedavisinde etkili olan bu tedavi yönteminde sülüklerden faydalanılıyor. Sülük, sıradan bir hayvan değil ve kan emerken vücudu harekete geçiriyor olması da tedavinin en temel amaçlarından bir tanesidir. Eklem ağrılarının tedavisinde, birtakım göz hastalıklarının tedavisinde, depresyon sorununun ortadan kaldırılmasında ve daha birçok sorunda sülük tedavisine başvuruluyor. Doğru bir şekilde uygulandığı takdirde sonuç elde etmek mümkündür ve daha da önemlisi bu tedavi yönteminin klinik ortamda gerçekleştirilmesi şarttır. Evde amatör bir şekilde sülük tedavisi uygulamak çok da tavsiye edilen bir müdahale biçimi değildir ve tehlike arz edebiliyor.

Sülük Tedavisi Hastalıkların Tedavisinde Ne Kadar Etkilidir?

Sülük tedavisi doğru bir şekilde uygulandığı takdirde bazı hastalıklarda %100 başarı oranı ile karşımıza çıkıyor. Bu hastalıklardan bir tanesi hiç şüphesiz varis sorunudur. Varis hastalıklarının kesin tedavi yöntemi olarak bilinen sülük tedavisi, bazı göz hastalıklarının tedavisinde de %50’nin üzerinde başarı oranına sahiptir. Klinik ortamda uygulanan tedavi yöntemi ile birlikte bedensel olduğu gibi zihinsel bir rahatlama durumu da söz konusudur ve özellikle depresyonda olan kimselerin de bu tedaviden faydalandığını görebiliyoruz. Etkili tedavi yöntemlerinden bir tanesi olan sülük tedavisi ‘’Tıbbi Sülük’’ tedavisi olarak tıp literatüründe de yerini almış durumda.

Sülük Tedavisi En Çok Hangi Hastalığın Tedavisinde Uygulanır?

Varis tedavisinde oldukça etkili bir yöntemdir ve en çok da bu hastalığın tedavisinde uygulanır. Varisin olduğu bölgeye yerleştirilen sülükler kısa süre içerisinde kanı emmeye başlıyor ve bu esnada damarlardaki rahatlamayı da hissedebiliyorsunuz. Herhangi bir acı ya da ağrı durumu söz konusu değildir ve kısa sürede tedavi sonuçlanacaktır. Varis tedavisinde en önemli amaç kan dolaşımını hızlandırarak damarda birikmiş olan kanların alınmasını sağlamaktır. Sülük hayvanı da bu işi kusursuz bir şekilde yapıyor ve görevini yerine getirdikten sonra kendiliğinden vücuttan ayrılıyor.

Tedavi Ne Kadar Sürer?

Bu durum hastaya ve hastalığa bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Net bir süre vermek elbette mümkün değil ancak klinik ortamda doktorunuz bu konuda sizlere yardımcı olacak ve bilgilendirme yapacaktır. Sülük tedavisinde doğal anestezi gibi bir durum söz konusu çünkü sülük hayvanı emmeye başladığı bölgeyi kendiliğinden uyuşturuyor ve bu esnada herhangi bir acı çekme durumu söz konusu olmuyor. Tedaviden sonra meydana gelecek komplikasyonlar hakkında da bilgi sahibi olmanız gerekiyor ve karşılaşacağınız riskler sonucunda hiç vakit kaybetmeden doktorunuzdan yardım almalısınız. Şiddetli kanama ve özellikle bilinç kaybı durumu en riskli komplikasyonlar arasında gösteriliyor ve hiç vakit kaybetmeden müdahale etmek gerekiyor.

Tedaviden Sonra Ne Zaman İyileşme Gözlemlenmeye Başlar?

1 haftalık süre içerisinde tedavinin etkisini net bir şekilde göreceksiniz. Varis tedavisinde ise bu süre çok daha kısa ve ayağa kalktığınız andan itibaren damarlardaki iyileşmeyi gözlemleyebiliyorsunuz. Oldukça başarılı ve etkili bir tedavi yöntemi olan sülük tedavisi, yıllardır sorunsuz bir şekilde uygulanıyor ancak burada dikkat etmeniz gereken en önemli husus, tedavinin klinik ortamda gerçekleştirilmesidir. Evde kendi başınıza ya da yakın çevrenizden yardım alarak gerçekleştireceğiniz tedavi riskli olabilir ve kanama durumunda müdahale etmek de kolay olmayacaktır. Klinik ve steril bir ortamda uygulandığı takdirde gayet başarılı sonuçlar elde ediliyor ve bununla birlikte gündelik hayatlarınıza da kısa sürede adapte olabiliyorsunuz. Sülük tedavisi, yıllardır uygulanan özel bir tedavi yöntemidir ve birçok hastalığın tedavisinde de etkin rol oynuyor.

