Kızamık
- Sık Sorulan Sorular
- Kızamık hastalığı nasıl tedavi edilir?
- Kızamık aşısının yan etkileri nelerdir?
- Kızamık tehlikeli bir hastalık mıdır?
- Kızamık hastalığı daha çok kimlerde görülür?
- Kızamık hastalığı bulaşıcılık dönemi nedir?
- Gebelik döneminde kızamık aşısı olabilir mi?
- Gebelik döneminde kızamık olmak riskli midir?
- Kızamık aşısı kimlere yapılmaz?
- Kızamık aşısı cinsel yolla bulaşır mı?
Kızamık, kızamık virüsünün neden olduğu bulaşıcılığı çok yüksek viral bir hastalıktır. Vücutta döküntüler oluşturarak kendini gösterir. Çocukluk çağı hastalığı olarak bilinen kızamık, bu hastalığı daha önce hiç geçirmemiş ve hasta ile aynı ortamda bulunan yetişkinlerde de görülebilir. Diğer viral hastalıklar gibi vücutta belirli bir süre belirti vermeden varlığını sürdürebilir. Bu süreçte bu hastalarda halsizlik, yorgunluk ateş gibi belirtiler görülebilir. Hasta olan kişi kızamığı kolaylıkla bir başkasına bulaştırabilir. Bir kez bu hastalığı geçiren doğal bağışıklama sağlar ve tekrar geçirme riski ile karşılaşmaz.
Kızamık Hakkında
Çocukluk dönemi bulaşıcı hastalıklarından biri olan kızamık, üst solunum yolları ile bulaşır. Hasta olan kişi ile aynı ortamda bulunma, aynı havayı solumak bile hastalığın bulaşması için yeterlidir. Sadece çocuklarda değil bu hastalıkla karşılaşmamış olan yetişkinlerde ve yaşlılarda da görülmesi mümkündür. Hastalığı bir kez geçirmişseniz artık bağışıklama sağlarsınız ve tekrar geçirmezsiniz.
Tedavisi, semptomlarına yönelik olan kızamığın tek korunma yolu aşılamadır. Bunun dışında yapabilecekleriniz, hasta olduğunu bildiğiniz kişilerle yakın temastan kaçınmak, aynı odada bulunmamak ve kişisel eşyalarını kullanmayarak da önlem alabilirsiniz. Kızamık olan bir kişiyle temas ettiyseniz ve sizde bulaştıysa, temastan yaklaşık olarak 10-15 gün sonra belirtiler sizde de kendini gösterebilir.
Döküntülü evreye geçene kadar kızamık teşhisi koymak pek mümkün değildir. Diğer üst solunum yolu hastalıkları ile karıştırılabilir.
Kızamık Nedir?
Kızamık, nezle veya grip ile kendini gösteren solunum yolu hastalıklarıdır. Şiddetli geçirildiği durumlarda ölümlere neden olabilmektedir. Bu virüse karşı aşı bulunmadan önce salgın olarak kabul edilmekte ve çok sayıda ölüme neden olmaktaydı. Ancak aşılama ve bu aşının birçok ülkede ulusal aşı takvimine girmesi ile hastalığın görülme oranında ciddi bir gerileme meydana gelmiş ve kızamık nedeni ile ölümlerde gözle görülür azalmalar olmuştur.
Kızamığın döküntünün başlamasından 2-3 gün öncesine ve döküntüden sonraki 5-6 güne kadar bulaşıcı olduğu kabul edilmektedir. Bulaşıcılık oranı en yüksek hastalıklardan biridir. Hasta olan bir kişi çevresindeki 10 kişiden 9 una kızamık virüsünü bulaştırabilmektedir.
Kızamık Nasıl Bulaşır?
Kızamık virüsü vücuda üst solunum yolları ile girer ve belirtiler kendini gösterene kadar sessizce bekler.
Kuluçka süresi yaklaşık olarak iki hafta sürer ve bu dönemde hafif belirtilerini göstermeye başlayabilir.
Bazı vakalarda hiçbir belirti vermeden de bu dönemi geçirdiği gözlemlenmiştir.
Kızamık, başlarda kendini üst solunum yolu hastalıklarından olan grip veya nezle ile gösterir. Buna yüksek ateş de eşlik eder. Kuluçka süresini tamamladıktan sonra vücudun genelinde çıkabilen döküntüler görülmeye başlar. Kızamığın asıl bulaşıcı dönemi bu döküntülerin görülmesinden 2 gün öncesi ve 5 gün sonrasıdır. Bu süre zarfında hasta bulunduğu odada öksürüp hapşırırsa virüs damlacıklara asılı halde havada veya eşyaların üzerinde yaklaşık iki saat canlılığını korumaya devam eder. Bu süreçte hastanı izole edilmesi gerekir, hastalığı daha önce hiç geçirmemiş olan kişiler, gebeler ve bebekler hastadan uzak tutulmalıdır. Bulunduğu oda sık sık cereyan yapacak şekilde havalandırılmalı ve mümkünse hastayla temas kesilmelidir. Kişisel eşyaları ayrılmalı ve bunları başka birinin kullandırılmamalıdır.
