Dil Ameliyatı
Anestezi Türü | : Lokal Anestezi |
---|---|
Ameliyat Süresi | : 30 - 60 dk. |
Hastanede Kalma Süresi | : 6 - 18 Saat |
İşe Dönme Süresi | : 1 - 3 Gün |
Ameliyat ve tedavi süreçleri, kişiden kişiye farklılık arz edebilir. Ameliyat.com tedavi ve ameliyat özetlerinde, ortalama değer niteliği taşıyabilecek örnek tablolardan yararlanılmıştır.
- Sık Sorulan Sorular
- Dil Altı Bağı Nasıl Anlaşılır?
- Dil Bağı Konuşmaya Engel mi?
- Dil Bağı Ameliyatı Nasıl Yapılır?
- Dil Ameliyatı Kaç Saat Sürer?
- Bebekler Ne Zaman Dil Ameliyat Olmalıdır?
- Dil Bağı Kendiliğinden Düzelir mi?
- Yetişkinlerde Dil Ameliyatı Nasıl Yapılır?
- Dil Ameliyatı Sonrası Konuşma Düzelir mi?
- Dil Altı Bağı Çürüğe Yol Açar mı?
- Anestezisiz Ameliyat Yapılır mı?
- Dil Ameliyatı Sırasında Ağrı Çok Olur mu?
- Dil Ameliyatı Sonrası Kaç Günde İyileşilir?
- Dil Ameliyatı Kimlere Yapılır?
- Dil Ameliyatı Sonrası Beslenmede Dikkat Edilecekler?
- Dil Ameliyatı Sonrası Sigara Kullanımı?
- Dil Bağı Ameliyatı Şart Mı?
Dilin hemen alt kısmında yer alan ve dil bağı olarak adlandırılan yapının daha uzun ya da daha kalın olması durumunda kişi konuşmakta ve yutkunmakta güçlük çekebilir. Bununla birlikte tedavi kısa süre içerisinde yapılmadığı takdirde çene yapısında da bozukluklar görülebiliyor. Lokal anestezi destekli ameliyatlardan bir tanesi olan dil ameliyatı, son dönemde başarılı bir şekilde gerçekleştiriliyor ve kişi ameliyattan yarım saat kadar sonra gündelik hayatına kaldığı yerden devam edebiliyor. Bu sorun bebeklerde çok daha sık karşımıza çıkıyor ve emme esnasında bebekte aşırı terleme ve zorlanma durumu meydana geliyor. Sorun tespit edildiği takdirde hiç vakit kaybetmeden operasyonun gerçekleştirilmesi şarttır.
Dil Ameliyatı Hakkında
Lokal anestezi ile gerçekleştirilen ameliyatta hasta ve hekim konforu üst seviyededir. Dil bağının, normale nazaran daha kısa ya da daha kalın olması durumu insan sağlığını olumsuz etkileyen sorunlardan bir tanesidir. Özellikle bebekler bu konuda çok daha büyük bir sıkıntı yaşıyor. Dil bağı ameliyatının hiç vakit kaybetmeden yapılması gerekiyor, aksi takdirde ilerleyen yaşlarda konuşma güçlüğü ve çene yapısında bozukluklar meydana gelebilir. Erken teşhis ile birlikte erken tedavi de bu bağlamda büyük bir öneme sahiptir. Kolay bir müdahale ve ameliyattan yarım saat sonra kişi gündelik hayatına kaldığı yerden devam edebiliyor. Bu ameliyatı gerçekleştiren alanında uzman doktorlar ülkemizde bir hayli fazla olduğunu belirtmekte fayda var.
Dil Altı Bağı Nedir?
Dilin hemen alt kısmında yer alan bağlantı noktası ya da yumuşak doku olarak tanımı yapılan dil altı bağı, farklı nedenlerden dolayı daha kısa ya da daha kalın olabiliyor. Bu yapıda meydana gelen bozukluk, dilin işlevini yitirmesine de neden olabiliyor ve müdahale edilmediği takdirde ilerleyen dönemlerde çene yapısında da bozuklukları ortaya çıkartabiliyor. Kişi, bu sorun nedeniyle yutkunmakta, emmekte ve konuşmakta güçlük çekebilir, bu yüzden göz ardı edilecek bir sorun olmadığını da eklemekte fayda var. Dil altı bağının kalın ya da kısa olması, fiziksel muayene ile de tespit edilebiliyor ancak operasyonel tetkikler neticesinde daha net kararlar vermek ve yorumlar yapmak daha doğru olacaktır.
Dil Altı Bağı Zararları
Bebeklerde dil altı bağının kısa ya da kalın olması durumu, emme eyleminin daha zayıf ve daha zor bir şekilde gerçekleşmesine neden olacaktır. Bu esnada bebekte aşırı terleme meydana gelir ve bebeğin acı çektiğini de net bir şekilde göreceksiniz. Yetişkinlerde yutkunma ve konuşma problemleri ile birlikte çenedeki yapısal bozukluk daha net bir şekilde gözlemlenebiliyor. Ertelenecek ya da göz ardı edilecek bir hastalık olmadığını söyleyebiliriz. Basit bir ameliyat ile bu bağa yani yumuşak dokuya müdahale etmek mümkün. Üstelik ameliyat esnasında herhangi bir acı ya da sızı hissetmeyeceksiniz.