Tedavi Sonrası Kaşıntı Normal Mi?

Sülük tedavisi sonrası kaşıntı sorunu ile karşı karşıya gelmeniz gayet normal bir durum ve hastalığın komplikasyonları arasında bu tür bir sorunun yer aldığını da belirtmek gerekiyor. Tedaviden hemen sonra kısa süreli gerçekleşecek olan kaşıntı durumu eğer uzun süreli bir hal alır ve rahatsız edici boyuta ulaşırsa hiç tereddüt etmeden doktorunuzdan yardım alabilirsiniz. Özellikle sülük yapıştırılan bölgelerde kaşıntının olması normal bir durum olarak kabul ediliyor ve zaten doktorunuz da bu konuda gerekli bilgilendirmeyi yapıyor. Az önce de ifade ettiğimiz gibi devam eden bir sorun olması durumunda profesyonel yardım almanız çok daha sağlıklı olacaktır.

Sülük Tedavisi Riskli Bir Tedavi Yöntemi Midir?

Sülük tedavisi riskli bir tedavi yöntemi değildir ve yıllardır başarılı bir şekilde uygulandığını da belirtmek gerekiyor ancak tedavinin sağlıklı sonuçlar vermesi için klinik ortamda gerçekleştirilmesinde fayda vardır. Bazı hastalar ne yazık ki bu tedaviyi kendi başlarına ev ortamında da gerçekleştirebileceklerini düşünüyorlar. Bunu yapan çok sayıda insan var ancak doğru olmadığını bir kez daha belirtmek gerekiyor. Klinik ortamda steril bir şekilde gerçekleştirilmesi, elde edilecek sonucu da belli oranda etkileyecektir. Klinik ortamda gerçekleştirildiği takdirde herhangi bir risk taşımıyor ve yan etkilerini en aza indirgemek de mümkündür.

Sülük Tedavisi Ne Sıklıkla Uygulanır?

Tedavinin hangi aralıklarla uygulanacağına doktorunuz karar verecektir ve bunun için de gerekli tetkiklerin eksiksiz bir şekilde yapılması gerekiyor. Hastalık belirlendikten sonra sülük tedavisi için uygun olup olmadığı tespit ediliyor ve uygunluk durumunda süreç başlatılıyor. Sülük tedavisi, riskli bir tedavi yöntemi değildir ancak her tedavi yönteminde olduğu gibi bu müdahalede de birtakım riskler ve yan etkiler elbette mevcuttur. Doktorunuz bu konuda bilgi paylaşımında bulunacak ve herhangi bir sorun ile karşı karşıya geldiğinizde neler yapmanız gerektiğini de aktaracaktır. Tedavi süreci hakkında da doktorunuzdan bilgi alabilirsiniz ve tedavi tarihleri de yine doktor tarafından belirleniyor.

Tedaviden Sonra Hastalık Tekrarlayabilir Mi?

Hastalığın tekrarlama durumu elbette vardır ve dikkatli davranmadığınız takdirde karşı karşıya gelme durumu da söz konusudur. Sülük tedavisi tamamlandıktan sonra dikkat etmeniz gereken hususları yerine getirdiğiniz sürece bu riski en aza indirgemeniz de mümkündür. Sülük tedavisi herhangi bir hastalık için kesin tedavi yöntemi olarak lanse edilemez. Yani hiçbir şekilde bu tedaviden sonra hastalık tekrar etmeyecek gibi bir söylemde bulunmak söz konusu değildir. Başarılı bir tedavi yöntemi olduğunu biliyoruz ancak hasta kişi dikkatli davranmadığı ve doktorun uyarılarını göz önünde bulundurmadığı takdirde ne yazık ki sorunun tekrar etmesi de olası bir durumdur.

Sülük Tedavisi Neden Tercih Edilmektedir?

Uygulanışı gayet basit bir yöntem olmasının yanı sıra cerrahi müdahale gerektiren bazı durumlarda bile işe yarar bir yöntem olması bu tedavi yöntemini daha popüler ve daha tercih edilir hale getirmiş durumda. Herhangi bir risk taşımıyor olması da bu tedaviyi tercih edilir kılan unsurlardan bir tanesidir. Etkisi güçlü bir tedavi yöntemidir ve kısa süre içerisinde ayağa kalkabileceğiniz bir yöntem olduğunu da belirtmek gerekiyor.

