Gıdık Sarkması Tedavisi

Gıdık Sarkması Hakkında

Yaşımızın ilerlemesine bağlı olarak vücudumuzda meydana gelen olumsuz durumları önleyemeyebiliriz. Gıdık sarkması düzenli bir şekilde müdahale edilmediği zaman toparlaması zor olan bir problemdir. Ne kadar müdahale edersek edelim erken dönemde önlemini almazsak cerrahi yöntemler dışında önlememiz mümkün değildir. Genç yaşlarda olan kişilerin cilt nemi ve cilt sağlığı daha kuvvetlidir. Bu dönemde yapılan uygulamalardan daha hızlı ve daha kolay sonuç alınır. Genç yaşta alınan önlemler sayesinde cerrahi işlemlere gerek kalmaz ve acısız bir şekilde bu sorunu ortadan kaldırabilirsiniz. Özellikle 40 yaş ve üzeri kadınların çok sık yaşadıkları bir sorundur.

Düzenli yapılan egzersizler, evde uygulanan bitkisel tedaviler, düzenli ve dengeli beslenme, dengeli kilo alma ve kilo verme gibi işlemler gıdık sarkması sorununu yaşamanızı engeller. Son yıllarda yapılan analizlere bakıldığında bu problem genç kişilerde daha sık görülmeye başlanmıştır. Bunun nedeni yanlış ve dengesiz beslenme olarak belirlenmiştir. Göz çevresinin kırışması, alın bölgesinde meydana gelen deformasyonlar, göz kapağının düşmesi ve cilt yaşlanması gibi estetik problemlere çözüm bulmak ne kadar kolaysa ilerlemiş gıdık sarkmasının çözüme kavuşması ve düzelmesi o kadar zaman almaktadır. Ayrıca diğer sorunlar makyaj ve benzeri yöntemler ile kapatılabilirken gıdık sarkmasını saklayan ve kapatan herhangi bir önlem bulunmamaktadır.

Gıdık Sarkması Nedir?

Çene altında bulunan yağ dokusuna gıdık denir. Gıdık kişinin çenesinden boynuna kadar olan alanın tamamını kaplayan bölümdür. Yüzün karakteristik özelliğini ve şeklini belirleyen yerdir. Çeneye paralel olarak bulunan bu bölümün profilden bakıldığında ve karşıdan bakıldığında sarkık görünmesi insanları rahatsız eden bir durumdur. Genç yaşta olan kişilerin özgüvenlerinin sarsılmasına da neden olur. Ayrıca sağlıklı bir bireyin gıdısında sarkma olmamalıdır. Oluşan sarkmalar kişinin olumsuz ve itici bir görüntüsünün olmasının sebebidir. Çene altında bulunan yağ dokusunun bazı faktörlere bağlı olarak sarkmasına gıdık sarkması denir. Yağ dokusunun zamanla artması, kolajen üretiminin azalması, aşırı kilo alma, kişinin kendine iyi bakmaması, dengesiz beslenme, hareketsiz yaşam, spor yapmama ve yaşlanmaya bağlı olarak sarkabilir. Kasların elastikiyetini kaybetmesine bağlı olarak gelişen bir durumda olabilir. Gıdık sarkmasını nedeni kasların zayıflaması ise düzenli egzersizler ile bu sorun ortadan kaldırılabilir. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık karşılaşılan bir durumdur. Menopoz sonrasında hormon dengesinin değişmesine bağlı olarak artan kilo alımları 40 yaşını geçen kadınlarda gıdık sarkmasına neden olan bir durumdur. Hamilelik dönemi de kadınların vücudunu tamamen etkileyen bir süreç olduğu için yine bu dönemde kadınlarda bu problem görülebilir.

Gıdık Sarkması Nedenleri Nelerdir?

Vücudumuzda bulunan en ince kas tabakası çene altı ve boyun bölgemizde bulunan kaslarımızdır. Bu kaslar yüzümüzü ve mimiklerimizi etkilediği için incedir. Hassas ve ince bir yapısı olduğu için gereken bakım yapılmaz ise deforme olma riski çok yüksektir. Çene altı kas dokusunun deformasyonu gözle görülebilecek derecede hızlı gelişir. Bunun farklı nedenleri vardır. Kasların yetersiz çalışması, şişmanlık, sigara içmek, güneşe maruz kalmak, genetik faktörler, yanlış uyku pozisyonu, hareketsiz yaşam gibi nedenlerden dolayı gıdık sarkması yaşanabilir. Güzel ve estetik bir görünüme sahip olmak için mutlaka gıdık sarkmasına neden olan faktörlerin ortadan kaldırılması gerekir. Tedavi yönteminin başarılı sonuç vermesi ve sonucunun kalıcı olması için yağ dokusunun sarkmasına neden olan asıl problemin ortadan kaldırılması gerekir.

