Burun Kırığı
- Sık Sorulan Sorular
- Burun Kırığı Evde Tedavi Edilebilir Mi?
- Hangi Belirtiler Görüldüğünde Acil Servise Başvurmak Şarttır?
- Burun Kırığı Ölüme Sebep Olabilir Mi?
- Doktora Danışmadan Tedavi Uygulamaya Çalışmak Nelere Sebep Olur?
- Kırık Burun Kırılmadan Önceki Hâline Döner Mi?
- Kırık Burun Tedavi Edilmezse Ne Olur?
- Burun Kırığı Tedavisi Sırasında Ağrı Hissedilir Mi?
- Ağrı Tedaviden Sonra Da Hissedilir Mi?
- Devlet, Burun Kırığı Tedavi Masraflarını Karşılıyor Mu?
- Burun Kırığı Tedavisi Ne Kadar Sürer?
- Burun Kırığı Tedavisinden Sonra İz Kalır Mı?
- Burun Kırığı Ameliyatı Herkese Uygulanabilir Mi?
- Tedaviden Sonra Hastanın Yapması Gerekenler Nelerdir?
- Burun Kırığı Yüzde Değişmelere Sebep Olur Mu?
- Burnun Kırılmasının Yüze Verdiği Hasar Tamamen Giderilebilir Mi?
- Kırık Burun Ameliyatını Hangi Doktor Yapar?
- Burnun Kırılması Duyma ya da Görme Kaybına Sebep Olur Mu?
- Burun Kırığı Kaç Günde İyileşir?
- Burun Kırığı Düzelir Mi?
- Burun Kırığı Kendiliğinden İyileşir Mi?
Burun kırığının semptomları, ortaya çıkışı ve darbenin şiddeti ne kadar güçlü olduğu yaralanmaya neden olan nesnenin türüne bağlıdır. Kırık burunlarda dışarıdan deformasyon gözlenebilirken bazen sadece X ışınları ile tespit edilebilmektedir. Burnun kıkırdak kısmı daha elastiktir, bu yüzden sıklıkla ciddi yaralanmalara neden olmaz. Bununla birlikte çatlak dörtlü kıkırdaktan meydana gelen ve genellikle hematom oluşturan bazı yaralanmalar meydana gelebilir. Burun kırığı semptomlarını tanımlayarak, tıbbi ortamda kullanılan bu kırıkların orijinal sınıflandırmasına dikkat edilmelidir. Ek olarak lezyonlara bağlı olarak nazal septumda hasar oluşabilir. Yaralanma çok güçlüyse kemik bölümü tamamen düzleşebilir ve burun kemikleri çökebilir. Burun kırığı ve bu tür yaralanmalardan hemen sonra bazı tipik belirtiler vardır. Olaydan hemen sonra hasta farklı derecelerde şoka girmektedir. Ayrıca, burun kanaması en sık karşılaşılan belirtidir. Genellikle bu tür kanama hafiftir ve kısa süre içinde durur. Hastanın burun kırığında acı hissi fazlaysa burun mukusu oluşur.
Burun astarında ve göz kapaklarının çevresinde ve kemikte belirgin geniş morluklar ortaya çıkar. Kanama ise göz ve göz kapaklarının alt ve üstünde de ortaya çıkar. Semptom olarak bazen deri altı hava amfizemi ile burun kırığı oluşur. Tipik olarak birkaç gün sonra, amfizem bağımsız olarak gerçekleştirilir. Burnun döndürülmesi de cildin bütünlüğünü dışta deforme olmuş burnu tehlikeye atabilir. Genel bir kural olarak bu tür lezyonların alınmasından sonraki ikinci günde dış kaplamadaki şişme mukoza zarını da şişirir. Hastalığın gelişme süreci enfeksiyon ile ilişkili olmadığı için şişlik birkaç gün sonra inmektedir. Bu durumda serin losyonlar uygulamak ve işlemi hızlandırmak için buz uygulamak önerilir. Semptomlar ise kişilere göre farklılık gösterebilmektedir. Bir kişinin vücut ısısı keskin bir şekilde yükselirken burun çevresinde ağrı ve kızarıklık oluşabilir. Bazen kendi başına açık olan veya cerrahi olarak açılması gereken apse tezahür eder. Zamanında hasarın tedavisi için tüm önlemler alınmamışsa, hastanın dış burunu deforme olur. Burun deformasyonunun bir sonucu olarak burun solunum yolu hastalıklarının ve koku bozukluklarının bir tezahürü olabilir. Durumun diğer komplikasyonları kronik baş ağrıları ve astım nöbetleridir. Burun kırığının kapalı bir kırılma olması durumunda, cildin bütünlüğünün ihlali söz konusu değildir. Aynı zamanda açık kırıklar ve hasarlı cilt hakim olması durumunda deri parçalanmasından söz edilebilir. Bu durumda, yarada görülen parçacıklardan kemik tespit edilebilir. Hatta belli durumlarda burun tamamen yana kaymakta ya da kemikler parçalanabilmektedir. Durumun ehemmiyeti ise kırığın oluşumuna ya da belirtilere göre değişkenlik gösterebilmektedir.
Dışarıdan alınan darbeler sonucunda sert bir şekilde burun zarar görmekte ve hastalar ağrı ya da sızı şikâyeti ile hastaneler başvurmaktadır. Burun kanaması ise en yaygın burun kırığı belirtileri arasında yer almaktadır. Burun kırığı şiddetli ise fark etmesi kolaydır; ancak bazı burun kırıkları dışarıdan bakıldığında fark edilemeyebilmektedir. Bu gibi durumlarda ise mutlaka bir uzman olaya müdahale etmekte ve gerekli muayeneleri gerçekleştirmektedir. Burun kırılması esnasında hastalar genellikle bir şey fark etmemektedir. Bu durumun nedeni ise hastaların o anda şok geçirmesinden kaynaklanmaktadır. Alınan darbe sonucu oluşan şokun ardından yavaş yavaş sızlama başlamakta sonrasında ise bu durum tamamen ağrıya dönüşmektedir. Burun kırığı ile hastaneye başvuran kişilerin büyük bir kısmının tedavisi hızlı bir şekilde sağlanabilmektedir. Eğer kırık aşamasında ciddi sorunlar bulunuyorsa hastalar için ameliyat da gerekebilmektedir.
Burun Kırığı Hakkında
Burun kırığı oluştuğu takdirde hastalar şiddetli bir ses duyabilmektedir. Burun kırılması oluştuğu takdirde hastaların şiddetli ağrısı ve burnunda şişmeler görülmektedir. Burunda eğilme ya da kanama da yine görülen belirtiler arasında yer almaktadır. Genellikle burun deliklerini birbirinden ayıran perdede yada deliklerde yırtılmalar seyredebilmektedir. Burun kırılması gerçekleştikten kısa bir süre sonra göz altında morarmalar görülür. Nefes almada zorluk ya da burun tıkanması ise yaygın olarak görülen belirtiler arasında yer almaktadır. Hastalar burunlarına dokunduklarında rahatsız edici bir ses ile karşı karşıya kalmaktadır. İleri seviyelerde oluşan kırıklarda ise burundan omurilik sıvısı geldiği de görülebilmektedir.
Burun kırılmasına neden olabilen pek çok sebep yer almaktadır. 85 kilograma kadar uygulanan baskılar burun kırığına yol açmaktadır. Kavgalar, spor faaliyetleri, araba ya da motosiklet kazaları, yüzüstü düşmeler, cam ya da buna benzer saydam malzemeleri fark etmeden çarpmak, uyuşturucu ya da alkol kullanımı bu tür nedenler arasında yer almaktadır. Burun kırılması için hastaların öncelikli olarak panik yapmaması gerekmektedir. Düz bir pozisyonda oturtulduktan sonra tansiyon dengelemeye çalışılmalı ve mutlaka kanama azaltılmalıdır. Kanamayı tamamen kesebilmek için ise burun deliklerinin hemen üst kısmında bulunan yumuşak doku ya iki parmak ile birlikte 15 20 dakika kadar sıkıştırma işlemi gerçekleştirilmelidir. Başın arkaya değil öne eğilmesi bu noktada oldukça önemlidir. Böylece kanın boğaza doğru akması engellenir. Burun kırığının fark edildiği noktaya 20 dakikalık bir buz kompresi uygulamak faydalı olacaktır. Eğer hastada herhangi bir kan kaybı var ise ya da kanama yavaşlamıyorsa mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvuruda bulunulmalıdır. Hastaların burnuna şekil vermemesi ve herhangi bir müdahale gerçekleştirmemesi gerekir. Tüm bu işlemlerin mutlaka bir doktor tarafından yapılması gerekmektedir. Kırık işlemi gerçekleştikten sonra hasta uzanıyorsa başın yüksekte kalmasına dikkat edilmelidir.
Burun kırığında hastalar ilaç tedavisinden de faydalanabilmektedir. Hastalara uzmanlar tarafından 48 saat içinde kullanabilecekleri steroid içermeyen ve tamamen iltihabı önlemek amaçlı olarak verilen ilaçlar reçete edilmektedir. Eğer herhangi bir kanama yok ise hastanın istirahatı sağlanır. Hastalarda tedavi esnasında herhangi bir iltihap oluşmaması için antibiyotik de reçete edilmektedir. Burun kırığı sonrasında fizik tedavi ya da fiziki muayene uygulanmaktadır. Kanamayı durdurmak için uzmanlar gazlı bez ya da tampon kullanarak ilerlemesini engellemektedir. Uzman hekimler burun içerisinde küçük kesiler açarak toplanmış olan kan pıhtılarını dışarıya çıkarmaktadır. Burun kırığı aşamasında mikroplardan arındırma amacıyla parçacıklar ya da yabancı cisimler var ise bunlar çıkarılmakta ve sonrasında antiseptik sıvılar ile burun yıkama işlemi gerçekleştirilmektedir. Burunda herhangi bir eğrilik var ise cerrahi olmayan müdahaleler ile bu durum değerlendirmeye alınmaktadır. Sonrasında herhangi bir şişlik var ise şişliğin inmesi beklenir ve tüm burun kırığı analiz edildikten sonra buruna gerekli şekil verilir. Eğer gerekli görülürse burun içinde ya da dışına ateller konularak burnun sabitlenmesi sağlanmaktadır. Çok ileri safhalarda oluşan kırıklar için cerrahi müdahaleler gerekebilmektedir. Burun kırığında cerrahi müdahale için tüm işlemler uzmanlar tarafından gerçekleştirilmektedir. Cerrahi müdahale için ise uzmanların belli bir süre beklemesi gerekebilmektedir. Bu süre 3 ay kadar da olabilir. Plastik cerrahi diş görüntüde herhangi bir bozukluk var ise müdahale edebilmektedir. Bu işlem kırılma olmasından yaklaşık 2 hafta sonrasında da uygulanabilmektedir; ancak hastanın mutlaka düzenli olarak kontrole gelmesi gerekir. Hastanın burnunu şekillendirebilmek için septorinoplasti metodu sayesinde küçük kırıklar oluşturulmakta ve yeniden şekillendirme gerçekleştirilmektedir. Cerrahi müdahaleler burnun daha önceki haline dönmesi için önemli operasyonlar arasında yer almaktadır. Eğer hastalar burnunun şeklinden memnun değilse ya da nefes almakta zorlanıyorsa çok nadirde olsa 2. operasyonlar düzenlenebilmektedir.
