Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Fibroadenom Tedavisi

Tıpta değişik birçok hastalık ve tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bu hastalıkların bazıları oldukça ciddiyken bazıları ise daha basit çözüm yollarına sahiptir.

Fibroadenom da bir çeşit tümördür. Kulağa çok ciddi gelmektedir. Ancak fibroadenomlar çoğunlukla iyi huylu olmakla birlikte kadınların ortalama %10’unda görülme olasılığı vardır. Bu oran az değilse bile genele bakıldığında çok yüksek bir oran değildir.

İnceleyen ve Onaylayan : Op. Dr. Mehmet Toprak

Fibroadenom Tedavisi Hakkında

Fibroadenomlar çoğunlukla iyi huyludur demiştik. Önemli olan tümörün tespit edilebilmesidir. Daha sonra gereken tetkik ve testler sonucunda konulan teşhis ışığında bir tedavi yönteminde karar kılmak ve bunu uygulamak daha kolay olacaktır. Çünkü bazen kötü huylu tümörlerin de fibroadenom gibi belirtiler verdiği yani iyi huyluymuş gibi göründüğü olur. Bu nedenle önemli olan erken teşhis ve doğru tedavidir. Bu yazımızda da fibroadenomdan, nedenlerinden ve tedavilerinden detaylı bir şekilde bahsettik.

Fibroadenom Nedir? Neden Oluşur?

Fibroadenom, 20 ila 40 yaş aralığındaki kadınlarda görülen bir meme tümörüdür. Her yaşta sıkça rastlamak mümkün olan bu fibroadenomlar solid yani katı şekildedir. İçerisinde sıvı olmaz. Bu da el ile muayenede kolayca anlaşılmasını sağlar. Fasulye şeklinde ve sınırları belirli olur. Yerinden oynayabildiği de gözlemlenmektedir. Ayrıca söylemek gerekir ki memede görülen solid tümörlerin büyük bir çoğunluğunun türü fibroadenomdur. Hatta en sık rastlanan meme tümörüdür demek mümkündür.

Daha çok hormon dengesizlikleri, hamilelik, menopoz vb. durumlardan ötürü tetiklenmekte ve meydana gelmektedir. Elbette tetikleyen başka faktörler de vardır ancak en sık karşılaşılan sebepler bunlardır.

Fibroadenom Belirtileri Nelerdir?

Fibroadenomlar, el ile kolayca tespit edilebilen tümörlerdir. Katı ve sınırlı yuvarlak yapıları ile yer değiştirebilen tümörlerdir. Düzgün ve dokulardan bağımsız yapıdadır. Parmaklarla tespit edilmeye çalışıldığında kaydığı hissedilebilir. Bu da en belirgin özelliklerinden biridir. Herhangi bir kötü huylu türü yoktur. Ancak kötü huylu tümörlerin fibroadenomları taklit ettiği de görülen durumlar arasındadır. Bu nedenle bir doktora danışmak ve sık sık rutin kontroller yaptırmak şarttır.

Fibroadenom Nasıl Anlaşılır?

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi fibroadenomlar göğüs çevresinde (altında, yanında, koltuk altına yakın bir bölgede vb.) el ile tespit edilebilen cinsten, solid yani katı, şekli net, farklı dokulardan bağımsız ve hareketli bir tümördür. Yani elle muayene de derhal tespit edilebilir. Fibroadenom mu yoksa kötü huylu bir tümör mü olduğunu anlamak için de altı ayda bir gözlem ve muayene yapılması şart olur.

Fibroadenom Tedavi Türleri

Fibroadenomlar teşhis edilip takip ve muayene sonucunda iyi huylu olduğuna karar verildikten sonra tedavi süreci başlayacaktır. Burada önemli olan tümörün durumu ve hangi tedavi yönteminin kişi için daha uygun ve verimli olacağıdır. Buna da doktor kendi gözlem ve teşhisleri üzerinden karar verecektir. Günümüzde fibroadenom hastalığı için genel olarak uygulanan tedavi türlerinden bazıları aşağıdaki gibidir.