Beslenme Sorunları
Dil altı bağının normale nazaran daha kısa ya da kalın olması durumu insan sağlığını farklı yönlerde de olumsuz etkileyebiliyor. Bu tür durumlarda karşınıza çıkabilecek en büyük sorunlardan bir tanesi beslenme sorunlarıdır. Çiğneme eyleminin yanı sıra yutkunma eylemi esnasında da sıkıntı yaşayabilirsiniz ve özellikle bebeklerde emme eylemi çok daha güç bir şekilde gerçekleşecektir. Çene yapısının bozukluğu nedeniyle kişi çiğnerken daha fazla sıkıntı yaşar ve daha kısa sürede yorulur. Bebeklerde bu durum salya akıtması ile daha net bir şekilde gözlemlenebiliyor. Özellikle katı gıdaların tüketimi bu sorunu yaşayan hastalar için çok daha zor ve sıkıntılı bir hal alıyor. Vakit kaybetmeden müdahale edilmeli ve ameliyat için de gerekli adımların atılması gerekiyor.
Kolik Sancı
Dil altı bağı, dilin hemen alt kısmında yer alan yumuşak dokudur. Fiziksel müdahale ile birlikte bu yapıya ulaşmak mümkün ve kontrolünü de sorunsuz bir şekilde yapabilirsiniz. Yapıda meydana gelen kalınlık ya da kısalık durumu ne yazık ki insan vücudunda farklı sorunları da beraberinde getiriyor. Bu sorunlardan bir tanesi de ne yazık ki kolik sancısıdır. Yapılan araştırmalar, insanların en çok bu tür bir şikâyet ile doktorların kapısını çaldığını gösteriyor. Kolik sancı şikayetine sahip iseniz eğer tetkikler için aceleci davranmanızda fayda var. Her sorunda olduğu gibi dil altı bağı hastalığında ad erken teşhis büyük bir öneme sahiptir.
Reflü
Dil altı bağı hastalığına sahip olan kişilerin en çok şikayetçi olduğu sorunlardan bir tanesi de reflü olarak karşımıza çıkıyor. Dil altı bağının belirtilerinden bir tanesi demek ok da doğru olmayacaktır çünkü her hastada bu sorun karşımıza çıkmıyor. Genelleme yapmak hatalı bir söylem olacaktır ancak hastaların büyük bir kısmı bu şikâyet ile doktorlara başvuruyor. Reflü, tek başına bir belirti olamaz. Bunun yanında beslenme sorunlar, ağızda salya oluşumu ve uyku esnasında meydana gelen nefes alıp verme problemleri de hastalığın belirtileri arasında yer alıyor ve yine sizleri harekete geçirecek unsurlardan bazılarıdır.
Ağızdan Salya Akması
Özellikle gıda tüketimi esnasında ve uyku esnasında ağızdan salya akması durumu bu tür hastalarda çok daha sık görülüyor. Bebeklerde ise bu durum, emme eylemi esnasında daha net bir şekilde gözlemlenebiliyor. Ağızdan salya akması durumu, kişinin sosyal hayatını da olumsuz etkileyen sorunlardan bir tanesidir. Bu şekilde belirtiler ile karşılaştığınızda mümkün olan en kısa sürede fazla zaman harcamadan alanında uzman bir hekime görünmelisiniz. Ameliyat olunmadığı takdirde çene yapısındaki bozulma daha hızlı bir şekilde gerçekleşecek ve zaman zaman konuşma eyleminde de güçlük çekeceksiniz. Ağızdan salya akması, yutkunmada yaşanan sıkıntı, beslenme eylemi esnasında yaşanan zorluklar bir araya geldiği takdirde vakit kaybetmeden ameliyat için harekete geçmekte fayda var. Doktorunuz gerekli tetkikleri yaptıktan sonra ameliyat ile ilgili süreci de sizinle paylaşacaktır.
Uyku Apnesi
Uyku esnasında yaşanan sorunlar da dil altı bağının anormal olduğunun en önemli göstergeleri arasında yer alıyor. Uyku apnesi, yani uyku esnasında horlama ve nefes kesilmesi durumunda bu belirtiler arasında gösteriliyor. Dil altı bağı, insan sağlığını farklı yönlerde etkileyebilen yapılardan bir tanesidir bu yüzden yaşanacak en küçük sorun can sıkıcı bir hal alabiliyor. Vakit kaybetmeden müdahale edilmeli ve gerekli önlemlerin alınması da şarttır. Yapılacak tetkikler ile birlikte alternatif bir tedavi yöntemi söz konusu değil ise ameliyat için planlama yapılmalıdır. Uyku apnesi sıkıntısı ile doktora başvuran hastaların sayısı da bir hayli fazla ve sizler de bu tür bir sorun yaşıyorsanız vakit kaybetmeden hekimleriniz ile irtibata geçmelisiniz.
Konuşma Bozuklukları
Tedavi edilmediği takdirde konuşma eyleminde birtakım sorunlar meydana getirebiliyor. Özellikle yetişkinlerde çene yapısındaki bozukluk daha belirgin bir hal alıyor ve bu durum konuşmayı da olumsuz etkiliyor. Konuşma bozuklukları, kişinin sosyal hayatını da olumsuz etkiliyor ve sahip olduğu özgüveni de her geçen gün biraz daha yitirmesine sebebiyet veriyor. Basit bir ameliyat ile bu sorun çözülebilir, bu yüzden endişe etmenize ya da ameliyattan korkmanıza da gerek yoktur. Önemli olan şey vakit kaybetmeden doktorunuz ile iletişime geçmek ve erken bir müdahale ile bu sorunu ortadan kaldırmak olacaktır.
