Kekemelik
- Sık Sorulan Sorular
- Kekemelik Bireyin Yaşamını Nasıl Etkiler?
- Kekemelik Toplumda Görülme Sıklığı Nedir?
- Kekemeliğin Nedeni Psikolojik mi?
- Kekemelik Zeka Geriliği Göstergesi midir?
- Kekemelik Tamamen İyileşebilir mi?
- Kekeme Olan Kişileri Taklit Etmekle Kekemelik Oluşur mu?
- Kekemelik Nasıl Tedavi Edilebilir?
- Kekemeliği Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
- Korku Filmi İzlemek Kekemeliğe Sebep Olur mu?
- Kekemelik Doğuştan mıdır?
- Çocukların Kekelediğini Duyulduğunda Ne Yapmak Gerekiyor?
- Kekemelik Sorunu Olan Kişiler Hastanede Hangi Bölüme Gitmelidir?
- Kekemelik Geliştiğinde Tedavi Edilebilir mi?
- Kekemelik Hangi Yaşta Ortaya Çıkar?
- Kekemeliğin Sebebi Duygusal mı?
- Kekemelikte İlaç Tedavisi Uygulanır mı?
- Kekemelik hangi hastalığın belirtisidir?
Kekemelik, çocukların konuşmalarında karşılanabilen sorunlar içerisinde yer almaktadır. Kekemelik sorununun erken yaşta başladığı bilinirken, hastalık olarak gösterilir. Ancak kekemeliğin bir hastalık olmadığını bilmelisiniz. Erkeklerde görülme sıklığının kadınlardan 3 kat daha fazla olduğu belirtiliyor. Hastalığın tedavisine ilişkin önemli adımlar atılmıştır. Türkiye'de de bu konuda ilerleme bulunuyor.
Kekemelik Hakkında
Erkeklerde daha fazla görülmekte olan kekemelik hastalığı, hiçbir yapısal ve fizyolojik farklılık göstermemektedir. Ancak yapılan araştırmalara göre, kekeme hastası olan çocukların konuşmaya geç başladığı görülüyor. Bu sebep ile artikülasyon bozukluğu denilen bazı seslerin yanlış telaffuzu sorunu yaşanır. Sorunun tespit edilmesinin ardından çeşitli yöntemler ile kekemeliğin ortadan kalkabileceği bilinmektedir.
Kekemelik Nedir?
Kekemeliğin ne olduğuna ilişkin birçok soru bulunmaktadır. Konuşma esnasında konuşmanın düzenli bir şekilde ilerlemesindeki bozuklardan ibarettir. Bu bozuklar sebebi ile yineleme ve duraklama gibi problemler ortaya çıkmaktadır. Kekemeliğin kişinin sosyal ortamlarda özgüven kaybetmesine ve kaygılarının oluşmasına neden olduğu görülüyor. Kekeme hastalarının %80'inde bu sorunun olduğu belirtilmektedir.
Kekemelik ve Yaş
Hastalıkların belli görülme yaşları olmaktadır. Kekemelik hastalığına ilişkin yapılan araştırmalarda, daha sık çocuklarda görüldüğü biliniyor. Özellikle küçük çocuklarda görülen hastalıklardan birisidir. Kentsel kesimlerde yaşayan çocuklarda daha sık olduğu gözlemlenir. Kekemelik hastalığının görülme yaşına ilişkin bir araştırmada, 2-7 yaş arasında sıklıkla görüldüğü belirtilmektedir. Hastalığın ortalama başlangıç yaşı ise 5 olarak belirtiliyor.
Kekemeliğe daha geç yaşta yakalanan hastalar, daha büyük sorunlar ile karşılaşıyorlar. Duraklamalarda ki artışın daha çok olduğu görülürken, iletişim kurma korkuları ise had safhada olmaktadır. Erkeklerde sık görülmesi sebebi ile erkek çocukların iletişim kurmaktan kaçındığı gözlemleniyor. Çocukluk çağında kekemeliğe yakalanmasına rağmen tedaviye ilişkin adımlarda bulunmayan birçok kişi bulunmaktadır. Bu kişilerin yetişkinlik çağında daha büyük sorunlarla karşılaştığı bilinir.
Kekemelik ve Cinsiyet
Belli hastalıklarda cinsiyetin önemli bir faktör olduğu bilinir. Kekemelik hastalığı içinde cinsiyet önemlidir. Kekemeliğin erkeklerde kadınlara göre daha fazla görüldüğü gözlemleniyor. Konuyla ilgili araştırma yapan uzmanlar, her 6 kekemeden 5'inin erkek olduğunu belirtmektedir. Kadınlarda ve erkeklerde kekemeliğin görülme oranı ise yaşa göre değişiyor.
Kekeme olan bir kadının erkeğe göre tedaviye daha olumlu yanıt verir. Cinsiyetler arasında bu farklılığın içerisinde iki sebep bulunmaktadır. Bunlardan birincisi ise genetiktir. Erkeklerin, kekemelik hastalığına ilişkin doğuştan bir eğilimleri olduğu söyleniyor. Erkeklerde bulunmakta olan Y kromozomunun kekemelik için daha uygun olduğu belirtilmektedir. Bu teze ilişkin ise henüz bilimsel verilere ulaşılmış değil. Diğer bir sebep ise adrenalin değişimi olarak gösteriliyor. Kadınlarda adrenalin değişiminin erkek çocuklara göre daha erken yaşta başladığı bilinir. Kadınların sosyal becerilerinin gelişimlerinin daha hızlı gerçekleşmesi sebebi ile kekemeliğin görülme sıklığı azdır.
Nörotik Olarak Kekemelik
Kekemelik, nörotik olarak değerlendirilebilir. Kişinin kişisel ve psikolojik özelliklerinden kaynaklı olarak kekemeliğin oluşabildiği belirtilmektedir. Tedavi için kekeleyen kişinin kişisel, ruhsal ve sosyal durumlarının anlaşılması gerekiyor.
Nörotik olarak kekemeliğe göre kekemelik, kişiyi tehdit etmekte olan bir durum veya fikre ilişkin savunma mekanizması olabilir. Sigmund Freud, kekemeliğin psikanaliz ekolüne göre şekillenmesini sağlamıştır.
Öğrenilmiş Bir Davranış Olarak Kekemelik
Kekemeliğe ilişkin ortada birçok farklı görüş bulunmaktadır. Kekemeliğin öğrenilmiş bir davranış olduğu da belirtiliyor. Bu görüşü savunanlar ise kekemeliğin ayrı gösterilmesine karşıdırlar. Kekeme olan ve olmayanlar arasında hiçbir ayrıcalığın olmadığını söylerler. Öğrenilen bir davranış olduklarını belirtirler. Konuşmanın kendisinin öğrenilen bir süreç olduğunun altını çiziyorlar.