İğne Eksizyonları

İğne eksizyonları, fibroadenomların cerrahi bir müdahale olmaksızın tedavi edilmesini sağlayan bir yöntem olarak yıllardır kullanılmaktadır. Bu tedavi şeklinde, öncelikle hastaya lokal anestezi uygulanarak işlemin yapılacağı bölgenin uyuşturulması sağlanır. Ardından ucu kalın bir iğne kullanılarak fibroadenomun bulunduğu bölgeye girilir. Bundan sonra fibroadenom tamamen ya da parça parça olacak şekilde bulunduğu bölgeden yani memeden çıkarılır.

BLES

Fibroadenomlarda en sık kullanılan ameliyatsız tedavi şekillerinden olan iğne eksizyonlarının bir çeşidi olan BLES, iğne eksizyonu tedavisi için de sıkça tercih edilen bir tür olarak karşımıza çıkıyor. Açılımı meme lezyon eksizyon sistemi şeklindedir. Bir biyopsi türünden değil de rf ablasyon türünden bir sistemdir. İşlem yine iğne ile memeye girilerek fibroadenomların temizlenmesi şeklinde gerçekleşir.

Vakum Biyopsi Sistemi

Bu sistem de yine iğne eksizyonlarının sık kullanıldığı bilinen türlerinden birisi olarak biliniyor. Burada da yine işlem bir iğne ile memeye girilmesi ile gerçekleştirilmektedir. Yarı cerrahi bir müdahaledir demek de yanlış olmaz. Tek kullanımlık vakumlu iğnelerle gerçekleştirilen bir işlemdir. Memede bulunan fibroadenom vakumlu iğne ile radyolojik görüntülemenin de yardımı ile çekilip alınır. İğnenin bu özelliği ve yapılan işlemin şekli nedeniyle vakumlu biyopsi sistemi adını almıştır.

Ablasyon

Ablasyon, girişimsel bir tedavi şekli olarak adlandırılmaktadır. Fibroadenomların tedavisinde ablasyon, yüksek yoğunlukta ses dalgaları ile memede bulunan fibroadenom dediğimiz tümörü ısıtarak tahrip etmesi suretiyle hasta dokuların tedavi edilmesi şeklinde karşımıza çıkmakta. Bu işlemde ses dalgaları kullanılır. Yoğun ses dalgaları hasta dokunun içerisinden geçer. Bu içinden geçiş aşamasında enerjilerinin bir kısmını ısı olarak hasta dokuya bırakır. Bu hasta doku yeterli derecede ısıtılabildiği zaman tümör işlevini kaybedecek ve beslenemeyerek küçülecektir.

Kriyoablasyon

Bir ablasyon çeşidi olarak karşımıza çıkan kriyoablasyon, bir iğne yardımı ile tümörün dondurulması olarak açıklanabilir. Burada hasta dokunun yani tümörün dondurularak tahrip edilmesi ve küçültülmesi amaçlanır. Ancak kriyoablasyon, nadir kullanılan bir ablasyon yöntemidir.

Lazer Ablasyon

Doğru yerde ve doğru oranda lazer kullanımını ciddi hastalıkların tedavisinde çok verimli sonuçlar verebilmektedir. Fibroadenom tedavisinde de bir ablasyon çeşidi olarak lazer ablasyonun kullanıldığını da söylemek mümkün. Doğru miktarda lazer ışınının hasta dokuya yani tümöre doğru şekilde uygulanmasıyla doku tahrip edilerek yok edilebilir ya da küçültülebilir.

Ses Dalgaları ile Ablasyon

Endovenöz radyofrekans ablasyonu olarak da adlandırılan ses dalgaları ile ablasyon yöntemi de meme tümörünün yani fibroadenomun tedavisinde kullanılabilen bir yöntemdir. Elektrik enerjisi kullanılarak gerçekleştirilen bu tedavide bir jeneratör yardımı ile üretilen ses dalgaları kullanılarak tümörün ısıtılması ve tahrip edilmesi sağlanır. Daha önce yukarıda da belirttiğimiz gibi ses dalgaları tümörün içinden geçerken enerjisinin bir kısmını bu hasta dokuya ısı olarak transfer eder. Bu ısı da tümörün tahrip olarak beslenmesinin kesilmesini ve bu sayede de küçülerek kaybolmasını sağlar. Önemli olan tedavinin doğru şekilde yapılmasıdır.