Diş Çürükleri
Dil altı bağı ile ilgili yaşanan sorun, farklı sorunları da beraberinde getirebiliyor. Bu sorunlardan biride diş çürükleridir. Elbette tek başına bir belirti ya da sorun olarak ifade etmek doğru olmayacaktır. Yukarıda bahsettiğimiz rahatsızlıklar ile birlikte gözlemlendiği takdirde sizler de vakit kaybetmeden doktorunuza başvurabilirsiniz. Dil altı bağı ameliyatı gayet basit bir ameliyattır ve son dönemde bu operasyon neticesinde çok daha başarılı sonuçlar elde edildiğini de ifade etmek gerekiyor. Diş çürükleri de can sıkıcı sorunlardan biri haline gelebiliyor ve kişinin sosyal hayatına da olumsuz anlamda etki ediyor. Vakit kaybetmeden doktorunuzun kapısını çalmalı ve tetkikler için harekete geçmelisiniz, aksi takdirde ilerleyen yaşlarda konuşma güçlüğü çekebilir ve daha büyük sıkıntılar ile karşı karşıya gelebilirsiniz.
Çene Gelişiminin Bozulması
Dil altı bağı sorunu tedavi edilmediği takdirde ilerleyen yaşlarda çene gelişimi de daha problemli bir hal alacaktır ve bir süre sonra kişi, konuşma eyleminde de güçlük çekecektir. Az önce de ifade edildiği gibi gayet basit bir ameliyat sizleri bekliyor bu yüzden endişe etmenize de gerek yok. Dil altı bağı, ağız yapısını bütünüyle etkiliyor ve konuşma güçlüğü ile birlikte beslenme konusunda da birtakım sorunlar karşınıza çıkacaktır. Erken teşhis ile birlikte müdahale etmek daha kolay bir hal alıyor ve yarım saat kadar sürecek operasyon neticesinde sizler de sağlığınıza kavuşacaksınız.
Ön Dişlerin Ayrılması
Az önce de belirttiğimiz gibi dil altı bağında yaşanacak en küçük sorun, ağız yapısını tümüyle etkiliyor ve bu etkinin olumsuz sonuçlar doğuracağını tahmin etmek de çok zor olmayacaktır. Ön dişlerdeki bozulma da en büyük sorunlardan bir tanesidir. Kişi zamanla gülüşünü kaybediyor ve sahip olduğu özgüveni de yavaş yavaş yitirmeye başlıyor. Vakit kaybetmeden tetkikler için harekete geçilmeli ve bu tür bir sorun mevcut ise ameliyat için sürecin belirlenmesi kesinlikle en doğru adım olacaktır. Diş yapısındaki bozulmalar ilerleyen günlerde konuşma güçlüğü yaşamanıza neden olacak ve bu bağlamda da sizleri sosyal hayattan iyiden iyiye uzaklaştıracaktır.
Belirtileri
Dil altı bağında meydana gelen sorunlar birtakım belirtileri de gün yüzüne çıkartıyor. Bu belirtiler neticesinde sizler de temkinli davranabilir ve vakit kaybetmeden doktorunuz ile iletişime geçebilirsiniz. Bebeklerde ve yetişkinlerde durum farklılık gösterebiliyor bu yüzden her iki taraf için de konuyu ayrı başlıklar altında incelemek ve ele almak istedik. Belirtiler neticesinde doktorunuzun kapısını çaldığınız takdirde net sonuçlar elde edebilmek adına birtakım tetkikler yapılacak ve bu tetkikler ile birlikte ameliyat için süreç belirlenecektir. Dilerseniz daha fazla vakit kaybetmeden bu belirtilerin ilki ile başlayalım ve siz değerli hastalarımızı da bilgi sahibi yapalım.
Bebeklerde Süt Emmede Zorluk
Dil altı bağı kısa ya da kalın olan bebekler, emme eyleminde büyük sorunlar yaşıyor. Özellikle daha sert bir hamle yaptıklarını görebiliyoruz. Tam manasıyla ememeyen bebeklerde ağız sulanması meydana geliyor ve bebek daha stresli bir tavır sergiliyor. Isırmaya çalışma ya da baskı ile birlikte bu daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. Dil altı bağında meydana gelen sorun nedeniyle bebek beslenmesi de daha güç ve daha sıkıntılı bir hal alacaktır. Erken teşhis bu yüzden önemli çünkü müdahale etmek daha kolay ve operasyon ile birlikte bebeğin beslenme sorunu da ortadan kalkacaktır. Emme sorunu ile birlikte ortaya çıkan salya akıtma durumu da bebeği rahatsız ediyor. Bu tür bir belirti ile karşı karşıya geldiğiniz takdirde ebeveyn olarak harekete geçmenizde fayda vardır.
Terleme
Beslenmede yaşanan güçlüğün yanı sıra bu tür bir rahatsızlığa sahip olan kişi nefes alıp verme konusunda da sorun yaşıyor. Bu durumda kişi daha çabuk yoruluyor ve hareketli bir iş sonucunda terleme durumu da daha fazla oluyor. Dil altı bağı, ağız yapısını bütünüyle etkilediği gibi vücudun farklı noktalarına da ulaşabiliyor ve birtakım sorunlar ile hastayı rahatsız edici boyuta ulaşıyor. Vakit kaybetmeden harekete geçmek ve tedavi için adım atmakta fayda var. Yapılacak tetkikler neticesinde sorun daha kolay ve kısa sürede tespit edilecektir ve akabinde nasıl bir müdahale yapılacağı da daha net bir şekilde ortaya konuluyor ve planlama yapılıyor.
