Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Obezite

Obezite Hastalığı Hakkında
Obez Hastalığı Nedenleri
Obezite Hastalığı Belirtileri
Obezite Hastalığının Tanı Ve Teşhis Yöntemleri
Obezite Hastalığı Risk Faktörleri
Obezite Hastalığı Nasıl Önlenir?
Sık Sorulan Sorular

Obezite, vücutta sağlığı bozacak ölçüde aşırı ve anormal yağı birikmesine denilmektedir. Vücut Kitle İndeksi (VKİ) - Body Mass Index (BMI) hesaplaması, obezitenin hesaplanmasında boy ve kilo değeri olarak kullanılır. Vücut kitle indeksi (VKİ), bir kişinin kg cinsinden ağırlığının, cm cinsinden boyunun uzunluğunun karesine bölünmesi ile hesaplanmaktadır. Bir kişinin obezite hastası olarak kabul edilebilmesi için vücut kitle indeksi hesaplama değerinin 30'un üzerinde olması gerekmektedir. Uzmanlar, vücut kitle indeksi hesaplama değeri 40'ın üzerinde bulunan kişilerin ise morbid obez olduğunu belirtiyor.

Hormonal ve kimyasal maddeler, yağ dokusu sistemini etkileyecek şekilde salgılanmaktadır. Bazı salgıların doyma sınırının üste çekilmesine, iştahın artmasına ve obezitenin ilerlemesine etkisi bulunuyor.

Fazla kilo almanızın sağlığınızı büyük ölçüde tehdit edeceğini ve hareketlerinizin kısıtlanmasına sebep olacağını unutmamalısınız. Obezite hastalığına yakalanmamak için beslenmenize dikkat etmeniz gerekir. Ciddi hastalıklara yakalanmayı kolaylaştıran obezite hastalığı, çağımızın en ciddi sağlık sorunları arasında yer alıyor. Anne ve babanın kilolu olması halinde çocuğun obezite olma ihtimali de %80 olarak gösterilmektedir. Yağlanmanın önüne geçilebilmesi için çocukluk çağından itibaren sağlıklı beslenilmesi gerekmektedir.

İnceleyen ve Onaylayan : Op. Dr. Mehmet Toprak

Obezite Hastalığı Hakkında

Günümüzde şişmanları tanımlamak için kullanılan obez kelimesi, tedavi gerektiren ve tedavi edilmemesi halinde ciddi sonuçların oluşabileceği bir hastalıktır. Obezite hastalığına ilk olarak 100 yıl önce rastlandığı belirtiliyor. Teknolojinin gelişmesinin hastalığın doğuşu ve gelişiminde etkisi bulunur. İnsanların beslenme alışkanlıklarını doğrudan etkileyen teknoloji, daha sağlıksız ve düzensiz beslenmesine sebep olmaktadır. Şeker tüketimine ilişkin yapılan istatistiksel çalışmalardan da anlayabilirsiniz.

Teknolojinin gelişimi ile çiftçilerin etin besleyici olmasından ziyade yağlı olmasını amaçladığı gözlemleniyor. Teknolojik tarım araçları ile daha fazla kazanç elde etme imkanı doğan çiftçiler, yağlı et üretimi ile daha çok satış yapmaya başlamıştır.

Benzer şekilde üretilen peynir, süt ve tereyağlarında da çeşitli zararlar mevcuttur. Doymuş ve katı yağlar içeren bu ürünlerin günümüzde satışı gerçekleştiriliyor. Kısacası teknolojinin gelişmesiyle birlikte, üreticinin işinin daha kolaylaştığı söylenebilinir. Ancak, üreticinin daha fazla kazanmak için sağlıksız besinler ürettiği de gözlemleniyor.

Eskiden et tüketmek için ineği deviren ve kesen insanlar, artık et tüketimini süpermarketler üzerinden sağlıyor. Süpermarketlerde satılan hazır etlerin tüketimine başvurulduğundan, daha sağlıksız ve zararlı tüketim gerçekleştiriyor. Yerleşik hayatın gelişmesinin obezite hastalığının gelişiminde etkisi vardır.

Obezite Nedir?

Günümüzde obezite hastalığı en sık görülen hastalıklar arasında yerini almış bulunmakta ve bir türlü gelişmekte olan toplumlarda önüne geçilemez noktalara gelmiştir. İnsan vücudunda yağ kütlesinin oranının normal oranlardan fazla olması ile beraber, kişinin toplam ağırlığının, kişinin boyuna göre ciddi boyutlara ulaşması nedeniyle obezite hastalığı oluşmaktadır.

Beslenme, anne karnında başlayan ve yaşamın sonuna kadarda devam eden fizyolojik bir ihtiyaçtır. İnsanın büyümesi, gelişmesi, üretken ve sağlıklı olarak uzun süre yaşayabilmesi için beslenmesi gerekiyor. Beslenmenin sağlıklı ve dengeli olarak yapılması ile burada kilit rol oynamaktadır. Açlığı bastırmak, karın doyurmak, canının çektiği şeyleri yemek veya içmek ise yapılan yanlış beslenme şekli olarak gösterilebilinir.

İnsanların dengeli beslenmeleri için günlük tüketmeleri olan günlük enerjinin miktarında değişiklikler bulunuyor. Yaş, cinsiyet, iş, genetik ve fizyolojik özellikler ile hastalık durumuna göre günlük tüketilmesi gereken enerjinin miktarı da değişmektedir. Obezite hastalığına yakalanmamak için alınan enerji ile harcanan enerjinin dengede tutulması gerekiyor.

