Damar Tıkanıklığı
- Sık Sorulan Sorular
- Damar Tıkanıklığı Ölüme Sebep Olur Mu?
- Damar Tıkanıklığı Tedavi Edilmezse Ne Olur?
- Damar Tıkanıklığının Kesin Çözümü Var Mı?
- Tedaviden Sonra Hastalık Tekrarlayabilir Mi?
- Damar Tıkanıklığının Bitkisel Tedavisi Var Mı?
- Damar Tıkanıklığı İş Hayatını Ve Sosyal Hayatı Nasıl Etkiler?
- Damar Tıkanıklığı Genetik Midir?
- Tedaviden Sonra Hastalar Ne Yapmalı?
- Damar Tıkanıklığı Tedavisi Zor Mudur?
- Tedavide Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Nelerdir?
- Bypass Ameliyatının Riskleri Nelerdir?
- Ameliyattan Sonra Kaç Gün Yatış Verilir?
- Hasta Aterektomiden Hemen Sonra Araç/Makine Kullanabilir Mi?
- Damar Tıkanıklığı Hangi Yaş Aralığında Görülebilir?
- Bypass Ameliyatı Kimlere Önerilmez?
- Damar Tıkanıklığı En Çok Hangi Damarlarda Görülür?
- Hangi Damarın Tıkanması Daha Tehlikelidir?
- Damar Tıkanıklığı İçin Hangi Bölüme Gidilir?
- Damar Tıkanıklığı Hangi Testlerle Anlaşılır?
- Damar Tıkanıklığı Olan Nasıl Beslenmelidir?
- Damar Tıkanıklığına Neler İyi Gelir?
Damar tıkanıklığı, özellikle orta yaşlı ve yaşlı insanlarda ortaya çıkan, tedavi edilmediğinde kalp krizine kadar götüren tehlikeli bir rahatsızlık olarak bilinir.
Damar Tıkanıklığı Hakkında
İleri yaşlarda ortaya çıkan, tansiyon ve diyabet tarzı hastalıkların tetiklediği damar tıkanıklığı, çağımızın en yaygın hastalıklarından birisidir. Özellikle hareketsiz geçirilen bir yaşam ve düzensiz beslenme sonucunda ortaya çıkan damar tıkanıklığı, bireyi kalp krizine kadar götürebilecek kadar ciddi bir rahatsızlıktır.
Damar Tıkanıklığı Nedir?
Tıp dilinde emboli olarak bilinen damar tıkanıklığı, atardamarda kanın pıhtılaşması veya yağ parçacıklarının atardamar üzerinde birikmesiyle ortaya çıkan tıkanıklık olarak tanımlanabilir.
Damar Tıkanıklığı Seyri
Damar tıkanıklığı, çeşitli türlerde seyredebilir. Özellikle beyin damar tıkanıklığı tedavisi çok yönlü ilerleyen bir rahatsızlıktır. Kişide küçük belirtilerle ortaya çıkan damar tıkanıklığı, tedavi edilmezse kalp krizi ve ölüme kadar gidebilir.
Damar Tıkanıklığı Türleri
Damar tıkanıklığı, atardamarlarda, toplardamarlarda veya kılcal damarlarda görülebilir.
Atardamar Tıkanıklığı
Atardamar tıkanıklığı, vücudumuzda yer alan atardamarların çeperlerinin iç kısmında oluşan tıkanmaya verilen isimdir. Oluşan bu tıkanma kolesterol ve plak sebebiyle oluşan yağ birikintilerinden oluşur. Atardamarlarda oluşan bu tıkanma sonucunda damarlar içinde kan akışı tamamen durabileceği gibi dolaşım sistemi hastalıkları da oluşabilir. Atardamar tıkanıklığının en büyük sebebi damar sertliğidir. Bir başka sebep de vücudun herhangi bir bölgesinde pıhtının koparak dolaşım sistemi aracılığı ile herhangi bir yerde bulunan atardamarın yolunu kapatması olarak gösterilebilir. Damar duvarlarında yer alan yağ çizgilerine; hücre atıkları, iltihaplı hücre, kalsiyum ve yağ gibi birtakım maddelerin yapışması sonucunda damar tıkanıklığı oluşmaya başlar. Damar tıkanıklığı; bacakta, boyun bölgesinde, kalpte ve birçok farklı bölgede oluşabilir. En çok görülen atardamar tıkanıklığı ise bacaklarda oluşan tıkanmalardır. Bacakta oluşan atardamar tıkanmalarını beyinde meydana gelen tıkanmalar devam eder. Damar tıkanıklıkları, özellikle ilerleyen yaşlarla birlikte daha sık görülür. Damar tıkanıklığının en sık görüldüğü yaş grubu 50 ve yukarısıdır. Erkeklerde ve kadınlarda görülme oranı hemen hemen aynıdır.