Yetersiz Beslenme
Dil altı bağının kalın ya da kısa olması durumu bir yetişkin için olduğu gibi bebekler için de büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Beslenmenin sağlıklı bir şekilde yapılması ne yazık ki imkansızdır. Kişi ağzını sağlıklı bir şekilde kullanamaz ve bu durum da yetersiz beslenmeyi gün yüzüne çıkartıyor. Eskisi kadar rahat yiyemediğinizi ya da az yediğinizi fark ettiğiniz an doktorunuza başvurmanızı tavsiye ediyoruz. İlgili tetkiklerin en kısa sürede yapılması, tedavi için de büyük bir öneme sahiptir. Erken teşhis ile birlikte tedavi de daha basit ve sağlıklı bir hal alacaktır.
Kilo Kaybı
Yetersiz beslenme ile birlikte kilo kaybı da daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. Kilo kaybı, beden sağlığınızı da olumsuz etkiyor ve farklı sıkıntıları da ne yazık ki beraberinde getiriyor. Aşırı kilo kaybı normal bir durum değildir. Tek başına bir belirti olması elbette kabul edilemez ancak yukarıda bahsettiğimiz durumlar ile birlikte gerçekleştiğinde vakit kaybetmeden doktorların kapısını çalmak gerekiyor. Aşırı kilo kaybı, fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra zihinsel olarak da kişiyi huzursuz edecektir. Dikkatli olmakta ve kilo kaybını takip etmekte fayda var. Sorun devam ettiği sürece doktorunuz ile iletişime geçebilir ve tetkikler neticesinde var olan sorun hakkında daha net fikir sahibi olabilirsiniz. Erken teşhis her zaman için sizlerin lehine bir durumdur.
Konuşmada Problem Yaşama
Sorun çözülmediği ve müdahale edilmediği takdirde ilerleyen yaşlarda konuşma bozukluğu da meydana gelecektir. Bu sorun sahip olduğunuz özgüveni yitirmenize ve toplumdan her geçen gün biraz daha uzaklaşmanıza neden olabilirsiniz. Kişinin sosyal yaşantısına da etki eden bu durumun bir an önce ortadan kaldırılması gerekiyor. Dil altı bağı, ağız yapısını bütünüyle etkiliyor ve daha önce de bahsettiğimiz gibi çene yapısı da bu sorundan etkilenecek ve konuşma bozukluğunu beraberinde getirecektir. Bu tür belirtiler ile karşı karşıya kaldığınızda tektiler için acele etmeniz gerekiyor. Yapılacak incelemeler ile birlikte ameliyat için de ilgili süreç en kısa sürede belirlenecektir.
Dil Yapısının Farklılaşması
Dil altı bağında meydana gelen yapısal bozukluk, dil yapısını da etkileyecektir. Şekil bozukluğu ile birlikte beslenme sorunları ortaya çıkıyor ve bunun yanı sıra kişinin konuşmasında da birtakım problemler meydana gelebiliyor. Dil, ağız içerisinde yer alan en önemli organlardan bir tanesidir ve bu organın şekil bozukluğu birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Yalnızca konuşma bozukluğu değil, beslenme sorunları da ortaya çıkacak ve bununla birlikte kilo kaybı meydana gelecektir. Vücudunu bir bütün olarak etkileyen sıkıntılı bir durum ile karşı karşıyasınız ve bu yüzden vakit kaybetmeden doktorunuz ile iletişime geçmeniz tavsiye ediliyor. Aksi takdirde daha büyük sorunlar karşınıza çıkacak ve tedavisi de çok daha zor hale gelecektir.
Türleri
Dil bağı ya da diğer adı ile dil altı bağı hastalığının farklı türleri mevcut. Operasyon yöntemi de bu sorun tam manasıyla ortaya konulduktan sonra belirleniyor. 4 farklı şekilde karşımıza çıkıyor ve yaşanan bu sorunların ortak özelliği ise ağız yapısına direkt etki ediyor olmalarıdır. Bu durum bebeklikte fark edilebilir ve vakit kaybetmeden müdahale etmekte fayda var Basit bir operasyon ile dil bağının normale döndürülmesi mümkündür. Müdahale edilmediği takdirde sorun her geçen gün biraz daha büyüyecek ve konuşma güçlüğü yaşanacaktır. Dilerseniz dil bağı hastalığının farlı türlerine de başlıklar halinde detaylı bir şekilde göz atalım.
Tip 1 Dil Bağı
Dil bağı türleri arasında en riskli olan ve en çok sorun yaratan türlerden bir tanesidir. Dil bağı, dil ucuna kadar uzanabiliyor ve ortaya çıkardığı sorunlar da haliyle çok daha fazladır. Salya akıtma, reflü ve nefes alıp vermede yaşanan sorunlar, bu türün en önemli belirtilerinden bazılarıdır. Dil hareketi bu türde diğer türlere nazaran çok daha kısıtlıdır ve kişi zaman zaman nefes almakta da sorun yaşayabilir. Vakit kaybetmeden tedavi olmanız gerekiyor aksi takdirde daha büyük sorunlar karşınıza çıkabilir. Bazı uzmanlar, bebekleri 6 aylık olmadan ameliyata sokulmaması gerektiğini ifade ediyor ancak bu konuda farklı kaynaklar ve farklı bilgiler de mevcut. En doğru bilgiye ulaşmak için doktorunuz ile iletişime geçmenizi tavsiye ediyoruz.