Yaşlanma

Yaşlanma süreci doğduğumuz andan itibaren başlayan ve engellenemeyen bir süreçtir. Ne kadar uğraşırsak uğraşalım zamanla yaşlılık belirtilerinin önüne geçemeyiz. Ancak bazı önlemler alarak yaşlanma sürecini yavaşlatabilir ve bu dönemi daha sağlıklı bir şekilde karşılayabiliriz. Yaşımızın ilerlemesine bağlı olarak cildimiz nemini kaybeder, kollajen üretimi durur ve cilt kuruyarak kırışmaya başlar. Sıkılığını kaybettiği için yer çekimine karşı gelemez ve belirli bölümlerde sarkmalar meydana gelir. Yaşlanma ile ortaya çıkan belirtilerden biri de gıdık sarkmasıdır. Yaş ilerledikçe vücudumuzda bulunan kaslar zayıflar, vücutta kolajen üretimi durur ve vücut elastikiyetini kaybetmeye başlar. Bu nedenle özellikle 40 yaşından sonra sarkma problemi oluşur.

Erken dönemde müdahale edildiği sürece yaşlanma önlenemese bile gıdık sarkmasının önüne geçebilirsiniz. Kadınlar yaşlanmaktan korktukları ve bu gerçekle daha zor yüzleştikleri için özellikle yüz bölgesine farklı yaşlanma karşıtı uygulamalarda bulunurlar. Ancak yüz için yapılan uygulamalarda genellikle boyun ve dekolte bölgesi ihmal edilir. Bu nedenle günlük rutin bakımlarınızda yüzünüze nemlendirici uygularken boyun ve dekolte bölgesini de ihmal etmeden düzenli şekilde nemlendirmelisiniz. Cilt için üretilen ve piyasada satılan ürünler sizin için uygun olmayabilir. Uzman bir dermatolog görüşü alınarak cilt analizi yaptırmalı ve cildiniz için en uygun olan ürünü kullanmalısınız.

Şişmanlık

Vücutta meydana gelen metabolizma hastalıklarının ve cilt problemlerinin en önemli nedeni aşırı kilo alma yani obezitedir. Obezite genel vücut sağlığımızı tehdit eden en önemli sağlık problemlerinden birisidir. Endokrin sistemimizi olumsuz etkileyerek vücudumuz için gereken hormonların salınımını ve kullanılmasını bozar. İnsan vücudunun sağlıklı çalışmasını sağlayan en önemli faktörler hormonlarımızdır. Hormonlarımız sayesinde genç ve diri bir görünüm kazanırız. Ancak şişmanlık vücudun yağ dokusunun artmasını sağlasa bile cildin esnekliğini kaybetmesine neden olur ve cilt yerçekimine karşı koyamaz.

Deri altında bulunan yağ dokusu arttıkça epidermis dokusuna binen yük artar ve ciltte sarkmalar meydana gelir. Fazla kilosu olan insanlar olduklarından 10 yaş daha büyük gösterir ve aynı oranda cilt sağlığı bozulur. Sağlıklı görünüm için cilt altı yağ dokusunun belirli bir miktarda olması önemlidir. Şişmanlığın en önemli belirtilerinden birisi cilt altında bulunan yağ dokusunun artarak sarkmasıdır. Genel vücut sağlığımız ve cilt sağlığımız için dengeli beslenerek aşırı kilo almaktan kaçınmalıyız. Sağlıksız ve bilinçsiz yapılan diyetlerde hayati tehlike oluşturabileceği için uzman diyetisyenlere danışmak her zaman faydalıdır.

Sigara İçmek

Sigara ve diğer zararlı maddelerin kullanımı genel vücut sağlığımızın bozulmasına ve erken yaşta cilt sorunları yaşamamıza neden olur. Sigaranın içerisinde bulunan nikotin gibi zehirli maddeler vücudumuz için gereken vitaminlerin alınmasını ve vücutta yakılmasını engeller. Bunun yanında kan akımının düzenli olmasını, mide bağırsak sistemimizin düzenli çalışmasını da olumsuz etkiler. Yeteri kadar kanlanamayan dokular zamanla zayıflar ve sarkar. Kan dolaşımının yetersiz olduğu bir cilt ne önlem alınırsa alınsın sağlıksız ve kötü görünecektir. Özellikle cildimiz için gereken A ve E vitaminlerinin vücuda alınmasını engeller. A ve E vitaminleri cildin esnekliğini ve parlak görünmesini sağlar. Cildi besleyerek gençleştirir ve cildi yaşlanmaya karşı korur. Sigara vitaminlerin vücutta yakılmasını engellediği için cildin yaşlanmasını ve sarkmasını hızlandırır. Erken yaşta sigaraya başlayan kişilerde gıdık sarkması daha erken dönemlerde meydana gelir. Kişinin aşırı kilosu olmasa bile sigara kullanımına bağlı olarak gıdısı sarkabilir. Sigara ve zararlı maddeler vücudunuz için gereken kaliteli uyku uyumanızı ve egzersiz yapmanızı da engeller. Kendinizi sürekli yorgun ve halsiz hissetmenize neden olabilir.