Kızamık Nedenleri
Çocukluk döneminin en çok karşılaşılan bulaşıcı hastalıklarından biri olan kızamığın nedeni, rubeola virüsüdür. Solunum yolları ile kolayca bulaşabilir ve hiçbir belirti vermeden vücutta günlerce varlığını sürdürebilir. Bu virüsün bilinen tek kaynağı insan vücududur ve yayılımı da yine insandan insana gerçekleşmektedir.
Rubeola Virüsü
Kızamık, bulaşıcılığı çok yüksek olan bir enfeksiyon hastalığıdır. Bu hastalığa sebep olan virüs rubeoladır. Rubeola virüsü insan kaynaklıdır çevresel herhangi bir nedenden insana geçmesi mümkün değildir. Ancak virüsü kapmış olan kişiden bir başkasına bulaşır. Dış ortama karşı direnci oldukça yüksek olan rubeola virüsü damlacık yolu ile ortama bırakıldığı takdirde damlacıklara asılı olarak ve odadaki eşyaların üzerinde yaklaşık olarak iki saat yaşayabilmektedir. Ortama bırakılan bu virüsü soluyan kişi de artık bu virüsü kapmıştır.
Belirtilerini vücuda girdikten sonra 10-15 gün içerisinde göstermeye başlar. Bunlar genel olarak burun akıntısı, halsizlik, kesik kesik devam eden ısrarcı kuru öksürük, göz çevresinde sulanma ve ağrı, ışığa duyarlılıktır. En spesifik belirtisi bu belirtilerin arkasından gelen genelde önce yüzde başlayan kırmızı leke şeklindeki döküntülerdir. Bu döküntüler zamanla vücudun diğer bölgelerine de yayılabilir. Döküntülerin ortaya çıkmasından sonra 5 gün daha virüs bulaşıcılığını devam ettirir. Bulaşan kişinin bağışıklık sistemini zayıf olmasına bağlı olarak komplikasyonlar daha şiddetli olarak görülebilir ve teşhis edilip tedavi edilmediği takdirde ölüme neden olabilecek tehlikededir.
Bu virüsten tek korunma yolu aşılamadır. Virüsle temas edip hastalığı geçiren kişilerin aşılanmasına gerek yoktur kızamık virüsüne karşı doğal bağışıklama sağlanmış olur.
Kızamık Nedenleri
Çocukluk döneminin en çok karşılaşılan bulaşıcı hastalıklarından biri olan kızamığın nedeni, rubeola virüsüdür. Solunum yolları ile kolayca bulaşabilir ve hiçbir belirti vermeden vücutta günlerce varlığını sürdürebilir. Bu virüsün bilinen tek kaynağı insan vücududur ve yayılımı da yine insandan insana gerçekleşmektedir.
Rubeola Virüsü
Kızamık, bulaşıcılığı çok yüksek olan bir enfeksiyon hastalığıdır. Bu hastalığa sebep olan virüs rubeoladır. Rubeola virüsü insan kaynaklıdır çevresel herhangi bir nedenden insana geçmesi mümkün değildir. Ancak virüsü kapmış olan kişiden bir başkasına bulaşır. Dış ortama karşı direnci oldukça yüksek olan rubeola virüsü damlacık yolu ile ortama bırakıldığı takdirde damlacıklara asılı olarak ve odadaki eşyaların üzerinde yaklaşık olarak iki saat yaşayabilmektedir. Ortama bırakılan bu virüsü soluyan kişi de artık bu virüsü kapmıştır.
Belirtilerini vücuda girdikten sonra 10-15 gün içerisinde göstermeye başlar. Bunlar genel olarak burun akıntısı, halsizlik, kesik kesik devam eden ısrarcı kuru öksürük, göz çevresinde sulanma ve ağrı, ışığa duyarlılıktır. En spesifik belirtisi bu belirtilerin arkasından gelen genelde önce yüzde başlayan kırmızı leke şeklindeki döküntülerdir. Bu döküntüler zamanla vücudun diğer bölgelerine de yayılabilir. Döküntülerin ortaya çıkmasından sonra 5 gün daha virüs bulaşıcılığını devam ettirir. Bulaşan kişinin bağışıklık sistemini zayıf olmasına bağlı olarak komplikasyonlar daha şiddetli olarak görülebilir ve teşhis edilip tedavi edilmediği takdirde ölüme neden olabilecek tehlikededir.
Bu virüsten tek korunma yolu aşılamadır. Virüsle temas edip hastalığı geçiren kişilerin aşılanmasına gerek yoktur kızamık virüsüne karşı doğal bağışıklama sağlanmış olur.
