Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Aterosklerotik Kalp Tedavisi

Yaşanan kalp krizleri, genelde damar tıkanmasına dayanır. Kimi zaman damar açık olsa da kalp krizi tehlikesi oluşabilir. Acil tedavide amaç, kalp krizinin altında yatan nedeni düzenlemektir. Daha sonra kalp krizinin oluşturduğu hasar düzeltilmeye çalışılır. Böylelikle uzun dönemde yeni bir kalp krizinin önüne geçilir.

İnceleyen ve Onaylayan : Doç. Dr. Zekeriya Küçükdurmaz

Aterosklerotik Kalp Tedavisi Türleri

Kalp krizinde oluşan hasarın sebebi, hücrelerin ihtiyaç duyduğu kan ile damar arasında akan kan dengesinin bozulması olarak belirtilebilir. Bu sorun, çoğunlukla dengenin bozulmasıyla kanın yetersiz olmasına bağlı olarak gerçekleşir. Nadir de olsa çok fazla kan akışı da dengeyi bozabilir. Aterosklerotik kalp tedavisi, çeşitli yollarla uygulanabilir.

Hastanın Alışkanlıklarını Değiştirmesi

Aterosklerotik kalp tedavisi, ilaçlarla uygulanabileceği gibi hastanın alışkanlıklarını değiştirmesi de gerekir.

Sigarayı Bırakma

Sigaranın öncelikle akciğere sonrasında ise her türlü organa verdiği zararı hepimiz biliyoruz. Özellikle kalp hastalığı yaşayanların ya da ailesinde kalp hastalığı yaşamış olanların, damarları sertleşen kişilerin, kesinlikle sigara içmemesi ve sigara içilen ortamlardan dahi uzak durması gerekir. Sigaranın kalp ve damar sağlığı hakkında oluşturduğu zararların en başında damar sertliği oluşturması geliyor. Başta sigara olmak üzere, içerisinde tütün bulunduran tüm besin ürünlerin damar sertliğine sebep oluyor. Öte yandan damar sertliği olan hastalarda da sigara kullanımı ya da yoğun sigara içilen ortamlarda bulunmak, hastalığı ileri seviyeye taşımaktadır. Dediğimiz gibi sigaranın çok fazla zararı var bu zararlar özellikle insan vücudunda kan akışının bozulmasına neden oluyor ve bunun yanı sıra kan pıhtılaşması artıyor. Bunun sonucu olarak kalp damarları tıkanabilir. Bu sebeple tedavi sürecinde ve tedavi süresinde hasta sigara içiyorsa mutlaka sigarayı bırakmalıdır.

Alkolü Azaltma

Alkol, ülkemizde ve dünyanın birçok yerinde yasal bir maddedir. Sosyal olarak da sıklıkla kullanılan alkol, fazla oranda kullanıldığında hem ruh sağlığına hem de fizyolojik sağlığa zarar verebiliyor. Bu sebeple alkol kullanılmıyorsa, özellikle hastalık tedavi süreci ve sonrasında asla içilmemeli, içiliyorsa da minimum miktara indirilmelidir. Alkolün verdiği zararlar arasında en bilinen ve en sık rastlanılanları enerji düşüklüğü, depresyon, uyuyamama veya düzensiz uyuma, stres yaşanması, bulantı, kilo alımı, huzursuzluk ve yüksek kan basıncı gibi sorunlar yer alır. Alkolün verdiği hasar, kişiden kişiye değişse de yapılan araştırmalar sonrasında en düşük risk miktarı belirlenmiştir. Her alkollü içkinin içerisindeki alkol miktarı ayın değildir. Bu sebeple farklı içkileri birbirine eşit hale getirerek oranlama yapılmalıdır. bir bardak yerine geçen standart içki, içki gruplarının 1 bardak kullanımına eş değerdir. Gün içerisinde erkekler için maksimum 3, kadınlar için maksimum 2 içki içilmesi gerekir.

Sağlıklı Beslenme

Sağlıklı ve dengeli bir beslenme, çoğumuz için zoraki bir durumdur. Kalori sayılarını hesaplamak, yiyeceklerin kalitesinden emin olmak ve en doğru seçimi yapmak elbette kolay değildir. Ancak Aterosklerotik kalp hastalığı yaşayan kişilerin tedavisinde ve tedavi sonrasında uzman hekim tarafından verilen listeye uymaları gerekir.