Sülük Tedavisi Uygulaması Nerelerde Yapılmakta?

Birçok özel klinikte bu tedavi hali hazırda gerçekleştiriliyor. Eğer yaşadığınız sorun sülük tedavisi ile tedavi edilebilecekse doktorunuz bu yöntemi tercih etmekten çekinmeyecektir. Birçok hastalığın tedavisinde etkili olan bu yöntem, geçmiş yıllara bakıldığında birçok medeniyetin de tercih ettiği bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor.

Sülük Tedavisi Hangi Yaş Grubu İçin Uygundur?

18 yaşını doldurmuş herkes bu tedaviden faydalanabiliyor. Klinik ortamda sorunsuz bir tedavi süreci sizleri bekliyor ve herhangi bir risk taşımadığını da belirtmek gerekiyor. Yan etkiler ve komplikasyonlar hakkında bilgi sahibi olduğunuz takdirde tedavi sonrası dönemde de büyük sorunlar ile karşı karşıya gelmeyeceksiniz.

Küçük yaştaki çocuklara uygulanması tavsiye edilen bir tedavi yöntemi değildir ve bir diğer dikkat edilmesi gereken husus da bu uygulamanın evde amatör bir şekilde yapılmaması yönündedir. Bu gibi durumlara önem verdiğiniz zaman kendi sağlığınız açısından çok iyi sonuçlar meydana gelecektir. Klinik ortamında gerçekleştirildiği takdirde elde edilecek sonuçlar çok daha başarılı ve çok daha tatmin edici bir hal alacaktır. Özel klinikler de bu konuda hastalara yardımcı olmaya devam ediyorlar.

Sülük Tedavisi Kimlere Önerilmez?

Kalp yetmezliği olan kişilerin sülük tedavisi olması tavsiye edilmiyor. Bununla birlikte diyabet hastası kişiler de sülük tedavisinden faydalanamıyor. Sülük tedavisinin uygulanamayacağı bir diğer grup ise gebe kadınlardır. Gebelik döneminde bu tür tedavi yöntemleri büyü bir risk taşıyor ve uygulama esnasında meydana gelen kanama durumu da hem anne hem de bebek için zararlıdır. Emziren anneler de bu listede yer alıyor ve eğer sizler de bu grupta iseniz sülük tedavisi olamazsınız. Sülük tedavisi, yıllardır kullanılan tedavi yöntemlerinden bir tanesi ve an itibarıyla çok sayıda klinikte bu tedavi yöntemi sorunsuz bir şekilde gerçekleştiriliyor. Sülük tedavisinde kullanılan bir sülük, ikinci bir tedavi için kullanılamaz. Yeni bir canlının kullanılması, tedavinin başarısını arttıracaktır ve bu konuda doktorların da bilinçli bir şekilde hareket etmeleri gerekiyor.

18 yaşını doldurmuş herkes bu tedaviden faydalanabiliyor ve elbette yukarıdaki durumlar da göz önünde bulundurulmalıdır. Kan emici hayvanlar olarak bilinen sülükler, insan vücudunda tedavinin uygulanacağı bölgeye yapıştırılıyor ve bir süre sonra yeteri kadar kan emildikten sonra kendiliğinden vücuttan ayrılıyor. Sülük tedavisinde ek bir müdahale yöntemine ihtiyaç duyulmuyor ve bu canlılar kendiliğinden damar yolundan giriş yaparak kan emme eylemini başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor.

Sülük Tedavisinde Şişlik Olur Mu?

Normal koşullar altında sülük tedavisinden sonra şişlik olması beklemez. Sülüğün kanı emdiği noktalarda ciddi bir travma gelişmediği için vücudun ödem oluşturması gibi bir durum söz konusu değildir. Ancak bazı insanlar sülüğe ve sülüğün taşıdığı bazı bakterilere karşı alerjik reaksiyon geliştirilebilmektedir. Durum böyle olduğunda emme noktasından başlayan kabarcıklı şişlikler oluşmaktadır. Bu şişlikler oluşursa doktora başvurulmalıdır.

Adetliyken Sülük Tedavisi Olunur Mu?