Kızamık Belirtileri
Kızamık virüsü vücuda girdiğinde ilk aşamada belirti vermeden canlılığı sürdürülebilir. Kızamığa yakalananlar başta bunu anlayamaz çünkü ilk belirtiler grip veya nezle gibi üst solunum yolu hastalıkları şeklindedir. Kuluçka süresinin 10- 15 gün olması nedeniyle kızamığı düşündürecek en önemli olan belirtisi ciltte kırmızı lekelenme şeklinde olan döküntüler yaklaşık olarak beşinci gününde kendini göstermeye başlar. Bu evreye kadar beklemeden de doktora başvurmanız ve yapılan tetkikler teşhis edilme sürecini hızlandırıp komplikasyonlara dönüşmeden tedaviye başlanmasını sağlar.
Soğuk Algınlığı Belirtileri
Kızamık virüsünün en erken belirtilerinden biridir. Teşhis edilen vakaların da ilk yakınmalarının genelde soğuk algınlığı veya grip ile olduğu tespit edilmiştir. Bu belirti virüsün kuluçka döneminde olduğu zamana denk gelir ve virüs bulaşan kişi doktora gitmediği takdirde kızamık olduğunun farkına varmayacaktır.
Bu dönemde virüsün bulaştığı kişide tipik soğuk algınlığı belirtilerinden burun akıntısı ve halsizlik görülür. Bu durumda kişi bunları ortadan kaldırmaya yönelik ilaçlı veya ilaçsız tedavi uygulamaya başlar ve bu duruma zaman zaman vücut ısısında yükselme de eşlik eder. Ama genel görülen tablo vücutta direnç kırılması ve halsizliktir.
Yüksek Ateş ve Halsizlik
Yüksek ateş ve halsizlik soğuk algınlığı ve gribe eşlik eden belirtilerdir. Bu belirti artık vücutta bakteriyel veya viral bir saldırı durumunun olduğunu ve vücudun savunmaya geçtiğinin işaretidir. Öncelikle vücut sıcaklığın düşürmeye yönelik doğal yöntemler ile bu durumla baş edilmeye başlanır. Yeterli olmadığı noktalarda ateş düşürücüler kullanılabilir. Virüs vücutta canlılığını devam ettireceği için bu ateş tekrarlayıcı olacaktır.
Ateş, vücutta döküntülerin başlamasının 2. veya 3. gününde daha da yükselip zirve yapabilir. Üçüncü günden sonra yavaş yavaş gerilemeye başlar. Burada önemli olan nokta ateşin sık sık takip edilmesi gerektiğidir. Çünkü kızamık hastalığının komplikasyonları arasında menenjitte vardır. Hastanın yüksek ateşe bağlı nöbet geçirmesinin önüne geçmek için vücut sıcaklığı belirli aralıklarla takip edilmeli ve bulunduğu oda sık sık havalandırılmalıdır.
Halsizlik vücut direncinin düşmesiyle birlikte neredeyse bütün hastalıklarda kendini gösteren ilk belirtidir.
Kızamıkta da virüsün vücuda girmesiyle birlikte savunma haline geçen vücutta kırılmalar yaşanacaktır.
Bunun önüne geçmek için hastaya bol sıvı takviyesi yapılmalı. Beslenme şekli vitamin deposu olan besinlere öncelik verilmesi şeklinde değiştirilmelidir.
Ağız İçi Lekeler
Kızamık hastalığının belirtilerinden biri ağız içinde lekeler oluşmasıdır. Solunum yolu ile vücuda giren kızamık virüsü vücutta kırmızı lekelerin görülmesinden yaklaşık iki gün öncesinde ağız mukozasında küçük gri lekelenmelere neden olabilir. Bu enfeksiyon varlığını kanıtlar nitelikte bir belirtidir ve vücudun bir nevi işaretidir. Virüsün yol açtığı ağız içi lekelenmeler pamukçukla karıştırılabilir fakat aynı değildir.
Ayırt edilmesi için bir hekim tarafından fizik muayenesi yapılması gereklidir. Ağız içi lekelenmelerin olduğu dönemlerde yüksek ateşte buna eşlik eden semptomlardan biridir. Hastanın beslenmesini etkileyecek şekilde ağrılı olabilir.
Vücutta Döküntü
Kızamık virüsünün yol açtığı en spesifik belirti vücudun kırmızı leke şeklinde döküntüler vermesidir.