Yağ dokusu oranı, erkeklerde ve kadınlarda farklılık gösterir. İnsan vücudunda yağ dokusunun belirli oranları bulunmaktadır. Bu oranlar erkeklerde toplam vücut ağırlığının %15 ‘i ile %18 arasında yer alırken, kadınlarda ise bu oran toplam vücut ağırlığının %20’si ile %25 i arasında bulunmaktadır. Erkeklerde bu oranının %25'inin ve kadınlarda ise %30'unun üstüne çıkılması halinde obezite hastalığı görülür. İnsan vücudunda gün içerisinde alınan kalori miktarının gün içerisinde harcanan kalori miktarından fazla olması, insan vücudunda yağ olarak depolanmakta ve bununla beraber obezite hastalığına neden olmaktadır.

Obezite hastalığı, besinlerle alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olması ile etkilidir. Aynı zamanda fazla enerjinin vücutta yağ olarak depolanması ile ortaya çıkmaktadır. Yaşam kalitesi başta olmak üzere birçok faktörü de olumsuz etkileyen bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise obezite hastalığının sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olduğunu belirtmektedir.

Obeziteye neden olan hatalı davranışlar nelerdir?

Beslenmek, pozitif enerji dengesinin sağlanmasında doğrudan etkilidir. Toplam enerji alımının uzun süreli olarak harcanandan daha fazla olmamasına dikkat etmelisiniz. Aksi takdirde, obezite hastalığı ile karşılaşmanız kaçınılmaz denilebilinir. Obezite ile yüksek yağ içerikli besin tüketimi arasında pozitif korelasyon bulunuyor. Hatalı beslenme davranışları ile obezite hastalığının oluşumu kolaylaşacaktır. Obezite hastalığına neden olabilen hatalı yeme davranışlarının neler olduğu ise aşağıda yer almaktadır.

Normalin üstünde besin tüketiminden kaçınmalısınız. Her insanın günlük olarak tüketmesi gereken besin değeri bulunur. Vücut kitle indeksi, tüketilmesi gereken besin miktarının ne olduğunu öğrenmenize yardımcı olmaktadır. Tüketilmesi gerekenin üstünde besin tüketmek, obezite hastalığının oluşumunda doğrudan etkili olur.

Çalışan kişiler, gün içerisinde iş hayatının verdiği yoğunluk sebebi ile daha sağlıksız beslenirler. Enerji yoğunluğu yüksek besinlerin daha fazla tüketildiği gözlemlenirken, obezite hastalığının bu kişilerde daha fazla görüldüğü bilinmektedir.

Evinize geldikten sonra neler yememiz gerektiğini konusunda kendinizi şartlandırmalısınız. Özellikle akşam eve gelen kişiler, yemek zamanına kadar atıştırmak ve sonra tekrardan yemek yemeye meyilli oluyor.

Büyük lokmalar almak, hızlı yemek, az çiğnemek ve çatalı kaşığı elinden hiç bırakmamak gibi basit faktörlerinde hatalı yeme davranışları içerisinde olduğunu bilmelisiniz.

Öğün aralarında sürekli bir şeyler atıştırmaktan kaçınılması gerekiyor. Öğün atlamak, en fazla yapılan hatalar arasında bulunur.

Hatalı yeme davranışlarının oluşumunda başka aktivitelerle uğraşmanın etkisi vardır. Yemek yerken tv seyretmek, sohbet etmek veya kitap okumak gibi aktivitelerden kaçınmalısınız.

Sofrada uzun süre kalmamak gerekir. Stresli, sıkıntılı ve öfkeli durumlarda aşırı yemek yeniliyor. Misafirlik veya davetiye katılma sırasında verilen ikramların reddedilmemesi.

Gece yemek yemenin sakıncaları bulunur. Uykudan uyandığında yemek yenmesi de hatalı yeme davranışlarındandır. Vücut kitle indeksine göre günlük tüketilmesi gereken su miktarı bulunuyor. Az su içmek veya suç içmemek, obezite hastalığının gelişmesini doğrudan etkilemektedir.

Obezite İstatistikleri

Obezite hastalığı global olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup, insanların günümüzdeki beslenme alışkanlıkları ve yaşam standartları göz önüne alındığında ciddi derecelerde artmakta olduğunu görmekteyiz. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından Afrika, Asya ve Avrupa'nın 6 ayrı yöresinde yapılan ve 12 yıl süren MONICA araştırmasında 10 yılda obezite hastalığının %10-30 arasında bir artış gösterdiği tespit edilmiştir. ABD, obezite hastalığının en sık görüldüğü ülke olarak biliniyor. Kronik Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi (CDC) tarafından NHANES araştırması yapılırken, erkekler ve kadınların ayrı olarak incelendiği gözlemlenmiştir. Çalışma kapsamında, 2003-2004 yılında obezite hastası erkeklerin %33,1 ve kadınların %33,2 olduğu belirtildi. Aynı çalışmanın ise 2005-2006 yılında farklı sonuçlar verdiği biliniyor. Erkeklerde %33,3 ve kadınlarda ise %35,3 olarak tespit edilen obezite hastalığının artış gösterdiği açıklanmıştır. ABD merkezli yapılan çalışma, hastalığın gösterdiği gelişimin genel özetini ortaya koyuyor. Obezite, Avrupa'da ise her ülkede farklılık gösterebiliyor. Obezite hastalığının en çok görüldüğü Avrupa ülkeleri arasında;

  • Arnavutluk
  • İngiltere
  • Bosna-Hersek

Bulunmaktadır. Belirtilen ülkeleri aksine, obezite hastalığının en az görüldüğü ülkeler arasında ise;

  • Türkmenistan
  • Özbekistan

Yer alıyor. Obezite oranının Türkmenistan ve Özbekistan ülkelerinde ise erkeklerde ve kadınlarda birbirine yakın seyrettiği gözlemlenmektedir. Erkeklerde %5-23, kadınlarda %7-36 arasında değişim gösterdiği belirtilmiştir.