Tüketilmesi Gereken Besinler

Yapılan araştırmalar sonucunda, en sağlıklı besinler belirlenmiştir. Bağışıklık sistemini güçlendiren portakal, antioksidan koruma sağlayan kivi, tüm meyvelerden daha fazla c vitamini ve potasyum içererek tam bir ilaç olan nar, kalp sağlığına destek olan ve obezite ile savaşan ahududu, gözleri koruyarak yüksek kan şekerini azaltan yaban mersini, cildi temizleyerek sindirimi dengeleyen ve kansere, bilumum hastalığa karşı en etkili besin olan greyfurt, kalp hastalıklarının riskini azaltan mandalina ve avokado, kalbi koruma özelliği olan ve potasyum deposu olan muz, hücrelerdeki DNA'yı koruyarak kansere ve diğer hastalıklara karşı adeta bir duvar ören domates, kalp hastalıklarına karşı vücudu koruyan patlıcan, potasyum ve magnezyum bakımından zengin olan pazı, her türlü hastalıkla mücadelede etkili bir antioksidan olan mantar, toksin arındırıcı olan ve kemikleri güçlendiren lahana, vücudu zehirli toksinlerden arındırarak her türlü hastalığa karşı eşsiz bir koruma sağlayan brokoli, yine antioksidan özelliğine sahip rezene, A vitamini deposu olan ve potasyum açısından zengin olan tatlı patates, bağışıklık sistemini güçlendirerek kalbi koruyan ve en etkili antivirallerden biri olan sarımsak, folik asit kaynağı olan ıspanak, kolesterolü ve tansiyonu düşürmede yardımcı olacak olan şeker pancarı, folik asit kaynağı olan ve çok yüksek miktarlarda A vitamini, demir, potasyum, kalsiyum, çinko ve selenyum barındıran ıspanak gibi besinlerin en sağlıklı ve yararlı oldukları görülmüştür. Öte yandan karnabahar, kara lahana, soğan, bal kabağı, tuna balığı, sardalye, tam buğday ekmeği, tavuk eti gibi besinler ve bu besinleri içeren gıdaların tüketilmesi önerilmektedir. Tüm bu önerilerin düzeyleri hastanın durumuna göre değişkenlik göstermektedir. Mutlaka uzman hekim tarafından verilecek olan beslenme listesine uyulması gerekir.

Uzak Durulması Gereken Besinler

Tedavi sürecinde ve sonrasında sağlığınızı koruyabilmek ve daim ettirebilmek amacıyla bazı besinlerden uzak durmanız gerekir. Bunun sebebi de besinler içerisinde bulunan bileşimlerdir. Bazı besinler, metabolizmaya ve sindirim sistemine, dolayısıyla vücuda yararlı değildir. Bunlardan bazılarını saymamız gerekirse; patates, patlıcan, havuç ve biber gibi sebzelerin kızartılması, dondurulmuş gıdalar, konserve yiyecekler, simit, börek, açma gibi unlu mamul ürünlerinin yanı sıra hamur işi ürünler, karbonhidratı yüksek olan besinler, çok fazla tuz, cips ve fast food firmaları tarafından hazırlanan her türlü yiyecek diyebiliriz. Günümüzde özellikle hayatı çok hızlı yaşamaya çalıştığımızdan, sağlıklı beslenmeden uzaklaşarak hızlı olan yemeklere yakınlaşıyor. Bu gıdalar kısa zamanda maksimum tokluk sağladığından tercih edilse de bu besinlerin doymuş yağ içerdiği ve üst üste iki gün bile tüketildiğinde vücutta zarar oluşturduğu göz ardı edilmemelidir.

Hareketli Yaşam

Hareketli yaşam bizler için olmazsa olmaz sürekli hareket halinde olduğunuz zaman bu hem yaşamınızı ve hayat kalitenizi artırarak daha dinç olmanızı sağlayacaktır. Sağlık açısında hareketli olmak insanlara iyi geldiği gibi sağlık ile ilgili risklerinde önüne geçilir. Fiziksel aktivite; ağır ya da yorucu maraton koşusu veya rekabete bağlı olan sporların yapılması değildir. Hareketli yaşam özellikle bazı hastalıklar için hayati önem arz etmektedir bu hastalıklara örnek verecek olursak bunlar arasında kalp hastalığı, obezite gibi hastalıklar açısından hareketli yaşam olmazsa olmazıdır.

İlaç Tedavisi

Aterosklerotik kalp tedavisinde, hastanın alışkanlıklarını değiştirmesi dışında ilaçla da tedavi uygulanır.