Çocuklarda veya yetişkinlerde fark etmeksizin herkeste görülür. Döküntüler ilk olarak baş bölgesinde alın ile kulakların arkasında çıkmaya başlar ve daha sonra vücudun diğer bölgelerine yayılım gösterir. Başlarda kırmızı olan bu lekelenmeler görülmeye başladıktan yaklaşık 6-7 gün sonra yerinde kahverengi izler bırakarak iyileşme evresine geçmeye başlar. Döküntülerin yoğunluğu hastalığın şiddetini belirlemekte bir etkendir. Bu döküntüler çıktıkları sıra ile önce baştan olmak üzere sırayla vücuttan da kendini 6-7 gün içerisinde atar. Bazı durumlarda ise kanamalı olabilir.
Kuluçka süresini tamamlayan kızamık virüsü, vücuda girmesinden yaklaşık bir hafta sonra belirtilerini vermeye başlar. Bu belirtiler başta ateş, burun akıntısı ve öksürüktür ve daha sonra yaklaşık olarak 15. günde vücutta kırmızı küçük döküntüler meydana gelir. Döküntüler görülmeye başladıktan sonra 2 gün daha ateş yükselmeye devam eder ve daha sonra yavaş yavaş gerilemeye başlar. Bu döküntüler kızamığın teşhis edilmesi ve tedaviye başlanmasında önemlidir. Görülmeye başlandığı anda hemen bir doktora başvurmanız gerekmektedir.
Göz İltihabı(Konjonktivit)
Kızamık virüsünün yayılım yaptığı bölgelerden biri de göz ve göz çevresidir. Gözün konjonktiva tabakasının iltihabına konjonktivit denir. Konjoktivita tabakası gözün beyaz tabakasını kaplayan zara verilen isimdir. Bu yapı enfeksiyon kaptığında gözde kızarıklıklar görülmeye başlar. Kızamık virüsü de göz üzerinde aynı semptomları geliştirir. Virüslerin neden olduğu konjonktivit de bulaşıcıdır ve aynı mendilin, yastığın kullanılması ile bir başkasına bulaşabilir. Göz çevresinde başlayan kızarıklık ve sulanmayı gözün içerisindeki kızarıklıklar takip eder. Alt göz kapağındaki şişlikte beliren çizgi de kızamığın teşhis edilebilir noktalarından biridir. Göz muayenesi esnasında gözün içerisinde de kızamığa ait lezyonlar görülür.
Gözlerde herhangi bir enfeksiyon belirtisine rastladığınız anda hemen bir doktora başvurmanız gerekmektedir.
Kızamık Tanı ve Teşhis Yöntemleri
Kızamık virüsünün tanı ve teşhis yöntemleri fizik muayene ve serolojik testlerdir. Kuluçka döneminde genelde belirtilerini göstermeyen kızamık virüsü soğuk algınlığı ile kendini gösterir ve deride döküntüler bu aşamadan sonra görülmeye başlar. Döküntülerle karşılaştığınız anda mutlaka hemen bir doktora başvurmalı ve önlemlerinizi almalısınız.
Fizik Muayene
Fizik muayene ile kızamık virüsünün vücutta bulunduğuna kesin olarak tanı koymak mümkündür. Ancak bunun yeterli olmadığı durumlarda tetkiklerle de tanı desteklenebilir. Kırmızı renkli küçük döküntüler kızamığın karakteristik belirtisidir. Kuluçka döneminde fark edemediğiniz durumlarda devamında bu döküntüler ile karşılaşırsanız hemen bir doktora başvurmalısınız.
Fizik muayene sırasında döküntüler incelenirken, eşlik eden konjonktivit şikayeti ile göz muayenesi de yapılır. Eğer fizik muayene erken dönemde yapılmış ise ağızda çıkan küçük gri lekelenmelerde kızamığı düşündürür. Bu muayeneler çoğu vakalar için teşhis etmekte yeterlidir ancak bazı durumlarda nadiren lezyon bölgelerinden yani ağızdan burundan alınan doku örnekleri ile laboratuvar incelemesi de yapılabilir.
Tetkikler
Kızamığın fizik muayene ile teşhis edilmesi mümkün olsa da yeterli olmadığı durumlarda ya da tanıyı desteklemek amacı ile vücuttaki varlığının kanıtlanması için serolojik testler de yapılabilir. Döküntülerin vücutta görülmesinden yaklaşık bir iki gün sonra lökositler kanda en yüksek seviyesine ulaşır.
Kızamık Risk Faktörleri
Kızamık virüsüne karşı risk altında olan gruplar genel olarak daha önce bu virüsle karşılaşmamış kişilerdir. Kızamık virüsünün bulaşıcılığı çok yüksektir ve çevresel etkenlere karşı oldukça dirençlidir. Daha önce karşılaşmamışsanız kızamık olan kişi ile aynı ortamda bulunmak dahi virüsün vücudunuza girmesi için yeterlidir.
Gebeler ve gebe kalmayı düşünenlerin virüsü taşıdığı şüphelenilen kişilerden uzak durması gerekmektedir. Yapılan araştırmalarda gebelerde virüsün vücuda girmesi bebekte kızamığa neden olmadığını ancak düşük tehdidine neden olduğunu belirtmiştir. Kızamık aşısının canlı aşı olması nedeni ile gebelikte uygulanması uygun değildir. Şimdi gebelik dışında risk altında bulunan grupları inceleyelim.