Obezite hastalığının bazı hastalıklar ile ilişkisi bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa'daki obezite hastalarına ilişkin araştırmaları mevcuttur. Obezite görülen kişilerde tip 2 diyabetin %80, hipertansiyonun %55 ve iskemik kalp hastalıklarının %35 olduğu gözlemleniyor. Obezite hastalığı, her yıl 1 milyondan fazla ölüme sebep olabilmektedir. Hiçbir önlem alınmaması halinde hastalığın sonuçları arasında ölümün yer aldığını unutmamalısınız.

Özellikle çocuklar ve adölesanlarda obezite, alarm verici düzeyde olmaktadır. Günümüzde çocuklarda obezite hastalığının 1970 yılından 10 kat daha fazla artış gösterdiği belirtiliyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafından Avrupa ülkelerinde obezite hastası olan çocuklara ilişkin araştırmalar yapılmıştır. Aşağıda, Avrupa ülkelerinde çocuklarda obezite hastalığının en sık görüldüğü yaş aralıkları bulunuyor.

  • İspanya: 6-9 yaş %35
  • Portekiz: 7-9 yaş %32
  • Slovakya: 7-9 yaş %15
  • Fransa: 7-9 yaş %18
  • İsviçre: 6-9 yaş %18
  • İzlanda: 9 yaş %18

Avrupa Bölgesinde fazla kiloluğun yetişkinlerin %30-80'ini etkisi altına aldığı belirtilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, obezitenin giderek yaygınlaşan bir sorun olduğunu ifade ediyor. Türkiye'de de sıklıkla görülen hastalıkların başında gelen obezite hastalığının görülme sıklığında artış bulunuyor. Obezite hakkında, Sağlık Bakanlığı tarafından ilgili araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmalara göre;

  • Erkeklerde %20,5
  • Kadınlarda %41,0
  • Toplamda %30,3

Obezite hastalığı görüldüğü tespit edilmiştir. Sağlık Bakanlığı, obezite hastalığına ilişkin ülkemizde bölgesel araştırmalarda da bulunmuştur.

  • İstanbul 33,0
  • Batı Marmara 30,7
  • Doğu Marmara 30,6
  • Ege 28,0
  • Akdeniz 30,1
  • Batı Anadolu 33,0
  • Orta Anadolu 32,9
  • Batı Karadeniz 31,3
  • Doğu Karadeniz 33,1
  • Kuzeydoğu Anadolu 23,5
  • Ortadoğu Anadolu 20,5
  • Güneydoğu Anadolu 22,9

Obez Hastalığı Nedenleri

Hastalıkların oluşmasında çeşitli nedenler bulunuyor. Bu nedenlerin neler olduğunun bilinmesi halinde hastalığın oluşmasını engelleyebilirsiniz. Obez hastalığının oluşma nedenleri ise aşağıda listelenmiştir.

  • Hareketsiz Yaşam Tarzı
  • Yanlış Beslenme
  • Genetik Faktörleri
  • Aşırı Beslenme
  • Karbonhidrat Ağırlıklı Beslenme
  • Psikolojik Faktörler
  • Hastalıklar

Obezite hastalığına neden olan etkenlerin tam olarak açıklanmadığı biliniyor. Ancak aşırı ve yanlış beslenme ile fiziksel aktivite yetersizliğinin hastalığın oluşumunda doğrudan etkisi olduğu belirtilmektedir. Çevresel, genetik, nörolojik, biyokimyasal, fizyolojik, psikolojik ve sosyo-kültürel gibi faktörlerin etkisi olduğu tartışılamaz.

Hareketsiz Yaşam Tarzı

Obezite hastalığı sebebi ile sonuçlanan ölümlerin sayısında büyük bir artış bulunmaktadır. Hastalığın oluşmasının perde arkasında hareketsiz yaşam tarzı olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, günde en az 20 dakika süreyle seri adımlarla yürümenin gerektiği konusunda uyarılar yapmaktadır. Düzenli egzersiz yapmak, hareketsiz yaşam tarzının aksine daha hareketli bir yaşamanız olmasını sağlar. Egzersiz yapan obez kişiler, yapmayanlara kıyasla daha sağlıklı bir yaşam sürdürüyor. Masa başında oturduğunuz ve hareketsiz kaldığınız bir iş ile uğraşıyorsanız, egzersiz ve fiziksel aktiviteler yapmalısınız.

Avrupa'da hareketsizliğin ortadan kalkması halinde ölüm oranlarının %7,5'a yakın düzeyde azalacağını belirten uzmanlar, obezite hastalığının hareketsiz yaşam tarzı ile doğrudan ilişkisi bulunduğunu ifade ediyorlar. İnsanların 24 saatlik zaman diliminde, en az 20 dakikalık bir zinde yürüyüş yapmaları ve hakaret halinde bulunmaları gerekmektedir.

Yanlış Beslenme

Sağlıklı ve düzenli beslenme, kaliteli bir yaşam tarzının oluşmasında doğrudan etkili oluyor. Hareketsizleşen toplumun her geçen gün başta obezite olmak üzere birçok hastalıklarla mücadele ettiği gözlemlenmektedir. Günümüzde gıdaların içeriğinin bozulması ve doğallıktan uzaklaşılması ile obezite hastalığının daha da gelişim gösterdiği biliniyor. Obezite hastalığının yanında kanser, diyabet, prematüre doğum, sorunlu gebelik veya hücresel bozukluklar gibi birçok hastalığın sağlıksız beslenme ile ilişkisi bulunuyor.

Doğru beslenmek, insanlar tarafından diyet yapmak ile karıştırılmaktadır. Diyet programı ile doğru beslendiğinizi düşünmekten kaçının. Beslenme alışkanlığınızı düzeltmeye çalışırken, vücudunuza daha da fazla işkence yapmanız muhtemeldir. Diyet ile daha fazla işkence yapmaktan kaçınmalısınız. Yanlış beslenme, obezite hastalığının oluşumunu kolaylaştırıyor. Doğru beslenme ise kişinin kendi bünyesine göre beslenme alışkanlığı kazanması ile gerçekleşmektedir. Kazanılan beslenme alışkanlığının sürdürülebilir olması ise asıl önemli nokta olarak gösterilir.