Kırık/Çıkık/Burkulma Farkı
Kırık kemik bütünlüğünün tamamen bozulması olayına denmektedir. Kırıklar ise açık ya da kapalı kırık olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kapalı kırıklarda kemik bütünlüğü tamamen bozulmuştur; fakat deride herhangi bir deformasyon görülmemektedir. Açık kırıklarda ise hem deri hem de kemik bütünlüğü bozulmuştur. Hatta kırık kemik uçları dışarıya sarkabilmektedir. Şekil bozukluğu ile birlikte artan ağrılar, ödem, morarma ya da sıvı gibi durumlar kırıkların belirtileri arasında yer almaktadır. Çıkık ise eklem yüzeylerinin en kalıcı şekilde birbirinden ayrılması durumuna denmektedir. Çıkık gibi durumlarda burun kendiliğinden normal durumuna dönmektedir. Çıkık belirtileri arasında ise kızarıklık şişlik yoğun ağrı ve işlev kaybı yer almaktadır. Kırık çıkık ya da burkulmalarda tüm bu belirtiler gözlenirken şiddetli ağrı her ikisinde de yer almaktadır. Burun kırığı ile karşı karşıya kalan kişilerin hemen hepsinde belirtiler aynıdır.
Kırık Çeşitleri
Burun kırığında da normal kırıklarda da çeşitlendirmeler yer almaktadır. Bu durumlar ise kırığın saptanmasında ve tedavisinde oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Kapalı ya da açık kırık olarak nitelendirilen bu kırıklar son derece farklıdır. Birinde doku bozulması yer almazken diğerinde doku bozulmaları yer almamaktadır.
Kapalı Kırık
İç kısımda oluşan ve deride herhangi bir zarar bulunmayan kırıklara kapalı kırık adı verilmektedir. Bu tür kırıklarda deri deformasyonu yoktur; ancak iç kanamalar gözlenebilmektedir. Hastaların pek çoğunda ise yaygın olarak kapalı kırıklar görülmektedir.
Açık Kırık
Açık kırık ise hem kemiğin hem de derinin bozulması olayıdır. Genellikle kemik deriyi yırtmakta ve dışarı fırlamaktadır. Bu gibi durumlar çok daha şiddetli darbelerde ortaya çıkar. Genellikle bu tür kırıklara boksör kırığı adı da verilmektedir. Açık kırıklar genellikle hastaların panik yapmasına neden olmaktadır. Hatta bu tür kırıklarda enfeksiyon riski diğer kırıklara göre çok daha yüksektir. Açık kırıklara müdahale edilmesi için durum oluştuktan sonra hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekmektedir. Elle düzeltmeler bu tür kırıklarda pek mümkün olmadığından cerrahi müdahaleler yaygın olarak görülmektedir. Burun kırığı zaten kendisini açık kırıklarda hemen ortaya koymaktadır. Herhangi bir belirti durumuna da gerek duyulmamaktadır. Fakat kapalı kırıklarda çatlak mı yoksa kırık mı olduğunu tespit etmek çok daha zordur. Hatta pek çok hasta burnunun durumunu kendiliğinden anlayamaz.
Burun Kırığı Nedir?
Burun kırığı burna gelen 45 ile 85 kg arası darbeler sonucunda oluşan kırıklardır. Hastaların pek çoğu ise bu kırılmaları darbe anında fark etmemektedir. En yaygın olarak görülen kırıklar ise kapalı kırıklardır. Belli bir zaman sonra durumun şokunu atlatan hastalar burunlarını ellediklerinde kırılmaları fark etmekte ve şiddetli ağrılar ile baş başa kalmaktadır. Bu durum ise ağrıların şiddetlenmesi ile devamlılığını sağlamaktadır.
Burun kırığının oluşumunda pek çok dış etkenin önemi bulunmaktadır. Bunlar ise kavgalar, çarpmalar ya da spor aktivitelerinden kaynaklanır. Herhangi bir cismin burun üstüne düşmesi sonucunda da yaygın olarak kırılmalar görülebilir. Belli bir süre sonra ise hastalar kanama ya da morarmalar ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu gibi durumlarda hemen ilk yardım yapılmalı eğer hastanın durumunda bir değişiklik gözlenmiyorsa mutlaka tam teşekküllü bir sağlık kuruluşuna başvuru yapılmalıdır. Uzman hekimler anında duruma müdahale etmekte ve kanamaları durdurmaktadır. Burun kırığının şiddeti ise genellikle elle muayeneler sonucunda tespit edilir. Çıkma ya da burkulmalar da hekimler tarafından hızlı bir şekilde tespit edilen faktörler arasında yer alır.
Burun Kırığı Tedavisi
Burun kırıkları en hızlı şekilde tedavi edilebilmektedir. Uzman hekimler gerekli saptamaları yaptıktan sonra ateller yerleştirebilmekte ve burnu sabit tutmaya özen göstermektedir. Sadece ateller yardımı ile burun kaynamaları sağlanabilirken açık kırıklarda tedavi yöntemleri çok daha farklıdır. Derinin parçalanması ve kemiğin dışarı fırlaması nedeniyle cerrahi müdahaleler başvurulmaktadır. Bu sebeple estetik cerrahiye de gerek duyulabilir. Burun kırığı için kemik tam olarak yerine oturtulduktan sonra hastalar için farklı tedavi yöntemlerine geçilmektedir. Estetik cerrahi ise sonraki evrelerde görevine başlamaktadır.
Burun kırığı tedavisinin hızlı bir şekilde gerçekleşebilmesi için hastanın hazırlanması ve panikten kaçınması da sağlanmalıdır. Hastaların tedaviye yanıt verebilmesi için ise mutlaka morallerinin yüksek olması gerekir. Olayın şokunu atlatamayan hastalar, burunlarının düzelip düzelmeyeceği konusunda karamsarlık yaşar. Bu durumda alanında uzman doktorlar hastalar açısından psikolojik destek almasını desteklemektedir. Burun kırığının düzeltilebilmesi için en doğru zaman kırılmadan sonraki ilk saatlerdir. Uzmanlar henüz burunda ödem oluşmadığından dolayı rahat bir şekilde kaymaları düzeltebilmektedir. Burun kırığının üzerinden 4-5 saat gibi bir sürenin geçmesi sonucunda ödem artacağından dolayı uzmanlar düzeltme işlemlerini 5-6 gün sonrasına bırakmaktadır. Bunun nedeni ise ödemin inmesi ve doktorların çok daha hızlı bir şekilde müdahale edebilmesinden kaynaklanmaktadır.
Burun kırığını tedavi ederken yırtıkların düzeltilebilmesi de ayrıca uzmanlık gerektirir. Plastik cerrahi metotları ya da rinoplasti ise daha ileri safhalarda gerçekleştirilmektedir. Bunun nedeni ise burun kırıklarında oluşan yırtılmalar sonucunda doku kayıplarına uğranmış olmasıdır.
Burunlarda hafif kırıklar oluşması durumunda uzmanlar yalnızca tampon koyarak burnu sabitleyebilmektedir. Bu sayede atel ya da alçıya gerek kalmadan da tedavi uygulamak mümkündür.
İlk Yardım
Burun kırığı oluştuğu anda, hastanın çok daha büyük tahribatlar yaşamaması için ilk yardım yapılması çok önemlidir. Elbette ilk yardımı yapacak olan kişinin donanımlı ve bilgili olması da gerekir. İlk yardım teknikleri ve mutlaka yapılması gerekenler ise aşağıda yer almaktadır:
- İlk yardım aşamasında burun kırığının evresi oldukça önemlidir. Burun kırığı oluştuğunda, boğaza kan gitmesini önlemek amacıyla mutlaka hastanın başı öne eğdirilmelidir.
- Öne eğilen baş sayesinde pıhtılaşma geriye doğru olmayacağından dolayı kanama yavaşlatılabilir.
- Öne eğme işleminin hemen ardından buz kompresi gerçekleştirilmeli ve burnun şişmesi engellenmelidir.
- Burun kırığı oluştuktan sonra buz uygulaması yapmak ödemin artmasını da engeller.
- Aslında burun kırıklarında oluşan ilk yardımlar mutlaka uzmanlar tarafından yapılmalıdır, ancak bir sağlık kuruluşuna uzak bir mesafede iseniz kendiniz bu yöntemleri uygulayabilirsiniz.
- Kırık oluştuktan sonra uyunması gerekiyorsa, baş mutlaka yüksek bir yastık ile desteklenmelidir.
- Burun kırığı açık kırık şeklindeyse kanama durdurulmaya çalışılmalıdır. Yine kapalı burun kırığında olduğu gibi hastanın başı öne eğdirilmeli ve kanamanın durması sağlanmalıdır. Eğer kanamada durma görülmüyorsa mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna götürülmelidir.
