Bağırsak Gazı Tedavisi
- Sık Sorulan Sorular
- Bağırsak Gazı Kalp Çarpıntısı Yapar Mı?
- Bağırsak Gazına Neden Olan Alışkanlıklar Nelerdir?
- Hangi Besinler Bağırsak Gazı Oluşmasında Neden Olur?
- Bağırsak Gazı Ciddi Bir Hastalığın Belirtisi Olabilir Mi?
- Mide Fıtığı Bağırsak Gazına Neden Olur Mu?
- Bağırsak Gazı Günlük Hayatı Nasıl Etkiler?
- Bağırsak Gazı Tedavi Edilmezse Ne Olur?
- Bağırsak Gazının Giderilmesi İçin Ameliyat Olmak Gerekir Mi?
- Bağırsak Gazını Gidermek İçin Hangi Yöntemler Uygulanır?
- Bağırsak Gazı Tedavisi İçin Hangi Bölüme Muayene Olmak Gerekir?
- Hamilelik Döneminde Bağırsak Gazı Oluşumu Normal Mi?
- Bağırsak Gazı Bağırsak Kanseri Belirtisi Olabilir Mi?
- Bağırsak Gazı Mide Bulantısı, Kusma Veya Geğirmeye Neden Olur Mu?
- Bağırsak Gazının Çok Kötü Kokulu Olmasının Nedeni Nedir?
- Bağırsak Gazı Neden Olur Ve Tedavisi Nasıldır?
Bağırsak gazı tedavisi altta yatan nedenine bağlı olarak planlanır. Gaz sorunu olan hastaların temel yakınmaları sıkça geğirme, karında dolgunluk, şişkinlik ve rahatsızlık hissi ile aşırı yellenme sorunudur. Bazı durumlarda kötü kokulu gaz çıkarma sorunu da yaşanabilir. Bağırsaktan rektuma kadar uzanan flatulans denilen geçiş yolunda normalde hava ya da gaz birikimi olur. Bu kişilere herhangi bir rahatsızlık vermez. Biriken gaz farklı yollarla dışarıya atılabilir.
Ancak kişilerde gazın oluşma sebebine, dağılımına, miktarına ve atılımına bağlı olarak bazı yakınmalar ortaya çıkabilir. Kişinin günde 8-20 defa gaz çıkarması normal kabul edilir. Ancak gazın kötü kokması, sık olması, uzun süre devam etmesi ya da uygunsuz zamanlarda çıkması sorun haline gelebilir. Hastanın gastroenteroloji uzmanı tarafından yapılan muayenesinde ve tetkiklerde herhangi bir neden tespit edilirse bağırsak gazı tedavisi daha kolay olur.
Altında yatan herhangi bir sebep belirlenmiş ise bağırsak gazı tedavisinde daha farklı bir yol izlenir. Tedavi planlaması altta yatan hastalığa göre yapılır. Bu durumda bağırsak gazı tedavisi de yapılmış olur. Hastanın doktoruna güven duyması, önerilerine uyması ve sürekli iletişim halinde olması tedavide başarılı sonuçlar alınmasını sağlar. Bağırsak gazı olan hastalara bazı öneriler sunulmaktadır. Özellikle farkında olmadan ya da bilerek aşırı hava yutulması sindirim kanalı olan flatulans içinde gaz birikiminin en önemli nedenidir. Ayrıca beslenme hataları da bunda etkilidir. Hastaların bu önerilere harfiyen uyması bağırsak gazı sorununu azaltacaktır.
Tedavi sırasında hastalar besinleri iyi çiğnemeden yutmamalı, yemekleri acele etmeden yemelidir. Besinler iyi çiğnenmediği takdirde sindiriminde çeşitli sorunlar yaşanabilir. Ayrıca yemek yenilen ortamın sakin olması, yemek esnasında stres ve tartışmadan uzak durulması gerekir. Böyle bir ortamda kişiler nasıl yediklerini bile anlamazlar. Hem daha fazla yemek yerler hem de yiyecekleri fazla çiğnemeden yutabilirler. Yeterince sindirilmeyen besinler daha fazla bağırsak gazı oluşmasına neden olur.
Hastaların sinirli olduklarında ya da heyecanlı olduklarında yemek yememeleri de önemlidir. Yemek sırasında fazla konuşmamak, katı yiyeceklerin su ile yutulmaması, sıvıların boğazda düğüm oluşacak şekilde içilmemesi, suyun geniş ağızlı bir bardaktan üst dudağın suya değecek şekilde içilmesi gerekir. Bu etkenler yiyeceklerin ilk sindiriminin başladığı ağızda kalma süresini kısaltır ve yeterince sindirilmeden yutulmasına neden olur. Bu şekilde besinlerin gaz oluşturan etkisi daha fazla olacaktır.
Ayrıca sıvılar pipetle içilmemeli, fincan, şişe gibi araçlarla da içilmemelidir. Bağırsak gazı sorunu olan hastaların sert şeker yememesi, özellikle fruktoz içeren sakız çiğnememesi, sigara, puro içmemesi, uyurken ağız açık olmaması gerekir. Eğer hastada burun tıkanıklığı varsa bu ağız solunumuna neden olacağı için mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına giderek muayene ve tedavi olmalıdır. Hastaların uygun olmayan takma diş kullanmaması ve derin iç çekmemesi de gerekir. Bunlarda besinlerin sindirimini olumsuz etki yapacaktır.