Hastalığın kişiselleştirilmesine karşı olan bu kişiler, kekemeliğin herkesin başına gelebileceğini belirtmektedirler. Konuşma gelişime ilişkin bu dönemde kekemenin yanında olunması gerektiğini söylerler. Kekemeliğin herhangi bir yapısal özre bağlanmaması gerekir. Kurama göre kekemeliğin kalıtsal olduğu da söylenemez. Ortada genetik bir durumdan çok, geleneksel bir halin olduğunu belirtirler. Kuram, kekemelik ile psikoloji arasında bir bağlantı kurulamayacağını söylüyor.
Yapısal Bir Farklılık Olarak Kekemelik
Her hastalık için farklı görüşler ve kuramlar olabilir. Kekemelik içinde ortada farklı görüş ve kuramlar bulunmaktadır. Hastalığın yapısal bir problem olduğunu belirtenler vardır. Kişilik bozukluğu ve direniş belirtisi ise diğer yaklaşımlardan sadece birkaçı olarak karşımıza çıkıyor.
Yapısal bir farklılık olarak kekemelik, kişinin belli özelliklere sahip olması sebebi ile oluştuğunu ortaya koyar. Bu özellikler ise genetiksel veya sonradan kazanılmış olabilir.
Kekemelik Hastalığının Nedenleri
Kekemelik, 2 ve 7 yaş arasında ortaya çıkmakta olan konuşma bozukluğudur. Kekemeliğin erkeklerde daha sık görüldüğü bilinmektedir. Çocuğun konuşmasında akıcılık ve zamanlama açısından bozukluklar meydana gelmesine sebep olur. Seslerin uzaması, sözcük tekrarı ve kelimelerin bölünmesi gibi çeşitli bozukluklar ortaya çıkabilir. Peki, kekemeliğin nedenleri nedir? Hastalığın nedenleri içerisinde;
- Ailevi Sorunlar
- Psikososyal Olarak Sıkıntı Veren Çevrelerde Bulunmak
- Herhangi Bir Durumda Oluşan Şiddetli Korku
- Baskı ve Stres Altında Kalmak
- Titiz ve Kontrolcü Bir Çevreden Yetişmek
- Travmatik Durumlar
- Kalıtsal Durumlar
Yer almaktadır.
Ailevi Sorunlar
Aile yapısı, çocuğun gelişiminde büyük rol oynamaktadır. Günümüzde yapılan araştırmalara göre, kekemeliğin en büyük nedenleri içerisinde ailevi sorunların olduğu belirlenmiştir. Aile içerisinde şiddet, tartışma ve geçimsizlik gibi durumların kekemeliğe neden olabileceğini bilmelisiniz. Çocuğun daha sevecen bir ailede yetişmesinin kekemelik ve diğer birçok hastalığın oluşumuna engel olacağından emin olabilirsiniz.
Güvenilir bir ailede bulunan çocuğun kekemelik hastalığına yakalanma ihtimalinin daha az olduğu belirtiliyor. Ailevi sorunları bulunan ebeveynlerin sorunlarını çocuklarına yansıtmaması gereklidir. Çocuğun sorunlardan etkilenmesi sebebi ile korku, stres vb. durumlarda ortaya çıkabilir. Bu durumlar ise kekemeliğin oluşmasına neden olabilmektedir. Ailelerin çocukların gelişimi için sorunlarını göstermemeleri ve bitirmelerinin önemi büyüktür.
Psikososyal Olarak Sıkıntı Veren Çevrelerde Bulunmak
Bir çocuğun gelişiminde bulunduğu çevrenin öneminin unutulmaması gereklidir. Çocuğun psikolojisine zarar verebilecek olan sosyal bir çevrede bulunması, çeşitli hastalıkların oluşumuna sebep olmaktadır. Bu hastalıklar içerisinde kekemelikte yer alıyor. Kekemeliğin nedenleri içerisinde çocuğun bulunmakta olduğu çevrede bulunmaktadır.
Ebeveynlerin çocuklarının gelişimlerinde sorumluluklarını unutmaması gerekiyor. Psikolojik açıdan olumsuz bir çevrede bulunan çocuklar, çeşitli bozukluklar ile karşılaşabilir. Bu bozukluklar içerisinde konuşma bozukluğu da yer alabiliyor. Kekemelik hastalığına yakalanan çocuklara yönelik yapılan bir araştırmada, birçoğunun sıkıntılı çevrelerde bulunduğu belirlenmiştir. Sizlerde ebeveyn olarak çocuğunuzun bulunduğu çevreye dikkat etmelisiniz. Çocuğun sosyal çevresinin konuşma bozukluğuna sebep olabileceğini unutmayın.
Herhangi Bir Durumda Oluşan Şiddetli Korku
Dünya üzerinde psikolojik olan çeşitli rahatsızlıklar bulunmaktadır. Bu hastalıklar içerisinde kekemeliğin olduğu da belirtiliyor. Kekemeliğin korkudan dolayı ortaya çıkabileceği belirtilmektedir. Genellikle 3 ila 7 yaş arasında ortaya çıktığı bilinir.
Kekemeliğin oluşumunda şiddetli korkunun etkisi büyüktür. Bir çocuğun yaşadığı bir olayın etkisinde kolaylıkla kalabileceğini biliyoruz. Çocukların olaylardan daha çok korktuğu da bellidir. Olaydaki şiddetli korkunun oluşturabileceği sorunlar ve rahatsızlıklar bulunmaktadır. Bu rahatsızlıklar içerisinde ise kekemelik (konuşma bozukluğu) yer alıyor. Aile içerisinde yaşanan şiddetli geçimsizlikten, herhangi bir hayvandan veya yapılan şakadan dolayı çocuğun şiddetli şekilde korkabileceğini unutmamalısınız. Herhangi bir durumda oluşan şiddetli korku sebebi ile kekemeliğin oluşma ihtimali yüksektir. Kekemeliğin en büyük nedenleri arasında gösterilir.