Toplardamar Tıkanıklığı
Tıpta posttrombotik sendrom olarak bilinen toplardamar tıkanıklığı, genelde toplardamarların pıhtı sebebiyle tıkanması ve pıhtının zamanla tam olarak iyileşmeyip damarı daraltması gibi sebepler sonucunda gelişen bir hastalıktır. Toplardamar içerisinde pıhtı oluşumu gerçekleştiğinde kan akımı engellendiğinden kan bacaklarda birikerek bacak aniden ağrılı, şiş ve mor bir hal alır. Bu durumun hafiflemesi için aylar gerekebilir. Toplardamarlarda bir kez pıhtı oluştuğunda, pıhtı tam olarak ortadan kalktığında damar normale dönmez ve bacaktaki kan kalbe dönüşü sürekli olarak engellenir.
Kılcal Damar Tıkanıklığı
Kılcal damarların tıkanması çok ender görülen bir damar tıkanıklığı sorunudur. Tıpta damar iltihapları yani vaskülitlerin gerçekleşmesi sonucunda kılcal damarlar tıkanarak dokular beslenemez hale gelir. Ülkemiz içerisinde kılcal damarların tıkanması terimi; doktorlar tarafından genelde tedavi edilemeyecek ölçüde tıkalı olan atardamarlar için kullanılır. Yani bir hastada kılcal damar tıkanması tespit edildiyse ameliyat olamayacak ölçüde büyük bir sorun olduğu anlaşılır. Ancak bu durum da kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
Hangi Damarlarda Görülür?
Damar tıkanıklığı, vücudumuzda bulunan her organda görülebilse de bazı damarlarda sıklıkla ortaya çıkar.
Kalp Damarı
Dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan ve son yılların en yaygın hastalığı olan kalp hastalıkları; toplumların artan yaş ortalamalarının dışında sigara, obezite, dengesiz beslenme ve daha birçok kontrol edilebilir faktörler sebebiyle ortaya çıkmaktadır. Sol kola giren ağrılar, kalpte oluşan damar tıkanıklığının habercisi olabilir. Koroner arter hastalığı olarak da bilinen kalp damarlarının tıkanması sonucunda kalp adalesini besleyen atardamarların kalbe gereken kan ihtiyacını ulaştıramaması gibi bir sonuç ortaya çıkar.
Bacak Damarı
Periferik arter olarak da bilinen bacak damarında tıkanma sonrasında baldır ve uyluk ağrısı fazlasıyla görülür. Bu durum sonrasında karın bölgesinden her iki kasık bölgesine giden atardamarlarda veya kasık bölgesinde diz altı bölgesine giden damarlarda bir tıkanıklık meydana gelir.
Boyun ve Beyin Damarı
Beyin damarları, beyin ve beyin damarlarının hastalıkları dışında vücudun sistemik hastalıkları ve diğer organdaki hastalıklardan fazlasıyla etkilenirler. Beyin damarında ortaya çıkan tıkanıklık, beyin işlevlerinin bozulmasına yol açar. Ortaya çıkan bu tıkanıklıklar, kimi zaman ağır sakatlık veya yaşamsal tehlikeye yol açabilirler.
Böbrek Damarı
Böbrek damarlarında oluşan tıkanmalar, ateroskleroza bağlıdır. Çok nadir olsa da Takayasu hastalığı ve fibromusküler displazi hastalığı böbrek damarının tıkanmasına sebebiyet verebilir. Böbrek damarlarında ani gelişen tıkanmalar çok nadirdir. Genelde sinsi bir şekilde seyreder ve son aşamaya gelene kadar hiçbir belirti göstermez.
Damar Tıkanıklığı Tedavisi
Damar tıkanıklığı tedavisinde; ilaç ile tedavi, girişimsel yöntemler ve cerrahi yöntem kullanılır.
İlaç Tedavisi
Damar tıkanıklığı, çeşitli ilaçlar ile sona erdirilmeye çalışılır. Eğer sonuç alınamazsa girişimsel yöntemler ve cerrahi yöntemlere geçilir.
Damar Açıcılar
Göğüs kanseri ve diyabet hastalıklarına yönelik test sürecinde olan ve damar tıkanıklığının büyük düşmanı olan ilaçlar, hastalık erken teşhis edilmesi halinde kullanılabilir.
Tansiyon Ayarlayıcılar
Kolesterol Düşürücüler
Çok genç yaşta ortaya çıkan ve kolesterol yüksekliğine bağlı olarak oluşan damar tıkanıklığının tedavisi için kötü kolesterol düşmanı ilaçlar piyasada bulunmaktadır. Tabi ki bu ilaçlar birey üzerindeki tüm testler yapıldıktan sonra bireye uygun bir şekilde yalnızca uzman hekim tavsiyesi ile alınabilir.
Girişimsel Yöntemler
İlaç tedavisi sonuç vermez ya da yeterli gelmezse, girişimsel yöntemler ile damar tıkanıklığı tedaviye edilmeye çalışılır.