Öğünlerde bir defada fazla yemek yerine sık aralıklarla az miktarlarda yemek yenmelidir. Yiyeceklerin az yağlı olanları tercih edilmelidir. Gıdaların yağlı olması bağırsak gazı oluşumunu arttırır. Hastalar tedavide aşısı gaz oluşumuna engel olacak her türlü tedbiri almalıdır. Doktorunun önerdiği şekilde beslenme düzenine uymalıdır.
Bağırsak gazından yakınanlar aşırı gaz oluşmasına neden olan besinlerden kaçınmalıdır. Bu besinler arasında süt, süt sindirimine yardımcı olan enzim noksanlığı yani laktoz intoleransı olanlar için beyaz peynir, ayran gibi süt ürünleri, soğan, sarımsak, fasulye, havuç, bakla, kereviz, bezelye, patates, mantar, patlıcan, lahana, pırasa, turp, Brüksel lahanası, muz, karalahana, nohut, fasulye gibi gıdalar vardır. Ayrıca muz, elma, kavun, erik, kayısı, kiraz, armut, portakal, kivi gibi ekşi meyveler, şeftali benzeri meyveler, sünger kek, simit, beze gibi hamur işleri, fazla şekerli tatlılar da gaz oluşumunu arttıran besinlerdir.
Bağırsak gazı yapmayan besinler ise makarna, balık, et, unlu çorbalar, tarhana, marul, tavuk, hindi gibi kümes hayvanları, brokoli, salatalık, avokado, biber, enginar, bamya, kaşar peyniri, domates, pirinç, mısır cipsi, yumurta, sütsüz çikolata, kabuklu yemişler gibi gıdalardır. Gaz sorunu çeken hastaların yemek yedikten sonra sırt üstü yatmaması, ayakta ya da dik durması önerilir. Ayrıca yürüyüş yapmak ta biriken gazın atılmasını kolaylaştırır. Kola, maden suyu, soda, bira, fruktozlu meyve suları, gazlı içecekler, fruktozlu sakızlar da gaz oluşumunu arttırdığı için kısıtlı tüketilmelidir.
Bağırsak gazı sorunu olanların sıkça gaz çıkarma ve kötü kokulu gaz nedeniyle zorluk çekmeleri nedeniyle karbon fiberden üretilmiş külotları kullanması önerilebilir. Bu külotlar yurt dışından geldiği için belki bulunması zor olabilir. Ancak oldukça faydalı olduğu uzmanlar tarafından belirtilmektedir. Bağırsak gazı tedavisi sırasında doktor tarafından reçete edilen ilaçlar da uygun şekilde kullanılmalıdır. Bu ilaçlar bağırsaklarda biriken gazın daha kolay atılmasına yardımcı olur. Bağırsak gazı tedavisinin zor olduğu unutulmamalıdır. Hastaların yakınmaları önlemlere ve ilaç tedavisine rağmen tekrarlayabilir. Hastalar stresten uzak kalmaya dikkat etmeli, gerekirse bu konuda psikiyatrik destek almalıdır.
Bağırsak gazı tedavisi zorlu bir süreci içerir. Hastalar tedavi sonucunda gaz sorunundan kurtulmuş olsa da bundan sonraki yaşam tarzında bazı konulara dikkat etmelidir. Beslenme alışkanlıklarını gaz oluşumunu tetiklemeyecek şekilde devam ettirmeleri, düzenli egzersiz yapmaları gerekir. Bu sorunun yeniden tekrarlamaması için doktorun önerilerine uygun şekilde beslenme düzeni oluşturmaları gerekir.
Bağırsak Gazı Tedavisi Hakkında
Sağlıklı yetişkinlerin sindirim sisteminde normalde 100-200 cc kadar gaz bulunur. Bu kişilerde gün içinde çıkarılan gaz miktarı da 700 cc kadardır. Bu da makat yoluyla genellikle 15-20 defa gaz çıkarılmasına neden olur. Liften fakir beslenenlerde gaz çıkarma oranı lifli beslenenlere nazaran daha azdır. Dolayısıyla lifli besinlerle beslenen kişilerde bağırsak gazı sorununa daha az rastlanır. Bağırsak gazının içeriğinde beş temel gaz bulunmaktadır. Bunlar hidrojen gazı, karbondioksit, metan, oksijen ve azot gazıdır. Gazların üretilmesi genellikle kalın bağırsağa sindirilmeden ulaşan gıdalar tarafından olur.
Bağırsak gazı genellikle kokusuz olur. Fakat bağırsaktaki bazı bakteriler hidrojen sülfür üretimine ve gazın kötü kokulu olmasına neden olabilir. Bu etki bağırsak gazına çürük yumurta kokusu verir. Hastaları rahatsız edecek oranda gaz oluşması halinde farklı semptomlar ortaya çıkabilir. Bu durumda bağırsak gazı tedavisi yapılabilmesi için öncelikle bunun nedeni belirlenmelidir. Çünkü kötü kokulu gaz sorununda başka sağlık sorunları da etkili olabilir.
Bağırsak gazı tedavisi sırasında altta yatan bir hastalığın olup olmadığı önemli bir etkendir. Eğer hastalarda bağırsak gazına neden olabilecek bir hastalık teşhis edilirse tedavi buna göre planlanır. Organik hastalıklar nedeniyle oluşmayan bağırsak gazı tedavi yaklaşımda ise sindirim sistemine gaz girişini önlemeye ya da gaz oluşmasına engel olunmaya çalışılır. Kapsamlı bir tedavi programı düzenlenerek uygulanır.