İnsan yaşamanın dört temel beslenme faktörü bulunmaktadır. Bunlar ise Proteinler, Karbonhidratlar, Vitaminler ve Mineraller olarak karşımıza çıkıyor. İnsanın yaşamına devam edebilmesi için bu dört ana faktörü yerine getirmesi gerekmektedir. Yanlış beslenme alışkanlıkları ile vücudun ihtiyacının çok üzerinde protein yüklenmesi belli organlarda sorunlara yol açabiliyor. Aşırı karbonhidrat tüketimi ise daha farklı hastalıkların oluşmasını sağlar. Vitamin ve minerallerin olması gerektiğinden fazla kullanılmasında da aynı durum geçerlidir.

İnsanlar, beslenme alışkanlıklarını eskiye göre daha da bozmuştur. Günümüzde hazır tüketiminin daha da kolaylaşmasının etkisi yüksektir. Son derece hızlı ve hareketli yaşam içerisinde yiyecek içecek alışkanlıklarının hazır ürünlerin daha fazla tüketilmesine neden olduğu gözlemlenir. Özellikle fastfood yiyeceklerin obezite hastalığının oluşumunda etkisi oldukça fazladır. Hazır kekler, çikolatalar, meyve suları, hazır patates kızartmaları veya ekmek arası tavuk gibi yiyecekler içerisinde olması gerekenin çok üzerinde karbonhidrat veya protein bulunuyor. Yanlış beslenme ile hareketsiz yaşam tarzının birleşmesiyle obezite hastalığının doğuşundan söz edebiliriz.

Genetik Faktörleri

Aileden kaynaklı olarak bazı hastalıklara yakalanmaktan kaçınmanız mümkün olmayabilir. Genetik faktörlerin etkili olduğu hastalıkların sayısı bir hayli fazladır. Obezite hastalığı ise gelişmiş ülkelerde görülen en önemli sağlık problemleri arasında gösteriliyor. Ekonomik açıdan önemli ölçüde maddi sorunlara sebep olan, iş ve yaşam kalitesini etkileyen toplumsal bir sorun olduğu bilinir. Obezite, son yıllarda daha yaygın olarak görülen bir hastalık haline gelmiştir. Yağ dokusu artışına bağlı olarak metabolik fonksiyon bozuklukları ve ciddi endokrin bozukların meydana gelmesine sebep olur.

Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalara göre, obezite hastalığının genetiksel olabileceği belirtilmiştir. Özellikle anne ve babanın kilolu olduğu çocukların hastalığa daha yatkın olduğu gözlemleniyor. Hastalığın genetik altyapı ve çevresel etkileşim ilişkileri halen araştırılmaya devam edilmektedir. Anne ve babanın kilolu olması halinde çocukların obeziteden korunmaları için ebeveynlerin daha dikkatli olması gerekir.

Aşırı Beslenme

Beslenme alışkanlıklarının düzelmemesi halinde obezite hastalığının oluşumundan söz edebiliriz. Aşırı beslenme, obezite hastalığına neden olan sebepler arasında yer alıyor. Beslenmenize dikkat etmeli ve sağlıklı beslenmelisiniz. Aşırı beslenmekten kaçınmalı, öz ve sağlıklı beslenmeye dikkat etmeniz gerekiyor.

Karbonhidrat Ağırlıklı Beslenme

Tüketilen besinlerin belli değerleri bulunmaktadır. Karbonhidrat ağırlıklı beslenme, sağlıksız ve sakıncalı olarak biliniyor. Tükettiğiniz besinlerin değerlerinin aşırıya kaçılmaması ve normal düzeyde olması gerekmektedir. Karbonhidrat ağırlıklı beslenen kişilerin daha kolay obezite hastalığına yakalandığı gözlemleniyor.

Karbonhidrat ağırlık beslenmemek için daha doğal besinler tüketmelisiniz. Gün içerisinde tükettiğiniz hazır ürünlerin birçoğunun karbonhidrat değerlerinin en yüksek düzeyde olduğu biliniyor.

Psikolojik Faktörler

İnsanlar, yaşam içerisinde bazı sorunlar ve sıkıntılar yaşayabilmektedir. Bu sorunlar ve sıkıntılar ise kişinin psikolojisini olumsuz etkileyebiliyor. Psikolojik faktörler, bazı hastalıkların oluşumunda ise doğrudan etkili olmaktadır. Obezite hastalığının oluşumunda psikolojik faktörlerin etkisi olduğu belirtiliyor. Yaşanılan olumsuz bir olay sonrasında daha da içine kapanan birey, sürekli yeme ve içmeye yönelebilir. Bu yönelme sonucunda aşırı kilo alma, hareketsiz yaşam vb. faktörler ile birleşim söz konusu olur ve obezite hastalığı doğar.

Obezite olan insanların çoğunluğunun psikolojik açıdan sorunlarının bulunduğu belirtilmektedir. Genellikle içe kapanık, çevresiyle ilişki kuramayan, beğenilmeme duygusu ağır basan ve kendine güveni olmayan insanlarda görülen hastalıktır. Ergenlik dönemindeki çocuklarda, psikolojik sorunların daha yüksek olduğu gözlemleniyor. Özellikle bu dönem içerisinde obezite hastalığına yakalanma ihtimalinin daha fazla olduğunu bilmelisiniz.

Obezite hastalığı ile karşılaşan bireylerin en iyi desteği almaları gerekiyor. Çocuklara baskı uygulanmaması ve aşırı zorlamaktan kaçınılması önem taşır. Hastalık sebebi ile yaşına uygun olarak beslenme ve egzersiz programı oluşturulması öneriliyor.