Baskı ve Stres Altında Kalmak
Çocukların diğer insanlara göre daha kolay baskı ve stres altında kaldığı bilinir. Baskı ve stresin oluşturduğu çeşitli rahatsızlıklar bulunmaktadır. Kekemelikte, baskı ve stres sebebi ile oluşabilir. Yapılan araştırmalara göre, okul çağındaki çocuklarda kekemeliğin daha sık görüldüğü öğrenilmiştir. Öğretmen, eğitim veya sosyal çevreden kaynaklanan baskının stres oluşturduğu görülür. Bu stres ise çocukta konuşma bozukluğuna neden olabilmektedir.
Ebeveynler, çocuklarının konuşma bozukluğu ile karşılaşmaması için üstüne düşeni yapması gerekir. Çocuklarının baskı ve stres altında olmamış olmasını sağlamalıdır. Psikolojik olarak rahat ve huzurlu bir ortam oluşturmalısınız. Kekemeliğin nedenleri arasında baskı ve streste yer alır.
Titiz ve Kontrolcü Bir Çevreden Yetişmek
Her çocuk, farklı bir çevrede yetişmektedir. Çocuğun yetiştiği çevrenin gelişimi için önemi yüksektir. Titiz ve kontrolcü bir çevreden yetişmek, çocuklarda çeşitli rahatsızlıklara sebep olabiliyor. Bu rahatsızlıklar içerisinde ise kekemelikte yer almaktadır. Kekemeliğin nedenleri arasında aşırı titizlik ve kontrolcülükte bulunuyor. Sürekli kendini kontrol etme ihtiyacının oluşturduğu rahatsızlıklardan birisidir. Çocuğun kendisini sıkması, konuşma bozukluğunun en büyük nedenlerinden birisi olarak gösterilir.
Travmatik Durumlar
Kekemelik, konuşma bozukluğundan kaynaklanan bir rahatsızlıktır. Günümüzde hastalığa ilişkin çeşitli kuramların öne sürüldüğü bilinir. Hastalığın nedenleri ise bellidir. Travmatik durumlar yaşayan çocuklarda, kekemelik rahatsızlığının daha sık görüldüğü belirlenmiştir. Özellikle küçük yaşlarda köpek veya farklı bir hayvandan korkmak ve aile içerisinde şiddete şahit olmak, en fazla karşılaşılan travmatik durumlar olarak gösteriliyor.
Çocuğun travmatik durumlar sonucunda korku ve heyecan sebebi ile konuşma bozukluğuna yakalandığı belirlenmiştir. Bu bozukluğun bir diğer ismi ise kekemelik olarak bilinir. Erkeklerin, kekemelik hastalığına daha eğimli olduğu tespit edilmiştir. Travmatik durumlar yaşayan erkek çocuklarda konuşma bozukluğunun sıklıkla olduğu bilinir.
Kalıtsal Durumlar
Kekemeliğin meydana gelmesinde çeşitli nedenler bulunmaktadır. Bu nedenler içerisinde kalıtsal durumlar yer alır. Aileden kaynaklı olarak kekemeliğin oluşabildiği biliniyor. Kekemeliğe ilişkin uzmanlar tarafından yapılan bir araştırmada, her 9 kekemeden 3'ünde gen değişiminin bulunduğu tespit edilmiştir. Kısacası kekemeliğin nedenleri arasında kalıtsal durumların etkisi fazladır.
Kekemelik Belirtileri
Kekemelik hastalığının belirtileri hakkında bilgi sahibi olunması gerekir. Hastalığın belirtilerine ilişkin bilgi sahibi olabilmeniz için araştırma yapabilirsiniz. Uzmanlar tarafından belirlenen belirtiler ise aşağıda bulunmaktadır.
İlk Belirtiler
Kekemelik, çocukluk döneminde görülmeye başlamakta olan hastalıklar arasında yer almaktadır. Hastalığın belirtilerine ilişkin bilgi sahibi olmanız, sizlerin bilinçli bir ebeveyn olmanızı sağlayacaktır. Kekemelikteki ilk belirtiler ise aşağıda listelenmiştir.
- Çocuklarda 2-5 Yaş Aralığında Konuşma Güçlükleri
- Sesleri Uzatma ve Ünlemler
- Sözcüklerin Parçalanması ve Duraklamalar
- Gereksiz Kelimeler Yetiştirme
- Tek Heceli Sözcük Yenilemeleri
Çocuklarda 2-5 Yaş Aralığında Konuşma Güçlükleri
Çocuklarda en fazla rastlanılan rahatsızlıklar arasında kekemelik bulunmaktadır. Kekemeliğin belirtileri ise çocuklarda kolaylıkla görülebiliyor. Özellikle 2-5 yaş aralığında konuşma güçlükleri yaşamakta olan çocuklar, kekemelik belirtisi göstermektedir.
Sesleri Uzatma ve Ünlemler
Kekeme olan kişilerin konuşmalarında ciddi bozukluklar görülür. Sizlerde bu bozuklukları kolaylıkla fark edebilirsiniz. Normal bir insana göre sesleri uzatma ve ünlemler, kekemelerde karşılaşılan durumlar içerisindedir. Bir çocuğun kekeme olabilmesi için gereğinden fazla sesleri uzatması ve ünlem kullanması gerekir. Böyle bir durumda çocuğa kekeme tanısını koyabilirsiniz.
Sözcüklerin Parçalanması ve Duraklamalar
Sözcüklerin parçalanması ve duraklamalar, kekemelerde sıklıkla karşılaşılan durumlar içerisindedir. Kekemeliğin belirtilerine yönelik yapılan araştırmada, çocukların sıklıkla sözcükleri parçaladıkları görülüyor. Aynı zamanda konuşurken sık şekilde duraksama yaşıyorlar. Konuşma bozukluğuna sebep olan bu durum, çocuğun özgüvenine de olumsuz şekilde yansımaktadır.
Gereksiz Kelimeler Yetiştirme
Kekeme hastaları, cümle içerisinde gereksiz kelimelerin kullanıma fazlasıyla yer vermektedir. Gereksiz kelimeler yetiştirme sebebi ile ortaya konuşma bozukluğu çıkıyor. Kekeme hastalarının konuşmalarındaki bu bozukluk, hastalığın belirtileri içerisinde bulunur.
Tek Heceli Sözcük Yenilemeleri
Kekeme hastalarına yönelik yapılan araştırmalarda, tek heceli sözlük yenilemelerinin sıklıkla yapıldığı gözlemleniyor. Bir çocuğun konuşmasından da kolaylıkla anlayabilirsiniz.