Organik hastalıklardan kaynaklanmayan bağırsak gazı tedavisinde alınacak diyabetik tedbirler tedavinin en etkili yoludur. Fakat etkili bir sonuç alabilmek için tolere edilmesi zor açlık tipi diyet yapılması gerekir. Bazı diyet önerilerinde başlangıçta pirinç dışında kalan bütün karbonhidratlar kesilmiş, 1-2 hafta sonra kompleks karbonhidrat eklenerek tolere edilebilecek şekilde diyete devam edilmiştir. Bu şekilde bağırsak gazı tedavisinde önemli bir ilerleme kaydedilmiştir.
Hastalarda besinlerin oluşturacağı gaz miktarının tek tek denenmesi sonucunda gıdaların gaz yapma özelliği belirlenmiştir. Buna göre en fazla gaz yapıcı besinler süt ve süt ürünleridir. Toplumda beş yaş üzerindeki kişilerde bağırsak hücrelerinde laktoz eksikliğine sık rastlanmaktadır. Laktoz sindirilmediğinde bağırsaktaki bakteriler tarafından parçalanır. Bu şekilde bağırsaklarda metan, hidrojen ve karbondioksit gazı oluşur.
Bunun yanında laktik asit ile diğer kısa zincirli asitler de oluşur. Bunlar besinlerin bağırsakta dolaşımını kısaltarak diyareye neden olurlar. Bu nedenle laktoz eksikliği olan kişilerde daha önce süt ve süt ürünleri tamamen kısıtlanırdı. Dolayısıyla hastalarda beslenme dengesi bozulurdu. Hastaların laktoz içermeyen süt, peynir ve yoğurt çeşitlerini hazır olarak bulması, tüketmesi mümkündür. Ayrıca laktaz içeren preparatlar da yararlı olabilir. Sütün içine bu preparatlardan damlatarak 24 saat bekletildiği zaman laktozun yaklaşık % 70 kadarı parçalanır. Bu önlemler bağırsak gazının azaltılmasına yardımcı olacaktır.
Galaktoz, fruktoz, sakkaroz, glikoz gibi oligosakkaritlerin parçalanmasını sağlayan enzim eksikliği bulunan kişilerde, turpgiller, baklagiller gibi bunların içinde olduğu besinler alınırsa, besinler parçalanmadan kalın bağırsağa geçer. Burada bağırsak florası tarafından parçalandıklarında metan, hidrojen ve karbondioksit gazı oluşur. Bu kişilerin bu maddeleri içeren besinlerden uzak durması ya da parçalanmasını sağlayan preparatları kullanması gerekir. Besinlerin üzerine bu preparatlar 5- 6 damla damlatılarak tüketilebilir. Ancak enzimin hasar almaması için sıcak besinler biraz ılıtıldıktan sonra preparat damlatılmalıdır.
Diyet sırasında alınan fiber miktarının artması bağırsak gazını da arttırır. Kalori kısıtlaması için şekerin yerine kullanılan sorbitol, fruktoz yeterince absorbe edilemez. Bu gaz oluşumuna neden olur. Bu nedenle hastaların fruktoz içeren meyve sularını, soda gibi içecekleri kısıtlaması gerekir. Yoğurt laktoz içerse de laktoz eksikliği olan hastalarda iyi tolere edilebilir. Bunun başlıca nedeni yoğurdun içeriğinde laktoz salınımını uyarıcı bakterilerin olmasıdır. Glutensiz un ve pirincin tolere edilmesi de iyidir. Yeşil fasulye de hem gazı arttırmaz hem de protein kaynağı olarak hastalara önerilir.
Bağırsak gazı tedavisinde kullanılan ilaçlar gazın daha rahat atılmasını sağlar. Karbonatsız anti asitler ise oniki parmak bağırsağında asit yükünü azaltarak karbondioksit gazı oluşmasını azaltır. Bu ilaç grupları doktor tarafından yemeklerin ardından ve yatmadan önce alınması önerilebilir.
Bağırsak gazı tedavisinde diğer yaklaşımlar arasında bulunan karın ağrısı, karın şişliği ve bulantı sorunu olan hastalarda holistik akupunktur uygulaması da faydalı olabilir. Ayrıca hastalarda probiyotik kullanımı da semptomların azaltılmasında belirgin etkiler yapar. Ancak probiyotik kullanımının doktor kontrolünde olması gerekir. Bağırsak gazını azaltacak uygun probiyotiklerin tercih edilmesi önemlidir.
Bağırsak Gazı Nedir?
Bağırsak gazı tüketilen besinlerin sindirim aşamalarında ya da bağırsaklarda sayıca artan bakteriler nedeniyle oluşur. Bağırsak gazı normalde de olmasına rağmen gazın oluşumu, dağılımı, atılımı ve miktarıyla ilgili değişimler ve bozukluklar kişilerde bazı belirtilere neden olmaktadır. Hastaların gastroenteroloji polikliniklerine başvurma nedeni genellikle gazdan kaynaklanan semptomlardır. Bağırsak gazı olan hastalar genellikle karında gözle görülecek şekilde şişkinlik ya da gözle görünmeyen şekilde şişkinlik, aşırı geğirti, aşırı gaz sorunlarından biri ya da birkaçını yaşadıklarını ifade ederler. Bu sorunun toplumda görülme sıklığı yaklaşık % 16-30 oranındadır.