Güneşe Maruz Kalmak

Güneşte bulunan ultraviyole ışınlar uzun süre cilde temas ettiği halde cildi kurutur ve cildin esnekliğini kaybetmesine neden olur. Yazın uzun süre güneşlenmelerde gıdık sarkması meydana gelir. Bu nedenle günün belirli saatlerinde cildiniz için uygun olan güneş koruyucu kremleri kullanarak güneşlenmelisiniz. Güneş ışınları cildin sarkmasını meydana getirdiği gibi sağlığı tehdit eden cilt kanseri gibi ciddi rahatsızlıklara da neden olabilir. Uzmanların önerdiği saatlerde ve cildiniz için uygun güneş koruyucu kremleri kullanarak güneşlenmeye özen göstermelisiniz. Vücudunuz için gereken D vitaminini ancak önerilen saatlerde güneşlenerek almalısınız. Sağlığınız için uzun süre güneş ışığına maruz kalmaktan kaçınmalısınız. Yazın güneşlenirken vücudumuz istemeden su ve nem kaybına uğrar. Bu neden özellikle yaz aylarında bol bol su içerek cildimizin nemini korumasını ve kurumasını önlemeliyiz. Cildin dışarıdan nemlenmesi kadar içeriden de nemlenmesi önemlidir. Cilt üzerinde oluşan güneş yanıkları ve güneş lekeleri de uzun süren tedaviler sonrasında giderilebileceği için zamanında önleminizi almalısınız. Özellikle 40 yaş ve üzeri bayanlarda yaşın ilerlemesine bağlı olarak oluşan lekelenmeler güneşin etkisiyle birlikte daha hızlı sürede oluşmaya başlayacaktır.

Yanlış Uyku Pozisyonu

Düzenli ve doğru pozisyonda uyumak omurga sağlığımız ve cilt sağlığımız için gereklidir. Uyku pozisyonumuz uyurken nefes almamızı etkilediği için vücudumuzun dinlenmesini doğrudan etkiler. Uyku insan vücudunun dinlediği ve kendini yenilediği bir dönem olduğu için yeterli ve doğru pozisyonda uyumamız gerekir. Uyku sırasında farkında olmadan pozisyonumuzu değiştirebiliriz. Yan yatış pozisyonunda uyumak omurga ve kas sağlığımızı bozar ve uyku çizgisi dediğimiz kırışıklıkların oluşmasına neden olur. Yan yatış pozisyonunun da cildimiz yer çekimine karşı savunmasız olur ve cildimizde özellikle çene altı yağ dokusunda sarkmalar olur. Uzun süre yan yatan kişilerde gıdık sarkması görülür. Doğru yastık ve sert zemin üzerinde sırt üstü pozisyonun da yatmak vücut sağlığımız ve cilt sağlığımız için en doğru olan yatış pozisyonudur. Uykuya dalmadan önce bu şekilde yatarsanız zamanla vücudunuz bu pozisyona alışacaktır. Yüz üstü yatış pozisyonu da cilt ve omurga sağlığı için son derece zararlı olan pozisyonlardan birisidir. Bu nedenle yüzüstü yatmamaya da özen göstermelisiniz.

Hareketsiz Yaşam

İlerleyen teknoloji ve makineleşme insanların zamanla hareketsiz bir yaşama alışmasına neden olmaktadır. İşlerin büyük çoğunluğunun makineler sayesinde yapılması insanların hareketlerinin kısıtlanmasına ve tembelliğe alışmasına neden olur. Hareketsiz yaşam ve egzersiz yapmamak kilo almayı ve vücudun yaşlanmasını hızlandırır. Fit görünümün yanında sağlıklı bir hayat sürebilmek için mutlaka düzenli spor ve egzersiz yapmalı bunu bir yaşam standardı haline getirmeliyiz. Hareket etmek vücudun yağ yakımını hızlandırır ve kan şekerinin dengesini sağlar. Yağ yakımının hızlanması cildin sıkılaşmasını sağlar, kırışıklıkların oluşmasını önler ve ciltte sarkmalar oluşmaz. Spor ve egzersiz yapmak gıdık sarkmasını ciddi anlamda engeller. Spor yapmaya ne kadar erken yaşlarda başlarsanız karşılığını o kadar erken dönemde alırsınız.

Gıdık Sarkması Tedavi Türleri

Gıdık sarkması doğal yöntemler ve tıbbi yöntemler olmak üzere iki şekilde tedavi edilebilir. Teknolojinin ilerlemesi ile birçok sağlık probleminin tedavisinde kullanılan lazer yöntemi, gıdık estetiği ve cerrahi müdahale tıbbi tedavi yöntemlerindendir. İlerlemiş ve geri dönüşü olmayan bir hal almış ise tıbbi yöntemler önerilebilir. Erken dönemde ve evde uygulanan yöntemler ile giderilebilecekse tıbbi müdahaleye gerek kalmaz. Bu durumda alternatif olarak önerilen doğal yöntemleri tercih edebilirsiniz. Yüz egzersizleri, yüz yogası ve bitkisel tedaviler düzenli ve disiplinli bir şekilde uygulanırsa kısa sürede rahatsızlık düzeltilebilir. Bu yöntemlerin yanında dengeli beslenme, düzenli yaşam, kaliteli uyku ve zararlı maddelerden uzak durmak da gıdık sarkmalarının önüne geçen yöntemlerdir. Ne kadar kolay işlemler olsa da cerrahi ve tıbbi müdahaleler canınızın yanmasına ve tedavi sürecinde sosyal hayattan uzak kalmasına neden olabilir. Bu nedenle erken dönemde önlem almak her zaman sizin yararınıza olacaktır.