Aterektomi
Damar tıkanıklığı yaşayan hastalar için geliştirilen ve nispeten yeni bir tedavi yöntemi olan aterektomi yöntemi ile damar içerisinde bulunan kireçler temizlenir ve uzuv kaybı en aza indirilmeye çalışılır. Damar tıkanıklığı olarak bilinen hastalık, yaş ilerledikçe kendisini daha fazla göstermekte ve ailesinde damar tıkanıklığı olan kişiler risk grubu içerisinde yer almaktadır. Hastalık her 100 hastanın ikisinde ilgili bölgenin kesilmesi ile sonuçlanır. Yürürken veya herhangi bir fiziksel aktivite yaparken baldır kaslarında ortaya çıkan hastalık, dinlenerek geçse de ilerleyen dönemlerde dinlenme halinde bile devam eder. Damar tıkanıklığı riskini; hipertansiyon, diyabet, obezite ve sigara gibi etmenler arttırır. İleri derecede beslenmesi düzensizleşmiş ve kangren oluşmuş uzuvlarda yeniden canlandırma neredeyse imkânsız olduğunda bu duruma gelmeden önce teşhis edilmesi gerekir. Aksi takdirde damar tıkanıklığı, uzuv kaybı ile sonuçlanabilir. Damar tıkanıklığına yakalanan ve erken teşhis imkânı olan kişilerde aterektomi yöntemi ile birlikte kireçler mekanik olarak temizlenir ve damarlarda büyük oranda açılma sağlanır. Aterektomi ile tedavi yöntemi, özel olarak tasarlanan ameliyathanelerde lokal anestezi uygulanarak gerçekleştirilir. Yapılan operasyon sonrasında hastalar 1 gün sonra taburcu edilir.
Cerrahi
Damar tıkanıklığı ilerlemiş ve diğer tedavi yöntemleri ile tedavi edilemeyecek hale geldiyse cerrahi yöntem ile tedavi uygulanır.
Bypass Ameliyatı
Anjinayı ortadan kaldırmak ve kalp damarları ile ilgili hastalıklarda ölüm riskini minimuma indirmek için yapılan cerrahi uygulama olan bypass ameliyatı, artık eskisi kadar zor olmamakla birlikte birçok hastanede uygulanabilmektedir.
Damar Tıkanıklığı Nedenleri
Akut ve kronik damar tıkanıklığının farklı sebepleri bulunur. Bu sebepleri sizler için inceleyeceğiz.
Akut Damar Tıkanıklığı Nedenleri
Akut damar tıkanıklığı, genellikle damar sertleşmesi sebebiyle veya tıkanmış bir atardamarın tekrar aniden tıkanması sebebiyle gelişir.
Pıhtıların Damarı Tıkaması
Kalpten kaynaklanan bir pıhtının giderek damarlardan herhangi birini tıkaması sonucunda gelişen akut damar tıkanıklığı hem damar sertleşmesi hem de kalpten kaynaklanan problem sebebiyle oluşan pıhtının damarı tıkamasıyla ilerler. Böyle bir olay gerçekleştiğinde bölgenin ilerisine doğru gitmesi gereken kan akımı durur ve kan akımı durduğundan bölgede kangren oluşumu başlayabilir. Akut arter tıkanıklığının başka bir nedeni ise girişimsel tedavi yöntemlerinde kazayla arter tıkanıklığı oluşturması olarak görülür. Damar içerisinde veya damar dışında herhangi bir ameliyat yaparken ya da anjiyografi ve koterizasyon gibi girişimsel faaliyetlerde bulunulurken, damarların yaralanması sonucunda akut damar tıkanıklığı gibi bir komplikasyon ile karşı karşıya kalabilir. Bu durumların yanı sıra ateşli silahlar sebebiyle yaralanmalar ve ciddi kazalar sonucunda damar spazmı, ani gelişen pıhtı gibi etkenler sebebiyle de akut damar tıkanıklığı gelişebilir.
Kronik Damar Tıkanıklığı Nedenleri
Halk arasında damar sertliği olarak bilinen kronik damar tıkanıklıkları, yavaş yavaş gelişir. Kronik damar tıkanıklığı tetikleyen etkenler; hipertansiyon, sigara kullanmak, diyabet ve genetik faktörlerdir.
Damar Duvarında Plak Oluşması
Ateroskleroz sonrasında damar duvarında bir plak oluştuğu gözlenir. Zamanla büyüyen bu plak, kan akımını da engellemeye başlar. Kan akımını engelleme derecesi ise her bireyde farklılık gösterir. Hafif engelleme aşamalarında; uzun süre yürüdükten sonra bacakta ağrı, uyuşukluk ve güçsüzlük gözlenir. Engelleme seviyesi yükseldikçe daha az mesafede aynı etkiler görülür. Hastalığın en ileri evresinde ise hasta dinlenirken bile ortaya çıkabilir. Beslenemeyen ve kan iletilmeyen dokularda çeşitli yaralar görülür. Erken teşhis edilen hastalar, ilaçlar yardımıyla tedavi edilebilir. Fakat ilerleyen vakalarda mutlaka cerrahi tedavi gerekir. Genelde uygulanan ameliyatlar, toplumumuzda fazlasıyla yaygın olan By-Pass ameliyatlarıdır.
Damar Tıkanıklığı Belirtileri
Damar tıkanıklığı hastalığı, çeşitli belirtilerle kendini gösterir.