Toplumda sık rastlanan bağırsak gazı üç farklı şekilde görülebilir. Bunlar aşırı geğirti, aşırı yellenme ve karında şişkinlik, rahatsızlık hissi ve dolgunluk şeklindedir. Bazı hastalarda bunların ikisi birden nadir olarak hepsi bir arada görülebilir. Bunların görülmesi farkında olmadan ya da bilerek hava yutma, aşırı strese maruz kalma, mide kanseri, ülser, reflü hastalığı, laktoz intoleransı, spastik kolon, enfeksiyonlar, parazitler, kolon kanseri, kolit gibi çeşitli nedenlerden olabilir.
Sindirim sisteminde yemek borusu ve makat arasında bazı hallerde gaz akışı engellenebilir. Akışın engellenmesi yüzünden gaz ve sıvıların birikmesi hastalarda karında gerginliğe, karın şişkinliğine yol açabilir. Bu durumda tıkanıklığın ilerlemesi bağırsakta tıkanıklık ya da bağırsak düğümlenmesi gibi sorunlara neden olabilir. Buna bazı hastalıklar da yol açabilir. Beslenmeden aşırı yağlı gıdaların tüketilmesi, dışkıda taşlaşma, kabızlık, diyabet, irritabl bağırsak sendromu gazın ilerlemesine neden olabilir.
Bu yakınmaları olan hastaların gastroenteroloji uzmanı tarafından muayene edilmesi, gereken tetkiklerin yapılması gerekir. Yakınmaların altında yatan neden tespit edilir ise tedavi planlaması yapılarak bağırsak gazı tedavisi yapılabilir. Ancak belirgin bir neden tespit edilemez ise tedavi daha zor olur. Bu durumda hastaların yaşamlarında beslenme tarzını değiştirme gibi bazı önlemler alması gerekir.
Bağırsak Gazı Oluşum Nedenleri Nelerdir?
Bağırsaklarda normalde belli oranda gaz bulunur. Gaz miktarının artması kişiyi sosyal olarak etkileyen, yaşamını kısıtlayan bir etkendir. Bağırsaklardaki gaz miktarını etkileyebilecek bazı faktörler vardır. Tüketilen besinlerin türü, bağırsağın sindirim kapasitesi, yutulan hava miktarı, geğirti ile dışarıya atılan havanın miktarı, bağırsaktan kana, kandan bağırsağa giden gaz miktarı, bağırsaklardaki bakteri florası, kişinin fiziksel aktivitesi gibi nedenler bağırsakta gaz miktarının artmasına neden olabilir.
Bağırsaklardaki gazın % 99 kadarını oluşturan oksijen, nitrojen, metan, hidrojen, karbondioksit gazlarının hepsi kokusuzdur. Oksijen mukozal hücreler ve bakteriler tarafından hızlı kullanıldığından bağırsakta daha az miktarda bulunur. Bu nedenle bağırsakta anaerobik organizmaların çoğalmasına uygun zemin hazırlanır. Bağırsaktaki gazın kötü kokulu olmasına neden olan ve bağırsakta eser miktarda bulunan gazlar ise hidrojen sülfit, amonyak ve sülfürlü bileşiklerden, kısa zincirli yağ asitlerinden ve volatil aminlerden metabolize olan merkaptanlardır.
Bağırsaklarda bulunan gazların sadece oksijen ve nitrojen atmosferde bulunur. Bunlar yutulan hava ile bağırsaklara girerler. Elma gibi bazı besinlerin tüketilmesiyle de alınabilirler. Oniki parmak bağırsağında trigliserit sindirimi sonucunda oluşan yağ asitlerinin bikarbonat ile reaksiyona girmesiyle ve oniki parmak bağırsağında HCL ile karbonat arasındaki reaksiyon sonucunda karbondioksit oluşur. Bu şekilde yemekten sonra yaklaşık 2700 ml karbondioksit oluşur. Oniki parmak bağırsağında oluşan karbondioksidin büyük kısmı bağırsaklardan geri emilir. Hidrojen ise bazı bakteriler tarafından üretilir. Bakteriyel aktivitenin büyük çoğunluğu kalın bağırsakta gerçekleşir. Hidrojenin çoğu basınçla birlikte kana girerek akciğerlerden atılır. Metan gazı ise hidrojen gibi üretilerek vücuttan atılır. Yetişkinlerin üçte birinin nefesinde metan olduğu belirlenebilir.
Bakterilere etki ederek metan, hidrojen ve karbondioksit oluşturan besin artıkları ince bağırsakta tam sindirilemeyen ya da emilmeyen besinlerdir. Besinler normalde de kişilerde tam sindirilmez. Özellikle karbonhidrat sindiriminde bu daha fazladır. Toplumda fazla tüketilen unlardan sadece glutensiz buğday unu ve pirinç tam olarak sindirilebilir. Kalın bağırsağa günde yaklaşık 40 gram nişasta ulaşır. Burada bakteriler tarafından hidrolize uğrayan nişastadan uçucu yağ asitleri ve laktik asit oluşur.
Laktoz ise genellikle yeteri kadar emilmez. Toplumda laktoz eksikliği yaygındır. Fruktoz içeren besinler de solunumla atılan hidrojen miktarının artmasına, diyare gibi semptomlara neden olabilirler. Baklagiller gibi besinler de oligosakkaritler içerirler. İnsan bağırsağında bunları parçalayan enzimler bulunmamaktadır. Bu yüzden bu tür besinler sindirilmeden kalın bağırsağa geçerler. Burada metabolize edilirler. Bazı hastalıklar nedeniyle yeteri kadar sindirilmeyen ya da emilmeden kalın bağırsağa geçen besinler de bakteriler tarafından metabolize edilir ve gaz oluşur.