İlaç Tedavisi
Burun kırığı tedavisinde belli ilaçlar da yaygın olarak kullanılmaktadır. Fakat ağrıların giderilmesi için kullanılan bu ilaçlar burnun yeniden kaynaması konusunda etkili değildir. Doktorlar hastaların kırıklarının iyileşmesi için daha çok protein açısından zengin besinler ile beslenmeye yönlendirmektedir. Kemik suyuna yapılan çorbalar ya da et odaklı beslenmeler burnun kısa sürede eskiye dönmesinde etkili olmaktadır. İlaç olarak ise hastalara daha çok ağrı kesiciler ve şişliklerin inmesi için jeller uygulanmaktadır. Bu sayede hastanın çok daha ağrısız bir süreç ile sağlığına kavuşması mümkün olmaktadır.
Asetaminofen
Asetaminofen hem ağrı kesici hem de ateş düşürücü bir ilaç olarak bilinmektedir. Kırıklarda ise doktorlar tarafından sıklıkla reçete edilmektedir. Karaciğer rahatsızlığı olan kişilerin bu tür ilaçları kesinlikle kullanmamaları tavsiye edilmektedir. Bu nedenle doktorunuz size bu tür bir ilaç yazdı ise mutlaka gerekli karaciğer testlerini yaptırmayı unutmayın.
Hamile olan düzenli olarak alkol kullanan ya da siroz hastası olan kişilerin de bu ilacı kullanmaları son derece sakıncalıdır. Koyu renkli idrar üst karın bölgesinde oluşan ağrılar ya da ciltte sararma ilacın olası yan etkileri arasında yer almaktadır. Burun kırığı için ağrı kesici özelliği olan bu ilaç, hastaların rahat bir tedavi süreci için son derece önemlidir. Parasetamol Merkezi Sinir Sistemindeki sıcaklık düzenleme merkezinde hareket ederek ateşi azaltır ve ağrıya karşı duyarlılığı azaltır. Etkisi oral uygulamadan 15 ila 30 dakika sonra başlar ve 4 ila 6 saatlik bir süre sürer.
Ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğinden daha fazla rahatlama sağlamak için önerilen dozdan (aşırı doz) fazla almamalısınız. Ağrı veya ateş devam ederse veya kötüleşirse ya da yeni belirtiler ortaya çıkarsa doktorunuzu görmelisiniz çünkü bu belirtiler ciddi hastalık belirtileri olabilir. İlacın yaşlılarda kullanımı için mutlaka bilinmesi gereken noktalar da bulunmaktadır. Bugüne kadar yaşlı hastalarda Parasetamol kullanımı konusunda belirli kısıtlamalar yoktur. Bu yaş grubunda doz ayarlamaya gerek yoktur.
Parasetamol alan hastalarda çok nadiren ciddi cilt reaksiyonları bildirilmiştir. Semptomlar şunları içerebilir: cildin kızarıklığı, kabarcıklar ve kızarıklıklar. Cildin reaksiyonları veya mevcut cilt problemlerinin kötüleşmesi durumunda ürünü kullanmayı bırakın ve derhal tıbbi yardım alın.
Eğer oruç tutuyorsanız Parasetamol emilimi daha hızlıdır. Gıdalar emilim hızını etkileyebilir, ancak ilaçtan emilen miktarı etkilemez. Parasetamolün diğer tıbbi ürünlerin metabolizmasındaki etkileşimi ve bu tıbbi ürünlerin genel olarak Parasetamolün aksiyon ve toksisitesi üzerindeki etkisi uygun değildir. İlaç sadece 12 yaş ve üzerindeki hastalarda kullanılmaktadır. Uzmanlar uygun görmediği takdirde kesinlikle kullanımı gerçekleştirilmemelidir. Özellikle uzun vadeli kullanımlar sonucunda belli reaksiyonlar da ortaya çıkabilmektedir.
İbuprofen
İbuprofen vücutta oluşan ağrıların dindirilmesine iltihapların da oluşmasına engel olmaktadır. Burun kırığı tedavisi için ise pek çok hekim tarafından önerilmektedir. Hastaların pek çoğu ise İbuprofen sayesinde zorlu süreci atlatmaktadır. Burun kırığının yanı sıra sırt, diş ya da eklem ağrılarında da kullanılmaktadır. Burun kırıklarında oluşma ihtimali bulunan iltihaplar ise tamamen bu ilaç sayesinde giderilmektedir. Hastaların ilaçlarını mutlaka düzenli bir şekilde kullanmaları tavsiye edilmektedir. Karaciğerinde rahatsızlığı bulunanlar, daha önce kalp krizi geçirmiş olanlar ya da kan pıhtılaşması konusunda aksaklık yaşayan kişiler ise bu ilacı kullanmadan önce mutlaka hekimlerine danışmalıdır.
Olası yan etkileri ise aşağıda yer almaktadır:
İbuprofen etkilerin yanında mide ağrısı, hazımsızlık, sinirlilik, kulak çınlaması, diyara, iştahsızlık, kusma kaybı, deride ürtiker, şişme, kabızlık, baş ağrısı, sıvı tutma, baş dönmesi, mide bulantısı, reaksiyonları içerebilir alerji durumu görülebilir. Bu tarz şikâyetler ile karşılaşan kişilerin mutlaka bir hekime başvurması gerekmektedir.
Antibiyotikler
Antibiyotikler vücutta bulunan iltihapların atılması ve yok edilmesi görevini üstlenmektedir. Burun kırığı sonrasında hastanın vücudunda bir iltihaptan söz ediliyorsa antibiyotikler devreye girmektedir. İlaçların dozajı ise mutlaka uzmanlar tarafından belirlenir. Eğer burun kırığı sonrasında şişliğiniz ya da enfeksiyonlu bir durumunuz var ise hekiminiz sizin için uygun olan antibiyotiği reçete edecektir. Antibiyotik konusunda mutlaka değinilmesi gereken noktalardan biri de alerjik reaksiyonlardır. Penisilin içerikli olan antibiyotiklere alerjisi olan kişilerin mutlaka bu durumu hekimleri ile paylaşmaları gerekmektedir.
Fiziki
Burun kırığı konusunda fiziki tedavi yöntemlerinden bahsetmek de mümkün olabilmektedir. Bu tür durumlarda hastalara dışarıdan müdahale edilmektedir. Genellikle bu tür müdahaleler uzmanlar tarafından el ile gerçekleştirilmektedir. Uzmanlar hastanın burnunda ne tür bir kırık olduğunu el ile bulmakta ve buna göre tedavi yöntemi uygulamaktadır. Bu konuda önemli olan kısım ise hastalara yapılacak olan müdahalenin elle teşhis edilebilmesi için mutlaka kapalı kırık olması gerektiğidir. Çünkü açık kırıklarda direkt olarak cerrahi müdahalelere başvurulmaktadır.
Kapalı Redüksiyon
Kapalı Redüksiyon, burun kırığı oluştuğunda doktorların el ile yapmış oldukları müdahalelerdir. Hastaya lokal anestezi uygulanmakta ve ağrı duymaması için tüm önlemler alınmaktadır. Bu aşamada uzman kişiler burun deliklerini genişletmek için özel aletler kullanmaktadır. Amaç ise burun kemiğini yerine oturtmak ve en doğru şekilde kaynamasına olanak sağlamaktır. Bu aşamada yumuşak ve sert doku üzerinden özel aletler ile oturtma işlemi gerçekleştirilir. Uzmanlar uygun gördükleri takdirde tampon, atel ya da alçı uygulaması yapabilir. Bu işlem sonrasında hastalar geçici ağrılar ya da sızılar ile karşı karşıya kalabilmektedir. Hastalara ek olarak ağrı kesici ilaçlar ve antibiyotik takviyeleri yapılmaktadır. Yaklaşık 3-4 hafta içinde ise burun eski haline dönmektedir.
Cerrahi
Cerrahi müdahaleler, yerine oturmayan kemiklerde ya da açık kırıklarda uygulanmaktadır. Uzmanlar tüm muayeneleri yaptıktan sonra, burun için müdahale edilemeyecek bir yöntem kalmadı ise cerrahiyi tercih etmektedir. Burun kırığında cerrahi müdahaleler alanında uzman olan hekimler tarafından yapılmalıdır. Genel ya da lokal anestezi sayesinde hastalar için uygun olan ortam hazırlanmakta ve sonrasında cerrahi müdahalelere geçiş sağlanmaktadır. Mikro cerrahi ya da burun kırığı ameliyatı ise en çok tercih edilen yöntemler arasında yer alır. Bu konu ile alakalı tüm detaylı bilgiler ise aşağıda yer almaktadır:
Cerrahi müdahaleden önce hastalardan belli tetkikler talep edilebilmektedir. Bu tetkikleri sıralamak gerekirse, • Laboratuvar testleri veya tıbbi değerlendirme yapmak • Bazı ilaçları alınız veya mevcut ilaçlarınızı ayarlayınız • Ameliyattan önce sigara içmeyi bırakın, • Aspirin ve bazı antienflamatuarları ve doğal ilaçları bir süre kullanmaktan kaçının. Çünkü bunlar kanı sulandırarak kanamayı artırabilir.