Psikolojik faktörlerin en etkili olduğu hastalıklar arasında obezite bulunmaktadır. Özellikle çocukların daha kolay yıprandığı bilinirken, ailelere bu noktada önemli görev düşüyor. Ailesi ile problem yaşayan ve sürekli eleştirilen çocukların onlardan görmek istediği ilgi ve desteği görmemesi halinde yemek yiyerek mutlu olmaya ve rahatlamaya çalıştığı gözlemlenmektedir. Ailenin çocuğunun beslenmesi ve doyurulması ile ilgili endişeler yaşaması ve bu endişelerin sürekli olarak çocuğa aktarılması da psikolojiksel açıdan olumsuzlukların doğmasına neden olur. Yemek yemediği takdirde büyümeyeceğini sürekli çocuğa belirtmekten kaçınmalısınız. Aksi takdirde, çocukta aşırı beslenmenin görülme ihtimali yüksektir. Ebeveynlerin çocuklarının beslenmelerine dikkat etmeleri ve çerez tüketmekten kaçınmasını sağlamaları gerekiyor.

Hastalıklar

Kilo almanızın sebebinin çok yemek yemekten veya iştahlı olmaktan kaynaklı olmayacağını düşünmelisiniz. Obezite hastalığı ile karşı karşıya kaldığını farkına varamayan birçok insan bulunmaktadır. Teşhis edilmemesi ve tedavisine ilişkin adımlar atılmaması halinde çeşitli hastalıklara yakalanma ihtimali bulunduğunu belirtmek gerekiyor. Obezite hastalığının en fazla neden olduğu hastalıkların listesi aşağıda bulunmaktadır.

  • İnsülin Direnci
  • Uyku Apnesi
  • Hipofiz Bezi Hastalıkları
  • Hipotalamus Bozuklukları
  • Polikistik Over
  • Tiroid Bezi Hastalıkları
  • Sürrenal Bez Hastalıkları
  • Genetik Obezite Sendromları
  • Endokrin Pankreas Hastalıkları

Obezite Hastalığı Belirtileri

Hastalıkların teşhis edilebilmesi ve tedavisine başlanabilmesi için öncelikle belirtilerinin tespit edilmesi gerekiyor. Obezite belirtileri nelerdir? Obezite hastalığına yakalanmamak için hastalığın belirtilerini bilmelisiniz. Erken teşhis ve tanı konulması halinde hastalığın gelişim göstermesinin önüne geçmeniz mümkündür. Belirli evreleri bulunan obezite hastalarının başlangıç evresinde tespit edilmesinin tedaviyi kolaylaştıracağını unutmamalısınız. Genel olarak obezite hastalığının belirtileri ise aşağıda yer alıyor.

  • Eski Kıyafetlerin Dar Gelmesi
  • Bel Bölgesinin Giderek Yağlanması
  • Vücut Kitle İndeksine Göre Sonuçların 30'a Yaklaşması
  • Çabuk Yorulma
  • Aşırı Terleme
  • Nefes Alma Sorunları
  • Sabah Baş Ağrısı

Eski Kıyafetlerin Dar Gelmesi

Giydiğiniz kıyafetlerin üstünüze olmaması ve dar gelmesi, kilo aldığınızın net göstergesi olarak söylenebilinir. Aşırı kilo aldığınızı kıyafetlerinizden anlayabilirsiniz. Obezite belirtisi olabileceğini ve kilonuzu kontrol etmeniz gerektiğini belirtmek gerekiyor.

Bel Bölgesinin Giderek Yağlanması

Obezite hastalığının geliştiği ve oluştuğu kişilerde, bel bölgesinin diğer bölgelerden daha fazla yağlandığı gözlemleniyor. Bel bölgesinin giderek yağlanması, obezite belirtileri arasında yer almaktadır.

Vücut Kitle İndeksine Göre Sonuçların 30'a Yaklaşması

Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenmiş veriler bulunuyor. Bir kişinin obezite olduğunu söyleyebilmemiz için vücut kitle endeksinin 30'a yaklaşması gerekir.

Çabuk Yorulma

Kilolu insanların hareket ederken bile kolaylıkla yorulduğunu görürsünüz. Obezite hastalarında ise en ufak aktivitenin anında yorgunluk hissi yaşadığı biliniyor. Eğer sizlerde çabuk yoruluyorsanız, obezite ile karşı karşıya olabilirsiniz.

Aşırı Terleme

Obezite hastalığı belirtilerinin farkına varılmasının ardından acil olarak tedaviye başlarsınız. Yürürken veya koşarken, normalden daha fazla terlemenin obezite belirtisi olabileceğini unutmayın.

Nefes Alma Sorunları

Nefes alırken rahatsızlık duyulması ise, bir hastalığınız olduğunun en önemli belirtileri arasında bulunuyor. Nefes alma sorunları, başta obezite olmak üzere birçok hastalığın belirtilerindendir. Eğer nefes almada zorluk yaşıyorsanız, obezite hastalığına yakalanmış olabilirsiniz.

Sabah Baş Ağrısı

Obezite hastalığının oluşması ile sabahları uyandığınızda baş ağrısı yaşarsınız. Baş ağrılarını dikkate almaları ve önemsememiz gerektiğini belirtmek gerekiyor. Sabah baş ağrısının obezite belirtileri arasında yer aldığını unutmamalı, tedavisine erken başlanması içinde acil olarak doktora gitmelisiniz.

Obezite Hastalığının Tanı ve Teşhis Yöntemleri

Hastalıkların tedavi edilebilmesi için öncelikle belirtileri üzerinden tanı ve teşhis edilmesi gerekmektedir. Obezite hastalığının tanı ve teşhis yöntemleri arasında ise fiziki muayene ve obezite hesaplaması bulunuyor.

Fiziki Muayene

Fiziki muayene ile obezite hastalığının tanısı konulabilir. Tanının konulabilmesi için obezite sorununun derecesinin de belirlenmesi gerekiyor. Hastanın vücut ölçülerinden tespit edilen obezite derecesi, belirli hesaplar üzerinden kolaylıkla öğrenilmektedir. Burada yapılan hesaplamaya ise vücut kitle indeksi deniliyor. Vücut kitle indeksi, hastanın kilosunun, boyunun karesine oranı üzerinden hesaplanmalıdır. Obezitenin açıklanmasında, tanımlanmasında ve araştırılmasında kullanılıyor.