Sindirim sistemine giren ya da sistemde oluşan gaz bulunduğu yerde kalmaz. Gaz geğirti ya da gaz çıkarma yolu ile çıkarılır. Ayrıca bakteriler tarafından tüketilir ya da kana geçerek akciğerler tarafından atılır. Midede olan gaz geğirti ile atılamadığı takdirde bağırsaklara göre gönderilir.
Bağırsak gazı bu işlemler sonucunda oluşur. Gaz miktarının fazla olması, dağılımında ve atılmasında sorunlar olması halinde kişi gaz sorunu yaşayabilir. Bağırsaktaki normal gaz miktarının artması geğirmeye rağmen karın şişkinliğinin ya da karındaki huzursuzluğun devam etmesi halinde rahatsızlık verir. Karın gazı geğirme ile üstten ya da alttan çıkarılabilir. Bağırsakta normalden fazla gaz besinlerin yeterince çiğnenmeden ya da hızlı yenmesinden dolayı ya da iyi sindirilmemesi ya da bağırsaklarda aşırı bakteri üretimi nedeniyle oluşabilir. Bunda yutulan havanın fazla olması da etkili olabilir.
Hangi Hastalıklar Bağırsak Gazına Neden Olur?
Bağırsak gazı gün içinde yutulan hava, yemeklerde tüketilen yiyecekler, içecekler gibi etkenler dışında bazı hastalıklar nedeniyle de oluşabilir. Bazı hastalıklar gazı atılımını zorlaştırabilir, gaz oluşumunun artmasına neden olabilir. Başta stres olmak üzere mideyi etkileyen ülser, gastrit, fonksiyonel dispepsi, mide fıtığı gibi hastalıklar, safra kesesinde taş ve bu organın hastalıkları, çölyak, irritabl bağırsak hastalığı, kolon kanseri, kolon tümörleri, bağırsakta bakteri florasının bozulması gibi bağırsak hastalıkları da bağırsak gazına neden olabilir.
Bağırsak Gazı Tedavi Türleri
Bağırsak gazı tedavisi altında yatan nedene göre yapılır. Bağırsak gazına neden olan hastalıkların belirlenmesi halinde tedavi buna uygun şekilde planlanır. Altta yatan bir hastalık bulunmuyor ise tedavi planlamasında bağırsak gazına neden olabilen hava yutma, besinlerin yeterince sindirilmemesi gibi etkenlere karşı tedbirler alınır. Bunlar hastanın detaylı şekilde muayenesinden sonra belirlenebilir.
Düzenli Egzersiz Yapmak
Düzenli egzersiz yapmak genel sağlığınıza her zaman faydalı etkiler yapar. Aşırı gaz sorunu olan kişilerde de sindirim sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olur. Bu etki besinlerin sindirilmesinde yani besinlerin tam olarak sindirimini sağlar. Bağırsak gazının altında organik bir neden bulunmuyor ise büyük olasılıkla gaz sorunu gıdaların tam sindirilememesi nedeniyle oluşabilir. Düzenli egzersiz yaparak bu sorunu kolay aşabilirsiniz.
Probiyotik İçerikli Takviye Almak
Probiyotik içerikli takviye almak bağırsak gazı oluşumunu önemli oranda azaltabilir. Ancak probiyotik takviyelerinin doktora danışılarak kullanılması gerekir Çünkü her probiyotik içerikli takviye gaz sorununu çözümlemede etkili olmayabilir. Gaz sorununu giderebilecek uygun probiyotiklerin alınması gerekir.
Anti- Kolik İlaçlar
Bağırsak gazı tedavisinde kullanılan anti kolik ilaçlar hastalardaki aşırı gazın neden olduğu semptomların azaltılmasında etkili olur. Özellikle oniki parmak bağırsağında asit yükünün azaltılmasına ve karbondioksit gazı oluşmasına engel olur. Bu ilaçların doktorun önerisine uygun şekilde, uygun dozda kullanılmasına dikkat edilmelidir.
Bağırsak Gazı Tedavi Öncesi
Aşırı bağırsak gazı yakınması olan hastalarda öncelikle tedaviden önce gazın normalden fazla olup olmadığı belirlenmelidir. Bu değerlendirme sırasında hastanın kişisel ve kültürel alışkanlıkları da göz önüne alınmalıdır. Kişilerde aşırı stres bile gaz oluşmasına neden olabilir. Hastaların 24 saat sürede çıkardığı gaz sayısı bu nedenle belirlenmelidir. Bu sayede bağırsak gazı tedavisinden sonra bu değer kıyaslanabilir. Bu aynı zamanda kişiye uygulanan tedavinin etkinliğini de gösterir. Aşırı gaz sorunu olan hastalarda tedaviden önce bunun nedeni belirlenmelidir. Bu yüzden hastaların fiziki muayeneden geçmesi ve bazı tetkiklerin yapılması gerekir.
Fiziki Muayene
Bağırsak gazı şikâyeti olan hastaların muayenede öncelikle öyküsü dinlenir. Hastalar genellikle düzensiz olarak semptomların ortaya çıktığını belirtirler. Uzun süren ve sıkça tekrarlayan semptomlara rağmen hastaların genel sağlığı iyidir, iştahsızlık ve kilo kaybı gibi sorunları bulunmaz. Fakat hastalar her yediğinin gaz yaptığını ifade ederler. Şikâyetler çoğu zaman yemeklerden hemen sonra başlar. Gaz sorununa bazen geğirme, yellenme eşlik edebilir. Bunlar nadiren bir arada görülebilir.