Tıkanan Damarın Olduğu Bölgede Şişme ve Ağrı
Damar tıkanıklığı, kendini en fazla bu belirti ile belli eder. Damar tıkanıklığı yaşanan bölgede oluşan şişme ve ağrı, damar tıkanıklığının en büyük belirtisidir ve ciddiye alınması gerekir.
Nefes Darlığı
Herkesin zaman zaman nefesi kesilir. Halı sahada maç yaparken, bisiklet sürerken, koşarken ve bazen yürürken nefes daralması yaşanır. Nefes darlığı, beklenmedik bir anda zor ve boğucu bir şekilde insana boğuluyormuş hissi veren nefes alamama problemleridir. Tıp dilinde dispne adı verilen nefes darlığı, nefes alıp verirken zorlanma ve nefesin yetmemesi gibi durumlara sebebiyet verir. Astım ve kalp krizinin de belirtisi olan nefes darlığı, damar tıkanıklığının da belirtisi olarak görülür.
Bulantı ve Kusma
Bulantı, genelde kusma ile sonuçlanan ve insanı rahatsız eden bir durumdur. Mide içeriğinin kuvvetli bir refleks ile yemek borusu ve ağız yoluyla vücut dışına çıkmasına kusma adı verilir. Bireyde mide bulantı sonrasında karşı koyamadığı bir kusma duygusu oluşur. Bulantı; soluk beniz, aşırı tükürük oluşumu, yavaş atan kalp ve tansiyonun düşmesi gibi sonuçları da beraberinde getirebilir. Öte yandan oluşan bulantı ve kusma diğer belirtilerle birlikte damar tıkanıklığının bir işaretçisi olarak da görülür.
Ciltte Solgunluk
Çeşitli ruhsal, dış sebepler ve vücudun geçirdiği evreler sebebiyle cildin rengi soluklaşabilir. Cilt, solgun bir görünüm aldığında dışarıdan bakıldığında kötü bir görüntü oluşur. Bu kötü görüntü hem erkek hem de kadınları her yönden olumsuz etkiler. Cildin soluk olması, kişinin enerjisinin düşük ve yorgun görünmesine sebep olur. Vücudun yalnızca bazı bölgelerin oluşması damar tıkanıklığının bir belirtisi olarak görülebildiğinden, üstünde durulması gereken bir konudur.
Ayak Parmaklarında Morarma
Ayak parmaklarında oluşan morarma genelde kangren, ayakkabı vurması, bir yere çarpma veya kaza geçirme sonrasında oluşur. Ayak parmaklarında morarma, ayaktaki damar tıkanıklığının başlangıcı olarak görülür. Tedavi edilmezse kangrene ve uzvun kaybedilmesine kadar giden bu süreç oldukça önemli bir belirtidir.
Kasların Zayıflaması
Hepimiz zaman zaman uzaktaki bir nesneye uzanırken veya oturduğumuz yerden kalkarken çok üşengeç davranırız. Bu durumu nadir yaşasak da sıklaştığında mutlaka uzman doktora görünülmesi gerekir. Uzmanlara göre bazı durumlarda kas zayıflığı kendini göz kapaklarının açılıp kapanmasında bile gösterebiliyor. Kasların zayıflaması da diğer belirtilerle birleştiğinde damar tıkanıklığını işaret eden bir belirti olduğundan tek başına bile birçok rahatsızlığı doğurabiliyor.
Bazı Bölgelerde Uyuşma
Uyuşma ya da karıncalanma,duyusal sinirlerin hasar görmesi veya çok fazla uyarıcıya maruz kalması sonrasında oluşur. Duysal sinirler beyinde, omurilikte, omurilikten çıkan sinirlerin kök bölgelerinde ve periferik sinir sistemi denen vücut sinirlerinde çeşitli faktörler sebebiyle hasar görebilir. Hasarın şiddeti ve hasarlanan sinirin yerine göre hastaların hissettikleri de değişir. Uyuşmanın şekli, hasarın boyutuna göre değişir. Örneğin; beyinde hasarı bulunan bir kişi vücudunun bir bölgesinde tamamen uyuşma hissedebilirken, vücut sinirlerinde hasarı bulunan bir kişi yalnızca hasarlı sinirin duyusunun bulunduğu alanlarda uyuşma hisseder. Özellikle kol ve bacaklarda hissedilen uyuşmalar, damar tıkanıklığı hastalığının bir belirtisi olarak görülür.
Damar Tıkanıklığı Teşhis ve Tanı Yöntemleri
Damar tıkanıklığı hastalığı çeşitli tanı ve teşhis yöntemleri ile incelenir.
Bilgisayarlı Tomografi
1963 yılında Allan McLeod Cormack ve Godfrey Hounsfield tarafından teorisi ortaya atılan ve radyolojide yeni bir çığır açan görüntüleme yöntemidir. Kesitsel bir görüntüleme yöntemi olan bilgisayarlı tomografinin temeli röntgen cihazına dayanır ve vücutta olan biteni incelemeyi sağlar.