Tip 2 Dil Bağı
Tip 2 dil bağı, tip 1 dil bağına nazaran daha zararsız görünebilir ancak genel hatları ile ele alındığında elbette tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor. Bu türde dil yukarıya doğru kaldırıldığı takdirde dilin ön kısmında çukurlaşmış bir görüntü karşınıza çıkacaktır. Bu türü teşhis etmek fiziksel kontrol ile de mümkündür. Diş taşları ve diş eti hastalıkları ise bu türün ortaya çıkardığı sorunlardan bazılarıdır. Tedavi için cerrahi müdahale gerekiyor ve dil bağının kesilmesi işlemi de yine cerrahi müdahale ile birlikte mümkün olacaktır.
Tip 3 Dil Bağı
Bu dil ağı türü dil ucunda çatallanmaya neden olmaz ve hem dil bağı 2 hem de dil bağı 1 türüne göre daha zayıf bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Dil bağı yine diğer türlere nazaran daha geridedir ve gözle görülebilir. Bu sorunun en ilginç tarafı ise küçük yaşlarda fark edilemiyor olmasıdır. Yetişkinlerde ve yaşlı hastalarda kendini çok daha kolay bir şekilde ortaya koyabilir. Tedavi edilmesi şarttır aksi takdirde konuşma bozuklukları ve ağız hastalıkları gibi sorunlar meydana gelebilir.
Eyfel Kulesi Tipi Dil Bağı
Önden bakıldığında Eyfel Kulesini andıran bir yapı karşımıza çıkacak ve dil bağı bu görüntüsü nedeniyle bu ismi almıştır.
Ameliyat Yöntemi
Lokal anestezi ile birlikte hasta ev hekim konforunun bir üst seviyeye taşındığı basit bir operasyondur. Bebekler için de gerçekleştirilebilen bir ameliyat türü ancak az önce de ifade ettiğimiz gibi bazı kaynaklarda bebekler için en az 6 aylık olmaları gerektiği gibi bir şart karşımıza çıkıyor. Operasyonun amacı, dil bağının kesilerek normal bir görüntü kazandırılmasıdır ve bununla birlikte dil bağının işlevini daha sağlıklı bir şekilde yerine getirmesini mümkün kılmaktır. Kalın dil bağı olan hastalarda ise lokal anestezi yerine genel anestezi tercih ediliyor ve bu ameliyatın biraz daha sıkıntılı olduğunu söylemek mümkündür. Ama yinede bakacak olursak dil ameliyatından sonra normal yaşamınıza çok kısa bir sürede kavuşabilirsiniz.
Ameliyat Fiyatları
Tercih edeceğiniz klinik ve doktora bağlı olarak ve bununla birlikte ameliyat yöntemine bağlı olarak fiyatlar da farklılık gösterebilir. Online dünyada bu konu hakkında çok fazla bilgi mevcut ancak doğrulukları konusunda ne yazık ki bir şey söyleyemiyoruz. Dediğimiz gibi yapan doktor ve kliniğe göre değiştiği için fiyat konusunda kesin bir şey denilemez. Bu konuda en sağlıklı bilgiyi yüz yüze görüşeceğiniz doktorunuzdan alabilirsiniz. Öncelikli olarak dil bağının incelenmesi ve tetkiklerin yapılması gerekiyor ve eğer ameliyatlık bir durum varsa bun zaten doktorunuz sizinle paylaşacaktır. Erken teşhis büyük önem taşıyor ve özellikle bebekler için vakit kaybetmemek gerekiyor.
Dil Ameliyatı Öncesi
Ameliyat kararı alınmadan önce ilgili tetkiklerin yapılması ve ameliyata bu tetkikler neticesinde karar verilmesi gerekiyor. Bazı dil bağı türlerinde fiziksel muayene yeterli olabiliyor ancak bazı türleri ortaya çıkarmak için belirtilerin ele alınarak hasta şikayetlerinin dinlenmesi de şarttır. Bu muayenelerden bir tanesi de konuşma bozukluğuna neden olan sorunların incelenmesidir. Tetkikler neticesinde ameliyat yöntemi belirlenir ve hastanın ameliyat öncesi dikkat etmesi gereken hususlar da yine hasta ile paylaşılır. Her ameliyatta olduğu gibi dil ameliyatı öncesi göstereceğiniz hassasiyet, ameliyatı daha kolay hale getirecektir. Dil bağı muayenesi genellikle fiziksel muayene şeklinde yapılır ancak az önce de ifade ettiğimiz gibi bazı türlerin direkt bu muayene ile ortaya çıkartılması pek mümkün değildir. Bu yüzden ek müdahalelere de ihtiyaç duyulabiliyor ve bu konuda doktorunuz da gerekli bilgi ve detayları sizinle paylaşacaktır.
Dil Bağı Muayenesi
Ağız geniş bir şekilde açılarak fiziksel muayene yapılır ve dil bağı sorununu bu şekilde tespit etmek de mümkündür. Tespit edilemeyen sorunlarda ise hastalığın belirtileri aranır ve hasta şikayetleri dinlenir. Konuşma bozukluklarına neden olan sıkıntılar tespit edilerek sorunun tam olarak ne olduğu çözümlenmeye çalışılır. Basit bir muayene yöntemidir ve uzman bir hekim tarafından tespit edilmesi de çok zor olmayacaktır. Muayene sonrası eğer gerekiyorsa farklı tetkiklere de başvurulabilir ve bu tetkikler neticesinde ameliyat yöntemi belirlenir.
Fiziksel Muayene
Uzman bir doktor, ağzınızı açtığınızda basit bir inceleme ile birlikte dil bağı sorununu tespit edebilir. Bununla birlikte konuşma bozukluklarına dair incelemeler neticesinde sorun daha net bir şekilde ortaya konulacak ve tedavi yöntemi kısa süre içerisinde belirlenecektir.