Yüz Egzersizleri

Gıdık sarkması iler boyutlara ulaşmadıysa düzenli olarak yapılan egzersizler sayesinde toparlanabilir. Tamamen yok etmek ve kalıcı çözüm bulabilmek için egzersizleri düzenli olarak yapmak ve dengeli beslenme ile egzersizleri desteklemek gerekir. Gıdık sarkması için yapılabilecek egzersizler, öpücük egzersizi, somurtma egzersizi, kas esnetmek ve kepçe egzersizidir. Öpücük egzersizi oturduğunuz yerden rahat ve kolay bir şekilde yapabileceğiniz bir egzersizdir. Sırtınızı dik bir pozisyona getirerek oturun. Başınızı sırtınıza doğru fleksiyon haline getirin ve sanki öpücük atıyormuş gibi dudaklarınızı gerin. Bu egzersizi 20 defa olacak şekilde 2 set halinde tekrarlarsanız bir ay içerisinde gıdınızda meydana gelen değişikliği hissedebilirsiniz. Somurtma egzersizi gıdık toplamak için yapılabilecek en iyi egzersizdir. Ayakta iken alt dudağınızı bükün ve ellerinizi çenenizin altına koyarak yaklaşık 10 dakika boyunca somurtun. Somurtma aralarında mutlaka 20 saniye gibi bir sürede kaslarınızı dinlendirmelisiniz.

Bu egzersizi de günde 20 tekrar yapabilirsiniz. Kas esnetme egzersizinde çenenizi boynunuzun ön kısmına doğru fleksiyon ve defleksiyon hareketleri ile günde 10 defa çalıştırmalısınız. Kaslara hareket kazandırdığınız için zamanla kaslarınız güçlenir ve çene altı yağ dokusunun sarkmasını önlersiniz. Gıdık toplamak için yapabileceğiniz son egzersiz kelepçe egzersizidir. Kepçe egzersizinde alt dudağınızı alt dişlerinizin üzerini örtecek şekilde ağız içine doğru geriniz. Daha sonra çenenizi boynunuzun ön kısmına doğru iterek hareketi tamamlayınız. Bu hareketi de yine günde 10 tekrar yapmalısınız. Yüz egzersizleri düzenli şekilde yapılmaz ise istenilen sonucu vermez. Bu nedenle yüzünüzün kırışmaması ve gıdık sarkmaması için düzenli olarak bu egzersizleri tamamlamalısınız. Genetik faktörlere bağlı olarak oluştuysa yüz egzersizlerine çocukluk döneminde başlanmalıdır.

Yüz Yogası

Yüz yogası, yüzünüzde bulunan kasların doğru hareketler ile kasılarak gevşetilmesi olayıdır. Yüz yogası sayesinde yüzümüzde bulunan kaslar, çene kaslarımız ve boyun kaslarımızın hepsini hareket ettirmiş oluruz. Düzenli olarak hareket eden kaslar güçlenir ve elastikiyetini geri kazanır. Güçlendiği için yer çekimine karşı gelebilir. Yüz yogasının temelinde gülme ve somurtma eylemleri vardır. Yüz yogası gıdık sarkmasını önlediği gibi cildin kırışmasını önler ve yaşlanmayı geciktirir. İşinde uzman bir eğitmen ile yapılan yüz yogası daha hızlı ve daha kaliteli bir sonuç verir. Yüz yogası yüz felci gibi ciddi hastalıkların yaşanmasını önlemede başarısını kanıtlamış bir yöntemdir. Hipertansiyona bağlı ya da uzun süre soğuk havaya maruz kalmış kişilerin yaşadığı felç sonrasında yüz kaslarının eski sağlığına kavuşması için önerilen bir yöntemdir.

Gıdık Estetiği

Yüzün oval ve normal şeklinin bozulmasına neden olan çene altı kaslarının sarkması ilerleyen teknoloji sayesinde hastayı günlük yaşantısından alıkoymadan kısa sürede tedavi edilebiliyor. Gıdık estetiği için önceki yıllarda liposuction ve gıdık ameliyatı yapılırken günümüzde Vshape ve CoolSculpting yöntemleridir. İki yöntemde farklı hastalar için önerilebilir. Hangi yöntemin kullanılacağı hastaya göre belirlenir. Vshape yöntemi yüzün oval şeklini geri kazandırdığı için bu ismi alan bir yöntemdir. Yöntemde ultrason dalgaları cilt altında bulunan fazla yağları parçalayarak eritir ve aynı anda kaslara germe hareketi yaptırarak kasların toparlanmasını sağlar. Vshape işlemi gıdık germe ve gıdık eritme tedavileri arasında en başarılı olan yöntemdir.