Cerrahi aşamasında oluşabilecek riskler ise aşağıdaki gibidir:
• Burunda küçük damarların rüptürü • Burun asimetrisi • Olumsuz yara izleri • Kanama (hematom) • Enfeksiyon • Anestezi riskleri • Kötü iyileşme • Cilt hassasiyetindeki uyuşma veya diğer değişiklikler • Deri şişmesi • Rinoplasti ve septoplasti sonrası burun hava yolunda değişiklikler olabilir. Bu burun içinden normal hava geçişini engelleyebilir. • Nazal septum perforasyonu (nazal septumda bir delik) gelişebilir, ancak seyrek görülür ve septumu onarmak için ek cerrahi tedavi gerekebilir. Bazı durumlarda, bu komplikasyonun düzeltilmesi mümkün olmayabilir • Acı sürebilir • Yeni bir cerrahi prosedürün olasılığı
Burun kırığı ameliyatı sırasında birtakım işlemler uygulanmaktadır. Bu işlemler ise aşağıda yer almaktadır: Aneztezi cerrahi işlem sırasında acı hissetmemeniz için uygulanır. Genellikle genel anestezi kullanılır. Doktorunuz sizin için en iyi seçeneği önerecektir. Burun kırığı ameliyatı, kapalı prosedürle veya burun deliklerini ayıran perdenin kaldırılarak yapıldığı açık bir prosedürle gerçekleştirilir. Burnu kapatan yumuşak dokular dikkatlice kaldırılarak burnun yapısını yeniden şekillendirmeye izin verilir. Burun kırığı ameliyatı vücudunuzun diğer bölgelerinden alınmış kıkırdakların kullanımıyla nazal yapıları azaltabilir veya artırabilir. En yaygın olarak, septumun kıkırdak kısımları burnun ortasındaki bölüm bu amaçla kullanılır. Bazen kulağın kıkırdağının bir kısmı ve nadiren kaburganın kıkırdağının bir kısmı kullanılabilir. Burnun altta yatan yapısı istenen şekle sokulduktan sonra deri ve burun dokusu yerleşir ve kesikler kapatılır. Boyutlarını değiştirmek için burun delikleri doğal oluklarına ek insizyonlar yapılabilir. Bir hafta boyunca iyileşmeye başladığı için bir tür iç alçı ve kapak burun desteğini verecektir. İyileşme sürecinde oluşan şişlik yaklaşık 1-2 hafta içerisinde azalmaktadır. Ancak tamamen iyileşme kişiden kişiye değişebileceği gibi tamamlanması altı ay ile bir sene arasında sürebilmektedir. Bu süre boyunca, burnunuzun görünümünde kademeli değişiklikler fark edeceksiniz. Şişlik, ameliyattan sonraki ilk yıl boyunca ortaya çıkabilir ve ortadan kalkabilir ve sabahları biraz daha kötü olabilir. Tıkalı hava yolunu yeniden şekillendirmek için rinoplasti, hava akımı ve nefes alma ile ilgili nazal yapının dikkatli bir şekilde değerlendirilmesini gerektirir. Solunum yetmezliğinin en yaygın nedenlerinden biri olan septum deviasyonun düzeltilmesi, daha iyi bir hizalama oluşturmak için burun yapısının ayarlanmasıyla elde edilir. Enfeksiyon riskinin en aza indirilmesi ve burun kırığı ile ilgili yeni bir komplikasyonun yaşanmaması için hasta yakından takip edilmektedir. Çok kısa bir süre içinde hasta normal hayatına geri döner. Elbette tedavi sonrasında hastanın düzenli ilaç kullanımı sağlaması ve bununla birlikte istirahat etmesi de çok önemlidir.
Burun Kırığı Ameliyatı
Burun kırığı ameliyatı, burnun düzeltilemeyecek derecede ileri olduğu safhalarda uygulanmaktadır. Bu noktada en önemli faktör ameliyatın kim tarafından yapıldığıdır. Uzman kişiler tarafından yapılması gereken ameliyat kapsamında, mutlaka ilk saatlerde hastaya müdahale edilmesi gerekmektedir. Burnun iç duvarının (septum) ya da burun çatısının kırıldığı noktalarda burun kırığı ameliyatı yapılmaktadır. Hastalara ya lokal ya da genel anestezi yöntemi ile bu ameliyat uygulanmaktadır. Burnun içine özel aletler ile girildikten sonra burnun eski haline getirilebilmesi için çalışmalar başlatılmaktadır. İlk 1-2 saat içinde müdahale edilmediği takdirde burun ödem nedeniyle şişeceğinden toparlamak da zorlaşacaktır.
Bu tür durumlarda hastalara eşlik eden doktorlar işlemleri tamamlandıktan sonra burnun sabit kalması için ekstra malzemeler de kullanmaktadır. Bunlar ise alçı, flaster ya da ateldir. Bu malzemeler ise belli süreden sonra burundan çıkarılmaktadır. Hastaların burun kırığı ameliyatından sonra muayenelere düzenli olarak gelmeleri burnun doğru bir şekilde kaynaması için oldukça önemlidir. Ameliyat esnasında burun içine yerleştirilen tamponlar 2 gün sonra alınır. Flasterler 15 gün, kalıplar ise 7 gün sonra çıkarılmaktadır. Hastanın eski burnuna kavuşması ise yaklaşık 3 ayı bulmaktadır. Bu süreçten sonra hastalar bir süre güneş gözlüğü ya da gözlük kullanamamaktadır. Bir diğer önemli faktör ise hastaların burun kırığı sonrasındaki tedavi sürecidir. Ameliyattan çıkan hastalara ağrı kesiciler ya da antibiyotikler takviye edilerek ameliyat sonrası sürecin sancısız bir şekilde atlatılması sağlanmaktadır.
Mikro cerrahi
Mikrocerrahi burun kırığı olduktan sonra gelişebilecek deri yırtılmalarında ya da doku bozukluklarında uygulanmaktadır. Burun kırığı ameliyatı ile mikro cerrahi aynı şeyler değildir. Mikro cerrahi burun bölgesinde çok ince bir şekilde çalışılması ve hasarın en aza indirilmesi amacı ile yapılmaktadır. Damar ya da bağ bozuklukları da mikro cerrahinin alanına girmektedir. Hastaların burun bölgelerinde düzeltilemeyecek derecede hasarlar bulunuyorsa mikro cerrahi devreye girmektedir. Eğer hastalar bu ameliyattan sonra da burunlarından memnun kalmaz ise estetik cerrahi ile gerekli düzeltmeler sağlanabilmektedir.
Burun Kırığı Nedenleri
Burun kırığı burnun üzerine gelen bir cisim, kavga, çarpma ya da trafik kazası gibi nedenlerden olabilmektedir. Burun üstüne uygulanan 45 ile 85 kg arası ağırlıklar nedeniyle burun kırılması oluşmaktadır. Burun kırılmasında en önemli faktör ise septumun ya da burun kemiğinin kırılmasıdır. Kırılma sonucunda burun kemiğinde parçalanmalar da görülebilmektedir. Bu durumu düzeltmek ise oldukça zordur. Parçalanmalar oluştuğu takdirde ise mutlaka uzman olan kişiler devreye girmekte ve ameliyatları ya da müdahaleleri o kişiler gerçekleştirmelidir. Aksi takdirde burnun doğru bir şekilde kaynaması mümkün olmayacaktır. Burun kırığı sonrasında hastalar görüntülerinden memnun kalmayabilir ya da nefes almada zorlanma gibi problemler de ortaya çıkabilir.
Kemiğin Bütünlüğünün Bozulması
Burun kırığı aslında kemik bütünlüğünün bozulması anlamına gelmektedir. Açık ya da kapalı kırıkların tamamı kemik bütünlüğünün bozulması sınıfına girer. Bunu bir örnekle açıklayalım. Çarpma sonucu kırılan bir vazonun tüm parçalarının birbirinden ayrılması ve yapıştırma sonucunda belli izlerin oluşması durumu buna benzetilebilmektedir. Kemik bütünlüğü bozulduktan sonra pek çok farklı işlem uygulanmakta; ancak kemiğin yeniden eski haline getirilmesi mümkün olmamaktadır.
Burun Kırığı Belirtileri
Burun kırığı kendisini belli belirtiler ile ortaya koymaktadır. Bu belirtilerin bazıları sonucunda burun kırılmasını fark etmek mümkündür; ancak bazı belirtiler sonucunda ise sadece uzman hekimler tarafından fark edilebilmektedir. Belirtilerin her biri de burnun kırıldığı anlamına gelmemektedir. Burun kırığı şüphesi olan kişilerin ise vakit kaybetmeden mutlaka bir uzman hekime danışması gerekmektedir. Uzman hekimler yapacakları muayeneler sonucunda burunda gerçekten bir kırık söz konusu var mı ya da yok mu cevabını en kısa süre içinde verebilmektedir. Burun kırığının en çok bilinen belirtilerine şöyle detaylıca değinelim.
Kanama
Kanama burun kırılmasında en yaygın görülen belirtiler arasında yer almaktadır. Kanamanın şiddeti ise kırığın durumuna göre farklılık göstermektedir. Bazı kırıklarda çok az kan gelebilirken daha şiddetli olan kırıklarda kanama artabilmekte ya da zor durdurulmaktadır. Burun bağlarının ve dokularının ayrılması ya da kemiğin ete batması sonucunda kanamalar oluşmaktadır. Bu gibi durumlarda hastanın mutlaka başını öne eğmesi ve burun deliklerini bastırıp bırakması gerekir. Bu ilk yardım yöntemi sayesinde kanama daha fazla şiddetlenmeden durdurulabilir. Eğer kanama durmuyorsa ya da giderek artıyorsa hastayı mutlaka bir uzmanın görmesi gerekir. Bu gibi burun kırığı kanamalarında acil servis aranmalı ya da imkân varsa hastaneye gidilmelidir.
Burunda Şişkinlik
Burunda şişlik kırılma yaşandıktan birkaç saat sonra ortaya çıkmaktadır. Burunda oluşan çatlamalarda da şişmeden söz edilebilmektedir. Bu nedenle her şişmenin kırık olmadığı da mutlaka bilinmelidir. Burun hasar aldığından dolayı burun kökünde ya da çatısında ödem oluştuğundan dolayı şişmeler başlamaktadır. Uzun bir zaman doktora gidilmez ya da kırık için müdahale edilmez ise burunda kaynama konusunda sorunlar yaşanabilmektedir. Hastaların bu aşamada yapması gereken bir sağlık kuruluşuna gitmek ve fazla zaman geçmeden müdahale edilmesini talep etmektir. Burun çatlakları için de aynı durum söz konusudur.
Şiddetli Ağrı
Şiddetli ağrı, burun kırığının önemli belirtilerinden biridir. Hastalar ağrıyı olaydan yaklaşık 15 dakika sonra hissetmeye başlamaktadır. Nedeni ise beynin vermiş olduğu şok sinyalleridir. Hatta hastaların pek çoğu burun kırığının oluştuğunu başta fark etmemektedir. Kanama ve buna benzer diğer faktörler de devreye girdikten sonra sızlama ile birlikte zonklama ve şiddetli ağrı görülür. Şiddetli ağrı, kırık olduğunun göstergesidir. Çatlamalarda ise çok daha hafif ve rahatsız etmeyen ağrılar gözlenir. Bu nedenle ihmal etmeden mutlak suretle bir uzmana danışmak durumun daha da kötüye gitmemesi için en avantajlı yöntem olacaktır. Ağrı gittikçe şiddetleniyorsa komplikasyondan ya da enfeksiyondan şüphelenilebilir.