Kolesterol İlaçları

Bu konuda yer alan bazı ilaçlar yardımı ile kolesterolü ortaya çıkarak enzimleri baskılayarak önüne geçmek mümkün hale gelmektedir. Kolesterol ilaçları, kalp hastalıklarında kullanılan ve kolesterolü minimuma indirmek için tercih edilen ilaçlardır.

Antitrombositik İlaçlar

Sağlam damarlarda bulunan endoteller, trombositlerde oluşan adezyonu önler. Trombositler, normalde hasarlanan bölgeye yapışarak aktifleşir ve diğer trombositlerin agregasyonunu önler. Trombositler, tromboembolik hastalıklarda kritik bir rol oynar. Özellikle kalp hastalıklarında kullanılır.

Beta Blokerleri

Beta blokerleri, sempatik sinir sistemini uyaran noradrenalin, adrenerjik reseptörleri ve adrenalinleri engellemek için kullanılan ilaçlardır.

Anjiyotensin Enzim İnhibitörleri

Kardiyovasküler hastalıklarının tedavisinde kullanılan anjiyotensin enzim inhibitörleri, hipertansiyon tedavisinde de kullanılır.

Kalsiyum Kanal Blokerleri

Kalsiyum kanal blokerleri, kısaca KKB, antihipertansif tedavisinde kullanılan ilaçlar olarak ifade edilir. Genelde tüm hipertansif hasta grupları tarafından iyi şekilde tolere edilirler.

Diüretikler

Diüretikler, hipertansiyon tedavisine yardımcı olması için idrar atılımını kolaylaştırırlar. Kan basıncını düşürmek amacıyla vücutta tutulan fazla sıvıyı vücuttan ulaştıran ilaçlar, kalp hastalıklarının tedavisi için de kullanılır.

Diğer İlaçlar

Tüm saydığımız ilaçlar haricinde bünyeye göre doktor tarafından farklı ilaçlar da tavsiye edilebilir. Yine bu tavsiye edilen ilaçlar mutlaka kullanılmalıdır.

Balon

Balon tedavisi, genelde KOAH hastalarına uygulanır. Kısa ve uzun süreli ilaçlar ile uygulanan balon tedavisi, Aterosklerotik kalp hastalığının tedavisinde de uygulanır.

Nasıl Uygulanır?

Balon tedavisi, genel anestezi ile bronkoskopi yardımıyla uygulanır. Hastanın tıkalı olan bronşlarına gelinerek bronşu açma ve kapama işlemi yapılır. Yaklaşık 90 dakika süren tedavi sonrasında hastanın tüm bronşları açılabilecek seviyeye gelir. Hasta, bu işlem sonrasında 1-2 gün gibi kısa bir sürede iyileştiğini hisseder.

Stent

Stent, tıp dalında bir hastalığa bağlı olarak oluşan lokalize akıştaki daralmayı önlemek amacıyla veya cerrahi operasyonlarda yardımcı olması için yapay bir tüp olarak kullanılır. Öte yandan stent kelimesinin kökeni bilinmemektedir.

Nasıl Uygulanır?

Stent işlemi, koroner anjiyografi gibi başlar. Tıpkı balon tedavisinde olduğu gibi arterler tespit edilerek koroner damarları açmak için uygulanır.

By-Pass Ameliyatı

Gün geçtikçe kalp hastalıklarının oluşma yüzdesi artmaktadır. Bypass ameliyatlarında ise yapılan işlem, tıkalı olan veya daralan damarı açmak ve oluşacak olan problemlerin önüne geçmek olacaktır.

Nasıl Yapılır?

Gelişen teknolojiyle birlikte, By-Pass ameliyatlarında farklı teknikler uygulanabilir. Geçmiş yıllarda yalnızca göğüs kafesinin önden açılarak gerçekleştirilen ameliyat, günümüzde küçük kesiler ve robot kullanımı ile gerçekleştirilebilir. Tabii ki bu teknikler uygulanırken, hastanın demografisi ve hastalığın derecesine bakılır.

Aterosklerotik Kalp Tedavisi Öncesi

Tedaviye başlanmadan önce teşhis konulduktan sonra, hastanın durumunun detaylı analiz edilmesi gerekir. Uygulanacak tedavi yöntemine de bu analiz sonrasında karar verilir.

Hastanın Durumunun Analiz Edilmesi

Hastanın şikayetleri dikkate alınarak, hastanın durumu ve tıbbi geçmişi incelenir.