Enfekte Olan Biri İle Temas
Kızamık virüsü vücuda girdiğinde kuluçka döneminde bir süre kendini gizleyebilir. Bulaşıcılığın en fazla olduğu dönem kırmızı küçük lekeli döküntülerin görülmesinden 2 gün öncesi ve 5 gün sonraki dönemdir.
Bu süre içerisinde hasta ile aynı odada bulunma aynı havayı soluma tek başına size bulaşması için yeterliyken öpme, sarılma gibi yakın temaslarda virüse yol açmış olacaktır. Dış ortama karşı dirençli olan bu virüs vücuttan çıktığı zaman damlacıklara asılı olarak 2 saat kadar canlılığını koruyabilir.
Hastalığı daha önce geçirmemiş kişiler, bebekleri, çocuklar ve gebelerin enfekte olan kişi ile temastan kaçınmalı kişisel eşyalarını kullanmamalıdır. Hastanın bulunduğu oda sık sık havalandırılmalıdır.
Uluslararası Seyahat
Kızamık virüsüne karşı herhangi bir sağlık politikası geliştirmemiş ülkelere seyahat edecek olan kişinin bulaşıcı hastalıklarla ilgili gideceği ülkenin aşı programını incelemeli ve eğer bulaşıcı hastalıklara karşı sıkı önlemler alınmamışsa seyahatinden önce bu virüslere karşı aşılama yaptırmalıdır.
Özellikle nüfus yoğunluğu fazla olan ülkelerde bulaşıcı hastalıklarda zaman zaman salgın dönemleri yaşanabilir. Ülkeye yapılan göçler, ve aşı yaptırmayı reddedenlerin sayısı arttıkça bu hastalıkları kontrol altına almak zorlaşacaktır. Bulaşıcı virüslere karşı önleminizi önceden almanız ve aşılama takvimi ile ilgili bir hekimle görüşebilirsiniz. Canlı virüs aşıları yaptırmak isteyen kişinin kronik hastalığı veya alerji durumu sorgulanmadan yapılmalıdır. Özellikle yumurta alerjiniz var ve kızamık aşısı yaptırmak istiyorsanız olası bir alerjik durumun gelişmesine karşı bunu acil müdahale donanımı tam olan bir kurumda yaptırmanız gerekmektedir.
A Vitamini Eksikliği
A vitamini vücudun özellikle solunum yollarındaki bağışıklığını sağlamakla görevlidir. Yapılan araştırmalarda A vitamini eksikliği olan kişilerde ağız ve burunda koruyucu mukus tabakasında azalmalar olduğu tespit edilmiştir. Ve bu vitaminin vücutta yeterince bulunmaması sık sık tekrarlayan üst solunum yolu hastalıklarına neden olmaktadır.
Kızamık virüsünün de en çok tutulum yaptığı yerler üst solunum yollarındaki hücre ve dokulardır. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde özellikle A vitamini eksikliği de mevcutsa vücutta tutulumu daha kolay olacaktır. A vitamini eksikliği olan kişilere giren kızamık virüsünün vücutta kalma süresi değerleri normal bir bireyden daha uzun olabilir ve dokuları aşıp komplikasyonlara neden olma oranı daha yüksektir.
Kızamık Komplikasyonları
Kızamık virüsünün en sık görülen komplikasyonları arasında otitis media (kulak iltihabı), pnömoni ve beyin iltihabı sayılabilir. Her 1000 vakadan birinde karşılaşılan bu vakaların tedavi edilmezse ciddi sonuçlara neden olacağı bir gerçektir. Kalabalık yaşam koşulları olan ülkelerde virüsün yoğun miktarda vücuda girmesi ile birincil semptomların arkasından bu komplikasyonlar görülebilir. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler ve kızamık virüsü ile birlikte ikincil herhangi bir bakteri veya virüs enfeksiyonu geçiriyorsa bu onları komplikasyonlara daha yatkın hale getirir.
Pnömoni
Pnömoni yani zatürre, akciğerlerin dokularının bakteriler veya virüsler tarafından iltihaplanmasıdır. Ağız boğaz gibi üst solunum yollarını tutan kızamık virüsünün akciğere inip burada iltihaplanmaya yol açmasıdır. Kızamık virüsünün en çok ölüme sebep olan komplikasyonlarından biridir. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde bu komplikasyona rastlama olasılığı daha yüksektir.