MRI
Manyetik rezonans görüntüleme veya manyetik rezonans tomografi, insanların iç yapısının görüntülendiği ve tıpta kullanılan bir yöntem olarak bilinir.
Renkli Doppler Ultrasonografi
Renkli doppler ultrasonografi, ses enerjisinden faydalanarak oluşturulan radyasyon içermeyen bir görüntüleme sistemidir. Renkli doppler ultrasonografi yöntemi ile kemik ve kemik etrafında çevrelenen bazı anatomik yapıların dışında birçok yüzeysel ve derin organ incelenebildiğinden tanısal ve tedavi amaçlı kullanılan bir yöntemdir. Bilinen bir yan etkisi olmayan ultrason yöntemi, gebeler üzerinde de zararlı bir etki oluşturmaz. Genelde radyasyona maruz kalması sakıncalı olan hastalarda kullanılır.
Efor Testi
Kalp ve damar hastalıklarının tanısında yaygın olarak kullanılan efor testi, damar tıkanıklığı hastalığında da başvurulan bir tanı yöntemidir.
Damar Tıkanıklığı Risk Faktörleri
Damar tıkanıklığı hastalığında, her hastalıkta olduğu gibi çeşitli risk faktörleri ve risk grupları bulunur.
Kolesterol
Hayvanların vücut dokusu ve hücre zarlarında yer alan, kan plazması yardımıyla taşınan bir sterol olan kolesterol, daha düşük miktarlarda bitkilerde de bulunur. Bir kan yağı olan kolesterol, vücutta fazla bulunduğunda kişi için tehlike arz eder. Damar tıkanıklığının oluşmasına sebebiyet veren faktörlerden birisi olan kolesterol, en büyük risk faktörü olarak görülür.
Yüksek Tansiyon
Tansiyon, yaşamımızı sağlıklı bir şekilde sürdürebilmemize için dikkat edilmesi gereken en önemli unsurlardan birisidir. Tansiyon, vücutta bulunan kan basıncını sağlar. Eğer tansiyon olmasaydı vücudumuzdaki organlara gerekli oksijen gitmez ve kısa sürede ölürdük. Bu sebeple tansiyonun sağlıklı bir şekilde çalışması hem organların hem de vücudumuz açısından çok önemlidir. Belirli bir zaman sonra damarlara fazla güç uygulandığında yüksek tansiyon oluşur. Çoğu zaman belirti vermeyen yüksek tansiyon, böbrek ve kalple ilgili sağlık sorunlarına sebebiyet verebilir. Öte yandan damar tıkanıklığı gibi uzuv kaybına veya herhangi bir sistemin iflasına kadar varan sonuçlar doğuran yüksek tansiyonun tespit edilmesi fazlasıyla önemlidir. Yüksek tansiyon yalnızca rutin kontroller ya da ağır hastalıklar sonrasında yapılacak tahliller ile fark edilebilir.
Stres
Stres, vücudumuzun zorlandığı ya da rahatsız olduğu bir durum karşısında hissettiği gerginliğe verilen isimdir. Birey kendini huzursuz ve mutsuz olarak hisseder. Kendini gergin ve mutsuz hissetmek, düşük enerji, bunalmış hissetmek ve zihnin sessizleşmesi gibi belirtiler stresin işareti olarak görülür. Stres, diğer faktörler ile birleştiğinde damar tıkanıklığına sebebiyet veren risk faktörlerinden birisi olarak görülür.
Sağlıksız Beslenme
Sağlıksız beslenme genellikle kişilerin kendi ihtiyacına göre beslenememesi bunun yanı sıra çok fazla şeker ve tuzun da yeterince vücuda alınmaması sonucunda ortaya çıkar. Ne kadar çok sağlıksız yiyecek veya içecek tüketirsek, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu mineral ve vitaminleri de o derecede az almış oluruz. Depresyon riskini arttıran sağlıksız beslenme, obezite gibi sonuçlara da sebebiyet verdiğinden damar tıkanıklığında bir risk faktörü olarak görülür.
Sigara ve Alkol
Sigara ve alkol, her insanın ve her toplumun sağlığını olumsuz etkileyen iki zararlı etmendir. Bağımlılığa sebep olan ve bireyin kendisinin yanı sıra çevresine de zarar veren alışkanlıklardan olan sigara ve alkol, karaciğer ve akciğere zarar verir. Sigara, kan dolaşımını yavaşlatarak kalp krizi riskini arttırır ve kanın oksijen taşıma kapasitesi azalır. Dudak, yanak ve gırtlak kanserlerine sebep olan sigara, ağız kokusu yaparak diş ve diş eti hastalıklarına da sebep olur. Gebelikle tüketilen sigara ve alkol düşük doğumlara ve bebekte gelişme geriliğine sebep olurken uyku düzenini de bozar. Bunların yanı sıra özellikle sigara, damar tıkanıklığı hastalığını oluşturan faktörlerden birisidir.