Burunda ve Burun Çevresinde Morarma
Burun kırığı oluştuğunda burun çatısında ya da burun üzerinde morarmalar görülmektedir. Bu durum, burnun kırıldığının en açık göstergesidir. Göz altlarına da yavaş yavaş morluklar çökmeye başlamaktadır. Hastalar vakit kaybetmeden uzman bir hekimden yardım istemeli ve bu aşamada buz kompresi uygulamalıdır. Buz hem daha fazla ödem oluşumunu engellemekte hem de burnun ve göz altlarının morarmasını engellemektedir. Uzmanların yapacağı muayeneler sonucunda nasıl bir tedavi uygulanması gerektiğine de karar verilecektir. Boyun ve burun çevresinde oluşan morarmanın ana sebebi ise kan toplanmasıdır. Hastaların göz altları ve burun kökü toplanan kan nedeniyle morarmaktadır. Zaten hastaların şok safhasını atlatamama nedeni de tamamen bu görüntüden kaynaklanmaktadır.
Nefes Almada Güçlük
Nefes almada güçlük, her burun kırığında meydana gelmemektedir. Daha çok açık kırıklarda bu durum gözlenir. Kemiğin yerinden ayrılması ve soluk alanını tıkaması sonucu nefes almada güçlükten bahsedilebilir. Aynı zamanda burnun olması gerekenden daha fazla şişmesi de yine bu durumu tetikleyen faktörler arasında yer alır. Hastalar bu tarz durumlar ile karşı karşıya kaldıklarında burunlarının kırılmasından şüphelenebilirler.
Burnun Şeklinin Değişmesi
Burun şeklinin değişmesi, en çok karşılaşılan sorunlar arasında yer almaktadır. Özellikle burnun sağından ya da solundan gelen darbeler sonucunda burun şeklinde değişiklikler görülebilmektedir. Burun düşmesi olarak da değerlendirilen bu durum karşısında açık kırıklardan bahsedilebilir. Derinin deforme olması ve burun kemiğinin yer değiştirmesi durumu buna örnek olarak gösterilebilir. Açık burun kırıklarında kanamalar da daha fazla olacağından dolayı hastaların en hızlı şekilde sağlık kuruluşlarına gitmeleri tavsiye edilmektedir. Aksi takdirde ödem artacağından burun kemiğinin eski haline getirilmesi de zorlaşacaktır.
Baş ve Boyun Ağrısı
Burun kırığı oluşması sonucu hastalarda baş ve boyun ağrısı sıklıkla gözlenmektedir. Burnun kırılması sonucu oluşan deformasyon nedeniyle baş ve boyun bölgesinde ağrılar görülebilir. Bunun tek nedeni burun kırığı değildir. Çarpma ya da darbe sonucu boyun ya da baş bölgesi hasar alabilmekte, bu durum da şiddetli baş ve boyun ağrılarına neden olabilmektedir. Hastalarda kafa travması olup olmadığı uzmanlar tarafından kontrol edilmekte, sonrasında ise tedaviye geçilmekte ya da önlemler alınmaktadır. Uzun ve zorlu bir süreç olan burun kırıklarında erken müdahale edilmesi son derece önemlidir.
Burun Kırığı Teşhis ve Tanı Yöntemleri
Burun kırığı teşhisi kişiler tarafından yapılabilmektedir; ancak bunların hiç biri doğru sonucu vermeyecektir. Hastalar belirtilerden yararlanarak burun kırıkları olduğu şüphesine düşebilmektedir; ancak bu durumda en önemli belirleyici uzmanlardır. Burun kırığı gerçekleştikten sonra hastalar mutlaka uzmanlara başvurmalı ve teşhis için muayene olmalıdır. Uzman hekimler ise belli cihazları kullanabilecekleri gibi elle muayene sonucunda da teşhis yapabilmektedir. Tomografi ise hem kafa travması hem de burun kırığı için önemli unsurlar arasında yer alır. Fiziki muayene esnasında da burun kırığı teşhisi yapmak mümkün olabilmektedir. Uzman olan ve bu tür vakalar ile sık sık karşılaşan doktorlar ise durum ile ilgili bilgiyi hemen verebilmektedir.
Fiziki Muayene
Fiziki muayene, hekimlerin el yordamı ile yapmış oldukları muayeneler anlamına gelmektedir. Hastaları el ile muayene eden doktorlar kemiğin nereden kırıldığını, kırığın evresini ve ne yapılması gerektiğini hızlı bir şekilde saptayabilmektedir. Bu durum yalnızca hafif kırıklar için geçerlidir. Açık kırık ya da daha ileri evrede olan kırıklar için ise tomografi gerekebilmektedir. Kafa travması yaşanıp yaşanmadığı da yine tomografi aracılığı ile kolayca ölçülebilmektedir. Tomografi ile yapılan teşhisler ile ilgili tüm detaylar ise aşağıda yer almaktadır.
Bilgisayarlı Tomografi
Bilgisayarlı tomografi (BT) tanısal görüntüleme için bir teknolojidir. Vücudun kesit görüntüleri oluşturmak için özel bir röntgen cihazı kullanılmaktadır. BT yani bilgisayarlı tomografi ile teşhis edilebilecek detaylar aşağıda listelenmiştir.
- Kırık kemikler
- Kanserler
- Kan pıhtıları
- Kalp hastalığı belirtileri
- İç kanama
Bir BT prosedürü sırasında, hasta bir masada hareketsiz kalır. Cihazda bulunan tablo büyük bir x-ray makinesinin merkezine doğru yavaşça geçer prosedür ağrıya neden olmaz. Bazı testler sırasında hasta, vücudun bazı bölümlerinin görüntüde daha iyi görünmesine yardımcı olan bir kontrast boyası alır. Burun kırığı ile ilgili tüm teşhisler bu cihaz sayesinde hızlı bir şekilde yapılabilmektedir.
Burun Kırığı Risk Faktörleri
Burun kırığı gündelik hayatta olmadık bir kazadan dolayı görülebileceği gibi farklı nedenlerden dolayı da ortaya çıkabilmektedir. Her hastalıkta olduğu gibi burun kırıkları için de belli risk faktörlerinden bahsetmek mümkündür. Burun kırığı için risk faktörleri ise aşağıda yer almaktadır.
Düşme
Düşme burun kırığı oluşumunda en yaygın görülen faktörler arasında yer alır. Özellikle yüz üstü düşmelerde burun kırığı oluşumu oldukça hızlıdır. Hastaların burnuna yüksek oranda basınç uygulanması sonucu kırıklar oluşabilir. Balkondan düşmek ya da bir araç kullanırken yüz üstü düşüşler gerçekleştirmek ise bu durumu doğurabilmektedir. Ev kazaları sonucu bile burun kırığı oluşumundan bahsedilebilir. Hastaların düşme sonucu burun kırığı şüphesi varsa mutlaka geç kalmadan bir uzmana muayene olması gerekmektedir.
Motorlu Araç Kazaları
Motorlu araç kazaları, burun kırığına en çok neden olan faktörler arasında yer alır. Ani çarpmalar sonucunda hem kafa travmaları hem de burun kırıkları ortaya çıkabilmektedir. Burun kırığı şiddetli çarpma sonucu ortaya çıkmakta ve çok ileri düzeylerde oluşabilmektedir. Bazı motorlu araç kazalarında ise hafif kırıklardan bahsetmek söz konusu olabilmektedir. Burun kırığının şiddetine göre tedavi süreci başlatılmakta ve hastalar müdahale için sağlık kuruluşlarına sevk edilmektedir. İyileşme süreci ise burun kırığının sınıfına göre değişiklik göstermektedir.
Fiziksel Kavgalar
Kavgalar sonucu kişilerde burun kırılması görülebilir. Özellikle yumruk ya da tekmelerin burna denk gelmesi sonucunda kırılmalar yaşanabilir. Kavga temalı sporlar ile uğraşan kişilerde de burun kırığı oluşumu yaygındır. Boks, kick boks, güreş ya da tekvando gibi sporlar ile uğraşan kişiler hayatlarından birkaç defa burun kırığı ile karşı karşıya kalabilmektedir. Burun kırığı spor dallarının yanı sıra herhangi bir kavga anında da oluşabilir. Bu aşamada da hastalar aniden gelen darbeleri fark etmemekte sonraki süreçte burunlarının kırıldığının farkına varmaktadır. Bu tür faktörler ise mutlaka uzak durulması gereken unsurlar arasında yer almaktadır.
Çarpma
Çarpmalar sonucu oluşan burun kırıkları, genellikle saydam malzemelerden yapılmış olan cisimlerden kaynaklanmaktadır. Burun kırığı ile karşı karşıya kalan kişiler cam ya da buna benzer cisimleri fark edememekte ve bunun sonucunda kırıklar meydana gelmektedir. Kırığın boyutu da yine çarpmanın etkisine göre farklılık gösterebilmektedir. Cam dışındaki materyaller de kırılmalara neden olabilir. Hatta evde ya da eğlence alanlarında gerçekleştirilen aktiviteler esnasında da burun kırılmaları yaşanabilmektedir. Tramplen ya da buna benzer eğlence materyallerinden ortaya çıkan burun kırıklarından da bahsedebiliriz.
Alkol ve Uyuşturucu Madde Kullanımı
Burun kırığı alkol ve uyuşturucu madde kullanımı gerçekleştiren kişilerde çok daha yaygındır ve tedavi süreci de zorludur. Bunun nedeni ise kişilerin kullanmış oldukları maddeler yüzünden vücudun tahrip olmasıdır. Madde kullanımı gerçekleştirmeyen kişilerde kemikler daha sağlamdır ve kırılgan bir yapıya sahip değildir. Bu nedenle de bu tarz durumlar ile karşı karşıya kalan kişiler herhangi bir madde kullanımı gerçekleştiriyor ise kırılmalar çok daha hızlı olacaktır. Madde kullanımı sağlayan kişilerde kan akışı da çok daha hızlı olduğundan dolayı kanamaların durdurulması zorlaşmaktadır.
Bazı Ameliyatlar
Daha evvelki süreçlerde burun ameliyatı geçirmiş olan kişilerin burun kırılmaları daha çabuk oluşmaktadır. Burnun zararlar görmesi ve bu zararlar neticesinde hasarlar oluşması burnun kırılganlığını artırmaktadır. Geçmiş dönemde meydana gelmiş olan ameliyatlar sonrasında burnuna darbe alan kişilerin burun kırığı tedavisi de giderek zorlaşmaktadır.