Pnömoni belirtileri arasında üşüme titreme, yüksek ateş, iltihaplı sekresyon çıkarma (yeşil, pas renkli) sayılabilir, bunun yanında vücutta halsizlik, kas ve eklem ağrıları, kuru öksürük görülebilir. Akciğer röntgeni ve kan ve balgam tetkikleri ile teşhis edilebilen akciğer iltihabı erken teşhis edilememesi durumunda ölüme neden olabilir. Kızamık virüsünün erken teşhis ve tedavisi ile virüs ciğerlere inmeden müdahale edilebilir.
Kulak Enfeksiyonu
Kızamık virüsünün en çok tutulum bölgeler üst solunum yollarıdır. Virüs vücuda girdiği yoğunluğa bağlı olarak üst solunum yollarını aşarak diğer organlara ulaşır. Kızamık virüsünün dış etmenlere karşı dayanıklı oluşu komplikasyonların görülme sıklığında etkilidir. Kulak enfeksiyonuna genelde bakteriler neden olsa da virüslerin de vereceği zarar azımsanamaz.
Akut orta kulak iltihabının en sık görüldüğü dönem çocukluk dönemdedir. Kızamık virüsünün çocuklarda en sık rastlanan komplikasyonudur. Yetişkinlerde bu oran giderek azalmaktadır. Vücutta yüksek ateş, halsizlik, kırgınlık ve kulakta uğuldama ve ağrı şikayetleri ile kendinin belli eder. İleri giden ve tedavi edilmeyen durumlarda kulak zarında deformasyonlara neden olabilir. Döküntülerinizin görülmeye başladığı dönemde hastaneye gittiyseniz fizik muayene esnasında tüm şikayetlerinizi atlamadan anlatmanız önerilir.
Beyin İltihabı
Beyin iltihabı (ensefalit) kızamık virüsünün üst solunum yollarını aşarak beyin zarında iltihaplanmaya neden olmasına denir. Kızamık virüsü için nadir rastlanan bir komplikasyondur ancak virüsün buraya ulaşması ölümcül bir tehlike belirtir. Beyin iltihabının görülmesi vücuda giren kızamık virüsü yoğunluğuna bağlıdır. Çocuklarda görülme oranı yetişkinlere göre daha yüksek olan bu virüsün erken teşhis edilmesi çok önemlidir.
Belirtiler arasında yüksek ateş. Nöbet geçirilmesi ve bilinç kaybının görülmesi ile karşılaşıldığında hemen bir doktora başvurmanız gerekmektedir. Komplikasyon gelişip gelişmediği teşhis edebilmek için tam bir fizik muayene ve nörolojik muayene yapılmalıdır.
Kızamık Nasıl Önlenir?
Kızamık virüsü solunum yolları ile vücuda giriş yapar ve solunum yollarında doku harabiyetine ne enfeksiyona neden olur. Hastalığın görülme oranı en sık çocukluk dönemine denk gelir. Bu dönemde aşılanmamış ya da kızamık virüsü ile karşılaşmamış çocuklar ileriki yaşlarda bu virüsle karşılaştığında yine kızamık hastalığına neden olabilir.
Kızamık virüsünün en etkili önlenme yolu aşılamadır. Ancak aşı yaptırmadıysanız ve etrafınızda bu virüsü kapmış birinin olduğundan şüphe ediyorsanız bağışıklığınız olmadığını göz önünde tutarak hasta ile temastan kaçınmanız gerekmektedir. Aynı odada bulunmamalı, kişisel eşyalarını kullanmamalısınız. Eğer aynı odada bulunduysanız hemen sıcak suyla banyo yaparak virüsün vücuda girişini büyük oranda önlemiş olursunuz, çünkü kızamık virüsü sıcağa dayanıklı değildir.
Gebelerin ve gebe kalmayı düşünen adaylarında virüsü taşıyan biri ile karşılaşması halinde tüm saydığımız korunma yollarına hassasiyetle dikkat etmesi gerekir. Kızamık aşısının canlı olması nedeniyle gebelere bu dönemde aşı yapılması mümkün değildir. Bebekte herhangi bir konjenital anomali ya da doğuştan gelişim bozukluğuna neden olduğu kanıtlanmamıştır. Ancak bu aşının gebeliğin ilk üç ayında yapılması düşük tehdidine yol açtığı için yapılması uygun görülmemiştir.
Kızamık Aşısı
Kızamık virüsü, vücuda girdiği zaman ağız ve burundaki mukoz dokuyu enfekte eder. Bu virüs hastayla temas halinde ya da öksürme hapşırma ile çevredeki kişilere kolayca bulaşabilir. Hastalığın görülme oranı sıklıkla çocukluk dönemi 5-9 yaş aralığıdır. Kızamık virüsünden korunmanın en etkili yöntemi bu virüse karşı aşılama yaptırmaktır.