Hareketsiz Yaşam
Teknolojinin sebep olduğu hareketsiz yaşam tarzı sebebiyle erken yaşta büyük sağlık sorunları ile karşılaşılıyor. Günlük egzersizler hatta yürüyüşler bile yapılmaması kişinin damarlarının tıkanmasına bile sebebiyet veriyor. Her rahatsızlıkta olduğu gibi düzenli egzersizler ve fiziksel aktiviteler, damar tıkanıklığını önlenebilir hale getirebiliyor.
Damar Tıkanıklığı Komplikasyonları
Damar tıkanıklığı hastalığı esnasında, geç teşhis edildiğinde veya hastalık sonrasında çeşitli komplikasyonlar görülebilir.
Kalp Krizi
Kalp krizi, kendini şiddetli kalp ağrısı ile belli eder. Göğüste, sol kolda, sırt ve mide bölgesinden çeneye doğru yayılan kalp ağrıları, muhtemel bir kalp krizinin belirtisidir. Çok şiddetli ve ani bir şekilde gerçekleşen kalp krizi, damarlardan herhangi birinin ani olarak tıkanması ve kalbe kan akışının durması sebebiyle gerçekleşir. Tıkanan damarın kalbi beslediği bölgede kalp dokusu hücresinin kaybolması sebebiyle ortaya çıkan kalp krizi, ölüme varan sonuçlar doğurabilir. Kalp krizi, damar tıkanıklığı esnasında aniden gerçekleşir.
Felç
Dünyada kalp ve kanser hastalıkları sonrasında en sık olarak görülen felç, her yıl dünyada 17 milyon kişinin başına gelmekte ve bu kişilerin 6 milyonu hayatını kaybetmektedir. Tipik olarak, zehirlenme veya yaralanma ile birlikte vücudun belli bir kısmında hareket etme ve hissetme yeteneğinin kaybı olarak bilinen felç, sinirlerin devre dışı bırakılması anlamına gelir. Yunanca aynı anlama sahip kelimeden türetilen felç, genelde sinir sistemi hasarının motor fonksiyon veya duyusal bilginin kaybolmasına bağlı olarak gerçekleşir. Beynin herhangi bir bölgesinde oluşan felçlerin hemen hepsi pıhtıdan kaynaklanan bir damar tıkanıklığı sebebiyle gerçekleşir. Damar tıkanıklığı hastalığının, hastalık esnasındaki komplikasyonlarından birisi olan felç, çok ciddi zararlar oluşturabilir.
İnme
Yetişkinlerde kalp hastalığına çok daha fazla rastlanmaktadır. Hatta kanser ve felç gibi kalp hastalıkları da en yaygın ölüm sebepleri arasında yer almaktadır. Bunların yanı sıra damar tıkanıklığını oluşturan düzensiz, hareketsiz yaşam ve dengesiz beslenme de inmeye zemin hazırlayabiliyor. Genelde felç ile aynı anlamda kullanılsa da felçten farklı olarak beyin krizi olarak ifade edilir.
Ayakta Yaralar
Ayak yaraları, ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan ve önemli bir sorun olarak kabul edilen bir çeşit komplikasyondur. İleri yaşlarda ayak kaybına kadar giden ayak yaraları, her 100 insandan birinde görülür. Bu yaraların oluşumunda pek çok neden olsa da genelde diyabet ya da damar tıkanıklığı sebebiyle oluştuğu bilinir.
Damar Tıkanıklığı Nasıl Önlenir?
Damar tıkanıklığı, kalıtsal olarak da yatkınlıkla alakalı olan bir hastalık olsa da çeşitli yollarla riski minimuma indirilebilen bir hastalıktır.
Sağlıklı Beslenme
Sağlıklı beslenme için çok özel koşullara ihtiyaç yoktur. Besinleri satın almadan tutun tüketilmesine kadar geçen süreç ve yaşam tarzı, sağlıklı beslenmenin temelini oluşturur. Hazır yiyecekler yerine taze yiyecek ve içeceklerin tercih edilmesi bile bir sağlıklı beslenmedir. Öte yandan günlük ihtiyacınız olan kadar besini alarak sağlıklı bir hayat yaşamak fazlasıyla kolaydır.
Düzenli Egzersiz
Risk faktörleri içerisinde de bahsettiğimiz hareketsiz yaşam, bireyin damar tıkanıklığı hastalığına yatkın olmasını sağlar. Bu risk faktörünü ortadan kaldırmak için düzenli egzersiz ve fiziksel aktivite yapılması önemlidir.
Sigara ve Alkol Kullanmama
Özellikle sigara sebebiyle damar tıkanıklığı oluşan hastaların sayısı oldukça fazladır. Bu sebeple yine risk faktörleri içerisinde bahsettiğimiz sigara ve alkol gibi zararlı maddelerden uzak durmak, damar tıkanıklığını riskinin en aza indirilmesinde bireye yardımcı olacaktır.
Sık Sorulan Sorular
Bu bölümde damar tıkanıklığı hastalığı ile ilgili sık sorulan sorulara yanıt vereceğiz.
Damar Tıkanıklığı Ölüme Sebep Olur Mu?