Burun Kırığı Komplikasyonları
Burun kırığı sonrasında hastalarda bazı komplikasyonlar gelişebilmektedir. Hatta pek çok hastalıkta olduğu gibi burun kırığında da bu komplikasyonlardan bahsetmek mümkündür. Kafes plaklarının kırılması sonucu beyin apsesi ya da menenjit gibi rahatsızlıklar söz konusu olabilmektedir. Bu komplikasyonlara dair detaylı bilgi ise aşağıda yer almaktadır. Menenjit beyin veya omurilik zarlarının iltihaplanmasıdır. Çoğu zaman, hastalık doğada bulaşıcıdır ve merkezi sinir sisteminin en yaygın bulaşıcı hastalıklarından biridir . Zarfların yanı sıra, beyin maddesi de sürece dahil olabilir. Menenjitin tam bir klinik tablosu yıldırım hızında gelişebilir. Birkaç saat ya da birkaç günden bahsetmek de mümkündür. Akut aseptik menenjit sendromu, kendiliğinden iyileşmeye eğilimli, beyin zarlarının iltihaplanmasına neden olan orta derecede ciddi viral bir enfeksiyondur. Ansefalit, genellikle bilinç bozukluğu, kognitif bozukluk veya fokal nörolojik semptomların eşlik ettiği beyin dokusunun iltihaplanmasıdır. Çoğu durumda, enfeksiyöz menenjit, viral bir enfeksiyonun belirtileri şeklinde yaygın öncülerle başlar. Menenjitin klasik belirtileri ateş, baş ağrısı ve boyun tutulmasıdır. Saatler veya günler içinde gelişmekte olan bu belirtiler ana belirtiler içinde yer alır. Beyin apsesi ise beyin maddesinde irin birikmesidir. Hastalık baş ağrısı, inhibisyon, artmış vücut ısısı ve fokal nörolojik defisit olarak kendini gösterir. Tanı kontrastlı MR veya bazen bakteriyolojik inceleme ile bilgisayarlı tomografi ile doğrulanır. Tedavide anti bakteriyel ilaçlar ve cerrahi müdahale kullanılır. Beyin apsesinin semptomları artmış kafa içi basınç ve kitle etkisine (beyin maddesinin sıkışması) bağlıdır. Birkaç gün veya hafta boyunca, baş ağrısı, bulantı, kusma, gecikme, epileptik nöbetler, mental değişiklikler, konjestif optik diskler ve fokal nörolojik semptomlar gelişir. Ateş ve titreme enfeksiyonun salgınları etrafında bir kapsül oluştukça akabilir. Burun kırığı sonrasında gelişen komplikasyonlar ise aşağıda detaylı bir şekilde yer almaktadır.
Septal Hematom
Septal hematom, burnunuzdaki burun delikleriniz arasında kanın septum olarak adlandırıldığı zamandır. Genellikle bir tür yaralanma, kan damarlarını bozar ve astarı kıkırdaktan uzaklaştırır ve kanın ikisi arasında toplanmasını sağlar. Kan, yaralanan kan damarlarından çevreleyen dokuya sızar ve basınç, ağrı ve morarma neden olur. Nazal septum genellikle sert ve incedir. Bir septal hematomdunuz varsa doktorunuz alan yumuşak olacak şekilde swab ile bastırır. Burun delikleri arasında herhangi bir şişme olup olmadığını görmek için burnunuza da bakabilirler. Septal hematomun diğer belirtileri arasında burnundan nefes almada sorun, tıkanıklık, morarma, burnunuzun genel şeklindeki bir değişiklik gibi sorunlar yer alır. Burun kırığı esnasında septal hematomu olanların baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, bayılma yaşaması mümkündür.
Septal hematomlar genellikle burun travması ile oluşur, yüzdeki en yaygın travma şeklidir. Kırık bir burun ameliyat veya yumuşak dokuda bir yaralanma, septal hematomun sık nedenleridir. Durum çocuklarda daha sık görülür çünkü septumlar daha kalın ve daha esnek bir astara sahiptir. Bir septal hematom, ortaya çıkabilecek başka komplikasyonları durdurmak için doktorunuzdan acil tedavi gerektirir. Hasarın kapsamını değerlendirmek ve tedaviniz için en iyi eylem yolunu belirlemek zorundadırlar. Septal hematomun boşaltılması gerekecektir. Bunu başarmak için iki farklı prosedür vardır. Doktorunuzun hangisini seçeceği, şişlik veya pıhtı boyutuna bağlı olacaktır. Koşul derhal tedavi ediliyorsa ve hala nispeten küçükse kanın akmasına izin vermek için küçük bir kesi yapılabilir. Septal hematomun gelişmesi için bırakılmışsa, doktorunuz kanı bölgeden tamamen çıkarmak için bir mekanizma eklemelidir. Bu daha kapsamlı bir prosedür olur. Septal hematom başarılı bir şekilde boşaltıldıktan sonra, doktorunuz burun boşluğunuzu bir miktar gazlı bezle sarar. Gazlı bezin çıkarılması için birkaç gün sonra geri dönmeniz gerekecektir.
Boyun Yaralanmaları
Boyun yaralanması, boyunda meydana gelen herhangi bir yaralanma veya travmadır. Boyun servikal ve omurilikte sinir omurlar arası diskler ,bağlar kaslar, tendonlar ve trakea (nefes borusu), yemek borusu ve kan damarları ötesinde oluşur. Boynun doku ve organlarından herhangi biri travmadan etkilenebilir. Nispeten kalan kısmı ve korumasız vücut olduğu için boyun bağlı hiperekstansiyona travma, yaralanma, sıkıştırma ve ani baş aşırı hareketinin neden olduğu potansiyel olarak ciddi yaralanmalar sayılabilir. Burun kırığı sonrasında alınan darbeler nedeniyle komplikasyonlar arasında bu durumlardan da bahsetmek mümkündür.
Septum Deviasyonu
Nazal septum bir burun deliğini diğerinden ayıran kemik kıkırdak ve mukozadan oluşan bir duvardır. Bu duvar neredeyse birbirine eşit iki burun boşluğu oluşturur, bunlara burun deliği denir. Septumun sapması, yüzdeki kemiklerin gelişimi sırasında çocukluk çağında doğuştan gelen bir bozukluk veya tezahür olabilir. Ya da kronik inflamatuar, enfeksiyöz veya alerjik süreçlerden veya ameliyattan kaynaklanabilir. Travma tarafından da tetiklenebilir. Kişi bir otomobil kazasında ya da spor yaparken, bir düşme sırasında burnunu yaralar.Septum sapmaları sadece bir problem teşkil eder, bu değişiklik burnun solunum sistemindeki fonksiyonlarını yerine getirmesini engeller. Bununla birlikte nazal rinit polipler ve burun türbin atları (burun delikleri tarafındaki yapılar havanın ısıtılması ve nemlendirilmesi fonksiyonu ile) ayrıca solunum zorluğundan da sorumlu olabilir. Burun kırığı sonrasında bu komplikasyondan sıklıkla bahsedilebilmektedir.Tanı, klinik muayeneden sonra, semptomlar göz önünde bulundurularak ve burun deliğinin iç kısmını açmak ve görselleştirmek için bir enstrüman kullanarak, otorinolarynolog tarafından yapılmalıdır. Sapmalar sadece solunum sistemini bozduklarında bir problem oluşturur. Bu nedenle, tedavi gerektiren burun tıkanıklığından sorumlu olan, poliplerin, tümörlerin ya da türbin atların hipertrofisinin varlığı gibi bir başka ilişkili risk faktörünün olup olmadığını kontrol etmek son derece önemlidir.
Septum sapmalarının her zaman cerrahi olarak düzeltilmesi gerekmez. Distorsiyon havayollarından hava geçişini engellediğinde cerrahi (septoplasti) belirtilir. Gerekli olduğu durumlarda sapmaya ek olarak, burun tıkanıklığından sorumlu başka faktörler olup olmadığını kontrol etmek önemlidir.
Burun Kırığı Nasıl Önlenir?
Burun kırığını önlemek elbette mümkündür. Bunu yapmak de belli faktörlere dikkat etmek ile yakından alakalıdır. Hastaların günlük yaşamlarında belli unsurları göz önünde bulundurması ya da koruyucu enstrümanlar kullanması burun kırıklarının önüne geçebilmek için yeterlidir. Aşağıda burun kırıklarını önlemek için mutlaka dikkat edilmesi gereken hususlar yer almaktadır.
Dikkatli Araç Kullanımı
Araba ya da motor kullanımı gerçekleştiren kişilerin burun kırığı ile karşı karşıya kalmamak için son derece dikkatli olmaları gerekir. Emniyet kemeri ya da kask kullanılmaması zaten başlı başına bir önlemsizlik unsurudur. Burun kırığına maruz kalmamak için bu gibi faktörler mutlaka göz önünde bulundurulmalı ve hız yapılmamalıdır. Bazen sürücüler ne kadar dikkatli olsalar da trafikte hız yapan diğer araçlar kazalara neden olabilmektedir. Bu tür durumlara karşı alınabilecek en iyi önlem ise koruyucu enstrümanların kullanımıdır. Bu tarz faktörler burun kırıklarının oluşumunu en aza indirecektir.
Spor Faaliyetleri Sırasında Güvenlik Ekipmanı Kullanımı
Burun kırığı spor ile uğraşan kişilerde de yaygın olarak görülmektedir. Hatta sert sporlar ile uğraşan kişilerde bu durum daha da yaygındır. Burun kırığına maruz kalmamak için mutlaka yapılması gereken ise koruyucu aparatların kullanılmasıdır. Elbette bu durum yeri geldiğinde spor kurallarına aykırı nitelik taşıyabilmektedir. Ancak aykırılık oluşmayan sporlarda aparat kullanımı sağlanabilmektedir.
Araçta Emniyet Kemerini Takmak
Burun kırığı oluşumunda en önemli etkenlerden biri de araç kullanımı sağlanırken emniyet kemeri takılmamasıdır. Emniyet kemeri takılmadığı takdirde oluşan kazalarda sadece burun kırığı değil daha pek çok komplikasyon oluşabilmektedir. Bacak kopması, kafa travması, vücutta yaralanmalar, iç kanama ya da kol-bacak kırıkları da bunlar arasında yer almaktadır. Eğer burun kırığınızın olmasını istemiyorsanız emniyet kemerinizi takarak çok daha güvenli bir yolculuk yapabilirsiniz.