Fibroadenom Tedavi Öncesi

Elbette tedavi yöntemine karar verilmesi doktorun görüşlerine bağlıdır. Ancak bu görüşlerin oluşabilmesi, somut adımlarla doğru tedavinin seçilebilmesi için tümörün durumunun öğrenilmesi ve hastanın durumunun kontrol edilmesi gerekmektedir. Bu şekilde hastaya ve tümöre en uygun tedavi yöntemi belirlenebilir. Bunun içinde başta muayene olmak üzere çeşitli kontroller, testler ve tetkikler yapılması gerekecektir. Muayeneden ve sözünü ettiğimiz bu testlerin ve tetkiklerin neler olduğundan aşağıda daha detaylı bir şekilde bahsettik.

Fiziki Muayene

Her hastalıkta olduğu gibi, fibroadenomların teşhisinde de fiziki muayenenin ve muayene sırasında hastadan hastalığının öyküsünü dinlenmenin etkisi çok büyüktür. Bu aşama teşhis için gerekenler konusunda doktorun da bir yol çizmesine yardımcı olacaktır. Fibroadenomlar genellikle fiziki muayene sırasında tespit edilebilse bile kesin fibroadenom olduğunun belirlenmesi ve iyi huylu olduğundan emin olunabilmesi için farklı tetkikler gerekebilir. Bu tetkiklerden de hangilerinin teşhis konulması için gerekli olduğuna doktor muayene sonrasında karar verecektir.

Mamografi

Mamografi, bir görüntüleme tetkiki olarak karşımıza çıkıyor. Adının da çağrıştırdığı gibi memede bulunan türlü sorunların, tümörlerin ya da farklı problemlerin görüntüleme aracılığı ile tespit edilmesini sağlayan bir tetkiktir. Fibroadenomların tespit ve teşhisinde de mamografi yöntemi ile görüntüleme tetkiklerinin yapıldığını görmek mümkün.

Ultrason

Ultrason da fibroadenomların tespit ve teşhisinde kullanılan bir görüntüleme yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Genellikle vücut dışından, bir sonar cihaz yardımı ile çekilen ultrason fibroadenom teşhisinde de bu şekilde bir yöntem ile yapılır. Elde edilen veriler ve görüntüler ile tam bir tanı konulmasına yardımcı olunması amaçlanmaktadır. Bazen fiziki muayene ve mamografinin ardından bu şekilde bir tetkike gerek kalmayabilir de.

Biyopsi

Biyopsi, fibroadenomların tanı ve teşhisinde çok sık rastlanan bir tetkik türü değildir. Bilindiği üzere biyopsi, hasta dokudan parça alınması suretiyle gerçekleştirilen bir tetkiktir. Bu tetkik ile alınan parçanın laboratuvarlarda incelenerek iyi ya da kötü huylu olup olmadığı hakkında karar verilmesi amaçlanmaktadır. Bu işlem genellikle tümörün iyi huylu olmadığından şüphe duyulduğu takdirde yapılması icap eden bir işlemdir. Aksi takdirde biyopsi testine doktor ekstra olarak istemediği sürece çok da gerek duyulmaz. Fibroadenomların genelde iyi huylu tümörler olması da bu teste gerek duyulmamasının bir diğer sebebidir.

Fibroadenom Tedavi Sonrası

Tüm hastalıklarda tedavi sonrası aşamalarda hasta gayreti çok önemlidir. Hastalığın tedavi edilmesinden sonra hastanın dikkat ve özen göstermeksizin aynı alışkanlıklarını devam ettirmesi, doktorun önerilerine kulak asmaması, ilaç kullanımı ve doktor kontrollerini aksatması gibi durumlar hastalığın tekrarına ya da daha farklı sorunlara yol açabilmektedir. Bu nedenle tedavi sonrası süreç iyileşme süreci için en az tedavi aşaması kadar önemli bir süreçtir. En özenli, en dikkatli şekilde sürecin devam ettirilmesi ile tedavi sonrası iyileşme süresinin kısalması da mümkündür.