Evet. Damar tıkanıklığı zamanla uzuvlardan taşarak beyne ya da kalbe doğru giderek tıkanmalara sebep olabilir. Bu iki organda oluşabilecek ani tıkanmalar da direkt olarak ölüm sebebi olabilir.
Damar Tıkanıklığı Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Damar tıkanıklığı bacak ya da kol gibi uzuvlarda ortaya çıktığında ve tedavi edilmediğinde, damar tıkanıklığını kangren takip eder ve ilgili uzvun kesilmesi gerekir. Öte yandan beyin ya da kalp damarlarında ortaya çıktığında ve tedavi edilmediğinde, felç ve kalp krizi ile ölümlere kadar gidebilir.
Damar Tıkanıklığının Kesin Çözümü Var Mı?
Evet. Çeşitli vitamin takviyeleri ve cerrahi operasyonlar ile damar tıkanıklığı çözülebilir. Ancak sayısı çok az da olsa dünya üzerinde bir türlü damar tıkanıklığı çözülemeyen hastalar bulunmaktadır. Bunun sebepleri ise henüz bilinmemektedir.
Tedaviden Sonra Hastalık Tekrarlayabilir Mi?
Hayır. Damar tamamen ya da tamamına yakın bir şekilde eski sağlığına kavuştuğundan tekrarlaması için aynı risk faktörlerinin bir araya gelmesi gerekir. Bu risk faktörlerinin tekrar bir araya gelmemesi için ise hastanın kendini koruması gerekir.
Damar Tıkanıklığının Bitkisel Tedavisi Var Mı?
Evet. Damar tıkanıklığının bitkisel tedavisi için uzman doktorun tedavisi dışında kalp dostu ve damarlara iyi gelen bitkilerin tüketilmesi önerilir. Maydanoz sarımsak kürü, damar tıkanıklığının giderilmesi için oldukça önemlidir. Damar tıkanıklığına iyi gelen maydanoz ve sarımsağın kürü için taze olmasına önem gösterdiğiniz malzemeleri bir araya getirerek sarımsağın içerisinden bir diş ayırın. Maydanozdan da sağları ile birlikte 10-12 parça alın. Aynı zamanda taze sıkılmış bir limondan da 2 yemek kaşığı yarım bardak veya bir bardak klorsuz suya ihtiyacınız olacak. Tüm malzemeleri ayarladıktan sonra blender yardımı ile kıymanız gerekiyor. Maydanozların en ufak parçalara ayrılarak içilme kıvamına gelmesi gerekiyor. Uzman doktorlar, hazırlanan bu kürün kahvaltıdan 20 dakika önce tüketilmesi gerektiğini vurguluyor. 3 gün boyunca maydanoz kürünü sarımsaklı, 3 gün sarımsak olmadan olarak uyguluyoruz. Damar tıkanıklığı tedavisinde bu bitkisel yöntemin 9 gün uygulandıktan sonra 3 gün ara verilerek tekrar uygulanması gerekiyor.
Damar Tıkanıklığı İş Hayatını Ve Sosyal Hayatı Nasıl Etkiler?
Damar tıkanıklığı, ölümcül hastalıklara sebebiyet verdiğinden kişiyi psikolojik olarak huzursuz hissettireceği gibi bacak ya da kollarda oluşan damar tıkanıklığı özellikle ağır işlerde çalışanlar için çabuk yorulma ve kendine olan fiziksel güvenin minimum seviyeye inmesiyle sonuçlanır. Öte yandan sosyal hayatında spor ile uğraşan birey, oluşacak kondisyon düşüklüğünü net olarak fark eder ve aynı şekilde psikolojik olarak çöküntü hisseder.
Damar Tıkanıklığı Genetik Midir?
Damar tıkanıklığı, genetik faktörlerden de etkilense de risk faktörleri başlığı altında bahsettiğimiz risklerin, herhangi bir genetik yatkınlık olmadan damar tıkanıklığını oluşturması mümkündür.
Tedaviden Sonra Hastalar Ne Yapmalı?
Damar tıkanıklığı tedavisi sonrasında aynı risk faktörlerinin oluşmasının engellenmesi için sigara ve alkol bırakılarak düzenli aktivite ve düzenli beslenme uygulanmalıdır.
Damar Tıkanıklığı Tedavisi Zor Mudur?
Hayır. Çeşitli ilaçlar, bitkisel yöntemler, girişimsel yöntemler veya cerrahi yöntemler ile damar tıkanıklığı, tedavi edilebilir.
Tedavide Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Nelerdir?
Her ilacın farklı yan etkileri bulunur. Uzman doktor tarafından tüm tahlilleriniz yapılarak bünyenize en az seviyede yan etki yansıtacak olan ilaç seçilir ve tedavi süresinde bu ilaç uygulanır.
Bypass Ameliyatının Riskleri Nelerdir?