Kızamık aşısının ülkemizdeki uygulanma aralığı 12. ay ve ilkokul 1. sınıftır. KKK aşısı olarak (kızamık, kızamıkçık, kabakulak) şeklinde kombine olarak yapılmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde salgın dönemlerinde 9. ayda tek doz kızamık aşısı da uygulanabilir. Aşının canlı olması nedeniyle yüksek ateş, deride döküntü gibi yan etkileri görülebilir. Aşının koruyuculuk oranı %95-%99 arasındadır. Çok ender de olsa aşıyı yaptıran kişinin tekrar kızamık olma ihtimali vardır.
Kızamık virüsü taşıyan biri ile temas edip bulaşıcılığından şüpheleniyorsanız 72 saat içerisinde bir sağlık kurumuna başvurup aşıyı yaptırabilirsiniz. Aşının içeriğinden kaynaklı olarak yumurta alerjisi olan kişilerin aşıyı acil müdahale donanımı olan bir kurumda yaptırması önerilir.
Kızamık aşısının gebelerde yapılması uygun değildir. Kızamık bulaşan gebenin bebeğinde kızamık gelişmez ancak gebelikte bu virüs düşük tehdidi riski vardır.
Sık Sorulan Sorular
Bulaşıcı hastalıklar içerisinde yaygın olarak görülen kızamık virüsünün bulaşıcılığı çok yüksektir. Çevresel etkenlere karşı oldukça dirençli olan kızamık virüsünden korunmak için öncelikle aşının yaptrılması gerekmektedir. Aşı yaptırmamış iseniz hasta olan kişi ile temasta bulunmamalı eşyalarını kullanmamalısınız. Çocukluk dönemi hastalığı olarak bilinen kızamık daha önce geçirmemiş olan yetişkinlerde de görülebilir. Kızamık hastalığı ile ilgili merak edilen diğer noktaları inceleyim.
Kızamık hastalığı nasıl tedavi edilir?
Kızamık hastalığına özgü bir tedavi şekli yoktur. Belirtileri arasında yüksek ateş, burun akıntısı, halsizlik, vücutta kırgınlık ve kas ağrıları vardır. Tedavi de genel olarak semptomları geriletmeye yöneliktir. Belirtiler arasında yüksek ateş varsa ateş düşürücüler kullanılabilir. Halsizlik şikayetleri için ağrı kesici ve vitaminler kullanılabilir. Grip veya nezle ile başlayan kızamık belirtilerinde soğuk algınlığı tedavisi uygulanır.
Kızamığa eşlik eden komplikasyonlar da geliştiyse tedavi ikisini birlikte ortadan kaldırmaya yönelik planlanır. Buradaki önemli nokta komplikasyon belirtilerini iyi gözlemlemektir. Bulantı kusma eşlik eden şiddetli baş ağrısı, bilinç bulanıklığı, nöbet geçirilmesi tehlike işaretini gösteren belirtilerdir. Bunlardan herhangi biri ile karşılaşırsanız hemen bir doktora başvurmanız gerekmektedir.
Kızamık aşısının yan etkileri nelerdir?
Kızamık aşısının canlı olması nedeniyle aşıyı yaptıran kişilerde vücut ısısında yükselme, halsizlik ve nadir olarak da vücutta döküntüler yan etki olarak görülebilir. Yüksek ateş için ılık duş alınıp soğuk kompres uygulanabilir. Ateş düşmediği takdirde ya da döküntüler görülmeye başladığında mutlaka bir doktora başvurulması önerilir.
Kızamık tehlikeli bir hastalık mıdır?
Kızamık virüsünün bulaşıcılığı çok yüksektir. Vücuda girdiği zaman üst solunum yollarında tutulum yaparak solunum yollarında enfeksiyona neden olur. Grip ve nezle ile kendini gösteren kızamık virüsü hastanın hapşırması ve öksürmesi ile birlikte damlacık yoluyla dış ortama geçer ve bu havayı soluyan diğer insanlara bulaşabilir.
Komplikasyonları arasında pnömoni, kulak enfeksiyonu ve beyin iltihabı vardır. Bu komplikasyonlardan pnömoni ve beyin iltihabı erken teşhis edilip müdahale edilmediği zaman ölümcül olabilir. Bilinç kaybı, yüksek ateş ve nöbet geçirilmesi belirtilerindendir. Kızamık virüsünün bu komplikasyonları çok nadir olarak görülse de belirtilerle karşılaşıldığı takdirde hemen bir sağlık kurumuna başvurulmalıdır.
Kızamık hastalığı daha çok kimlerde görülür?
Kızamık hastalığı çocukluk dönemi bulaşıcı hastalıklarındandır. En sık görülme aralığı çocuklarda 5-9 yaş arasıdır. Bebeklerde ise anneden geçen antikorlar ile birlikte 4-6 ay korunma sağlanır.
En sık görülme aralığı çocukluk çağı olsa da bu hastalık daha önce geçirmemiş yetişkinlerde de görülebilir. Bağışıklık sistemi zayıf kişilerde virüsün vücutta tutulum yapma oranı daha yüksektir. Ender rastlanan komplikasyonlar bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde daha yüksek oranlarda kendini gösterir.