Obezite Hesaplaması

Ulusal Kalp Akciğer ve Kan Enstitüsü, vücut kitle indeksi 25 ile 29,9 kg olan hastaların şişman olduğunu belirtmektedir. Vücut kitle indeksi 30 kg üzerinde olanların ise obezite hastası olduğunu ifade ediyor. Normal insanlarda vücut kitle indeksinin 18,5 ile 24,9 kg arasında olması gerektiğinin de altını çiziyorlar.

Vücut Kitle İndeksi Değerlendirmesi

Obezite hastalığının değerlendirilmesinde vücut kitle indeksi üzerinden değerlendirme yapıldığı gözlemleniyor. Uzmanlar, obezite hastalığını çeşitli sınıflara göre ayrılmıştır. Obez 1 sınıfı 30 ile 34,9 kg, obez 2 sınıfı 35 ile 39,9 kg ve obez 3 sınıfı da 40 kg üzerinde değerlendiriliyor.

Hastanın kilosunun, boyunun karesine oranı olarak hesaplanan vücut kitle indeksi ile obezite hastasının daha kolay değerlendirildiği gözlemleniyor. Vücut kitle indeksi, bazı faktörler ile doğrudan ilişkilidir. Vücut yağ oranı da, ilişki içerisinde bulunan faktörler arasında yer alır.

Obezite Hastalığı Risk Faktörleri

Hastalıkların oluşmasında çeşitli risk faktörlerinin etkisi bulunmaktadır. Obezite hastalığı risk faktörleri de, hastalığın daha kolay meydana gelmesine neden oluyor. Özellikle aşağıda belirtilen unsurları taşıyan kişilerin obezite hastalığına daha kolay yakalandığı bilinir.

  • Yüksek Tansiyon ve Kolestrol Hastaları
  • Hormon Dengesizliği Olan Kişiler
  • Hareketsiz İşlerde Çalışanlar

Yüksek Tansiyon ve Kolestrol Hastaları

Obezite, bazı hastalıkları taşıyan insanların daha yatkın olduğu bir hastalıktır. Yüksek tansiyon ve kolesterol hastalarının genellikle obezite hastası da olduğu gözlemleniyor. Uzmanlar, yüksek tansiyon ve kolesterol hastalarının daha dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyarılarda bulunduğu bilinir. Yatkınlık derecelerinin yüksek olduğunu belirten uzmanlar, ölümcül hastalıklarla karşılaşmamak için dikkatli olmanız gerektiğini belirtiyorlar.

Hormon Dengesizliği Olan Kişiler

Hormon dengesizliği olan kişiler, daha çok yemek yeme isteği ile karşılaşırlar. Bu kişilerin obezite hastalığına yatkınlık düzeyleri daha yüksek olduğu belirtilmektedir. Uzmanlar, hormon bozukluğunun tedavi edilmemesi halinde obezite gibi komplikasyonlarının olduğunu ifade ediyorlar. Tiroid hastalığı gibi hormonal bozuklar sebebi ile obezite hastalığına yakalanan kişilerin sayısı bir hayli yüksektir.

Bir insanın durmadan acıkması, kontrol edemediği bir iştahının olması ve eskiden böyle olmaması halinde hormonlarla ilgili sıkıntıların olduğu söylenebilir. Bu belirtiler, obezite hastalığının tanısının konulması gerektiğini gösterir. Teşhis ve tedavi için hastaneye gitmelisiniz.

Hareketsiz İşlerde Çalışanlar

Çalıştığınız iş, sizlerin yaşam şeklinizi doğrudan etkileyecektir. Yapılan araştırmalara göre, hareketsiz işlerde çalışanların obezite hastalığına yatkınlıkları daha yüksek olur. Obezite sebebi ile hastaneye başvuran insanlara yönelik araştırmalar yapılmıştır. Bu insanların %80'inin hareketsiz işlerde çalıştığı tespit edilirken, egzersiz ve fiziksel aktivitelerde yapmadıkları gözlemleniyor.

Hareketsiz işlerde çalışanların obezite olmaması için iş dışında egzersizler yapmaları ve fiziksel aktivitelerde bulunmaları gerekmektedir. Bilgisayar başında sürekli bulunan insanların iş sonrasında futbol oynamaları veya fitness yapmalarını önerebiliriz.

Obezite Hastalığı Nasıl Önlenir?

Hastalıkların oluşmaması için çeşitli önlemler alabilirsiniz. Birçok hastalığın oluşumunda insanın suçu bulunur. İhmaller ve yanlışlar sonucunda, hastalıkların oluştuğunu söylenebilinir. Obezite hastalığı da, yanlış beslenme gibi unsurlarla meydana gelen bir hastalıktır. Hastalığın oluşmasını önlemek istiyorsanız, aşağıda belirtilen unsurlara dikkat etmelisiniz.

  • Sağlıklı Bir Beslenme Programı
  • Su İçme Alışkanlığı
  • Egzersiz ve Spor
  • Sürekli Kilo Kontrolü

Sağlıklı Bir Beslenme Programı

Tüm dünyada sıklıkla yaygınlaşan ve çeşitli hastalıklara sebep olan obezite, önüne geçilmesi gereken ciddi bir sağlık problemi olarak karşımıza çıkıyor. Hastalığın önlenmesi için doğru ve sağlıklı beslenmek gerekmektedir. Sağlıklı bir beslenme programı ile obezite hastalığının önüne geçilebilir. Hastalığın oluşumunda yanlış beslenmenin etkisi tartışılamaz.