Ultrason dalgaları yaydığı için kesinlikle cilt altı dokusuna zarar vermez. Radyo frekansı yaydığı ısı enerjisi sayesinde kasların kollajen miktarını artırarak elastikliğini kazanmalarını sağlar. Tedavi iki hafta aralıklar ile uygulanan ortalama 5 seans sürer. Tedavinin gidişatına göre bazen seans sayısı artırılabilir. Bu çok nadir olsa da karşılaşılan bir durumdur. Seans süreleri yaklaşık olarak 20 dakikadır. Hastanın cilt sağlığı için seans süresi 20 dakikayı geçmemelidir. Aksi halde cilt üzerinde yanıklar oluşabilir. Seans sonrasında hastanın cildinde hafif kızarıklık meydana gelebilir. Ancak bu kızarıklık ve yanma hissi seanstan sonra bir saat içerisinde geçer.

Vshape işleminin etkisinin uzun süre kalıcı olabilmesi için senede bir seans tekrar edilmesi gerekir. CoolSculpting yöntemi ise, FDA onayı alan bir ilacın çene altı bölgesine sürülerek özel aplikatör ile cildin soğutulmasıyla yapılan bir işlemdir. İşlemde cilt altında bulunan yağ tabakası hedef alınır ve fazlalaşan yağlar eritilerek giderilir. İşlemde cilt tabakasına ait hücrelere herhangi bir etki bulunmadığı için cilt bütünlüğü ve şekli korunur.

İşlemden yaklaşık iki ay sonra kesin ve gözle görülebilir bir sonuç elde edilir. Bu işleminin sonucunun kalıcı olması için ilk seanstan yaklaşık üç ay sonra bir seans daha yapılması önerilir. CoolSculpting yöntemi sadece cilt altı yağ dokusunu hedef alan bir işlem olduğu için cildin güçlenmesine ve esnekliğini geri kazanmasına herhangi bir etkide bulunmaz.

Lazer Tedavi

Lazer tedavisi ile gıdı aldırma işlemi lazer lipoliz işlemi olarak adlandırılır. Lazer lipoliz işlemi lazer liposuction işlemi ile karıştırılmamalıdır. Lipoliz operasyonunda parçalanan yağlar vücut içerisinde bırakılırken liposuction işleminde kateterler yardımı ile vücut dışına alınır. Vücudun herhangi bir Bölgesinde bulunan diyet ya da egzersizler ile giderilemeyen yağların alınması işlemidir. Lazer yardımı ile çene altında bulunan fazla yağlar parçalanarak sıvı haline getirilir. Sıvı hale gelen yağları vücudun kendisi dışarıya atar. Herhangi bir işlem ile vücut dışına alınmazlar. Ayrıca uygulanan lazer işleminde cilt gerilmesi de oluşur. Bu sayede sarkan cilt kendisini toplayarak daha sıkı bir hale gelir.

Cerrahi Operasyon

Plastik cerrahinin en hızlı ve kalıcı sonuç veren operasyonu gıdık alma operasyonudur. Cerrahi işlem uygulandıktan sonraki 10 gün içerisinde operasyonun sonuçlarını gözle görebilirsiniz. Gıdık aldırma ameliyatı hastaların korkmaması gereken oldukça basit bir ameliyattır. Ameliyathane ortamında genellikle lokal anestezi verilerek uzman bir plastik cerrah tarafından gerçekleştirilir. Cerrahi operasyon için uygun olan hastaya ameliyathanede lokal anestezi verilir. Çene altında bulunan yağlar cerrahi işlem ile çıkarılır. Yağ alma işlemine genellikle boyun germe işlemi de dahil edilir ve ameliyat islerinin kulak arkasına ya da saç çizgisine saklanması sağlanır. Cerrahi operasyon yaklaşık olarak iki saat içerisinde tamamlanır ve hasta aynı gün taburcu edilir. Çene altı yağlarının alınması ile boyun germe işlemi de gerçekleştirilirse hasta birkaç gün hastanede yatırılır. Çene düşüklüğü ya olan kişiler ya da çenesinin yapısından rahatsız olan kişilere çene ucu düzeltme işlemi de uygulanırsa tamamen kusursuz yeni bir yüz verilmiş olur. Ancak hastaların bu gibi isteklerini önceden cerrahi uzmanına bildirerek ona göre bir ameliyat programı hazırlanmalıdır. Hastanede yatış süresince pansumanı ve operasyon sonrası bakım uzman hemşireler tarafından uygulanır. İşlem sonrasında hastanın hastanede kalması ağrı kontrolü açısından daha sağlıklıdır. Cerrahi işlem sonrasında kişi ortalama olarak 10 yaş daha genç bir görünüme kavuşur. İşlemden yaklaşık altı ay sonra cilt sıkı, parlak ve sağlıklı görünümünü geri kazanır.