Fiziki muayene sırasında hastalarda abdominal kasların da gerginlik olduğu belirlenebilir. Hastalar karın şişkinliği durumunda karnının görünümünü karnını şişirerek gösterirler. Ancak şişkinlik kısa sürede kaybolur. Bu bağırsak gazı olan hastaların karın şişkinliğinin karın içinden ziyade karın ön duvarındaki kasların gevşekliğinden kaynaklandığını göstermektedir. Muayenede hafif gergin, hassas bir bağırsak fark edilebilir, hafif bir bastırma sonucunda bağırsaklardan gurultu sesi çıkabilir. Gerekli görüldüğü takdirde hastalara tanı koyma amaçlı diğer tetkiklerde yapılır.
Direkt Karın Grafisi
Bağırsak gazı sorunu olan hastalara direkt karın grafisi çekilmesi gerekiyor ise bunun gaz yakınmalarının en fazla olduğu dönemde çekilmesi gerekir. Bu şekilde batındaki gazın dağılımı ve miktarı daha net belirlenebilir. Grafinin sonucunda gaz habbecikleri gaz miktarının belirlenmesine yardımcı olur.
Gastroskopi
Gastroskopi bağırsak gazı tanısında kullanılan bir tetkiktir. Bu tetkik sırasında yemek borusu, mide, oniki parmak bağırsağının içi direkt olarak görüntülenir. Gaz sorunun net bir şekilde anlaşılması, tedavinin erken aşamada yapılması için bu tetkik yapılabilir. Hastalara radyolojik yöntemler ile tanı konulmadığı zaman gastroskopi yapılmasına karar verilebilir. Tetkik sırasında çeşitli kalınlıklarda kıvrılabilen, ucunda parlak ışığı, kamerası olan plastik bir boru kullanılır. Görüntü ekrana yansıtılarak yemek borusu ve mide çeperi görüntülenir. Tetkik sonucunda hastalarda bağırsak gazına neden olabilecek hastalıklar belirlenebilir.
Ultrasonografi
Bağırsak gazı tanısı sırasında ultrasonografi tetkikine sıkça başvurulur. Hastalarda bu tetkik ile mide, oniki parmak bağırsağı gibi organlarda gazın oluşmasına neden olabilecek hastalıkların değerlendirmesi yapılabilir.
Emilim Testleri
Besinlerin sindirimi sırasında hastalarda emilim bozukluğunun değerlendirilmesi amacıyla bazı emilim testleri yapılması uygun görülebilir. Fiziki muayene sonrasında hastalarda gaz oluşmasına neden olabilecek laktoz tolerans testi, sindirilmeyen besinlerin atıklarının belirlemek, fruktoz sindirimi, nefeste hidrojen tayini gibi testler yapılabilir. Özellikle her hastada laktoz eksikliği araştırılmalıdır. Hidrojen nefes testi, laktozsuz diyet, laktoz tolerans testi, iki bardak soğuk süt testi gibi tetkiklere önem verilmelidir.
Bağırsak Gazı Tedavi Sonrası
Gastroenteroloji kliniklerine yapılan başvuruların nedenleri arasında en önemlisi bağırsak gazı sorunudur. Bağırsak gazının neden olduğu semptomların sorumlusu olan faktörler de oldukça fazladır. Ayrıca sindirim sistemindeki gaz miktarı da oldukça değişkendir. Bağırsak gazı tedavisi bunlar dikkate alınarak yapılmalıdır. Hastalara gazın oluşum nedenine göre uygun tedavi uygulandıktan sonra hastaların dikkat etmesi gereken bazı durumlar vardır. Bu aşamada hastalara yaklaşım ve ilgi önemlidir. Çünkü bağırsak gazı semptomları yeniden ortaya çıkabilir, hastaları yaşam boyunca etkisi altına alabilir. Bu konuda hastalar bilgilendirilerek almaları gereken önlemler aktarılmalıdır.
Beslenme Alışkanlıkların Düzenlenmesi
Bağırsak gazı tedavisi sonrasında hastalar beslenme alışkanlıklarını gözden geçirerek gaz yapıcı gıdaları mutlaka sınırlandırmalıdır. Tüketilen besinlerin miktarı azaltmak, öğün sayısını arttırarak daha az miktarlarda tüketmek gerekir. Hastada fruktoz, laktoz, sorbitol içeren gıdalara karşı tahammülsüzlük varsa bunların tüketimini de sınırlamak gerekir. Aşırı gaza engel olmak için laktozsuz süt tüketilmelidir. Yoğurdun içeriğinde bulunan bakterilerin yardımıyla laktoz parçalandığı için şişkinlik yakınması daha az olur. Aşırı gaz yapan soğan, lahana, fasulye, nohut, kayısı, mercimek, kuru erik gibi yiyecekler de az tüketilmelidir. Hastaların çölyak hastalığı varsa mutlaka glutensiz diyet uygulanmalıdır.
Günlük Su Tüketiminin Artırılması
Bağırsak gazı tedavisi gören kişiler bundan sonraki yaşamında gaz sorunu yaşamamak için günlük su tüketimini artırmalıdır. Su besinlerin sindiriminde önemli bir etkendir. Besinler yeterince sindirilmez ise yeniden gaz sorunu yaşanabilir. Ancak su tüketimi pipet ile yapılmamalı, şişeden su içilmemelidir. Suyu bardaktan içmek daha doğrudur.