Su İçme Alışkanlığı

Bazı hastalıkların oluşumunda yeterli su içmemenin etkisi bulunuyor. Su içme alışkanlığı olmayan insanlar, obezite hastalığına daha kolay yakalanırlar. Hastalıktan korunmak istiyorsanız, sık şekilde su içmelisiniz.

Egzersiz ve Spor

Hareketsiz yaşam tarzı, obezite gibi hastalıkların oluşumunda etkilidir. Egzersiz ve spor, obeziteye karşı en önemli silah olarak gösteriliyor. Aşırı yemek yiyen insanların vücutlarındaki enerjiyi atmaları için egzersiz ve fiziksel aktiviteler yapmaları gerekir. Örneğin, sürekli olarak bilgisayar başında durmanız gereken bir işte çalışıyor olabilirsiniz. Egzersiz ve spor, obezite hastalığından sizleri koruyacaktır.

Sürekli Kilo Kontrolü

Sağlıklı ve düzenli beslenmek için sürekli kilo kontrolü yapmalısınız. Kilonuzun takibini yapmazsanız, farkında olmadan obezite hastalığı ile karşılaşmanız mümkündür. Obezite hastalığından korunmak için kilonuzun kontrolünü sağlamanız gerekmektedir.

Sık Sorulan Sorular

Hastalıklar hakkında sık sorulan sorular bulunurken, bu sorular ve cevapları üzerinden bilinçli bir birey haline gelebilirsiniz. Obezite hastalığı, çağımızın en yaygın ve ciddi hastalıkları arasında yerini alıyor. Hastalığın nasıl önleneceği, belirtileri, tanı ve teşhis yöntemleri vb. unsurlarına ilişkin bilgi sahibi olmanız gerekiyor. Obezite hakkında bilgili olmanız halinde yakınlarınıza ve çevrenize de yardımınız dokunacaktır. Obezite hastalığına ilişkin en fazla sorulan sorular ve cevaplar ise aşağıda listelenmiştir.

Obezitede Daha Sık Kimlerde Görülür?

Yanlış ve sağlıksız beslenen kişilerde, obezite hastalığının daha sık görüldüğü biliniyor. Hastalığın görülme yaşı bulunmazken, her yaş grubunda görülebilen ciddi bir hastalık olduğu gözlemlenmektedir. Sağlıklı ve düzenli beslenen bireylerde ise daha az görülür. Obezite, genetik olarak gelişebilen bir hastalık olduğundan anne ve babadan kaynaklı olarak da görülebilir.

Obeziteye Yakalananlar Hangi Doktora Başvurmalıdır?

Dahiliye, obezite hastalıklarına bakan bölümdür. Obezite hastalarının tedavi için dahiliye bölümüne başvurmaları gerekir.

Obezite Hastalığı Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Obezite hastalığı, kendi başına ciddi komplikasyonları ve riskli olan bir hastalık değildir. Ancak hastalığın sebep olduğu ciddi hastalıklar bulunuyor. Obezite hastalığının tedavi edilmemesi halinde bağışıklık sisteminin daha da güçsüz olduğu belirtilir. Bağışıklık sisteminin güçsüzleşmesi ile hastalıklara daha kolay yakalanmakta kaçınılmaz olur. Obezite hastalığı, mutlaka tedavi edilmesi gereken hastalıklar arasında geliyor. Hastalığın tedavi edilmemesi ile birçok ölümcül hastalığın oluşma ihtimali olduğunu unutmamalısınız.

Obezite Hastalığı Ölümcül mü?

Diyabet, hipertansiyon ve kalp hastalıklarının gelişimini kolaylaştıran obezite, ölümle sonuçlanabilen ciddi bir hastalıktır. Kendi başına ölümcül bir hastalık olmayan obezite hastalığı, neden olduğu hastalıklarla ile kişinin ölüme daha yakın olmasına neden olur.

Obezite Hastalığında İrade Kontrolü Nasıl Sağlanır?

İrade kontrolünün hastada sağlanabilmesi için kişinin yakınlarının ve ailesinin yardımcı olması gerekiyor. Obezite hastasının motive edilmesinin önemi yüksektir. Hastanın aşırı yemek yemekten kaçınması konusunda destek olunması gerekir. Düzenli egzersiz ve fiziksel aktivitelere yönelmesi halinde obeziteden kurtulacağına hastanın kendini inandırması lazımdır. Obezite hastalığında irade kontrolünün sağlanmasında motivasyon ve özgüvenin etkisi yüksektir.

Obezite Hastalığı Psikolojik Olarak Nasıl Desteklenir?

Psikolojik desteğin en çok etkisi olduğu hastalıklar arasında obezite bulunuyor. Obezite hastalarının yakınları ve aileleri tarafından psikolojik olarak desteklenmesi gerekir. Bu destek ise motive edici cümlelerle ve hastayı teşvik ederek sağlanabilinir. Hastanın yaşam tarzını değiştirmesine yardımcı olunması da önemli rol oynar.

Obezite Hastalığı En Çok Hangi Bölgelerde Görülür?

Dünya Sağlık Örgütü, obezite hastalığına ilişkin çeşitli veri ve analiz çalışmaları yapmıştır. Hastalığın en fazla görüldüğü ülkenin ABD olduğu tespit edilirken, bölge olarak ise Avrupa bölgesinde sıklıkla görüldüğü belirtiliyor. Türkiye'de de son yıllarda sıklıkla görülen obezite hastalığı, Marmara ve Karadeniz bölgelerinde daha sık görülüyor.

Şişmanlık Sınırı Nedir?

Şişmanlık sınırı, DSÖ tarafından belirlenmiştir. Vücut kitle endeksi sonuçlarından şişmanlık sınırı değerlendirilmesi yapılır. Belirtilen sınır aralığında bulunan kişilerin şişman, üzerinde olan kişilerin ise obezite olduğu ifade ediliyor. Değerlendirme sonucunda 25 ila 30 kg arasında olanların şişman statüsünde bulunduğu bilinmektedir. Obezite ise 30 ila 40 kg arasında olanlara deniliyor.