Gıdık Sarkması Tedavisi Öncesi

Gıdık tedavisi için uygulanması gereken tedavi yöntemleri farklıdır. Her hasta için uygulanan farklı bir yöntem olabilir. Tedavinin başarılı olabilmesi ve kalıcılığını sürdürmesi için hasta analizini doğru yapmak önemlidir. İlk önce hastanın kliniğine bakılır ve hasta için uygun yönteme uzman doktor tarafından karar verilir. Bunun için fiziki muayene çok önemlidir.

Fiziki Muayene

Gıdık sarkması tedavisi olacak kişide işlem öncesinde fiziki muayene önemlidir. Uzman doktorun polikliniğinde uygulanır. Fiziki muayenede cilt altında biriken yağ tabakası belirlenir. Yağ tabakasının hangi yöntem ile çıkarılması gerektiğine karar verilir. Yağ alma işlemine boyun germe işleminin dahil olup olmayacağına bakılır.

Gıdık Sarkması Tedavi Sonrası

Gıdık sarkma tedavisi hangi yöntemle yapılmış olursa olsun tedavi sonrasında gelişen süreç genellikle aynıdır. Gıdık Sarkması sonrasında;

• Tedaviden sonraki ilk iki gün tedavi yerinde kızarma, morarma ve ödem görülebilir.
• Cerrahi yöntem ile gıdık alma işlemi yapıldıysa ilk iki gün ağrı olabilir. Hastanede yatış yapılmış ise ağrılar daha kolay kontrol altına alınır.
• Gıdık estetiği sonrası atılan dikişler alınmaz. Vücut dikişleri kendi tolere ederek atar. Bu nedenle işlem sonrasında dikiş alınmaz.
• Cilt altındaki yağ dokusuna müdahale edildiği için derinin kendini toplaması ve ameliyat sonucunu göstermesi genellikle üç ayı bulabilir.
• Hastanın beslenmesi ile ilgili konulmuş bir kural ve kısıtlama yoktur. Ancak kiloya bağlı olarak gıdık estetiği yapılmış ise diyet yapılması operasyonun sonucunun başarılı olması için önemlidir.
• Gıdı estetiği yapıldıktan sonra kullanılan yönteme bağlı olarak çene altında ve saç derisinde izler kalabilir. Bu izler yaklaşık bir yıl içerisinde gözle görülemeyecek kadar kaybolur.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Gıdık estetiğinden sonra operasyonun sonucunun kalıcılığını sağlamaya yönelik tedbirler alınmalıdır. Hasta işlem sonrasında aşırı kilo almamaya özen göstermeli ve düzenli egzersiz yapmalıdır. Kilo almamaya özen gösterildiği gibi hızlı bir şekilde kilo verilmesi de önerilmez. Bu nedenle estetik işlem sonrasında diyet yapmak isteyen hastalara uzman diyetisyenler tarafından dengeli diyetler önerilmelidir. Cerrahi operasyon yapıldıysa dikişlerin enfeksiyon kapmamasına özen göstermeli ve pansumanlarını düzenli yaptırmalıdır. Gıdık aldırma işlemi hangi yöntemle yapılmış olursa olsun belirli aralıklar ile tek seans olsa da tekrar edilmelidir. Özellikle lazer ve VShape yöntemleri 1 yıl aralıklarla tekrarlanmalıdır. Düzenli aralıklar ile yine doktor kontrollerine gidilmelidir. Gıdık estetiği sonrasında sigara ve alkol gibi zararlı maddelerin kullanılmaması önerilir.

Tedavi Komplikasyonları

Gıdık aldırma işlemlerinin en yaygın komplikasyonları cilt yanıkları ve cildin tahriş olmasıdır. İlerleyen teknoloji sayesinde işlem sonrasında gelişebilecek komplikasyonlar en aza indirilmiş durumdadır. Çene altında bulunan deri ince ve hassas bir deri olduğu için radyo frekans dalgasının yaydığı ısılar ya da CoolSculpting yönteminde kullanılan soğutma ciltte yanıklara ve tahrişlere neden olabilir. Cerrahi operasyon sonrasında ise dikişlerde enfeksiyon oluşma riski görülebilir. Gıdık alma işlemi uzman doktorlar tarafından uygulandığı zaman ve hasta operasyon sonrasında dikkatli davranırsa komplikasyon riski yok denecek kadar azaltılabilir.

Sık Sorulan Sorular

Günümüzde giderek artan gıdık sarkması sorunu ile ilgili en çok merak edilen ve sorulan soruları sizler için yanıtladık.

Gıdık Sarkması Tedavisinde Tavsiye Edilen Yöntem Hangisidir?