İyileşme Süreci ve Bakım

Fibroadenom dediğimiz meme tümörü, iyi huylu olmasına karşılık alınmadığı sürece büyüme yapmaktadır. Bu nedenle bir müdahale gerçekleştirilerek bulunduğu yerden alınması gerekir. Bahsettiğimiz bu müdahale bazen dışarıdan iğne yoluyla girilmesi bazen de ameliyat olabilir. İşte bu müdahale sonrasında hasta için iyileşme süreci başlayacaktır. Bu süreçte ameliyatlı ya da işlem uygulanan bölgenin bakımının yapılması oldukça önemlidir. Çünkü vücuda yapılan her müdahale de düşük de olsa enfeksiyon riski bulunur. En doğrusu doktorun ameliyat ya da tedavi sonrası dikkat edilmesini önerdiği hususlarda özenli olmak, müdahalenin gerçekleştirildiği bölgenin bakımını aksatmamak ve steril olmasını sağlamaya çalışmaktır. Gereken tüm hususlarda istenilen yapıldığı sürece iyileşme süreci de sağlıklı bir şekilde sonlanacak ve hatta bu süre kısalacaktır.

Hastanın Dikkat Etmesi Gerekenler

Fibroadenomlar için uygulanan tedavi sonrasında hastanın dikkat ve özen göstermesini gerektirecek hususlardan bazıları aşağıda bahsedildiği gibidir.

  • Bakım ve temizlik
  • İşlem yapılan bölgeye dikkat
  • Çarpma, ezilme gibi eylemlerden koruma
  • İlaç kullanımını aksatmama
  • Doktor kontrolleri
  • Tedavinin hemen sonrasında çok sıcak ya da çok soğuk su ile temas etmeme
  • İstirahat
  • Gerekirse hasta için bir rehabilitasyon süreci de olabilir.

Tedavi Sonrası Beslenme

Fibroadenomların, hormon bozuklukları nedeniyle de meydana gelebildiğini biliyoruz. Bu nedenle beslenme gibi hususlar da fibroadenom tedavisi sonrasında dikkat edilmesi gereken bir diğer konudur. Ayrıca normal hormon düzeyinin tekrar ayarlanabilmesi için de hastaya hormonal tedavi kursu verilebilir. Bu da yeniden hormon düzeyinin düzeltilebilmesi açısından dikkate değer önemli bir husus.

Sık Sorulan Sorular

Özellikle meme kanseri kadınları çok korkutan bir kanser türü olduğundan fibroadenom gibi zararsız tümörler bile çok fazla huzursuzluğa ve düşünmeye sebep olabilir. Bu nedenle de kadınlar bu tür durumlarda çok fazla konuda araştırma yapıp kendilerini rahatlatmak isteyebilir. İşte bu süreçte en çok merak edilen, en fazla araştırılan bazı konulardan ve en sık sorulan sorulardan bazılarına açıklamaları ile birlikte aşağıda yer verdik.

Fibroadenom Tedavi Sonrası Tekrar Nüksedebilir Mi?

Bu tedavi şekline bağlı bir durumdur. Ameliyat yani cerrahi müdahale ile alınan fibroadenom yani meme tümörünün tekrarladığı, yeniden nüksettiği çok nadir görülen bir durumdur. Ancak iğne eksizyonları, ablasyon, biyopsi gibi tedavi türlerinden birinin kullanılması ile gerçekleştirilen tümör tedavisi sonrasında fibroadenomun yeniden nüksettiği daha fazla görülmektedir. Kısacası bu durum kişiden kişiye ve tedaviden tedaviye değişiklik gösteren bir durumdur. Kesin bir yargıya ulaşmak mümkün değildir.

Fibroadenom Tedavi Edilmezse Ne Gibi Zararlar Verebilir?

Fibroadenomlar, tedavi edilmediği süre boyunca yavaş yavaş da olsa büyümeye devam ederler. Ayrıca bu büyüme ilerde ameliyatsız bir tedavinin mümkün olmamasına da yol açmaktadır. Bu durum da memede şekil bozulmalarına neden olabilir. Ayrı olarak fibroadenomun tedavi edilmemesi zaman içerisinde ağrı hissine, hassasiyete ve dokunulduğunda acı hissine, kızarıklık ya da şişlik gibi durumlarla karşılaşılabilmesi gibi birçok yan etkiye sebep olacaktır.