İlerleme Sürecinde Belirtiler
Bir çocuğun kekeme olmasının ardından ortaya çeşitli belirtiler çıkmaktadır. Bu belirtilerden bazıları ise hastalığın gelişiminde ve ilerleme sürecinde gözükür. Kekemelikte ilerleme sürecindeki belirtiler arasında;
- Sıkıntılı Nefes Alma
- Anormal Ses Kalitesi
- Konuşmaya Eşlik Eden Anormal Vücut Hareketleri
- Eli veya Ayağı İle Yere Vurma
- Vücudunu Sallama
- Boynu Ağzı Yamultma
- Göz Teması Kuramama
- Kapıyı Telefonunu Açmama
- Suskunluk
Sıkıntılı Nefes Alma
Nefes alıp vermede bir sorun bulunması, hastalıkların belirtileri içerisinde yer almaktadır. Sıkıntılı nefes alma, kekemeliğin belirtilerinden birisidir. Kekeme olan bir çocuğun hastalığındaki gelişim, çeşitli belirtileri gösteriyor.
Anormal Ses Kalitesi
Kekeme hastası olan kişilere yönelik yapılan incelemelerde, anormal ses kalitesinin ortaya çıktığı belirlenmiştir. Bir çocuğun kekeme olduktan sonra hastalığında ilerleme olduğunun en büyük belirtilerinden birisidir. Çocuğunuzun sesindeki anormal kalite, kekemeliğe ilişkin olumsuzlukların had safhada olduğunu göstermektedir.
Konuşmaya Eşlik Eden Anormal Vücut Hareketleri
Türkiye'de kekeme hastalarına yönelik bir araştırma yapılmıştır. Yapılan araştırmalar sonucunda hastalığın gelişiminde anormal vücut hareketlerinin gözüktüğü görülüyor. Konuşmaya eşlik eden anormal vücut hareketleri, kekemeliğin ilerleme sürecindeki belirtilerdendir.
Eli veya Ayağı İle Yere Vurma
Her hastalığın çeşitli belirtileri bulunur. Kekemelik hastalığının belirtileri ise başlangıç ve gelişim safhası olarak ikiye ayrılır. İlerleme sürecinde olan hastadaki belirtilerin daha ağır şekilde olduğu gözlemleniyor. Kekeme hastası olan çocukların ilerleme sürecinde gösterebileceği belirtiler içerisinde eli veya ayağı ile yere vurma yer almaktadır. Davranışsal bozukluk olarak gösterilen hastalık, çocuğun çevresi tarafından dışlanmasına sebep olabilir.
Vücudu Sallama
Kekemeliğin ortaya koyduğu belirtiler arasında vücudu sallamada bulunur. Özellikle hastalığın gelişim evresinde sıklıkla rastlanılan durumlar içerisinde yer almaktadır. Vücudu sallayan çocukta kekemelik hastalığının bulunma olasılığı yüksektir.
Boynu Ağzı Yamultma
Boyun ve ağızdan kaynaklı davranışsal bozukluklar, kekeme hastalarında sıklıkla görülmekte olan rahatsızlıklar içerisinde bulunur. Hastalığın ortaya koyduğu belirtiler içerisinde yer alması sebebi ile ebeveynlerin dikkatli olması gereklidir.
Göz Teması Kuramama
Çocuklar arasında sosyal ilişkileri kuvvetli olanlar ve olmayanlar bulunur. Sosyal ilişkileri kuvvetli olmayan çocuklarda çeşitli rahatsızlıkların olduğu gözlemlenmektedir. Yapılan araştırmalara göre, kekeme hastalarının göz teması kurmakta zorluk çektiği belirlenmiştir. Gözlerini sürekli olarak kaçırmaları, hastalığın gelişim evresindeki belirtilerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum, okul çağındaki çocuk için daha ciddi gelişimsel bozuklukların ortaya çıkmasına neden olur. Çocuğun kendini ifade etmede sorun yaşaması, içine kapanık bir birey hale gelmesine sebep olmaktadır. Göz teması kuramayan çocuğun özgüven kazanmasına yardımcı olmalısınız.
Kapıyı Telefonu Açmama
Kekeme hastası olan çocuklar, kendilerini ifade etmede çeşitli zorluklar yaşarlar. Aynı zamanda dış çevreye karşı kapanık olurlar. Çocukların iletişim kurmaktan kaçması, hayatlarında olumsuzlukların meydana gelmesine sebep olmaktadır. Kapıyı telefonu açamama, kekeme hastalarında sıklıkla görülür.
Suskunluk
Çocukların içine kapanık olmasına neden olan hastalıklar içerisinde kekemelik bulunmaktadır. Kekeme olan çocukların suskun olduğu gözlemleniyor. Özgüven eksikliği sebebi ile kendilerini ifade etmekten kaçınırlar.
Kekemelik Tanı ve Teşhis Yöntemleri
Bir çocuğun kekeme olup olmadığına 3 yaşından önce karar veremezsiniz. Bunun sebebi ise çocuğun 3 yaşına kadar doğru bir konuşma göstermesi söz konusu değildir. Çocuğun 3 yaşına basmasının ardından konuşmasının düzelmesi ve akıcı konuşmaya başlaması gerekir. Ancak konuşmasında bozukluklar olan çocuklar için kekeme olduğunu söyleyebiliriz. Kekemelik tanı ve teşhisi ise sizler değil, uzman doktor ve psikiyatrinin koyabileceğini hatırlatmak gerekiyor.
Geçici kekemeliğin söz konusu olması halinde kendiliğinden geçeceğinden emin olabilirsiniz. Kekemelik, geçici ve geçici olmayan olarak ikiye ayrılmaktadır. Geçici olmayan kekemelik için çeşitli konuşma terapileri uygulanıyor. Bu terapiler ile kekemeliğin ortadan kalkmasını sağlayabilirsiniz. Doğru terapinin uygulanması için kaliteli terapistlere başvurmanız gerekir.
Kekemelik Risk Faktörleri
Kekemeliğin ortaya çıkmasında çeşitli faktörler vardır. Bu risk faktörleri, hastalığın ortaya çıkmasının en başlıca sebepleridir. Kekemeliğin risk faktörleri arasında;
- Aile Geçmişi
- Cinsiyet Faktörü
- Fonksiyonel Nörolojik Faktörler
Yer almaktadır.
Aile Geçmişi
Bir çocuğun gelişiminde ailesinin etkisi büyüktür. Aile ilişkilerinde bozukluklar olan çocuklar, çeşitli rahatsızlıklar ile karşılaşabilirler. Bu rahatsızlıklar içerisinde konuşma bozuklukları da bulunmaktadır. En sık karşılaşılan konuşma bozuklukları içerisinde ise kekemeliğin yer aldığı bilinir. Kekeme olan kişilere yönelik yapılan araştırmalarda, aile geçmişinin hastalığın oluşumunda etkisinin büyük olduğu belirtilmiştir.