Obezite Hastaları Hızlı Kilo Verebilir mi?

Obezite hastaları, normal insanlara göre daha zor kilo verirler. Sürekli yemek yeme alışkanlıkları, beslenme bozuklukları ve hareketsiz yaşam tarzının etkisi yüksektir. Obezite hastalarının kilo verme sürecinde desteğe ihtiyaçları olabilir.

Obezite Hastaları Adet Sorunları Yaşar mı?

Adet düzensizliğini tetikleyen unsurlar arasında obezite bulunuyor. Obezite hastalarının adet sorunları ile sıklıkla karşılaştığı gözlemlenmektedir.

Obezite Hastaları Cinsel Sorunlar Yaşar mı?

Cinsel sorunlara sebep olan obezite, cinsel isteksizliğe neden olabilen ciddi bir hastalıktır. Hastalığın cinsel performansın düşmesine de etkisi olduğu bilinir. Obezite hastalarının %90'ında özgüven eksikliği ve kendini aşağılama problemi bulunmaktadır. Bu problemler, kişinin cinsel yaşantısını doğrudan olumsuz etkiliyor.

Obezite Hastalığı Başka Rahatsızlıklara Yol Açar mı?

Obezite, çeşitli hastalıklara daha hızlı ve kolay yakalanmaya neden olur. Obezite hastalarının bağışıklık sisteminin güçsüz ve düşük olduğu gözlemleniyor. Başta tip 2 diyabet olmak üzere birçok kronik hastalık ile ilişkisi bulunduğu belirtilmektedir.

Obezite Hastaları Hangi Sporları Yapabilir?

Fitness, obezite hastalarının yapmaları gereken başlıca spor olarak gösteriliyor. Yürüyüş ve koşu ile obezite hastalarının fazla kilolarından kurtulduğu gözlemlenir.

Obezite Hastalığında Cerrahi Müdahale Yapılabilir mi?

Cerrahi müdahale, obezite hastalığının tedavisindeki seçenekler arasında yer almaktadır. Özellikle ilerlemiş obezite hastaları için tercih edilen bir tedavi seçeneğidir. Obezite hastasının cerrahi müdahaleye tabi tutulabilmesi de bazı kriterlere dikkat edilir.

Obezite Hastalığı Kalıtsal mı?

Genetik bir yatkınlık olduğu düşünülen obezite hastalığı, kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilir. Bazı kişilerde obezite hastalığının oluşumunun kalıtsal olduğu belirtilirken, bazılarında ise ebeveynlerin etkisinin olmadığı gözlemlenmektedir. Her obezite hastasının genetiksel faktörlerden obezite olduğunu söylemekte yanlıştır.

Obezite kaç yaşında olur?

Obezitenin ortaya çıkmasında genetik faktörlerden çok daha etkili olan durum beslenme ve hareket etme alışkanlıklarıdır. Günümüzün beslenme alışkanlıkları sağlıksız iken insanların hareket etme isteği de oldukça azdır. Bu faktörlere bağlı kilo alma eğiliminin altı – sekiz yaşlarından itibaren ortaya çıkması mümkündür. Ülkemizde ve Dünya’da obeziteye yakalanma yaşı git gide düşmektedir. Ergenlik ve sonrası dönemde ise ciddi bir yoğunlaşma söz konusudur.

Obezite ne gibi hastalıklara yol açar?

Obezite, metabolizma hastalıklarını ve metabolizma hastalıklarına bağlı onlarca sorunu ortaya çıkarabilen toplayıcı bir hastalıktır. İleri seviyelerinde ölüm riskini dahi ortaya çıkardığından ötürü obeziteye oldukça dikkat edilmelidir. Diyabet hastalığı, Yüksek tansiyon, Yüksek kötü kolesterol, Kalp ve damar hastalıkları, Sindirim sistemi hastalıkları, Safra kesesi hastalıkları, Solunum sistemi hastalıkları, Üreme fonksiyonu düzensizlikleri, Kas – iskelet sistemi hastalıkları.

Obeziteye neden olan yiyecekler neler?

Obezitenin ortaya çıkmasındaki en büyük etken beslenme alışkanlıklarıdır. Düzensiz ve sağlıksız beslenmenin olağan sonucu olarak fazla kilolar; fazla kiloların verilememesi halinde de obezite ortaya çıkar. Paketlenmiş, koruyucu içeren, şeker açısından yüksek değerlere sahip, hızlı sindirilebilen her türlü gıda beraberinde obezite riskini getirmektedir. Tüm besinler arasındaki en büyük pay ise fast-food yiyeceklerindir. Özellikle büyük gıda zincirlerinden sürekli olarak yemek yenmesi hem yağ alımını hem de yabancı madde alımını artırmaktadır.

Obezite yeme bozukluğu mudur?

Obezite yeme bozukluğu olarak adlandırılamaz. Birbirini destekleyen süreçlerin bir şekilde bir araya gelmesinden sonra az besin tüketilse dahi kilo alma eğiliminde olunmasını ifade etmektedir. Toplumda oldukça sık rastlanan bir sorun olmasının sebebi fazlaca besin tüketilmesinden ziyade yanlış ve sağlıksız besinlerin tüketilmesidir. Kilolarla sebze yiyen bir insanın alamayacağı kaloriyi bir adet hamburgerle alma telaşı olarak adlandırmak da mümkündür.

Obezite hastalık mıdır?

Obezite klinik olarak teşhis edilebilen, belirli dönemlerinde belirli belirtileri veren ve tedavisi olan bir hastalıktır. Obezitenin basit bir sorun ya da geçici bir sendrom olarak değerlendirilmesi oldukça yanlıştır. Hastalık sınıfında incelendiği takdirde çok daha efektif tedaviler uygulanmaktadır. Obezite hastalığının ameliyatsız ve ameliyatlı tedavileri de bulunmaktadır.