Dikkatli Yürümek
Dikkatli yürümek de burun kırığının önüne geçebilmek için önemli faktörler arasında yer alır. Cam ya da buna benzer saydam malzemelere dikkat etmek, çarpmalara bağlı burun kırıklarının oluşumunu engellemek açısından son derece etkilidir. Yolda ya da herhangi başka bir noktada dikkatli bir şekilde yürümeniz burun kırığının yanı sıra diğer problemlerin oluşmasına da engel olacaktır.
Sık Sorulan Sorular
Burun kırığı ile ilgili hastaların yöneltmiş olduğu pek çok soru bulunmaktadır. Bu sorulara ayrıntılı bir şekilde aşağıda inceleyelim.
Burun Kırığı Evde Tedavi Edilebilir Mi?
Burun kırığı evde de tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Eğer burun kırığı çok şiddetli değil ise ufak müdahaleler ile kırığı kaynatmak mümkün olabilmektedir. Bunun için yapılması gerekenler ise aşağıda detaylı bir şekilde yer almaktadır.
İlk birkaç gün boyunca her biri bir ila iki saat arasında bir buz bloğunu 15-20 dakika boyunca tutun.
Yüksek yastıklarda uyumak, burunda oluşan şişliklerin azalmasına yardımcı olmaktadır. Bu nedenle uyku esnasında rahat edebilmek için yüksek yastıklar tercih edebilirsiniz.
Ağrıyı hafifletmek için İbuprofen gibi ağrı kesiciler almanız fayda sağlayacaktır.
Eğer burun deliğinden nefes almak zorsa, nefes almanızı kolaylaştırmak için nazal bir dekonjestan kullanın (uzun süreli kullanım tıkanıklığınızı daha da kötüleştireceğinden, bunu beş ila yedi gün boyunca kullanmayın).
Burnunuz kanıyorsa, kanınızı boğazınızdan akmasını önlemek için başınızı öne doğru tutun.
Şişlik ininceye kadar gözlük kullanmayın ve burnunuzu tek başınıza düzeltmeye çalışmayın.
Hangi Belirtiler Görüldüğünde Acil Servise Başvurmak Şarttır?
Burun kırığı oluştuğu takdirde doktoru aramak ya da mutlaka acil servise gitmek için belli zamanlar bulunmaktadır. Bunlara şimdi değinelim. Aşağıda sıralamış olduğumuz durumlar doktorunuzu aramanız için sıralanmıştır.
- Ağrı, yaygın ağrı kesiciler tarafından kötüleşir ise mutlaka doktorunuzu aramalı ve ne yapmanız gerektiği konusunda danışmalısınız.
- Şişlik birkaç gün sonra geçmez ise mutlaka doktorunuza haber vermelisiniz.
- Şişliğiniz yatıştıysa ama yine de burun içinden nefes alamıyorsanız hekiminizden tavsiye almalısınız
- Burun çarpık görünüyor ve halen ağrı devam ediyorsa,
- Gelmeye devam eden burun kanaması var ise
- Ateşiniz giderek yükseliyorsa mutlaka doktorunuz ile iletişime geçmelisiniz.
- Burun kırığı oluşumundan sonra mutlaka acil servise gitmeniz gereken durumlar ise aşağıda yer almaktadır :
- Berrak sıvı burnunuzdan veya kulaklarınızdan damlıyor ise,
- Durmayacak bir burun kanamanız varsa,
- Kötü bir baş ağrısı hissediyorsanız,
- Boğaz ağrıyorsa ve kollarınızda karıncalaşmalar hissediyorsanız,
- Görüşünüz etkilendiyse,
- Bayılıyorsanız
- Septumda şişmiş bir şişlik (kan pıhtılaşması) hissediyorsanız mutlaka acil servise başvurmalısınız. Eğer bu kan boşaltılmazsa apse oluşabilmektedir.
Burun Kırığı Ölüme Sebep Olabilir Mi?
Burun kırığı tek başına ölüme neden olmamaktadır. Ancak zamanında yapılmayan müdahaleler nedeniyle ölüm ile karşılaşmak söz konusu olabilir. Açık kırıklar sonucunda aşırı kanamaların gerçekleşmesi ve kanamaların zamanında durdurulamaması gibi nedenlerden doğan kan kaybı ölüme neden olabilmektedir. Kişiler burun kırılması sonrasında nefes almada zorlanıyorsa ya da yanlış müdahaleler gerçekleştirildiyse, ölüm riski bulunmaktadır. Özellikle genze boşalan kan nedeniyle beyin etkilenebilmekte ve bu durum da çok büyük komplikasyonların oluşmasına neden olabilmektedir. Burun kırığı mutlaka zamanında tedavi edilmesi gereken rahatsızlıklardan biridir. Oksijensiz kalma, kan kaybı ya da buna benzer faktörler sonucunda ölümden bahsedilebilmektedir. Ancak bu riskler zamanında müdahale edildiği sürece oldukça düşüktür.
Doktora Danışmadan Tedavi Uygulamaya Çalışmak Nelere Sebep Olur?
Burun kırıkları ile karşı karşıya kalan kişilerin herhangi bir uzmana danışmadan evde kendi kendilerine tedavi gerçekleştirmeye çalışmaları olumsuz durumlara yol açabilmektedir. Durmayan kanamalar ya da yanlış burun kaynamaları ise bunlar arasında yer almaktadır. Hafif kırıklar için yukarıda bahsedildiği şekilde tedavi uygulanabilir.ancak beklenmeyen bir durum oluştuğunda mutlaka bir uzman hekime başvurulması gerekmektedir. Açık kırıklarda ya da buna benzer farklı kırık kategorilerinde kesinlikle evde tedavi yapılamaz. Bu tarz bir kırık ile karşılaşan kişilerin yanlış tedavi uygulamamak adına tam teşekküllü bir hastaneye gelmesi önerilmektedir.
Kırık Burun Kırılmadan Önceki Hâline Döner Mi?
Burun kırığı ameliyatla ya da fizik tedavi yöntemi ile tedavi edildikten sonra normal haline dönmesi mümkün olabilmektedir. Fakat eski haline gelebilmesi için de mutlaka uzman kişilerin tedavi uygulaması gerekmektedir. Burun kırığında öncelikli olarak elle muayene yapıldığından burnun yerine tam olarak oturtulması gerekmektedir. Burun tam olarak yerleştirildiği zaman eski burun ile aynı estetiği yakalamak mümkün olmaktadır. Fakat ileri derecede olan kırıklarda bir ameliyat işlemi uygulanır ise estetik cerrahiye ihtiyaç duyulabilmektedir.
Kemiklerin çok fazla parçalanması nedeniyle toparlanamayan burunlarda eski burun görüntüsünü yakalamak oldukça zordur; ancak teknolojinin ilerlemesi ile birlikte burun tamamen eski haline getirilebilmektedir. Hatta estetik cerrahlar, kişilere istedikleri burunları da bu bahane ile yapabilmektedir.
Kırık Burun Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Burun kırığı tedavi edilmediği takdirde burunda yanlış kaynamalar meydana gelmektedir. Bu durumun sonucunda ise hem görüntü hem de sağlık açısından olumsuzluklar oluşmaktadır. Estetik cerrahlar elbette bu duruma müdahale edebilirler. Ancak zaten zedelenmiş olan dokulara yeniden bir ameliyat gerçekleştirilmesi, zorlu bir sürecin başlamasına neden olmaktadır. Kırık burun tedavisi sonrasında estetik ameliyat olan kişiler yaz aylarında büyük sıkıntı çekmekte ve belli bir süre gözlük kullanımı gerçekleştirememektedir. Bu gibi durumlar sonucunda ise gözlük kullanamama ve burunda hassaslaşma söz konusu olmaktadır.Burna zamanında müdahale edilmesi sağlık açısından oluşabilecek riskleri de önlemeye yardımcı olur. Özellikle kaynama konusunda da hastalar sorunlar ile karşılaşmamaktadır. Elbette bu noktada doktorların ne kadar uzman olduğu ve ne gibi bir tedavi yöntemi uyguladığı da oldukça önemlidir.Açık burun kırıklarında ise tedavi daha da önemlidir. Deri deformasyonu söz konusu olacağından dolayı hastaların cildine de müdahale edilmesi gerekecektir.
Burun Kırığı Tedavisi Sırasında Ağrı Hissedilir Mi?
Burun kırığı tedavisi için sağlık kuruluşlarına başvuran hastalara lokal anestezi uygulanmaktadır. Hekimler lokal anestezi uygulamış oldukları burnun deliklerini belli aparatlar ile ayırmakta ve sonrasında belli cihazlar ile tespit gerçekleştirmektedir. Bu tedavi esnasında hastalar hiçbir şekilde ağrı veya acı çekmezler. Elle muayene sırasında herhangi bir tanı koyamayan uzmanlar daha sonrasında bilgisayarlı tomografiden faydalanmaktadır. X ışınları ile yapılan görüntülemeler bilgisayarlar aracılığı ile farklı renk tonlarına boyanmaktadır. Bu sayede hastaların kırık evresi kolayca tespit edilebilmektedir. Bilgisayarlı tomografi ile yapılan tanı ve tedavilerde de herhangi bir ağrıdan söz edilmemektedir.
Ağrı Tedaviden Sonra Da Hissedilir Mi?
Burun kırığı tedavisi tamamlandıktan sonra hastalar belli bir süre istirahat etmektedir. Bu aşamada ufak çaplı ağrılar görülebilmektedir. Hastaların istirahat ettikleri sürede herhangi bir darbeye maruz kalmamaları çok önemlidir. Çünkü bu aşamada kırık kaynamadan alınabilecek darbeler çok daha büyük komplikasyonların oluşmasına neden olabilmektedir. Tampon, flaster ya da alçı çıkarılırken ufak çaplı ağrılar yaşanabilmektedir; ancak bunlar da geçici ağrılar olarak nitelendirilmektedir.
Devlet, Burun Kırığı Tedavi Masraflarını Karşılıyor Mu?