Aile ilişkilerindeki bozukluk, çocuğun içine kapanık bir birey haline dönüşmesine sebep olabilir. Aynı zamanda şiddetli geçimsizlik bulunan ailelerde çocuğun sıklıkla korktuğu görülür. Korku ve heyecan sebebi ile kekemeliğin ortaya çıkabileceğini unutmamalısınız.
Cinsiyet Faktörü
Çocuklarda kekemelik ile ilgili araştırma yapan uzmanlar, cinsiyet faktörünün hastalıktaki etkisine dikkat çektiler. Yapılan araştırmalara göre kekemelikte cinsiyetin önemi büyüktür. Erkek çocuklarda rahatsızlığın daha fazla görüldüğü belirlenmiştir. Uzmanlar tarafından yapılan analizler sonucunda, her 6 kekemeden 5 tanesinin erkek çocuğu olduğu belirtiliyor.
Erkek çocukların kekemelik hastalığına daha yatkın olduğu ortadadır. Erkeklerde kekemelik hastalığı kadınlara göre 4 veya 5 kat görülme sıklığı daha çoktur. Kız çocuklarında kekemeliğin kendiliğinden iyileşmesi ise daha muhtemel olarak biliniyor.
Fonksiyonel Nörolojik Faktörler
Kekeme olan çocuklara yönelik araştırmalar yapılmaktadır. Bu araştırmalarda çeşitli risk faktörlerinin hastalığın ortaya çıkmasına neden olduğu bilinir. Fonksiyonel nörolojik faktörler, kekemeliğin oluşumunda fazlasıyla etkilidir. Yapılan araştırmalar sonucuna bağlı olarak genellikle 3 ile 9 yaş aralığında olan çocuklarda meydana gelen kekemeliğin sebebi sinir ağlarında zayıflık olduğundan kaynaklı olarak meydana geldiği açıklanmıştır. Bu zayıflık sebebi ile akıcı konuşmada ve konuşurken zamanlamada sorunlar ortaya çıkıyor.
Kekemelik Hastalığında Komplikasyonlar
Hastalıkların oluşmasında çeşitli komplikasyonlar bulunmaktadır. Bir hastalığın oluşmasındaki sebepler hakkında bilgi sahibi olabilmeniz, hastalıkta erken tanı ve tedavi için önem taşır. Kekeme hastalığının komplikasyonları içerisinde ise özgüven eksikliği ve depresyon olduğu görülüyor.
Özgüven Eksikliği
Kekemelik rahatsızlığı bulunan çocuklarda görülen komplikasyonlar içerisinde özgüven eksikliği yer almaktadır. Özgüven eksikliği, çocuğun gelişimini oldukça olumsuz etkiler. Özellikle okul çağındaki çocukların içine kapanık olmasını ve kendini ifade edememesini sağlıyor. Kekemeliğin oluşturduğu özgüven eksikliği, çocuğun sosyal hayatta başarısız bir birey hale gelmesine neden olmaktadır.
Çocuklar için en ciddi rahatsızlıklar arasında kekemeliğin olduğu bilinir. Bunun sebebi ise ortaya koyduğu komplikasyonların çocuğun gelişimini ciddi derecede olumsuz etkilenmesinden kaynaklanmaktadır. Kekeme olan bir çocukta özgüven eksikliği olmasından kaynaklanan olumsuzlukların ortadan kaldırılmasına dikkat etmelisiniz. Ebeveynlere bu noktada önemli bir yük düştüğünü belirtmek gerekiyor.
Depresyon
Özellikle erkek çocuklarda sıklıkla görülmekte olan kekemelik, ortaya koyduğu komplikasyonlar sebebi ile oldukça tehlikeli bir rahatsızlıktır. Kekeme olan çocuklar, kendilerini ifade etmekte güçlük çekiyorlar. Bunun sebepleri içerisinde ise depresyona girmeleri bulunuyor. Depresyona giren kekeme hastasının içine kapanık olmaya başladığı gözlemlenmektedir. Böylece dış çevreye kapanan birey, iletişim kurmaktan kaçmaya çalışır.
Çocuklar, yetişkinlere göre daha alıngan olurlar. Kekeme hastası çocuğun gösterebileceği alınganlıklar ise daha fazladır. Diğer insanların kendisiyle dalga geçtiğini düşünen kekeme çocuk, depresyona girmeye başlayabilir. Çocuğun depresyona girmesi ise ruhsal bozuklukların oluşmasına neden olmaktadır. Ebeveynlerin çocuklarının yanlarında olduklarını hissettirmiş olması gerekir. Yalnız olmadığını hisseden çocuğun ruhsal bozukluk yaşamayacağından emin olabilirsiniz. Aynı zamanda kekeme hastası olan çocuklara karşı daha anlayışlı olmalısınız. Ebeveynlerin bu noktada göstereceği sabır ve anlayış, hastalığın üstesinden gelebilmek için önem taşımaktadır.
Kekemelik Nasıl Önlenir
Çocuklarda 2-7 yaş arasında konuşmalarında "gelişme kekemeliği" gözlemlenir. Bu durum, genellikle ebeveynler ve uzmanlar tarafından normal karşılanır. Ancak bazen konuşma kusurlarının kalıcı hale gelebildiği gözlemleniyor. Kekemeliğe bir hastalık olarak bakılmaz. Bu sebep ile herhangi bir hap-ilaç tedavisinin bulunmadığı belirtilir. Kekemeliğin tedavisinde tercih edilmekte olan hapların konuşma esnasında yaşanan takılmalara ilişkin faydası bulunmaz. Kekemeliği önlemek için konuşma terapilerinin uygulanması gerekiyor.
Kekemeliğin tedavisinde C. Van Riper'ın geliştirdiği "Shaping Tekniği" isimli yöntemin rolü önemlidir. Akıcı konuşmadaki bozukluğun ve takılmaların kontrol altına alınması sağlanıyor. Bu teknik ile ilk hece takılmalarından tamamen kurtulma şansı yakalanabilir. Akıcılığın kontrol altına alınması ile hastalığın uzun vadede önlenebileceği belirtiliyor.
Ailelerin kekemeliğin önlenmesinde rolleri fazladır. Kekemeliğin önlenmesi için herhangi bir ilaç veya ameliyat tedavisinin söz konusu olmadığını bilmeleri gerekiyor. Bu bilinçle hareket etmeleri halinde, çocuğun kekemelikten kurtulmaları için önemli fayda sağlarlar. Konuşma terapilerinin en doğru biçimde uygulanılması, hastalığın önlenmesini sağlamaktadır. Ailelerin bunun için konuşma terapilerine başvurmaları gerekir.