Ameliyat Yöntemine Karar Verme
Tetkikler neticesinde ve dil bağı sorununun türüne göre yöntem değişikliği de söz konusu olabilir ve buna karar verecek olan kişi de hekimlerinizdir.
Ameliyat Süreci Hakkında Bilgilendirme Yapma
Ameliyat öncesi dönem, operasyon süreci ve ameliyat sonrası dönem hakkında hastanın detaylı bir şekilde bilgilendirilmesi gerekiyor. Hasta onay verdiği takdirde bir sözleşme imzalanacak ve ameliyat için ilgili tarih belirlenecektir. Ameliyat kelimesi ne yazık ki insanları tedirgin ediyor ve yanlış bilgiler nedeniyle birçok insan da ameliyat olmak istemiyor. Bu süre zarfında doktora büyük bir görev düşüyor ve hastanın kafasındaki soru işaretlerini ortadan kaldırmak adına sorularını da detaylı bir şekilde yanıtlamak durumundadır.
Anestezi ile Ameliyat
Bebeklerde lokal anestezi tercih edilirken, kalın dil bağına sahip olan hastalarda operasyon biraz daha güç olacağı için genel anestezi tercih ediliyor. Anestezi sayesinde hem hekim hem de hasta konforu bir üst seviyeye taşınıyor ve daha basit bir operasyon mümkün hale geliyor.
Tahlil ve Tetkikler
Hastanın sağlık durumunu daha net bir şekilde ortaya koyabilmek ve sorun hakkında bilgi edinebilmek adına tahlil ve tetkiklerin de eksiksiz bir şekilde yapılması gerekiyor.
Genel Sağlık Durumu Değerlendirmesi
Ameliyat öncesi dönemde hastanın genel sağlık durumu da incelenmeli ve ele alınmalıdır. Bunun nedeni ise ameliyatı olumsuz etkileyecek herhangi bir sorunun var olup olmadığını tespit etmektir. Genel sağlık durumu ile ilgili tetkiklerden sonra ameliyat için karar vermek ve süreci belirlemek de çok daha doğru ve kolay olacaktır.
Anesteziye Uygunluk
Dil ameliyatı, anestezi destekli bir ameliyat olması nedeniyle hastaların anesteziye vereceği reaksiyonun da tespit edilmesi şarttır. Tetkikler neticesinde herhangi bir sıkıntı olmadığı belirlenirse ameliyat için harekete geçilir.
Kan Tahlili
Genel sağlık durumunu kontrol etmenin ve hastanın var olan sağlık sorunlarını daha kısa sürede ortaya çıkarmanın en kolay yolu kan tahlilidir. Bu tahlil ile birlikte sağlık durumu hakkında bilgi edinmek daha kolay bir hal alıyor.
Hasta Hazırlıkları
Zihinsel ve fiziksel hazırlık olmak üzere iki farklı adım karşınıza çıkıyor. Zihinsel hazırlık sürecinde özellikle kafanızda oluşan ne kadar sorunuz var ise bu soruların cevaplarını öğrenmek için doktorunuza başvurmalısınız. Fiziksel hazırlık sürecinde ise doktorlarınızın uyarılarına dikkat ederek büyük bir hassasiyet göstermenizde fayda vardır.
Alkol ve Sigaranın Bırakılması
Alkol ve sigara gibi içeceklerin insan sağlığı için büyük bir tehlike ve risk oluşturduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz ve ameliyat türü büyük müdahaleler öncesinde bu ikilinin çok daha zararlı olabileceğini de belirtmek gerekiyor. En az 10 gün öncesinde bu ikiliyi terk etmeniz tavsiye ediliyor.
Düzeni İlaçların Bırakılması
Birçok ameliyatın öncesinde doktorlarınız kullandığınız ilaçları bırakmanızı söyleyecektir. Bunun nedeni ise bazı ilaçların kan sulandırıcı özelliğe sahip olmasıdır ve bu durum ameliyatı da olumsuz etkileyebilir. Uyarıları göz önünde bulundurduğunuz takdirde herhangi bir sorun yaşamazsınız.
Dil Ameliyatı Sonrası
Ameliyattan sonra göstereceğiniz hassasiyet, iyileşme süreci adına sizlere fayda sağlayacak ve bu süreci daha hızlı hale getirecektir. Ameliyat sonrasında neler yapmanız gerektiğini ve hangi hususlara dikkat etmeniz gerektiğini de başlıklar halinde siz değerli hastalarımız ile paylaşmaya çalışacağız.
Yan Etkiler/Komplikasyonlar
Dil ameliyatı, zor bir ameliyat değildir ancak her cerrahi operasyon gibi birtakım riskler taşıyor. Bu risklerin bilincinde olarak ameliyata onay vermeniz istenecektir. Bazı risklerin tedavisi mümkün iken bazıları ise kalıcı sorun olarak hayatlarınıza etki edebiliyor.
Aşırı Ağrı
Ağız ve dil bölgesinde olduğu gibi baş ağrıları da şiddetli bir hal alabiliyor ancak ameliyat sonrasında doktorunuz tarafından tavsiye edilecek ağrı kesiciler ile birlikte bu sorunu ortadan kaldırmak mümkün olacaktır.
Konuşmada Zorluk Yaşama
Ameliyattan hemen sonra konuşmada güçlük çekebilirsiniz fakat bu durum geçici bir sorundur ve 1 haftalık süre zarfında konuşma yetinizi de kazanacaksınız.