Fibroadenomun Tedavi Süresi Nedir?

Tedavi şekline göre bu süreç değişmektedir. Ameliyat için uzun bir süreç gerekli olmaz. Ancak diğer uygulamalar seanslar şeklinde ya da aralıklarla yapılabilir. Bu tümörün ve hastanın durumuna göre değişiklik gösterir. Ancak iyileşme süreci ortalama 7-10 gün kadardır. Bu sürenin üzerine ya da bu süreden sonra tedaviye dair pek bir etki hissedilmez.

Fibroadenom Erkeklerde De Görülebilir Mi?

Fibroadenom kadınlarda görülen, hormon bozuklukları veya hormonlarda meydana gelen değişimler ile tetiklenen bir tümördür. Erkeklerde bu hastalık görülmez.

Fibroadenom Tedavi Edilmezse Meme Kanserine Dönüşebilir Mi?

Daha önce yukarıdaki başlıklarda da bahsettiğimiz üzere, fibroadenomlar, iyi huylu ve zararsız tümörlerdir. Bu tarz tümörlerin meme kanserine dönüşmesi mümkün değildir. Ancak fibroadenom gibi gözüken ancak kötü huylu olan meme tümörleri de olabilir. İşte bunların tespiti ve tedavisi gerçekleştirilmezse meme kanseri riski ortaya çıkabilir. Buna dikkat edilmesi ve fibroadenomdan şüphelenilirse bile kesin bir tanı konulabilmesi için doktora gidilmesi gerekmektedir.

Fibroadenom Görülme Sıklığı Nedir?

Fibroadenom, özellikle 20-30 yaş arası ve bu yaşların altındaki kadınlarda sıklıkla görülebilen hareketli kitleler olarak karşımıza çıkan meme tümörüdür. İşte bu tanımdan da yola çıkarak söylenebilir ki, fibroadenom oldukça sık rastlanan bir tümör şeklidir. Ancak herhangi bir zararı ve riski olmadığından korkulmaması gereken, tedavisi de kolay ve hızlı gerçekleştirilebilen bir hastalık.

Fibroadenom Alternatif Tıp Yöntemleri İle Tedavi Edilebilir Mi?

Fibroadenom, genellikle cerrahi müdahale ve iğne eksizyonları ile tedavisi gerçekleştirilen türde bir hastalık. Bu hastalık bir tümör, bir kitle nedeniyle meydana gelen bir hastalık olduğundan başka türlü şekilde tedavisi doğru ve kesin sonuç verecek şekilde olmaz. Önemli olan kitlenin tamamen alınabilmesidir. Bu yüzden de en uygun tedavi türü yine doktorunuzun sizin için seçeceği tedavi türüdür.

Fibroadenom Emziren Annelerde Bebeğe Zarar Verebilir Mi?

Daha önce de belirttiğimiz gibi fibroadenom zararsız bir tümördür. Hamile annelerde de ya da emziren annelerde de bir probleme neden olmadığı gibi bebeğe de zararı dokunmayacaktır. Ancak dediğimiz gibi önemli olan önce kesin bir tanı konulması ve uygun tedavinin gerçekleştirilmesidir. Çünkü bebeğe zarar vermese de fibroadenom emzirmeye engel olabilir. Bu da anne için de bebek için de büyük bir sıkıntıdır. Ayrıca emzirme döneminde fibroadenomların büyüdüğü de gözlemlenmiştir. İşte bu nedenle tümörün iyi huylu ve zararsız olduğu kesinleşmediği sürece ve iyi huylu da olsa tedavi edilmediği sürece bebeğe bir zarar verip vermeyeceği de kesinleşmiş sayılmaz. Şüphe varsa muayene ve bununla beraber tedavi şarttır.

Fibroadenom Çok Ağrı Yapar Mı?

Fibroadenom, yeni yeni meydana geldiğinde çok büyük sorunlar ya da ağrılara neden olmaz. Ancak zamanla büyüyen fibroadenom daha büyük veya daha rahatsız edici ağrı ve sızılara neden olabilmektedir.

Fibroadenom Şüphesi Durumunda Hangi Bölüme Muayene Olmak Gerekir?