Sık Sorulan Sorular
Ebeveynler, çocuklarda görülebilecek hastalıklar hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Böylece hastalığın oluşmasını ve gelişimini engelleyebilirler. Bilgi sahibi olabilmeleri için hastalıkla ilgili sık sorulan soruların ve cevapların bilinmesi gerekir. Kekemelik ile ilgili sık sorulan sorular ve cevapları ise aşağıda yer almaktadır.
Kekemelik Bireyin Yaşamını Nasıl Etkiler?
Hastalıkların insanlara hiçbir zaman faydası bulunmaz. Kekemeliği hastalık olarak göstermese de, konuşma bozukluğuna sebep olduğunu belirtebiliriz. Kekeme olan bir bireyin yaşam kalitesinin normalde daha düşük olduğu gözlemlenir. Çocuklara göre yorum yapılacak olursa, kekeme çocukta özgüven eksikliğinin en üst safhada olduğu görülüyor.
Kekemelik, bireyin yaşamını en ciddi derecede olumsuz etkileyebilmektedir. Yetişkin olan bir insanda kekemeliğin olması, iş hayatında çeşitli sorunlara neden oluyor. Kişinin işe alınmasını ve iş hayatındaki başarısını ciddi derecede olumsuz etkilemektedir. Aynı zamanda karşı cinsle olan ilişkide de sorunlar doğabilir. Kekemelikte özgüven eksikliği, sadece çocuklarda görülmez. Yetişkin bireylerde, özgüven eksikliği ile sıklıkla karşılaşırlar.
Yetişkinlerde kekemeliğin çözümsüz olduğu düşüncesine sahip olanların sayısı bir hayli fazladır. Bu sebep ile herhangi bir tedavi yolu aramaktan vazgeçmiş olurlar. Aynı zamanda bu alanda yeterliliği olmayan ve gerekli lisans eğitimini almamış kişilere tedavi için başvuranların sayısı da yüksektir. Sonuç alınamaması durumunda ümitlerinde azalma oluşuyor. Kekeme rahatsızlığı bulunan kişilerin tedavi için en yetkin kişilere başvurmaları gereklidir.
Kekemelik Toplumda Görülme Sıklığı Nedir?
Kekemelik, her toplumda farklı oranlarda görülebilir. Ancak genel olarak yapılan araştırmalara göre, toplumda görülme sıklığının %1 oranında olduğu belirlenmiştir. Her 100 kişiden 1'inde akıcı konuşmaya ilişkin problemlerin olduğu tespit edildi. Kekemeliğin kadınlarda ve erkeklerde görülme olasılığı eşit değildir. Kekemeliğin görüldüğü her 6 kişiden beşinin erkek olduğu belirtilmektedir.
Türkiye'de kekemeliğe ilişkin çeşitli araştırmalar ve analizler yapılmıştır. Bu araştırmalar ve analizler sonucunda, ülkemizde 700.000 civarında kekemenin olduğu tahmin ediliyor. Çocukların %4 ile %5'i arasında ise kekemeliğin görüldüğü belirtilmektedir. Türkiye'de hastalığın önlenmesi için çeşitli yetkinliklere sahip olan kişilerden yardım alabilirsiniz. Ülkemizde kekemeliğe ilişkin profesyonel şekilde konuşma terapi hizmetini sunan kişiler bulunmaktadır. Kekemelik için yetkin kişilerin artması, hastalığın görülme sıklığının azalmasını sağlayacaktır.
Kekemeliğin Nedeni Psikolojik mi?
Kekemeliğin nasıl başladığına ilişkin birçok soru sorulmaktadır. Ailelerin cevapları ise genellikle aynı olur. Kekemeliği, psikolojik durumlara bağlamaya çalışıyorlar. Uzmanlar, kekemeliğin oluşmasının nedenleri arasında psikolojik durumların olmadığını belirtiyorlar. Psikolojik sebepler ile kekemeliğin oluşmayacağının altını çizmektedirler. Psikolojik durumların sadece var olan yatkınlığın ortaya çıkmasını tetiklediğini belirtiyorlar.
Kekemelik sonucunda olan psikolojik faktörler çocuktan çocuğa göre farklı sonuçlar doğurabilir. Bu sebep ile herhangi bir genelleme yapmanın yanlış olacağını bilmelisiniz. Genelleme yerine kişisel olarak incelenmesi gereklidir. Çocuğun kendi içerisinde ne yaşadığını öğrenmelisiniz. Kekemeliğin nasıl oluştuğunun tespit edebilmeniz, önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Kekemelik Zeka Geriliği Göstergesi midir?
Kekemeliğin oluşmasında çocuğun düşünme hızı ile konuşma hızının uyumlu olmaması bulunuyor. Çocuğun daha aceleci olduğu bilinirken, düşündüklerini ifade etme noktasında konuşmasının düşüncesine yetişemediği gözlemlenir. Kekemeliğin zeka geriliği ile hiçbir alakası bulunmaz. Aksine, kekeme olan çocukların zeka ortalamasının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Genel ortalamanın 14 puan üzerinde olduğu belirtiliyor.
Kekemelik Tamamen İyileşebilir mi?
Bir kişinin kekemeliği yenmesi ve akıcı olarak konuşmaya başlaması mümkündür. Ancak bunun için doğru bir konuşma terapisine katılması gerekir. Genel olarak 2 ila 6 yaş arasındaki çocuklarda konuşma sırasında bazı kelimelerin tekrarı gerçekleşebilmektedir. Böyle durumlarda ebeveynler bu durumu kekemelik olarak algılamamalıdır.
Kekemeliğin tamamen iyileşmesi ise yaş grubuna göre farklılık göstermektedir. Bir çocuğun kekemelikten kurtulabilmesi için ebeveynlere büyük yük düşer. Ebeveyn, çocuğun kekemelikten kurtulması için destekçileri olduklarını hissettirmiş olması gerekir. Çocuğun özgüvenin düşmemesini sağlamaları ve en iyi konuşma terapilerine katılmasını sağlamalısınız. Çocuğun sık şekilde konuşturulması, iletişim gücünün kuvvetlendirilmesi ve sosyal bir birey olması gerekir.