Gıdık sarkması tedavisinde kullanılan yöntemler her hasta için genellikle farklıdır. Hastanın kliniği ve gıdık sarkmasının boyutuna göre değerlendirme yapılarak tedavi yöntemi belirlenir. Genç ve aşırı kilo sorunu olmayan hastalar için kullanılan en yaygın yöntem CoolSculpting yöntemi kullanılırken 30’ lu yaşlardaki hastalarda lazer lipoliz yöntemi önerilir. Hastanın yaşı 40 ve üzerinde ise çene altındaki deri elastikiyetini kaybettiği için yağ almanın yanında boyun germe işlemi de uygulanır. Gıdık sarkması için tavsiye edilen tek bir yöntem yoktur. Hangi yöntemin kullanılacağı hastanın yatkınlığına ve ihtiyacına göre belirlenir.

Gıdık Sarkması Tedavi Sonrası Tekrar Eder Mi?

Gıdık estetiği için kullanılan yöntemlerin sonuçları genellikle uzun yıllar kalıcılığını koruyan yöntemlerdir. Ancak bu yöntemlerin kalıcılıklarının artırılabilmesi için senede bir defa olmak şartıyla tek seans önerilir. Gıdık estetiği sonrasında hasta aşırı kilo alır ya da kilo verirse, sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklarına devam ederse ve doktorun vermiş olduğu önerilere uymazsa yapılan işlemin etkisi kısa sürede sona erer ve toplanan gıdı tekrar sarkabilir. Gıdık sarkmasının tekrar etmemesi için hastanın işlemden sonra kendisine çok iyi bakarak doktorun tavsiyelerine uyması gerekir. Bu sayede yapılan işlemin sonucu uzun yıllar kalıcılığını korur.

Gıdık Sarkması İçin Evde Uygulanabilecek Yöntemler Var Mı?

Gıdık sarkması olan kişinin yaşı genç ise ve kişinin obezite gibi bir problemi yok ise evde uygulanacak yöntemler ile bu sorununu giderebilir. Evinizde yapacağınız düzenli egzersizler, cilt bakımları ve yüz yogası gibi antrenmanlar ile gıdık sarkması sorununa çözüm bulabilirsiniz. Evde uygulanan yöntemler düzenli bir şekilde tekrar edilmez ise gıdık sarkması kısa sürede tekrar eder. Evinizde yapmış olduğunuz egzersizleri yaşam şekliniz haline getirirseniz ömür boyu gıdık sarkması sorunu yaşamazsınız. Gıdık sarkmasının nedeni genetik ise evde yapılan uygulamalar çok fazla işinize yaramayabilir. Ailesinde gıdık sorunu olan kişiler çok erken yaşlarda önlem almaya başlarsa gıdık sarkması sorununu geciktirebilir.

Gıdık Sarkması İçin Bitkisel Tedavi Yöntemi Var Mı?

Organik yaşama olan ilginin giderek artması nedeni ile insanlar var olan hastalıklarını doktora gitmek yerine evde kendi uyguladıkları bitkisel yöntemler ile gidermeye başlamışlardır. Bitkisel tedavilerin fayda sağladığı durumlar yaşansa bile bu her sağlık sorunu için uygun olmayabilir. Ayrıca bitkilerde bulunan ve farkında olmadığımız zehirli içerikler sağlığımızın olumsuz yönde etkilenmesine de neden olabilir. Bununla birlikte bitkisel tedaviler genellikle cildin nem dengesini sağlayarak cildin elastikiyetini korumaya ve sürdürmeye yarayan yöntemlerdir.

Nemlenen cilt gerilir ve sıkılığını korur. Bu sayede gıdık sarkması sorunu gecikir. Haricen cilde sürülen bazı bitkisel yağlar cilt altı dokusunda bulunan yağların parçalanarak yakılmasına neden olabilir. Ancak bu yağların vücutta alerjik reaksiyon gibi istenmeyen etki bırakma riski yüksektir. Bu nedenle gıdık sarkması sorununuz için bitkisel yöntemler kullanmadan önce mutlaka uzman bir hekime danışmalısınız. Kilo vermeye yardımcı olan bitki çayları ve yağ yaktıran bitki çayları da yaygın olarak kullanılmaktadır. Vücudun normal metabolizmasını bozmamak ve büyük hastalıklara neden olmamak için bu çayların içilmesi de önerilmez.

Gıdık Sarkması Farklı Hastalıklara Bağlı Olarak Ortaya Çıkabilir Mi?

Vücudun hormon dengesini bozan hastalıklar genel vücut sağlığını olumsuz etkileyen hastalıklardır. Diyabet, Tiroid bezlerinin yetersiz çalışması, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarının bozulması gibi hastalıklar vücudun metabolizmasını olumsuz etkiler. Bu hastalıklar kişinin istemsiz ve hızlı bir şekilde kilo almasına neden olduğu için dolaylı olsa da gıdık sarkmasına neden olabilen hastalıklardır. Tiroid bezine bağlı olarak gelişen guatr hastalığı gıdık sarkmasının nedeni olabilir. Ailesinde guatr hastalığı olan kişiler biraz daha dikkatli olmalıdırlar. Ancak gıdık sarkmasının genel nedenleri genetik, obezite, yaşlılık ve hareketsiz yaşamdır.

