Göğüs Hastalıkları
Göğüs hastalıkları, isminden hareketle bölgesi de düşünüldüğünde solunum ile ilgili hastalıkların tedavisiyle ilgilenir. Bölgenin çevresel koşullardan ve bireyin yaşamından oldukça fazla etkilenmesi söz konusudur. Bu etkilerden dolayı birçok hastalığa gebe bölgelerden bir tanesi olduğu anlaşılabilir. Genel olarak bunları tarif etmek gerekirse: akciğer kanseri, alerjiye bağlı gelişen akciğer hastalıkları, astım ve KOAH, kronik hale gelmiş öksürük, zatürre, akciğerin dış tabakasında su birikmesi, akciğer bölgesinde gözlenen sistemik hastalıklar, akciğerdeki fonksiyon kayıpları, çevresel koşullara bağlı gelişen hastalıklar olarak sıralanabilir.
Akciğer bölgesinde gerçekleşen nefes alma ve verme fonksiyonu tamamen kas hafızası ile yönetildiğinden dolayı belirli bir standart içerisinde gerçekleştirilir. Günlük yaşam içerisinde bu faaliyette artış veya azalışlar gözlenebilir. Akciğer bölgesinde ortaya çıkan hastalıklar bu rutini bozarak hırıltı, horlama, öksürük, balgam, ağızdan kan gelmesi, göğüs bölgesinde ağrı, sırt ve omuz bölgesinde ağrı, kilo kaybı, yorgunluk, iştahsızlık, aşırı terleme, yüksek ateş gibi belirtiler ortaya çıkarır. Bu belirtilerden hangisinin hangi şiddette ortaya çıkacağı ve hangilerinin gözleneceği tamamen hastalığın türüyle alakalıdır. Akciğer hastalıklarının ortaya çıkmaması için çeşitli bilinçlendirme çalışmaları önleyici tedavi olarak kullanılır. Dünya’daki tüm istatistiksel veriler incelendiğinde sigaraya bağlı akciğer hastalıklarının oldukça yüksek ölüm oranlarına sahip olduğu görülebilir. Sigarayla mücadele kapsamında yapılan çalışmalar, göğüs hastalıklarının yaptığı önleyici çalışmalar kapsamına alınabilir. Önleyici tedavilere rağmen ortaya çıkan hastalıkların teşhisinde ve tedavisinde de modern tıbbın tüm imkanlarından yararlanılır. Günümüzde akciğer hastalıklarının teşhis ve takibinde görüntüleme tekniklerinden oldukça sık yararlanılmaktadır.
Kişinin akciğerlerindeki problemin saptanması amacıyla görüntüleme tekniklerinin yanında birçok diğer test ek olarak uygulanabilir. Spirometrik testler, reversibilite testleri, akım volüm eğrisi, difüzyon kapasitesi, akciğer volümleri, egzersiz testi ve oksijen tüketim testi bunlara örnek olarak sayılabilir. Akciğer fonksiyonlarının kaybıyla doğrudan ilgilenen göğüs hastalıkları, akciğer kanserlerinin erken teşhisi için de mesai harcar. Günümüzde tüm kanserler içinde belki de en çok ölüme sebep olan akciğer kanseri için bu mesai oldukça önemlidir.
Göğüs hastalıkları kliniklerinde, hastaların uyku anında yaşadığı akciğer problemlerini tespit etmek amacıyla uyku odaları bulunur. Bu odalar sayesinde potansiyel hastalar uyku süresince izlenir ve değerleri kaydedilerek incelenir. Bu sayede horlama, yorgun uyanma gibi birçok sorun tespit edilmekte ve sonrasında tedavi edilebilmektedir.
Sonuç olarak göğüs hastalıkları bölümü oldukça önemli olan akciğer fonksiyon kayıplarıyla doğrudan ilgilenen alan olarak söylenebilir. Nefes ve alınan oksijenin kalitesi kişinin sosyal yaşamını doğrudan etkilediğinden dolayı, bu bölgenin sağlıklı tutulması oldukça önemlidir.