Kızamık virüsünden korunmak ve hastalığa yakalanmamak için aşı yaptırmak çok önemlidir.
Kızamık hastalığı bulaşıcılık dönemi nedir?
Kızamık virüsünün bulaşıcılık oranı diğer hastalıklara göre daha yaygındır. Kızamık virüsünün dış ortamda canlılığını koruyabildiği için bulaşma riski çok yüksektir. Damlacık yoluyla bulaşan virüs, aynı ortamda bulunma yakın temas ile kolayca bir başkasına geçebilir. Kızamık riski olan kişi ile aynı ortamda bulunduysanız hemen sıcak su ile iyice yıkanarak virüsün girme yoğunluğunu azaltabilirsiniz.
Bulaşma yöntemleri ve korunmadan bahsettikten sonra virüsün girdiği vücuttaki sürecini inceleyelim. Kızamık virüsünün en bulaşıcı olduğu dönem kırmızı renkli döküntülerin görülmeye başlamasından iki gün öncesi ve yaklaşık 5 gün sonrasıdır. Bu evredeki hasta çevresindeki her 10 kişiden 9 una bu hastalığı bulaştırabilecek potansiyeldedir. Bebeklerin. Gebelerin ve çocukların ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin özellikle bu evredeki hastalardan uzak durması mümkünse aynı evi paylaşmaması gerekmektedir.
Gebelik döneminde kızamık aşısı olabilir mi?
Kızamık aşısının hazırlanmasında kızamık virüsü de kullanılır. Yapılan araştırmalar ve alınan sonuçlarda pasif olan halinin kızamık hastalığına karşı bağışıklama kazandırmadığı geçici olarak koruduğu tespit edilmiştir. Bu yüzden kızamık aşısı canlı olarak uygulanmaya devam etmiştir.
İçeriğinde kızamık virüsünün olması nedeniyle bu aşının gebelere uygulanması uygun değildir. Aşı, gebelikte düşük tehdidine sebep olduğundan özellikle ilk üç ayda yapılması kesinlikle tavsiye edilmemektedir. Gebe kalmayı düşünen adaylar, aynı dönemde kızamık aşısı yaptırmış ise gebelik planını 1 ay ertelemek zorundadır. Aşılamanın mümkün olmadığı bu dönemde gebelerin tek korunma şekli hasta olan veya kızamık olduğundan şüphelenilen kişilerden uzak durmak aynı havayı solumamaktır.
Gebelik döneminde kızamık olmak riskli midir?
Kızamık virüsü, bulaştığı herkes için risk oluşturabilir. Sağlıklı bir insanda da vücuda girdiğinde tutulum yapar bağışıklık sistemi zayıf hastada da ancak hastalığı geçirme şiddeti farklılık gösterir. Gebelikte de kızamık olmak risklidir çünkü kızamık virüsü düşük tehdidine yol açar. Kızamık olan gebenin hastalığı bebeğine geçirmesi gibi bir olgu daha önce kaydedilmemiştir. Yapılan araştırmalar doğrultusunda kızamık teşhisi ile takip edilen gebelerin bebekleri için aynı durum söz konusu değildir. Gebelikte kızamık olmanın en büyük riski düşüğe neden olmasıdır.
Kızamık aşısı kimlere yapılmaz?
Kızamık virüsünün de içeriğinde bulunduğu KKK aşısı canlı aşı grubuna dahildir. Bu aşılardaki hafifletilmiş virüsler bazı durumlarda kullanılması uygun değildir.
KKK aşısının uygulanamayacağı ilk grup gebelerdir. Aktif virüs içeren bu aşının özellikle gebeliğin ilk üç ayında yapılması düşüklere neden olmaktadır. Kronik hastalığı olanların aşı uygulaması ile ilgili görüş hekimi tarafından yapılmalı ve uygun görüldüğü takdirde aşı uygulanmalı, dışındaki durumlarda aşı tehdit haline gelebilir. Bu grubun dışında KKK aşısı içeriğinden dolayı yumurta alerjisi olan kişilere de acil müdahale edilebilecek ekipmana sahip kurumlarda yapılmalı.
Kızamık aşısı cinsel yolla bulaşır mı?
Kızamık hastalığının bulaşma yolları arasında cinsel ilişki yoktur. Kızamık virüsü vücuda üst solunum yolları ile girer ve en çok bu bölgede doku harabiyet yapar. Damlacık yoluyla bulaşan hastalık, virüsü taşıyan kişi ile yakın temas, aynı odada bulunma. Öksürmesi ve hapşırması gibi durumlarda bir başkasının aynı havayı soluması ile vücuda giriş yapar. Cinsel yol bu virüsün bulaşma yöntemlerinden biri değildir.