Yemek Yerken Zorlanma
Ameliyat döneminden sonra hastaların en çok şikayetçi olduğu konulardan bir tanesidir ancak bu gayet normal bir komplikasyondur. Yemek yerken zorlanabilirsiniz ve geçici bir sorun olarak karşınıza çıkacaktır. Aksi bir durum söz konusu hale gelirse eğer vakit kaybetmeden doktorunuz ile iletişime geçebilirsiniz.
Dil Altında Ülser Oluşması
Dil altında meydana gelecek ülser, kalıcı bir sorun olarak karşınıza çıkabiliyor bu yüzden düzenli doktor kontrolleri neticesinde genel sağlık durumunuzun da incelemeye alınmasında fayda var.
Enfeksiyon
Dil ameliyatı sonrası hastaların en çok şikayetçi olduğu konulardan bir tanesi: Enfeksiyon. Yara nedeniyle ilgili bölgenin enfeksiyon kapması başka sorunları da beraberinde getirebiliyor. Müdahale edilmediği takdirde bu enfeksiyon iltihaplanmaya da dönüşebilir.
Dilde ve Ağız İçinde Hasar Oluşması
Yine yaralara bağlı olarak dil ve ağız içerisinde hasar meydana gelebilir. Geçici bir sorundur ancak ameliyat sonrası dönemde bu bölgenin bakımı profesyonel bir şekilde yapılmalıdır.
Kanama
Çok sık görülmese de komplikasyonlar içerisinde yer aldığı için bu başlık altında sizinle de paylaşmak istedik. Kanama durumu sık sık yaşandığı takdirde hiç vakit kaybetmeden doktorunuz ile iletişime geçmeniz tavsiye ediliyor.
Şişlik
Ameliyat sonrası yine en sık karşı karşıya gelinen sorunlardan bir tanesi de şişlik sorundur. İlaç tedavisi ile birlikte bu sorunun ortadan kaldırılması mümkündür bu yüzden endişe etmenize ya da paniklemenize de gerek yok.
Dikkat Edilmesi Gerekenler
Ameliyat sonrası dönemde doktorunuzun uyarıları büyük bir önem taşıyor ve bu uyarılara göre hareket ettiğiniz takdirde riskleri en aza indirgemeniz de mümkün olacaktır. Bu riskleri en aza indirerek aslında elinizde olduğu kadar iyileşme sürecinize büyük bir fayda sağlamış olacaksınız. Dilerseniz hangi hususlara dikkat etmeniz gerektiğini de alt başlıklar halinde sizinle paylaşalım.
Diş Fırçalarken Dikkatli Olma
Dil ameliyatı sonrası ağır bölgesinin bakımı elbette önemlidir ancak bu bağlamda dikkatli olmanızda fayda var. Diş fırçası seçimlerinizi daha yumuşak uçlu fırçalardan yana yapabilir ve hafif bir fırçalama tekniği ile ağız bakımını daha sağlıklı bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz.
Düzenli Ağız Bakımı
Ağız bakımının daha profesyonel bir şekilde yapılabilmesi için doktorunuz tarafından birtakım ilaçlar verilecektir ve bu ilaçları düzenli kullanmanız tavsiye ediliyor.
Dudak ve Ağız İçi temastan Kaçınma
Dil ameliyatından sonra ağır içi bölgesi daha hassas bir yapıya sahip olacaktır ve bu hassasiyeti korumak da sizin en önemli görevlerinizden bir tanesidir. Ağız bölgesine gelebilecek sert bir müdahale kanamalara neden olabilir bu yüzden mümkün olduğu kadar dikkatli ve hassas davranmanız gerekiyor.
Risk Faktörleri
Risk faktörleri arasında yer alan en önemli sıkıntılardan bir tanesi enfeksiyon riskidir. Ağız bakımı düzenli ve profesyonel bir şekilde yapılmadığı takdirde bölge kısa sürede enfeksiyon kapabilir ve kanamalara sebebiyet verebilir.
Sigara ve Alkol Kullanımı
Ameliyattan sonraki 3 haftalık süre zarfında sigara ve alkol kullanmanız kesinlikle tavsiye edilmiyor. Bu ürünler kanamalara ve enfeksiyon riskine de davetiye çıkartacaktır.
Enfeksiyona Neden Olabilecek Durumlar
Sigara ve alkol kullanımı ile birlikte ağız bakımının doğru bir şekilde yapılmaması da enfeksiyona neden olabilecek durumlardan bir tanesidir.
Ağız Hijyenine Özen Göstermeme
Enfeksiyon ve iltihap riskini tetikleyen durumlardan bir tanesi de ağız hijyeninin ve bakımının sağlanmamasıdır. Bu konulara ekstra önem vermek gerekiyor.
Dil Hareketlerini Zorlama
Sert dil hareketleri ve darbeleri, ağız içerisinde yaralanmalara neden olabilir ve bu da iyileşme sürecini olumsuz etkileyen sorunlardan bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Dilinizi ağız içerisinde çok fazla oynatmadan dinlendirmek daha doğru olacaktır.
Sık Sorulan Sorular
Ameliyat hakkında bilinen yanlışları ortadan kaldırmak ve doğru bilgi ile birlikte sizleri tedaviye bir adım daha yakın kılmak adına sık sorulan sorular başlığı altında bu soruların yanıtlarını da paylaşmak istiyoruz.
Dil Altı Bağı Nasıl Anlaşılır?
Dil altı bağı, fiziksel muayene ile kolayca anlaşılır ve tespit edilmesi de mümkündür fakat bunu hastanın değil, uzman bir hekimin gerçekleştirmesi her zaman için daha doğru bir müdahale olacaktır.
Dil Bağı Konuşmaya Engel mi?