Hastalığın Tanısının Koyulması

Hastalığın tanısının koyulması için hasta, uzman doktor tarafından birçok testten geçirilir. Hastanın şikayetleri de gözden geçirilerek yapılan testler sonucunda hastalığın tanısı konulur.

Hastanın Tıbbi Geçmişinin İncelenmesi

Tedavi uygulanmadan önce, hastanın daha önce geçirdiği hastalıklar ve kullandığı ilaçlar incelenir. Aynı zamanda aile öyküsü de incelenerek hastalığın tanısının daha sağlıklı konulması sağlanır.

Tedavi Yönteminin Belirlenmesi

Hastanın durumu ve tıbbi geçmişi incelendikten sonra tedavi yönteminin belirlenmesi için gerekli olan karar verilir. Kimi zaman uzman doktor, diğer uzman hekimlere danışarak bu kararı verebilir.

Hastanın Hayat Tarzında Değişiklikler Yapması

Tedavi esnasında, kişinin bazı alışkanlıklarını değiştirmesi gerekir. Ancak tedaviye başlamadan önce de özellikle sigara gibi zararlı alışkanlıklardan vazgeçilmesi gerekir. Aksi takdirde tedavi sonuç vermez.

Aterosklerotik Kalp Tedavisi Sonrası

Tedavi tamamlandıktan sonra da yapılacak olan işlemler tam olarak bitmiş sayılmaz. Hastalığın tekrar eski haline dönmesini engellenmesi için tedavi sonrasında gerekli kontroller yapılır.

Kontrol Süreci

Tedavi sonrasında, uzman doktor tarafından belirlenen kontrol süreçlerinde hasta kapsamlı bir kontrolden geçmelidir.

Hastanın Yapması Gerekenler

Tedavi sonrasında, tedavi esnasında uygulanan aktivitelere bir süre daha devam edilmeli ve uzman hekimin tavsiyelerine harfiyen uyulmalıdır.

Sık Sorulan Sorular

Bu bölümde, Aterosklerotik kalp tedavisi hakkında sık sorulan sorulara cevap vereceğiz.

Aterosklerotorik kalp hastalığında bitkisel tedavi yöntemleri işe yarar mı?

Aterosklerotorik kalp hastalığında, bitkisel tedavi yöntemleri uygulanarak tedavi süreci hızlandırılabilir. Ancak her bitki, her vücutta aynı etkiyi yaratmayacağından doktordan ya da eczacıdan tavsiye alınmasını öneriyoruz.

Tedavi olduktan sonra sigara içebilir miyim?

Tedavi sonrasında da tedavi esnasındaki hassasiyetin gösterilmesi gerekir. Sigara içmek, aynı sorunun tekrar ortaya çıkmasını sağlayabileceğinden kesinlikle sigara içilmemelidir.

Tedavi olduktan sonra alkol tüketebilir miyim?

Yazımızın başlarında da belirttiğimiz gibi erkeklerde günde maksimum 3, kadınlarda maksimum 2 adet şişe alkol tüketimi ekstra bir problem ortaya çıkarmaz. Ama tabiki bizim tavsiyemiz sağlık açısında hiç içilmemesidir. İçildiği durumda ise kesinlikle dikkat edilmesi gerekir.

Ameliyattan sonra ne zaman cinsel ilişki yaşanabilir?

Uzman doktorunuz, günlük işlerinize dönmeniz için sizlere belli bir süre verecektir. Günlük işlerinize geri döndüğünüzde cinsel ilişkiye girebilirsiniz.

Kullanılan ilaçlar diğer ilaçlarla etkileşime girer mi?

Hayır. Aterosklerotik kalp tedavisinde kullanılan ilaçlar, diğer ilaçlar ile etkileşime girerek herhangi bir yan etki oluşturmaz.

Tedavide doktor seçimi önemli mi?

Hayır. Alanında uzman her doktor, en iyi tedaviyi sağlayabilir.

Özel hastanede mi yoksa devlet hastanesinde mi tedavi olmalıyım?

Devlet hastanelerinde, Aterosklerotik kalp hastalığı ve benzerlerinden şikayetçi olan kişi sayısı çoktur. Bu sebeple bekleme süresi artar. Eğer kişi beklemek istemiyor ve çok şikâyeti bulunuyorsa özel hastanede tedavi olabilir. Bunun haricinde, sunulan görüntüleme tekniği imkanları ve tedavi yöntemleri aynıdır.