Sülük tedavisi ile ciddi miktarda kirli kan vücuttan çekilir. Bu çekim, vücudun dengeleri üzerinde oldukça etkilidir. Regl yani adet gibi bir dönemde bu denli kanın çekilmesi adet döngüsünü bozma kapasitesine sahiptir. Ayrıca hem adet hem de sülüğe bağlı kan çıkışı bilinç üzerinde de etkili olmaktadır. İdeal olan, adet tamamlandıktan bir hafta kadar sonra sülük tedavisinin gerçekleştirilmesidir. Adet dönemi başlamadan üç – dört gün önce de tedavi sonlandırılmalıdır.

Sülük Tedavisinden Sonra Nasıl Beslenilmelidir?

Sülük tedavisi ile damarlardaki tıkanma ve daralma problemleri; varise bağlı sorunlar ve kandaki toksinler büyük oranda ortadan kaldırılır. Tedaviden sonra özel bir beslenme düzenine geçilmesi gerekmese de hazır ve paketli ürünlerin kullanımının tamamen bırakılması faydalı olacaktır. Ayrıca tansiyonu artırabilecek besinlerden de bir hafta kadar uzak durulmalıdır. Eğer mümkünse bir hafta kadar sebze – meyve ağırlıklı beslenilmesi de oldukça faydalı olacaktır.

Sülük Tedavisi Fiyatı Ne Kadar?

Sülük tedavisi görece ucuz bir tedavidir. Temel fiyat unsuru kullanılan sülüklerin cinsidir. Ayrıca uygulamayı yapan kişinin bu alandaki tecrübesi, insan vücudunu ne kadar tanıdığı gibi faktörler de tedavinin başarısı üzerinde etkili olduğu için fiyatı etkilemektedir. Yüzyıllardır bu tedavileri uygulayan yerlerde fiyatlar biraz daha pahalı olmakla birlikte uygulamalar çok daha başarılıdır.

Sülük Tedavisi Ne Kadar Sürede Etkisini Gösterir?

Sülük tedavisinin ilk etkileri, tedavinin tamamlanmasından hemen sonra alınabilir. İçsel bir rahatlamayı takiben kan akımında hızlanma ve rahatlama görülür. Bu etkilere bağlı olarak da altı haftalık bir süre dahilinde ciddi sorunlara çözüm gelir. Yaralar hızla iyileşmeye başlar, varise bağlı sorunlar ortadan kalkar, solunum ve kalp fonksiyonları dengelenir.

Sülük Tedavisinde Nelere Dikkat Edilmelidir?

Sülük tedavisi her ne kadar zararsız gibi görünse de uygun kişiye, uygun kişiler tarafından yapılmadığında ciddi sorunlar ortaya çıkarabilir. Bunu engellemek için de uygulama öncesinde, sırasında ve sonrasında dikkat edilmesi gerekenler vardır:

  1. Hasta tıp diploması olan bir doktora başvurmalı ve kan değerlerini ölçtürmeli, mümkünse de sülük tedavisi açısından danışmalıdır.
  2. Sülük tedavisinden önce E vitamini içeren gıdaların tüketimi azaltılmalı, aspirin gibi kan sulandırıcılar ise tamamen kesilmelidir.
  3. Operasyondan hemen önce tansiyon kontrol ettirilmeli, eğer stabil değilse sülük tedavisi ertelenmelidir.
  4. Operasyondan hemen önce vücuda deodorant, losyon, parfüm, krem gibi kokular sürülmemelidir.
  5. Uygulama sırasında enfeksiyon riskini ortadan kaldırmak için hijyene özen gösterilmelidir.
  6. Sülük bırakılacak noktalar sterilize edilmelidir.

    Sülük Tedavisi Orucu Bozar Mı?

    Sülük kanı emerken aynı zamanda çeşitli enzimlerini de kana karıştırmaktadır. Tedavinin parçası olan bu süreç orucu bozar niteliktedir. Yine de bu konuda, dini otorite olarak kabul edilen kurumlara danışılması faydalı olacaktır. Eğer garanti olması isteniyorsa sülük tedavisinin yaptırılacağı gün niyet edilmemesi en doğrusu olacaktır.

    Sülük Tedavisi İz Bırakır Mı?

    Sülük kanı emerken yüzeysel delikler açmaktadır. Açılan delikler ciddi kesikler olmadığı için tedaviden sonra ufak kızarıklıklar dışında herhangi bir iz kalması söz konusu dahi değildir. Oluşan kızarıklıklar da yaklaşık üç – dört saat içerisinde tamamen yok olmaktadır. Cildi hassas olanlarda ise kızarıklıkların geçmesi on saati bulabilmektedir.

İlgili Bölümler
İlgili Hastalıklar