Burun kırığı için acile sevk edilen ve acilde tedavisi yapılan hastaların tüm masrafları devlet tarafından karşılanmaktadır; ancak acil yerine direkt olarak özel hastanelere geçiş yapan ve ameliyat olması gereken hastaların masrafları belli bir orana kadar karşılanmaktadır. Eğer ameliyat sonrasında hastalar burunlarından ya da burun görüntüsünden memnun kalmayıp estetik talep ederler ise devlet herhangi bir masraf karşılamamaktadır. Bu tedavinin masrafları tamamen hastaya aittir.
Burun Kırığı Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Burun kırığı tedavisi ortalama 3 hafta sürmektedir. Bu süre içerisinde alçı, flaster ya da atel gibi malzemelerin burunda durduğu süreler de yer almaktadır. Hastaların tam yanıt alabilmeleri için ise geçmesi gereken süre 3 aydır. Burnun kaynama süresi diğer faktörlere de bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bunlar ise alkol ya da sigaranın yanı sıra uyuşturucu madde kullanımıdır. Özellikle kokain kullanan ve burun içerisine belli tahripler sağlayan kişilerin iyileşme süreçleri daha da uzamaktadır. Bu tür durumlar nedeniyle de farklı komplikasyonlar ile karşılaşmak mümkün olmaktadır.
Burun Kırığı Tedavisinden Sonra İz Kalır Mı?
Burun kırığı tedavisi olmuş olan kişilerde açık kırık söz konusu ise ve herhangi bir estetik müdahalesi bulunmuyorsa iz kalması olasıdır. Fakat son teknoloji ekipmanlar sonucunda yapılan müdahaleler ile izlerden kurtulmak mümkündür. Estetik cerrahlar deforme olmuş burun kemiğinin yanı sıra burun dışında bulunan deriyi de düzeltmektedir. Bu sayede kusursuz bir burna sahip olmak da mümkün olabilir.
Burun kırığı sonrasında ameliyat yapılmış ise dikiş izlerinin görülmesi de mümkün olabilmektedir. Bu izler ise burun kıvrımının alt kısmında yer almaktadır. Çok yakından bakılmadığı sürece görülmemekle birlikte rahatsız edici bir yanı da bulunmamaktadır. Hastaların pek çoğu ameliyat sonrasında iz kalırsa korkusunu taşımaktadır. Bu konuda estetik cerrahlar her zaman iyi iş çıkardıklarından dolayı olası bir iz durumuna sıklıkla rastlanmamaktadır.
Burun Kırığı Ameliyatı Herkese Uygulanabilir Mi?
Burun kırığı ameliyatı yapılmadan önce hastaların geçmişi incelenmektedir. Herhangi bir madde kullanımı saptanmış olan hastalara anestezi testi uygulanmaktadır. Herhangi bir reaksiyon söz konusu ise bu hastaların ameliyatı ertelenmektedir. Kan tahlili ya da alerji testi de yine bu testler arasında yer almaktadır. Tüm tetkikler tamamlandıktan sonra hastanın ameliyata alınıp alınmayacağına karar verilmektedir. Hastanın burnunun durumu ve kırığın evresi de bu noktada büyük önem arz etmektedir.
Tedaviden Sonra Hastanın Yapması Gerekenler Nelerdir?
Burun kırığı tedavisi görmüş olan kişilerin sorun yaşamaması için belli noktalara dikkat etmesi gerekmektedir. Aksi takdirde yineleyen sendromlar meydana gelebilmektedir. Bu yüzden özellikle dikkat edilmesi gerekenler şu şekildedir. Burun kırığı tedavisi olmuş olan kişilerin gözlük kullanmaları sakıncalıdır. Burna yük bineceğinden dolayı uzman hekimler onay verene kadar gözlük kullanımı gerçekleştirilmemelidir.
Darbe oluşabilecek alanlardan mutlaka uzak durulmalı ve mümkün olduğunca burun korunmalıdır.
Kanama ya da mukus akması gibi durumlar söz konusu olur ise mutlaka bir hekim ile iletişime geçilmelidir.
Burundaki şişmeler inmiyorsa ya da hastada baygınlık-bayılma söz konusu oluyorsa hemen bir acil servise başvurulması gerekmektedir.
Tüm bu faktörler ameliyat ya da tedavi sonrası süreçte oldukça önemlidir. Hastaların rutin kontrollerini aksatmamaları ve ilaçlarını da düzenli bir şekilde kullanmaları son derece önemlidir.
Burun Kırığı Yüzde Değişmelere Sebep Olur Mu?
Burun kırığı iyi tedavi edilmediği ya da tedaviye geç kalındığı takdirde görüntüde değişikliğe neden olabilmektedir. Özellikle kendi kendine kaynayan burunlar kırılma esnasında nasılsa kaynadıktan sonra da o şekilde görünecektir. Bu nedenle de uzman kişiler tarafından en doğru tedavilerin yapılması ve kırığın hemen ardından tedaviye başlanması önerilmektedir. Estetik cerrahların müdahalesi sonucunda çok daha hoş burunlara da sahip olmak mümkündür. Burnunun görüntüsünden şikâyetçi olan pek çok hasta burnu kırıldıktan sonra estetik cerrahiye başvurarak ameliyat talep etmektedir.
Burnun Kırılmasının Yüze Verdiği Hasar Tamamen Giderilebilir Mi?
Burun kırığı sonucunda yüzde oluşan hasarların en aza indirilmesi söz konusudur. Önce hekimler burun kırığının tedavisini sağlamakta ve kalan deformasyonlar için estetik cerrahlar devreye girmektedir. Rinoplasti bu durumda en çok tercih edilen alternatifler arasında yer almaktadır. Rinoplastiye dair tüm detaylar ise aşağıda yer almaktadır.
Rinoplasti, burnun doğal şeklinden memnun olmayanlar için plastik cerrahidir. Genellikle cerrahi, burun kemiği eğriliği ya da deri deformasyonu gibi görüntülerden memnun olmayan kişilere uygulanmaktadır. Semptomun ve nazal kemiğin düzeltilmesi gibi diğer burun işlemleri ile ilişkilidir. Rinoplasti hastanın yüzünün gelişiminin tamamlandığı 15 yaşından itibaren yapılabilmektedir.
Rinoplasti için kullanılan iki teknik vardır: açık (ekzoplasti) veya kapalı (endonazal). Açık teknikte burun tabanında, burun delikleri arasında ve her burun deliğinin iç kısmında küçük bir kesi yapılır. Kapalı teknikte, burun delikleri içinde sadece kesikler vardır.
Burun kırığı sadece daha önce fizik muayene sırasında değerlendirilen, burun kemiğinin kırılması ve ayrıca genişleyen tabanı azaltmak için spesifik vakalarda gerçekleştirilir. Daha önce burnu kırılmış olan ve kırık sonrasında yaşanan görüntülerden memnun olmayan kişiler ise bu ameliyat yöntemine sıklıkla başvurmaktadır.Ameliyat yaklaşık 2 saat sürmektedir. Genel ya da lokal anestezi ile gerçekleştirilebilmektedir. Bu nedenle oksijen maskesi ve buna benzer ekipmanlara ameliyat esnasında sıklıkla ihtiyaç duyulmaktadır.
Rinoplasti ameliyatı olan hastalar kısa bir süre hastanede gözetim altında tutulmakta ve sonrasında taburcu edilmektedir. Bu hastaların da burun kırığı ameliyatından sonraki durumlara mutlaka dikkat etmeleri gerekmektedir.
Kırık Burun Ameliyatını Hangi Doktor Yapar?
Burun kırığı ameliyatları genellikle kulak burun boğaz uzmanları tarafından yapılmaktadır. Ancak yüz cerrahisi de bu alanda uzman olan kişiler arasında yer tutar. En iyi burun kırığı ameliyatının yapılabilmesi için ise mutlaka vakalarda uzman olan hekimlerin tercih edilmesi gerekmektedir.
Burnun Kırılması Duyma ya da Görme Kaybına Sebep Olur Mu?
Burun kırılması sonucu görme ya da duyma kayıpları tamamen kafa travması ile ilişkilidir. Hastalarda bu tarz bir durumdan bahsediliyorsa mutlaka uzman hekimler ile iletişime geçilmesi gerekmektedir. Sadece burun kırığının görme ya da duyma gibi sorunlara yol açması tıbben mümkün değildir.
Burun Kırığı Kaç Günde İyileşir?
Burun kırıklarının genç ya da ileri yaşlarda oluşması fark etmeksizin mutlaka tedavisi gerekmektedir. Kırık taze ise ciddi bir operasyona ihtiyaç duyulmadan kırığın tedavisi mümkündür. Geç uygulamalarda ise tedavi güçleşmektedir. Bazı hastalar ise kırığı fark etmedikleri için tamamen tedaviden uzak kalmaktadırlar. Erken dönem tedavide iyileşme süresi üç ay kadardır. Geç dönem tedavide burnun tamamen oturması bir yılı bulabilir. Eğer tedavi hiç yapılmazsa da burun kırığına bağlı sorunlarla ömür boyu uğraşılması söz konusudur.
Burun Kırığı Düzelir Mi?
Günümüzün estetik cerrahi imkanları dahilinde burun kırıklarının kolayca tedavisi mümkündür. Burun kırıkları kendi kendine de iyileşebilmektedir yani düzelebilmektedir ancak bu oldukça olumsuz ve tercih edilmemesi gereken bir yoldur. Burnun fiziki yapısının bozulmasına, yanlış kaynamalara ve diğer bazı problemlere sebep olan bu kendi kendine düzelme hali, beraberinde hayat kalitesindeki ciddi düşüşleri de getirmektedir.
Burun Kırığı Kendiliğinden İyileşir Mi?
Burun kırıkları kendi kendine düzelebilir ancak bu düzelme tercih edilmemesi gereken bir durumdur. Burnun eski ve sağlıklı formuna dönebilmesi için mutlaka bir plastik cerrahın ya da KBB uzmanının müdahalesi gerekmektedir. Hiç müdahale edilmemesi ya da kişinin kendi kendine etmesi durumunda solunum fonksiyonlarında, mukus hareketlerinde ve miktarında, diğer bazı fonksiyonlarda ciddi sorunlar gelişmektedir.