Günümüzde kekemeliği 1 hafta içerisinde geçirebileceğini vaat eden kişilerde bulunmaktadır. Ebeveynlerin dikkatini çekmek için çeşitli sloganlar kullanan bu kişilerden uzak durulması gerekiyor. Kekemeliğin iyileşme sürecinin aşamalı bir süreç olduğunu unutmamalısınız. Kekemeliğin her kişide aynı süre içerisinde ortadan kalkmayacağı bilinmelidir. Kimisi 2-3 ay içerisinde kekemelikten tamamen kurtulurken, kimisi ise 6-7 ay sonrasında kekemelikten kurtulabilir.
Kekeme Olan Kişileri Taklit Etmekle Kekemelik Oluşur mu?
Her hastalık için ortaya konulmuş batıl inançlar bulunmaktadır. Bu batıl inançlar, kekemelik içerisinde de yer alıyor. Kekeme olan kişilerin taklit edilmesi halinde kekeme olacağını söyleyenlerin sayısının bir hayli fazla olduğu gözlemlenmektedir. Ancak böyle bir durum söz konusu değildir. Kısacası taklit etmeniz sebebi ile kekeme olmazsınız.
Kekeme kişilerin psikolojik ve duygusal açısından daha hassas olabileceğini unutmamalısınız. Bu kişileri taklit etmeniz, onların üzülmesine ve özgüven kaybı yaşamalarına sebep olabilir. Bunun yerine kişinin yanında olduğunu hissettirebilirsiniz.
Kekemelik Nasıl Tedavi Edilebilir?
Her rahatsızlıkta olduğu gibi kekemelikte de erken müdahalenin önemi yüksektir. Erken müdahale, düzelme sürecinin daha da kısalmasını sağlamaktadır. Ebeveynlerin böyle bir durumda ritim aksaklığını göz ardı etmemeleri gerekiyor. Derhal uzmana başvurulması ise ebeveynin yapması gerekenler arasında yer alır.
Kekemeliğin tedavisinde olumlu sonuç alınabilmesi için çocuğun ve ebeveynlerin sabırlı olması gereklidir. Konuşmayı düzeltmek, konuşmayı öğretmen daha zordur. Ortadaki yanlış öğrenmenin giderilmesi için uzmanların söylediklerini yapmalısınız. Çocuğun sabırlı şekilde tedavi disiplinine uyum sağlaması gerekir. Bu uyum kişinin tedavisi adına olumlu yönde güzel sonuçlara yol açması adına önem arz etmektedir.
Kekemelik, sonradan gelişen ve doğuştan gelişen olarak ikiye ayrılmaktadır. Sonradan gelişen kekemeliğin tedavisinin doğuştan gelişen kekemeliğin tedavisinden daha kolay olduğunu görebilirsiniz. Doğuştan kekemelerde konuşma kaygısını görmezsiniz. Ancak diğer gruptaki çocuklarda ise bu kaygının en üst safhada olduğunu görüyoruz. Doğuştan kekeme olan çocukların kekemeliği yenme şansları ise daha fazladır.
Kekemeliği yenebilmek için sabır ve inanç gerekiyor. Çocuğun ve ebeveynlerin gerekli inancı ve sabrı göstermeleri halinde olumlu sonuçlar alınabilir. Ülkemizde kekemeliğin tedavisinde önemli gelişmeler bulunuyor. Yetkin kişilerin artması sebebi ile kekemeliğin tedavisinin daha olumlu sonuçlar doğurduğu gözlemlenmektedir.
Kekemeliği Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Kekemeliğin tedavisinde izlenen yolların değişiklik gösterdiği gözlemleniyor. Rahatsızlığın oluşmasının nedenine ilişkin tedavi çizilir. Kekemelik, sonrasında ruhsal bir sorun haline gelebilmektedir. Kekemeliğin tedavisi ve düzeltilmesi amacıyla psikolojik durum ve konuşma durumununun beraber değerlendirilmesi gerekmektedir.
Konuşma ve ruhsal sağaltım için bireysel veya grup çalışmalarına yoğunlaşın. Sadece kekemelerin oluşturduğu grup çalışmalarının daha etkili olduğu görülmektedir. Kekemelik tedavisi uzun bir süreç olabilmektedir ve sabır gerektirir. Tedavi aşamasındaki en önemli kura, kekemeliği oluşturan faktörlerin ortadan kaldırılması veya etkilerinin azaltılmasıdır.
Kekemelik rahatsızlığının tedavisinin diğer konuşma özürlerine göre daha çok zaman aldığı bilinir. Uzun süreli bir çalışma sonucunda hastalıktan kurtulabilirsiniz. Hastalığın tedavisinde konuşma terapisinin şart olduğunu unutmayın. Eğer çocuğunuzda kekeme rahatsızlığı bulunuyorsa, tedavi sürecinde sürekli yanında olduğunu hissettirin. Tedaviye erken başlanılması için olumlu sonuç alınabilmesi için önem taşımaktadır. Yıllarca aynı konuşma bozukluğuna alışmış olan insanlarda tedaviden olumlu sonuç alınmayabilir. Bu sebep ile çocuğunuzun konuşma bozukluğuna alışmamasını sağlamalısınız.
Korku Filmi İzlemek Kekemeliğe Sebep Olur mu?
Günümüzde insanların kekemeliğe ilişkin sorduğu saçma sorularda bulunmaktadır. Bu sorular ise toplumda ağızdan ağıza yayılma ile dile getirildiği gözlemlenir. Korku filmi izleyenlerin kekeme olduğuna ilişkin batıl bir inanç vardır. Ancak korku filmi izlediğiniz takdirde kekeme olmazsınız. Eğer korku filmlerini izlediğimizde kekeme olsaydık, dünya nüfusunun yarısının kekeme olduğunu görürdünüz.
Kekemelik Doğuştan mıdır?
Kekemelik ile ilgili birçok soru sorulmaktadır. Kekemeliğin doğuştan olup olmadığını merak ediyorsanız, kişiden kişiye göre farklılık gösterir. Doğuştan kekeme olan çocukların bulunduğu gözlemleniyor. Bunun sebebi ise genetiksel faktörlerden kaynaklanır. Yapılan araştırmalara göre, doğuştan kekeme olan çocukların tedavilerinin daha hızlı ve olumlu sonuçlar verdiği gözlemleniyor.
Doğuştan kekeme olan çocuklar, konuşma bozukluğuna alışmamış olurlar. Konuşma bozukluğuna alışılmamış olması sebebi ile tedaviden daha olumlu sonuç alınabilir. Ancak burada ebeveynlere büyük yük düşüyor. Çocuğun tedavisinin ertelenmemesi ve tedavi için adımlar atılması gereklidir. Tedavi için hızlı davranılması durumunda daha kısa sürede kekemeliğin tamamen ortadan kalkabileceğinden emin olabilirsiniz.