Gıdık Sarkması Tedavi Ücretleri Nelerdir?

İnsanların dış görünüşlerine verdiği önem günümüzde giderek artmaktadır. Bu nedenle estetik operasyon yapan merkezler ve estetik operasyon yöntemleri de artış göstermiştir. Gıdık estetiği yapan merkezlerin artması farklı fiyat politikalarının oluşmasını sağlamıştır. Genel olarak bakıldığında gıdık estetiğinin fiyatları belirlenirken hangi tedavi yönteminin kullanılacağı, yöntemin kaç seans uygulanacağı, hastalığın boyutu ve tedavinin uygulandığı merkezin konumu göz önüne alınarak tedavi fiyatları belirlenir. Gıdık tedavisi cerrahi operasyon ile gerçekleştirilecekse daha maliyetli bir fiyat istenir. Son yıllarda gıdık estetiği fiyatları yaklaşık olarak 2000- 7000 lira arasında farklılık gösterir. Estetik operasyonlar genellikle dolar üzerinden hesaplandığı için bu fiyatlar tedavinin yapılacağı günkü kur hesabına göre de değişiklik göstermektedir. Estetik operasyonun yapılacağı il ve hastanede fiyatların artmasında önem taşımaktadır. Gelişmiş ve ileri teknolojiye sahip hastanelerde genellikle estetik operasyon fiyatları daha maliyetlidir. Gıdık estetiği olacak kişiler operasyona karar verdiğinde mutlaka iyi bir hastane ve fiyat araştırması yapılmalıdır. Cerrahi müdahale uygulanacağı için operasyonu yapacak olan doktorun işinde uzman olması ve kullanılacak aletlerin teknolojiye sahip olması hayati önem taşımalıdır. Bu nedenle aynı operasyonu çok ucuz fiyatlara da yapan merkezlerden uzak durmanızı tavsiye ederiz.

Gıdık Sarkması Kimlerde Görülür?

Gıdık sarkması günümüzde kadın, erkek her yaştan kişide çok sık görülen bir durumdur. Ancak genel olarak bakıldığında, sık sık diyet programı uygulayan kişilerde, hızlı bir şekilde kilo alan ve kilo veren kişilerde, yaşı 40 ve üzeri olan kişilerde, ailesinde gıdık sarkması sorunu olan kişilerde, hareketsiz yaşam tarzına sahip olan kişilerde, sigara ve alkol gibi zararlı madde bağımlılığı olan kişilerde ve metabolizma hastalığı olan kişilerde çok sık rastlanan bir sorundur. Çene yapısı küçük ve sivri olan kişilerin çene kasları diğer kişilere oranla daha zayıf olduğu için bu kişiler fazla kilolu olmasa bile orta yaş dönemlerinde bu sorunu yaşayabilirler. Çağımızın hastalığı olan obezite çocuklardan itibaren görülmeye başlanmıştır.

Çocukluk döneminde meydana gelen gıdık sarkmaları da mutlaka önemsenmeli ve uzman hekimler ile görüşülmelidir. Düzenli spor ve egzersiz yapan, dengeli ve düzenli beslenen kişiler çene altı yağ dokusunun sarkması gibi sorunlar ile karşılaşmazlar. Bu nedenle il önce yaşam şeklimizi ve yaşam kalitemizi düzenlemeliyiz.

Gıdık Sarkması Tedavisi İçin Hangi Bölüme Muayene Olmak Gerekir?

Çene altı derisinde sarkma problemi olan kişiler ilk önce bir plastik cerrah ile görüşmelidir. Plastik cerrah hastayı fiziki muayene ile değerlendirdikten sonra gıdık sarkmasının nedeni araştırır. Hastayı tedavi etmek için kullanılması gereken uygun yöntem cerrahi operasyon ise hasta bu aşamada uzman bir anestezi hekimi ile görüşür. Hastanın farklı kronik hastalıkları var ise yine takip eden uzman doktorların görüşü alınarak hastanın operasyon için uygun olur olmadığına karar verilir.

Gıdık Sarkması Tedavisi Nasıl Yapılıyor?

Gıdık sarkması çenenin altındaki dokularda fazlaca yağ birikmesinden dolayı gerçekleşmektedir. Ayrıca bu bölgeyi tutan bağ dokuların zayıflaması da sarkmanın bir diğer sebebidir. Tedavi olarak estetik cerrahi yöntemlerinden yararlanılır. Hastanın durumuna göre yağ alma veya gıdı germe operasyonları uygulanır. Bazı hastalarda ise iki uygulama kombine edilebilir. Germe işleminde kulak arkasından kesi yapılarak alt yüz bölgesi gerilir, bağ dokular kemiklere asılır. Yağ alma uygulamasında ise enjektörler yardımıyla gıdı bölgesindeki fazla yağlar alınır. İki işlemde yaklaşık yirmi – otuz dakika sürer ve lokal anestezi altında uygulanır.