Bypass ameliyatında, ileri teknoloji donanımlı cihazlar kullanılmasıyla birlikte ölüm riski yüzde 1 civarına düşmüştür. Aynı zamanda bypass ameliyatı, ilaç tedavisi ve girişim tedavilerine nazaran çok daha konforludur. Bypass ameliyatının tek riski ölümdür. Çünkü hali hazırda ameliyat yapılan nokta hayati bir noktadır. Günümüzden yaklaşık 50 yıl önce Bypass ameliyatının ölüm riski yüzde 50 civarındayken, günümüzde neredeyse sıfırdır.
Ameliyattan Sonra Kaç Gün Yatış Verilir?
Damar tıkanıklığı hastalığı ameliyatı sonrasında genellikle hastalar 1 gün gözlem altında tutulup taburcu edilir.
Hasta Aterektomiden Hemen Sonra Araç/Makine Kullanabilir Mi?
Hayır. Hastanın aterektomi sonrasında en az bir gün dinlenmesi gerekir.
Damar Tıkanıklığı Hangi Yaş Aralığında Görülebilir?
Damar tıkanıklığı batı toplumunda 50-60 yaşlarında sıklıkla görülürken Türkiye'de 30-50 yaşlarında sıklıkla görülmektedir. Türkiye'de yaşayan insanlar genelde emekli olur olmaz kalp ve damar hastalıklarının her türlüsü ile mücadele ediyor. Bunun sebebi de çocukluğa kadar dayanıyor.
Bypass Ameliyatı Kimlere Önerilmez?
Çok yaşlı ve bünyesi narkozu kaldırmayacak kişilere bypass ameliyatı önerilmez.
Damar Tıkanıklığı En Çok Hangi Damarlarda Görülür?
Damar tıkanıklığı en fazla atardamar ve toplardamarlarda ortaya çıkan bir sorundur. Kılcal damarlarda çıkan sorunlar çok nadirdir ve çözümü neredeyse imkansızdır.
Hangi Damarın Tıkanması Daha Tehlikelidir?
Kalp ve beyinde bulunan damarların tıkanması hayati tehlike arz ettiğinden, bu damarların tıkanması vücudumuz ve hayatımız için en tehlikeli durumlardan birisidir.
Damar Tıkanıklığı İçin Hangi Bölüme Gidilir?
Damar tıkanıklıkları oldukça tehlikeli olabilmektedir. Sürekli çarpıntı, ani bayılmalar ya da buna benzer belirtiler ile karşılaşılırsa acilen kalp ve damar cerrahisi bölümüne başvurulmalıdır. Burada yapılan incelemelerden sonra bu konuda uzman olan hekimler tarafından cerrahi ya da ilaçlı tedavi prosedürleri başlatılacaktır.
Damar Tıkanıklığı Hangi Testlerle Anlaşılır?
Damar tıkanıklıklarının tespitinde birden fazla teste başvurulabilmektedir. Hangi damarın tıkandığı ve ne ölçüde tıkandığı testin sonucunu etkilediği için, birden fazla test uygulanması standart bir uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır.
- EKO, ses dalgaları ile kalbin ve kalbe giden damarların yapısını ortaya çıkarır.
- Efor testi, yük altında kalbin ve damarların çalışma performansını ortaya koyar.
- Bilgisayarlı tomografi, damar içlerindeki plak yapılarını ortaya koymaktadır.
- MR, kalbin iç yapısı ve diğer elemanları hakkında görüntüler vermektedir.
- Talyum testi, radyoaktif madde ile damar işlevlerinin ölçülmesini sağlar.
-
Anjiyografi, damar içine girilerek görüntü alınmasını sağlayan yöntemdir.
Damar Tıkanıklığı Olan Nasıl Beslenmelidir?
Damar tıkanıklığının ortaya çıkmasında genetik yatkınlık, hareketsizlik ve yanlış besin tüketimi önemli yer tutar. Damar tıkanıklığına yönelik tedaviye başlandığında beslenme alışkanlıklarının da sağlıklı hale getirilmesi gerekir.
- Hayvansal yağların tüketimi minimumda tutulmalıdır.
- Sebze ve meyve ağırlıklı bir beslenme düzenine geçilmelidir.
- Kanı akışkan hale getiren besinlerin tüketimi artırılmalıdır.
- Sarımsak, nar, ıspanak, bitkisel çaylar, avokado, brokoli, elma ve keten tohumu tüketimi artırılmalıdır.
-
Öğünler düzenli hale getirilmeli, ideal kiloya ulaştıracak özel bir diyete geçilmelidir.
Damar Tıkanıklığına Neler İyi Gelir?
Damar tıkanıklığının tedavisine başlandıktan sonra hastanın hayat tarzında değişiklikler yapması, tedaviyi destekleyen ve hastaya iyi gelen şeylerdir. Hareketsiz yaşam terk edilmelidir. Günde bir saat kadar hafif – orta tempolu spor yapılması oldukça faydalı olacaktır. Uyku düzenli olarak uyunmalı, sabah erken kalkılmalı ve gece on ikiden önce yatılmalıdır. Şehir yaşamında uzaklaşmak, daha stressiz bir iş yaşamına geçmek, hobi edinmek de damar tıkanıklığını geriletecek unsurlardandır.