Çocukların Kekelediğini Duyulduğunda Ne Yapmak Gerekiyor?
Ebeveynlerin çocuklarının hastalık ve rahatsızlıklarına karşı çeşitli adımlar atması gerekir. Eğer çocuğunuzda kekemeliğin başladığını düşünüyorsanız, tedavi için uzman doktora başvurmalısınız. Kekemelik rahatsızlığında tedavinin erken başlamasının olumlu sonuç alınmasındaki önemini unutmamak gerekiyor.
Çocuğunuzun kekelemeye ilişkin belirtiler taşıması halinde terapilere yönelmelisiniz. Ancak daha düşük ücret verip kalitesiz terapilere başvurmanız, kekemeliğin önlenmesi adına herhangi bir fayda sağlamayacaktır. En kaliteli konuşma terapileri ile çocuğunuzun kekemelikten kurtulmasına yardımcı olabilirsiniz.
Ebeveynler, çocuklarının kekelemeye başlamalarının ardından telaş ve panik yapmamalıdır. Çocuğun yanında olduğunu hissettirmeli ve sık şekilde konuşmasını sağlamaya çalışmalısınız. İletişim kurmaktan kaçınan çocuk, içine kapanık bir birey olmaya başlayacaktır. Tedavide ebeveynlerin üstüne düşen görevlerin yerine getirilmesi gerekiyor.
Kekemelik Sorunu Olan Kişiler Hastanede Hangi Bölüme Gitmelidir?
Hastalık ve rahatsızlıklar için hastanelerde çeşitli bölümler bulunmaktadır. Kekemelik için hangi doktora gideceğini bilmelisiniz. Psikiyatri bölümüne başvurduğunuz takdirde, kekemelik sorununa ilişkin tedavi görmeniz söz konusudur. Kekemelik problemi yaşayan kişilerin muayene olmak için hastanelerin psikiyatri bölümünden randevu almaları gerekiyor. Randevu almadan devlet hastanelerinde muayene olamazsınız. Eğer özel psikiyatriye gidecekseniz, telefon ile arayabilir ve randevu oluşturabilirsiniz. Devlet hastanelerinde randevu ise hemen alınmayabilir. Randevu için müsait zaman dilimine internet üzerinden bakabilirsiniz. Randevu saatinde hastanede bulunmazsanız, randevunuzun iptal edileceğini görürsünüz. Kekemeliğin tedavisinin en hızlı sonuç verebilmesi için mutlaka psikiyatriye başvurmanız gereklidir.
Kekemelik Geliştiğinde Tedavi Edilebilir mi?
Kekemeliğin gelişmesi durumunda ortaya çeşitli komplikasyonlar ve sorunlar çıkabilmektedir. Hastalığın gelişmesini sağlamadan bir an önce tedaviye ilişkin adımlar atılması gerekiyor. Çocuklar için bu adımlar ise ebeveynler tarafından atılır. Kekemeliğin gelişmesi halinde tedavisi söz konusu olsa da, çok daha uzun ve zor bir süreci kapsamaktadır.
Kekemenin çocuk ve yetişkin olması arasında önemli fark bulunmaktadır. Çocuklarda konuşma alışkanlığının yeni oturmaya başlaması ile kekemeliğin yeni gelişmeye başladığı bilinir. Ancak yetişkinlerde ise durum daha farklıdır. Uzun süredir kekeme olan kişinin kekemeliğe kendini alıştırdığı gözlemlenir. Böyle bir durumda kekemelik geliştiğinden tedavisinin çok daha zor olacağı da söylenilmektedir. Kekemeliğin tespit edildikten sonra tedaviye ilişkin adımların bir an önce atılması gerekiyor.
Kekemelik Hangi Yaşta Ortaya Çıkar?
Hastalıkların belli yaş aralığında ortaya çıktığı bilinir. Kekemeliğin ise 3 ile 6 yaş arasında görülmeye başlandığı gözlemleniyor. Genellikle 3 yaşındaki çocuklarda görülmeye başlandığı belirtilmektedir. Yapılan incelemelere göre %5 oranında görülme sıklığı bulunmaktadır. Kekemeliğin çocukluk yaşlarında ortaya çıkması sebebi ile tedavisinin önemi daha büyüktür. Tedaviye ilişkin adımlar atılmaması halinde ergenlik ve yetişkinlik çağında daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalınır.
Kekemeliğin Sebebi Duygusal mı?
Kekemelik hastalığının asıl nedeninin psikolojik olmadığını söylemek gerekir. Yani kekemeliğin duygusal sebeplerden oluşmaz. Ancak duygusal olaylar ve durumlar sebebi ile kekemeliğin gelişim göstermesi söz konusudur. Kekeme olduktan sonra duygusal çöküntüler veya bozukluklar yaşayan kişilerin konuşma bozukluklarının arttığı görülmektedir.
Kekemelikte İlaç Tedavisi Uygulanır mı?
Günümüzde her hastalığın ilaç ile tedavi edileceğine ilişkin yanlış bir düşünce bulunmaktadır. Kekemelik, tam olarak bir hastalık değildir. Kısacası rahatsızlık olarak belirtilebilir. Kekeme olan kişilere ilaç tedavisinin uygulanmasının herhangi bir faydası veya zararı olmaz. Kekemeliğin tedavisinde konuşma terapisinin etkisi büyüktür. Hastalığın tedavi edilebilmesi için ilaç tedavisine yönelmelisiniz. Konuşma terapisinin doğru ve sabırlı şekilde uygulanması halinde kekemelikten tamamen kurtulmak söz konusudur. Çeşitli ilaçlarla kekemeliğin son bulacağını belirten insanlardan uzak durmalısınız. Bu kişilerin amacı ise sizleri kandırmak ve para kazanmaktan ibarettir.
Kekemelik hangi hastalığın belirtisidir?
Kekemelik oldukça yaygın ve kaynağını birden fazla nedenden alan bir konuşma bozukluğudur. Kekemelik genelde psikolojik bazı rahatsızlıkların ve travmaların sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Nadiren ise konuşma merkezini etkileyen hastalıkların bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. Bu hastalıklar nörolojik faaliyetlerin yavaşlamasına ya da tamamen durmasına sebep olmaktadır. Hastalıkları ortaya çıkaran sorunlar ise felç, menenjit gibi ciddi hastalıklardır.