Sık Sorulan Sorular
Bağırsak gazı tedavisi ile ilgili makalemizde genel bilgileri bulabilirsiniz. Tedavide kullanılan yöntemler, bağırsak gazı tanısı için kullanılan yöntemler ile detaylı bilgileri öğrenebilirsiniz. Bu bölümde bağırsak gazı tedavisi hakkında merak edilen soruların yanıtlarını bulabilirsiniz.
Bağırsak Gazı Kalp Çarpıntısı Yapar Mı?
Vücudumuzda gün içinde oluşan gaz miktarının yaklaşık yarısı yutulan havadan, kalan yarısı ise sindirim sırasında oluşan ve bağırsak bakterilerinin oluşturduğu gazdan meydana gelir. Gaz miktarının normal sınırlarda olması kişileri fazla rahatsız etmez. Ancak gaz miktarının artması bağırsaklarda ve midede şişkinliğe neden olur. Hastalar şişkinlik nedeniyle karın ağrısı, karında şişkinlik gibi sorunlarla nefes darlığı dahi çekebilir. Bu sorun ileri aşamada hastalarda kalp çarpıntısına yol açabilir. Hastaların yellenme ve geğirme yoluyla vücutlarından fazla gazı atmaları durumunda rahatladıkları fark edilir.
Bağırsak Gazına Neden Olan Alışkanlıklar Nelerdir?
Bağırsak gazına neden olan alışkanlıkların başında hızlı yemek yeme alışkanlığı, besinleri fazla çiğnemeden yemek, öğünlerde fazla miktarda yemek, aşırı yağlı ve gaz yapıcı gıdaları fazla tüketmek gelir. Bunun dışında hareketsiz bir yaşam sürmek, düzenli egzersiz yapılmaması, yeterince su içilmemesi, sıvıları pipet ile içmek gibi alışkanlıklar da bağırsak gazına neden olabilir.
Hangi Besinler Bağırsak Gazı Oluşmasında Neden Olur?
Bağırsak gazı oluşumunda bazı gıdaların etkisi daha fazladır. Bu besinler arasında süt, peynir, ayran, şeker oranı yüksek tatlılar, kayısı, elma, muz, armut, kiraz, kavun, portakal, kivi gibi meyveler vardır. Ayrıca turp, lahana, pırasa, mantar, patates, patlıcan, Brüksel lahanası, nohut, mercimek, fasulye, karalahana gibi yiyecekler de bağırsak gazının artmasına neden olabilir. Kişilerin laktoz intoleransı varsa tüketeceği besinlere daha fazla dikkat etmelidir.
Bağırsak Gazı Ciddi Bir Hastalığın Belirtisi Olabilir Mi?
Bağırsak gazı çoğu zaman fazla hava yutulması, hızlı yemek yeme, sigara içmek, sakız çiğnemek gibi nedenlerle oluşur. Ancak bazı durumlarda bağırsak gazının altından ciddi bir hastalık olabilir. Bu nedenle uzun süreli, sıkça tekrarlayan bağırsak gazı sorunu ihmal edilmemelidir. Özellikle hassas bağırsak sendromu, kolit denilen kronik kalın bağırsak hastalıkları, kolon tümörleri bağırsak gazına neden olabilir. Uzun süren bağırsak enfeksiyonları, mide ülseri, mide kanseri, mide fıtığı, gastrit, onikiparmak bağırsağı ülseri, çölyak hastalığı gibi rahatsızlıkların belirtisi de bağırsak gazı olabilir.
Mide Fıtığı Bağırsak Gazına Neden Olur Mu?
Mide fıtığı hastaların sıkça geğirmesine neden olur. Bu mide fıtığının gaz sorununa neden olduğu gösterir. Mide fıtığı midedeki anatomik bozulmalar neticesinde üst kısmındaki kasların gevşemesi ve bu bölgedeki kısmın yemek borusuna doğru sarkması ile ortaya çıkar. Bu etkiyle hastalarda bağırsak gazı oluşabilir.
Bağırsak Gazı Günlük Hayatı Nasıl Etkiler?
Bağırsak gazı normalin üstünde oluştuğu takdirde hastaların günlük yaşamını, sosyal aktivitelerini etkileyebilir. Bağırsaklarda biriken aşırı gaz geğirme ve yellenme ile dışarıya atılmaya çalışılır. Hastalarda özellikle kötü kokulu gaz çıkarma sorunu olursa bu olumsuz etkiler yapabilir. Hastaların sosyal ortamlardan kaçınmasına neden olabilir. Ayrıca aşırı gaz nedeniyle ortaya çıkan karın ağrısı, karında şişlik gibi semptomlar da günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. Yemeklerden sonra bu etkiler kişiye aşırı rahatsızlık verebilir.
Bağırsak Gazı Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Bağırsak gazı organik hastalıklar, yaşam tarzı, aşırı hava yutma, beslenme hataları gibi nedenlerden yaşanabilen bir sorundur. Organik hastalıklar nedeniyle oluşan bağırsak gazında mutlaka hastalığın tedavi edilmesi gerekir. Çünkü bu hastalıklar çok ciddi olabilir. Ayrıca organik hastalıklardan kaynaklanmayan bağırsak gazı da tedavi edilmelidir. Bu sorun hastaların günlük yaşamını etkileyecek düzeyde olabilir. Bu nedenle gaz sorunu sebebi ne olursa olsun ihmal edilmemelidir.
Bağırsak Gazının Giderilmesi İçin Ameliyat Olmak Gerekir Mi?
Bağırsak giderilmesi için genellikle ameliyata gerek kalmaz. Ancak bağırsak gazına neden olan bir hastalığın tedavisi için ameliyat gerekli olabilir. Mide kanseri, kolon tümörleri gibi bağırsak gazına neden olan hastalıklarda tedavide cerrahi girişim yapılabilir. Çünkü bu hastalıklar tedavi edilmedikçe gaz sorunu giderilemez.