Şüphe ile birlikte muayene için gidilmesi gereken ilk bölüm genel cerrahi olacaktır. Muayene bu bölümde gerçekleştirilir. Buradan sonra genel cerrahi ile birlikte patoloji, radyoloji, onkoloji, endokrinoloji gibi birçok bölümde teşhis ve tanı sürecine dahil olacaktır. Yani gidilmesi gereken ilk bölüm genel cerrahi olsa da problemin türüne ve durumuna göre bölüm değişebilir ya da danışılması gereken bölüm sayısı artabilir.

Fibroadenomun Türleri Var Mıdır?

Fibroadenom da kendi içerisinde dört gruba ayrılabilmektedir. Bu dört grubu şu şekilde sıralamak mümkün;

  • Küçük fibroadenomlar. Bu tümörler 3-4 mm olacak kadar küçüktür. Teşhisi için ise fiziki bir muayene gerçekleştirilmelidir.
  • Bir diğeri ise boyutları 1 ila 3 cm arasında değişiklik gösteren ve en sık görülen fibroadenomlardır.
  • İntermediate yani orta boylu fibroadenomlar. Bunlar da 4 ila 5 cm arasında değişiklik gösterirler. 1 ila 3 cm arasındakiler kadar sık görülmez.
  • Bir diğer ise büyük fibroadenomlar. Bu da daha çok ergenlik çağında ve erken yaşlarda görülen kitlelerdir.
  • Bunlar dışında yapılarına göre çeşitli gruplara ayrılan fibroadenomlar da vardır. Bunların isimleri de daha çok tıp dilinde isimlerdir. (hamartomlar, tübüler adenom, giant fibroadenom vb.)

Fibroadenom Memede Şekil Bozukluğuna Neden Olur Mu?

Fibroadenomun kendisi çok fazla şekil kaybına ya da şekil bozukluğuna yol açmasa bile ameliyat ve tedavi buna neden olabilir. Yerleşen kitlenin bulunduğu yerden çıkarılması şekil bozuklukları meydana getirebilmektedir. Ancak bu küçük ve orta boylu fibroadenomlarda çok sık görülebilen bir komplikasyon değildir. Bu durumla genellikle büyük kitlelerin alınmasında karşılaşılabilir.

Fibroadenom Kendiliğinden İyileşir Mi?

Fibroadenom kendi kendine iyileşebilme özelliğine sahip bir hastalık değildir. Bu nedenle böyle bir hastalıktan şüphelenildiğinde, tedavinin gerçekleştirilebilmesi ve büyümesinin önüne geçilebilmesi için derhal bir muayene gereklidir. Ardından yapılacak tetkik ve testlerle tümörün durumu belirlendikten sonra en uygun tedavi yöntemi ile bulunduğu yerden alınması icap eder. Aksi takdirde tümör büyüyerek daha farklı etkiler ve komplikasyonlar meydana gelmesine neden olacaktır. Alternatif tedavi yöntemlerini denememek, böyle konularda doktordan ve muayeneden kaçınmamak gerekmektedir.

Fibroadenom Tedavisi Nasıl Yapılıyor?

Fibroadenomların tedavi edilmesinde biri neredeyse tamamen terk edilmiş üç yöntem bulunur. Adenomun büyüklüğüne, konumuna, risk seviyesine ve hastanın durumuna bağlı olarak bu yöntemlerden birisi seçilir: Geniş kesi içeren cerrahi uygulamalar kullanımdan tamamen kalkmış durumdadır. Fibroadenom alınsa dahi ameliyata bağlı izler ciddi estetik kaygılar oluşturduğu için terk söz konusudur. Kalın iğneler ile memenin içerisine girilmesi ve adenomun bir bütün olarak çıkarılması ikinci yöntemdir. Bu yöntem en sık tercih edilen olmakla beraber yerini yavaş yavaş dışarıdan yapılan uygulamalara bırakmaktadır. Lazerli veya ses frekanslı uygulamalarda ise meme içine hiç girilmeden dışarıdan yapılan müdahalelerle fibroadenom parçalanır ve küçültülür.

İlgili Bölümler
İlgili Ameliyatlar
İlgili Hastalıklar