Dil bağı tedavi edilmediği takdirde konuşmada bozukluklar meydana gelebilir. Daha kalın ve kısa bağlarda ise konuşma güçlüğü daha net bir şekilde görülecektir.
Dil Bağı Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Bebeklerde lokal anestezi ile dil bağının kesilmesi ile birlikte gerçekleştirilen ameliyat türüdür. Kalın dil bağına sahip kimselerde ise ameliyat genel anestezi kullanılarak yapılmaktadır.
Dil Ameliyatı Kaç Saat Sürer?
Dil ameliyatı gayet basit bir operasyondur ve hasta bu ameliyat esnasında herhangi bir şekilde acı ya da ağrı durumu ile karşı karşıya kalmayacaktır. Yaklaşık yarım saat ila 1 saat arası bir ameliyat süresi sizleri bekliyor.
Bebekler Ne Zaman Dil Ameliyat Olmalıdır?
6 aylık bebekler ameliyat olabilir ancak daha küçük bebeklerin ameliyata alınması kesinlikle tavsiye edilmiyor.
Dil Bağı Kendiliğinden Düzelir mi?
Böyle bir ihtimal yok ve vakit kaybetmeden de müdahale edilmesi şarttır.
Yetişkinlerde Dil Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Genel anestezi destekli bir operasyondur ve dil bağının kesilmesi sonrası dikiş atılması ile birlikte ameliyat son buluyor. Ofis ortamında yapılabilecek basit bir operasyondur ve hasta kısa sürede gündelik hayatına kaldığı yerden devam edebilir. Kanamanın durdurulması ise gazlı bez yardımı ile daha kolay bir şekilde yapılıyor.
Dil Ameliyatı Sonrası Konuşma Düzelir mi?
Başarı oranı oldukça yüksek ve birçok hasta bu ameliyat sonrası konuşmasının düzeldiğini ifade ediyor. Yapılan araştırmalar da bunu gösteriyor.
Dil Altı Bağı Çürüğe Yol Açar mı?
Dil altı bağının yarattığı sorunlardan bir tanesi de çürüklerdir. Birçok hastanın en çok şikayetçi olduğu konulardan bir tanesi olduğunu da belirtmek gerekiyor.
Anestezisiz Ameliyat Yapılır mı?
Bu pek mümkün değildir çünkü hasta acıyı ve ağrıyı şiddetli bir şekilde hissedeceği için anesteziye her zaman ihtiyaç duyulacaktır. Bu ihtiyaç sayesinde hem hasta açısında konfor yükseliyor hem de ameliyatı yapan doktor açısından konfor yükseliyor.
Dil Ameliyatı Sırasında Ağrı Çok Olur mu?
Anestezi destekli bir operasyon olduğu için herhangi bir şekilde ağrı ya da acı hissetmeyeceksiniz ancak ameliyattan sonra kısa süreli de olsa bir ağrı durumu meydana gelebiliyor.
Dil Ameliyatı Sonrası Kaç Günde İyileşilir?
Dil ameliyatları ile müdahale edilen alan oldukça yumuşak bir dokudur. Operasyon sırasında kullanılan yönteme ve amaca göre değişmekle birlikte genelde üç gün içerisinde büyük oranda iyileşmek mümkündür. Üç haftalık süre zarfında ise hem beslenme hem de konuşma tamamen normale dönmektedir.
Dil Ameliyatı Kimlere Yapılır?
Doğumsal sebeplerden ötürü dil ile alt damağı bağlayan dokunun normalden çok kalın ya da kısa olması durumuna sahip kişilere dil ameliyatı yapılır. Operasyon genelde çok küçük yaşlarda icra edilir. Konuşma problemlerinin fark edilmesiyle beraber hasta operasyona alınır. Bir – altı yaş arası için uygunluk söz konusudur. Bu durum çok daha geç fark edilirse operasyonun yine de gerçekleştirilmesi mümkündür.
Dil Ameliyatı Sonrası Beslenmede Dikkat Edilecekler?
Dil ameliyatıyla beraber bağ dokuya ciddi bir müdahale gerçekleştirilir. Atılan dikişlerden dolayı bölgenin bir süre travmalardan uzak tutulması gerekmektedir. Katı ve köşeli besin tüketimi bölgeye zarar verebilir. Aynı şekilde asitli gıdalar da sorunlar yaratmaktadır. Tüm bunların önüne geçmek için ilk üç gün püre kıvamında beslenmek gerekir. Sonrasında ise aşırı sıcak, aşırı soğuk ve asitli gıdalar bir ay kadar tüketilmemelidir.
Dil Ameliyatı Sonrası Sigara Kullanımı?
Sigara içilirken akciğerlerden önce ağızın içindeki dokulara zarar verir. Sigaranın en tehlikeli hali ile baş başa kalan ağız bölgesi ciddi yıkıma uğrar. Dil bağı ameliyatlarından sonra iyileşme süresini kısaltmak ve ağız sağlığına dikkat etmek isteyenlerin sigarayı tamamen bırakması gerekir. Eğer ciddi bir bağımlılık söz konusu ise operasyondan bir ay sonra sigara tüketilmeye başlanabilir.
Dil Bağı Ameliyatı Şart Mı?
Dil bağı ameliyatı şart değildir ancak yapılmadığı takdirde ciddi problemler ortaya çıkarabilir. Hayati olmayan bu problemler yeme ve konuşma bozuklukları olarak kendini gösterir. Dil hareketlerinin hantallaşmasından dolayı sürekli çene ağrıları da hissedilebilir. Yani, hayat konforunu yüksek tutmak isteyenlerin mutlaka dil bağı ameliyatı olması gerekmektedir.