Bağırsak Gazını Gidermek İçin Hangi Yöntemler Uygulanır?
Bağırsak gazı organik hastalıklar nedeniyle oluşursa tedavi planlaması hastalığa göre yapılır. Herhangi bir hastalıktan kaynaklanmayan bağırsak gazı için tedavide diyet uygulamaları ile beslenmenin düzenlenmesi, gaz çıkışını kolaylaştıran ilaç tedavisi uygulanabilir. Hastaların aşırı gaz oluşumuna engel olmak için hastanelerin gastroenteroloji bölümüne başvurarak tedavi olmaları gerekir.
Bağırsak Gazı Tedavisi İçin Hangi Bölüme Muayene Olmak Gerekir?
Bağırsak gazı tedavisi için hastaların gastroenteroloji bölümüne muayene olması gerekir. Yapılan fiziki muayene ve tetkikler sonucunda bağırsak gazının nedeni belirlenebilir ve tedaviye başlanabilir.
Hamilelik Döneminde Bağırsak Gazı Oluşumu Normal Mi?
Hamilelik döneminde bağırsak gazı oluşumu oldukça normal kabul edilir. Hamilelikte rahmin büyümesi ile mide ve bağırsaklara baskı yapması gaz sorunu yaşanmasına neden olabilir. Bu etkiyi azaltmak için hamilelikte süt, peynir, kavun, muz, erik, lahana, nohut, mercimek gibi gaz yapan besinlerden uzak durulmalıdır. Ayrıca hamileliğe uygun egzersizlerin, yürüyüşün yapılması, bol su içilmesi gibi önlemler de ihmal edilmemelidir.
Bağırsak Gazı Bağırsak Kanseri Belirtisi Olabilir Mi?
Bağırsak kanseri yani kolon kanseri hastalarda bağırsak gazına neden olabilir. Hastalarda dışkılama değişikliklerinin yanında gaz, ağrı gibi yakınmalar ortaya çıkabilir. Bu nedenle hastaların uzun süren gaz sorunu halinde mutlaka gastroenteroloji uzmanına başvurması ve muayene olması gerekir.
Bağırsak Gazı Mide Bulantısı, Kusma Veya Geğirmeye Neden Olur Mu?
Bağırsak gazı hastalarda mide bulantısına, kusma ya da geğirme gibi semptomlara neden olabilir. Bu belirtilerin hepsi nadiren bir arada görülebilir. Geğirme aşırı gazın dışarıya atılmasını sağlayan bir eylemdir. Özellikle aşırı hava yutulması nedeniyle güçlü arka arkaya geğirme sıkça görülebilir. Mide bulantısı, kusma gibi semptomlar ise bağırsak gazının altında yatan mide hastalıkları gibi nedenlerden kaynaklanabilir.
Bağırsak Gazının Çok Kötü Kokulu Olmasının Nedeni Nedir?
Bağırsak gazı bazı hallerde çok kötü kokulu olur. Kötü kokulu gaz genellikle tüketilen besinlerden dolayı bakterilerin hidrojen sülfür üretmesi yüzünden olabilir. Özellikle yumurta ve et tüketimi bunda etkili olabilir. Ayrıca kalın bağırsakta iltihap olması, huzursuz bağırsak sendromu, bağırsakta emilim bozukluğu, ülseratif kolit, Crohn hastalığı gibi iltihabi bağırsak hastalığı, çölyak hastalığı gibi rahatsızlıklar da kötü kokulu gaz çıkarmaya neden olabilir. Bu sorunun birkaç günde düzelmesi halinde kalın bağırsakta iltihabi bir sorun olduğu akla gelebilir. Fakat kötü kokulu gazın uzun süredir devam etmesi halinde hastalara kolonoskop, sigmoidoskopi gibi tetkiklerin yapılması gerekir. Ayrıca çölyak hastalığı da buna neden olabileceği için mutlaka değerlendirmeye alınmalıdır. Bağırsak gazının çok kötü kokulu olmasının nedenleri yapılacak muayene ile belirlenebilir. Buna uygun şekilde önlemler alınabilir.
Bağırsak Gazı Neden Olur Ve Tedavisi Nasıldır?
Sindirim sistemi çalışırken doğal bir süreç dahilinde gaz üretir. Tüketilen besinler ve sindirim sisteminin mikro florası bu gazın üretim seviyesi üzerinde oldukça etkilidir. Normal koşullar altında sindirim sisteminin bir bütün olarak kasılması sayesinde gaz iki taraflı olarak çıkartılır. Metan ağırlıklı olan gaz anüs aracılığı ile sistemden atılırken bir miktar mide gazı da yemek borusu aracılığı ile ağızdan atılır. Normal koşullar altındakinden çok daha fazla gaz üretilmesi durumunda ise tedavi gerekir. Tedavi çoğu zaman cerrahi olmayan yöntemlerdir. Amaç gaz üretimini azaltmak ve eğer oluşmuş ise de tahliyesini kolaylaştırmaktır. Gaz üretimini azaltmak için buna uygun bir beslenme düzeni oluşturulur. Eğer gaz oluşmuş ise de bazı besinlerin tüketimi artırılarak bağırsakların daha fazla çalışması sağlanır. Eğer atılamayan bağırsak gazı söz konusu ise ufak bir cerrahi uygulama ile gaz suni olarak tahliye edilir.